- 1 Aralık 2019
- 272
- 578
31:)kaç yasındasınız ona göre yorum yapacağım:)
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
31:)kaç yasındasınız ona göre yorum yapacağım:)
Size şöyle bir soru sorayım. 10 yaşında ve 5 yaşında iki kız annesiyim. 20 yıldır aktif olarak iş hayatının içerisindeyim. Sadece ücretli doğum izni kullandım ve ücretsiz izin alma durumum olmadığı için her iki doğumumdan sonra işe başladım. 1 ay önce iş değiştirdim. Sabah 07:30'da evden çıkıyor ve akşam 19:30'da eve geliyorum. Bir süre daha bu şekilde çalışacağım. Sabah küçük kızımı okula eşim bırakıyor, akşam da eşim alıyor. Ben eve geldiğimde çocuklar yemeklerini yemiş oluyorlar. Hafta içi beraber geçirebildiğimiz vakit 2 saat kadar. Bütün bunlar beni kötü anne mi yapar?merhaba,
Tecrübeli hanimlardan yardim istiyorum.
seneye yeni bir meslek okuluna baslama ihitmalim var. Almanyada Ausbildung diyoruz yani hem okul hem is üc sene boyu.
5 yasinda evladim var ve korkularim endiselerim var. Esim vardiyali calisiyor kv yakin bana.
Bu sürecte zaman zaman cocugu onlar birakmali krese ( seneye yaz tatili sonrasi okula baslayacak). Ve almalilar.
Tabi esimde alip getirecek isine uydugu günler.
Yeni is ve meslek okulum bi saat uzaklikza bazen coook erken kalkip gitmek durumubnda kalicam. Ama genel olarak 8-16 olacak saatler. Hafta sonu bos.
Okula baslarsa oglumda seneye tüm gün yollamaliyim derslerini oraada yapacak.
Oda 8-16 okulda olacak ozaman.
Sorum su... cocugumu ihmal etmis olurmuyn? Kötü bir anne olmus olurmuyum? Eve gec gelip okula dahi birakamasam?
Babanne dede yaninda olacak kred/okul sonrasi, cogu günler ben gelesiye kadar (1 saat)
Daha kücük geliyor bana ve sanki kaldiramaz gibi ama bi yandanda gelecegi icin yapmak istiyorum.
Diger yandanda böylelikle cocuk planimiz su önümüzdeki 3-4 sene iptal olacak.
Tek cocuk belki kalacak... sorun mu ki?
hem is okul cocuk basaran varmi aranizda?
buradali hanimlara bakinca motive oluyorum , cocugumla zamanin cogu degil verimli olani önemli diye ama büyük bir seye kalkisacagim icin korkularim da var.
Bana tavsiyeleriniz neler,?
Yazim hatasi varsa aff ola, baya aklim karisik. Okumak gelismek hep hayalimdi ve cocuk sonrasi saldim.... nedense.
Ama mutsuz basarisiz bi anne olmak istemiyorum ve sadece ömüt boyu tek anne rolünü üstlenmek istemiyorum. Hembasarili olmak hemde iyi bir anne es olmak istiyorum.
Ekonomik anlamda üc sene sonra iyi bir kazanca sahip olacagim ve istersem yarim gün calisma secenegimsde olacak insallah. Kritik durum sadece su üc sene....
Olumlu sözlerinize ihtiYacim var....
