hepsini biliyoruz lakin bi hatırlatma olsun istedimmm:
İstistikler her 10 kadından birinin üreme zorluğu yaşadığını gösteriyor. Her ne kadar nedenleri tamamen anlaşılamamış olsa da, araştırmalar üreme zorluklarında beslenme, çevresel nedenler ve stresin önemli rol oynadığını gösteriyor. Bütün tıbbi testleri yaptırıp da hamile kalamamanızın sebebi anlaşılamamışsa, vücutta hormonal dengeyi sağlamak; toksinler, kötü beslenme ve strestarafından harekete geçirilen biyokimyasal problemlerden kurtulmak üreme fonksiyonlarını artıracaktır. İŞTE YAPILMASI GEREKENLER LİSTESİ: 1. Temiz bir diyet uygulayın Hamile kalmaya çalışan kadınların vücutta iltihabı arttıracak her türlü besinden uzak durması gerekiyor. Bu maddelerin başında da şeker geliyor. Harvard Üniversitesi profesörlerinden, Jorge Chavarro, yaptığı araştırmada glukoz hassaslığı üzerinde etkisi olan bütün besin maddelerinin aynı zamanda üreme kapasitesini de etkilediğini keşfetti. Nişasta ihtiva eden bütün besin maddeleri (patates, sarımsak, fasulye türleri, beyaz ve esmer buğday ve pirinç,
mısır, yulaf, fındık fıstık, ekmek ürünleri, pizza, kek, börek ve çörekler) bu gruba dahil. Alkolün, şekere dönüşmesi nedeniyle tüketilmemesi gerekenler listesinde olduğunu bilmekte de fayda var. Uzmanlar, hamile kalmaya çalışan kadınlara bol sebze
meyve ve kompleks
karbonhidrat ve protein tüketimini öneriyor.
2. Yağsız veya az yağlı süt ürünlerinden uzak durun Harvard’lı doktor Chavarro’nun bir başka tespiti de süt ürünleriyle alakalı. Araştırmalar tam yağlı
süt ürünleri yerine yağsız veya az yağlı tüketen kadınların üreme zorluğu gösterdiğine işaret ediyor. Bunun birkaç nedeni var: Her şeyden önce yağsız süt yağdan arıtılırken hayvanın dişilik hormonlarından da arınıyor. Sütün yağ tabakasına yapışan dişilik hormonlarının gitmesiyle sütte geri kalan hormonlar erkeklik ve nötr hormonlar oluyor. Bu durum yağsız süt ürünlerini tüketen kadınlarda hormon dengesizliğine ve dolayısıyla ovülasyon problemlerine neden olabiliyor. Ayrıca, yağın sütten ayrılması laktoz (süt şekeri) oranının artmasına neden oluyor. Artan şeker miktarı otomatik olarak glisemik reaksiyonu da arttırıyor. Bu arada süt şekerinin dünya popülasyonunun
yüzde 70’inde alerjik reaksiyonlara neden olan madde olduğunu unutmamak gerekiyor. “Eğer hamile kalmayı düşünüyorsanız tedbir olarak süt ürünleri alerji testini yaptırmanızda fayda var. Alerjik bir durumunuz yoksa tam organik tam yağlı bir büyük bardak süt için” diyor Dr. Chavarro.
3. Bağırsak sağlığı ve temizliği çok önemli Gastrointestinal sistem üremede büyük önem taşıyor. Alerjik besinleri elemek ve bağırsaklarımızda bulunan yararlı bakterileri diyet ve destek haplarıyla çoğaltmak gerekiyor. Buna ek olarak, üreme için vücudun ihtiyacı olan besin maddelerinin maksimumda vücut tarafından emilebilmesi için, hamile kalmaya çalışan kadının sindirim sisteminin de maksimumda çalışması gerekiyor. Üreme dönemlerinde vücudun hormon
üretim oranlarını maksimumda tutabilmek için besin maddelerinde bulunan kimyasallar ve toksik maddelerin olabildiğince elenmesi gerekiyor. “Fakat bunu
detoks yaparak değil organik, çok çeşitli ve sağlıklı beslenerek yapın” diyor uzmanlar. Detoks üreme için vücudun ihtiyacı olan besin maddelerini de eleyeceği için hamile kalmaya çalışan kadınların detoks programlarından
kesinlikle uzak durması gerekiyor. “Alerjik olabileceğiniz maddeleri test yoluyla tespit edin ve bu maddelerden uzak durun; detoksu unutun” diyor uzmanlar. Hamile kalmaya çalışırken
oruç tutmak veya rejim yapmak kilo kaybına neden olabileceği için tavsiye edilmiyor. Vücudumuzdaki yağlar aynı zamanda toksin depolarımız. Bu yağlar vücuttan atılmaya başlandığında toksinler de harekete geçiyor ve vücuda dağılmaya başlıyor. Yağ hücreleri bütün toksinleri hormon moleküllerinden uzak tutarak hormon salgılanışını koruyor.
4. Vajinal salgılar Her ne kadar yumurtlamada 14. gün kuralı kullanılsa da kadınların hatırlaması gereken, bu kuralın aslında kişiden kişiye göre değiştiği. Yumurtlamanın ne zaman gerçekleşeceğini anlamak için vajinal salgıların değişimini takip etmek gerekiyor. Tam yumurtlama öncesinde vajina salgısı çiğ yumurtanın beyazı görünümüne geliyor. İşte bu yumurtlamanın gerçekleşmek üzere olduğunun en büyük işareti.
5. Gerekli destek hapları B
vitamin kompleksi-
Myo-inisitol: polikistik over sendromu olan kadınlarda yumurtlamayı güçlendiren ve üremeyi arttıran bir B vitamin türü.
Folik Asit (B9) ise hamileliğin ilk 28 gününde oluşan doğum arızalarını önlemekte çok etkili. Omega 3 asitleri: Soğuk su balıklarında bulunan Omega 3 yağları endometriosis ve diğer hormonal fonksiyonları düzeltiyor. Günde bir defa multi-vitamine ek olarak iyi kalite omega 3 kapsülü almanın çok faydası var. Coenzim Q 10: Günde 600 mg’lık Co Q10 desteği üretilen yumurtanın kalitesini arttırırken aynı zamanda yaşı daha ileri olan kadınlarda döllenme oranını arttırıyor.
6. Rakamlar her şey demek değil Folikül Stimulant (FSH) hormon düzeylerinin yüksek olduğunu öğrenen kadınlar
genellikleumutsuzluğa kapılıyor çünkü genel inanış; FSH düzeyinin yüksekliği yumurta rezervinin düşük olduğunu gösterir şeklinde. Fakat günümüzün modern tıp dünyasında, FSH düzeyinin yüksekliğinin her zaman üreme sistemini bozmadığı ve bozukluğun başka bir nedenden kaynaklanıyor olabileceği biliniyor.
7. Stresi hafife almayın Stres kronik düzeyde yaşandığı takdirde ciddi boyutlarda üreme problemlerine neden olabiliyor, çünkü kronik stres vücudumuzda kortizol denen bir hormonun salgılanışına neden oluyor. Kortizol hormonu ise sempatik sinir sistemimizin işleyişini bozuyor ve dolayısıyla hormon üretimi ve işleyişi kontrol dışına çıkıyor. Uzmanlar “Hamile kalmak isteyenler ve kalanlar stresten uzak bir hayat yaşamaya çalışmalı” diyorlar.