Popüler Konu Verimli Rutin

Selamlar Hanımlar,

Hepimiz için verimli bir hafta olmasını diliyorum.

Bu hafta iş yerinde yalnızım ve şirket aracı bende. O kadar iyi geldi ki. İnsanlar odaklanmış çalışırken gerekli gereksiz çok bölüyorlar yahu Seneye işimi değiştirmeyi düşünüyorum. Şu anki işim için artı ve eksi listesi yapmıştım. Sizinle de paylaşayım.

İşyerinin Artıları
  • Çalışma şartlarım iyi. Kazancım yüksek, saygı görüyorum, aldığım kararlar sorgulanmıyor. Yetki ve söz sahibiyim.
  • Uzun yıllardır burada çalıştığım için işin bütün detaylarına hakimim.
  • İşten erken çıkabiliyorum, geç gelebiliyorum. Evden çalışacağım bugün diyebiliyorum.
İşyerinin Eksileri
  • Evime çok uzak. Her gün toplan 2 saatim yolda geçiyor.
  • Hangarda hayattan çok izole bir şekilde çalışıyorum.
  • Benim için rijit bir mesai saati yok. İstediğim saatte gelip gidebiliyorum. Ancak şirket aracı ile toplu gidip gelmeye başladığımız için herkes birbirine uymak zorunda kalıyor.
  • Artık buraya katabileceğim ya da buradan öğrenebileceğim bir şey kalmadığını düşünüyorum. Aynı işleri yapmaktan ve senelerdir aynı insanlar ile çalışmaktan sıkıldım.
Nasıl Bir İş İstiyorum?
Aslında istediğim işin havacılık sektörünün eğitim kısmı ile ilgili olduğunu fark ettim. Öğrenmeyi ve öğretmeyi severim. Genç insanlarla muhatap olmak yaşam enerjime iyi gelecektir. Aynı zamanda sektörde farklı pozisyonlarda çalışan ve eğitime gelen insanlardan da bir sürü şey öğrenebilirim. Eğitim alanı hiç bilmediğim bir alan olduğu için beni konfor alanımdan çıkaracak ve gelişime zorlayacaktır. Uzun vadede kendi iş yerimi açmayı ve bu iş yerinin eğitim ve danışmanlık üzerine olmasını istiyorum. Böyle bir iş benim için iyi bir alt yapı oluşturabilir.

Bu iş için bana ne lazım?
  • Öncelikle diksiyon eğitimi almak istiyorum.
  • Etkili Sunum Teknikleri eğitimi almak istiyorum.
  • Beden Dili eğitimi almak istiyorum.
  • Powerpoint konusunda iyiyim ancak ileri seviye bir eğitim alıp, eksiğim olan bir yer varsa tamamlamak isterim.
  • Havacılık sektöründe aldığım ve verebilecek seviyede olduğum 10 tane eğitim var. Bunlar üzerinde taslak sunumlar ve eğitim dokümanları hazırlayabilirim.
Seneye 40 yaşına gireceğim. Yeni bir iş hayatına başlamak için güzel bir yaş bence:) Eğitimler ile ilgili öneriniz varsa açığım.
 
Sadece ilk filmi için yaşı tutuyor, yanlış hatırlamıyorsam diğer filmler 13+
Filminden ziyade kitaplarını okuması daha iyi olur.
Kitaplarını okuyup filmlerini izlerse filmler onu tatmin etmez kesinlikle
 
