Yeğenim başka adamdanmış! (Olayların devamı)

Aynen öyle ablam zaten evimizi yerimizi biliyor. Biz kaçmadık çocukları da kaçırmadık. Hadi bizi görmek istemiyor gider okula kızlarını görür insan dimi? 3 ayin içinde sadece 1 defa ilk evi terk ettiğini haber vermek için annemi aradı (onda da yine asıl suçlu kendi olmasına ragmen anneme her turlu hakareti etti) 1 defa da polislerden ablamın yaptığı her turlu şeyi öğrendiğimiz zaman aradı annem de o anlık sinirle benim senin gibi bir kızım yok deyip telefonu kapattı. Daha da ablam ne aradı ne sordu ne kapıya geldi hadi annemi birak benim ve kardeslerimin evini de biliyor hic birimizin yanina da gelmedi aramadı sormadı internetten bile yazmadi. Pişman olan insan adım atar, hayatini düzeltmeye çalışır. Yahu ben daha doğmamış çocuğumu 3-4 haftada bir ultrasonda görüyorum nasıl özlüyorum zor dayaniyorum bu insan nasıl 3 evladını ozlemiyor? Öleceğimi bilsem gene gelirim ben kapıya ki annemin nasıl merhametli bir insan olduğunu, o bir adim atarsa annemin yine yelkenleri suya indireceğini de gayet iyi biliyor...

Ne diyeyim o artik kendi yolunu çizdi. Demek ki seçtiği hayatından memnun. 33 yaşında kadını zorla değiştirecek halimiz yok bu saatten sonra...

Herkes anne olamıyor malesef Allah ablanızı ıslah etsin inşallah yanlışlarını anlar ve evlatlarına döner ne kadar kötü olursa olsun annenin yerini kimse tutamaz çocukların gözünde
 
Merhaba hanımlar,
Bundan yaklaşık iki hafta önce böyle bir konu açmıştım.

www.kadinlarkulubu.com/forum/index.php?threads/yegenim-baska-adamdanmis.903683

Kısaca özetlersem ablamın 3 çocuğu var, en küçük olanın babası eniştem değilmiş, bunu öğrendik. Ablam yaklaşık 3 aydır çocukları anneme bırakıp ortadan kayboldu. Eniştem zaten 7 yıldır şehir dışında, hatta yurt dışında çalışan biriydi..

Şimdi de olayların devamını paylaşmak istiyorum. Olurda bizimle benzer bir kaderi yasayan biri görür ve faydalanır...

Öncelikle bugün pedagogla bir ön görüşme yaptım yarin da inşallah kız yeğenlerimi götüreceğim. Psikolog hanım bana çok önemli şeyler söyledi.

İlk olarak 14yaşında olan teog sınavına hazirlanan yeğenim için "o artik bir yetişkin, onu çocukluğuna donduremeyiz. Hayat onu erken yaşta olgunlaştırdı. Simdi artık ona yaklaşımınız şöyle olmalı: senin annen ve baban maalesef senin kadar olgun ve sorumluluk sahibi değiller, onları artik değiştiremeyiz. Ama bundan sonraki hayatında gelecekle ilgili ne karar verirsen biz hep yanındayız ve seni destekleyeceğiz."

11 yaşında olan yeğenimin geceleri altını ıslatma problemi olduğunu söylediğimde de öncelikle urolojiden idrar yollarıyla ilgili herhangi bir sıkıntısı olmadığına dair bir rapor almamızı, daha sonra bununla ilgili psikolojik tedavi uygulayabilecegimizi soyledi.

