Popüler Konu Verimli Rutin

Selamlar Hanımlar,

Bugün sabah 06:00'da güne başladım. Önce 20 dakika meditasyon yaptım. Ardından bir bardak suyu yudum yudum içtim. Sabah sayfamı yazdım ve 30 dakika kadar Kuran okuması yaptım. Tüm bu süreç 07:00'de bitti.

07:00'de yürüyüşe çıktım. 40 dk kadar yürüdüm. Eve gelip hemen duşa girdim. Duş sonrası cilt bakımı yaptım. Ardından kendime tarçın karanfil bitki çayı demledim ve sakince içtim.

08:30'da bilgisayarın başına geçtim. Öncelikle triflo ile nefes egzersizi yaptım. Ardından nefes ve dil-dudak-çene egzersizlerini yaptım. Diksiyon çalışması için önce ağzımda kalemle, sonrasında da kalemsiz tekerlemeleri tekrar ettim. Bir metin çözümlemesi yaptıktan sonra metni okuyarak ses kaydı aldım. Diksiyon çalışmasını tamamlayınca İngilizce çalışmasına geçtim. Babilanka'daki programı tamamladım.

Mutfağa geçtim. Öğlen işyerinde yemek üzere kendime kahvaltı salatası ve omlet pişirdim. Saklama kaplarına yerleştirdim. Evi toparladım, hazırlandım ve çıktım. Yolda Nilay Örnek'in Özge Fışkın ile podcastini dinledim. İşe geldim, e-postalarımı gözden geçirdim. Günün ve haftanın planını oluşturdum.

Dün Rengin Börekçi'nin paylaşımını okurken bir cümlesi dikkatimi çekti. "Yiyecek bağımlılığında insanlara daha az kalori yemelerini söylemek değil, bağımlılığı tedavi etmemiz gerekirdi. Daha az ye demek, alkolizm bağımlılığını daha az alkol iç diyerek çözmeye benzer" yazmış.

Karbonhidrat ile ilgili bir bağımlılığım olduğunu, bunun duygusal durumum ile bağlantılı olarak tetiklendiğini ve kilo al-ver döngüsünden bir türlü çıkamama sebep olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle alkol veya sigara bağımlılığı ile mücadele eden insanlar gibi karbonhidratı birden bırakmaya karar verdim. Bugünden itibaren yıl sonuna kadar unsuz ve şekersiz beslenmeye niyet ettim. Ayrıca gazlı içecek ve işlenmiş gıda da tüketmeyeceğim. Yıl sonunda geldiğim noktayı değerlendireceğim.

Aşağıya sabah rutinim ile olmayı niyet ettiğim insan ilişkisini gösteren bir tablo ekliyorum.

NiyetEylem
Sakin ve dingin bir ruh haline ulaşmak istiyorum.Meditasyon
Allah'ı anlamak istiyorum.Kuran okuması
Sağlıklı bir beden istiyorum.Yürüyüş
Temiz ve bakımlı olmak istiyorum.Duş ve cilt bakımı
Türkçe'yi hakkını vererek konuşmak ve okumak istiyorum.Diksiyon çalışması
Akıcı İngilizce konuşmak istiyorum.İngilizce konuşma çalışması
Sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme alışkanlığı kazanmak istiyorum.Düşük Karbonhidratlı aralıklı oruç
Borçsuz bir hayat istiyorum.Minimum ve ihtiyaç odaklı alışveriş.

Acar Baltaş'ın güzel bir sözü ile yazımı bitireyim. "Ben bu hayat sofrasından tok kalkacağım"
 
Selamlar Hanımlar,

06:00-10:00 arası yapılanlar:
  • Meditasyon
  • Su ve sessizlik zamanı
  • Sabah Sayfası
  • 101 Soruda Kuran Kitabı Okuması
  • 45 dk yürüyüş
  • Duş ve Cilt Bakımı
  • Diksiyon Çalışması
  • İngilizce Çalışması
  • Karatay Kahvaltısı
İşe gelirken Nilay Örnek'ten Emrah Yücel bölümünü dinledim. Yaptığı işler gayet başarılı ancak Bülent Eczacıbaşı'nın deyimiyle "uydurukça" konuşuyor. Yani İngilizce ve Türkçe karışık bir şekilde, bir nevi plaza dili ile konuşuyor. Uzun yıllardır Amerika'da yaşıyor olmasının etkisi muhtemelen ama dinlerken beni çok rahatsız etti. Bu arada seyretmediyseniz Youtube'da Gülse Birsel ve Bülent Eczacıbaşı'nın uydurukça hakkında yaptıkları söyleşi çok keyifli.

Bir ara sağlıklı burada beslenme günlüğüne başlamıştım ama devam ettiremedim. Konuya bugün itibariyle tekrar yazmaya başlayacağım. 150 günlük bir unsuz ve şekersiz beslenme planlıyorum. Tabak paylaşımlarını o konuda yapacağım.
 
