Yalnızlık, iş yeriyle ilgili sorunlar, anksiyete

sufisentir

İnsandan örülmüş duvarlar içindeyim.
Kayıtlı Üye
23 Mart 2015
5.677
11.889
Iyi akşamlar herkese,

Okuyup vakit ayiranlara şimdiden teşekkürler biraz uzun uyarayım.

2 yıldır bi özel eğitim kurumunda çalışıyorum 10 öğretmeniz.
Benim kimseyle aramda bi sorun yoktu şimdiye kadar ya da ben öyle sanıyordum.
2 öğretmen ve bir psikolog kendi aralarında çok samimiler önceden 2si tanışıyorlar zaten.
Birkac kişi de dahil oldu bu gruba sigara içenler özellikle.
Uzun zamandır bu böyle buna alışkınım hep iyi niyetli davrandım herkese yardım ederim elimden geldiğince işten kaçmam asla vs.
Ama hep o cemberin dışında tutuldum çok ortak noktamız olmasına rağmen.
Yani şöyle açık açık kimse kimseyi dışlamıyor elbette ama öğle arası bi bakıyorum toplanıp bi yere gidilmiş.
Ya da oturup sen nasılsın diyen yok hep rastlasirsak konuşuyoruz vs.bunun gibi küçük şeyler.
Ben yalnızlığı da seven bi tipim sorun etmedim pek aslında işime baktım hep kendimce takildim yürüyüşler yaptım vs.

Ama şöyle ki artik kalbim pek bi kirik.
Geçenlerde benim doğum günümden bir gün önce (ev almıştık ve evime de hayırlı olsuna geleceğiz deyip duruyorlardı 1 yildir )bi pasta hediye alıp supriz yapmışlar evime geldiler sağ olsunlar tüm iş arkadaşlarım.
Ben inanılmaz mutlu oldum kalbim sevgiyle doldu sevildigimi hissetim minnet duydum açıkçası.
Onları kalbimde farklı bi yere koydum o günden sonra.
Ertesi gün benim dogum gunumdu tabi ki kimseden bi beklentim yoktu olmazda asla.
Ama bi baktım gene millet kaçar gibi bi yerlere gitmiş tek cagirmadiklari ben ve 3 gün önce ise başlayan arkadaş.
Yanı doğum günümde yalniz kaldim yine.
Neyse dedim geçtim.Ertesi gün iş yerine kahve götürdüm hep beraber iceriz diye.
Dersten bi çıktım bana sorulmadan(yani bu kahve kimin kullanalım mi vs.bile denilmeden çünkü herkes sorar birbirine) kahveler yapılmış içiliyor.

O gün bana bir şeyler oldu nasıl denir içimde küçük bi parça öldü sanki.
Amaan diyeceksiniz bu mu dert ?
Ama şunu düşündüm ben 2 yıldır herkesin yanındayım çoğuna işi ben öğrettim alismalarina yardımcı oldum ne bileyim bi kötülüğüm olmadı kimseye.
Ve ben bi kahve içilirken ne bileyim bi yere gidilirken akıllarına gelmiyorum.
Bu da benim yüzüme yansıdı ister istemez bir iki gün mutsuz gezdim ama selam sabah verdim tabi ki insanlara.
Bir iki kişi noldu dedi bir şey yok dedim geçtim niyetim uzatmamakti zaten.

Ama birden bir şeyler oldu anlamadım herkes bu ani bekler gibi bana tavır aldı hani senle mi uğraşıcaz be gibi tavır.
Özellikle biriyle iletişim kopukluğu oldu o selam vermedi ben de vermedim vs.derken koptuk.
Diğerleri de yakın arkadaş oldukları için sanırım yüzüme bile bakmamaya başladılar.
En büyük olanına derdimi anlattım buna buna kirildim dedim sonra konuşuruz bu mevzuları dedi ve gitti eğlencesine bakti.
Hiçbiri de gelip sen böyle biri değildin derdin ne noldu demedi?

