merhaba kk'nın güzel kadınları :)
artık "olmayan aşk hayatım"la beni bilenler bile var bu forumda, biliyorum, her şeyin farkındayım
konuyu tamamen dertleşmek için açıyorum. aslında acı içindeyim. ilişkilerde asla dikiş tutturamıyorum. şimdiye kadar en azından tanışıp, görüşüp, biraz flört edip uygun değilmişiz diyor ve yoluma bakıyordum. ancak son yaşadığım ilişki, kısacık sürmesine rağmen beni mahvetti hanımlar.
bu insan hayatıma girmeden önce, bu kadar çok deneyip de olduramama üzerine, buradaki üyelerin de tavsiyesi üzerine aşk meşk işlerinin üzerine gitmeyi bıraktım bir süre. 2-2.5 ay kadar hiç aranmadan, neden ilişkim yok yaa diye sızlanmadan, kendi hayatıma yoğunlaştığım bir dönem oldu. ağustosun ortasından ekim ayının sonlarına kadar diyelim. ve kendime bir söz vermiştim, gerçekten tanımak istediğim, gerçekten etkileneceğim biri denk gelmediği sürece flört de etmeyeceğim diye. bu sözü tuttum, bi alkış alayım
ekim sonları gibi biriyle tanıştım, beğendim, etkilendim. hiçbir zaman arkadaş gözüyle bakmadım, ilgimiz de karşılıklıymış derken biz kendisiyle kasımın başları gibi yoğun bir ilişkinin içinde bulduk kendimizi. ben 29 o 34 yaşındaydı bu arada. 1.5 aya çok fazla şey sığdırdık, çok hızlı ilerledik. bu gidişattan ikimiz de memnunduk ama aramızda çok fazla uyumsuzluk vardı. bu uyumsuzluklar üzerine bir tatsızlığımız oldu ve ayrılmak istedi, ayrıldık. ayrılığın ertesi gecesi bana özledim diye mesaj attı. bu mesajı bir süre sonra almayı bekliyordum aslında ama bu kadar hızlı özledim demesi çok ilginç geldi. bir iki mesajlaşma sonrası bana, ilişkimizde beni aldattığını itiraf etti. neymiş efenim vicdanı çok rahatsızmış, beni gerçekten sevmişmiş, diğer tarafla ilişkisi benden 2-3 hafta önce başlamış sonra benimle tanışınca benden kopamamış ama diğer tarafı da bırakamamış falan. tüm bunları anlatırken diğer tarafı da hala bırakmış değildi bu arada. af maf diledi, kabul etmedim. olmaz artık ben sana tekrar güvenemem dedim. ya tam sadakatsiz volkan yani kızlar düşündükçe sinirleniyorum. neymiş efenim ben hayatına girdikten sonra onunla hiç sevişmemiş de hep görüşmemek için bahane üretmiş de bilmem ne bi de bana mesajlaşmalarının ekran resimlerini iletti, herhalde kendisini çekip vurmamı falan istedi neymiş efenim sadece günaydın ve iyi gecelerden ibaretmiş, beni hep görmek istemiş, hep aramak istemiş ondan sürekli kaçmaya çalışmışmış ama neden bırakamadığını kendisi de bilmiyormuş belki psikolojikmiş. yani neremle gülsem bilemedim. bir hafta kadar böyle sürekli onun beni darlaması benim de ona ağzıma geleni saymamla geçtikten sonra büyük bir tartışmanın üzerine, zaten artık bir araya gelmemin imkansız olduğu bu manipülatör tuhaf şahısla tamamen koptuk.
zaten aşk hayatım b.k gibiydi bir de üzerine bu ihanet eklenince ben iyice soğudum bu aşk sevgi işlerinden. içine düştüğüm olumsuz duyguların hangi birini saysam bilemedim. daha yeni, daha taze ama çok karışık duygular yaşıyorum. o son kopuştan sonra rahatladım, 2 gün kadar tek damla gözyaşı dökmedim. ama dün ve bugün bana inanılmaz bir hüzün çöktü. güzel anlarımız aklıma geliyor, hüzünleniyorum. sonra o güzel anları yaşarken bir de diğer tarafı idare ettiği ve beni en başından beri salak yerine koyduğu için ona öfkeleniyorum. duygudan duyguya sürükleniyorum. hiçbir şeyin tadı yok. yani çok ayrılık yaşadım ama hiç bu kadar kısa sürede yoğun şeyler yaşayıp sonunda da böyle ihanetle mihanetle sarsılmamıştım. kendimi değersiz hissediyorum ne yazık ki.