Önceki yazışmaları bilmiyorum şu kısım ilgimi çekti

Bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz
kısacası ve en basitcesi şuan yaşadığımız hayat, , atalarımızdan kalan sözler davranışların neticesi.yaşadığımız psikolojik sorunlar,travmalar dahası çektiğimiz fiziksel hastalıklar onların yaşamış olduğu yaşamın birer numunesi.bizim yaşayacaklarımızda bizden sonraki neslimize aktıracak.ana düşüncesi bu .ağzımızdan çıkan kelimelerin, verdiğimiz nefesin evrende kaybolmadığını biliyoruz.dinimizde beddua edilmemesi gerektiğinin sebebi budur.beddua sahibini bulurun altındaki anlam budur.ettiğimiz beddua dolanır dolanır evrende kaybolmaz tekrar bize döner.iyilik yap iyilik bul,güzel bak güze gör ,iyi düşün iyi şeyler olsun hep bunların sonucu.çok karmaşık geliyor düşündükçe.şimdilerde popülerliği arttı tabi.iki üç ders alıp sertifikasını alan aile dizimi uygulamasını yapmaya başlar.yakındır .nasılki birden çoğu kişinizi kişisel gelişimci olup kitap yamaya başlaması yda uygulama yapması gibi.şu anlattığım konu üzerinde çok yavan kalır.aslında çok derin bir konu.kafamda netleştiremediğim çok şey var.farklı kaynaklar bulup okuyup fikir alış verişinde bulunmak gerek
 
Selamlar Hanımlar,

Dün İş Bankası Hasan Ali Yücel klasiklerinden aşağıdaki kitapları sipariş ettim. Çoğu okuduğum kitaplar ancak 40 yaş kafası ile tekrar okumaya niyetlendiğim ve çocuklarımın da gözünün önünde olmasını istediğim kitaplar. Babam ortaokula geçtiğim yazdan itibaren her yaz, klasikleri önüme koyar ve yaz sonuna kadar bitirmemi isterdi. Niyet iyi olsa da uygulama biçiminin yanlış olduğunu düşünüyorum. Benim salona kütüphane kurmamdaki amaç, kızların gözü önünde önemli edebiyat eserlerinin olmasıydı ancak kendimden biliyorum ki her kitabın kendi zamanı var. Elim bir kitaba uzandığında biliyorum ki o kitap için doğru zaman bu zaman.
  • Kırmızı ve Siyah
  • Notre Dame'ın Kamburu
  • Bir İdam Mahkumunun Son Günü
  • Kumarbaz
  • Genç Werther'in Acıları
  • Ölü Canlar
  • Germinal
  • Karamazov Kardeşler
  • Kanlı Düğün
  • Vadideki Zambak
  • Oblomov
  • Monte Cristo Kontu
 
Bir insanı travma anına götürüp ordan geri getirmek o kadar büyük bir beceri daha da önemlisi eğitim istiyor ki... Çok ama çok tehlikeli. dediğiniz gibi 3 sertifika alan daha kendi için halledememiş kompleksleri olan, bereketi, yüzünde nuru olmayan tipler böyle tehlikeli konulara el atmış. Çok dikkatli seçilmeli. Bir de ben bu alanda lisans mezunu olmasını önemsiyorum aile dizimi yapanların.
 
Selamlar Hanımlar,

Cuma günü diyetisyen kontrolüm var. Özellikle tartılmadım ancak vücudumda hafiflemeyi fark ediyorum. Cuma günü elimine edilen gıdaları tek tek vücuda geri tanıtma süreci başlayacak.

Eliminasyon diyeti süresince fark ettiklerim şunlar:
  • Açlık hissim kayboldu
  • Canımın bir şeyler istemesi hissi kayboldu.
  • Acıkınca gerginlik hissetmiyorum.
  • Gaz ve şişkinlik hissi kayboldu.
Bazı beslenme yanlışları da fark ettim:
  • Sabahları güne poğaça, börek vs ile başlamak: Benim için çok yanlış. Zira yedikten 2 saat sonra acıkıyorum ve gün boyunca sürekli aç hissediyorum. Yiyeceksem akşam öğününde yemek çok daha iyi bir fikir.
  • 3 öğün beslenmek: Masa başında çalışan ve pek hareketli bir hayatı olmayan ben için fazla. Geç bir kahvaltı ve akşam yemeği son derece yeterli.
Kahvaltı
Bu günlerde sabah aşağıdaki kahvaltıyı hazırlıyor ve iş yerine götürüyorum. Akşama kadar tok tutuyor. Eliminasyon süreci bitince de hafta içleri bu kahvaltı ile devam etmeye karar verdim.

