Zülfü Livaneli - Son AdaSelamlar Hanımlar,
Dün İpek'in biraz ateşi olduğu için evdeydim. Hazır evdeyken Ayfer Tunç'un "Osman" kitabını bitirdim. Kapak Kızı-Yeşil Peri Gecesi-Osman üçlemesinin son kitabıydı. Ayfer Tunç okumayı çok seviyorum. "Gerçek Edebiyat" hissi aldığım yazarlardan biri benim için.
Böylece Ocak ayından bu yana 18 kitap okumuş bulunuyorum. Yıllık hedefim 22 kitaptı. Okumayı planladığım kitaplardan bazılarını değiştirdim. Senelik hedefleri belirlerken bundan sonra kitap ismi belirlemeyeceğim. Sadece sayı olarak devam edeceğim.
Bugüne kadar en severek okuduğunuz kitap ve en çok şey öğrendiğiniz kitap neydi?
Nasıl çözülür konusunda bir bilgin var mı ya da okumamı önereceğin bir kitap?İnsanoğlunun akrabası geriye doğru 7 nesildir.7 ceddimiz burdan gelir.
bu 7 nesilde hem anne hem baba tarafından tam 254 anne ve baba vardır.
Bunların hepsinin ahlakı, özü, nüvesi, karakteri, zerreler seviyesinde de olsa, nesilden nesile, az veya çok süzülerek bizlere kadar gelir. Bizim nefsimizin ahlakının temelini oluşturur, sonra ergenlikle, kişi bu temeli alıp ya daha iyiye götürür ya daha kötüye...
yani bence kesinlikle açlık durumu bununla bağlantılıdır.
Okumadım Son Ada’yı. Okuma listeme ekleyeyim. Zülfü Livaneli’nin Serenad kitabı çok etkilemişti beni. Okumadıysan mutlaka tavsiye ederim.Zülfü Livaneli - Son Ada
Nedense beni çok etkilemişti. İçimde yeniden okuma hissi uyandırıyor ama son bölümüne gelmeden bırakmak niyetindeyim, sonunda boğazımda bir şeyler düğümlendi ve uzun süre yaşadığımız dünyayı sorguladım. Mutlu yaşamak varken tüm bu kargaşa NEDEN? NEDEN? NEDEN?
Son Ada nın Çocukları kitabını da merak ediyorum.
Bu sıralar diziyle beraber olarak gündeme gelmiş aile diziminin bilimsel olmadığı ve bunlara prim verilmemesi gerektiği de bir yandan konuşulurken, ben de tam sizin bahsettiğiniz gibi bir örneği bayağı bilimsel bir çalışmada görmüştüm. Epigenetik dersimizde çevresel faktörlerin genetik kodlara nesiller boyu nasıl işlendiğini inceleyen bir bilimsel makale üzerinde konuşmuştuk ve orada aynen böyle bir oenwk vardı. Büyük büyük dedeleri açlık kıtlık savaş vs bir süreç geçirmiş olanların torunlarinda sürekli yeme isteğine bağlı obezite durumunun bariz bir genetik kodla taşındığı ortaya konmuş. Duyduğumda çok şaşırmıştım. Olay psikolojik geçişten öte bir durum.Selamlar Hanımlar
Eliminasyon diyetinin ilk haftasını tamamlamış bulunuyorum. 1 haftada 2,5 kilo vermişim epey şaşırdım. Eşim de benimle birlikte yapmaya çalışıyor. O da 1,5 kilo zayıflamış.
En şaşırdığım nokta açlık hissetmiyor oluşum. Bu kadar az çeşit ve miktar ile aç kalmıyor olmak ben de ne çok yiyor ve gereksizce bedenime yükleniyormuşum düşüncesini oluşturdu.
Bu diyet 1 ay sürecek, sonrasında kendime akdeniz tipi beslenme düzeni oluşturmak ve bu şekilde devam etmek istiyorum.
Yürüyüşü de aksatmadım. Yürürken Zeytin Ağacı dizisine başladım. Sıkılmadan yürümemi sağlıyor. Benim için iyi oldu.
Diziyi seyrettiniz mi? Dizide geçen “Seninle Başlamadı” kitabına 2 yıl kadar önce başlamış ancak devam etmemiştim. Tekrar göz atabilirim diye düşündüm.
Diziyi seyrederken yeme bozukluğum yani sevdiğim şeyi bulunca tıkınırcasına yeme halimin belki de ailemin Türkiye’ye göç süresince yaşamış oldukları açlık dönemi ile ilgili olabileceği geldi aklıma. Kırım tatarıyız, Osmanlı-Rus harbi döneminde Kırım’dan çıkıp Romanya’ya yerleşmişler. 1930’larda da Türkiye’ye gelmişler. Babaannem ve dedem Romanya’da doğmuş büyümüşler. Ben doğmadan çok önce ölmüşler ancak kim bilir neler yaşadılar göç sırasında…
Ben durumu iyi olan bir ailede büyüdüm. Babam doktor, annem öğretmendi ve çok şükür açlık yokluk görmedik. Hiç yaşamadığım bir şeyden yani aç kalmaktan bu kadar korkmamın ve rahatsız olmamın mantıklı bir nedeni olmalı yani.