Evet biliyorum kimseden bir şey beklememek lazım beklentiler uzer evet ama işte...
2 haftadır soğuk rüzgarlar esiyor birkaç ufak adım attım kendimce hep günaydın dedim.vs ama baktım kimse beni sallamıyor 2 gündür ben de bu 3 kişiye selam vermiyorum mecbur kalmadıkça konuşmuyorum.
Ama bu lanet anksiyete beni yoruyor vücudum sinyal veriyor pek iyi hissetmiyorum hani öyle takıl kafana göre geç gibi bi durumum da yok.
Sizlere yazmak istedim öyle işte.
 
Sizi çok iyi anlıyorum. Ben de çalıştığım kurumların bazılarında böyle durumlarla karşılaşmıştım geçmişte. Bazen insanların frekansları tutmayabiliyor. Örneğin kendi açımdan söylersem dedikoduyu sevmem, insanları oldukları gibi kabul etmeye, anlamaya çalışırım. Ama benim geçmişte benzer şeyler yaşadım dediğim insanlar, aksine dedikodusunu yaptığı insanla 5 dk sonra can ciğer pozlarda olan, yüzeysel, boş beyinli, kendileri gibi olmayanları dışlama çabalarında, ortamda beğenmedikleri biri varsa birbirlerine kaş göz yapmalar şeklinde aptal saptal davranışları olan insanlardı. Ki ben de onlarla ortak bir noktam olmadığı için uzak olmayı tercih etmiştim.
İnsani değerlerinde eksikleri bulunan, ruhsal derinliği bulunmayan insanlar için üzülmeye değmez. İşinize ve kendi özel hayatına odaklanın ve hak ettikleri şekilde davranın derim.
 
Sizi çok iyi anlıyorum. Ben de çalıştığım kurumların bazılarında böyle durumlarla karşılaşmıştım geçmişte. Bazen insanların frekansları tutmayabiliyor. Örneğin kendi açımdan söylersem dedikoduyu sevmem, insanları oldukları gibi kabul etmeye, anlamaya çalışırım. Ama benim geçmişte benzer şeyler yaşadım dediğim insanlar, aksine dedikodusunu yaptığı insanla 5 dk sonra can ciğer pozlarda olan, yüzeysel, boş beyinli, kendileri gibi olmayanları dışlama çabalarında, ortamda beğenmedikleri biri varsa birbirlerine kaş göz yapmalar şeklinde aptal saptal davranışları olan insanlardı. Ki ben de onlarla ortak bir noktam olmadığı için uzak olmayı tercih etmiştim.
İnsani değerlerinde eksikleri bulunan, ruhsal derinliği bulunmayan insanlar için üzülmeye değmez derim. İşinize ve kendi özel hayatına odaklanın ve hak ettikleri şekilde davranın derim.
Aslında çok kötü insanlar diyemem çok boşlarda diyemem.
Ortalama diyelim.
Hak ettikleri bu kesinlikle ama işte öyle haklıymış gibi bi tavırları var ki insan kendinde kabahat arayacak neredeyse.
Ne bileyim tüm gün böyle negatif enerjiyi taşımak çok kötü şu an onunla bas edemiyorum onu da çözersem süper olacak.
 
Canım benim konularımı okumanı tavsiye ederim yasadıklarımın azabını her gün çekiyorum inan değmiyor ben ne iyiliklere ne nankörlükler gördüm hepsi bana vephe aldı ayrıca iftiraya ugradım
 
Orası sizin iş yeriniz onlar da iş arkadaşınız.bu şekilde profesyonel yaklaşırsanız mutsuz olmazsınız

Ben de calistigim okuldaki insanlara hâlâ alışamadım.bazen frekanslar tutmuyor.emin olun sadece siz yasamıyorsunuz bu tarz durumları.
Ogretmen olmuş ama değişik ruh halinde olan tuhaf tipler var özellikle gıcıklık yapıyolar size.degisik bi yer iş ortamı.cok sallamayın.dersinize girin çıkın
 
