Merhaba arkadaşlar,
Size enginlere sığmayıp taşan yalnızlığımdan bahsetmek istiyorum. Aslında durumun az çok farkındaydım ancak doğum günüm olunca baya koydu

Başlarda çok tatlıydı bu durum, bile isteye yaptım. Sinemaya gideceğimi anlayıp peşime takılmasın millet diye onu bile gizliyordum. Tek başıma gezmek, tek başıma sinemaya gitmek, tek başıma kitapçıda dolaşmak vs huzur veriyordu bana. Yalnız yaşayacağım günleri heyecanla bekliyordum, 2 senedir yalnız yaşıyorum, birkaç ay sonra bir süreliğine ailemin yanına dönmem gerekecek, sonra tekrar yalnızlık.
Zamanla işin tadı kaçmaya başladı arkadaşlar. Çok okul değiştirmişliğim, çok insanla muhattap olmuşluğum vardır. Bu kadar insan içinden bir tane bile mi doğum günümde arayıp soracak adam bulamadım, şaka gibi.
Bazı psikolojik problemlerim var ama gittiğim psikiyatristlerin zeka düzeylerini beğenmediğim için tedavileri yarım bıraktım hep. Buradan bir özeleştiri çıkartıyorum; insanları beğenmiyorum evet, ukalayım. Benim zekam fena değildir, bilgi düzeyim de aynı şekilde. Bir insanı hayatıma alabilmek için benimle en azından aynı seviyede olmasını bekliyorum. Bunu yaptığım için pişman mıyım? Hayır.

Ama aynı zamanda eğlenceli bir arkadaşımdır, insanlar genelde benimle vakit geçirmekten hoşlanırlar ama biraz fazla yakınıma girdikleri anda ben onları uzaklaştırırım.
Duygusal ilişkilere gelirsek ise, bunun için kullanabileceğim en uygun kelime katastrofik olur. Başarısız ilişkilerim ve ilişki girişimlerimi toplasak Mars'a gidip gelirdik ama bence toplamaya hiç gerek yok. Bunların da çeşitli nedenleri var tabii.
Yalnız yaşayan, ailesi dışında herhangi bir insanla ilişkisi olmayan kadınlardan öneriler gelse hiç fena olmaz sanki. Aynı zamanda önümde önemli bir sınav var ama benim çalışma motivasyonum ve konsantrasyonum eksilerde seyrediyor.
Bir de, düğünde kılıçla pasta kesmek bir tek bana mı komik geliyor?