• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Popüler Konu Verimli Rutin

Bu bakış açısını bana ödünç verebilir misiniz:)Şaka bir yana bu asamaya gelebilmek için neler yaptınız keşke bizimle de paylaşsanız...
Bu konu başlığını baştan sona okumanı tavsiye ederim. Elecda açık yüreklilikle ve buraya zaman ve enerji ayırarak hayat yolculuğunu bizimle paylaştı. Allah ondan razı olsun. Biz de faydalandık.
 
Selamlar Hanımlar,

Sabah ehliyet ve kimlik yenileme randevum vardı. Yaklaşık iki ay önce randevu almıştım. Eşime yarım gün izin almasını ve beraber gitmeyi teklif ettim.

Akşamları eşim geldiğinde yemeğini yiyor sonra ben İpek ile o Ela ile uğraşalım derken uyuyakalıyoruz, iki çift laf konuşacak halimiz kalmıyor:))

Sabahtan beraber çıktık, arabayı metro istasyonuna bırakıp, metro Kızılay’a gittik. Çok uzun zamandır Kızılay’a gitmemiştim. İşimizi hallettikten sonra dönerini sevdiğimiz bir büfe var. Orada ayaküstü öğle yemeği yedik. Güzel sahlep yapan bir yer var, orada da oturup sahlep içip sohbet ettik. Epeydir beraber takılmamıştık. İkimize de iyi geldi.

İş ile ilgili durum büyük olasılıkla yarın kesinleşecek. İşyerimin kapanması durumunda alacağım tazminat ile yaklaşık 2 yıl mevcut hayat standardımızı koruyabileceğiz. Yani ev kredisini ve kızımım okul parasını ödeyebiliyoruz.

Yeni bir iş bakıp bakmama konusunda henüz karar vermedim. İpek çok küçük ve yeni bir işyerinde 1 yıl iznim olmayacak ve çocukların hastalıkları konusunda bu durum beni zorlar.

İki yıl çalışmama kararı verip İpek’e bakabilirim. Bu durumda bakıcı ablamızı göndermemiz gerekecek. Ablayı yaza kadar tutup gelebilecek iş tekliflerine göre de bir karar verebilirim. Hayırlısı diyelim:))
Ankara’da yaşamayanlar orayı pek sevmez ama ben çok seviyorum. Bir kaç ay kalmıştım orda. Kızılay’ı ve Ankara dönerini, kebapçılarını çok özledim.
İzmir’de et namına bir şey yok maalesef. Girit mutfağı, esnaf lokantaları güzel. Ama benim gibi et seven bir insan için bu konuda yetersiz bir şehir....
Eşinle keyfin daim olsun canım:KK200:
 
Herkese iyi akşamlar diliyorum.. aslinda ne yazacagimi nerden başlayacagimi bilemedim . Ama hepiniz o kadar içten ve o kadar samimisiniz ki okudukça kendimden pay cikardim okudukça ders aldim... Cok araştırdım neden elimdeki parcalara kiyamiyorum neden atamiyorum neden sürekli her şeyi erteliyorum.. Neden her seyi bu kadar dert ediyorum. Erteleme hastalığı miydi fibromiyalji miydi obsesif kompulsif miydi panik atakmiydi anksiyete miydi hepsini arastirdim hepsinden biraz biraz vardi derken kendimce siyrilmaya calistim yada calisiyorum diyeyim çünkü ilaclara siginmak istemiyordum.. sonra buraya denk geldim ve üşenmeden bütün sayfalari bastan sona okudum. Hepinize ayri ayri teşekkür ederim tabi başta sevgili elecda sana... insani rahatlatan cevaplarin hayata bakış açın tamda keşke böyle bir insan hayatimda olsa derken girdin hayatima.. arkadaslarim bana fikirlerin benim için önemli derken ben hep icimden keske bende bunu soyleyebilsem derdim. Nihayet bende soyleyebiliyorum fikirlerin benim icin önemli. Daha yolun cok basindayim ama evimi sadelestirmeye anında hareket etmeye düzenli olmaya çalışıyorum. 16 aylik bir oğlum var çok zor bi cocuk uyku duzeni olmayan bir cocuk cok yıprandım.. Kpss ye hazirlanmak isteyip hazirlanamamak ayrica yipratan bir süreç benim icin. Eşimden destek goremiyorum ayrica onun tarafindan cok rencide ediliyorum. Cok uzun yazdim ama o kadar sıkıntılıyım ki cevap vermeseniz bile yazmış olmak az da olsa rahatlatir belki dedim. Hepinize ayri ayri teşekkür ederim..

Belli ki zor bir dönemden geçiyorsun. İlk defa anne olunca bu çok normal aslında. Ben öncelikle oğlunla ilgili algını değiştirmeni tavsiye ederim. Sen ona zor bir çocuk dedikçe o bunu içselleştirecek. Oğluna Olumsuz bir sıfat sakın yükleme lütfen. Bir de affına sığınarak şunu söylemek isterim ki büyük ihtimalle senin içinde bulunduğun durumdan etkileniyordur. Sen değişirsen dünya değişir unutma. Senin dünyan. Evin, oğlun, eşin değişir.


Eşinle ne ölçüde problem yaşıyorsun bilemem ama onun karakterine veya hareketlerine yoğunlaşmak yerine kendine odaklan. Bugün kendimi nasıl hissediyorum, kendimle yalnızken neler konuşuyorum, dünüm nasıl geçti, eşime hangi konuda destek oldum hangi konuda köstek oldum veya onu incittim mi??? İlişkimiz için ne yapıyorum, onu besliyor muyum, yoksa saldım gitti mi? Eşim nasıl bir ruh hali içinde, bu bana nasıl yansıyor? Benim ruh halim ona nasıl yansıyor? Bunları analiz et. Değişime ve gelişime açık bir insan olduğun belli. Bak gör sen değiştikçe dünyan değişecek.
 