Defterlerimi de paylaşmak istiyorum. El ile yazı yazmanın düşünceleri organize etme konusunda çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Her bir defteri üzerinde yazan ile ilişkili olarak kullanmaya çalışıyorum. Defterlerim A5 boyutunda ve çizgisiz.
  1. Keep my simple: Günlük sabah sayfalarını yazdığım defterim.
  2. Say less do more: Diksiyon çalışması defterim.
  3. Great ideas: Kitaplardan öğrendiklerimi not aldığım defterim.
  4. You can: İngilizce çalışma defterim.
  5. Believe in yourself: Kuran ve ilgili kitaplarda okuyup öğrendiğim şeyleri yazdığım defterim.
 

Eklentiler

  • IMG_9044.jpeg
    IMG_9044.jpeg
    86 KB · Görüntüleme: 103
Defterlerimi de paylaşmak istiyorum. El ile yazı yazmanın düşünceleri organize etme konusunda çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Her bir defteri üzerinde yazan ile ilişkili olarak kullanmaya çalışıyorum. Defterlerim A5 boyutunda ve çizgisiz.
  1. Keep my simple: Günlük sabah sayfalarını yazdığım defterim.
  2. Say less do more: Diksiyon çalışması defterim.
  3. Great ideas: Kitaplardan öğrendiklerimi not aldığım defterim.
  4. You can: İngilizce çalışma defterim.
  5. Believe in yourself: Kuran ve ilgili kitaplarda okuyup öğrendiğim şeyleri yazdığım defterim.
Günlük planlarımı ben de uzun zaman deftere yazdıktan sonra, şimdi exceli denemeye başladım. orda liste tutuyorum, yapılacak bitince renk seçip boya dök diyorum:KK70: üstünü çizmenin hazzını vermese de silme-düzenleme işleri kolay olduğu için şimdilik memnunum. Yeni sayfa ekleyip: dua, yapılacaklar, günlük planlar, okunacak kitaplar, izlenecek filmler, alınacaklar vs diye kategorize ettim.
 
Bugün sosyal medyada içimi çok ferahlatan tam ihtiyacım olan bir yazı gördüm, burayla da paylaşmak istiyorum:

Hz. Yusuf kıssasında hiç unutamadığım ve hayatımın her virajında elini omzumda hissettiğim bir ayrıntı var.

Hz Yusuf zindandayken tahliye olan bir arkadaşına, "Beni efendinin yanında an," der. Beni buradan kurtarsın minvalinde.

Sonra Yaradan'dan nida gelir. "Ey Yusuf sen Allah'tan başkasına bel bağladın, bu nedenle zindan süren uzatıldı," diye.

Tabii Hz Yusuf yaptığı hatayı anlamıştır. Başını secdeden kaldırmadan dua eder, af diler. "Sırtımı senden başkasına dayanmamalıydım, beni affet Rabbim," der.

Bazen "Kimsem yok, filanca, falanca hep dört ayağına düşüyor, onlar ne kadar şanslı, bizim de öyle yakınlarımız olsa" diye yakınan dostlar oluyor, önce kendime sonra onlara diyorum ki torpiliniz kocadan, dayıdan, ahbaptan olacağına Yaradan'dan olsun yeter. O'nun hep koruyup kolladığı, sevdiği memnun olduğu, işini rast getirdiği kullardan olalım kafi.

Mevla katında bu mertebeyi hak etmek için de her koşulda sırtını yalnızca ona dayamak ve yalnızca ona bel bağlamak gerekiyor zannediyorum. Hep unutuyoruz oysaki tek sözüyle olmazları olduran yalnızca O'dur. O'nun her şeye gücü yeter. Sınırsız güç ve kudret sadece O'na aittir. Dilerse imkansızı öyle mümkün kılar ki, şaşar kalırsınız. Dolayısıyla o varken hiç kimsenin torpili olmasın hasretle umup beklediğimiz.

Hep hatırlamak ve nazarlık gibi sağ omzumuza takmak dileğiyle🥰
 
Günlük planlarımı ben de uzun zaman deftere yazdıktan sonra, şimdi exceli denemeye başladım. orda liste tutuyorum, yapılacak bitince renk seçip boya dök diyorum:KK70: üstünü çizmenin hazzını vermese de silme-düzenleme işleri kolay olduğu için şimdilik memnunum. Yeni sayfa ekleyip: dua, yapılacaklar, günlük planlar, okunacak kitaplar, izlenecek filmler, alınacaklar vs diye kategorize ettim.
Ben de günlük işte yapılacaklar için excel, ev ve kendimle ilgili yapılacak veya alınacaklar için To-do uygulamasını kullanıyorum. Bu defterler daha çok öğrendiklerim için.
 
