Uzun Bir Ayrılık Süreci

Selam arkadaşlar, neredeyse hayatımda ilk kez konu açacak kadar bunalımda hissediyorum kendimi. Biraz fazla uzun, ama tavsiyelerinize ve desteğinize en azından anlamanıza ihtiyacım var.
18 yaşında saçma bir inat uğruna evlendim, yargılayacaksınız elbette ama o an şartlarım ve ruh halim buna uygundu, yanıldım.

Eşim doğulu, ben Ege'liydim
Ailem hiçbir zaman evlenmemizi istemedi, zaten bizimki de uzun süreli tanışılan, normal insanların evliliklerinden değildi
3 ayda tanıdık ve bir anlık sinirle topladım eşyalarımı ona gittim, lanet olsun ki o aralar bu kadar rahat bir hayatım vardı işte, cesaret edip gidebildim.
Şuan 23 yaşındayım
ilk evlerine gittiğimde beklediğimden çok farklı bir hayat stili beni karşıladı, çok kalabalık bir aile yapısı ve çok karışık düzenleri vardı.
Kız kardeşleri, annesi ve babası özellikle eşimi teyzesinin kızıyla evlendirmek istediklerini, benim sürpriz olduğumu çok önüme sürdüler.
eşim o zjamanlar 23 yaşındaydı
evlendiğimizde henüz yeni işe girmişti, bir süre onlarla kalacak, daha sonra kendi düzenimizi kuracaktık.
Eşim evliliğimizin ilk zamanlarından beri eve geldiğinde yatar, benim isteklerimle ve sorunlarımla ilgilenmezdi. Mahrem birkaç konuda ailesinin beni incitmesine dahi çok kayıtsız kaldı, sanırım onlara mecbur olduğundan
Bu arada ben altı ay sonra iş buldum ve İzmir'e taşındım
Elbettte hemen arkamdan eşim geldi, ev falan baktım, benim ailemle hafiften barışmaya başlamıştık. Annemler hem evimin olmasını hem de düğün yapılmasını istiyorlardı.
Kirada yaşamamalıydım, düğün yapmalıydım, 2. el eşyalarım olmamalıydı, elbette eşim ve ben bunların hepsine yetişemedik
Bir gün annem gene düğün diye tuttururken eşim ben onun düğününü bizim memlekette yaptım dedi sinirlerine hakim olamayarak ve bizimkilerin arasına bir uçurum böylece girdi
Aileleri bir araya ggetirdik, babam çocuklar hem çalışıyorlar hem de evliler hem de her ikisi üniversiteye devam ediyor, bunları biraz siz biraz biz destekleyeceğiz artık dedi

Bir ay annemin evde bizimle kalmasını evi çekip çevirmesini, bir ay da kv'nin bu işleri yapmasını önerdii
KP kesinlikle bunu kabul edemeyeceğini, bunun olması için yeniden evlenmesi gerektiğini dile getirdi
akşam emri vaki olarak bizde kaldılar ve KP anneme "hatun kalk da kahve yap bi içelim" deyince annemin tepesi attı haliyle tabi
O günden sonra ne ailesiyle ne de eşimle görüşmek istemediler.
Biz evimizi kurduk, eşyalarımızı borç harç aldık
Yatak odamıza ayrı hayrandım, yemek takımıma ayrı, tüm her şey içimden geçtiği şekilde alınmıştı
ve bunu sadece kocam ve ben yapmıştık
tabi evimizin konumu ve bazı eşyalarımızın odaya göre biraz büyük kaçması da gençliğimize verilebilirdi
farkında olmadan, iyice araştırmadan ulaşımı kötü bir yerden ev aldık ve dolayısıyla bu yorucuydu ama her ikimiz de bundan şikayetçi değildik

Eşimde en başından beri bazı doğu erkeği tavırları vardı ama ben aileyle beraber olmalarından kaynaklı sanıyordum
yemek temizlik hiçbir şeyi yapamıyordu, ben evde yoksam dolabı açıp bir tabak yemek bile ısıtmazdı kendine
ben hem çalışıyor hem de 2. öğretim okuyordum
Birlikte zaman geçirmiyorduk, o bilgisayarında ben bilgisayarımda takılıyorduk ve son zamanlarda evli olduğumuzu ödemeler geldiğinde hatırlar olmuştuk
Gecelerimiz bile görev bilincindeydi hatta duşa gidip uyumak benim için gayet yorucu bir rutin olmuştu. Oysa taşındığımızda eş hayatımızın mükemmel olacağına inanmıştım
Çok yakın bir arkadaşım vardı, uzun zamanlar onunla iletişim kurardım, yazları bende 2 ay falan kalırdı, uzak bir şehirde oturuyordu
Eşimin de pek çok arkadaşı gelirdi, evimizi bekar evi gibi kullanıyorlardı zaten, sevgilisini kapan bize gelirdi

Evlendiğimden beri parmağıma yüzük takmamıştım, o da takmamıştı, almamıştık çünkü nedense

Sitedeki soranların bir kısmı bizi ev arkadaşı, bir kısmı kardeş, bir diğer kısmı da sevgili sanıyorlardı.
Ailem bana sürekli eşimi kötülüyordu, onun ailesi de beni kısırlıkla suçluyorlardı, bebeğimiz olmuyordu
19 yaşımda tek başıma doktora gittim, dktor aile planlaması için geldim sanarken ben kısırmıyım dedim adama.
adam da belirli testler yaptı ve çok gençsin, bu korkuya erken değil mi dedi
eşim ya da yakınlarımdan kimse yanımda değildi
kilometrelerce öteden beni eleştiriyorlar, bir türlü memnun olmuyorlardı
annem de farklı değildi, annem de onu eleştiriyordu
Bir ara kavga ettik ve evden ayrıldım bir kız arkadaşıma gittim
üçüncü günde barıştım ve eve geri döndüm
Tabi annemin bundan anında haberi olmadı, birkaç gün sonra annemden eşimin evimizde bir kadın ağırladığına dair telefon aldım
O an o evde ben olmasaydım, birkaç gündür beraber olmasaydık onu neyle suçlardım

Eşim mükemmel biri değil ama o kadar da aşağılanması gereken bir erkek asla olamaz.

