Yalnız Kalma Korkusu

enenisa

Popüler Üye
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
2 Eylül 2014
695
1.329
133
37
Evet hanımlar. Benim bu aralar korkum bu.

Çocukluğumdan beri kendime yeten kendimle zaman geçiren bir insanDIM. Ne zaman ki mesleğimden dolayı insanların derdini dinlemeye başladım. Bu korku sardı beni. (Şuan çalışmıyorum.)

Çünkü psikolojik sıkıntıların, hayata tutunacak bir şey bulamamanın, içsel sıkıntıların vs genel sebebi olarak yalnızlığı gördüm. Yani yalnız insanlar daha çabuk ölüyor.

Tedavi görenlerin suça bulaşıkların büyük çoğunluğu da yalnız insanlardı. Özellikle çalışan hanımlar da emekli olunca depresyona çok fazlasıyla rastladım. Neden mı? Çünkü insan ihtiyacını geçici olarak çalıştığı ortamdan gideriyorken, günümüz tabiri ile insana ihtiyaç duymuyorken emekli olunca bir bakıyor kimse yok etrafında. Yapayalnız. Depresyona giriyorlar. Hatta emekli olan bir kaç arkadaşım insanı sevmezdim. Ama şimdi deli gibi insan arıyorum dedi. Emekli olup kansere yakalanan da arkadaşım var.

Hatta şuan 70 yaşında olan emekli bir hanım bana dedi ki hastalandım bir kişi bile kapımı çalmadı.

Velhasıl kelam evet şuanda gençliğimle istediğim gibi hayatımı yönlendiriyorum. Fakat yaşlanınca hani ben şöyle yaparım. Yok böyle yaparım demek de bana boş geliyor. Çünkü öyle diyenlerin de hayatını gördüm. Çok zor. Hatta diğerlerinden daha zor. Yaş ilerledikçe öyle olmuyor.

Kalabalıkla yaşayan, çevresi olan, akraba ilişkileri güzel olan insanlara bakıyorum. Gerçekten maddi olarak çok rahat olmasalarda o kadar mutlular ki...
Hatta bir tanesi kanser olmuştu. Çok çabuk atlattı. Çünkü kendisini dinlemedi. Diğer bir tanesi çok zorlu süreçlerden geçti. Öyle böyle değil. Bana dediği tam depresyona girecektim vazgeçtim.


Biraz dağınık yazmış olabilirim. Uykusuzluktan zihnim çok dağınık... Kusura bakmayın. İşte bu sebeplerle yalnız kalmaktan korkuyorum. Doğumlardan sonra bu durum ortaya çıktı.Şuan çocuklarımla vaktim geçiyor. Ya sonrası...
 
Allah’ın dediği olur
Elbette iyi bir insan olmak için çalışmalı yavrularımızı düzgün yetiştirmeli akrabalık bağlarımızı kuvvetlendirmeliyiz ama kaderimizde yaşlılıkta çekmek varsa Allah korusun buna kimse engel olamaz...yalnız dua kaderi değiştirir tevekkül ve bol dua herşeyi ilacıdır
Bizim başımıza Allah’ın yazdığından başkası gelmez...
 
Allah’ın dediği olur
Elbette iyi bir insan olmak için çalışmalı yavrularımızı düzgün yetiştirmeli akrabalık bağlarımızı kuvvetlendirmeliyiz ama kaderimizde yaşlılıkta çekmek varsa Allah korusun buna kimse engel olamaz...yalnız dua kaderi değiştirir tevekkül ve bol dua herşeyi ilacıdır
Bizim başımıza Allah’ın yazdığından başkası gelmez...

Elbette ki. Fakat ne olursa olsun yalnızlığı seviyorum diyen insanların gerçekten öyle bir yalnızlığa mahkum olması çok ürküttü beni.

Çünkü kendimi bildim bileli hep kendime yeten biriydim. Kendimle başbaşa kalmasını seven. Ha insanları da çok seviyorum. Fakat maalesef çocuklardan dolayı da çevrem hemen hemen hiç kalmadı.😐
 
Elbette ki. Fakat ne olursa olsun yalnızlığı seviyorum diyen insanların gerçekten öyle bir yalnızlığa mahkum olması çok ürküttü beni.

