İnsanin içine isleyen bir ayaza ev sahipligi yapan kis sabahinda,seni düsündügümde içime yayilan sicakligin, disaridaki iki metre kari bile eritebilecegini düsünüyorsam...
Uykudan yüzüme mutlu bir gülümseme ile kalkip benimle birlikte uyanan güne senin adini veriyorsam...
Evimin bütün duvarlarinda senin yüzünü görüp, bana baktigini hissediyorsam ve bu beni her gün ayni sekilde heyecanlandiriyorsa...
İçtigim çayin sekeri, yedigim her yemegin tuzu sen oluyorsan...
Sokakta bana bakan her insan, yüzümdeki tarifsiz sevinci görüp hayrete düsüyorsa...
Sevdigin sarkiyi defalarca basa alip bikmadan dinleyebiliyorsam...
Yorucu bir günün sonunda ufacik bir sözünle, bir gülüsünle uzun bir tatilden dönmüs gibi enerji doluysam...
Gün boyu saatleri, dakikalari sayip “neden geçmiyor bunlar” diye hayiflaniyorsam ve hep seninle bulusacagimiz ani bekliyorsam...
Kitap okurken seni düsünmekten kendimi alamayip ayni satiri defalarca tekrar ediyorsam...
Sonra sana bunu anlattigimda birlikte ne kadar gülecegimizi düsünüp keyifleniyorsam...
Seninle ilgili planlar yapiyorsam...
Sadece varsayimlara dayali olsa bile o planlari mükemmellestirmek için her ayrintida dakikalrca düsünüyorsam...
İzledigim filmdeki basrol oyuncularinin yerine kendimizi koyup “biz olsaydik böyle yapardik” diyorsam...
Yüzyillardir sevgililerin kullandiklari klasik sözcüklerin benim duygularimi anlatmaya yetmedigini fark ediyorsam...
Yine de bunlari söylemekten hiç ama hiç bikmiyorsam...
Askimin coskusunu sana yansittigimda senin de bana ayni coskuyla karsilik verecegini biliyorsam...
Kahkahanin en güzelini seninle atacagimi, yemegin en güzelini seninle yiyecegimi, aski yalniz senin askinla tadacagimi düsünüyorsam...
“hayatinin en anlamli seyi ne” diye sorduklarinda tereddüt bile etmeden senin adini verebiliyorsam...
Sen benim için vazgeçilmez olmussun demektir..