1 dilim karabuğday ekmeği+şekersiz badem ezmesi+ 1tk chia tohumu+muz+mevsim meyvesi
4 yk glutensiz yulaf ezmesi+1 tk bitter çikolatalı hurma ezmes+3 ceviz+badem sütü

Badem ezmesini ve bitte çikolatalı hurma ezmesini Kaptanın Ceviz Çiftliğinden aldım. İkisi de oldukça başarılı ürünler. Karabuğday ekmeğinin tadı oldukça kötü ancak badem ezmesi ve muzla gidiyor:)

Akşam Yemeği
Akşam yemeklerinde eski düzene göre çok fazla fark eden bir şey yok aslında. Sadece ekmek yerine karabuğday lavaşı yiyoruz. Tadı normal lavaşa oldukça yakın. Bir de salatalara keten tohumu, çekirdek, kuruyemiş bazen de baklagil eklemeye başladım. Şu an mevcut durum şu şekilde:

Baklagil / Sebze / Et Yemeği
Sade Yağ ile yapılmış pirinç pilavı
Salata
 
Selamlar Hanımlar,

Benim annem müziğe çok yeteneği olan, inanılmaz güzel sesi olan bir kadındı. İmkansızlıklar yüzünden müziğe dair hiç bir şey yapamamış. İlk çocuk olduğum için benden çok beklentisi vardı. İlkokulda beni org kursuna gönderdi. Hoşlanmadığımı ve gitmek istemediğimi söylediğim halde devam etmem için çok zorladı. Oysaki benim müziğe ne ilgim ne de yeteneğim vardı. İlkokulda epey bir süre org belasıyla uğraştım.

Ortaokula başladım, boyum uzun olduğu için beden eğitimi öğretmeni voleybola başlıyorsun dedi. İstemediğimi söylediğimde "İsteyip istemediğini sormadım, başlıyorsun yoksa dersten bırakırım" demişti. Anneme söylediğimde "Öğretmenin öyle uygun gördüyse başlayacaksın" dedi. Başladım, orta okul boyunca hem okul takımında hem profesyonel bir takımda lisanlı sporcu olarak oynadım. Hiç sevmedim. Çünkü ben bireysel bir insanım ve rekabetten hoşlanmam. Ortaokul bitirme karnemi aldığım gün voleybolu bıraktım, yemediğim laf kalmadı o dönem.

Benim annemin amacı neydi? Çocuğunun spor ve sanatla ilgilenmesine imkan sağlamak ki bu bence çok güzel bir şey. Ancak atladığı kısım benim kim olduğum neye yatkın olduğumdu. Kendi hayalinde bir çocuk vardı, kendinin hayatta eksik kaldığı yerleri tamamlayacak, kendi hikayesini tamamlayacak bir çocuk ve o çocuk ben değildim.

Tam da bu nedenle Ela'yı herhangi bir aktiviteye hiç zorlamadım. Talep ettiği durumlarda deneme fırsatı verdim sadece. Bale denemek istedi, bir iki derse gitti bıraktı. Piyanoya gitmişti, sıkıldı ve bıraktı. Geçen kış voleybola gitti ki yapı olarak hiç uygun olmadığını düşünüyorum, bıraktı. Arkadaşını parende atarken görmüş, jimnastiğe başlamak istediğini söyledi. Ancak yüzmeye de gitmek istiyor. Bunun üzerine dedim ki "Ben de parende atamıyorum ve eksikliğini hiç hissetmedim. İstersen seni jimnastiğe deneme dersine götürürüm ancak hiç kimse her şeyi yapmak zorunda değildir. Sence bir balığın tavşan gibi koşamıyorum diye üzülmesi mantıklı mı?" Bunun üzerine biraz düşünüp sadece yüzmeye devam etmek istediğini söyledi.

Ayrıca, Ela kendi isteğiyle yaklaşık 1 ay önce piyano kursuna başladı. Yaz okulu olarak gönderdiğim sanat atölyesinde ayrıca piyano dersi de veriliyormuş. Piyano öğretmeni ile sohbet etmiş, sonrasında bana gelip, gitmek istediğini söyledi. Yaz okuluna gittiği her gün çıkıp piyano ile çalışma yapmış. Öğretmeni eve piyano almayacaksak, çalışabileceği bir klavye almamızı söyledi. Bugün eşimle bakacaklar.