Çünkü kendimi bildim bileli hep kendime yeten biriydim. Kendimle başbaşa kalmasını seven. Ha insanları da çok seviyorum. Fakat maalesef çocuklardan dolayı da çevrem hemen hemen hiç kalmadı.😐
Olsun toparlarsınız merak etmeyin
Sizde kaygı hali seziyorum kaygılanmayın
Anı yaşayın Mevla görelim neyler meyletse güzel eyler
 
Onların telkinleri yüzünden aslında size ait olmayan düşünceler ve korkular oluşmuş sanki.Yalnızlığın zaman zaman zor olduğu durumlar var ama üstteki üyenin dediği gibi çekilecek bir şey varsa çekilecek.Ben yalnız kalamayan,her zaman çevresinde insan isteyen insanların daha güçsüz olduğunu düşünüyorum ve asıl o insanlar önemli olaylarda yalnız bırakılınca çöküyor.Başkasına dayanarak nereye kadar gidilebilir ki?Allah bile "yalnız bana dayanın,güvenin" derken ve insanın eşi,çocuğu bile kendisine gün gelip düşman olabilirken yalnızlıktan korkmak bana mantıksız geliyor.Bazen zayıf düşebiliyoruz ama yine de Allah'tan gayri yardımcı,dost yoksa eğer diğerlerini çok önemsemek ve beklentiye girmek de doğru değil gibi.
 
Onların telkinleri yüzünden aslında size ait olmayan düşünceler ve korkular oluşmuş sanki.Yalnızlığın zaman zaman zor olduğu durumlar var ama üstteki üyenin dediği gibi çekilecek bir şey varsa çekilecek.Ben yalnız kalamayan,her zaman çevresinde insan isteyen insanların daha güçsüz olduğunu düşünüyorum ve asıl o insanlar önemli olaylarda yalnız bırakılınca çöküyor.Başkasına dayanarak nereye kadar gidilebilir ki?Allah bile "yalnız bana dayanın,güvenin" derken ve insanın eşi,çocuğu bile kendisine gün gelip düşman olabilirken yalnızlıktan korkmak bana mantıksız geliyor.Bazen zayıf düşebiliyoruz ama yine de Allah'tan gayri yardımcı,dost yoksa eğer diğerlerini çok önemsemek ve beklentiye girmek de doğru değil gibi.
Çok teşekkür ediyorum. Yazınız rahatlatıcı.
Evet maalesef bana ait olmayan düşünceler ortaya çıktı. Genel anestezi aldığımda dr tavösiye etmiyorum. Çünkü anestezi de beynin baskıladığı ne varsa beyin dışarı kusabiliyor demişti. Belki de öyle bir durum oluştu.
Yok hayır beklenti içinde bir insan kesinlikle değilim. Hatta insanlar konusunda kırmak patavatsızlık dışında oldukça da rahat bir kişiliğim var aslında.

Bu durum insanlardan bir şey istemek değil. İnsan ister istemez bir insana ihtiyaç duyuyor. Yani Allah bize dualarımızı insanlar vesilesiyle kabul ediyor.

Şifa isterken doktora girmezsek şifa gökten yağmıyor. Zihnim çok karışık. Hangi halimle mutlu olduğumu bilmiyorum açıkçası:)
 
Bu bence donem donem her insani yoklayan bi duygu durumu

Evet her insan yaşıyor. Anlık olabiliyor. Değersizlik duygusu da eşlik edebiliyor.Fakat duygusal ve fiziksel yalnız insanları gördükçe çok tehlikeli bir durum olduğunu farkettim. İnsan kazanmak lazım sanırım.
 
Evet her insan yaşıyor. Anlık olabiliyor. Değersizlik duygusu da eşlik edebiliyor.Fakat duygusal ve fiziksel yalnız insanları gördükçe çok tehlikeli bir durum olduğunu farkettim. İnsan kazanmak lazım sanırım.
Evet ve hayir son soyledigine.. o kadar zorki insanlari elde tutmak.. kazanmaktan ziyade.. herkes cikarci
 
Evet hanımlar. Benim bu aralar korkum bu.

Çocukluğumdan beri kendime yeten kendimle zaman geçiren bir insanDIM. Ne zaman ki mesleğimden dolayı insanların derdini dinlemeye başladım. Bu korku sardı beni. (Şuan çalışmıyorum.)

Çünkü psikolojik sıkıntıların, hayata tutunacak bir şey bulamamanın, içsel sıkıntıların vs genel sebebi olarak yalnızlığı gördüm. Yani yalnız insanlar daha çabuk ölüyor.

Tedavi görenlerin suça bulaşıkların büyük çoğunluğu da yalnız insanlardı. Özellikle çalışan hanımlar da emekli olunca depresyona çok fazlasıyla rastladım. Neden mı? Çünkü insan ihtiyacını geçici olarak çalıştığı ortamdan gideriyorken, günümüz tabiri ile insana ihtiyaç duymuyorken emekli olunca bir bakıyor kimse yok etrafında. Yapayalnız. Depresyona giriyorlar. Hatta emekli olan bir kaç arkadaşım insanı sevmezdim. Ama şimdi deli gibi insan arıyorum dedi. Emekli olup kansere yakalanan da arkadaşım var.

