Popüler Konu Verimli Rutin

Okuma konusunu ‘Sefiller’i bitirdikten sonra bi türlü toparlayamadım. Ama ‘Sefiller’i mutlaka herkese tavsiye ediyorum. Bir çok konuya değinip çok şey katan bir kitap.

Bunun dışında beslenmede çok güzel bir rutin oluşturmuştum. Hem 3 kilo vermiştim hem de kendimi çok rahat hissetmiştim. Ama okulların kapanmasıyla benim düzen alt üst oldu 🤦‍♀️

Bu arada uğraşıp değiştiremediğim konu telefon bağımlılığı. Günlük ekran sürem ortalama 4 saat ama bence daha fazla gibi bundan çok rahatsızım. Telefon yerine bir şey koymam lazım ama kitap dışında aklıma bir şey gelmiyor. Kitap da her an okuyamıyorum.

İşte böyle benim durumlar bu aralar 🤗
Bence hem bizim için hem de çocuklar için önemli olan ekran süresi değil, o süre içerisinde hangi içerikler ile ilgilendiğimiz. Mesela telefonda reels tiktok bataklığında amaçsızca 4 saat geçirmek ile faydalı içerik seyretmek arasında büyük bir fark var. 4 saati azaltmaya odaklanmak yerine bu süre içinde nerelere baktığın ve bunlardan hangilerinin iyi hangilerinin kötü geldiğini bir değerlendirebilirsin. Kötülerin yerine yine ekrandan ama daha faydalı bir şeyler ekleyebilirsin podcast veya ted videoları gibi.
 
Çok güzel olmuş, derli toplu. Çocukların dağınıklığına çözüm bulamıyorum🤷‍♀️
Oğlumun çalışma masası ve kitaplığı yoktu sanırım bunun da etkisi oldu. Yeni aldık umarım bu sene daha düzenli ve temiz olur.
Çocuk odası dediğin derin bir bataklık bence. Ben de hale yola koyuyorum tekrar darma duman oluyor🤦🏻‍♀️
 
Bence hem bizim için hem de çocuklar için önemli olan ekran süresi değil, o süre içerisinde hangi içerikler ile ilgilendiğimiz. Mesela telefonda reels tiktok bataklığında amaçsızca 4 saat geçirmek ile faydalı içerik seyretmek arasında büyük bir fark var. 4 saati azaltmaya odaklanmak yerine bu süre içinde nerelere baktığın ve bunlardan hangilerinin iyi hangilerinin kötü geldiğini bir değerlendirebilirsin. Kötülerin yerine yine ekrandan ama daha faydalı bir şeyler ekleyebilirsin podcast veya ted videoları gibi.
Ben tiktoka hiç bulaşmadım çok şükür 🙏 ama instagramda bazen boş gezdiğim oluyor. Yıl içinde instayı siliyorum. Youtube a çok sarmıştım bir ara ama faydalı içeriklerdi hep izlediğim. Onu da sildim bi süre sanaldan uzaklaşmak umuduyla.
 
Selamlar
Ben de sessiz takipçilerdenim.

Menapoz nedeniyle son iki ayda kilo aldım.
Temmuz ayında tatilde açık büfede ipin ucu hepten kaçtı.
Tatil dönüşü hemen 21 gün şekersiz beslenmeye geçtim ve sabahları limon-maydanoz ile karaciğer temizliği için küre başladım.
İkisi de işe yaradı çok şükür biraz kilo verebildim.

İbrahim Saraçoğlu’nun yazdığı Bitkisel Sağlık Rehberi adlı kitabı aldım, bu hafta akşamları ara ara onu okuyorum, çok beğendim, ilgisi olan arkadaşlar varsa diye paylaşmak istedim.

Kilo kontrolü için yine Saraçoğlu’nun sitesinden Tilya kürünün malzemelerini alıp ona başladım.
Şekeri tamamen kesmek zihnen ve bedensel olarak çok iyi geldi.
İnşallah Tilya küründen de fayda görürüm.
 
Herkese Selam!

