• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Yüz okuma sanatı nedir, nasıl başlamış?

  • Konu Sahibi Konu Sahibi ema1
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

ema1

Hayat, sen plan yaparken başına gelenlerdlr
Pro Üye
10 Ağustos 2009
26.131
18.284
823
Yüz okuma sanatı nedir, nasıl başlamış?


Aslında M.Ö 3000 yıllarına kadar geçmişi var. Tao'ya, I Ching'e
uzanıyor. Çinliler akupunktur dediğimiz noktaların, meridyenlerin
tümünün yüzde buluştuğunu düşünürlerdi. Bir yüzden, o insanın
karakterini, eğilimlerini, ailesinden aldığı mirası, ruhsal durumunu,
DNA'larını anlamak mümkün. Yine yüzden insanın geleceğini
okuyabilirsin. İnsanın kalıtımsal özellikleri yüzde 50'sini oluşturur,
diğer özellikleri çevresel faktörlerden gelir. Ama önemli olan zayıf
ve güçlü yanlarınızı nasıl değerlendirdiğinizdir. İyi karakter ya da
kötü karakter yoktur, her şey bunları nasıl kullandığınıza bağlıdır.
Aile çocuğun kendilerinin çizdiği yolda olmasını istiyor ama bu doğru
değil, çünkü her yüzün başka bir kaderi, yolu var. Yanlış seçim
nedeniyle birçok insan geç yaşlarda mesleğini, hayatını değiştirir.
Çünkü asıl kaderleri, gitmeleri gereken yol odur. En önemli tarafı
sağlık açısından yüz okumak mümkün; sağlık durumunu, yüzüne bakarak
bütün meridyenlerin buluştuğu nokta olan yüzden okumam mümkün. Eski
Çin geleneklerine göre kadınlar soyunmazlardı. Çinli kadınların taş
heykelleri vardı, orada meridyenler işaretlenmişti. Kadınlar doktora
gittiğinde heykelin üstünden şuram ağrıyor, buram ağrıyor derlerdi ama
zaten doktorlar yüzlerinde bunların yansımalarını görebiliyorlardı.


Bir yüze bakınca neler görebiliyorsunuz?


Yaşadığınız her şey yüzünüzde bir iz bırakır. Bir insanın yüzüne
bakarak nasıl yaşamış olduğunu ve nasıl yaşayacağını anlayabilirsiniz.
Şu anda nelerden geçmekte olduğunu görebilirsiniz. Mesela çenesi
doğrudan boyna birleşen insanlar vardır; onlar hep 'evet' demeye,
boyun eğmeye alışıktırlar. Çünkü yetiştirilme tarzı zamanla insanın
fizik yapısına da yansır. Aynı şekilde çenesi çıkık insanlar daha
güçlüdür, onlara 'şunu yap' dediğinizde, sorgulamadan yapmazlar.
Sürekli baş eğen insanlarda zamanla bu çene çıkıntısı yok olur. Çene
insanın istekliliğini, arzularını gösterir. Çenesi belirgin insanlar
inatçıdır. Kendi yumuşaklığınızdan şikayetçi iseniz, başınızı geriye
atıp, çenenizi çıkarın. Zamanla yumuşaklığınızdan sıyrılırsınız; hayır
demek kolay olur. Böyle davranışları sürekli yaparsanız, yüzünüzün
fizyonomisini, aynı zamanda kaderinizi de değiştirebilirsiniz. Bir
insanın yüzüne bakarak sünepe mi, ezik mi, dik duran biri mi derhal
söyleyebilirsiniz.


Başka neler okunabiliyor bir yüzden?


Mesela yalnız çalışmaya ya da grup çalışmasına yatkın insanları
ayırabilirsiniz. Birini işe alırken onun o işe uygun olup olmadığını
bilmek lazım. Mesela kaşları ayrık olan insanlar daha yumuşak, kaş
bitimi yakın olanlar daha sorgulayıcılardır, talimatla çalışmaları
zordur. Ayrık olanlar daha az soru sorar, yapılması gerekeni yapar.
Kaş şeklinden de o insan hızlı mı çalışacak yavaş mı çalışacak
anlayabilirsiniz. Mesela kulak memeleri aileye bağlılığı simgeler.
Eğer kulak memeleri yanaklara yapışıksa kişi ailesine çok bağlı olur,
ayrı kulak memesi aileyle ilişkilerin ayrışmasını temsil eder. Verici
mi, cimri mi, verici olup da pişmanlık mı çekiyor bunları
görebilirsiniz.


KAŞINI KAYBEDEN DOSTUNU KAYBEDER


Sağlık durumunu nasıl anlaşılıyor?