Yüzme ve piyano alanlarında kendi kendine yürümeye karar verdi. Devam edebilir de, bırakabilir de. Bu, onu bana dendiği gibi maymun iştahlı yapmaz. Heybesine almak istediğini alan ve yorulduğunda da bırakma hakkı olan bir insan yapar sadece. Annemin yaptığı yanlışa düşmemek için kendime sık sık hatırlatıyorum "Bu onun yolu, benim değil."

Yaptığım ve yapmaya devam edeceğim annelik prensibi ise şu: "Ben ayağına taş değmesin diye çocuğumun yolundaki taşları temizlemeyeceğim. Ayağı taşa takılıp düştüğünde yerden nasıl kalkılacağına dair rehber olmaya gayret edeceğim sadece. Sonuçta başarılı insan hiç düşmemiş insan değil, 19 kere düşüp 20 kere ayağa kalkmış insandır."
 
Annelik Prensiplerim:

Kendi annelik yolumda oluşturduğum ve tutarlı olduğumu düşündüğüm konuları paylaşmak istiyorum. Genel mantık "Kendime yapılmasını istemediğim davranışı çocuklara yapmamak" üzerine kurulu.

1. Yemek: Çocuklarımı yemek yemeğe zorlamam zira Türk kültüründe en rahatsız olduğum konulardan biri istemiyorum dememe rağmen sürekli yemeğe zorlanmak "3 kaşık dene beğenmezsen bırakırsın" yöntemine de karşıyım zira 40 senedir katiyen yemediğim ve asla denemeyeceğim bir sürü yemek var.

Sofra konusunda iki kuralım var.
1. Akşam yemeği hep beraber yenecek
2. Yemek yerken ekran yok.

Akşamları sofrayı kuruyorum. Yemekleri ortaya koyuyorum. İsteyen istediği kadar alıyor ve yiyor. Beğenmeyen dolaptan meyve veya kuruyemiş yiyebilir ancak kalkıp başka bir yemek pişirmiyorum. "Doydum" dediğinde "Bu kadar yemekle doyulur mu, tabağını bitir vs" demiyorum. "Afiyet olsun kızım" diyorum sadece. Yemeği mesele haline getirmiyorum, yemeden kalktıysa da bunu annelik becerilerime bağlamıyorum. Bazen canımızın yemek yemek istemediği zamanlar olur hepimizin.

2. Oda Toplamak: Akşam yatmadan hep beraber evi topluyoruz. Özellikle hafta sonları gün içinde ne kadar dağıttıklarıyla ilgilenmiyorum ve evi toplamıyorum. Akşam 20:30'da hep beraber evi topluyoruz. Bir çeşit aile rutinine döndüğü için sıkıntı olmuyor. Döktüklerini temizlemek, kirlilerini sepete atmak, tuvaleti temiz bırakmak ve çantalarını hazırlamak kendi sorumlulukları.

3. Ödev: Ödevinin kendi sorumluluğu olduğunu, yardım istediği noktada destek verebileceğimi söyleyip, ilkokul 2 itibariyle ödev kontrolü işinden çıktım. Okuldan geldikten sonra günün farklı saatlerini ödev zamanı olarak denedi ve en son biz eve gelmeden önce yapıp bitirmeye karar verdi. Bu düzende devam etti.

Hafta sonu sabahları, ödev planlamasını soruyorum ki ona göre günlük akışı belirleyelim diye. Şu anki eğitim sisteminin aksine ödevin öğretmen ve öğrenci arasında bir mesele olduğunu ve beni hiç bir şekilde ilgilendirmediğini düşünüyorum. Ancak çevremdeki çoğu anne "Ödevimiz" şeklinde cümleler kuruyor. Ben 40 yaşına gelmiş bir insan olarak eğitim sisteminin beni zorunlu tuttuğu tüm ödevlerimi yaptım. Bir tur da çocuklarla dönemeyeceğim:)

4. Kitap Okumak: Bence bu konudaki en kritik mesele örnek olmak meselesi. Evde kütüphane varsa, ebeveynler kitap okuyorsa, çocuk okur. Ela'yı okumaya nasıl alıştırdın, bizimki hiç kitap okumuyor diyenlere ilk sorum "Siz kitap okuyor musunuz?" oluyor ve genellikle aldığım cevap "İstiyorum ama vaktim yok"

Vakit öncelik meselesidir, insan yapmak istediği her şeye vakit yaratır. Eğer sen kitap okumak istemiyorsan çocuğu niye buna zorluyorsun yahu? Ela'ya da İpek'e de her akşam yatmadan önce kitap okudum. Ela okumayı öğrendikten sonra da beraber okumaya başladık. Beni evde sürekli kitap okurken görürüler. Okumayı sevmeleri çok normal değil mi? Kitap bizim evimizde önemli ve değerli bir konumda çünkü.

