Benim oğlumu tarif etmişsiniz sanki 2001 ' li ve aynı şekilde davranıyor,nasıl davranacağımızı bilemiyoruz .2001de bizde var işi düşünce öpücükler işi bitin ce offff gitbaşımdann ne olacak acaba sonumuz ve onların çocukları nsl olacakk korkutucu
Hellöğ kuşaktaşım :))Hello y kuşağı
Yazdıklarının tamamına katilmakla birlikte aslında kendi adıma beni rahatsız eden çocukların teknoloji ile gecirdikleri zaman değil.
Bizim zamanimizda ateri vardı,
Super mario prenses kurtaracak diye 6-7 saat boooyylee ekrana bakardık.
Duink duink sesi ruyama girerdi.
Ama babam hadi sofraya dedi mi, o oyun dururdu.
Yada misafir gelecekse acılmazdı.
Ve enteresan kısmı biz bunu bilirdik.
Kendimizi yerden yere vurup kabul ettirmeye çalışmazdık.
Şimdi ki çocuklarda bunu yapamiyoruz .
Ben teknolojinin bugün olduğu noktadan umutluyum ve gelecek için heyecanliyim.
Bir evin cali süpürge ile sürdürüldüğünü de gördüm
Envai çeşit elektrik supurgesini de.
Şimdi evi robot süpürüyor.
Şarji bitince kendi istasyona gidiyor.
Odayı tanıyor.
Halıdan inip çıkıyor.
4 yaşındaki oğlum sensörleri biliyor.
O robotun nasıl çalıştığını soruyor.
Başka bir şey için buna da olur mu diyor.
Pür-ü pak hayal gucu ve zihinle bu bilgiye erken ulasmak cok degerli.
Şimdi daha küçük, o süreci nasıl yönetiriz zaman gösterecek.
Ama cocugumun sosyal ve topluma duyarlılık anlamında mal olmasını istemem.
Bilgisayarda geçirdiği zamandan rahatsız olmam, Ama evde biri varken bunu yaparsa çatışma yaşarız.
Bayram gezmesinden neffffreet ederdim.
Ama o gün babamın zoru ile bunu yapmasaydım, bugün bir yaşlı ile nasıl konuşulur bilmezdim
Bayramda kiminin evine çikolata götürürdük, kimine meyve, kimine kahve, kimine kolonya.
Babam onun diyabeti var diyip o eve çikolata götürmezdi mesela
Yada enişte kahveyi sever diyip kahve alırdı birine.
Diğerinin durumu pek olmazdı. Onlara meyve, kuruyemiş.
O inceligi kitaptan, tvden, google dan öğrenemez çocuk.
Dolayısı ile gelecek.
Nasıl vakti ile ben ağlayıp zirlayip yaptım, çocuğumun ağlaması da benim acimdan sorun değil :)
Sizin bakış açıniza bayılıyorum ne güzel yazmışsın iz kuşakların yaşadıkların hiç bu açıdan düşünmemiştimÇözümü z kuşağında arıyorsunuz da, sizin kuşağı bilmiyorum ama y kuşağı anne olarak sorun bizde.
Y kuşağı ki (ben asla 90-00 i dahil etmiyorum.80-90 bana göre)
Arada kalmışlar.
Dünya tarihi olarak bakarsanız da, teknoloji, davranış bilimleri olarak bakarsanız da arada kalmışlar kuşağı.
Kötüsünü/iyisini gorup yeniye gecme kuşağı.
Diğer bir anlamiyla y kusagi, dunyayi değiştirirken bunu nasıl yapacağını bilmeyen kuşak.
80 kuşağına bir bakalım.
(Sadece anne-baba olarak bakacağım ama bu kuşak hem siyasi donem, hem ekonomik gecis, hem sehir-koy gocu, hem teknolojinin hiz kazandigi döneme denk gelen ergenlik acısından ohoooooooo arada kalmışlığın krali kusak)
ebeveynlerimizin büyük bir çoğunluğu psikolojiden habersiz cocuklarını buyuturken, biz y kusagi surekli olarak cocuk psikolojisi, bilmem ne sendromlari, aman soyle yapmayalim böyle olur, şunu öğretmezsek eksik kalır diye etrafımız uzmanlarla çevrildi.
Büyük bir haklilik paylari da vardi.
Çünkü biz 80 ler çocuklarının en bariz özelliği doğal seleksiyonun gerçekten işlemiş olması.