Aslında çok kötü insanlar diyemem çok boşlarda diyemem.
Ortalama diyelim.
Hak ettikleri bu kesinlikle ama işte öyle haklıymış gibi bi tavırları var ki insan kendinde kabahat arayacak neredeyse.
Ne bileyim tüm gün böyle negatif enerjiyi taşımak çok kötü şu an onunla bas edemiyorum onu da çözersem süper olacak.
Sizin kendinizde kabahat aramaya iten durum aslında onların bir grup olup, sizi bir nevi dışlamış olmaları. Evet haklısınız negatif ve can sıkıcı bir durum. Ama ne kadar önem verirsek etkilenme düzeyimiz o kadar artıyor. Belki de kabullenmek ve çok da önemsememek lazım.
 
Orası sizin iş yeriniz onlar da iş arkadaşınız.bu şekilde profesyonel yaklaşırsanız mutsuz olmazsınız

Ben de calistigim okuldaki insanlara hâlâ alışamadım.bazen frekanslar tutmuyor.emin olun sadece siz yasamıyorsunuz bu tarz durumları.
Ogretmen olmuş ama değişik ruh halinde olan tuhaf tipler var özellikle gıcıklık yapıyolar size.degisik bi yer iş ortamı.cok sallamayın.dersinize girin çıkın
Küçük bir yer olduğu için öyle olmadı bugüne kadar aslında ister istemez bi samimiyet oldu.
Ama haklisiniz çok profesyonel yaklaşmak lazım.
Negatiflikle bas edemiyorum bunun üstesinden gelsem her şey yoluna girecekmiş gibi hissediyorum.
Tüm gün o yükü taşıyıp eve gelmek beni üzüyor.
 
Sizin kendinizde kabahat aramaya iten durum aslında onların bir grup olup, sizi bir nevi dışlamış olmaları. Evet haklısınız negatif ve can sıkıcı bir durum. Ama ne kadar önem verirsek etkilenme düzeyimiz o kadar artıyor. Belki de kabullenmek ve çok da önemsememek lazım.
Evet kesinlikle o cemberin dışına itilmek beni üzdü bu kadar zaten.
Kabullendim evet ama onemsememek kısımını henüz başaramadım zaman lazım belki de.
Teşekkür ederim güzel yorumlariniz için.
 
Canım benim konularımı okumanı tavsiye ederim yasadıklarımın azabını her gün çekiyorum inan değmiyor ben ne iyiliklere ne nankörlükler gördüm hepsi bana vephe aldı ayrıca iftiraya ugradım
Okudum evet ve cok üzüldüm.Allahtan ben aynı odada çalışmak zorunda değilim kimseyle.
Senin yasadiklarin daha ağır umarım.kendine daha iyi bir iş yeri bulursun.
 
Iyi akşamlar herkese,

Okuyup vakit ayiranlara şimdiden teşekkürler biraz uzun uyarayım.

2 yıldır bi özel eğitim kurumunda çalışıyorum 10 öğretmeniz.
Benim kimseyle aramda bi sorun yoktu şimdiye kadar ya da ben öyle sanıyordum.
2 öğretmen ve bir psikolog kendi aralarında çok samimiler önceden 2si tanışıyorlar zaten.
Birkac kişi de dahil oldu bu gruba sigara içenler özellikle.
Uzun zamandır bu böyle buna alışkınım hep iyi niyetli davrandım herkese yardım ederim elimden geldiğince işten kaçmam asla vs.
Ama hep o cemberin dışında tutuldum çok ortak noktamız olmasına rağmen.
Yani şöyle açık açık kimse kimseyi dışlamıyor elbette ama öğle arası bi bakıyorum toplanıp bi yere gidilmiş.
Ya da oturup sen nasılsın diyen yok hep rastlasirsak konuşuyoruz vs.bunun gibi küçük şeyler.
Ben yalnızlığı da seven bi tipim sorun etmedim pek aslında işime baktım hep kendimce takildim yürüyüşler yaptım vs.