5. Saygı: Kızlara hep söylediğim bir şey var. "Biz hayata saygılı bir aileyiz" Bu ne demek? Doğaya zarar vermeyiz, hayvanlara kötü davranmayız, besleriz, insanlara kim olduklarından bağımsız olarak belirli bir nezaket seviyesinde davranırız. Özel alanlara saygı duyarız, bu nedenle odanın kapısını çalmadan içeri girmeyiz, birbirimizin eşyasını habersiz almayız, birbirimizi incitecek sözler söylemeyiz gibi. Eşim de ben de bu konuda duyarlı ve bu şekilde davranan insanlarız. Mesela ben insanlara kapı tutarım, Ela'nın da biz söylemeden yapmaya başladığını gözlemliyorum. Çünkü çocuklara ne söylerseniz söyleyin fark etmez. Çünkü çocuklar duyarak değil görerek öğrenir.

Bizim neslin yani Y kuşağının en büyük sorunu anne ve babasının yarattığı travmalarla baş etmeye çalışırken, evladında travma yaratmamaya çalışmak. Ancak kabul etmek gerekir ki ebeveynlik müessesesi milyonlarca yıldır var ve her çocuğun payına bir anne ve baba düşüyor ve her çocuk kendi anne babasıyla baş etmeyi öğrenmek zorunda kalıyor. Bence yapmamız gereken temel ebeveynlik çerçevesini kendi değerlerimize göre çizmek ve onun içinde kalmaya gayret etmek ve hayatın getirdiklerini olduğu gibi kabul edebilmek.
 
günaydın :)

elecda canımcım senden sonra alternatif tıpa merak saldım.
okuyorum sürekli.
doktorların yorumlarını inceliyorum.
yıllardır süren rahatsızlıklarından kurtulan insanlar var hayretle okuyroum.

sen bugün nasılsın?

senin diyetin ayrı ev halkının beslenmesi ayrı nasıl sağlıyorsun onu?
 
Son düzenleme:
Selamlar Hanımlar,

Cuma günü diyetisyen ile randevum vardı. Eliminasyon sürecini sonlandırarak geri yükleme aşamasına geçiş yaptık. Cuma günü iki öğünde de yumurta yedim ve hafta sonu yine eliminasyon yaparak bulgu takibi yaptım. Herhangi bir semptom yaşamadım. Dolayısıyla yumurtaya intöleransım yok. Bugün yer fıstığı deniyorum. Bakalım nasıl olacak. İki hafta kadar geri yükleme süreci yürüteceğiz. En son gluten denenecek ve tüm sonuçlara göre bir yol haritası çizeceğiz.

Bugün arabanın satışı yapıldı. Para akşama kadar hesabıma geçer diye tahmin ediyorum. Çarşamba günü işten izin alıp, bankalara uğrayıp kredi borçlarımı ve kredi kartını kapatacağım. Bundan sonrası için E Effie23 gibi tekrar borçlanmamak için harcama alışkanlıklarımı düzenlemeye ve takip etmeye gayret edeceğim.
 
Canım benim gittiğim doktor fonksiyonel tıp uzmanı, yani hastalığın sonuçları ile değil de daha çok kök nedeni ile ilgilenen tıp dalı.
Ben kendimi eliminasyon diyeti sonrası çok iyi hissediyorum. einstein sen ne durumdasın?