En küçük yeğenim için ise isler biraz daha karışık ve zor... Öncelikle anne ve kendisinin ayrı bireyler olduğunun farkına varmadan boyle bir ayrılık yaşadığı için bir travma yaşadığını söyledi. O yüzden annenin yerine ananneyi ve beni koyduğunu, bizi de kaybetme korkusu yaşadığını söyledi.. annesini sorduğu zaman asla "anne gitti bir daha gelmeyecek veya annen yakında gelir" gibi cümleler kurmayın anneyi sorunca biz de arıyoruz ama bulamıyoruz, nerede olduğunu bilmiyoruz gibi cevaplar verin dedi. Bireysel kimliğini edinebilmesi için günde 2-3 saat bile olsa bir kreşe gitmesi gerektigini, sosyallesmesinin korkularını azaltacağını söyledi.
Baba meselesinin de 6 yaşına kadar kesinlikle konuşulmaması gerektiğini boyle bir travmanın ilerde kişilik bozukluğu doğurabileceğini söyledi (inşallah bunu öğrenmesini engelleyebiliriz...) o zamana kadar enistenizden rica edin ben senin baban değilim gibi şeyler söylemesin. Tamam eskisi gibi sevgi gösteremeyebilir ama daha ılımlı olsun. Zaten babası senede 2-3 ay gelen biriyse onun yokluğu çok büyük travma oluşturmaz dedi. 6 yaşına geldiğinde de gene pedagog eşliğinde eniştemin aslında onun gerçek babası olmadığını açıklamamız gerektiğini söyledi. O yasa kadar biyolojik baba ortaya çıkmadıysa ve çocuk onun kim olduğunu merak ederde araştırmak isterse ona bildiklerinizi o zaman anlatın ve destek olun dedi..

Ablamın kesinlikle kişilik bozukluğu olduğunu ve psikolojik başka hastalıkları olabileceğini söyledi ve hakkında hiç ümitli konuşmadı hiç beklemediğim çok ağır sözler söyledi... şöyle ki ablanın tedavisi için çok geç kalınmış, hele de kendisi de tedavi olmayı gerekli görmüyor ve istemiyorsa onun için yapılacak hiç birşey yok. Siz olabildiğince onu artık ailenizden ve çocuklardan uzak tutacaksınız dedi. En ağır sözü de şu oldu : ablanın 3 ihtimali var
1 ya bir gün bir telefon gelecek, ablanı tümüyle delirmiş bir halde bulacaksınız.
2 ya bir gün bir telefon gelecek, ücra bir yerde öldürülmüş olarak cesedini bulacaksınız.
3 yine bir telefon gelecek ve onun intihar ettiğinin haberini alacaksınız.
Artık ablanızdan ümidi kesin dedi. Karşısına çıkıp konuşmam gerekmez mi kardeş olarak dedim, karşısına çıkıp sadece mahkemede ne şekilde şahitlik yapacağını önceden haber verebilirsin onun dışında yapılacak, konuşulacak birşey yok dedi...

Bu arada mahkemede, çocukların terapiye devam etmeleri halinde anne ve babalarının çocukların ruh ve zihinsel sağlığına zarar verdiğine, en doğrusunun ananneyle beraber süregeldikleri düzende devam etmeleri olduğuna dair rapor verebilirmiş. Mahkeme de gerekli görürsea ayrıca bir bilir kişi tayin edip bu durumu onaylatırsa çocukları anne babaya vermek zorunda kalmazmışız. Hatta kızlar için hiç bunlara gerek kalmadan her ikisi de 11 yaşını doldurduğu için direkt kendi şehitlikleri ve beyanlarıyla "ben kendimi anneannemin evinde daha iyi hissediyorum daha rahat hissediyorum" demeleri yeterliymiş..
Bu konuları kendi bilgisi dahilinde anlatıp ayrıca bir avukata daha başvurmamı istedi inşallah en kısa sürede onu da halledeceğim. Şimdilik aklıma gelenler bu kadar...

Allah yardımcıniz olsun çok zor bir durum. Ama bide ablanıZi dinlemeyi denediniz mi? Ya da küçük yegeniniz isteyerek değilde ya bi tecavüz sonrası olduysa ki boyle bi durumda bi bayanin akil sağlığı tabiki yerinde olamaz düşündünüz mu?
Teşhisi koyan arkadaş nasıl biri ki ablanizi dinlemeden yargiliyor ve onun geleceği hakkında yorumlar yapabilir enteresan.
Anne değilim bilemem belki ama bir anne evlatlarını bırakıp gidebiliyorsa altında yatan çok ciddi problemlerde olabilir.
Tabi siz ablanizi herkesten iyi tanıyorsunuz
 
Emira SY Emira SY ne iyi teyzesin allah razı olsun çocuklar için çok üzüldüm ama sizin gibi akrabaları oldukları için şanslılarda eminim en az yara ile atlatırlar allah yardımcınız olsun sağlık versin hayırlı doğumlar diliyorum size de
 
aklı başında bi insan bunu yapabilir miydi sizce.
Aklı başında olup olmadığına anlatılan aracılığı ile ancak siz ve ben karar verebiliriz. Kadının yaptığı doğru değil diye sabaha kadar aynı fikri savunurum sizinle. Lakin şu var ki kadın ne yaşadı kimseye anlatamadigi ne derdi vardi. Belki tecavüze uğradı. Yani olay kadının yanlışyapmasi degil psikologun mesleği aykırı yapması
 
