Vajinusmusu Yendikten Sonraki Deneyimlerimizi Paylaşalım

Vajinusmusu yenmek isteyen arakadaşlar için tavsiyeniz?


  • Ankete Katılan
    258
kız yılbaşında kaynıyodu ortalık bu dönemde nerde bulcan noel anne, noel baba ve noel çocuk kostümü var bende evde olduğum zaman hatırlat ben sana daha önce sattıklarımı gösterem
bende ondan diyorumya nerden bulcam diye daha yılbasına coook var
öyle valla ama cidden çok pahalı ya varla yok arası gibiler zaten bazıları ama ne kadar pahalı al bi ip dola kız vücuduna aynısı olursun

hakkaten he ipi dola buda iyiyimiiş
 
Noel anne kostümü daha ucuz olması lazım sanki....Mevsimi değil,ondan mı acaba...
 
Son düzenleme:
Zamanın birinde iki tane kız kardeş varmış, nasıl akıllılarmış anlatamam.
Etrafındaki ve okuldaki tüm bilgi onlara yetmez olmuş.
Bir gün anneleri onları dağdaki bilge bir adama götürmeye karar vermiş.
Kızlar, bilge adamla bir süre çok mutlu olmuşlar ama sonra sıkılmaya başlamışlar,
"Bilgenin bilemeyeceği bir soru bulmamız lazım" diye düşünmüşler............
Kızlardan biri "Buldum!" diye sevinmiş.
İki elimin arasında bir kelebek koyacağım ve bilge adama soracağım:
"Avucumun içinde bir kelebek var. Canlı mı, ölü mü?
'Ölü' derse, kelebeği bırakacağım. 'Canlı' derse, avucumu hafifçe bastıracağım.
Her ne derse desin cevabı bilemeyecek."
Kızlardan birisi kapalı tuttuğu ellerini bilgeye doğru uzatmış.
(Şimdi lütfen siz de yapın. Avuçlarınız birbirine bakacak şekilde ellerinizi birleştirin ve uzatın. Ben açın deyinceye kadar da açmayın).
Ve sormuş:
"Avucumun içinde bir kelebek var: canlı mı, ölü mü?"
Bilge adam cevap vermeden önce uzun süre kızın gözlerine bakmış, bakmış ve cevaplamış:
"Senin elinde kızım. Senin elinde...
Canlı kalması da senin elinde ölü olması da!"

Şimdi bakın hayatınıza ve mutluluğunuza.
Nerede mi?
Açın avucunuzu...
Sizin ellerinizde
Tam avucunuzun içinde...

Bir Portekiz atasözü der ki:
“Yaşadıkça yaşlanmazsınız, yaşamadıkça yaşlanırsınız.”
 
Yüzyüze dostluklar vardır;
Güneşle ayçiçeğinin dostluğu, böyle bir dostluktur mesela.
Ayçiçeği sabahtan akşama kadar hiç ayıramaz yüzünü güneşten...

Uzak dostluklar vardır;
Denizlerin ortasındaki bir adayla, dağların arasındaki bir göl,
birbirlerinin uzak dostlarıdır.
Dostluklarını gündüz kuşlarla, gece yıldızlarla iletirler birbirlerine...

Sessiz dostluklar vardır;
Dilsiz bir adamla, duymayan bir başka adamın elleri arasında sessiz bir
dostluk oluşur.
Herşeyden konuşur sessizce bu eller...

Zorunlu dostluklar vardır;
Pazar ile Pazartesinin dostluğu gibi. Pazar ağır bir gündür, Pazartesi hızlı bir gün...
Ayak uyduramazlar birbirlerine. Ama dost olmak, yanyana durmak
zorundadırlar...

Uzun dostluklar vardır;
İkindi güneşinin altında uzayan gölgeler birbirlerine kavuşurlar ve
uzun boylu bir dostluk oluşur aralarında...

Günün birinde ölen dostluklar vardır;
Bir bahçe içindeki ahşap ev ile yanıbaşında duran ceviz ağacının dostluğu
gibi...

Bir gün kocaman elli adamlar ve kocaman gövdeli makineler o bahçeye girip
de, [bir süre sonra evin ve ceviz ağacının yerinde asık suratlı binalar
yükseldiği zaman ölen dostluklar...]

Vakitsiz dostluklar vardır;
Bir peçete, bir kağıt mendil vakitsizce dostu oluverir gözlerimizin...
Ya da ayrılırken verilen bir dal karanfil ellerimize o anda gelen
dostluktur...

Bakımsız dostluklar vardır bir de...
Zaten var, zaten dostuz deyip yıllarca bir telefonun, bir kaç cümlelik
mektubun bile çok görüldüğü dostluklar...

HİÇ BİR DOSTLUĞUN BAKIMSIZ KALMAMASI DİLEĞİYLE..
 
ayyy burasııı coşmuşş gene ben yetişememişimm


venüüüsssssss seni görmek ne güzellllmişşşşşşşş yaaaaaa
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…