Madem yapamadıklarımızı, hatalarımızı, bize iyi gelmeyenleri , düşüşlerimizi açıkça paylaşalım dedik ; ben başlıyorum arkadaşlar zira bu konuda çok başarılıyım :)

Öncelikle beslenme düzenim iyiden iyiye şaştı. Kendimi durduramıyorum. Yayla havası, günlük koşturmaca derken öğün miktar kontrolü yapamıyorum . Ancak telaş etmiyorum , sakince ilerlemek benim için başarının sırrı. Kendimi dövmiyorum :) Ama boş da durmuyorum : zira dün online bir psikodiyet ' desteği için bilgi topladım , araştırma yaptım. Yarın başlamayı düşünüyorum. Sıkı takip , öğün fotoğraflı ve psikodiyet destekli, anlık ulaşımı olan bir program bu. Ben zaten nasıl beslenmem gerektiğinin farkında ve bilincindeyim .
Örneğin, çok ara öğünlü bir diyet sürekli yiyecek zamanı ve yiyeceğim ürünleri düşünmek zihnimi dolduruyor.
Şok diyetler hızlı kilo vermeler, kalıcı değil bunu da asla istemem. Detoxlar asla.
Benim için en ideali aralıklı oruç, gün içinde iki kez doyarak ye-planlı ye ve gece açlığı ile yağdan kilo ver. işte bu benim için yapılmış :)
Son bir yıldır aralıklı oruç şeklinde besleniyorum , kan değerlerim vs iyileşti. Hem beden hem fiziken gelişm gösterdi, sa ğlığım.
Şifa için yaratılan yiyecekler bedenime zehir olup zarar versin istemiyorum. Az öz kaliteli ve içeriği temiz ürünler tercih etmeye çalışıyorum. Haftada bir gün kırmızı et, balık, kurubaklagil, sebze tüketecek şekilde menü hazırlıyorum.
Hazır ürün almamak için çaba gösteririm, misafirliğe giderken ev yapımı ürün (kurumuş nane-biber-kendi balımız-kek-özellikle vişne suyu-kızılcık suyu) yapıp götürmeyi severim .
Sabahtan çorbamı hazır eder, olası açlık krizlerinde ya da yemek yapamayacak acele durumlarda mideler boş kalmaz, temizce doyar :)
Magnezyum ve d vitamini/balık yağı kullanırım . Şu son 2 aydır düzenli kullanmıyorum. Sirkeli su limonlu su içmeyi severim. Beyaz çay çok severim.
Ayrıca sağlık bütündür ve ben ruh sağlığım üzerinde 4 yıldır düzenli çalışıyorum. Kendimi tanıyorum,geçmişimi gözden geçiriyorum, gelecekte olmak istediğim resmi düşünüyorum. Üstesinden gelemediğim şeyler için terapi de aldım ve alırım . Bunu çok kıymetli buluyorum. Önce ben demeyi öğrendim. Bencil değil ancak önce kendimle aram iyi olsun isterim. Bir de başkasına evet derken kendime hayır dememeye özen gösterim. İdeallarim için çalışırım. erken kalkar yürürüm, tefekkür ederim. şükür günlüğü tutarım. Zihnimi boşalttığım defterime yazarım. Rüya defterim var (tülay kök önerisi ile başladığım) mutlaka kaydederim ki freud rüyalar bilinçaltının habercisidir der, kendimi hislerimi rüyalarla yoklarım.
 
Okuma konusunu ‘Sefiller’i bitirdikten sonra bi türlü toparlayamadım. Ama ‘Sefiller’i mutlaka herkese tavsiye ediyorum. Bir çok konuya değinip çok şey katan bir kitap.

Bunun dışında beslenmede çok güzel bir rutin oluşturmuştum. Hem 3 kilo vermiştim hem de kendimi çok rahat hissetmiştim. Ama okulların kapanmasıyla benim düzen alt üst oldu 🤦‍♀️

Bu arada uğraşıp değiştiremediğim konu telefon bağımlılığı. Günlük ekran sürem ortalama 4 saat ama bence daha fazla gibi bundan çok rahatsızım. Telefon yerine bir şey koymam lazım ama kitap dışında aklıma bir şey gelmiyor. Kitap da her an okuyamıyorum.