Hatta şuan 70 yaşında olan emekli bir hanım bana dedi ki hastalandım bir kişi bile kapımı çalmadı.

Velhasıl kelam evet şuanda gençliğimle istediğim gibi hayatımı yönlendiriyorum. Fakat yaşlanınca hani ben şöyle yaparım. Yok böyle yaparım demek de bana boş geliyor. Çünkü öyle diyenlerin de hayatını gördüm. Çok zor. Hatta diğerlerinden daha zor. Yaş ilerledikçe öyle olmuyor.

Kalabalıkla yaşayan, çevresi olan, akraba ilişkileri güzel olan insanlara bakıyorum. Gerçekten maddi olarak çok rahat olmasalarda o kadar mutlular ki...
Hatta bir tanesi kanser olmuştu. Çok çabuk atlattı. Çünkü kendisini dinlemedi. Diğer bir tanesi çok zorlu süreçlerden geçti. Öyle böyle değil. Bana dediği tam depresyona girecektim vazgeçtim.


Biraz dağınık yazmış olabilirim. Uykusuzluktan zihnim çok dağınık... Kusura bakmayın. İşte bu sebeplerle yalnız kalmaktan korkuyorum. Doğumlardan sonra bu durum ortaya çıktı.Şuan çocuklarımla vaktim geçiyor. Ya sonrası...

Yalnızlığı sevmeyen kişi depresyona daha kolay girer... Bu kabullenmekle alakalı, şu an 36 yaşındayım yapayalnızım... 80 yaşında da olsam bundan hayıflanmazdım...Alıştım, kabul ettim ve stabilim.... 7 çocuklu olup evinde ölüp günlerce haber alınmayan insanların haberlerini de okuyoruz, duyuyoruz, yaşıyoruz... Akraba eş dost yoğunluğu da bir yere kadar.... Dediğim gibi beklentiyi azaltıp kabullenmekle başlar herşey.... Bunu başaran zaten mutlu da olur.... Her yalnız mutsuz algısını yıkmak lazım... Doğru bir tabir değil çünkü bu.....
 
Çok teşekkür ediyorum. Yazınız rahatlatıcı.
Evet maalesef bana ait olmayan düşünceler ortaya çıktı. Genel anestezi aldığımda dr tavösiye etmiyorum. Çünkü anestezi de beynin baskıladığı ne varsa beyin dışarı kusabiliyor demişti. Belki de öyle bir durum oluştu.
Yok hayır beklenti içinde bir insan kesinlikle değilim. Hatta insanlar konusunda kırmak patavatsızlık dışında oldukça da rahat bir kişiliğim var aslında.

Bu durum insanlardan bir şey istemek değil. İnsan ister istemez bir insana ihtiyaç duyuyor. Yani Allah bize dualarımızı insanlar vesilesiyle kabul ediyor.

Şifa isterken doktora girmezsek şifa gökten yağmıyor. Zihnim çok karışık. Hangi halimle mutlu olduğumu bilmiyorum açıkçası:)

Rica ederim.Bazen hatayı ,sorgulamakta yapıyoruz gibime geliyor.Ben de bunu çok yaparım.Hani"dans ederken ayaklarınıza çok dikkat ederseniz artık dans edemez olursunuz"derler ya.Biraz akışa bırakmak lazım galiba. Ve evet tabii ki başka insanlarla da iletişim kurmak gerekli.Ama kimileri bunu muhtaçlık kıvamına getiriyor ve bu bana doğru gelmiyor.Yani "evet sevdiğim insanlar hayatımda olsun isterim ama yoksa da ben ayakta tek başıma durabilmeliyim"diye düşünmek daha sağlıklı değil mi?
 
Yalnızlığı sevmeyen kişi depresyona daha kolay girer... Bu kabullenmekle alakalı, şu an 36 yaşındayım yapayalnızım... 80 yaşında da olsam bundan hayıflanmazdım...Alıştım, kabul ettim ve stabilim.... 7 çocuklu olup evinde ölüp günlerce haber alınmayan insanların haberlerini de okuyoruz, duyuyoruz, yaşıyoruz... Akraba eş dost yoğunluğu da bir yere kadar.... Dediğim gibi beklentiyi azaltıp kabullenmekle başlar herşey.... Bunu başaran zaten mutlu da olur.... Her yalnız mutsuz algısını yıkmak lazım... Doğru bir tabir değil çünkü bu.....

Bazen bu konuda ikilemde kalıyorum. Şu şekilde 6 çocuğu var kadının. Ama hiç insan sevmezdi. Kendi çocukları dahil. Emek hiç yok. Şimdi yalnız. Ama insan arıyor. Kim varsa dağıttı çünkü etrafında.

Bana dedikleri hep böyle olacağımı bilmiyordum.