Ama şöyle ki artik kalbim pek bi kirik.
Geçenlerde benim doğum günümden bir gün önce (ev almıştık ve evime de hayırlı olsuna geleceğiz deyip duruyorlardı 1 yildir )bi pasta hediye alıp supriz yapmışlar evime geldiler sağ olsunlar tüm iş arkadaşlarım.
Ben inanılmaz mutlu oldum kalbim sevgiyle doldu sevildigimi hissetim minnet duydum açıkçası.
Onları kalbimde farklı bi yere koydum o günden sonra.
Ertesi gün benim dogum gunumdu tabi ki kimseden bi beklentim yoktu olmazda asla.
Ama bi baktım gene millet kaçar gibi bi yerlere gitmiş tek cagirmadiklari ben ve 3 gün önce ise başlayan arkadaş.
Yanı doğum günümde yalniz kaldim yine.
Neyse dedim geçtim.Ertesi gün iş yerine kahve götürdüm hep beraber iceriz diye.
Dersten bi çıktım bana sorulmadan(yani bu kahve kimin kullanalım mi vs.bile denilmeden çünkü herkes sorar birbirine) kahveler yapılmış içiliyor.

O gün bana bir şeyler oldu nasıl denir içimde küçük bi parça öldü sanki.
Amaan diyeceksiniz bu mu dert ?
Ama şunu düşündüm ben 2 yıldır herkesin yanındayım çoğuna işi ben öğrettim alismalarina yardımcı oldum ne bileyim bi kötülüğüm olmadı kimseye.
Ve ben bi kahve içilirken ne bileyim bi yere gidilirken akıllarına gelmiyorum.
Bu da benim yüzüme yansıdı ister istemez bir iki gün mutsuz gezdim ama selam sabah verdim tabi ki insanlara.
Bir iki kişi noldu dedi bir şey yok dedim geçtim niyetim uzatmamakti zaten.

Ama birden bir şeyler oldu anlamadım herkes bu ani bekler gibi bana tavır aldı hani senle mi uğraşıcaz be gibi tavır.
Özellikle biriyle iletişim kopukluğu oldu o selam vermedi ben de vermedim vs.derken koptuk.
Diğerleri de yakın arkadaş oldukları için sanırım yüzüme bile bakmamaya başladılar.
En büyük olanına derdimi anlattım buna buna kirildim dedim sonra konuşuruz bu mevzuları dedi ve gitti eğlencesine bakti.
Hiçbiri de gelip sen böyle biri değildin derdin ne noldu demedi?

Evet biliyorum kimseden bir şey beklememek lazım beklentiler uzer evet ama işte...
2 haftadır soğuk rüzgarlar esiyor birkaç ufak adım attım kendimce hep günaydın dedim.vs ama baktım kimse beni sallamıyor 2 gündür ben de bu 3 kişiye selam vermiyorum mecbur kalmadıkça konuşmuyorum.
Ama bu lanet anksiyete beni yoruyor vücudum sinyal veriyor pek iyi hissetmiyorum hani öyle takıl kafana göre geç gibi bi durumum da yok.
Sizlere yazmak istedim öyle işte.
her yer aynı emin olun bu yıl kaç arkadaşla gemileri yaktım bir bilseniz yalnızlık daha iyi boşverin insan kendi kendini üzemiyor hem
 
her yer aynı emin olun bu yıl kaç arkadaşla gemileri yaktım bir bilseniz yalnızlık daha iyi boşverin insan kendi kendini üzemiyor hem
Peki nasıl devam ediyorsunuz gemileri yaktığınız arkadaşlarla?
Illa ki muhatap olmak zorunda kalıyorsunuzdur.
Ne yapmak lazım.nasil bi tavır sergilemek sizce ?
 
Iyi akşamlar herkese,

Okuyup vakit ayiranlara şimdiden teşekkürler biraz uzun uyarayım.