Daha sonra hiç istemediğim bir kız arkadaşını evimize getirdi, onunla banyoda baş başa cilt bakımı kremleri falan baktılar
sabah sekizde kıza kahve yapıp ayağına getirdi
gece yatarken terliklerini falan kıza kendi getirdi ki bu adam benim için dolaptan bir su almaya üşenirdi
evde başka misafirlerimiz de vardı, sabah eşim kadın arkadaşıyla kahvaltıya gitti ben misafirlerin diğer kısmını ağırladım
herkes ne kadar sancılı bir süreç yaşadığımı anlıyordu
onlara yemek yaptık, akşama kadar kahvaltıdan gelmediler
18.30 sularında uyudum ve eşimin yatak odasında rahatsız olmuş bir yüz ifadesiyle 20.30da uyandım
bana bakarak ıııııııy diyordu
bir anda sinirlerim boşaldı, kriz geçirdim tabak bardak ne varsa fırlattım, bir sürü misafirin önünde
dolaptaki su şişelerini faan, elime ne geçtiyse

o kadına ve eşime hakaretler ediyordum sonra o kadın eşyalarını topladı ve gitti
eşim arkasından aşağı indi,
ben bir sinirle kendime valiz hazırlıyordum ki yukarı geldi ve "memnun musun, kız gitti sabaha karşı beşe uçuşta yer ayırttı senin yüzünden orada sabahlayacak" dedi

Ben de gidiyorum dedim
o sırada nereye gideceğimi bilmiyordum ve ay sonuydu
kapıda ayakkabılarımı giyerken geçende evi terk edip yanında kaldım dediğim kız arkadaşım aradı
ağlıyordum, bana gel dedi, ona gittim
boşanacaktık, bu kez kesindi
ama allem etti kallem etti pişman olduğuna beni inandırdı

gene barıştık, bu defa işyerinin yakınlarında yaşlı bir adam benle ilgileniyordu.
Başta amca, baba, ne biliyim dayı sevgisine benzettim ama adamın niyeti taciz etmesiyle anlaşıldı
tacize kadar adam bizi gezdiriyor, yedirip içiriyor, her derdimize koşuyordu
tacizi fark ettiğimde eşime anlattım, onun telefonu bozuktu ve bana dedi ki
sayende bir telefonum olabilir
azıcık tatlı davran, telefon aldıralım bana, azıcık cilve yap ne istersen yapsın dedi
o adamı tersledim ama artık evliliğe saygım da sevgim de bitmişti

Aileme dönemiyordum çünkü dul olma duygusunun sancısından korkuyordum

ister istemez ilgiyi dışarıda aramaya başladım, eşim zaten beni başkalarıyla yakınlaştırmaya, benden kazanç sağlamaya çaışmamış mıydı?
Artık ev arkadaşı gibi bir şeydik, sadece giderler konusunda beraberdik, o da ben de boşanmaktan ve memlekete dönüp toplum baskısı çekmekten korkuyorduk.

Bir gün tatile anneme gittim, Eşim en yakın arkadaşımı "şu bende 2 ay 3 ay falan kalabilen kızı" aramış ve arkadaşım da o başka erkeklerden hoşlanıyor da boşanamıyor ekonomik durumdan, tayin isteyecek de insanlar ne der diye korkuyor demiş

daha sonra kız beni aradı ve tam ben eve dönmek iin bavul toplarken anlattı
sözde eşim onu tehdit etmiş ve o anlatmış benim duygularımı
tehdit kelimesini duyunca gerildim, malum doğulu, mafya falan tarzı davranırsa diye korkarak avukat tuttum ve işyerimden tayin istedimm
Başta avukata zorluk çıkarıyordu, sonra ne dediyse kabul etti
bana mail yoluyla ulaştı, benle konuştu
izmire 2 günlüğüne dönmemi, son defa beraber olup birbirimize veda gecesi vermemizi istedi
onu affetmekten ya da orada sorun yaşamaktan korktum ve bunu reddettim
bana bazı teknolojik zorlandığım konularda yardımcı olmaya çalıştı
çarşamba günü davamız var, bizden biz olmayacağına inanıyorum ama nedense sanki canımdan can çıkarıyorlar, etimden et alıyorlar. Nefesim acıyo, hzursuzum anlamadığım bir ruh hali içindeyim
sizce ne yapmalıyım? biliyorum doğru bir kadın olamadım, iyi bir adam olamadı, iyi eşler olamadık ama bu acı ne, nasıl geçer?
Okurken elim ayağım titredi bu ne böyle hangi Adam eşinin başkasına cilve yapmasını ister bu resmen ahlaksızlık sizin bedeninizden menfaat sağlamaya çalışmış en kibar deyimle, ve buna rağmen nasıl acı çekiyorım diyebiliyorsunuz anlayamadım iyi eşler olamadık doğru bi kadın olamadım yazmışsınız da onun doğrusu sizi çıkarları için kullanmakmış yani iyiki doğru olmamışsınz pes diyorum
 
Selam arkadaşlar, neredeyse hayatımda ilk kez konu açacak kadar bunalımda hissediyorum kendimi. Biraz fazla uzun, ama tavsiyelerinize ve desteğinize en azından anlamanıza ihtiyacım var.
18 yaşında saçma bir inat uğruna evlendim, yargılayacaksınız elbette ama o an şartlarım ve ruh halim buna uygundu, yanıldım.