Bu hafta bana Serenad ı tavsiye eden üçüncü kişisiniz. Hemen edinip okuyorumOkumadım Son Ada’yı. Okuma listeme ekleyeyim. Zülfü Livaneli’nin Serenad kitabı çok etkilemişti beni. Okumadıysan mutlaka tavsiye ederim.
Son Adanın Çocuklarını Ela’ya aldım ama daha okumadı.
MerhabaSelamlar Hanımlar,
Dün İpek'in biraz ateşi olduğu için evdeydim. Hazır evdeyken Ayfer Tunç'un "Osman" kitabını bitirdim. Kapak Kızı-Yeşil Peri Gecesi-Osman üçlemesinin son kitabıydı. Ayfer Tunç okumayı çok seviyorum. "Gerçek Edebiyat" hissi aldığım yazarlardan biri benim için.
Böylece Ocak ayından bu yana 18 kitap okumuş bulunuyorum. Yıllık hedefim 22 kitaptı. Okumayı planladığım kitaplardan bazılarını değiştirdim. Senelik hedefleri belirlerken bundan sonra kitap ismi belirlemeyeceğim. Sadece sayı olarak devam edeceğim.
Bugüne kadar en severek okuduğunuz kitap ve en çok şey öğrendiğiniz kitap neydi?
Bu bahsettiğiniz durum kesinlikle bende var. Zira çocukluğumdan beri yaşıyorum ben bunu. Önerebileceğiniz bir kitap veya makale var mı?Bu sıralar diziyle beraber olarak gündeme gelmiş aile diziminin bilimsel olmadığı ve bunlara prim verilmemesi gerektiği de bir yandan konuşulurken, ben de tam sizin bahsettiğiniz gibi bir örneği bayağı bilimsel bir çalışmada görmüştüm. Epigenetik dersimizde çevresel faktörlerin genetik kodlara nesiller boyu nasıl işlendiğini inceleyen bir bilimsel makale üzerinde konuşmuştuk ve orada aynen böyle bir oenwk vardı. Büyük büyük dedeleri açlık kıtlık savaş vs bir süreç geçirmiş olanların torunlarinda sürekli yeme isteğine bağlı obezite durumunun bariz bir genetik kodla taşındığı ortaya konmuş. Duyduğumda çok şaşırmıştım. Olay psikolojik geçişten öte bir durum.
Serenad benim hayatımda okuduğum en güzel roman. Bazen bana da olur öyle, herkes aynı kitabı veya filmi söyler bana. Ben de o kitaba veya filme hazırım demek ki hayat beni ona yönlendiriyor diye düşünürüm hep.Bu hafta bana Serenad ı tavsiye eden üçüncü kişisiniz. Hemen edinip okuyorum
Pearson yayınlarından Baybars serisini çok beğeniyorum ben. Kızlar da dinlemekten keyif alıyor. Hayal dünyasında maceradan maceraya koşan bir çocuk, çok güzel bir seri.Merhabaelecda hanim beş buçuk yaşında bir oğlum var kitap öneriniz olursa çok sevinirim
Teşekkür ederimPearson yayınlarından Baybars serisini çok beğeniyorum ben. Kızlar da dinlemekten keyif alıyor. Hayal dünyasında maceradan maceraya koşan bir çocuk, çok güzel bir seri.
Siz sorunca düşündüm de sevdiğim çok kitap varSelamlar Hanımlar,
Dün İpek'in biraz ateşi olduğu için evdeydim. Hazır evdeyken Ayfer Tunç'un "Osman" kitabını bitirdim. Kapak Kızı-Yeşil Peri Gecesi-Osman üçlemesinin son kitabıydı. Ayfer Tunç okumayı çok seviyorum. "Gerçek Edebiyat" hissi aldığım yazarlardan biri benim için.
Böylece Ocak ayından bu yana 18 kitap okumuş bulunuyorum. Yıllık hedefim 22 kitaptı. Okumayı planladığım kitaplardan bazılarını değiştirdim. Senelik hedefleri belirlerken bundan sonra kitap ismi belirlemeyeceğim. Sadece sayı olarak devam edeceğim.
Bugüne kadar en severek okuduğunuz kitap ve en çok şey öğrendiğiniz kitap neydi?