Benimde yakın akrabam var.kadın çok kez kocasını aldattı.bi tek çocuklar kocasından yani.ama Ada'm onu okadar seviyorki anlamadım büyümü yapmış ne yapmış.adam kaç defa yakaladı ayrılmadı ama kadın bir defa intihar etti onu biliyorum.oğlunun psikolojisinde bozdu.okadar tertemiz çocuk sinir hastası oldu yaşı büyük gerçi ama çok değişti.ama kadın varya bi görsen Sefa sürüyo altında araba dört yana geziyor.estetik yaptırdı 2kere mi desem 3mü desem.birde 50küsür yaşlarında duymayanda kalmadı yediği naneleri.gel görki hiç birşey olmadı uslanmadıda.kadına çok uyuz oluyorum.o pisliği yerken oğlunun yuvasını bile yıkmaya çalıştı ama oğlu annesine haşa Allah bir dese inanmıyor.çünkü annesine olan güveni bitmiş.sonrada ağlıyo kafın benim oğlum neden böyle bana değer vermiyor diye.kocasıda karısına laf söyletmiyor.oğlu bile az tartışsa annesiyle hemen oğluyla kavga ediyor.ya diceğim size her o pisliği yapan ölseydi öldürülseydi ohooo
 
Bir psikolog bireyi kazanmayi kazandirmayi hedef almali. Nasil boyle umitsz vaka olarsk konusmus anlamadim. Zaten ablandwn ne cocuklsra ne de size hayir gelir bu saatten sonra. O kaderini cizmistir.
 
Konuyu okumuyorum daha oncede gordum soylece bı baktım. Ablanızın bu denlı bır ozelını ustelık ortada ufacık bır cocuk varken buraya dedıkodu malzemesı yapmanızı hıc hos bulmuyorum. Elınızı vıcdanınzıa koyun ve kolu kırıp yelı ıcınde bırakın gunah
Niye böyle bişey yazdınız anlayamadım...kimse dedikodu yapmıyor burda...tavsiyesi olan tavsiye veriyor,olmayan destek veriyor...konu sahibi de içini dökmek istemiş olamaz mı...çok garip geldi yorumunuz...
 
Yav sosyopatlara bilim insanları "manyak" diye bir tanı konmazken, besbelli karakter bozukluğu yaşayan bir kadına bu acımasızlık neden?
Ablanızın tedaviye ihtiyacı var. Ha tedaviye yanaşmaz o ayrı ama öyle poponun üzerinden "delirecek, olmadı ölecek" diye teşhis koyulmaz.
Belki kadın ileride bir gün değişecek? İnsan tabiatı hayatta kalmaya yöneliktir ve insanoğlunun hayatta kalmak için hangi durumlardan kurtulabileceğini evimizde sıcacık yatağımızda bizler tahmin edemeyiz.
Ama titri psikolog olan biri bilmeli.
Tarih seri katliamcıların hapisten çıktıktan sonra manastıra kapandığı örneklerle dolu. Hastalık da hatalar da iyileşmek de insanlar içindir.
Size de yeğenlerinize de geçmiş olsun.
Ama ben olsam yeğenimi kendine doktor denen o şahsa teslim etmezdim.
 
Pedagog dediğin kişinin belgelerini bi kontrol et sahte doktor gibi görünüyor senin anlattığın kadarıyla

Yukarda yazdığın şeyleri psikoloji bilimiyle uğraşan hiç kimse söylemez.

Çocukları başka bi uzmana götür bence
 
Herkese ayni şeyi söyleyip duruyorum ama olay sadece bu değil. 15-20 yıllık yaşanan birikmişlere dayanarak bunları söyledi. Bu forumda zaten ara ara bazı ayrıntıları verdim ama bastan sona herşeyi de anlatmadım tabiki. Doktora ablamla ilgili kendimi bildim bileli yaşadığım şahit olduğum herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlattım ve sonuç bu oldu. Aldatma kısmı sadece olayların en son patlama noktası yani anlayacaginiz...
Psikologlar doktor değildir.
Sizinkinin psikologluğundan da şüpheliyim.
Çünkü şu tartışma götürmez bir ruh sağlığı prensibidir: Danışanla görüşmeden tanı konulmaz.
 
Back
X