Eşim doğulu, ben Ege'liydim
Ailem hiçbir zaman evlenmemizi istemedi, zaten bizimki de uzun süreli tanışılan, normal insanların evliliklerinden değildi
3 ayda tanıdık ve bir anlık sinirle topladım eşyalarımı ona gittim, lanet olsun ki o aralar bu kadar rahat bir hayatım vardı işte, cesaret edip gidebildim.
Şuan 23 yaşındayım
ilk evlerine gittiğimde beklediğimden çok farklı bir hayat stili beni karşıladı, çok kalabalık bir aile yapısı ve çok karışık düzenleri vardı.
Kız kardeşleri, annesi ve babası özellikle eşimi teyzesinin kızıyla evlendirmek istediklerini, benim sürpriz olduğumu çok önüme sürdüler.
eşim o zjamanlar 23 yaşındaydı
evlendiğimizde henüz yeni işe girmişti, bir süre onlarla kalacak, daha sonra kendi düzenimizi kuracaktık.
Eşim evliliğimizin ilk zamanlarından beri eve geldiğinde yatar, benim isteklerimle ve sorunlarımla ilgilenmezdi. Mahrem birkaç konuda ailesinin beni incitmesine dahi çok kayıtsız kaldı, sanırım onlara mecbur olduğundan
Bu arada ben altı ay sonra iş buldum ve İzmir'e taşındım
Elbettte hemen arkamdan eşim geldi, ev falan baktım, benim ailemle hafiften barışmaya başlamıştık. Annemler hem evimin olmasını hem de düğün yapılmasını istiyorlardı.
Kirada yaşamamalıydım, düğün yapmalıydım, 2. el eşyalarım olmamalıydı, elbette eşim ve ben bunların hepsine yetişemedik
Bir gün annem gene düğün diye tuttururken eşim ben onun düğününü bizim memlekette yaptım dedi sinirlerine hakim olamayarak ve bizimkilerin arasına bir uçurum böylece girdi
Aileleri bir araya ggetirdik, babam çocuklar hem çalışıyorlar hem de evliler hem de her ikisi üniversiteye devam ediyor, bunları biraz siz biraz biz destekleyeceğiz artık dedi

Bir ay annemin evde bizimle kalmasını evi çekip çevirmesini, bir ay da kv'nin bu işleri yapmasını önerdii
KP kesinlikle bunu kabul edemeyeceğini, bunun olması için yeniden evlenmesi gerektiğini dile getirdi
akşam emri vaki olarak bizde kaldılar ve KP anneme "hatun kalk da kahve yap bi içelim" deyince annemin tepesi attı haliyle tabi
O günden sonra ne ailesiyle ne de eşimle görüşmek istemediler.
Biz evimizi kurduk, eşyalarımızı borç harç aldık
Yatak odamıza ayrı hayrandım, yemek takımıma ayrı, tüm her şey içimden geçtiği şekilde alınmıştı
ve bunu sadece kocam ve ben yapmıştık
tabi evimizin konumu ve bazı eşyalarımızın odaya göre biraz büyük kaçması da gençliğimize verilebilirdi
farkında olmadan, iyice araştırmadan ulaşımı kötü bir yerden ev aldık ve dolayısıyla bu yorucuydu ama her ikimiz de bundan şikayetçi değildik

Eşimde en başından beri bazı doğu erkeği tavırları vardı ama ben aileyle beraber olmalarından kaynaklı sanıyordum
yemek temizlik hiçbir şeyi yapamıyordu, ben evde yoksam dolabı açıp bir tabak yemek bile ısıtmazdı kendine
ben hem çalışıyor hem de 2. öğretim okuyordum
Birlikte zaman geçirmiyorduk, o bilgisayarında ben bilgisayarımda takılıyorduk ve son zamanlarda evli olduğumuzu ödemeler geldiğinde hatırlar olmuştuk
Gecelerimiz bile görev bilincindeydi hatta duşa gidip uyumak benim için gayet yorucu bir rutin olmuştu. Oysa taşındığımızda eş hayatımızın mükemmel olacağına inanmıştım
Çok yakın bir arkadaşım vardı, uzun zamanlar onunla iletişim kurardım, yazları bende 2 ay falan kalırdı, uzak bir şehirde oturuyordu
Eşimin de pek çok arkadaşı gelirdi, evimizi bekar evi gibi kullanıyorlardı zaten, sevgilisini kapan bize gelirdi

Evlendiğimden beri parmağıma yüzük takmamıştım, o da takmamıştı, almamıştık çünkü nedense

Sitedeki soranların bir kısmı bizi ev arkadaşı, bir kısmı kardeş, bir diğer kısmı da sevgili sanıyorlardı.
Ailem bana sürekli eşimi kötülüyordu, onun ailesi de beni kısırlıkla suçluyorlardı, bebeğimiz olmuyordu
19 yaşımda tek başıma doktora gittim, dktor aile planlaması için geldim sanarken ben kısırmıyım dedim adama.
adam da belirli testler yaptı ve çok gençsin, bu korkuya erken değil mi dedi
eşim ya da yakınlarımdan kimse yanımda değildi
kilometrelerce öteden beni eleştiriyorlar, bir türlü memnun olmuyorlardı
annem de farklı değildi, annem de onu eleştiriyordu
Bir ara kavga ettik ve evden ayrıldım bir kız arkadaşıma gittim
üçüncü günde barıştım ve eve geri döndüm
Tabi annemin bundan anında haberi olmadı, birkaç gün sonra annemden eşimin evimizde bir kadın ağırladığına dair telefon aldım
O an o evde ben olmasaydım, birkaç gündür beraber olmasaydık onu neyle suçlardım

Eşim mükemmel biri değil ama o kadar da aşağılanması gereken bir erkek asla olamaz.

Daha sonra hiç istemediğim bir kız arkadaşını evimize getirdi, onunla banyoda baş başa cilt bakımı kremleri falan baktılar
sabah sekizde kıza kahve yapıp ayağına getirdi
gece yatarken terliklerini falan kıza kendi getirdi ki bu adam benim için dolaptan bir su almaya üşenirdi
evde başka misafirlerimiz de vardı, sabah eşim kadın arkadaşıyla kahvaltıya gitti ben misafirlerin diğer kısmını ağırladım
herkes ne kadar sancılı bir süreç yaşadığımı anlıyordu
onlara yemek yaptık, akşama kadar kahvaltıdan gelmediler
18.30 sularında uyudum ve eşimin yatak odasında rahatsız olmuş bir yüz ifadesiyle 20.30da uyandım
bana bakarak ıııııııy diyordu
bir anda sinirlerim boşaldı, kriz geçirdim tabak bardak ne varsa fırlattım, bir sürü misafirin önünde
dolaptaki su şişelerini faan, elime ne geçtiyse

o kadına ve eşime hakaretler ediyordum sonra o kadın eşyalarını topladı ve gitti
eşim arkasından aşağı indi,
ben bir sinirle kendime valiz hazırlıyordum ki yukarı geldi ve "memnun musun, kız gitti sabaha karşı beşe uçuşta yer ayırttı senin yüzünden orada sabahlayacak" dedi