İşte böyle benim durumlar bu aralar 🤗
teknoloji bağımlılığı benim de kanayan yaram yıllardır. Hala da çözebilmiş değilim. Döngüye giriyorum en azından hesap verme sorumluluğunun olması az da olsa bir şey yaptırır.. Tüm günü dolu dolu geçirmek şart değil
 
okuduğum bir köşe yazısını farkındalığı arttırmak adına sizinle paylaşmak istiyorum. Bu vesile ile de sormuş olayım: Hayatınızda plastiklerin yeri nedir? plastik kullanmamaya dikkat ediyor musunuz?


Eğer hâlâ tek kullanımlık plastikleri hayatınızdan çıkarmadıysanız #PlastiksizTemmuz size ilham olsun. Nasıl başlamalı derseniz işte kolaylıkla uygulayabileceğiniz 5 adım.

Seneyi yarıladık; temmuz, her yıl olduğu gibi #PlastiksizTemmuz farkındalığı ile başladı. 30 yıllık meslek hayatım boyunca insan sağlığına iyi gelen gıdaları ve beslenme alışkanlıklarını anlattım; son yıllarda odağıma gezegeni beslemeyi alarak hem bize hem gezegene iyi gelen alışkanlıklar konusunda ilham olmaya gayret ediyorum. Hepimizin yakından bildiği, hayatında yer verdiği bir şey var ki hem insan sağlığına hem de doğaya maliyeti çok büyük, evet doğru bildiniz: Plastikler.

Eyfel Kulesi kadar mikroplastik

Ömrünüz boyunca ortalama bir Eyfel Kulesi kadar mikroplastik soluduğunuzu biliyor muydunuz? Üstelik her hafta ortalama 1 kredi kartı büyüklüğünde mikroplastik de yiyoruz. Her yıl üretilen plastiğin üçte ikisi bir kez kullanılıp atık oluyor. Bu her yıl neredeyse 300 milyon ton plastik atık anlamına geliyor.

“The Zero Waste Chef” kitabının yazarı Anne Marie Bonneau’nun çok kıymetli bir sözünü de paylaşmak istiyorum: “Atıksız, sıfır atık yaşayan bir avuç insana ihtiyacımız yok. Milyonlarca insanın bunu kusurlu bir şekilde yapmasına ihtiyacımız var.” Yani ben de yüzde 100 plastiksiz veya atıksız yaşamıyorum ama bu konuda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Kendi hayatımda ise dediğim gibi plastiği olabildiğince uzaklaştırdım.

* Geri dönüşümü destekliyorum ve geri dönüşüme uygun olanları ayrıştırıyorum, kompost yapıyorum.

* Çantamın vazgeçilmez eşyasından biri cam mataram ve çelik termosum. Sadece ben değil, tüm ofis bu alışkanlığı uzun yıllardır sürdürüyoruz.

* Öğle yemeklerini sefer tası, cam kavanoz gibi alternatiflerde getiriyor, bambu pipet, çelik pipet gibi seçenekleri çantamda bulunduruyorum.

* Hiç plastik şişede su içmiyor musun, diye düşüne-bilirsiniz; tercih etmiyorum fakat gittiğim bir etkinlikte plastik tüketmeye mecbur kaldıysam tükettikten sonra küçük hale getirip çantama atıyor, sonrasında ise plastik geri dönüşüm kutusuna atıyorum.

* Temizlik malzemesinde de plastikten uzak durmak kıymetli. Burada en güzel seçenek ise kabak lifi. Bulaşık, lavabo, meyve-sebze hatta ayakkabı yıkarken bile kabak lifi kullanıyorum.

* Tahıllar veya baklagilleri saklamak için bez tahıl torbalar favorilerim arasında. Bez torbalar hava aldığı için rutubet oluşmaz ve böylece küf oluşumu da önlenmiş olur.