2 yıldır bi özel eğitim kurumunda çalışıyorum 10 öğretmeniz.
Benim kimseyle aramda bi sorun yoktu şimdiye kadar ya da ben öyle sanıyordum.
2 öğretmen ve bir psikolog kendi aralarında çok samimiler önceden 2si tanışıyorlar zaten.
Birkac kişi de dahil oldu bu gruba sigara içenler özellikle.
Uzun zamandır bu böyle buna alışkınım hep iyi niyetli davrandım herkese yardım ederim elimden geldiğince işten kaçmam asla vs.
Ama hep o cemberin dışında tutuldum çok ortak noktamız olmasına rağmen.
Yani şöyle açık açık kimse kimseyi dışlamıyor elbette ama öğle arası bi bakıyorum toplanıp bi yere gidilmiş.
Ya da oturup sen nasılsın diyen yok hep rastlasirsak konuşuyoruz vs.bunun gibi küçük şeyler.
Ben yalnızlığı da seven bi tipim sorun etmedim pek aslında işime baktım hep kendimce takildim yürüyüşler yaptım vs.

Ama şöyle ki artik kalbim pek bi kirik.
Geçenlerde benim doğum günümden bir gün önce (ev almıştık ve evime de hayırlı olsuna geleceğiz deyip duruyorlardı 1 yildir )bi pasta hediye alıp supriz yapmışlar evime geldiler sağ olsunlar tüm iş arkadaşlarım.
Ben inanılmaz mutlu oldum kalbim sevgiyle doldu sevildigimi hissetim minnet duydum açıkçası.
Onları kalbimde farklı bi yere koydum o günden sonra.
Ertesi gün benim dogum gunumdu tabi ki kimseden bi beklentim yoktu olmazda asla.
Ama bi baktım gene millet kaçar gibi bi yerlere gitmiş tek cagirmadiklari ben ve 3 gün önce ise başlayan arkadaş.
Yanı doğum günümde yalniz kaldim yine.
Neyse dedim geçtim.Ertesi gün iş yerine kahve götürdüm hep beraber iceriz diye.
Dersten bi çıktım bana sorulmadan(yani bu kahve kimin kullanalım mi vs.bile denilmeden çünkü herkes sorar birbirine) kahveler yapılmış içiliyor.

O gün bana bir şeyler oldu nasıl denir içimde küçük bi parça öldü sanki.
Amaan diyeceksiniz bu mu dert ?
Ama şunu düşündüm ben 2 yıldır herkesin yanındayım çoğuna işi ben öğrettim alismalarina yardımcı oldum ne bileyim bi kötülüğüm olmadı kimseye.
Ve ben bi kahve içilirken ne bileyim bi yere gidilirken akıllarına gelmiyorum.
Bu da benim yüzüme yansıdı ister istemez bir iki gün mutsuz gezdim ama selam sabah verdim tabi ki insanlara.
Bir iki kişi noldu dedi bir şey yok dedim geçtim niyetim uzatmamakti zaten.

Ama birden bir şeyler oldu anlamadım herkes bu ani bekler gibi bana tavır aldı hani senle mi uğraşıcaz be gibi tavır.
Özellikle biriyle iletişim kopukluğu oldu o selam vermedi ben de vermedim vs.derken koptuk.
Diğerleri de yakın arkadaş oldukları için sanırım yüzüme bile bakmamaya başladılar.
En büyük olanına derdimi anlattım buna buna kirildim dedim sonra konuşuruz bu mevzuları dedi ve gitti eğlencesine bakti.
Hiçbiri de gelip sen böyle biri değildin derdin ne noldu demedi?

Evet biliyorum kimseden bir şey beklememek lazım beklentiler uzer evet ama işte...
2 haftadır soğuk rüzgarlar esiyor birkaç ufak adım attım kendimce hep günaydın dedim.vs ama baktım kimse beni sallamıyor 2 gündür ben de bu 3 kişiye selam vermiyorum mecbur kalmadıkça konuşmuyorum.
Ama bu lanet anksiyete beni yoruyor vücudum sinyal veriyor pek iyi hissetmiyorum hani öyle takıl kafana göre geç gibi bi durumum da yok.
Sizlere yazmak istedim öyle işte.
Dikkate almamaya calıs selam da verme kimsenin peşinde dolanma gelirlerse gelirler gelmezseler kendleri bilir işini yap cık işi orada bırak. Herkesle arkadas olunmuyor bazı ortamda frekanslar hemen tutarken bazen ne yapsan olmuyor ağzınla kuş tutsan yaranamıyorsun. Allah sabır versin ben de öğretmenim aynı sıkıntıları yasıyorum sayılır ama ben kimseye gücsüz anımı gösterip bunlar niye böyle yapıyor demedim demem sen de deme sadece umursama
 