Yaşar Kemal'in İnce Memed serisi benim kalbimde başka bir yerdedir. Çok severim Yaşar KemaliSiz sorunca düşündüm de sevdiğim çok kitap varaklıma ilk gelenleri yazayım
Yaşar Kemal- Bir ada üçlemesi ve ince mehmet
İhsan Oktay Anar -puslu kıtalar atlası
Joe Saramago- körlük
Oscar Wilde- dorian gray in portresi
Ahmet Hamdi Tanpınar- saatleri ayarlama enstitüsü
Vedat Türkali-güven
Oğuz atAay-tutunamayanlar
Dediğin durumu annemin kemoterapi sürecinde yaşadım ben. Ahlanıp vahlanan hiç kimse, ya küçücük bebeğin var bir gün de anneni ben götüreyim kemoterapiye veya hastanede refakatçi kalayım demedi.günaydın..
Amin Maalouf, Orta-Doğu insanını şöyle tanımlamış: "Her şeye üzülen ama, hiçbir şeyle ilgilenmeyen insanlar" ...
bu sözü henüz duymadan , toplumu tecrübe etmiştim. Şu zor süreçten geçerken herkesin üzüldüğünü, çoğunun acıdığını ama iş harekete geçip emek vermeye geldiğinde 90% insanın asla harekete geçmediğini gördüm. acırken akıl verirken çok biliyoruz ama maddi manevi emek olarak emek vermeye, destek olmaya gelince maalesef yokuz. samimiyet bunun neresinde?
bu sebeple insan olarak maddi ya da fiziksel gücümüzü kullanarak birçok şey yapabileceğimize inanıyorum.
bir kap yemek, bir insanın saatlerce uğraşmasına yorulmasına engel olabilir. ruhen doymaksa cabası.
bir çocuğa kutu oyunu hediye etmek , zihninin ruhunun doymasına ailece keyifle vakit geçirmesine imkan verebilir.
sayılarla boyama seti tavsiyesinde bulunmak insanın ruh halini dinginleştirmesini sağlayabilir.
aslında yapacak ne çok şey var . işe yarar olmak , kalbe dokunabilmek için.
ben bugün 'iş yerine gelen bir kadının 2 ikiz kızı ve bir küçük çocuğu için ne yapabilirim diye düşündüm bian. çekmecemdeki çikolatalardan versem çok mutlu olurlar ama alerjileri var mı, ailesi müsaade ediyor mu , benim çocuğuma nadiren yedirdiğim şeyleri ilk gördüğüm birine vermek içime sinmedi. buzdolabında üç erik buldum, götürdüm verdim. maşaallah öyle güzel yediler ki sulu sulu :) anneleri işlem yaptırırken çocuklarla birazcık oyunda oynadık... onlara da bana da çok iyi geldi..
sizlerle paylaşmak istedim.
sizin de böyle sıcak alışkanlık yada önerileriniz varsa paylaşmak isterseniz örnek almak isterim :)
Aaa çok güzel fikir, meyve taşımak..Dediğin durumu annemin kemoterapi sürecinde yaşadım ben. Ahlanıp vahlanan hiç kimse, ya küçücük bebeğin var bir gün de anneni ben götüreyim kemoterapiye veya hastanede refakatçi kalayım demedi.
Ben arabamda muz taşıyorum, kışında atkı, bere, eldiven tarzı şeyler. Trafikte denk geldiğim çocuklara veriyorum. Para vermek içime sinmiyor, hiç birşey vermeden geçmek te öyle.
Ben 8 ay boyunca ilk öğün 12:30 akşam da 20:00 sonra bir şey yemeden beslendim.Selamlar Hanımlar.
Öğle arasında Yavuz Yörükoğlu'nun youtube videolarından bazılarını seyrettim. Kendisini dinlerken, diksiyonunun ne kadar güzel olduğu dikkatimi çekti. Söylediklerinde akla mantığa aykırı bir şey yok bence. Sadece aralıklı oruç için şöyle bir önerisi var. Saat 12:00'de ilk öğünü yiyin, akşam 20:00'den sonra bir şey yemeyin. Sabah 06:00'da güne başlıyorum. Her sabah öğlene kadar aç kalmak iş performansımı nasıl etkiler bilemedim ancak adam kalp cerrahı. Onun iş performansı etkilenmiyorsa benimkini konuşmanın bir manası yok sanki.
Sahihuban sen aralıklı oruç şeklinde besleniyordun, doğru mu hatırlıyorum? Devam ediyor musun? Öğün saatlerin nasıl?
Çok geçmiş olsunBen 8 ay boyunca ilk öğün 12:30 akşam da 20:00 sonra bir şey yemeden beslendim.
Kilom değişmedi 92 olarak kaldım (benim bir takım rahatsızlıklarım var sürekli kilo alıyorum sabit kalması bile büyük başarı)
Kendimi daha enerjik hissediyorum.
En büyük artısı tiroid ilacına veda ettim, nodullerimde küçülme oluştu.
Oğlum ranzadan düştü çenesi yaralandı ve sabaha karşı yaşadığım bu olay, üstüne işte bir takım değişiklikler oldu.
Duygusal olarak yeme bağımlısı olarak tüm stresimi yemekten alıyorum bu dönem, güzel tarafı nefes alsam kilo alan ben hala aynı kilodayım.