Yaşadığım Yer Alyalarla Safiyelerle Dolu(Kanıksanmıs Şiddet)

Kiyamam ben size , kaç yasindasiniz bilmiyorum ama herkes siddetle büyümüyor, her cocuk her birey cok degerlidir ve cocuklarin şiddet gormesinin sebebi manyak ruh hastasi ebeveynlerdir , sakin kendinizde suc aramayin
Okudugum bir kitapta siddet goren cocuklar hep kendilerinde suc arar diye yaziyordu , bunu yapmayin , sizin diger insanlardan hicbir farkiniz yok , cok degerlisiniz

Madem yasadiklarinizin farkindasiniz , psikolog destegi aliyorsunuz zaten iyilesme yolunda cok adim atmissiniz demektir , kendinizi sevin , baska bir siz yok bu dunyada , ailenizle de mumkun mertebe mesafeli olup kendi hayatinizi kurun
 
Bir sağlık çalışanı yıllar önce sağlık ocağına bir öğrencinin getirildiğini anlatmıştı. Öğretmeni tahta cetvelle kafasına vurmuş, çocuğun kafası yarilinca dikiş için sağlık ocağına getirmişler. Yarık derin olmasina rağmen ve hastaneye gitmesi lazım denmesine rağmen ört bas etmişler öğretmen ceza almasin diye. Çocuk beyin kanamasindan ölmüş. Bunu duyduktan sonra (ve tabii insan, hayvan vs tüm canlılara yapılan zulümleri...) insanın sasirmaya mecali kalmıyor. Yapmamız gereken şey, her türlü zulme itiraz etmek.
 
İcim sızladı resmen ne diyeceğimi bilemedim
 
Çocukken çevremdeki hemen hemen tüm yaşıtlarım benzer şartlarda büyüyordu bulunduğunuz heryerde şiddet bi şekilde vardi öyle oluncada tuhaf gelmiyordu
Hatta anne babasindan şiddet görmeyen çocuklar tuhaf geliyordu bi arkadaşımızın annesi dövmüyorsa kendi aramızda sanki o durum tuhafmış gibi konuşurduk cocuk akli iste güzel ama tuhaf bir çocukluk

Şuan cok yom ama çocukken kotu giden her sey sanki benim yüzünden muş hissine kapılırdım

Çok teşekkür ederim sıcak mesajınsınız icin
 
İçim acıdı gerçekten yazdıklarınızı okuyunca. İnşallah şimdi çok güzel bir hayatınız vardır ve hep öyle olur. Ne ailemden, ne etrafımdaki insanlardan şiddetin zerresini görmedim. Normali bu olması gerekirken ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum. Dizinin dünkü bölümünü ben de izledim. İzledikçe hayret ettim. Kurgu değil yaşanmış hikaye olduğunu öğrenince daha da hayret ettim.

Allah bu insan görünümlü canavarlara tek bir çocuk bile nasip etmesin diyebiliyorum sadece.
 
Burada hep annemden iyi bahsederim ama benimde arada şiddet görmüşlüğüm var. Şiddet derken o kadar abartı bir şiddet değil.
Ama kendi adıma ben anneme kızamıyorum, çünkü yanlış olsa bile annemle empati yapıyorum. Sürekli aldatılan bir kadındı, kocası yani babam ailesi dışında herkese çok iyi davranır, evde annemin suratına dahi bakmazdı. Annemi hiç dövmedi ama sürekli psikolojik şiddet uygulardı. Bu durumları yaşayan bir insanın psikolojik sorunlarının olmaması imkansız. Sürekli annemin aşağılanması, babamın annemi sürekli başka insanlarla kıyaslaması, yaptığı yemeği bile alay konusu yapması bizim evimizin rutin bir parçası olmuştu. Annem ayrılmadan önceki dönemde sinir küpü gibi bir insan olmuş, hayattan hatta nefes almaktan dahi memnun değildi, defalarca intihar etmeyi düşündüğünü de ben büyüdüğümde söyledi. O yüzdendir ki gördüğüm şiddet beni hiç yaralamadı, özgüvenimde hiçbir eksilme olmadı. En sevdiğim şey ise kardeşimin bu olayları travma haline getiremeyecek kadar küçük olması. Benim bol imkanlı ama kötü bir çocukluğum oldu onun ise orta imkanlı ama huzurlu bir çocukluğu oldu. Keşke benimde onun kadar sakin ve huzurlu geçseydi çocukluğum.

Annemi sorarsanız şuan iyi, pamuk gibi sakin sessiz bir insan, eski halinden eser yok. Bazı yaraları sevgi iyileştirir, ben inanıyorum ki bizim sevgimizde annemizi iyileştirdi. Umarım çok daha mutlu oluruz ve 3 kişilik yuvamıza mutlu bir şekilde devam ederiz.
 
