bütün yorumları okudum. gelini haksız bulanlara hayret ediyorum. konu sahibinin satır aralarına sıkıştırdığı şeyler nasıl gözden kaçıyor?
1. ilk gittiklerinde kız evlenmeyi henüz düşünmediğini söylemiş.
kız evi "tanışmak" için çağırmış. eğer iki ailenin arasında saatlerce sürecek şehirlerarası bir yolculuk yoksa, aynı veya yakın şehirde yaşanıyorsa, ilk gidişte kız istenmez. diğer yörelerin adetlerini bilmiyorum ama bizde bu geline değer vermemektir. önce tanışmaya gidilir, "sizi tanımak istiyoruz, aile olmayı amaçlıyoruz" mesajı verilir. konu sahibinin anlattıklarına göre çok uzak mesafede değiller. ilk gidişte kızı istemeye kalkmışlar. ilk gidişte kızı istemek demek, "bunlar evlenecekmiş, biz sizinle samimi olmak falan istemiyoruz, halledelim bitsin" demektir. söz merasimini oldu bittiye getirmektir. kıza kabahat bulamadım ben. tanışmaya gelecekler diye hazırlanıyorsun, damat namzeti söze hazırlanıp geliyor. diyecek laf bulamıyorum.
2. trabzon hasırı set almışlar, kız beğenmemiş.
daha doğal ne var? günümüz şartlarında pek çok kadının ilk altın takı seti, evlenirken alınıyor. yeni evli hangi kadının 6-7 tane altın takı seti oluyor ki? normal şartlarda, nişanda ve düğünde olmak üzere 2 tane takılıyor, gelin çoğu zaman başka almıyor. durumu yetmiyor veya iki tanesini yeterli görüyor veya zaten altın sevmiyor. takı takması gereken durumlarda da bunları takıyor.
trabzon hasırı alınan kızın bozulması çok normal. çok pahalı olabilir, kendilerince değer verdiklerini göstermek istemiş olabilirler, ama kendi seçse, belki daha sade, daha zarif, daha kibar, daha ucuz, daha "kullanabileceği" bi şey seçecek?
takı setini alıp gitmek, "biz ne alırsak sen onu kullanmak zorundasın, senin zevkin olamaz" demektir, kızı aşağılamaktır.
insanlar vaktiyle parasını biriktirip daha ortada gelin adayı yokken alıyorlar takı setlerini ama nişan öncesi "biz bunu almıştık vaktiyle ama kuyumcu tanıdık, istediğin gibi değiştirebilirsin" diyorlar.
geline değer vermek budur.
3. nişanda takı olmazmış, konu sahibi utancından yerin dibine girmiş, "bitirin artık" demiş.
bu insanlar neden salonda nişan yapıyorlar takı töreni yapıyorlar biliyor musunuz? çevrelerindeki insanların nişanlarına davet edilmişler çünkü. o nişanda takı takmışlar çünkü. nişanda düğünde takılan takı, evlenen çiftlere yapılan yardımdır, "bugün banaysa yarın sana" anlamındadır. kızın babasının nişanında takı taktığı herkes, kendisine veya çocuklarına yapılan yardımı bilir, karşılığını vermek ister. ("ben ona tam takmıştım o bana çeyrek taktı" muhabbetinden bahsetmiyorum burda.) takı töreni demek, "bu adam benim çocuğuma ev kurmasında yardım etti, şimdi onun çocuğu ev kuruyor, ben de yardım ediyorum" demektir.
takı törenini kızın ailesi haricinde birinin bitirmesi, "sizin ettiğiniz yardımlar da, sizin çevrenizin edeceği yardımlar da yerin dibine batsın" demektir.
burda daha ağır şeyler de yazardım da gerek yok. yeterince açık anlattığımı düşünüyorum.
4. gelin bohçadaki makyaj malzemesini beğenmemiş.
beğenmemiş, çünkü "ne istiyorsun" diye sorulmasına rağmen, verdiği cevap dikkate alınmamış. kız "kremimi isterim, fondotenim nerde" dememiş ki. "istediğim olmamış, neden sormuş madem" demiş. haksız mı? konu sahibi kendisi diyor, "söylediklerine uymadım" diyor, "ucuza geldi, daha güzel daha cici göründü" diyor. "fazladan şeyler de aldım" diyor. fazladan alınmasını da iyiymiş gibi göstermeye çalışıyor. kızın istediği alınmamış, istemediği ne varsa alınmış. "sen benden bunları istememiştin ama ben aldım, çünkü sen bunların alınması gerektiğini düşünemeyecek kadar gerizekalısın" demek değil mi bu?
sormadan alsanız da kız laf etse haklısınız. ama hem sormuşsunuz hem almamışsınız nerden tutsanız elinizde kalıyor.
5. gelinin babası görümceyi çağırmış.
kız daha nişanlı. düğüne birkaç hafta var. görümcenin kıza attığı mesaj, insanın insana atacağı mesaj değil. bohçanın geri gönderilmesini gerektirecek şeyler söylenmiş.
kızına böyle bir mesaj gelen her baba, kızını emanet edeceği kişilerle ilgili şüpheye düşer ve güvence ister. sonuna kadar da haklıdır. konu sahibinin babası da "haklısınız, yanlış şeyler olmuş, bunu çözmek lazım" demek yerine, "ortada sebep yok, büyütüyorsunuz, abartıyorsunuz" demiş. konunun üstünü örtmeye çalışmış.
ve her şeyden önemlisi, görümce hanım kız babasını adam yerine koyup da davete icabet etmeyecek muhtemelen, kız evi böylece tekrar aşağılanıp hiçe sayılmış olacak.
gelini ve ailesini başından beri aşağıladığınızı düşünüyorum. altın isteyebilirler, bohça isteyebilirler, maddi şeyler bekleyebilirler. ama siz bu insanları herkesin önünde küçük düşürmüşsünüz. net bir şekilde rezil etmişsiniz. onlar size taleplerini bildirmiş olabilirler, ama siz sürekli sözle ve davranışla hakaret etmişsiniz. gelini ve ailesini sürekli hiçe saymışsınız.
iki krem meselesi değil bu. kız patlamış artık.
ve şunu da çok net söyleyeyim, bohçaya "olması gerekenden fazlası"nı koymanız geline değer verdiğiniz anlamına gelmiyor. gösteriş yaptığınız anlamına geliyor. ezmeye çalıştığınız anlamına geliyor. "bunları aldık ama senin istediklerini almaya tenezzül etmedik" demek oluyor. ve damat bohçası gelin bohçasından sonra yapılıyor. "biz fazlasıyla yaptık, siz de yapacaksınız" demek oluyor. konuşulana uyulmamış demek oluyor, gelin ve ailesi bir kez daha aşağılanmış ve hiçe sayılmış demek oluyor.