Dün kendime 2019 yılı için çizgili, kalın kapaklı bir defter aldım. Bullet journal tutmaya devam edeceğim. Fiyatı gayet makuldu. 15 TL’ye aldım. Bu aralar nakit durumumuz fena. O yüzden uygun fiyata bulmama sevindim.

Kitapçıda defter ararken çok güzel defterler gördüm. Mesela seyahat güncesi; gidilen yerler, kimlerle gittiğin, sana kattıkları neler gibi bölümler var. Veya kitap güncesi; okunan kitaplarla ilgili notlar, en sevilen yazarlar gibi. Önce kızım için alayım dedim. Sonra erken mi acaba diyip almadım. elecda elecda sen ne dersin bu konuda. Kızınla ilgili günlük tuttuğundan bahsetmiştin. Devam ediyor musunuz?
 
Yaa bana zaman ayirip detayli yazdigin için çok teşekkür ederim.. dedigin videolari takip edicem insallah.. beni anlattin sanki bende cok tembeldim yaa bir gece önceden calisirdim hep ev arkadaslarim cok kizardi on lar iki hafta onceden başlar di ama ayni notlari alirdik :KK66: ben genelde vir kaç konu belirler oralara calisirdim ve hep çıkardı :) dedigin gibi bugun sevdigim bi dersten başladım cocukla gerçekten cok zor ama insallah olur bakalim hayırlısı olsun.. Geçenlerde bi yazi okudum iş çıkışına 10 dakka kala hep gözümüz saatte olur halbuki o 10 dakka da bir cok isinizi tamamlayabilir yarına hazirlik yapabilirsiniz diyor du.. bence sende işin vitimine 10 15 dk ayir hergun azar azar yap bitir..
öyle yapmaya çalışıyorum:)
elecdanın anlattığı taktkler vardı iş yapma ile ilgili ilk 100 sayfa içindeydi, onları uygulamak lazım. az önce 30 dakika kurup kitap okudum 15. dakikada bir baktım hayal kurmaya başlamışım ve çay almak için yerimden zıpladım sonra geri oturdum:KK45: hem kitap okumak beni mutlu ediyor hem de okumaktan kaçıyorum nasıl iş anlamadım:kızgın:.
kişisel gelişim , sağlık diyet kitaplarını falan okurum akıcı gelir onlar da roman aşk meşk kitaplarını oku oku bitiremiyorum, ben de artık sevmediğim kitabı yarıda bırakma kararı aldım.

ne burcusun merak ettim:KK39:

şimdi bizim az çalışıp yüksek not almamız şöyle oluyor

80e 20 kanunu var. Sanırım başak kablan ın da bir videosunda vardı.
bu doğadan gelen bir kanun. mesela bakteri kolonileri arasında bitkilerde vs varmış bu ve sosyolojiye de uyuyormuş.
Dünya üzerinde ki insanların %20'si zengin ve dünyadaki mal varlıklarının %80 ine sahip
Geriye kana %20 mal varlığını da geriye kalan %80 fakir nufus arasında paylaşıyormuş.

Vaktimizin sadece %20 sini ayırarak bizden beklenen sorumlulukların %20sini yapsak bile %80 başarılı oluyoruz hayatta. biz işte o %20 çalışmaya asılıyoruz ve oradan kazanıyoruz:confused: isanların çoğu o yüzde 20 emeği bile göstermiyor ya pes ediyor ya işini bilmiyor:KK51:

Lisedeyken dersanede ehber öğretmenimiz günlük çözdüğümüz test sorusu sayısını alırdı lise 2de. hepimizin hedefi günde 200 soru çözmekti. ben yeri gelir 200 soru çözer yeri gelir çözemezdim. Günde 830 biyoloji sorusu çözme rekorum var:oha: ( o kadar bıkmıştım ki ve hedefimi grçekleştirdiğimi düşünüp cevaplarını bile kontrol etmemiştim). nereye bağlayacağım konuyu: yıl sonu geldi ve çözülen soru sayıları eçıklandı. açık ara fark ile 1. olan arkadaş günde ortalama 60
soru çözmüştü benim ortalamam 30du:deli: Eeee noldu kimse 200 çözmemiş ama günde düzenli olarak 60 soru çözmek de maharetmiş :skandal:

önemli olan istikrar. Arkadaşımın oğlu bu yıl iyi bir fen lisesini kazandı, derdi ki hocası kaç soru ödev verdiyse onu yapar 20 soru dediyse öldürsen 21. soruyu çözmez.

çok kafaya takmamak makul bir soru-sayfa sayısı belirleyip çözüp geçmek lazım.

bu arada barış özcan ın 'zinciri kırma ' videosu da tam yıl naşı öncesi iyi gider, hem bu konularla ilgili. (hedef belirleyip 2ye bölüyorsun hedefinin yarısını her gün yapmaya çalışıyorsun gibi..)
 
Ankara’da yaşamayanlar orayı pek sevmez ama ben çok seviyorum. Bir kaç ay kalmıştım orda. Kızılay’ı ve Ankara dönerini, kebapçılarını çok özledim.
İzmir’de et namına bir şey yok maalesef. Girit mutfağı, esnaf lokantaları güzel. Ama benim gibi et seven bir insan için bu konuda yetersiz bir şehir....
Eşinle keyfin daim olsun canım:KK200:
Ben uzun zamandır çok izole yaşıyorum. Evim Yaşamkent’te, işim hava alanında. Öyle olunca her gün aynı insanları görüyormuşum ve bu insanların sayısı 15 miş, dün fark ettim:))

Kızılay’a insan kalabalığının içine girince bir an afalladım, köyden indim şehire durumu oldu, nasıl yürüyeceğimi falan bilemedim:olamaz:

Sonra iyi geldi, arada İpek’i kanguruya koyup metroya bineyip iki dolaşıp geleyim diye düşünüyorum.