Sadece gerçekten güçlü olan ayakta kaldı.
Özel dersler yoktu, dersaneler yoktu,
Ağzımızın içine bakan anne-baba yoktu,
Iyi olan kazandı
Eksik olan desteklenmedi
Hatta bazen iyi olan bastirildi.
ebeveynin özellikle ekonomik zıtlıklarla bogusanlarinin stres topu oldu.
Sonra bu çocuklar anne-baba oldu.
Her ebeveyn çocuğunun iyiliğini ister.
Ama bizim kusak şaşkın
Hangi uzmanı dinleyeceğimizi şaşırdık.
Çocuklarımıza hep daha fazlasını vermek derdimiz. En iyi şartları sağlamak.
Kimimiz benim olmadı onun olsun, kimimiz aman psikolojisi bozulmasın, kimimiz ya zarar gelirse diye kısıtlayıp yetistirirken, kimimiz artık özgürlük zamanı vs.. aslında hepimiz kendimizde olmayanı verme derdine düştük.
Şimdi sorarım sana, ortalaması 90 üstünde olan çocuğun özel ders ihtiyacı olduğunu nereden çıkardın?
Sen ki itu mezunu, hayatında kac kere, kac yil ozel ders aldin?
Çocugun akademik anlamda başarısı neden bu kadar önemli?
Hatta o kadar onemli ki, cocuk bunu kullanir olmus. Ama derslerim iyi, yok ya?
Hayat dersler mi?
En son ne zaman yeni biriyle tanistin reelde?
Hiç kahvede oturdun mu çocuğum?
Dur ya şu hayvanlar susamıştır diyip bilgisayar basında kalkıp bir tas şu goturdun mü?
Bayramda kapı kapı akraba gezdiniz mi mesela?
Bilmem Ne amca ile en fazla kac cümle kurabildi?
100 tane yazarim.
Bu dönemin her çocuğunda var.
Çocukların akademik anlamda başarıları, psikolojileri o kadar önemli ki bizim için, 13-14 yaşında genclige gecen genc, nerede nasıl davranacağını bilmiyor.
Biz bir yerden alisveris yaparken bile insan icine karisirdik.
Kendi adıma gida dahil, butun alisverisi internet uzerinden yapıyorum.
Dolayısı ile çocuklarım benim pazarcı ile nasıl konuştuğumu görmüyor.
Özellikle 2010 sonrasinin aktar diye bir şeyden haberi olduğunu düşünmüyorum.
Çocuklara normal hayati muze gibi sunuyoruz.
Bu çocuklar için ekrandaki her sey daha gercek.
yazılacak çok şey var aslında hem fazla uzattım, hem sabah sabah kafa acti,
Kısacası çözüm y kuşağında.
Once y kuşağını, değişikliklere uyumunu ve değişime tepkisini anlamak lazım.
Ondan sonra bunu z kuşağına nasıl yansıttığını.
Ben de işimiz dolayı 7/24 bilgisayar açık olan evde çocuğa dokundurrmadim. 3.4 yaşına kadar telefon bilmesi. Tv kreş sayesinde zamanlı izledi. Ama gün geldi baktim bilgisayarı kullanabiliyor. 2. Sinifta izin verdim dusun. Ee kuzenimle oynuyordum dedi ve inanılmaz telefonda ve pc de hep kafasi. Şunu bunu yedirmesi güya de kola teyzemde içiyorum. Şu mısır okulda neden yasak anne (almıyor okey almadan ama nereye kadar) sanirim hata yaptım.Hellöğ kuşaktaşım :))
Yo, bu genellemeye katılmıyorum; bizim dönem en çeşitli karakterleri yaratan, ortak noktaları daha blur bir
dönem; bak sen sofraya çağırıldığında atarinin kapanacağını düşündüğün bir kontrol ve karakterde çocukmuşsun, beni o atarinin başından oyunu tamamlamadan kaldıramazlardı çünkü bu da benim karakterimdi. "Bittikten sonra ben yerim" derdim ve alanıma müdahale ettirmezdim, olay çıkarırdım. Oyunumu yarıda bölecek adaptör çekme olaylarını da yaşadık hatta, klasiktir adaptör çekilir senin oyun hiç olurPc başından kalkmazsın, fişine asılınır öylece kalırsın; en dayanılmaz noktada annem bunu yapardı ve ben daha inatlaşırdım oyunumu kaybetmenin öfkesi ile. Belki de şimdiki zamanın çocuklarının bana uzaylı gibi gelmemesi, çok normal bulmam ve kolay iletişimde kalabilmem bu yüzdendir çünkü benziyorlar benim çocukluk ve ergenliğime.