O kadar haklısın ki.. -Aykiz- ın mesajını okurken ben de baya düşündüm. Oğlum 2 aylıkken okula dönmüştüm ve açıkçası hiç vicdan azabı da çekmemiştim. Kendimi bir sorguladım. Gerçekten genelgeçer kurallar yok annelikte. Kek örneği çok güzel açıklamış durumu aslında. Ben annelik konusunda kendimi iyi hissediyorsam çocuklarım da mutluysa doğru yoldayım diyorum artık kendi kendime. Kendini feda etmek gerekiyormuş gibi bir algı var toplumda. Ben buna çok karşıyım. Kendimi feda ederek kendini feda etmeyi öğretmeyi reddediyorum. Birbirimizden çok şey öğreniyoruz birbirimize çok şey katıyoruz karşılıklı olarak hepsi bu. İyi bir rehber olabilirsem ne mutlu bana..Günaydın Hanımlar,
Dün -Aykiz- a yazdığım yorumdan sonra, toplumun annelik konusunda ne kadar çok şey dayattığı üzerine düşündüm. Bir de aynı durumun, farklı kesimler tarafından "iyi annelik" veya "kötü annelik" olarak eş zamanlı tanımlanması da çok yaygın. Örnek olarak, kızım eve geldiğinde onun için kek yaptığımı düşünelim. 80'li yıllarda çocukluğu geçen çoğu insan için, tarçınlı kek kokan bir ev iyi annelik ve mutlu bir yuvayı çağrıştırır. Bu şekilde çocuğunu büyütmüş veya çocukluğu bu şekilde geçmiş kadınların önemli bir kısmı, kızım için kek yaptığımda beni "iyi anne" olarak tanımlayacaktır. Ancak hayatını "sıfır şeker" odaklı yaşayan kadınlar beni "kötü anne" olarak etiketleyip, çocuğuma beyaz şekerli ve unlu bir ürün yedirdiğim için çocuğuma zarar vermekle suçlayacaklardır. Şimdi ben "iyi anne" miyim, kötü anne miyim?
Bu bir çeşit bataklık ve toplumda yaşayan tüm anneleri az veya çok içine çekiyor. Bu toplumda belki de ilk defa, sosyal medya kaynaklı uyaran fazlalığı nedeniyle iç sesini kaybetmiş, doğal ebeveynlikten uzaklaşmış, doğrusu yanlışı karışmış, ne yapacağını bilemeyen bir anne nesli var.
Oysa annelik çok uzun süreli bir iş ve bence bu işi istikrar ile yürütebilmek için, sürdürülebilir bir ebeveynlik modeline ihtiyacımız var. Her birimiz farklı karakterde, hayatını farklı yollarda yürümüş, farklı sosyal çevrelerde yaşayan anneleriz. Dolayısıyla aynı ebeveynlik modelini uygulamamız mümkün değil, doğru da değil.
Bence öncelikle yapılması gereken, kendi ebeveynlik değerlerimizi tanımlamak. Kızım, yetişkin bir kadın olduğunda benden nasıl bahsetsin istiyorum? Karşımda hangi özelliklere sahip bir yetişkin görmek istiyorum? Başlangıç noktamız bu soruları kendimize sormak ve içtenlikle yanıtlamak olmalı.
Örnek olarak, çocuğumun dindar bir yetişkin olmasını istiyorum diyelim. Bunun için ibadetleri öğretip, tam ve zamanında gerçekleştirmesini sağlamak istiyorum. Bunu yaparken çocuğu zorlar, üzerinde baskı kurarak ibadetleri yapmasını sağlarsam, sonuç belki başarılı olur. Yani nihai amacım olan dindar bir insan yetiştirme işini başarmış olurum. Peki, bu beni başarılı bir ebeven yapar mı? Bu süreçte çocuğum ile benim aramdaki ilişkiye ne olur? Bana başı sıkıştığında güvenebileceğine ve koşulsuz sevildiğine inanır mı?
Ebeveyn olarak sonuç ile bu sonuca giden süreç arasında bir denge kurmak durumundayız. Hedeflediğimiz sonuçları belirlerken de ve süreci planlarken de toplumun dayatmalarına kulaklarımızı tıkayarak, kendi iç sesimizin doğrultusunda ve kimseye “anneliğimiz” hakkında söz söyleme hakkı vermeden yola devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Merhaba, öncelikle meslek sahibi olma kararınızdan dolayı sizi tebrik ederim.merhaba,
Tecrübeli hanimlardan yardim istiyorum.
seneye yeni bir meslek okuluna baslama ihitmalim var. Almanyada Ausbildung diyoruz yani hem okul hem is üc sene boyu.
5 yasinda evladim var ve korkularim endiselerim var. Esim vardiyali calisiyor kv yakin bana.