Ben de gidiyorum dedim
o sırada nereye gideceğimi bilmiyordum ve ay sonuydu
kapıda ayakkabılarımı giyerken geçende evi terk edip yanında kaldım dediğim kız arkadaşım aradı
ağlıyordum, bana gel dedi, ona gittim
boşanacaktık, bu kez kesindi
ama allem etti kallem etti pişman olduğuna beni inandırdı

gene barıştık, bu defa işyerinin yakınlarında yaşlı bir adam benle ilgileniyordu.
Başta amca, baba, ne biliyim dayı sevgisine benzettim ama adamın niyeti taciz etmesiyle anlaşıldı
tacize kadar adam bizi gezdiriyor, yedirip içiriyor, her derdimize koşuyordu
tacizi fark ettiğimde eşime anlattım, onun telefonu bozuktu ve bana dedi ki
sayende bir telefonum olabilir
azıcık tatlı davran, telefon aldıralım bana, azıcık cilve yap ne istersen yapsın dedi
o adamı tersledim ama artık evliliğe saygım da sevgim de bitmişti

Aileme dönemiyordum çünkü dul olma duygusunun sancısından korkuyordum

ister istemez ilgiyi dışarıda aramaya başladım, eşim zaten beni başkalarıyla yakınlaştırmaya, benden kazanç sağlamaya çaışmamış mıydı?
Artık ev arkadaşı gibi bir şeydik, sadece giderler konusunda beraberdik, o da ben de boşanmaktan ve memlekete dönüp toplum baskısı çekmekten korkuyorduk.

Bir gün tatile anneme gittim, Eşim en yakın arkadaşımı "şu bende 2 ay 3 ay falan kalabilen kızı" aramış ve arkadaşım da o başka erkeklerden hoşlanıyor da boşanamıyor ekonomik durumdan, tayin isteyecek de insanlar ne der diye korkuyor demiş

daha sonra kız beni aradı ve tam ben eve dönmek iin bavul toplarken anlattı
sözde eşim onu tehdit etmiş ve o anlatmış benim duygularımı
tehdit kelimesini duyunca gerildim, malum doğulu, mafya falan tarzı davranırsa diye korkarak avukat tuttum ve işyerimden tayin istedimm
Başta avukata zorluk çıkarıyordu, sonra ne dediyse kabul etti
bana mail yoluyla ulaştı, benle konuştu
izmire 2 günlüğüne dönmemi, son defa beraber olup birbirimize veda gecesi vermemizi istedi
onu affetmekten ya da orada sorun yaşamaktan korktum ve bunu reddettim
bana bazı teknolojik zorlandığım konularda yardımcı olmaya çalıştı
çarşamba günü davamız var, bizden biz olmayacağına inanıyorum ama nedense sanki canımdan can çıkarıyorlar, etimden et alıyorlar. Nefesim acıyo, hzursuzum anlamadığım bir ruh hali içindeyim
sizce ne yapmalıyım? biliyorum doğru bir kadın olamadım, iyi bir adam olamadı, iyi eşler olamadık ama bu acı ne, nasıl geçer?

Bu ilişki bittiği için üzüldün mü gerçekten ?
Bir telefon için karısını gözden çıkaran 1 ev verse anasını kızını gözden çıkarır hatta kendini
Aklını başına al git şükür namazı kıl yada neye inanıyorsan artık onu yap
 
canımdan can gitmesi eşime olan sevgi vs değil aslında
18 yaşında bir aptallık yaptım, doğru yanlış gözüm orada açıldı ve kaybettiğim yıllarım var

Gelecek kaygısıyla içim sızlıyor, toplumun dul kadın yaftalamaları falan ile uğraşmak zorunda kalmamla vs
Ya toplumun .................. kendine gel
 
18-23 yaş arası bu kadar çok şey yaşandıysa, geri kalanda neler neler yaşanacak acaba yazarsan sevinirim valla buraya sürekli..Okuruz öyle ağzımız açık...Ben 18 yaşında ünv 1.sınıf dersleriyle başetmekten başka bi halt düşünmüyordum ya...Arada bi de 2 cocuk yapmamıssın ona şaştım
 
Selam arkadaşlar, neredeyse hayatımda ilk kez konu açacak kadar bunalımda hissediyorum kendimi. Biraz fazla uzun, ama tavsiyelerinize ve desteğinize en azından anlamanıza ihtiyacım var.
18 yaşında saçma bir inat uğruna evlendim, yargılayacaksınız elbette ama o an şartlarım ve ruh halim buna uygundu, yanıldım.

Eşim doğulu, ben Ege'liydim
Ailem hiçbir zaman evlenmemizi istemedi, zaten bizimki de uzun süreli tanışılan, normal insanların evliliklerinden değildi
3 ayda tanıdık ve bir anlık sinirle topladım eşyalarımı ona gittim, lanet olsun ki o aralar bu kadar rahat bir hayatım vardı işte, cesaret edip gidebildim.
Şuan 23 yaşındayım
ilk evlerine gittiğimde beklediğimden çok farklı bir hayat stili beni karşıladı, çok kalabalık bir aile yapısı ve çok karışık düzenleri vardı.
Kız kardeşleri, annesi ve babası özellikle eşimi teyzesinin kızıyla evlendirmek istediklerini, benim sürpriz olduğumu çok önüme sürdüler.
eşim o zjamanlar 23 yaşındaydı
evlendiğimizde henüz yeni işe girmişti, bir süre onlarla kalacak, daha sonra kendi düzenimizi kuracaktık.
Eşim evliliğimizin ilk zamanlarından beri eve geldiğinde yatar, benim isteklerimle ve sorunlarımla ilgilenmezdi. Mahrem birkaç konuda ailesinin beni incitmesine dahi çok kayıtsız kaldı, sanırım onlara mecbur olduğundan
Bu arada ben altı ay sonra iş buldum ve İzmir'e taşındım
Elbettte hemen arkamdan eşim geldi, ev falan baktım, benim ailemle hafiften barışmaya başlamıştık. Annemler hem evimin olmasını hem de düğün yapılmasını istiyorlardı.
Kirada yaşamamalıydım, düğün yapmalıydım, 2. el eşyalarım olmamalıydı, elbette eşim ve ben bunların hepsine yetişemedik
Bir gün annem gene düğün diye tuttururken eşim ben onun düğününü bizim memlekette yaptım dedi sinirlerine hakim olamayarak ve bizimkilerin arasına bir uçurum böylece girdi
Aileleri bir araya ggetirdik, babam çocuklar hem çalışıyorlar hem de evliler hem de her ikisi üniversiteye devam ediyor, bunları biraz siz biraz biz destekleyeceğiz artık dedi

