İki gün önce reglim bitti ve dün akşam ikinci kez aparatsız ilişkiyi başardım. Artık yendim diyebilirim canlarım :) Sizlerin sayesinde, canım ZEZE'm sayesinde oldu bunlar.
Artık bütün yenenler gibi hikayemi anlatabilirim.
Eşimle tıpkı romanlardaki gibi bir tanışma ve ilk görüşte aşktan sonra severek evlendik. Her şeyimiz sade ve hızlıca oldu. Sade bir nişan, sade bir nikah ve eve dönüş.
Bütün nişanlılık sürecinde bir kez bile ilk gece neler olabileceğini hiç düşünmedim. Biraz kendi işlerimin yoğunluğundan biraz benim tedbirsiz davranmamdan kaynaklı sanırım. Ama bir şey kesindi, ilk gece istemiyordum. Sonraki geceler olabilirdi...
Davetiye verdiğimiz bir aile dostumuz ilk gece altınları eve getirip sonra da hırsızların o altınları çaldığı bir çiftten uzun uzun bahsetti. O hikaye resmen aklıma kazındı ve bir daha çıkmadı.
Eşimin ailesi bize göre biraz daha muhafazakar ve tabii eşimde öyle. Evlilik öncesinde bir gün bana, babaannesinin amcası evlendiğinde ilk gece kapılarında bekleyip çarşaftaki o kana baktığını anlattı. Bir de doktor arkadaşının kilitlenme diye bilinen şeye karşı ilaç önerdiğinden bahsetti.
Gelgelelim ben ilk gece geldiğinde, aslında sonraki tüm gecelerimizde ya hırsızları düşündüm ya da o şekilde kilitlenip hastanelik olacağımızı herkese rezil olacağımızı falan... Hatta çok uzun süre yatak odamızın kapısını dahi kilitleyerek uyuyorduk. Bir türlü rahat edemiyordum. Gece olduğunda bir anda tedirgin olmaya başlıyor, ilişki denemesi yaptığımızda ya şimdi birisi çıkıp gelirse gibi abes kuruntulardan korkup geri çekiliyordum.
Evlendikten kısa süre sonra iş değişikliğim de oldu. Bu sürede yeni işe de adapte olmaya çalışırken bir baktım ki 6/7 ay gelip geçmiş bile...
vs vs vs gibi sebeplerden (hepimizin yaşadığı o çaresizlik bunalımları) artık vajinismus olduğumu kabul ettim.
Bu arada bundan haberim bile yoktu. Bana bunu ilk söyleyen kişi eşimdi. Ama benim inanmam çok uzun sürdü. Geceler boyunca oturur buradaki hikayeleri okurdum. Udemy'den online terapi aldım. Sonra kitaplar edindim ve okudum. Sonra meditasyonlar, nefes egzersizleri, yoga derken bir yıl geçti. İki kez jinekoloğa gittim (ilkinden ağlayarak çıktım ikincisinde iyi kalpli bir doktora denk geldim ama yine de bişey olmadı), bir kez de psikoloğa gittim. Bu sürede tek parmak yapabiliyordum ama toplasanız iki kez falan denedim.
Sonunda buraya üye oldum. Yardım istedim. Bir arkadaş bana aparatları aldırdı ve onunla ikinci boya kadar çalıştım. Ama devam edemedim. Çünkü bu bir erteleme hastalığıydı ve ben erteliyordum. Bu şekilde bir kaç ay daha geçti. O aralarda burada üst üste yendim haberleri gelmeye başladı. Üstelik bunu yapanlar benden daha kötü durumda olan insanlardı. Ben o aşamada ikinci boya kadar ve tek parmak yapabiliyordum.
Üstüne bir kaç olay daha yaşadım ve bir gazla ZEZE'ye mesaj atıp beni kontrol etmesini istedim. Çünkü biri takip ederse sorumluluk duyacağım için kaçmayacağımı biliyordum.
Bir hafta izin alıp evde kaldım. Ve ilk gün tüm aparatları yapabildim. (her gün) (Akşam 9'dan sonra - bu sürede ilişki denemesi yapmadık)
İkinci hafta sadece p.nis alma egzersizleri yaptık. (iki gün aralarla deneme yaptık yani üç kez falan- bu sürede ilişki denemesi yapmadık)
Üçüncü hafta ise artık önden aparat çalışıp üstüne ilişki yaşabilir duruma geldim.
Sonraki her denemede yavaş yavaş aparatları bıraktım (önce biri, sonra ikiyi, üçü ve en son dördü)
Son iki ilişkide aparatsız ilişkiye girebilir duruma geldim.
Yalnızca kayganlaştırıcı kullanıyoruz.
(tüm ilişkileri akşam 9'dan sonra yaptık. Tüm gün eşimle birlikte evde olsam bile)
Bu 1,5 yılda kaybettiklerim:
*Zamanım
*Özgüvenim
*Uzun yıllar çocukluk hayalim olan ve sonunda iş teklifi aldığım ama kötü bir psikoloji ile kaldıramayacağımı düşündüğüm o iş.
*Doğmamış çocuğum (çünkü geriden geldiğimiz için eşim bir yıl falan ilişki denemesi yapmak istiyor, hemen çocuk istemiyor)
*Arkadaşlarımla ilişkilerim (özgüvenim azaldıkça sadece iş ve ev arasında mekik dokumaya başladım çünkü)
*Akrabalarım (herkes bebek haberi beklediği için günbegün uzaklaştım hepsinden)
*Özsaygım (her başarısız denemeden sonraki kendime aynada bile bakamıyordum)
vs. vs. vs. ...
Hala bakın "Bu muymuş?" diyorum düşünün. O gazı almak için ya da kalkıp başlamak için bişey olmasını beklemeyin. Bişey olmayabilir canım dostlar. Belki de aylar süren o süre boyunca bişey olmayacak. Ama ben yaşanabilecek her şeyi yaşadığımı düşünerek sizin yerinize de yaşamış olayım ve siz çok da fazla üzülmeden kalkıp bir adım atın.
Acıyabilir, ağlayabilir, umutsuz olabilirsiniz. Belki de karanlık bir tünelde olduğunuzu düşünebilirsiniz. Ama hangi yöne giderseniz gidin, eninden sonunda ışığa ulaşacaksınız. O ışığa ulaşabilmek için belki de bir süreliğine karanlıkta yürümelisiniz.
Her zaman ileriye odaklanın. "Üçü yaptım ama çok canım yandı galiba olmuyor" demeyin. Ya evet biraz hala kastığım için baskı hissettim ama bak üçü yapabildim, diyebilin. Ben dördü de yapabilirim ya, üç gözümü korkutuyordu bak nasıl yaptım, demekki dört numarada aynısı olacak, diyin.
Uzun uzun yazıp anlatıyorum çünkü benim korktuğum hiçbir şey olmadı.
Kimsenin de sizi üzmesine izin vermeyin. Sorunlar varsa bekletin. Önceliğiniz sizsiniz. Yiyin, için, keyfinize bakın. Ve bu hastalığı yeninceye kadar para atın kenara, çünkü sonrasında güzel bir alışveriş keyfi yapın :))
Ben mutluyum canlarım :)
Mutluluğumu sizlerle paylaşıyorum ki siz de mutlu olun :))