Güzel kebapçılar var gerçekten Ankara’da. Bir gün yolun düşerse gel ısmarlayayım sana:KK50:
 
Belli ki zor bir dönemden geçiyorsun. İlk defa anne olunca bu çok normal aslında. Ben öncelikle oğlunla ilgili algını değiştirmeni tavsiye ederim. Sen ona zor bir çocuk dedikçe o bunu içselleştirecek. Oğluna Olumsuz bir sıfat sakın yükleme lütfen. Bir de affına sığınarak şunu söylemek isterim ki büyük ihtimalle senin içinde bulunduğun durumdan etkileniyordur. Sen değişirsen dünya değişir unutma. Senin dünyan. Evin, oğlun, eşin değişir.


Eşinle ne ölçüde problem yaşıyorsun bilemem ama onun karakterine veya hareketlerine yoğunlaşmak yerine kendine odaklan. Bugün kendimi nasıl hissediyorum, kendimle yalnızken neler konuşuyorum, dünüm nasıl geçti, eşime hangi konuda destek oldum hangi konuda köstek oldum veya onu incittim mi??? İlişkimiz için ne yapıyorum, onu besliyor muyum, yoksa saldım gitti mi? Eşim nasıl bir ruh hali içinde, bu bana nasıl yansıyor? Benim ruh halim ona nasıl yansıyor? Bunları analiz et. Değişime ve gelişime açık bir insan olduğun belli. Bak gör sen değiştikçe dünyan değişecek.
A Asmii çok güel bir bakış açısı daha.

çocukların küçük olduğu yıllar çok zor yıllar. hepimiz için ortak yazıyorum...daha evlilik oturmadan çocuk yapıyorz çünkü peşimizden atlı kovalıyor yetmiyor 2. yi yapalım yaş arası artmasın diyoruz. daha düğün borçları anca bitmiş çocuk masrafına giriyoruz. Aileler çocuklarını okutmuş okutmuş üniveriste bitirince sanki cumhurbaşkanı olmışuz gibi bir beklentiye giriyor. maddi beklentiyi geçtim benim kızımı oğlumu okuttum şurada memur bilmem ne meslek sahibi ettim demeleri bile beni kasıyordu. nolmuş yani ben daha işyerinde kendimi kabul ettirmeye çalışıyorum anne babalar senin uyduruk sıfatını kullanarak konu komşuya esnafa iş yaptırmaya çalışıyor:olamaz:

yani şu 20-30 yaş arası veya şimdi doğum yaşı 35 falan oldu 25-40 yaş arası en zor yıllar. ha bir de maddi sıkıntı yaşadıkça aaaa benim bir mesleğim vardı bi kpss ye hazırlanayım telaşı olanlar var.
o yüzden ne yapacaz ? toplumun gazına gelmeyeceğiz özellikle çocuk yapma konusunda. kız kardeşim ikizleri doğduktan sonra o parasızlık ve zamansızlık içinde kpss dersanesine yazılıp bilzeik bozdurup cumartesi pazar için bakıcı bularak dersaneye gitti ve öğretmen olarak atandı. Neyi daha çok istiyoruz bunu iyi düşünmek lazım.
parayı mı-kariyeri mi-eşimizle daha iyi geçinmeyi mi- yeter ki iki çocuk arasında fazla yaş farkı olmasın ben ev hanımı kalayım mı:silah:? neyiii ? bir zaman planlaması yapmak lazım


gene kendimden örnek vereyim. 10 yaş tek ve 7 yaş ikiz uşaklarım var. 13 yıl çalıştıktan sonra çalışmıyorum. evdeyim rahatım. Bir oğlum biraz huysuz aynen dediğiniz gibi etiketlememeye çalışıyorum ama zor işte:KK57: sonra biri çıkıyor diyor ki bir tane de kızın olsaydı:KK23:bu boşlukta doğur:KK47: kalbalık aile severim, maddi imkanım var , bakamazsam bakıcı tutarım büyüklerin derslerine yetişemezsem etüd özel ders takviyesi aldırım bende çare tükenmez:oops:. Ama zor beaaa,
diğer üç çocuğumu ahlaklı bir şekilde yetiştirsem, eşim ile çoluk çocuk yüzünden tartışmasam, gezmeyi tozmayı seven bu adamı çocuk bakıyoruz diye eve kapatmasam 4. çcocuk niyetine bıraktığım işimi özel iş yeri açarak devam ettirsem kariyerimi büyütsem...

Şimdi tercih ettiğim şey şu: 4. kız bile olacak olsa çoluk çocuğa dalmış hatta iyi bir anne olmuş bir kadın olmak yerine çocuklarına kariyer anlamında da örnek olmuş kariyerli sadece kendi çocuklarına değil başkalarının çocuklarına da fazydası olan avrupa kafalı bir kadın olmak istiyorumEn Büyük KK

uzattım toparlayamıyorum, anadınız ne demek istediğimi:KK14:
 
Dün kendime 2019 yılı için çizgili, kalın kapaklı bir defter aldım. Bullet journal tutmaya devam edeceğim. Fiyatı gayet makuldu. 15 TL’ye aldım. Bu aralar nakit durumumuz fena. O yüzden uygun fiyata bulmama sevindim.