Bir ay annemin evde bizimle kalmasını evi çekip çevirmesini, bir ay da kv'nin bu işleri yapmasını önerdii
KP kesinlikle bunu kabul edemeyeceğini, bunun olması için yeniden evlenmesi gerektiğini dile getirdi
akşam emri vaki olarak bizde kaldılar ve KP anneme "hatun kalk da kahve yap bi içelim" deyince annemin tepesi attı haliyle tabi
O günden sonra ne ailesiyle ne de eşimle görüşmek istemediler.
Biz evimizi kurduk, eşyalarımızı borç harç aldık
Yatak odamıza ayrı hayrandım, yemek takımıma ayrı, tüm her şey içimden geçtiği şekilde alınmıştı
ve bunu sadece kocam ve ben yapmıştık
tabi evimizin konumu ve bazı eşyalarımızın odaya göre biraz büyük kaçması da gençliğimize verilebilirdi
farkında olmadan, iyice araştırmadan ulaşımı kötü bir yerden ev aldık ve dolayısıyla bu yorucuydu ama her ikimiz de bundan şikayetçi değildik

Eşimde en başından beri bazı doğu erkeği tavırları vardı ama ben aileyle beraber olmalarından kaynaklı sanıyordum
yemek temizlik hiçbir şeyi yapamıyordu, ben evde yoksam dolabı açıp bir tabak yemek bile ısıtmazdı kendine
ben hem çalışıyor hem de 2. öğretim okuyordum
Birlikte zaman geçirmiyorduk, o bilgisayarında ben bilgisayarımda takılıyorduk ve son zamanlarda evli olduğumuzu ödemeler geldiğinde hatırlar olmuştuk
Gecelerimiz bile görev bilincindeydi hatta duşa gidip uyumak benim için gayet yorucu bir rutin olmuştu. Oysa taşındığımızda eş hayatımızın mükemmel olacağına inanmıştım
Çok yakın bir arkadaşım vardı, uzun zamanlar onunla iletişim kurardım, yazları bende 2 ay falan kalırdı, uzak bir şehirde oturuyordu
Eşimin de pek çok arkadaşı gelirdi, evimizi bekar evi gibi kullanıyorlardı zaten, sevgilisini kapan bize gelirdi

Evlendiğimden beri parmağıma yüzük takmamıştım, o da takmamıştı, almamıştık çünkü nedense

Sitedeki soranların bir kısmı bizi ev arkadaşı, bir kısmı kardeş, bir diğer kısmı da sevgili sanıyorlardı.
Ailem bana sürekli eşimi kötülüyordu, onun ailesi de beni kısırlıkla suçluyorlardı, bebeğimiz olmuyordu
19 yaşımda tek başıma doktora gittim, dktor aile planlaması için geldim sanarken ben kısırmıyım dedim adama.
adam da belirli testler yaptı ve çok gençsin, bu korkuya erken değil mi dedi
eşim ya da yakınlarımdan kimse yanımda değildi
kilometrelerce öteden beni eleştiriyorlar, bir türlü memnun olmuyorlardı
annem de farklı değildi, annem de onu eleştiriyordu
Bir ara kavga ettik ve evden ayrıldım bir kız arkadaşıma gittim
üçüncü günde barıştım ve eve geri döndüm
Tabi annemin bundan anında haberi olmadı, birkaç gün sonra annemden eşimin evimizde bir kadın ağırladığına dair telefon aldım
O an o evde ben olmasaydım, birkaç gündür beraber olmasaydık onu neyle suçlardım

Eşim mükemmel biri değil ama o kadar da aşağılanması gereken bir erkek asla olamaz.

Daha sonra hiç istemediğim bir kız arkadaşını evimize getirdi, onunla banyoda baş başa cilt bakımı kremleri falan baktılar
sabah sekizde kıza kahve yapıp ayağına getirdi
gece yatarken terliklerini falan kıza kendi getirdi ki bu adam benim için dolaptan bir su almaya üşenirdi
evde başka misafirlerimiz de vardı, sabah eşim kadın arkadaşıyla kahvaltıya gitti ben misafirlerin diğer kısmını ağırladım
herkes ne kadar sancılı bir süreç yaşadığımı anlıyordu
onlara yemek yaptık, akşama kadar kahvaltıdan gelmediler
18.30 sularında uyudum ve eşimin yatak odasında rahatsız olmuş bir yüz ifadesiyle 20.30da uyandım
bana bakarak ıııııııy diyordu
bir anda sinirlerim boşaldı, kriz geçirdim tabak bardak ne varsa fırlattım, bir sürü misafirin önünde
dolaptaki su şişelerini faan, elime ne geçtiyse

o kadına ve eşime hakaretler ediyordum sonra o kadın eşyalarını topladı ve gitti
eşim arkasından aşağı indi,
ben bir sinirle kendime valiz hazırlıyordum ki yukarı geldi ve "memnun musun, kız gitti sabaha karşı beşe uçuşta yer ayırttı senin yüzünden orada sabahlayacak" dedi

Ben de gidiyorum dedim
o sırada nereye gideceğimi bilmiyordum ve ay sonuydu
kapıda ayakkabılarımı giyerken geçende evi terk edip yanında kaldım dediğim kız arkadaşım aradı
ağlıyordum, bana gel dedi, ona gittim
boşanacaktık, bu kez kesindi
ama allem etti kallem etti pişman olduğuna beni inandırdı

gene barıştık, bu defa işyerinin yakınlarında yaşlı bir adam benle ilgileniyordu.
Başta amca, baba, ne biliyim dayı sevgisine benzettim ama adamın niyeti taciz etmesiyle anlaşıldı
tacize kadar adam bizi gezdiriyor, yedirip içiriyor, her derdimize koşuyordu
tacizi fark ettiğimde eşime anlattım, onun telefonu bozuktu ve bana dedi ki
sayende bir telefonum olabilir
azıcık tatlı davran, telefon aldıralım bana, azıcık cilve yap ne istersen yapsın dedi
o adamı tersledim ama artık evliliğe saygım da sevgim de bitmişti

Aileme dönemiyordum çünkü dul olma duygusunun sancısından korkuyordum

ister istemez ilgiyi dışarıda aramaya başladım, eşim zaten beni başkalarıyla yakınlaştırmaya, benden kazanç sağlamaya çaışmamış mıydı?
Artık ev arkadaşı gibi bir şeydik, sadece giderler konusunda beraberdik, o da ben de boşanmaktan ve memlekete dönüp toplum baskısı çekmekten korkuyorduk.