5 adımla başlayın

1- Tek kullanımlık plastik bardak veya pipet gibi ürünleri reddedin.

2- Cam şişe, termos gibi uzun süre kullanabileceğiniz alternatifler edinin.

3- Satın aldığınız ürünlerde mümkünse plastik ambalaj içermeyen alternatifleri tercih edin.

4- Alışverişlerinizi tek kullanımlık poşetlerle değil bez çantalar, fileler ile yapın.

5- Çevrenizde plastik atıkları uzaklaştırma, geri dönüşüm konularına özen gösterin, belediyeler, sosyal yardımlaşma dernekleri aracılığıyla düzenlenen deniz/nehir temizleme etkinliklerine dâhil olun.

Denizler akciğerlerimiz

Plastik kirliliğinden en çok etkilenen ekosistemlerden biri de deniz ve okyanuslarımız. Plastik torba, sigara izmariti, balon, şişe, şişe kapağı veya pipet gibi büyük parçalardan oluşan atıklar plastik kirliliğinin gözle görülen kısmını oluşturuyor. Bu konuda yapılan projelerin içerisinde yer almaktan mutluluk duyuyorum. 5 yıl önce benim için her yıl bir gelenek haline gelen Sürdürülebilir Yaşam Günlüğü’nü TURMEPA iş birliği ile yayımlamıştık. Satıştan elde edilen gelir TURMEPA’nın deniz koruma projelerine destek olmuştu. 2020 yılında Sudaki Yaşam Savunucusu millî sporcu Şahika Ercümen ile birlikte İstanbul Boğazı’nda bir dalış gerçekleştirmiş ve dalışla denizlerdeki kirliliğe ve geri dönüşümün önemine dikkatleri çekmiştik.

2022 yılında Deniz Yaşamını Koruma Derneği ile Marmara Denizi’ne mercan nakli yapmış, doğal ortamından kopmuş mercanlar aşılama yoluyla korunması gereken hassas alan ilan edilen Tavşan Adası’na nakledilerek, yeni mercan bahçeleri oluşturmuştuk. Yine 2022 yılında Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu desteğiyle İngilizce baskısını gerçekleştirdiğimiz Sürdürülebilir Yaşam Günlüğü basın toplantısında da bir insanın haftada bir kredi kartı, 5 haftada bir elbise askılığı, yılda bir iş güvenliği bareti, ömür boyu da bir araba lastiği kadar plastik yediği konusunda farkındalık yaratmıştık. Verdiğim çoğu seminere plastiksiz yaşam kiti ile gidiyor, inşaat baretini, elbise askısını yanımda götürerek insanların hafızasında bir yer edinmesini hedefliyorum…

Kanımızdan Everest'e plastikler her yerde

Kanımızda:
Environment International dergisinde yayımlanan araştırmaya göre mikroplastikler artık insan kanına karışmış durumda. Araştırmacılar katılımcıların kan örneklerinde 700-500 bin nanometre (nm) arasında olan plastikleri tespit etmeyi hedeflemiş. (Yedi yüz nanometreyi bir insan saçının genişliğinden yaklaşık 140 kat daha küçük olarak düşünebilirsiniz.) Araştırmacılar, tümü sağlıklı yetişkin olan 22 bağışçıdan alınan kan örneklerinin 17’sinde plastik parçacıklara rastlamış.

Akciğerimizde: 13 akciğer dokusu örneğinden 11’inde plastik parçacıkları bulunmuş. En çok görülen plastik türlerinin ise ambalaj ve borularda kullanılan polipropilen, şişelerde kullanılan PET ve kıyafetlerde bulunan naylon olduğu ortaya konulmuş.

Spermde: 36 sağlıklı yetişkinden alınan her örnekte mikroplastiğe rastlanmış. PVC’ye dikkat çekiliyor.

Plasentada: Environment International dergisinde yayımlanan bir başka çalışmada, dört kadın plasentasında mikroplastik parçacıkları bulunduğu bildirilmiş.