Kitapçıda defter ararken çok güzel defterler gördüm. Mesela seyahat güncesi; gidilen yerler, kimlerle gittiğin, sana kattıkları neler gibi bölümler var. Veya kitap güncesi; okunan kitaplarla ilgili notlar, en sevilen yazarlar gibi. Önce kızım için alayım dedim. Sonra erken mi acaba diyip almadım. elecda elecda sen ne dersin bu konuda. Kızınla ilgili günlük tuttuğundan bahsetmiştin. Devam ediyor musunuz?
Güzelmiş bence kitap ve seyahat güncesi fikri. Fiyatları nasıldı?
Ben de dün A5 boyutunda düz beyaz sayfalı spiralli bir defter aldım. 5 ana konuda öğrendiklerimi, özet olarak oraya yazayım diye düşündüm. Defterini güzel günlerde kullanmanı dilerim:KK200:
 
Ben uzun zamandır çok izole yaşıyorum. Evim Yaşamkent’te, işim hava alanında. Öyle olunca her gün aynı insanları görüyormuşum ve bu insanların sayısı 15 miş, dün fark ettim:))

Kızılay’a insan kalabalığının içine girince bir an afalladım, köyden indim şehire durumu oldu, nasıl yürüyeceğimi falan bilemedim:olamaz:

Sonra iyi geldi, arada İpek’i kanguruya koyup metroya bineyip iki dolaşıp geleyim diye düşünüyorum.

Güzel kebapçılar var gerçekten Ankara’da. Bir gün yolun düşerse gel ısmarlayayım sana:KK50:
ayyy ben geçen yıl geldiğimde Ankarada o hislere kapıldım dedim küçük şehirlerde yaşamaya alışınca böyle oluyor...
 
A Asmii çok güel bir bakış açısı daha.

çocukların küçük olduğu yıllar çok zor yıllar. hepimiz için ortak yazıyorum...daha evlilik oturmadan çocuk yapıyorz çünkü peşimizden atlı kovalıyor yetmiyor 2. yi yapalım yaş arası artmasın diyoruz. daha düğün borçları anca bitmiş çocuk masrafına giriyoruz. Aileler çocuklarını okutmuş okutmuş üniveriste bitirince sanki cumhurbaşkanı olmışuz gibi bir beklentiye giriyor. maddi beklentiyi geçtim benim kızımı oğlumu okuttum şurada memur bilmem ne meslek sahibi ettim demeleri bile beni kasıyordu. nolmuş yani ben daha işyerinde kendimi kabul ettirmeye çalışıyorum anne babalar senin uyduruk sıfatını kullanarak konu komşuya esnafa iş yaptırmaya çalışıyor:olamaz:

yani şu 20-30 yaş arası veya şimdi doğum yaşı 35 falan oldu 25-40 yaş arası en zor yıllar. ha bir de maddi sıkıntı yaşadıkça aaaa benim bir mesleğim vardı bi kpss ye hazırlanayım telaşı olanlar var.
o yüzden ne yapacaz ? toplumun gazına gelmeyeceğiz özellikle çocuk yapma konusunda. kız kardeşim ikizleri doğduktan sonra o parasızlık ve zamansızlık içinde kpss dersanesine yazılıp bilzeik bozdurup cumartesi pazar için bakıcı bularak dersaneye gitti ve öğretmen olarak atandı. Neyi daha çok istiyoruz bunu iyi düşünmek lazım.
parayı mı-kariyeri mi-eşimizle daha iyi geçinmeyi mi- yeter ki iki çocuk arasında fazla yaş farkı olmasın ben ev hanımı kalayım mı:silah:? neyiii ? bir zaman planlaması yapmak lazım


gene kendimden örnek vereyim. 10 yaş tek ve 7 yaş ikiz uşaklarım var. 13 yıl çalıştıktan sonra çalışmıyorum. evdeyim rahatım. Bir oğlum biraz huysuz aynen dediğiniz gibi etiketlememeye çalışıyorum ama zor işte:KK57: sonra biri çıkıyor diyor ki bir tane de kızın olsaydı:KK23:bu boşlukta doğur:KK47: kalbalık aile severim, maddi imkanım var , bakamazsam bakıcı tutarım büyüklerin derslerine yetişemezsem etüd özel ders takviyesi aldırım bende çare tükenmez:oops:. Ama zor beaaa,
diğer üç çocuğumu ahlaklı bir şekilde yetiştirsem, eşim ile çoluk çocuk yüzünden tartışmasam, gezmeyi tozmayı seven bu adamı çocuk bakıyoruz diye eve kapatmasam 4. çcocuk niyetine bıraktığım işimi özel iş yeri açarak devam ettirsem kariyerimi büyütsem...

Şimdi tercih ettiğim şey şu: 4. kız bile olacak olsa çoluk çocuğa dalmış hatta iyi bir anne olmuş bir kadın olmak yerine çocuklarına kariyer anlamında da örnek olmuş kariyerli sadece kendi çocuklarına değil başkalarının çocuklarına da fazydası olan avrupa kafalı bir kadın olmak istiyorumEn Büyük KK

uzattım toparlayamıyorum, anadınız ne demek istediğimi:KK14:
Biz eşimle evlendikten 4 yıl sonra çocuk sahibi olmaya karar verdik. O 4 yılda kimse susmadı tabi. Dediğin gibi evlendik, mobilya vs borçları ödedik. Sonra araba aldık onu ödedik. Evlendiğim zaman çalıştığım işyeri çocuk sahibi olmaya uygun değildi. İşi değiştirdim, yeni düzen kurdum falan derken ancak oldu. İlk çocuğumu 30 yaşında doğurdum. İkinciye de bildiğiniz üzere 34 yaşında karar verip, 35’te doğum yaptım. Arayı çok açma, sonra olmaz vs. laflarına ben de çok maruz kaldım. Bir söz vardır “İnsanlar senin hakkına 15 dakika konuşur, sen onu ömür boyu yaşarsın” diye. Bunu çok hatırlattım kendime. Konuşanlar gelip o çocuklara bakmıyor sonuçta ve toplum sürekli konuşuyor zaten:))