Peki nasıl devam ediyorsunuz gemileri yaktığınız arkadaşlarla?
Illa ki muhatap olmak zorunda kalıyorsunuzdur.
Ne yapmak lazım.nasil bi tavır sergilemek sizce ?
çaresi aldırmamak .Mesela kızım oynasın dıye kamelyaya ınıyorum orda kadınlar var diyelim.gayett relaxx gıdıp oturuyorum ben onlarla samımı değilim birbırlerıyle samımıler.kahvemı içiyorum arada laflıyorum konuşmayanlaa hiçç aldırmıyorum zaten eğitimce görgüce dengim degıller ne uzuleceğim .yani bazı ortamlarda bulunmaya mecburuz sevsek te sevmesek te.ama tespitim şu psıkoloji öğretım uzmanı arkadasımında yardımıyla.dışlamalarının aslıl sebebi kıskançlık kendilerinde eksıklık görmek bunu da kendi kalabalıklıllarından güç alarak karşısındakini ezme çabası.teke tek olsanız var ya yana yana peşinizde koşarlar.ha bir de muhtaçlar sa farklılaşıyorlar .mesela arabam a binebilmek için yalakalık yapanlar bile var.gercekte sevmedıklerını ben de bılıyorum ama onların oynadığı oyuna ben de katılıyorum.boşverın hayat kısa muzık dınleyın tel de batak okey oynayın kıtap okuyun o ara.hele arkadaşlarınızla tel de neşeli konuşunca tam kıl oluyorlar aha haa
 
Size tavır almak için alesta bekleyen insanlar olsalar pasta alıp güle güle otura gelmezlerdi. Demek ki sizinle asgari de olsa bir iletişim istemişler. Etkinliklere sizi çağırmamalarını kafanızda kurup durmak yerine keşke şakayla karışık beni niye çağırmadınız bak içim çekti filan deseniz belki bir açıklama yaparlardı. Ya da ne bileyim çok yakın olmak istemediğinizi düşünmüşlerdir eşinizin (evliyseniz eğer) bu tarz şeyleri sevmediğine dair izlenim olmuştur bilemiyorum konuşmadan niye sizi ayırdıklarını anlayamayız. Ayrıca kahve götürdüm beni beklemeden içtiler diye selamı kesmek çok aşırı ve garip bir tepki. Kahve yani sonuçta doğumgünü pastasını sizi beklemeden kesmiş değiller ben de biri kahve getirip koysa aaa o da gelsin öyle içeyim demem. Bence fazla alıngan var kafada kuran bir insansınız. Tepkilerinizi biriktirmeden azar azar verseniz ve niye yaptı neden diye kuracağınıza direkt sorsanız ilişkileriniz daha kolaylaşır
 
Özel eğitim kurumlarında bu gruplasmalr çok olur. Aslında her yerde var. Aranmadan önce 5 yıl kadar ben de özel kurumlarda çalıştım. Ilişkiler hep böyleydi hatta uzak kalmak isteyince bile kalamazdım haddini asanlar laf sokanlar bitmezdi. Ama yaşım o zamanlar küçük olmasına rağmen hiç takmadim. Sadece öğrencilerime yoğunlaştım her zaman ve hep mutlu oldum. Şimdi devlet kurumundayim 6 senedir inan ki daha berbat.. özelde insanların bir yere gelme çabası oluyor anliyorum bazı şeyleri ama devlet kurumunda millete ne oluyor da bu kadar açık arıyorlar hiç anlamıyorum.. ama her zaman ve daima benim için önemli olan öğrenci. Siz de böyle düşünün böyle yaşayın. Başka bir kuruma geçince veya ataninca eski çalıştığınız yerleri hatirlamiyorsunuz bile. Kimse sabit aynı yerde kalmıyor. Zaman hızlı her şey değişiyor sürekli. Takılmayın gerçekten. Yeni gelen kişi varmış sizde onla muhabbet edin.
 