Bebek dışkısında: Bebeklerin dışkısında yetişkinlere göre 10 kat daha fazla mikroplastik olduğu ve plastik biberonlarla beslenen bebeklerin milyonlarca plastik parçacığı yutuyor olması endişe verici.

Beyin hücrelerinde: Geçtiğimiz günlerde Türk bilim insanları beyin hücrelerinde mikroplastik bulunduğunu açıkladı.

Everest: Everest Dağı’nın zirvesinin yakınında mikroplastik bulundu. Öyle ki Everest’in 5 bin 300 metre ile 8 bin 440 metre arasında değişen 11 noktasından toplanan tüm kar örneklerinde mikroplastiklere rastlandığı belirtiliyor.

Şekerde: Şekeri de incelediğimizde tek bir küp şekerin, ortalama 2.7 gram olduğunu düşününce bir küp şeker yaklaşık 550 adet mikroplastik içeriyor. Yani bir karton bardakta poşet çayı içine şeker atarak içtiğimizde, nano ve mikroplastik kirliliği milyonları bulabilir.

Karton bardak: Karton bardak kullanımınızı gözden geçirmeye ne dersiniz? The Indian Institute’un çalışmasında, bir kâğıt bardakta günde 3 bardak çay veya kahve içen bir kişinin 75 bin mikroplastik parçacık yutacağının altı çiziliyor.

Poşet çay: Sakarya Üniversitesi’nde sonuçlanan çalışmaya göre, bir poşet çaydan suya geçen mikroplastik sayısı 13 bin. Ülkemizde farklı markalardan 11 sallama çay ve 11 demlik poşet ile yapılan çalışmada, sallama çayların 4’ünün demlik poşetlerin ise neredeyse tamamının mikroplastik içerdiği görülmüş. 11 demlik poşetinin tamamının plastik katkılı olduğu ve bu plastiklerin de polyester, polipropilen, polietilen içerdiği sonuçlar arasında.
 
Selamlar Hanımlar,

06:00-10:00 arası yaptıklarım:
  • Meditasyon
  • Su ve sessizlik zamanı
  • Sabah Sayfası
  • 101 Soruda Kuran Kitabı Okuması
  • 45 dk yürüyüş
  • Duş ve Cilt Bakımı
  • Diksiyon Çalışması
  • İngilizce Çalışması
  • Karatay Kahvaltısı
Bugün eşim arabayı aldı. Ben taksi, metro ve dolmuş kullanarak işe geldim. Akşam beni işten alacak. Pazar günü kızlarım babaannelerine gitti. 11 senedir ilk defa çocuksuz kaldık. Biz de hazır bu fırsat, sinema, tiyatro ve çocukla gidemeyeceğimiz restoranlar şeklinde ilerleyelim dedik. Bu akşam da yemek ve sinema olsun diye düşündük.

derin sularda derin sularda ve Sahihuban Sahihuban bu beslenme ile ilgili neden aynı kiloda kalmak bu kadar zor diye düşünüp duruyorum. Yakım bir arkadaşım var. Ben kendimi bildim bileli aynı kiloda ve her şeyi kısıtlama olmadan yer. Bir süredir buluşmalarımızda arkadaşımın yemek alışkanlıklarını izliyorum. Gördüklerim şunlar:
  1. Canı ne istiyorsa tabağına alıyor ama çok az miktarlarda.
  2. Çok yavaş yemek yiyor.
  3. Midesinin verdiği sinyalleri takip ederek, doyduğunu hissedince bırakıyor.
  4. Eşi şehir dışında olduğu için akşam 17:00 gibi yemek yiyor, sonrasında bir şey tüketmiyor.
Bendeki bu maddelerin karşılığı ise şöyle:
  1. Özellikle hamur işi olduğunda çok yiyorum.
  2. Çok hızlı yemek yiyorum, bu da çok yemek yememe sebep oluyor.
  3. Midemde doyma sinyali hissetmiyorum, duygusal beslenme nedeniyle olabilir.
  4. Akşam eşim 18:30'da geliyor. Bu nedenle yemek saatimiz 18:30-19:30 arası oluyor.
Erken akşam yemeği haricinde, diğer davranışlar için kendimi zorlayacağım.
 
inciitanesi inciitanesi ben kendi adıma atıksız yaşam konusunda ne yaptığımı anlatayım.