Şimdi iş yerim kapanır ve ben İpek’i büyütmeyi tercih edersem neler duyacağımı az çok tahmin ediyorum. Ama 9-6 işe girersem de aynı grup el kadar bebeği bırakıp çalıştığım için konuşacak:bicak:. Dolayısıyla toplum denen müesseyi memnun etmek mümkün olmadığından, kendini memnun etmeye ve bir tanecik hayatını nasıl istiyorsan öyle yaşamak en mantıklısı:KK50:
 
Belli ki zor bir dönemden geçiyorsun. İlk defa anne olunca bu çok normal aslında. Ben öncelikle oğlunla ilgili algını değiştirmeni tavsiye ederim. Sen ona zor bir çocuk dedikçe o bunu içselleştirecek. Oğluna Olumsuz bir sıfat sakın yükleme lütfen. Bir de affına sığınarak şunu söylemek isterim ki büyük ihtimalle senin içinde bulunduğun durumdan etkileniyordur. Sen değişirsen dünya değişir unutma. Senin dünyan. Evin, oğlun, eşin değişir.


Eşinle ne ölçüde problem yaşıyorsun bilemem ama onun karakterine veya hareketlerine yoğunlaşmak yerine kendine odaklan. Bugün kendimi nasıl hissediyorum, kendimle yalnızken neler konuşuyorum, dünüm nasıl geçti, eşime hangi konuda destek oldum hangi konuda köstek oldum veya onu incittim mi??? İlişkimiz için ne yapıyorum, onu besliyor muyum, yoksa saldım gitti mi? Eşim nasıl bir ruh hali içinde, bu bana nasıl yansıyor? Benim ruh halim ona nasıl yansıyor? Bunları analiz et. Değişime ve gelişime açık bir insan olduğun belli. Bak gör sen değiştikçe dünyan değişecek.
Allah senden bin kere razi olsun senden ve hedef56 dan .. kimseye anlatamadigim sikintilari paylastim sizinle ve bu bana cok iyi geldi o kadar guzel anlatmissiniz ki gercekten cok ihtiyacim varmış... Kesinlikle cok bir zamandan geçiyorum ne yapacagimi nasil düşüneceğimi nasil davranacagimi bilemiyorum.. Burayi bastan sona okudum ve bana cok etkisi oldu buna vesile olan sevgili elecda ya cok teşekkür ediyorum.. O kadar anlamli şeyler soylemissin ki benim farkinda olup dile getiremedigim sozcuklere dokemedigim şeyleri soylemissin.. Sanirim dedigin gibi ben evlendigimden beri eşimin hareketlerine ve karekterine yogunlaşmisim hep ona göre yasamisim ben olmaktan çıkıp onun istedigi olmaya calismisim maalesef ki... bakimli her konuda fikri olan ve bunu her ortamda dile getiren biriydim ama zamanla eşimin rahat tavirlari bana değer vermemesi (bu bana göre oyleymis ona göre degil) bakimli oldugumda ruhumu okşayacak bir şeyler soylememesi benim fikirlerimi soyledigimde cok konustugumu cok bildigimi ukala oldugumu dusunmesi vs. Vs. Bunlar beni zamanla cok degistirdi şimdi suskun içine kapanıp bakimsiz biri oldum çıktım bu halim beni cok rahatsiz ediyor ve eşimle de paylastim bir kac kez. Aslinda beni bu duruma getiren eşimdi ve bu duruma geldigim için şu an eski beni isteyen yine eşim.. dedigin gibi kendime odaklanmak yerine ona odaklandigim için kaybediyorum ama burayi okuduktan sonra degisiyorum zamanla hepinizden allah razi olsun.. dediklerini kesinlikle dikkate alacagim cocugum uyku problemi beni çok yordu uykusuz kalmak beni cok gerdi...Bunu ona yansitmama ya çalışıyorum ama ruh halim ortada ne kadar basarili oluyo ru m tabiki ona sormak lazimmm .. teşekkür ediyorum tekrardan hepinize
 
A Asmii çok güel bir bakış açısı daha.

çocukların küçük olduğu yıllar çok zor yıllar. hepimiz için ortak yazıyorum...daha evlilik oturmadan çocuk yapıyorz çünkü peşimizden atlı kovalıyor yetmiyor 2. yi yapalım yaş arası artmasın diyoruz. daha düğün borçları anca bitmiş çocuk masrafına giriyoruz. Aileler çocuklarını okutmuş okutmuş üniveriste bitirince sanki cumhurbaşkanı olmışuz gibi bir beklentiye giriyor. maddi beklentiyi geçtim benim kızımı oğlumu okuttum şurada memur bilmem ne meslek sahibi ettim demeleri bile beni kasıyordu. nolmuş yani ben daha işyerinde kendimi kabul ettirmeye çalışıyorum anne babalar senin uyduruk sıfatını kullanarak konu komşuya esnafa iş yaptırmaya çalışıyor:olamaz:

yani şu 20-30 yaş arası veya şimdi doğum yaşı 35 falan oldu 25-40 yaş arası en zor yıllar. ha bir de maddi sıkıntı yaşadıkça aaaa benim bir mesleğim vardı bi kpss ye hazırlanayım telaşı olanlar var.
o yüzden ne yapacaz ? toplumun gazına gelmeyeceğiz özellikle çocuk yapma konusunda. kız kardeşim ikizleri doğduktan sonra o parasızlık ve zamansızlık içinde kpss dersanesine yazılıp bilzeik bozdurup cumartesi pazar için bakıcı bularak dersaneye gitti ve öğretmen olarak atandı. Neyi daha çok istiyoruz bunu iyi düşünmek lazım.
parayı mı-kariyeri mi-eşimizle daha iyi geçinmeyi mi- yeter ki iki çocuk arasında fazla yaş farkı olmasın ben ev hanımı kalayım mı:silah:? neyiii ? bir zaman planlaması yapmak lazım