Anne-babalarda iş, yaş yaş sınırlı ve kontrollü götürecekler, insan içine karıştıracaklar, çocuğun alanını çözerek ve karakterini anlayarak. Tabi ki her çağın genel olarak çocuklar üzerine etkisi olacak ve onları ortak bir paydada toplayacak ama her zaman üzerine basarak söylerim çocuklu konularda denk geldikçe "Her çocuk şahsına özel, bu yüzden yöntemleri de onlara özel olmak zorunda"
Ergenliğimde misal, beni hiçbir bayram selamlaşmasında göremezdin, ortadan kaybolur odama kapanırdım, el öpmekten oldum olası nefret ederim çünkü, hani "Nerede o eski gençler ah bu gençlik nereye gidiyor" deniliyor ya bu zamanda bazen, ben eski gençlerdenim işte, cinsin cinsiydim, hala daha cenazelerden de kaçarım çünkü elim ayağıma dolaşır, nasıl teselli vereceğimi bilemem. Zor mu "Başınız sağ olsun, Allah cennette kavuştursun, emir Allah'ın" demek, değil, bilmiyor muyum biliyorum ama duygusal olarak o zorlanmayı tercih etmiyorum ki bu çağda da çocuklar bilmiyor değil, duygusal zorlama-yüz yüze hata istemiyor, tercih etmiyor ve bunu içgüdüsel yapıyorlar, ekranın ardında kalmak onlar için korunaklı bölge. Onları fıtratlarının gidişine göre ehlileştirecek olanlar da biz anne-babalarız.
Bak şöyle bir araştırma yapmışlar "Yeni nesil para üstü hesabını çabuk yapamıyor" diye, bunu ülkemizde röportajlarla da desteklemişler. Atıyorum soruyor muhabir 58.5 liralık bir gomlek almak için 70 lira verdim, kaç lira para üstü alacağım diye, 15 yaşındaki çocuk kırk saat düşündü doğru cevabı da veremedi, sonra daha düşünüp doğru cevabı verdi. Ben soru sorulduğu an hesapladım misal, sen de öyle muhtemelen ama biz nakit para ile alış verişi çok yaşadık, para değişimini de gördük, bu çocuklar ise ellerine kredi kartı ile doğdular :) nakit alış veriş neredeyse kalmadı. Elbette beyinleri farklı işleyecek, o çocuğa nakit para ile alış veriş yaptırmayan ebeveyne bakacaksın işte.
Ya ben hiç zor bir nesil olarak görmüyorum ya, sadece ilgi alanları değişti bu çocukların ve onları keşfedip oralardan yakalayacaksın, henüz 8-10 yaş çocuk yetiştirme tecrübem yok, havadan konuşmak kolay bana ama çevremde gördüklerimi söylüyorum.
10 ve 12 yaşlarında dayımın çocukları var, biri domatesin kabuğu, elmanın beneği her şeyiyle yemek seçen, pubg oyunu yaşına uygun olmadığı halde oynayan ve bu alanda sınırlı serbestliği karakterine göre kendisine tanınan, hiçbir sosyal mecrada profili olmayan, resim ve fotoğraf konusunda çok başarılı, estetik algısı çok yüksek bir çocuk, evine gelene selam bile vermez, annesi uyarır öyle ancak. Diğeri, asla yemek seçmeyen ve favori yiyecekleri zeytinyağlılar olan, tüm çocukluğunu flashgameler oynayarak geçirmiş şu an da instagram vb profilleri olup aktif takip eden, okulun bir spor takımında madalya kazanmış, hareketli, girişken, evlerine gelene sıcacık yaklaşıp "Hoş geldiniz" diyebilen, Türk kahvesi pişiren bir çocuk.