Hemen hemen aynı şeyleri yaşadım bende de özgüven ve öfke kontrolsüzlüğüne sebep oldu Yaşadıklarım ve bi yardım alsam bile atlatamayacağıma o kadar inanmış durumdayım ki hiç gitmedim bile
 
Benim babam en kötüsünü yapardı,meyveyi çerezi yer biz bakardık,baktığımız için de döver kızardı
 
Yazdıklarınızı üzülerek okudum, direkt psikologların görüşüne odaklanıp eğer isterseniz mümkün, öncelikle kendinizi sevebilmeyi öğrenmelisiniz, siz en değerlisiniz her şeyden çok... İster aileniz ister başka biri her kim olursa olsun istemediğiniz bir konuda hayır kelimesini rahatlıkla kullanmanızı, mutlu olmadığınız birileriyle aynı ortamda kalmanızı tavsiye ederim.
 
El artırmak gibi olmasın ama:/
Benim babam da kendine özel aldığı bir ekmeği yedim diye “b.kumu yeseydin onun yerine” demişti..ne kadar aşağılık, ayıp birşey şimdi düşününce..çocukken ezildikçe eziliyor tabi insan.

Kendisi öldü, o sayede üniversite okuyabildim. İş güç sahibi oldum. Yoksa kız okuyunca kötü yola düşer inancı sebebiyle, okutmayacaktı beni, masraf yapmak istemediğinden de tabi.

Önceden öldüğü için çok üzülürdüm ama son gittiğimde mezarına da gitmedim ve öldüğü için de hiç üzülmüyorum artık Allah affetsin, beni az üzmedi.
 
Ya çocukların kalplerini kırmamak, ilerde zihinlerinde kötü yer edinmemek, kötü öğretmen olarak anılmamak için onlara kızmayayım diye ellerimi sıktığımı bilirim. 1. Sınıf okuturken stresten kollarımı kaşımaktan kıpkırmızı yapmıştım, akşam yatarken merhem sürer öyle rahatlardım. Nasıl bir caniliktir bu, çocuğun kafasına cetvelle vurup ölümüne sebep olmak ne demek !!! Okurken bile tüylerim diken diken oldu...Anne baba sonra ne yapmış, umarım o öğretmen bozuntusu cezasını almıştır.
 
Gerçektende çok incitici yaralayıcı bir durum ama onunlada kalmadigina daha cok seyler yasadiginada eminim
Sizin hayatınızı kurtarmış olmanıza çok sevindim umarım
Benimkide okulu kazandım yollaması sonra ondan gizli derse gittiğini öğrendiği zaman öyle bi gece olmuştu ki hafızamdan bi anı silecek olsam kesinlikle o akşamı sildirirdim en buyuk şansım o akşam şehir dışında öğrenci olan kardeşimin supriz yapıp gelmesiydi yoksa o akşam dövüşe orda öldürecekti biliyorum kimsede elinden kurtaramazdı beni

Ne yalan soyleyeyim o gece korkudan ölmesini cok istemistim
 
Çok üzücü gerçekten..benim de her anım neredeyse bir travmaya çıkıyor ama geçti diyorum kendi yuvamla, çocuklarımla, gelecek planlarımla meşgulüm daha çok.
O insanları anarken de “onlar da öyle” diye bahsedip bırakıyırum, konuşurken ya da iletişimdeyken içselleştirmiyorum onlarla muhabbetimi..ismen ve şeklen varlar yani hayatımda, duygusal bir anlamları pek yok. Ben silmiyorum, silmek de ayrı yorucu. Tabiri caizse affettim ve oldukları yerde bıraktım. İlişkimi de düzeyli bir seviyede yürütüyorum.
Benim de iki yavrum var. Hep diyorum, onlar benim “şu dünyada gördüğüm görebileceğim en güzel nimet”..o kadar kıymetliler ki..nasıl insanlar öldüresiye dövüyor da, yavrusunun canını yakabiliyor..ifade edecek cümle kuramıyorum gerçekten:/

Ama sen kendine yorma olup biteni..onların kalbi, içi sana böyle davranmayı kaldırıyorsa emin ol onların kötülüğü bu. Ordaki zorunlulukları, mecburiyetlerini de çok iyi anlıyorum. Allah bahtını güzelleştirsin bundan sonrası için.

Kürk Mantolu Madonna’yı okudun mu? Ordaki Raif efendinin hallerini ben kendime çok örnek almıştım.
 

Birak o ev rezil olsun. Senin bogulmani umursuyorlarmi? Hayir.

Ne halleri varsa görsünler. Onlara artik bir kurus harcama. Önceligini kendine ver. Tüm maasini verip, aç sefil yaşasan bile deger görmezsin onlardan. Yine söylenirler sen bisey yapmadin diye. Eh madem söylencekler, bare rahat yaşa.
 
Üstünü kapatmislar, okul müdürü doktora duyulmasın demiş. İnşallah ceza almıştır ama bu kadar duydum.
Benim de gözümün döndüğü bir gün olmuştu. Şartları olumsuz diye yumuşak davrandigin bir öğrenci, dersi dinle dedim diye bana cetvel firlatmisti. cetvel yere çarpıp ikiye bolunmustu. O kadar kızdım ki nerdeyse ben de gidip cetveli ona vuracağım. O an zaman durdu sanki, bir şey oldu, zaman durdu ve çocuğun hayatı gözümün önünden geçti. Babasız bir çocuk, konsomasyona çıkan annesi... Bir saniyede her şey akti gözümden. Kendime geldigimde kırık cetveli öyle sıkmısim ki elim kesilmiş. Sınıftan çıktım , elimi sardım, sakinlesince döndüm.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…