gene kendimden örnek vereyim. 10 yaş tek ve 7 yaş ikiz uşaklarım var. 13 yıl çalıştıktan sonra çalışmıyorum. evdeyim rahatım. Bir oğlum biraz huysuz aynen dediğiniz gibi etiketlememeye çalışıyorum ama zor işte:KK57: sonra biri çıkıyor diyor ki bir tane de kızın olsaydı:KK23:bu boşlukta doğur:KK47: kalbalık aile severim, maddi imkanım var , bakamazsam bakıcı tutarım büyüklerin derslerine yetişemezsem etüd özel ders takviyesi aldırım bende çare tükenmez:oops:. Ama zor beaaa,
diğer üç çocuğumu ahlaklı bir şekilde yetiştirsem, eşim ile çoluk çocuk yüzünden tartışmasam, gezmeyi tozmayı seven bu adamı çocuk bakıyoruz diye eve kapatmasam 4. çcocuk niyetine bıraktığım işimi özel iş yeri açarak devam ettirsem kariyerimi büyütsem...

Şimdi tercih ettiğim şey şu: 4. kız bile olacak olsa çoluk çocuğa dalmış hatta iyi bir anne olmuş bir kadın olmak yerine çocuklarına kariyer anlamında da örnek olmuş kariyerli sadece kendi çocuklarına değil başkalarının çocuklarına da fazydası olan avrupa kafalı bir kadın olmak istiyorumEn Büyük KK

uzattım toparlayamıyorum, anadınız ne demek istediğimi:KK14:
Aslinda geçim derdimiz yok tu evimiz vardi arabamiz vardi eğlendiğimiz zaman 1 yil vir birimize zaman ayiralim çılgın bir tatile cikalim (safarili turlarin bil oldugu) sonra cocuk dusunelim dedik sonra Allah kismet etti tabi o 1 yilda soylenen soylenene yolda görenler merhaba demek yerine hamile degilmisin diye soruyordu :) o derece yani ama hic kimse umrumda degildi tabi biz kendi kararimiz dogrultusunda ilerledik.. çalışıp çalışmamak çok önemli degildi agrilarim vardi ve evde olmak bana iyi geliyordu belki de.. Ama zamanla burda ne kadar yalniz oldugumu hissettim yalniz kaldikca eşime sardim bu yuzden çalışmak bana iyi gelecek karar verdim atanmak istiyorum ama cok zorlaniyorum.. cocukla ev le işle yetisemiyorum ... ablani tebrik ediyorum tam da benim isteyip yapamadigim şeyi yapmis o konuda biraz daha detay alabilirim.. şu an tek istedigim atanmak ve hayirli ahlakli vicdanli bir cocuk yetistirmek... bu arada 2. Cocuk icin elbette baski var ama uzgunum onlarin icini rahatlatmak için hayatima yon veremem Allah im istedigim zaman bana bir kiz cocugu nasip eder insallah ama şu an için uzak bana..
 
öyle yapmaya çalışıyorum:)
elecdanın anlattığı taktkler vardı iş yapma ile ilgili ilk 100 sayfa içindeydi, onları uygulamak lazım. az önce 30 dakika kurup kitap okudum 15. dakikada bir baktım hayal kurmaya başlamışım ve çay almak için yerimden zıpladım sonra geri oturdum:KK45: hem kitap okumak beni mutlu ediyor hem de okumaktan kaçıyorum nasıl iş anlamadım:kızgın:.
kişisel gelişim , sağlık diyet kitaplarını falan okurum akıcı gelir onlar da roman aşk meşk kitaplarını oku oku bitiremiyorum, ben de artık sevmediğim kitabı yarıda bırakma kararı aldım.

ne burcusun merak ettim:KK39:

şimdi bizim az çalışıp yüksek not almamız şöyle oluyor

80e 20 kanunu var. Sanırım başak kablan ın da bir videosunda vardı.
bu doğadan gelen bir kanun. mesela bakteri kolonileri arasında bitkilerde vs varmış bu ve sosyolojiye de uyuyormuş.
Dünya üzerinde ki insanların %20'si zengin ve dünyadaki mal varlıklarının %80 ine sahip
Geriye kana %20 mal varlığını da geriye kalan %80 fakir nufus arasında paylaşıyormuş.

Vaktimizin sadece %20 sini ayırarak bizden beklenen sorumlulukların %20sini yapsak bile %80 başarılı oluyoruz hayatta. biz işte o %20 çalışmaya asılıyoruz ve oradan kazanıyoruz:confused: isanların çoğu o yüzde 20 emeği bile göstermiyor ya pes ediyor ya işini bilmiyor:KK51:

Lisedeyken dersanede ehber öğretmenimiz günlük çözdüğümüz test sorusu sayısını alırdı lise 2de. hepimizin hedefi günde 200 soru çözmekti. ben yeri gelir 200 soru çözer yeri gelir çözemezdim. Günde 830 biyoloji sorusu çözme rekorum var:oha: ( o kadar bıkmıştım ki ve hedefimi grçekleştirdiğimi düşünüp cevaplarını bile kontrol etmemiştim). nereye bağlayacağım konuyu: yıl sonu geldi ve çözülen soru sayıları eçıklandı. açık ara fark ile 1. olan arkadaş günde ortalama 60
soru çözmüştü benim ortalamam 30du:deli: Eeee noldu kimse 200 çözmemiş ama günde düzenli olarak 60 soru çözmek de maharetmiş :skandal:

önemli olan istikrar. Arkadaşımın oğlu bu yıl iyi bir fen lisesini kazandı, derdi ki hocası kaç soru ödev verdiyse onu yapar 20 soru dediyse öldürsen 21. soruyu çözmez.