Bir gün tatile anneme gittim, Eşim en yakın arkadaşımı "şu bende 2 ay 3 ay falan kalabilen kızı" aramış ve arkadaşım da o başka erkeklerden hoşlanıyor da boşanamıyor ekonomik durumdan, tayin isteyecek de insanlar ne der diye korkuyor demiş

daha sonra kız beni aradı ve tam ben eve dönmek iin bavul toplarken anlattı
sözde eşim onu tehdit etmiş ve o anlatmış benim duygularımı
tehdit kelimesini duyunca gerildim, malum doğulu, mafya falan tarzı davranırsa diye korkarak avukat tuttum ve işyerimden tayin istedimm
Başta avukata zorluk çıkarıyordu, sonra ne dediyse kabul etti
bana mail yoluyla ulaştı, benle konuştu
izmire 2 günlüğüne dönmemi, son defa beraber olup birbirimize veda gecesi vermemizi istedi
onu affetmekten ya da orada sorun yaşamaktan korktum ve bunu reddettim
bana bazı teknolojik zorlandığım konularda yardımcı olmaya çalıştı
çarşamba günü davamız var, bizden biz olmayacağına inanıyorum ama nedense sanki canımdan can çıkarıyorlar, etimden et alıyorlar. Nefesim acıyo, hzursuzum anlamadığım bir ruh hali içindeyim
sizce ne yapmalıyım? biliyorum doğru bir kadın olamadım, iyi bir adam olamadı, iyi eşler olamadık ama bu acı ne, nasıl geçer?
Gençlikte alınan sağlıksız kararların sonuçları. Kurtuluyor olmanıza şükredip yeni hayatınız için umutlu beklentiler içinde olmanız lazım.

Eşiniz fiilen aldatmış, sizi pazarlamaya çalışmış, aileler yarışa girmiş, eş kişisi muhtemelen mahkemede kullanılmak için sizi kötü gösterecek deliller toplama derdinde. Hamile bırakıp kendine mahkum etmeye çalışan bir tipe de benziyor.
 
canımdan can gitmesi eşime olan sevgi vs değil aslında
18 yaşında bir aptallık yaptım, doğru yanlış gözüm orada açıldı ve kaybettiğim yıllarım var

Gelecek kaygısıyla içim sızlıyor, toplumun dul kadın yaftalamaları falan ile uğraşmak zorunda kalmamla vs
Hala daha çok gençsin. Evlenmemiş olsan yaşıtın çoğu gencin yaşadığı yanlış ilişkiden çok bi farkı yok. Burada seni hor görenler yargılayanlar olmuş evet yaptığın akıllı işi değil ama bu şekilde aptalca şeyler yapan başka arkadaşlarım da oldu tek fark tabi evlenmediler. Merak etme her yanlıştan bir dönüş vardır toplumun ne dediği önemli değil bir sürü etrafımda boşanan oldu bi akrabam da 18 yaşında çok severek fln evlendi niye bukdr erken evlenio dedik sonra boşandı çocuğu da yoktu oun da. Sonra daha yaşını başını almış bi adamla evlendi çalıştığı iş yerinde tanışmıştı, şimdi çok mutlu 2 çocuk fln yaptı. İnan bana zaman her şeyin ilacı. Anlıyorum seni çünkü küçük yaşta birine güvenmişsin mutlu olmayı hayal etmşsin olmamış bu yaşında hayal kırıklığından dolayı bile üzüntü yaşıyo olabilirsin kendini üzüldüğün için de suçlama sadece adama tekrar güvenme ve bu evliliği bir şekilde bitirip önüne bak.
 
Selam arkadaşlar, neredeyse hayatımda ilk kez konu açacak kadar bunalımda hissediyorum kendimi. Biraz fazla uzun, ama tavsiyelerinize ve desteğinize en azından anlamanıza ihtiyacım var.
18 yaşında saçma bir inat uğruna evlendim, yargılayacaksınız elbette ama o an şartlarım ve ruh halim buna uygundu, yanıldım.

Eşim doğulu, ben Ege'liydim
Ailem hiçbir zaman evlenmemizi istemedi, zaten bizimki de uzun süreli tanışılan, normal insanların evliliklerinden değildi
3 ayda tanıdık ve bir anlık sinirle topladım eşyalarımı ona gittim, lanet olsun ki o aralar bu kadar rahat bir hayatım vardı işte, cesaret edip gidebildim.
Şuan 23 yaşındayım
ilk evlerine gittiğimde beklediğimden çok farklı bir hayat stili beni karşıladı, çok kalabalık bir aile yapısı ve çok karışık düzenleri vardı.
Kız kardeşleri, annesi ve babası özellikle eşimi teyzesinin kızıyla evlendirmek istediklerini, benim sürpriz olduğumu çok önüme sürdüler.
eşim o zjamanlar 23 yaşındaydı
evlendiğimizde henüz yeni işe girmişti, bir süre onlarla kalacak, daha sonra kendi düzenimizi kuracaktık.
Eşim evliliğimizin ilk zamanlarından beri eve geldiğinde yatar, benim isteklerimle ve sorunlarımla ilgilenmezdi. Mahrem birkaç konuda ailesinin beni incitmesine dahi çok kayıtsız kaldı, sanırım onlara mecbur olduğundan
Bu arada ben altı ay sonra iş buldum ve İzmir'e taşındım
Elbettte hemen arkamdan eşim geldi, ev falan baktım, benim ailemle hafiften barışmaya başlamıştık. Annemler hem evimin olmasını hem de düğün yapılmasını istiyorlardı.
Kirada yaşamamalıydım, düğün yapmalıydım, 2. el eşyalarım olmamalıydı, elbette eşim ve ben bunların hepsine yetişemedik
Bir gün annem gene düğün diye tuttururken eşim ben onun düğününü bizim memlekette yaptım dedi sinirlerine hakim olamayarak ve bizimkilerin arasına bir uçurum böylece girdi
Aileleri bir araya ggetirdik, babam çocuklar hem çalışıyorlar hem de evliler hem de her ikisi üniversiteye devam ediyor, bunları biraz siz biraz biz destekleyeceğiz artık dedi