  • Poşet çay olarak Tea.co'nun müslin bez poşet çaylarını kullanıyorum.
  • Buzdolabında cam saklama kapları kullanıyorum.
  • İşyerinde cam su şişem ve bardaklarım var. Karton bardak kullanmıyorum.
  • Evde geri dönüşüm için ayrı bir çöpüm var. Çöpleri ayırıyorum.
 
Ağustos ayı için planlarım:

Akademik hayat
-Her gün iş yerinde sabah ve öğleden sonra toplamda en az 45er dakikadan 3 blok yazılarım üzerine çalışacağım

Dini Hayat
-Namazlara özen gösterilecek
-Esmaül Hüsna'dan her gün bir ismin anlamı öğrenilecek
-Yatmadan önce dua edilecek
-Günde 2 sy Kuran okuması yapılacak

Kitap okuma
-Her gün yatmadan önce 20dk kitap okuma yapılacak
-Dervişin Teselli koleksiyonu (son 20sy), Şimdi değilse ne zaman, Çocuklarımıza namazı nasıl sevdirelim, Hayatın kaynağı okunacak kitaplar

Sağlıklı Yaşam
-Her gün 1.5lt işte olmak üzere 2 lt su içilecek
-Mümkün olduğunca akşam yemeğinden sonra çayın yanında atıştırma yenmeyecek
-Paketli gıda yok

Bakım
-Her gün tonik,5 dk yüz yogası ve cilt nemlendirilmesi yapılacak.
-Sabahları güneş kremi daima sürülecek.

-Telefonsuz bloklar oluşturduğumda çok rahat yapılacak işler bunlar. Üzerinde düşünüp telefonsuz saatler belirlemem lazım.
-Her gün hedeflerimdeki ilerlemelerimi paylaşacağım:)
-Bunun dışında ev düzeni, çocuklarla ilişkiler, misafir düzeni vs konuları da ilerleyen günlerde yazacağım
 
Bu aralar bilgisayar üzerinden veri girişi işlerik çok yoğun. Bu süreçte çok sıkılıyorum. Bir yandan veri girerken yandan izleyeceğim dizi, film, söyleşi vs tavsiye eder misiniz?
Nilay örnek, bambaşka sohbetler, Sunay Akın söyleşileri dinledim, kuş uçuşu dizisini bitirdim
 
Selamlar Hanımlar,

Dün akşam regl olunca bu sabah 06:00’da kalkamadım. Saat 10:00’a kadar uyumuşum. Bedenimin dinlenmeye ihtiyacı vardı. Sonra kalktım meditasyon ve sabah sayfası yazma işlerimi hallettim. Ardından diksiyon ve İngilizce çalışmalarımı tamamladım. Şimdi sevdiğim bir kafeye geldim. Karışık omlet söyledim. Kahvaltımı yaptıktan sonra havalimanına gideceğim. Sabah rutininden kalan Kuran okuması ve yürüyüş işlerini akşam yapmayı planlıyorum. Akşam yemeğinden sonra eşimle yürüyüşe çıkarız, ardından duş ile günü kapatırım diye düşünüyorum.
 
Bu aralar bilgisayar üzerinden veri girişi işlerik çok yoğun. Bu süreçte çok sıkılıyorum. Bir yandan veri girerken yandan izleyeceğim dizi, film, söyleşi vs tavsiye eder misiniz?
Nilay örnek, bambaşka sohbetler, Sunay Akın söyleşileri dinledim, kuş uçuşu dizisini bitirdim
Ben en soz Zeytin ağacını seyrettim. Eşimle birlikte Dr. House izliyoruz New amsterdam dizisini de seviyorum. Gerçi ben doktor ve hastane dizilerini seviyorum.
 
