Yüzde kaçımızın ne olduğunu tespit eden adam: Aziz Nesin

aynen katillere sebep üretmiştir sözüne katılıyorum.
 
Düşün ki partilere kadar indirgenmiş bazı yorumlar için asıl o yüzdenin içindekiler sizsiniz desek suçlu oluruz yani şöyle ki madem yüzde 60'lık bir taban söz konusu idi aziz nesin'e göre 100-40=60

 
He çünkü biz potansiyel terörist oluyoruz kendisine göre :)
ben baş örtüsü takmıyorum kontes ama dinimin gerekliliğinide biliyorum ve uymamak benim tercihim ama çıkıpta böyle bir gaflet içinde bir söz söylemiyorum.. çünkü benim ailemde baş örtüsü var ve kızkardeşim imam hatip mezunudur.. ve şu anda öğretmendir kendisi..
 
evet ateist olabilirsin evet din tacirlerinede savaş açabilirsin, evet islam yada hristiyan dinindeki uygulanan sapkınlıklarada savaş açabilirsin ama çıkıpta baş örtülüler dersen ve kışkırtırsan bu milleti.. kiii hali hazırda pravakötörler mevcutken şu piyasada .
 
Kakao bazı insan zamanın behrinde birilerine kök söktürüldügünü bildigi için bazı hususlarda aman AYIK olun DİKKATLİ olun bizim yedigimiz hurmalar gün gelir bizi tırmalar hesabıyla canhıraş bir savunma peşine düşer
Çünkü aslında gerçegi kendisi de bilir üzerine basıp geçtiginiz insanların gün gelir senin üzerine basabilme ihtimalinin olduğunu
 
ben imam hatip mezunu ve kapalı bir yazılımcı olarak sorayım; tam olarak hangi kutucuğu üzerime almam gerekiyor? eyvah kapalı yazılımcı oldu kısmını mı? yoksa imam hatipli kısmını mı? ya da şöyle sorayım, beni bu kadar ayrıştıran bir zihniyeti ben neden bağrıma basayım? aha oldu mu sana kutuplaşma.. ben yaptım herhalde bu kutuplaşmayı şu anda değil mi?

neyse, yüzde kaçımız ne bilmiyorum ama topumuz çok ilginç bir milletiz..
 
tespitmii bence imamhatiplileri kötü gösterme gayreti..
Kötü göstermesi için özel bir çaba göstermesine gerek yok.Herkes ne , nasıl görüyor , sorgulayan bir insan için bunlar sorun değildir .
Devlet çalışanlarına siyaset yasak ise sen açık açık nereye bağlı olduğunu gösteremiyor isen ; inancını da kendine saklayabilmelisin , illa birinin gözüne sokmaya gerek yok.
Devlet çalışanlarının nötr olması gerektiğini düşünüyorum. Laiklik bunu gerektirir ki herkese adil bir şekilde hizmet verilsin.Bazen Irakta mıyım Türkiye de miyim benim de kafam karışıyor.
 
hepsini alın office çünkü hepsi sana bana zaten :)
 
nötr diye bişi yoktur insanların inançları vardır ve devlet o inançlara göre düzenlemelidir kendisini.. bir insan inancı gereği örtülü çalışmak istiyorum diyorsa (sınırlar ) içinde çalışabilmelidir.
 
hepsini üstüne alacaksın tatlımm
 
28 Ocak 2008
Tufan TÜRENÇ
AKP laik sistemi dilim dilim doğruyor
ÖNCE düşlerindeki İslam nizamını adım adım getirmek isteyen Başbakan’ın çelişkilerine göz atalım.

Başbakan Erdoğan, partisinin Üsküdar Kadın Kolları Kongresi’nde konuşuyor:


"Başı örtülü olan laik olamaz mı?Niye laik olmasın?"

Arkasından da şöyle diyor:
"Her zaman söylediğimiz bir şey var.Altını çizerek yine söylüyorum.Kişi laik olmaz, devlet laik olur."
Başbakan’a göre Müslüman bir insan laik olmaz.

Bu mantığa göre Başbakan’ın ikinci cümlesi, birinci ile çelişiyor.

Müslüman bir insan laik olmazsa, "Başımı inancım gereği örtüyorum" diyen kişi nasıl laik olabilir?

Devam ediyor Başbakan incilerine:
"Türkiye’de toplumsal mutabakat var ama, kurumsal mutabakat yok. Sorun da zaten burada."
Başbakan bu sorunu da kurumları hizaya getirerek halletmeye çalışıyor.

Anayasa’nın laiklik ilkesinin, yargı kararlarının yanından dolaşarak şimdilik sadece üniversitelerde türban sorununu aşmayı, ilk fırsatta da imam hatiplilerin istedikleri fakültelere girmelerini sağlamayı amaçlıyor.

Sonra sıra ortaöğretime ve ilköğretime gelecek.

Arkasından da kamusal alanlara ve orada hizmet verenlere...

Zaten TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi, AKP Konya Milletvekili Hüsnü Tuna baklayı ağzından kaçırıverdi:
"İnşallah hedefimiz kamu hizmetlerinde de, yani kamu hizmeti veren personelde de türbanı serbest hale getirmektir."
Oysa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Leyla Şahin’in başvurusu üzerine aldığı kararın özü, üniversitelerde laiklik ilkesinin ve bu kurumların laiklik niteliğinin korunması amacına dayanmaktadır.

Devlet ancak kamusal alanları dinsel etkilere, baskılara karşı koruyarak din ve inanç eşitliğini sağlayabilir.

Siz üniversitelerde, ilköğretimde, ortaöğretimde ve kamusal alanda türbanı serbest bırakırsanız bireylerin din ve inançlarına bakmaksızın eşitliği sağlayamazsınız.

Okullarda serbest bırakılan türban, başı açık öğrenciler üzerinde baskı oluşturur.

Kamuda çalışan türbanlı memur da diğer dinlere bağlı kişiler üzerinde olumsuz etki yaratabilir.

AKP, Prof. Ergun Özbudun ve ekibine sivil, özgürlükçü, birey haklarını öne alan yeni bir anayasa ısmarladı.

Prof. Özbudun ve ekibinin hazırladığı, türbana da serbestlik öneren anayasa taslağı AKP hukukçuları tarafından yeniden şekillendirildi.

Ancak, AKP bu anayasayı beklemeden MHP ile anlaşarak türban konusunda apar topar ilk adımı attı.

Bu girişim anayasa taslağını hazırlayan Prof. Özbudun’u bile telaşlandırdı.
Tehlikeyi gören Prof. Özbudun, AKP’yi uyarma gereğini duydu. "Hiçbir hürriyet sınırsız değildir. Kamu düzeni, inkılap kanunları, genel ahlak, veya başkalarının hürriyetlerini ihlal etmemek şartı gibi sınırlar koyun" dedi.

Prof. Özbudun başına gelecekleri biliyor olmalı.

Onun için yana yakıla Başbakan’a koştu "Aman yapmayın" dedi.

İyi güzel de atı alan Üsküdar’ı çoktaan geçti.

AKP, laik düzeni dilim dilim doğramaya başladı.

Bu tehlikeli gidişte rolü olanlar bundan sonra ne yaparlarsa yapsınlar bu günahtan kurtulamazlar.

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…