Peki nasıl devam ediyorsunuz gemileri yaktığınız arkadaşlarla?
Illa ki muhatap olmak zorunda kalıyorsunuzdur.
Ne yapmak lazım.nasil bi tavır sergilemek sizce ?
çaresi aldırmamak .Mesela kızım oynasın dıye kamelyaya ınıyorum orda kadınlar var diyelim.gayett relaxx gıdıp oturuyorum ben onlarla samımı değilim birbırlerıyle samımıler.kahvemı içiyorum arada laflıyorum konuşmayanlaa hiçç aldırmıyorum zaten eğitimce görgüce dengim degıller ne uzuleceğim .yani bazı ortamlarda bulunmaya mecburuz sevsek te sevmesek te.ama tespitim şu psıkoloji öğretım uzmanı arkadasımında yardımıyla.dışlamalarının aslıl sebebi kıskançlık kendilerinde eksıklık görmek bunu da kendi kalabalıklıllarından güç alarak karşısındakini ezme çabası.teke tek olsanız var ya yana yana peşinizde koşarlar.ha bir de muhtaçlar sa farklılaşıyorlar .mesela arabam a binebilmek için yalakalık yapanlar bile var.gercekte sevmedıklerını ben de bılıyorum ama onların oynadığı oyuna ben de katılıyorum.boşverın hayat kısa muzık dınleyın tel de batak okey oynayın kıtap okuyun o ara.hele arkadaşlarınızla tel de neşeli konuşunca tam kıl oluyorlar aha haa
Özel eğitim kurumlarında bu gruplasmalr çok olur. Aslında her yerde var. Aranmadan önce 5 yıl kadar ben de özel kurumlarda çalıştım. Ilişkiler hep böyleydi hatta uzak kalmak isteyince bile kalamazdım haddini asanlar laf sokanlar bitmezdi. Ama yaşım o zamanlar küçük olmasına rağmen hiç takmadim. Sadece öğrencilerime yoğunlaştım her zaman ve hep mutlu oldum. Şimdi devlet kurumundayim 6 senedir inan ki daha berbat.. özelde insanların bir yere gelme çabası oluyor anliyorum bazı şeyleri ama devlet kurumunda millete ne oluyor da bu kadar açık arıyorlar hiç anlamıyorum.. ama her zaman ve daima benim için önemli olan öğrenci. Siz de böyle düşünün böyle yaşayın. Başka bir kuruma geçince veya ataninca eski çalıştığınız yerleri hatirlamiyorsunuz bile. Kimse sabit aynı yerde kalmıyor. Zaman hızlı her şey değişiyor sürekli. Takılmayın gerçekten. Yeni gelen kişi varmış sizde onla muhabbet edin.
o öğretmenler odası kulisleri entrikaları hiç bir kurum da deneyimledim ordan biliyorum.üniversite emzunu eğitim veren kadınların erkek öğretmenlerın de yanında bekar 30 a yaklaşmış bır öğretmen hanıma:ayyy sen de evde kaldın artıkkk sayılır ha ha ha.sen beceremıyorsan biz bakınalım etrafa.dediğini duydum .:oha:
 