Bu aralar bilgisayar üzerinden veri girişi işlerik çok yoğun. Bu süreçte çok sıkılıyorum. Bir yandan veri girerken yandan izleyeceğim dizi, film, söyleşi vs tavsiye eder misiniz?
Nilay örnek, bambaşka sohbetler, Sunay Akın söyleşileri dinledim, kuş uçuşu dizisini bitirdim
Selamlar
Veri girişi yaparken ekrandan farklı bir şey izlemek dikkatinizi dağıtmıyor mu?
Ben genelde bilgisayar başında çalışırken türkü dinliyorum.
Orhan Hakalmaz ve Gülay favorilerim.
 
Herkese Selam!

Bütünsel İyileşme ve Gelişme'm için yeni ve daha kapsamlı başlıklar kaydediyorum. Sizlerle paylaşıyorum.

Sağlıklı Beslenmem
Hareketli Yaşamım
Ruhsal İyilik Halim
Sosyal Alanda Ben görünümüm
İlişkilerde yerim ve davranışlarım
Finansal özgürlük içi bütçe yönetimim
Kök ailemle sınırlı ve verimli ilişkim
Anne olarak varlığım ve çocuğumla ilişkim
Eş ilişkim ve eş konumum
İş hayatım ve duruşum
Kendi markam ve çalışmalarım
Ev düzenim

Dil gelişimim


Bu başlıklara ait alt başlıklar olacak , zamanla yazacağım.
 
Merhaba Hanımlar, Fatih reşit civelekoglunun videolarına bu aralar inanılmaz dadandım. Özellikle 2li ilişkiler - dişil enerji- kadın olmak-yetişkin olmak üzerine muazzam buldum. Bir erkek ne anlar veya dişil enerji herkesin bık bık bık ağzında gına geldi diye düşünebilirsiniz bende öyleydim ama beyefendi ODTÜ lisans mezunu ve tam bir profesyonel. Bana cok katkısı oldu hatta youtube kanalına ücretli üyelik dahi yaptım. Tavsiye ediyorum.
 
Herkese Selam!

Bu sabah 5.30 da uyandım. Köpeğimiz Şans ile yürüyüşe çıktık yaklaşık 40 dak yürüdük. Ağaçlar, sessizlik, yeşil yollar , gök mavi , sakin, dingin yer yer Şansın koşturmasıyla hareketli bir sabahtı.

Ardından kahve yapıp içtim.

İş yerine getirmek için kahvaltı hazırladım. Salatalık, semizotu, nane, biber bostandan. Yumurta da haşladım.

Hazırlandım ve işe geldim .

İçeriğimin metnini hazırladım ve birkaç deneme çekim yaptım.

11.00 de kahvaltımı temiz şekilde (glutensiz ve şekersiz) yaptım.

Şimdi çayımı içiyorum.

Öğle arası Kur an çalışmam var.

Bugün yaklaşık 2 yıldır gitmediğim terapistimle randevum var. Danışmak istediklerim var. Bir de çok özledim kendisini. Gelişen ben'in tetikleyicisi gibi görüyroum onu. İlişkimiz benim için kıymetli. Bakalım payıma düşenler ne olacak, nasıl bir aydınlanma sağlayacak.

Görümcemler bizde. Hep beraber yayladayız. Ancak ben gündüzleri işe geliyorum , eşim izinli birlikte vakit geçiriyorlar. Onlar evlerine dönerken oğlumda onlarla gitmek istiyor. (bir kaç gün babannede bir kaç zaman halasında kalmak için) Mesafemiz 550 km. Gitmesini ben de istiyorum ancak henüz net karara varamadım . Arada bir gece olmak üzere arkadaşlarında ve kuzenlerinde kaldı bi kaç kere. Ama hem mesafe uzak hem de 10-15 gün uzun bir süre gibi geliyor. İyi düşünmem gerek.


Bugün temiz beslenmeye , temiz yaşamaya ve dün yazdığım başlıkların altını doldurarak 'olmak istediğim resimde olmak istediğim hale' ulaşabilmek için çabalamaya niyet edip başlıyorum. Güzel olsun, sağlıkla ve hayırla olsun.
 
X