Bu sürecte zaman zaman cocugu onlar birakmali krese ( seneye yaz tatili sonrasi okula baslayacak). Ve almalilar.
Tabi esimde alip getirecek isine uydugu günler.
Yeni is ve meslek okulum bi saat uzaklikza bazen coook erken kalkip gitmek durumubnda kalicam. Ama genel olarak 8-16 olacak saatler. Hafta sonu bos.
Okula baslarsa oglumda seneye tüm gün yollamaliyim derslerini oraada yapacak.
Oda 8-16 okulda olacak ozaman.
Sorum su... cocugumu ihmal etmis olurmuyn? Kötü bir anne olmus olurmuyum? Eve gec gelip okula dahi birakamasam?
Babanne dede yaninda olacak kred/okul sonrasi, cogu günler ben gelesiye kadar (1 saat)
Daha kücük geliyor bana ve sanki kaldiramaz gibi ama bi yandanda gelecegi icin yapmak istiyorum.
Diger yandanda böylelikle cocuk planimiz su önümüzdeki 3-4 sene iptal olacak.
Tek cocuk belki kalacak... sorun mu ki?
hem is okul cocuk basaran varmi aranizda?
buradali hanimlara bakinca motive oluyorum , cocugumla zamanin cogu degil verimli olani önemli diye ama büyük bir seye kalkisacagim icin korkularim da var.
Bana tavsiyeleriniz neler,?
Yazim hatasi varsa aff ola, baya aklim karisik. Okumak gelismek hep hayalimdi ve cocuk sonrasi saldim.... nedense.
Ama mutsuz basarisiz bi anne olmak istemiyorum ve sadece ömüt boyu tek anne rolünü üstlenmek istemiyorum. Hembasarili olmak hemde iyi bir anne es olmak istiyorum.
Ekonomik anlamda üc sene sonra iyi bir kazanca sahip olacagim ve istersem yarim gün calisma secenegimsde olacak insallah. Kritik durum sadece su üc sene....
Olumlu sözlerinize ihtiYacim var....
Bir kaç sayfa okuyabildim yazdıklarınızı ve sizi çok takdir ettim.. Aklımdan geçen bir çok şeyi ne güzel ifade etmişsiniz.. Ne güzel bir insansınız.. Çok bir şey yazamıyorum forumlarda ama size yazmak istedim.. Vakit buldukça fikirlerinizden faydalanabileceğimi düşünüyorum.. Her şey gönlünüzce olsun, zor işleriniz kolaylaşsın su gibi aksın inşallah..Günaydın Hanımlar,
Dün -Aykiz- a yazdığım yorumdan sonra, toplumun annelik konusunda ne kadar çok şey dayattığı üzerine düşündüm. Bir de aynı durumun, farklı kesimler tarafından "iyi annelik" veya "kötü annelik" olarak eş zamanlı tanımlanması da çok yaygın. Örnek olarak, kızım eve geldiğinde onun için kek yaptığımı düşünelim. 80'li yıllarda çocukluğu geçen çoğu insan için, tarçınlı kek kokan bir ev iyi annelik ve mutlu bir yuvayı çağrıştırır. Bu şekilde çocuğunu büyütmüş veya çocukluğu bu şekilde geçmiş kadınların önemli bir kısmı, kızım için kek yaptığımda beni "iyi anne" olarak tanımlayacaktır. Ancak hayatını "sıfır şeker" odaklı yaşayan kadınlar beni "kötü anne" olarak etiketleyip, çocuğuma beyaz şekerli ve unlu bir ürün yedirdiğim için çocuğuma zarar vermekle suçlayacaklardır. Şimdi ben "iyi anne" miyim, kötü anne miyim?
Bu bir çeşit bataklık ve toplumda yaşayan tüm anneleri az veya çok içine çekiyor. Bu toplumda belki de ilk defa, sosyal medya kaynaklı uyaran fazlalığı nedeniyle iç sesini kaybetmiş, doğal ebeveynlikten uzaklaşmış, doğrusu yanlışı karışmış, ne yapacağını bilemeyen bir anne nesli var.