Size tavır almak için alesta bekleyen insanlar olsalar pasta alıp güle güle otura gelmezlerdi. Demek ki sizinle asgari de olsa bir iletişim istemişler. Etkinliklere sizi çağırmamalarını kafanızda kurup durmak yerine keşke şakayla karışık beni niye çağırmadınız bak içim çekti filan deseniz belki bir açıklama yaparlardı. Ya da ne bileyim çok yakın olmak istemediğinizi düşünmüşlerdir eşinizin (evliyseniz eğer) bu tarz şeyleri sevmediğine dair izlenim olmuştur bilemiyorum konuşmadan niye sizi ayırdıklarını anlayamayız. Ayrıca kahve götürdüm beni beklemeden içtiler diye selamı kesmek çok aşırı ve garip bir tepki. Kahve yani sonuçta doğumgünü pastasını sizi beklemeden kesmiş değiller ben de biri kahve getirip koysa aaa o da gelsin öyle içeyim demem. Bence fazla alıngan var kafada kuran bir insansınız. Tepkilerinizi biriktirmeden azar azar verseniz ve niye yaptı neden diye kuracağınıza direkt sorsanız ilişkileriniz daha kolaylaşır
Çok uzun olur diye yazamadım aslında önceside var.Ben çok önceden bu tip şeylere kirildigimi belirtmiştim aslında konuşup halletmiştik.
Hatta açık açık benimle bi sorununuz var mı diye de sordum bile birkaç tanesine çünkü tavırları tuhaftı.
Cevaplar hayır yok seni çok seviyoruz şöyleydi böyleydi vs.

Bu arada ben kimseye yapışan bi tip değilim kendi halimdeyim hep muhtaç bi izlenimde vermiyorum yani.
Her yere beraber gitmek zorunda da değiliz zaten ama işte bazı şeylere de kırılıyor insan.
Kahve meselesine kırılırim evet çünkü beraber içelim diye götürmüşüm izin bile alınmıyor benden bu ayıp bir kere.
Bir de benim evime gelme fikri patronumuza aitmiş bi nevi mecbur kalmışlar gibi bir şey olmuş.
Yanı kurum sahibi demeseymis böyle bi fikir yokmuş kimsenin aklında.
Teşekkürler yorum için.
 
çaresi aldırmamak .Mesela kızım oynasın dıye kamelyaya ınıyorum orda kadınlar var diyelim.gayett relaxx gıdıp oturuyorum ben onlarla samımı değilim birbırlerıyle samımıler.kahvemı içiyorum arada laflıyorum konuşmayanlaa hiçç aldırmıyorum zaten eğitimce görgüce dengim degıller ne uzuleceğim .yani bazı ortamlarda bulunmaya mecburuz sevsek te sevmesek te.ama tespitim şu psıkoloji öğretım uzmanı arkadasımında yardımıyla.dışlamalarının aslıl sebebi kıskançlık kendilerinde eksıklık görmek bunu da kendi kalabalıklıllarından güç alarak karşısındakini ezme çabası.teke tek olsanız var ya yana yana peşinizde koşarlar.ha bir de muhtaçlar sa farklılaşıyorlar .mesela arabam a binebilmek için yalakalık yapanlar bile var.gercekte sevmedıklerını ben de bılıyorum ama onların oynadığı oyuna ben de katılıyorum.boşverın hayat kısa muzık dınleyın tel de batak okey oynayın kıtap okuyun o ara.hele arkadaşlarınızla tel de neşeli konuşunca tam kıl oluyorlar aha haa
Bi grup psikolojisi var evet birbirilerine aşırı bağlılar yalnız adım bile atamıyorlar diyebilirim.
Birbirlerini gazliyorlar bi nevi.Içlerinden psikolog olan daha yapıcı davranır diye ummuştum ama çok çocukça davrandı malesef.
Kıskanılacak bi yanimda yok aslında pek hepimiz ayniyiz zaten.
Ama kurum sahibinin gözünde farklı bi yerdeyim belki onu kıskanıyor olabilirler bilemiyorum.
 
Bi grup psikolojisi var evet birbirilerine aşırı bağlılar yalnız adım bile atamıyorlar diyebilirim.
Birbirlerini gazliyorlar bi nevi.Içlerinden psikolog olan daha yapıcı davranır diye ummuştum ama çok çocukça davrandı malesef.
Kıskanılacak bi yanimda yok aslında pek hepimiz ayniyiz zaten.
Ama kurum sahibinin gözünde farklı bi yerdeyim belki onu kıskanıyor olabilirler bilemiyorum.
her psikoloji okuyan gerçek psikolog olamıyor ki.
 
X