çok kafaya takmamak makul bir soru-sayfa sayısı belirleyip çözüp geçmek lazım.

bu arada barış özcan ın 'zinciri kırma ' videosu da tam yıl naşı öncesi iyi gider, hem bu konularla ilgili. (hedef belirleyip 2ye bölüyorsun hedefinin yarısını her gün yapmaya çalışıyorsun gibi..)
Bende kitap okumayi cok istiyorum ama erteliyorum hep senin gibi kişisel gelişim kitaplari seviyorum okumak istiyorum ufak ufak basladim bende..
Burcum yay ve genel olarak ozelliklerini tasiyorum senin burcun ne ;)
80e 20 kanunu bende indirdigim kişisel gelişim sayfasinda okudum dün kesinlikle katiliyorum az calisiyorsak bile öz calismamiz lazım.. dedigin gibi hergun bir soru sayisi belirleyip onu cozmeye calisayim bende.. allah senden de razi olsun ya verdiginiz cevaplar beni o kadar mutlu ediyor ki sanirim cok yalniz kalmisim bunu anladim..
 
öyle yapmaya çalışıyorum:)
elecdanın anlattığı taktkler vardı iş yapma ile ilgili ilk 100 sayfa içindeydi, onları uygulamak lazım. az önce 30 dakika kurup kitap okudum 15. dakikada bir baktım hayal kurmaya başlamışım ve çay almak için yerimden zıpladım sonra geri oturdum:KK45: hem kitap okumak beni mutlu ediyor hem de okumaktan kaçıyorum nasıl iş anlamadım:kızgın:.
kişisel gelişim , sağlık diyet kitaplarını falan okurum akıcı gelir onlar da roman aşk meşk kitaplarını oku oku bitiremiyorum, ben de artık sevmediğim kitabı yarıda bırakma kararı aldım.

ne burcusun merak ettim:KK39:

şimdi bizim az çalışıp yüksek not almamız şöyle oluyor

80e 20 kanunu var. Sanırım başak kablan ın da bir videosunda vardı.
bu doğadan gelen bir kanun. mesela bakteri kolonileri arasında bitkilerde vs varmış bu ve sosyolojiye de uyuyormuş.
Dünya üzerinde ki insanların %20'si zengin ve dünyadaki mal varlıklarının %80 ine sahip
Geriye kana %20 mal varlığını da geriye kalan %80 fakir nufus arasında paylaşıyormuş.

Vaktimizin sadece %20 sini ayırarak bizden beklenen sorumlulukların %20sini yapsak bile %80 başarılı oluyoruz hayatta. biz işte o %20 çalışmaya asılıyoruz ve oradan kazanıyoruz:confused: isanların çoğu o yüzde 20 emeği bile göstermiyor ya pes ediyor ya işini bilmiyor:KK51:

Lisedeyken dersanede ehber öğretmenimiz günlük çözdüğümüz test sorusu sayısını alırdı lise 2de. hepimizin hedefi günde 200 soru çözmekti. ben yeri gelir 200 soru çözer yeri gelir çözemezdim. Günde 830 biyoloji sorusu çözme rekorum var:oha: ( o kadar bıkmıştım ki ve hedefimi grçekleştirdiğimi düşünüp cevaplarını bile kontrol etmemiştim). nereye bağlayacağım konuyu: yıl sonu geldi ve çözülen soru sayıları eçıklandı. açık ara fark ile 1. olan arkadaş günde ortalama 60
soru çözmüştü benim ortalamam 30du:deli: Eeee noldu kimse 200 çözmemiş ama günde düzenli olarak 60 soru çözmek de maharetmiş :skandal:

önemli olan istikrar. Arkadaşımın oğlu bu yıl iyi bir fen lisesini kazandı, derdi ki hocası kaç soru ödev verdiyse onu yapar 20 soru dediyse öldürsen 21. soruyu çözmez.

çok kafaya takmamak makul bir soru-sayfa sayısı belirleyip çözüp geçmek lazım.

bu arada barış özcan ın 'zinciri kırma ' videosu da tam yıl naşı öncesi iyi gider, hem bu konularla ilgili. (hedef belirleyip 2ye bölüyorsun hedefinin yarısını her gün yapmaya çalışıyorsun gibi..)
OKUMALISINIZ !!!

Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor , ağaç kesmeye başlıyormuş , bir ağaç devrilirken emen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor , ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamlarıda arkadaşından birkaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar. Sonuç: İkinci adam daha çok ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş :
-“ Bu nasıl olabilir ? Ben daha çok çalıştım senden daha erken işe başladım. Senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu İşin sırrı ne ?” İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vemiş :
-“ Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla , daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.”
Kendimizi geliştirmek , baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf bulduğumuz alanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. Bu zihinimizin , ruhumuzun , karakterimizin güçlenmesi için olmasza olmaz bir koşuldur. Delfi’deki ünlü tapınakta Sokrates’in şu sözü yer alır :
-“ İnsan Kendini Tanı” kendini tanımak , şuanda olduğumuz noktayla olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. Kendini Tanımak kendinizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında açık olması anlamına gelir. Bireysel ve iş yaşamımızda başarılı , mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız. #Paylaş
 