Kahvaltıyı kaldırdık, çocuklara okula gitmeden önce muz veriyorum sadece. Akşam yemeğini hep beraber yiyoruz, bana uygun olan ana yemek, pirin pilavı ve salatayı yiyorum, kendime ayrı yemek hazırlamıyorum.
 
alternatif tıp diye yanlış yazmışım sorry o fonksiyonel tıp olacaktı. mersinde bir doktor keşfettim bu konuda baya yol almış hastaları. şaşkınım . senin süreci de heyecanla takip ediyorum.
 
alternatif tıp diye yanlış yazmışım sorry o fonksiyonel tıp olacaktı. mersinde bir doktor keşfettim bu konuda baya yol almış hastaları. şaşkınım . senin süreci de heyecanla takip ediyorum.
Benim vücudumda östrojen dominansı olduğunu, PMS ve kolay kilo alma ile ilgili sıkıntılarımın bundan kaynaklandığını bunca yıldır gittiğim hiçbir Kadın Doğum Uzmanı söylemedi. Fonksiyonel tıp uzmanı hormon tedavisine başladığından beri sıkıntılarımın önemli bir kısmından kurtuldum. Ben de şaşkınım.
 
Elecda merhaba, geriye dogru gittim ama göremedim. Senin için sakıncası yoksa fonksiyonel tıp uzmanının ismini paylaşabilir misin
 
yapı itibari ile duygusal bir insanım , akılcılıktan kısmen uzak hislerimin kontrolümde yaşarım genellikle.
Afedersin yaşardım demeliyim sanırım. Zannediyordum ki asıl olan duygulardır o birgüAfedersin yaşardım demeliyim sanırım. Zannediyordum ki asıl olan duygulardır , Ben öyle hissediyorsam kesinlikle öyledir karşı taraf öyle hissettirmiştir diye düşünürdüm ancak Öğrendim ki düşüncelerimiz Hislerimizi belirliyor aslında bir durumla ilgili ne düşünüyorsak o doğrultuda hissediyoruz. Çarpık düşünceler de yanlış hissetmemize sebep olabiliyor. Mesela o an kaygılıysam yemek yapmaktan uzak dururdum. Ya da bir adım atmaktan korkuyorsam duygunun esiri olup vazgeçebilirdim ancak duygulara rağmen değilde o hislerle beraber büyük resmi görerek ideallerini prensiplerini düşünerek onlara hizmet ederek yaşamak çarpık duyguları da düzeltiyor.
İnsan sadece ruhunu dinleyerek yol alamayabiliyormuş bunu fark ettim ve yıllardır oluşan otomatik düşünceleri yeniden düzenlemekle ilgileniyorum bir süredir. İlerlememdeki en büyük etken tabii ki terapiye başlamaktı.

Uzun sayılacak bir süredir gidemedim terapistimle bu hafta sonu buluştum. İnsan tekrarlarla yaşayan bir varlık bu sebeple öğrendiklerimi sık sık tekrarlamam , yolculuğumda yeniden yeniden uygulamam gerektiğini bir kez daha öğrendim.

Ve terapiye her zaman bir bütçe ayırmaya karar verdim çünkü orada olmak benim sadece ruhuma iyi gelmiyor , bedenen ve sahip olduğum tüm rolleri gerçekleştirebilmem için bütüncül bir iyilik sağlıyor.

Kafamı boşaltmak , tekrar doldurmak ve tekrar tekrar boşaltmak ; gözlük takarak görmeyi sağlamak gibi. Zamanla gözlüksüz de görebileceğime inanıyorum.
 
Selamlar Hanımlar,

Bu hafta arabamız satıldı ve ben kredilerimi 1 tanesi hariç kapattım. Bir aksilik olmazsa kalan krediyi Ocak ayı ikramiyesi ile kapatmayı düşünüyorum. Aralık ayı sonuna kadar kredi kartı taksitlerini bitireceğim ve Ocak ayı itibariyle nakit harcamaya geri döneceğim.

Eve uzun süredir almak istediğim bazı şeyler var. Onları da yıl sonuna kadar parça parça alarak büyük alımları sonlandırmak niyetindeyim. Almak istediklerim şunlar:

- Çatal-bıçak takımı
- Yemek takımı
- Kütüphane aksesuar
 

Kredilerinizin olduğunu bilmiyordum
En son ev almıştınız
Sanki borcu yoktu
Her ay maaşın belli kısmını birikime ayırıyordun ve çocuklar için ayrı altın biriktiriyordun gibi aklımda kalmış .

Yatırım mı yapmıştınız krediler ile ( özel değilse )
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…