E aynı kuşak, aynı ev, aynı teknoloji, aynı anne baba? Fark niçin? :)
Daha kuzen çocuklarından örnekler verebilirim bizim sülalede kuzen de çocuk da bol. Bir kuzenim pc programcı kendi şirketi var, eşi çocuk gelişimci. Çocukları inanılmaz hareketli, inanılmaz... 8 yaşında ve teknoloji yasaklı. İlginçtir ki annesi de babası da ekranlardan uzak tutacakları en maksimum mertebe uzak tutuyorlar, bebekliginden beri annesi ile etkinlikler yapar, annesi öğretmeni oldu. Ama çocuk hırçın, çok hırçın. Nerede nasıl davranacağını kestiremiyor, birinin elinde telefon görse kıyın kıyın ona yaklaşıyor filan.
9 yaşlarında diğer kuzenimin çocuğu var, anne baba sağlıkçı, doktor ve hemşire. Çocukla pek ilgilenmediler diyebilirim bakıcı elinde, tablet telefon yaldır yaldır büyüdü. Çocuk okulunun folklor grubunda madalyalı, yine sıcacık bir çocuk dayımın çocuğu gibi gördüğü yerde selam verir halimi hatırımı sorar, benim oğlanı da sorar hatta, annem gibi muhabbete girer benle.
E hani teknoloji çağı arsız çocuk?
Çok parametre var özetle. Karakterine göre davranmak lazım, elimizden geldiğince.
Çok güzel yerlere gelecek bu çocuklar doğru yönlendirme ile.
Ben de işimiz dolayı 7/24 bilgisayar açık olan evde çocuğa dokundurrmadim. 3.4 yaşına kadar telefon bilmesi. Tv kreş sayesinde zamanlı izledi. Ama gün geldi baktim bilgisayarı kullanabiliyor. 2. Sinifta izin verdim dusun. Ee kuzenimle oynuyordum dedi ve inanılmaz telefonda ve pc de hep kafasi. Şunu bunu yedirmesi güya de kola teyzemde içiyorum. Şu mısır okulda neden yasak anne (almıyor okey almadan ama nereye kadar) sanirim hata yaptım.
Sizinki kesin kristal , bende de var bi tane ondan , herseyi bilen cinslerKızım birde doğa ve hayvanlara karşı aşırı duyarlı, doğuştan greenpeace ci diyoruz eşimle aramızda onakristal çocuk olabilir gibi geldi şimdi okuyunca gözleri çok büyük ve derin altıncı hissi çok kuvvetlidir bazen ilginç şeyler söyler nerden biliyorsun bunu dediğinde içimden kalbimden öğrendim tarzı cevaplar veriyor. Hamile olduğumu bilmiyordum mesela anne sen kaç çocuk doğuracaksın dedi gelip başka doğurmayı düşünmüyorum dedim sürpriz gebelik yaşadığımı keşfedince bana nasıl baktığını hatırladım
Kızım birde doğa ve hayvanlara karşı aşırı duyarlı, doğuştan greenpeace ci diyoruz eşimle aramızda onakristal çocuk olabilir gibi geldi şimdi okuyunca gözleri çok büyük ve derin altıncı hissi çok kuvvetlidir bazen ilginç şeyler söyler nerden biliyorsun bunu dediğinde içimden kalbimden öğrendim tarzı cevaplar veriyor. Hamile olduğumu bilmiyordum mesela anne sen kaç çocuk doğuracaksın dedi gelip başka doğurmayı düşünmüyorum dedim sürpriz gebelik yaşadığımı keşfedince bana nasıl baktığını hatırladım
Sizinki kesin kristal , bende de var bi tane ondan , herseyi bilen cinsler
İyi bakin ona , dunyayi kurtaracaklarmis onlar oyle diyorlar
Benimki pek seker degil yani disariya cok seker ama bana tam eziyetSiz böyle yazınca bi bakim şu kristal çocuk özelliklerine dedim, benim oğlanı anlatmışlaryemeyi çoğunlukla tercih ettiği şeylerden tut öpme sarılma isteği, sürekli diyalog gözünün içine içine bakmalar, yaşlılarla daha iyi anlaşma, müzik dinleme şarkı söyleme isteği sürekli dans, hayvanlara duyarlılık ki evde kedimiz var mamasını oğlum verir hep vs vs vs... Kız şeker gibiler yahu daha ne istiyoruz otur izle tiyatro gibi.
Aslında çok ilginç bir şey de değil, çoğu çocuk böyle olmaz mı zaten?
Benimki pek seker degil yani disariya cok seker ama bana tam eziyet
Cok farklilar gercekten , gerci dunyayi kurtaracaklarina inanmiyorum ama buyuk degisim saglayacaklari bir gercek