Bir ay annemin evde bizimle kalmasını evi çekip çevirmesini, bir ay da kv'nin bu işleri yapmasını önerdii
KP kesinlikle bunu kabul edemeyeceğini, bunun olması için yeniden evlenmesi gerektiğini dile getirdi
akşam emri vaki olarak bizde kaldılar ve KP anneme "hatun kalk da kahve yap bi içelim" deyince annemin tepesi attı haliyle tabi
O günden sonra ne ailesiyle ne de eşimle görüşmek istemediler.
Biz evimizi kurduk, eşyalarımızı borç harç aldık
Yatak odamıza ayrı hayrandım, yemek takımıma ayrı, tüm her şey içimden geçtiği şekilde alınmıştı
ve bunu sadece kocam ve ben yapmıştık
tabi evimizin konumu ve bazı eşyalarımızın odaya göre biraz büyük kaçması da gençliğimize verilebilirdi
farkında olmadan, iyice araştırmadan ulaşımı kötü bir yerden ev aldık ve dolayısıyla bu yorucuydu ama her ikimiz de bundan şikayetçi değildik

Eşimde en başından beri bazı doğu erkeği tavırları vardı ama ben aileyle beraber olmalarından kaynaklı sanıyordum
yemek temizlik hiçbir şeyi yapamıyordu, ben evde yoksam dolabı açıp bir tabak yemek bile ısıtmazdı kendine
ben hem çalışıyor hem de 2. öğretim okuyordum
Birlikte zaman geçirmiyorduk, o bilgisayarında ben bilgisayarımda takılıyorduk ve son zamanlarda evli olduğumuzu ödemeler geldiğinde hatırlar olmuştuk
Gecelerimiz bile görev bilincindeydi hatta duşa gidip uyumak benim için gayet yorucu bir rutin olmuştu. Oysa taşındığımızda eş hayatımızın mükemmel olacağına inanmıştım
Çok yakın bir arkadaşım vardı, uzun zamanlar onunla iletişim kurardım, yazları bende 2 ay falan kalırdı, uzak bir şehirde oturuyordu
Eşimin de pek çok arkadaşı gelirdi, evimizi bekar evi gibi kullanıyorlardı zaten, sevgilisini kapan bize gelirdi

Evlendiğimden beri parmağıma yüzük takmamıştım, o da takmamıştı, almamıştık çünkü nedense

Sitedeki soranların bir kısmı bizi ev arkadaşı, bir kısmı kardeş, bir diğer kısmı da sevgili sanıyorlardı.
Ailem bana sürekli eşimi kötülüyordu, onun ailesi de beni kısırlıkla suçluyorlardı, bebeğimiz olmuyordu
19 yaşımda tek başıma doktora gittim, dktor aile planlaması için geldim sanarken ben kısırmıyım dedim adama.
adam da belirli testler yaptı ve çok gençsin, bu korkuya erken değil mi dedi
eşim ya da yakınlarımdan kimse yanımda değildi
kilometrelerce öteden beni eleştiriyorlar, bir türlü memnun olmuyorlardı
annem de farklı değildi, annem de onu eleştiriyordu
Bir ara kavga ettik ve evden ayrıldım bir kız arkadaşıma gittim
üçüncü günde barıştım ve eve geri döndüm
Tabi annemin bundan anında haberi olmadı, birkaç gün sonra annemden eşimin evimizde bir kadın ağırladığına dair telefon aldım
O an o evde ben olmasaydım, birkaç gündür beraber olmasaydık onu neyle suçlardım

Eşim mükemmel biri değil ama o kadar da aşağılanması gereken bir erkek asla olamaz.

Daha sonra hiç istemediğim bir kız arkadaşını evimize getirdi, onunla banyoda baş başa cilt bakımı kremleri falan baktılar
sabah sekizde kıza kahve yapıp ayağına getirdi
gece yatarken terliklerini falan kıza kendi getirdi ki bu adam benim için dolaptan bir su almaya üşenirdi
evde başka misafirlerimiz de vardı, sabah eşim kadın arkadaşıyla kahvaltıya gitti ben misafirlerin diğer kısmını ağırladım
herkes ne kadar sancılı bir süreç yaşadığımı anlıyordu
onlara yemek yaptık, akşama kadar kahvaltıdan gelmediler
18.30 sularında uyudum ve eşimin yatak odasında rahatsız olmuş bir yüz ifadesiyle 20.30da uyandım
bana bakarak ıııııııy diyordu
bir anda sinirlerim boşaldı, kriz geçirdim tabak bardak ne varsa fırlattım, bir sürü misafirin önünde
dolaptaki su şişelerini faan, elime ne geçtiyse

o kadına ve eşime hakaretler ediyordum sonra o kadın eşyalarını topladı ve gitti
eşim arkasından aşağı indi,
ben bir sinirle kendime valiz hazırlıyordum ki yukarı geldi ve "memnun musun, kız gitti sabaha karşı beşe uçuşta yer ayırttı senin yüzünden orada sabahlayacak" dedi

Ben de gidiyorum dedim
o sırada nereye gideceğimi bilmiyordum ve ay sonuydu
kapıda ayakkabılarımı giyerken geçende evi terk edip yanında kaldım dediğim kız arkadaşım aradı
ağlıyordum, bana gel dedi, ona gittim
boşanacaktık, bu kez kesindi
ama allem etti kallem etti pişman olduğuna beni inandırdı

gene barıştık, bu defa işyerinin yakınlarında yaşlı bir adam benle ilgileniyordu.
Başta amca, baba, ne biliyim dayı sevgisine benzettim ama adamın niyeti taciz etmesiyle anlaşıldı
tacize kadar adam bizi gezdiriyor, yedirip içiriyor, her derdimize koşuyordu
tacizi fark ettiğimde eşime anlattım, onun telefonu bozuktu ve bana dedi ki
sayende bir telefonum olabilir
azıcık tatlı davran, telefon aldıralım bana, azıcık cilve yap ne istersen yapsın dedi
o adamı tersledim ama artık evliliğe saygım da sevgim de bitmişti