Oysa annelik çok uzun süreli bir iş ve bence bu işi istikrar ile yürütebilmek için, sürdürülebilir bir ebeveynlik modeline ihtiyacımız var. Her birimiz farklı karakterde, hayatını farklı yollarda yürümüş, farklı sosyal çevrelerde yaşayan anneleriz. Dolayısıyla aynı ebeveynlik modelini uygulamamız mümkün değil, doğru da değil.
Bence öncelikle yapılması gereken, kendi ebeveynlik değerlerimizi tanımlamak. Kızım, yetişkin bir kadın olduğunda benden nasıl bahsetsin istiyorum? Karşımda hangi özelliklere sahip bir yetişkin görmek istiyorum? Başlangıç noktamız bu soruları kendimize sormak ve içtenlikle yanıtlamak olmalı.
Örnek olarak, çocuğumun dindar bir yetişkin olmasını istiyorum diyelim. Bunun için ibadetleri öğretip, tam ve zamanında gerçekleştirmesini sağlamak istiyorum. Bunu yaparken çocuğu zorlar, üzerinde baskı kurarak ibadetleri yapmasını sağlarsam, sonuç belki başarılı olur. Yani nihai amacım olan dindar bir insan yetiştirme işini başarmış olurum. Peki, bu beni başarılı bir ebeven yapar mı? Bu süreçte çocuğum ile benim aramdaki ilişkiye ne olur? Bana başı sıkıştığında güvenebileceğine ve koşulsuz sevildiğine inanır mı?
Ebeveyn olarak sonuç ile bu sonuca giden süreç arasında bir denge kurmak durumundayız. Hedeflediğimiz sonuçları belirlerken de ve süreci planlarken de toplumun dayatmalarına kulaklarımızı tıkayarak, kendi iç sesimizin doğrultusunda ve kimseye “anneliğimiz” hakkında söz söyleme hakkı vermeden yola devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
İyi akşamlar arkadaşlarım.
Şu an üniversiteden eve geldim, aslında aç değilim ancak bişeyler yeme isteği var sanırım ruhsal açlık yaşıyorum.
Ama tercihim hiç bir şey yememek. Çünkü şu an yersem yarın sabaha aç ve yorgun uyanarak pişman olabilirim.
Şimdi zoru seçip yarın nasipse kolayı yaşamak ‘ büyük resme baktığımda olmak istediğim versiyona hizmet ediyor.
Üzerine spor yaparak günü tamamlarsam değmeyin keyfime
Anne olduktan sonra kendi hayatını bir kenara bırakıp, sadece çocuğun hayatını yaşamanın sağlıksız bir durum olduğunu ve eninde sonunda hem annenin hem de çocuğun mutsuz olduğunu düşünüyorum.O kadar haklısın ki.. -Aykiz- ın mesajını okurken ben de baya düşündüm. Oğlum 2 aylıkken okula dönmüştüm ve açıkçası hiç vicdan azabı da çekmemiştim. Kendimi bir sorguladım. Gerçekten genelgeçer kurallar yok annelikte. Kek örneği çok güzel açıklamış durumu aslında. Ben annelik konusunda kendimi iyi hissediyorsam çocuklarım da mutluysa doğru yoldayım diyorum artık kendi kendime. Kendini feda etmek gerekiyormuş gibi bir algı var toplumda. Ben buna çok karşıyım. Kendimi feda ederek kendini feda etmeyi öğretmeyi reddediyorum. Birbirimizden çok şey öğreniyoruz birbirimize çok şey katıyoruz karşılıklı olarak hepsi bu. İyi bir rehber olabilirsem ne mutlu bana..
"Sizi çocuğunuzu okula götürememek değil de, yıllar akıp ettiğinde kariyeriniz, eğitiminiz adına adım atmamak ömür boyu sürecek bir vicdan azabı çekmenize yol açabilir." cümlene kesinlikle katılıyorum. Ayrıca adım atmamak bana çok riskli geliyor aynı zamanda. Eş çalışamaz duruma gelirse, ölüm, hastalık, boşanma gibi durumlara o çocuklara nasıl bakılacak, nasıl yeniden başlanacak?Merhaba, öncelikle meslek sahibi olma kararınızdan dolayı sizi tebrik ederim.