Mesela kaşlar hem sağlığın hem de arkadaş bolluğunun habercisi.
Kaşlara 'ağacın yaprakları' denir. Çok kaşın varsa çevrende çok
dostun, arkadaşın var demektir. Birçok genç kız kaşlarını alıyor,
aslında almaması lazım. Çünkü kaşını alanlar arkadaş kaybediyor. Bir
süre sonra kaş çıkmamaya başlar, dost kaybedersin. Çok aykırı
yerlerdekini alın ama devamlı ve çok almamak lazım. Kaşlarınızı
elinizle bir yöne tarayıp sonra öbür yöne düzleştirdiğinizde,
kaşlarınız yukarıda kalmıyor, yerli yerine dönüyorsa sağlıksınız,
bünyeniz sağlam demektir, ama tabii bu sadece göstergelerden bir
tanesi.


Diyelim bir kişinin ilişkileri iyi gitmiyor; o sorunu da
düzeltebiliyor musunuz yüz analizi yaparak?


Bir insanın vücuduna, bedenine, sonra da yüzüne baktığınızda genel
olarak karakterinin zayıf ve güçlü yanlarını görebilirsiniz. Onu aşağı
çeken duygu nedir, keşfedebilirsiniz. Bu sorunların üzerinde
çalışabilirsiniz. Mesela fobilerin bazıları doğum öncesine gider, bir
yığın fobi daha ana rahminde oluşur. Uçak korkusu, doğum kanalında
uzun kalan, sıkışan bebeklerde vardır. Yine annenin hamilelik
dönemindeki duyguları da çocuğa yansır.


ERKEĞİN AKLI NERESİNDE?


Erkek ve kadın yüzünü okurken farklı noktalara mı bakıyorsunuz?


Öncelikle size bir şey anlatayım. Mesela kadınlar birçok işi aynı anda
yaparlar ama erkekler bir şeyi bitirip bir başka bir şeye geçerler.
Gazete okuyan bir adama bir şey sorarsanız, bir-iki saniye durur,
sonra yanıt verir. Ama bir kadın üzgünken hem ağlayıp hem araba
kullanabilir. Erkek ve kadın arasındaki beyin bağlantılarının
farklılığından dolayı bu böyledir. Bilimsel tespit bu; beynin iki
lobunun birbirleri arasındaki ağ bağlantısı, kadınlarda daha kalın
ipliklerle bağlı. Erkeklerinki daha ince. Bebek birkaç haftalık
olduğunda, o ağ bağlantıları erkek bebeklerde ilk önce genital
organlarda oluşuyor. O yüzden 'erkek hep cinsel organıyla düşünür'
derler. Oysa kadında o ağ sistemi önce beyinde oluşuyor. Daha sonra
oluştuğu için erkeğin beyninin iki yarısını birbirine bağlayan o ağ
bağlantıları kadına oranla daha zayıf. Bunun sol ya da sağ beyinle bir
ilgisi yoktur.


Kaderle ilgili şeyler nereden gözükür?


Alın çok şey anlatır. Alında karma vardır. Alın, 'neden' 'niçin'
sorularıyla ilgilidir. Karmayı zamanla, nedeni, niçini ile çözmeye
başladıkça alındaki çizgiler yok olur. Ailenin, kendinin, soyunun ve
evrenin karmasını alnında taşırsın.


Yüzün sol tarafı, günlük, değişken şeyleri, günlük duyguları, pratik
detayları anlatır. Sağ tarafta daha sakladığımız şeyler vardır; orada
mahrem şeyler saklanır. Sağ göz her zaman güçlü gözdür ve sağ gözle
daima o kişinin sol gözüne bakarsınız, insan hep çapraz bakar; güçlü
olan sağ tarafınsa, onun içinde sakladığı tarafa bakar, o inanın
sakladıklarını, içini görmeye çalışırsın. Bir dükkana girdiğinizde
sağa bakarsınız ama daima sola yönlenirsiniz.


15 YILDIR YÜZ OKUMA UZMANLIĞI YAPAN ODETTE NASH, ÜNLÜLERİN YÜZÜNÜ
ANALİZ ETTİ


Hülya Avşar: Fazla düşünüyor. Bir kalp problemi var; bu ya duygusal ya
da fiziksel bir problem.


Gülben Ergen: Onun için para önemli ama o bunu çok fazla da
düşünmüyor. Ailesini ise çok önemsiyor.


Seda Sayan: Yüzünü saklıyor. Onun için maddiyat, bir şeyin değeri
önemli. Duygusal değil, düşünerek hareket ediyor.


Tamer Karadağlı: Çok inatçı. Yoluna çıkmamak lazım, sert olabilir,
bağırıp çağırabilir. Agresifleşir. Çok sadık biri değil
 
Back