Yazdığım gibi. İnsan seviyorum. Ama kendimle vakit geçirmeyi seviyorum. Fakat dinlediğim insanlardan sonra ya ben de onlar gibi olursam.

Çok insan arayan insan kişiye göre değişiyor bence. Güçsüz olanda var güçlü olanda.
 
Rica ederim.Bazen hatayı ,sorgulamakta yapıyoruz gibime geliyor.Ben de bunu çok yaparım.Hani"dans ederken ayaklarınıza çok dikkat ederseniz artık dans edemez olursunuz"derler ya.Biraz akışa bırakmak lazım galiba. Ve evet tabii ki başka insanlarla da iletişim kurmak gerekli.Ama kimileri bunu muhtaçlık kıvamına getiriyor ve bu bana doğru gelmiyor.Yani "evet sevdiğim insanlar hayatımda olsun isterim ama yoksa da ben ayakta tek başıma durabilmeliyim"diye düşünmek daha sağlıklı değil mi?

Evet kesinlikle. İnsan tek dünyaya geliyor aslında. Şartlar bireysel. Zorluklar bireysel.
Dediğiniz çok doğru. Anı yaşamak gerekir. Bir de günümüzde her şeyi çok çabuk tüketiyoruz.
 
Yalnızlığı sevmeyen kişi depresyona daha kolay girer... Bu kabullenmekle alakalı, şu an 36 yaşındayım yapayalnızım... 80 yaşında da olsam bundan hayıflanmazdım...Alıştım, kabul ettim ve stabilim.... 7 çocuklu olup evinde ölüp günlerce haber alınmayan insanların haberlerini de okuyoruz, duyuyoruz, yaşıyoruz... Akraba eş dost yoğunluğu da bir yere kadar.... Dediğim gibi beklentiyi azaltıp kabullenmekle başlar herşey.... Bunu başaran zaten mutlu da olur.... Her yalnız mutsuz algısını yıkmak lazım... Doğru bir tabir değil çünkü bu.....
Evet çevremde gördüğüm gözlemlediklerim bu yönde. Nedense yalnızlıktan kaçan ve sevmeyenler sık bir şekilde depresyonla iç içeler.
 
yalnız kalmamak emek ve tolerans gerektiriyor. etrafınızda çok arkadaş dost istiyorsanız aranızı iyi tutacaksınız. o öyle yaptı bu bunu dedi pek takılmayacaksınız. ilişkilerinizin devam etmesi için çabalayacaksınız, belki de veren taraf hep siz olacaksınız. özel hayatınızda yalnız olmak istemiyorsanız yine aynı şekilde. çok seçmeden üçü beşi aramadan biriyle evlenip çoluk çocuğa karışacaksınız. yani kuralına göre oynayacaksınız.çok ince eleyip sık dokuyanlar arkadaşlık ilişkilerinde de özel hayatında da yalnız kalıyor.
 
Evet çevremde gördüğüm gözlemlediklerim bu yönde. Nedense yalnızlıktan kaçan ve sevmeyenler sık bir şekilde depresyonla iç içeler.

Yalnız kalmak ve kendini yalnızlaştırmak farklı ama. Mesela her insan yalnız olma ihtiyacı hisseder. Bu bir ihtiyaçtır. Ama kendini yalnızlaştırmak depresifliğe yol açıyor. Ya da psikolojik rahatsızlığı olan kişilere insanların arasına karışmayı tavsiye ediyoruz.

Yalnızlıktan kaçan insanlar evet kendi dünyasına yabancılaşmaya başlıyor. Ve kendisiyle yüzleşmeye korkuyor. Bu da sıkıntı dediğiniz gibi. Önemli olan bunda orta yolu bulmak sanırım.
 
Neden korkuyorsun ki. Ben 18 ekim 2019 şehit eren Öztürkün esiyim.ve ömür boyu yanlizim 9 aylik oglum var sadece ona sariliyorum.eşimi çok ozlediğimde sende korkma ne güzel bir ailen var vd bu korkular yüzden kendinide yipratma
 
En azından çocuklarınız var. Ben de yalnız kalma korkusunu, anksiyetesine fazlaca sahip biriyim. Hatta geceleri evde yalnız çok zor kalıyorum. Ama ben şuan 29 yaşındayım ve ilerisi için evlenmezsem, çocuğum olmazsa bende akraba da yok, herkes y.dışında. Gerçekten çok yalnız olucam annem ve babam bu hayattan gittiklerinde. Korkuyorum. Ya elden ayaktan düşersem. Ya hayatımı maddi, manevi idame ettiremezsem... Ben intihar ederim filan diye düşünüyorum böyle hayaller kurunca hatta. Tövbe yarabbim.
 
Back
X