Çocuğunuz 5 yaşında ve belirttiğiniz saatler için vicdan azabı yapabileceğiniz bir durum görmedim.
Sizi çocuğunuzu okula götürememek değil de, yıllar akıp ettiğinde kariyeriniz, eğitiminiz adına adım atmamak ömür boyu sürecek bir vicdan azabı çekmenize yol açabilir.
Kardeş konusu tamamen sizin verebileceğiniz bir karar, bazı insanlar tek çocukta karar kılarken, bazı kişiler birden fazla düşünür.
Bu tamamen ekonomik, psikolojik olarak hazır olmakla ilgili bir şey.
Bir canlının sorumluluğunu daha almak istiyor muyum? Buna öncelikle eşim ve ben hazır mıyız?
Sosyal destek açısından yeterli durumda mıyım vb.
Bir de size önerim kendinizi sahip olduğunuz/olacağınız ünvanlarla konumlandırmayın.
Başarınızı ünvana bağlamayın.
Yani şunu demek istiyorum her konuda başarılı olmak istiyorum. Başarılı anne, başarılı eş..
Başarı ünvana kanıtlanacak bir durum değil.
Başarılı bir eş ve anne olmak sizi mutlu bir insan yapar mı?
Çalışmak, üretmek bunlar muazzam şeyler, ama bunu ben çocuğum ve eşim için yapmam.
Kendim için yaparım önce, çocuğum da benden bunu örnek alır zaten.
Ve ben mutluysam bu benim çevreme yansır.
Kitabı okudun mu? Bana hediye geldi kitap ama başlayamadım bir türlü. herkes çok övüyor kitabı.spotifydan ben okurum- çalınan dikkat podcastini tavsiye ederim:)
Çok teşekkür ederim.Bir kaç sayfa okuyabildim yazdıklarınızı ve sizi çok takdir ettim.. Aklımdan geçen bir çok şeyi ne güzel ifade etmişsiniz.. Ne güzel bir insansınız.. Çok bir şey yazamıyorum forumlarda ama size yazmak istedim.. Vakit buldukça fikirlerinizden faydalanabileceğimi düşünüyorum.. Her şey gönlünüzce olsun, zor işleriniz kolaylaşsın su gibi aksın inşallah..
Hakikaten ne kadar güzel bir insan değil mi? Açık Beyin'i bir süredir izliyorum ben de.Herkese merhaba
elecda sinan Canan bataklığına düştüm Değişen beynim kitabını da dinledim, o kitap da ifa serisi gibi ufuk açıcı bir kitap, tavsiye ederim.
Sinan Canan ın YouTube da açık beyin kanalı var, herkesin ilgisini çekecek konular vardır diye düşünüyorum.
Şimdi ise Dervişin Teselli Koleksiyonunu dinliyorum.
Sevgiler.
Daha baslayamadim, kitabı da okuyacağım en kısa zamanda. Bu aralar işletim yoğun, oğlum da gece çok uyanıyor. Uykusuz da olunca kitap okumaya konsantre olamıyorum, ileri tarihe erteledim o yuzdenKitabı okudun mu? Bana hediye geldi kitap ama başlayamadım bir türlü. herkes çok övüyor kitabı.
Kesinlikle öyle, hiçbir şeyin garantisi yok."Sizi çocuğunuzu okula götürememek değil de, yıllar akıp ettiğinde kariyeriniz, eğitiminiz adına adım atmamak ömür boyu sürecek bir vicdan azabı çekmenize yol açabilir." cümlene kesinlikle katılıyorum. Ayrıca adım atmamak bana çok riskli geliyor aynı zamanda. Eş çalışamaz duruma gelirse, ölüm, hastalık, boşanma gibi durumlara o çocuklara nasıl bakılacak, nasıl yeniden başlanacak?