Allah senden bin kere razi olsun senden ve hedef56 dan .. kimseye anlatamadigim sikintilari paylastim sizinle ve bu bana cok iyi geldi o kadar guzel anlatmissiniz ki gercekten cok ihtiyacim varmış... Kesinlikle cok bir zamandan geçiyorum ne yapacagimi nasil düşüneceğimi nasil davranacagimi bilemiyorum.. Burayi bastan sona okudum ve bana cok etkisi oldu buna vesile olan sevgili elecda ya cok teşekkür ediyorum.. O kadar anlamli şeyler soylemissin ki benim farkinda olup dile getiremedigim sozcuklere dokemedigim şeyleri soylemissin.. Sanirim dedigin gibi ben evlendigimden beri eşimin hareketlerine ve karekterine yogunlaşmisim hep ona göre yasamisim ben olmaktan çıkıp onun istedigi olmaya calismisim maalesef ki... bakimli her konuda fikri olan ve bunu her ortamda dile getiren biriydim ama zamanla eşimin rahat tavirlari bana değer vermemesi (bu bana göre oyleymis ona göre degil) bakimli oldugumda ruhumu okşayacak bir şeyler soylememesi benim fikirlerimi soyledigimde cok konustugumu cok bildigimi ukala oldugumu dusunmesi vs. Vs. Bunlar beni zamanla cok degistirdi şimdi suskun içine kapanıp bakimsiz biri oldum çıktım bu halim beni cok rahatsiz ediyor ve eşimle de paylastim bir kac kez. Aslinda beni bu duruma getiren eşimdi ve bu duruma geldigim için şu an eski beni isteyen yine eşim.. dedigin gibi kendime odaklanmak yerine ona odaklandigim için kaybediyorum ama burayi okuduktan sonra degisiyorum zamanla hepinizden allah razi olsun.. dediklerini kesinlikle dikkate alacagim cocugum uyku problemi beni çok yordu uykusuz kalmak beni cok gerdi...Bunu ona yansitmama ya çalışıyorum ama ruh halim ortada ne kadar basarili oluyo ru m tabiki ona sormak lazimmm .. teşekkür ediyorum tekrardan hepinize

Sen bunları yazınca eşimle ilgili sıkıntılarımı yazmış olduğum günlüğümü okudum. Bu yaz aramız ne kadar da kötüymüş. Hiç hatırlamıyorum neredeyse. Şu an oldukça iyi, uyumlu, huzurlu bir ilişkimiz var. Sanki hep böyleydik.

Günlüğümü okuyunca farkettim ki benim ruhsal durumum kötü olduğu için aramız kötüymüş meğer. Kısır döngü olmuşuz. Ben ona, o bana.... birbirimize kötü geliyormuşuz. Yazdan bu yana kademeli olarak düzelmişiz.

Bi sayfanın başlığı şu “Ali ile başa çıkma rehberi.” Uzun uzun analiz etmişim eşimi ve kendimi, doğru tespitler yapmışım ve uygulamışım. Sonrasında eşim de gördü ve okudu yazdıklarımı. Pek ciddiye almadı o ayrı.

Sana da yazmanı tavsiye ederim. Yazdıkça insan içinde ne olup bittiğini anlıyor.

Ben yazın neden kötüydüm sonra nasıl düzeldim ve benim düzelmem eve nasıl yansıdı onu da anlatayım.


Kızım 15 aylıkken tekrar anne olmak istedim. Ama bir türlü hamile kalamadım. Üstelik kızıma şıp diye hamile kalmıştım. Doktorlar, tedaviler, ilaçlar, iğneler derken en son geçen kış ameliyat oldum. Zaten önceden kalan bir apendisit ameliyatı travmamın üstüne rahimden miyom aldırma ameliyatı benim tüm dengemi bozdu. Ameliyat sonrası müthiş baş ağrıları çekmeye başladım. Migren atağı gibi, haftada bir tutan, hayatımı iptal eden ağrılar. Jinekolog gezmeyi bırakıp nörologlara dadandım bu sefer. MR çekildi. Sonuçlar temiz çıktı. Takipli hastası oldum. Nörolog en sonunda bana antidepresan yazınca kendime geldim. Kendimle yüzleştim. Durdum ve ne yapıyorum ben dedim. Bir tane daha çocuğum olsun diye uğraşırken halihazırda mevcut olan aileme zarar veriyordum.

Antidepresanı satın aldım ama kullanmadım. Eşim durumun vehametini anladı, bana toleranslı davrandı. Yaz olduğu için kafa dağıtmam kolaydı, tatildi, denizdi derken, bu arada bol bol tefekkür ederek 3 kişilik ailemin kıymetini anladım. Sahip olamadığım evladıma odaklanmaktan sahip olduğum gül gibi yavrumun, eşimin, sağlığımın ve huzurumun farkına varmadan günler geçirmişim meğer.


Her ay daha iyiye giderek, bazen iki ileri bir geri giderek iç huzurumu tekrar yakaladım.


İkinci bebeği hala çok istiyorum ama doktora gitmiyorum, tedavi görmüyorum. Evet üzülüyorum ama bu üzüntümü hayatımın merkezine koymuyorum. Hatta şöyle düşündüm. Belki senelerce üzüleceğim bu duruma, Allah başka dert vermesin de üzüldüğüm tek şey bu olsun.


@hedef56 demiş ya ne olmak istediğimize karar vermek gerek diye. Ben huzurlu bir anne olmayı tercih ettim. Evimin huzuru herşeyden daha önemli. Çocuğumu bu huzurlu evde büyütmek istiyorum. Bu yüzden beni huzursuz eden tekrar hamile kalma sürecini askıya aldım. Kendimi daha mutlu hissettikçe güzel şeylerin beni gelip bulacağına inanıyorum.
 
Son düzenleme:
Güzelmiş bence kitap ve seyahat güncesi fikri. Fiyatları nasıldı?
Ben de dün A5 boyutunda düz beyaz sayfalı spiralli bir defter aldım. 5 ana konuda öğrendiklerimi, özet olarak oraya yazayım diye düşündüm. Defterini güzel günlerde kullanmanı dilerim:KK200:
Fiyat konusu çok karışık. Kitap güncesinden bahsediyorum bir tanesi 110 TL idi, bir tanesi 7 TL....
ben küçük bir not defterine kızım için seyahat güncesi hazırlamaya karar verdim. Nereye, ne zaman gidildi? Kimlerle görüşüldü, o seyahatten bir fotoğraf ve kısa bir notun olacağı bir defter. Yılbaşında İstanbul’a gideceğiz. Bu seyahat ile başlamak istiyorum.
 
Back