Geldim ama her gün herkesten paylaşım bekliyorum. Kendi kendime konuşuyor gibi hissetmeyeyim yahu:)
tamamdır ben de varım yarından itibaren:)) yazma sorumluluğu olunca daha düzenli bir gün olacağını umuyorum. izinden döndüm. bir aylık periyotta sıkı çalışmam lazım, yapılacakları yazıp bölüp haftalık planlamalarımı yapacağım
 
Selamlar Hanımlar,

06:00-10:00 arası yapılanlar:
  • Meditasyon
  • Su ve sessizlik zamanı
  • Sabah Sayfası
  • 101 Soruda Kuran Kitabı Okuması
  • 45 dk yürüyüş
  • Duş ve Cilt Bakımı
  • Diksiyon Çalışması
  • İngilizce Çalışması
  • Karatay Kahvaltısı
İşe gelirken Nilay Örnek'ten Emrah Yücel bölümünü dinledim. Yaptığı işler gayet başarılı ancak Bülent Eczacıbaşı'nın deyimiyle "uydurukça" konuşuyor. Yani İngilizce ve Türkçe karışık bir şekilde, bir nevi plaza dili ile konuşuyor. Uzun yıllardır Amerika'da yaşıyor olmasının etkisi muhtemelen ama dinlerken beni çok rahatsız etti. Bu arada seyretmediyseniz Youtube'da Gülse Birsel ve Bülent Eczacıbaşı'nın uydurukça hakkında yaptıkları söyleşi çok keyifli.

Bir ara sağlıklı burada beslenme günlüğüne başlamıştım ama devam ettiremedim. Konuya bugün itibariyle tekrar yazmaya başlayacağım. 150 günlük bir unsuz ve şekersiz beslenme planlıyorum. Tabak paylaşımlarını o konuda yapacağım.
Uydurukça söyleşinisi dinledim ve çok beğendim. Bülent Eczacıbaşı ile tanışmama vesile olduğun için teşekkürler, daha sonra izlenecekler listeme Sunay Akın ile söyleşini ekledim.
 
Bu kadar istikrarlı ve düzenli olsam ben de paylaşacağım ama malesef henüz olamıyorum.
Geçen hafta çok dağınık bir hafta geçirdim ben de. Olanı ve olmayanı da paylaşmalıyız bence. Mesela niyetine girip günlük rutine dahil edemediğimiz konular ve uğraşıp değiştiremediğimiz konuları da yazabilirsek çok faydalı olur diye düşünüyorum.
 
Mesela evde hale yola konan ya da bir çözüm ürettiğimiz konular da olabilir. Mesela ben evdeki kırtasiye malzemelerinin dağınıklığından şikayetçiydim uzun zamandır. İşyerinde kullandığımız belgelik, notluk ve kalemliğin aynısından alıp, salondaki bir dolabı kırtasiye dolabı yaptım. Küçük kutuda delgeç, zımba ve birkaç yedek malzeme var. Görseli ekliyorum.
 

Eklentiler

  • IMG_9043.jpeg
    IMG_9043.jpeg
    149,8 KB · Görüntüleme: 96
Okuduğumuz veya izlediğimiz bir şey, bize iyi gelen ve gelmeyenler gibi konuları da konuşabiliriz bence.
Okuma konusunu ‘Sefiller’i bitirdikten sonra bi türlü toparlayamadım. Ama ‘Sefiller’i mutlaka herkese tavsiye ediyorum. Bir çok konuya değinip çok şey katan bir kitap.

Bunun dışında beslenmede çok güzel bir rutin oluşturmuştum. Hem 3 kilo vermiştim hem de kendimi çok rahat hissetmiştim. Ama okulların kapanmasıyla benim düzen alt üst oldu 🤦‍♀️

Bu arada uğraşıp değiştiremediğim konu telefon bağımlılığı. Günlük ekran sürem ortalama 4 saat ama bence daha fazla gibi bundan çok rahatsızım. Telefon yerine bir şey koymam lazım ama kitap dışında aklıma bir şey gelmiyor. Kitap da her an okuyamıyorum.

İşte böyle benim durumlar bu aralar 🤗
 
Mesela evde hale yola konan ya da bir çözüm ürettiğimiz konular da olabilir. Mesela ben evdeki kırtasiye malzemelerinin dağınıklığından şikayetçiydim uzun zamandır. İşyerinde kullandığımız belgelik, notluk ve kalemliğin aynısından alıp, salondaki bir dolabı kırtasiye dolabı yaptım. Küçük kutuda delgeç, zımba ve birkaç yedek malzeme var. Görseli ekliyorum.
Çok güzel olmuş, derli toplu. Çocukların dağınıklığına çözüm bulamıyorum🤷‍♀️
Oğlumun çalışma masası ve kitaplığı yoktu sanırım bunun da etkisi oldu. Yeni aldık umarım bu sene daha düzenli ve temiz olur.
 
X