ihanet öyle kötü ki, sadece o insana duyduğum güven kırılmıyor; sanki bundan sonra hayatıma girecek olan herkese duyacağım güven sarsılıyor. atıyorum ben yeni birine ilk etapta 50 birim güveniyordum mesela eskiden, şimdi bu olay beni etkilendiği için hiç suçu günahı olmayan bir yeni insana 30 birim falan güveneceğim.
hadi beni biraz teselli edin, dertleşelim vallahi kötüyüm ya.
artık "olmayan aşk hayatım"la beni bilenler bile var bu forumda, biliyorum, her şeyin farkındayım
konuyu tamamen dertleşmek için açıyorum. aslında acı içindeyim. ilişkilerde asla dikiş tutturamıyorum. şimdiye kadar en azından tanışıp, görüşüp, biraz flört edip uygun değilmişiz diyor ve yoluma bakıyordum. ancak son yaşadığım ilişki, kısacık sürmesine rağmen beni mahvetti hanımlar.
bu insan hayatıma girmeden önce, bu kadar çok deneyip de olduramama üzerine, buradaki üyelerin de tavsiyesi üzerine aşk meşk işlerinin üzerine gitmeyi bıraktım bir süre. 2-2.5 ay kadar hiç aranmadan, neden ilişkim yok yaa diye sızlanmadan, kendi hayatıma yoğunlaştığım bir dönem oldu. ağustosun ortasından ekim ayının sonlarına kadar diyelim. ve kendime bir söz vermiştim, gerçekten tanımak istediğim, gerçekten etkileneceğim biri denk gelmediği sürece flört de etmeyeceğim diye. bu sözü tuttum, bi alkış alayım
ekim sonları gibi biriyle tanıştım, beğendim, etkilendim. hiçbir zaman arkadaş gözüyle bakmadım, ilgimiz de karşılıklıymış derken biz kendisiyle kasımın başları gibi yoğun bir ilişkinin içinde bulduk kendimizi. ben 29 o 34 yaşındaydı bu arada. 1.5 aya çok fazla şey sığdırdık, çok hızlı ilerledik. bu gidişattan ikimiz de memnunduk ama aramızda çok fazla uyumsuzluk vardı. bu uyumsuzluklar üzerine bir tatsızlığımız oldu ve ayrılmak istedi, ayrıldık. ayrılığın ertesi gecesi bana özledim diye mesaj attı. bu mesajı bir süre sonra almayı bekliyordum aslında ama bu kadar hızlı özledim demesi çok ilginç geldi. bir iki mesajlaşma sonrası bana, ilişkimizde beni aldattığını itiraf etti. neymiş efenim vicdanı çok rahatsızmış, beni gerçekten sevmişmiş, diğer tarafla ilişkisi benden 2-3 hafta önce başlamış sonra benimle tanışınca benden kopamamış ama diğer tarafı da bırakamamış falan. tüm bunları anlatırken diğer tarafı da hala bırakmış değildi bu arada. af maf diledi, kabul etmedim. olmaz artık ben sana tekrar güvenemem dedim. ya tam sadakatsiz volkan yani kızlar düşündükçe sinirleniyorum. neymiş efenim ben hayatına girdikten sonra onunla hiç sevişmemiş de hep görüşmemek için bahane üretmiş de bilmem ne bi de bana mesajlaşmalarının ekran resimlerini iletti, herhalde kendisini çekip vurmamı falan istedi
zaten aşk hayatım b.k gibiydi bir de üzerine bu ihanet eklenince ben iyice soğudum bu aşk sevgi işlerinden. içine düştüğüm olumsuz duyguların hangi birini saysam bilemedim. daha yeni, daha taze ama çok karışık duygular yaşıyorum. o son kopuştan sonra rahatladım, 2 gün kadar tek damla gözyaşı dökmedim. ama dün ve bugün bana inanılmaz bir hüzün çöktü. güzel anlarımız aklıma geliyor, hüzünleniyorum. sonra o güzel anları yaşarken bir de diğer tarafı idare ettiği ve beni en başından beri salak yerine koyduğu için ona öfkeleniyorum. duygudan duyguya sürükleniyorum. hiçbir şeyin tadı yok. yani çok ayrılık yaşadım ama hiç bu kadar kısa sürede yoğun şeyler yaşayıp sonunda da böyle ihanetle mihanetle sarsılmamıştım. kendimi değersiz hissediyorum ne yazık ki.
ihanet öyle kötü ki, sadece o insana duyduğum güven kırılmıyor; sanki bundan sonra hayatıma girecek olan herkese duyacağım güven sarsılıyor. atıyorum ben yeni birine ilk etapta 50 birim güveniyordum mesela eskiden, şimdi bu olay beni etkilendiği için hiç suçu günahı olmayan bir yeni insana 30 birim falan güveneceğim.
hadi beni biraz teselli edin, dertleşelim vallahi kötüyüm ya.