Aileme dönemiyordum çünkü dul olma duygusunun sancısından korkuyordum

ister istemez ilgiyi dışarıda aramaya başladım, eşim zaten beni başkalarıyla yakınlaştırmaya, benden kazanç sağlamaya çaışmamış mıydı?
Artık ev arkadaşı gibi bir şeydik, sadece giderler konusunda beraberdik, o da ben de boşanmaktan ve memlekete dönüp toplum baskısı çekmekten korkuyorduk.

Bir gün tatile anneme gittim, Eşim en yakın arkadaşımı "şu bende 2 ay 3 ay falan kalabilen kızı" aramış ve arkadaşım da o başka erkeklerden hoşlanıyor da boşanamıyor ekonomik durumdan, tayin isteyecek de insanlar ne der diye korkuyor demiş

daha sonra kız beni aradı ve tam ben eve dönmek iin bavul toplarken anlattı
sözde eşim onu tehdit etmiş ve o anlatmış benim duygularımı
tehdit kelimesini duyunca gerildim, malum doğulu, mafya falan tarzı davranırsa diye korkarak avukat tuttum ve işyerimden tayin istedimm
Başta avukata zorluk çıkarıyordu, sonra ne dediyse kabul etti
bana mail yoluyla ulaştı, benle konuştu
izmire 2 günlüğüne dönmemi, son defa beraber olup birbirimize veda gecesi vermemizi istedi
onu affetmekten ya da orada sorun yaşamaktan korktum ve bunu reddettim
bana bazı teknolojik zorlandığım konularda yardımcı olmaya çalıştı
çarşamba günü davamız var, bizden biz olmayacağına inanıyorum ama nedense sanki canımdan can çıkarıyorlar, etimden et alıyorlar. Nefesim acıyo, hzursuzum anlamadığım bir ruh hali içindeyim
sizce ne yapmalıyım? biliyorum doğru bir kadın olamadım, iyi bir adam olamadı, iyi eşler olamadık ama bu acı ne, nasıl geçer?
Avukatınızı değiştirin. (pardon maille ulaşıp veda gecesi geçirmenizi isteyenin avukat olduğunu sandım ikinci kez okuyunca eşiniz olacak adamın böyle bir teklif yaptığını anladım. Benim hatam kusura bakmayın)
 
Valla film senaryosu gibiydi. Bu genç yaşınızda neler yaşamışsınız. İnşallah sorunsuz boşanırsınız ve kendi hayatınıza bakarsınız. Çok şükür çocuk olmamış zira bu adamdan çocuk olması hala bağınız anlamına gelirdi.
 
Enteresandır bu aralar karılarını pazarlamaya meyilli erkekleri çek duyuyorum. Ahir zamanda yaşıyoruz geeçekten..Allah sonumuzu hayretsin
Ben neden üzüldüğünüzü anlamadım hala seviyormusun bu adamı?yada sana sunduğu komfor alanından mi vazgeçmek istemiyorsun
Konfor alanımdan kastım evlisin kocan başında ya hani kimse karışmıyor hayatına kimse bişey demiyor ...bumu yani?
 
Selam arkadaşlar, neredeyse hayatımda ilk kez konu açacak kadar bunalımda hissediyorum kendimi. Biraz fazla uzun, ama tavsiyelerinize ve desteğinize en azından anlamanıza ihtiyacım var.
18 yaşında saçma bir inat uğruna evlendim, yargılayacaksınız elbette ama o an şartlarım ve ruh halim buna uygundu, yanıldım.

Eşim doğulu, ben Ege'liydim
Ailem hiçbir zaman evlenmemizi istemedi, zaten bizimki de uzun süreli tanışılan, normal insanların evliliklerinden değildi
3 ayda tanıdık ve bir anlık sinirle topladım eşyalarımı ona gittim, lanet olsun ki o aralar bu kadar rahat bir hayatım vardı işte, cesaret edip gidebildim.
Şuan 23 yaşındayım
ilk evlerine gittiğimde beklediğimden çok farklı bir hayat stili beni karşıladı, çok kalabalık bir aile yapısı ve çok karışık düzenleri vardı.
Kız kardeşleri, annesi ve babası özellikle eşimi teyzesinin kızıyla evlendirmek istediklerini, benim sürpriz olduğumu çok önüme sürdüler.
eşim o zjamanlar 23 yaşındaydı
evlendiğimizde henüz yeni işe girmişti, bir süre onlarla kalacak, daha sonra kendi düzenimizi kuracaktık.
Eşim evliliğimizin ilk zamanlarından beri eve geldiğinde yatar, benim isteklerimle ve sorunlarımla ilgilenmezdi. Mahrem birkaç konuda ailesinin beni incitmesine dahi çok kayıtsız kaldı, sanırım onlara mecbur olduğundan
Bu arada ben altı ay sonra iş buldum ve İzmir'e taşındım
Elbettte hemen arkamdan eşim geldi, ev falan baktım, benim ailemle hafiften barışmaya başlamıştık. Annemler hem evimin olmasını hem de düğün yapılmasını istiyorlardı.
Kirada yaşamamalıydım, düğün yapmalıydım, 2. el eşyalarım olmamalıydı, elbette eşim ve ben bunların hepsine yetişemedik
Bir gün annem gene düğün diye tuttururken eşim ben onun düğününü bizim memlekette yaptım dedi sinirlerine hakim olamayarak ve bizimkilerin arasına bir uçurum böylece girdi
Aileleri bir araya ggetirdik, babam çocuklar hem çalışıyorlar hem de evliler hem de her ikisi üniversiteye devam ediyor, bunları biraz siz biraz biz destekleyeceğiz artık dedi

Bir ay annemin evde bizimle kalmasını evi çekip çevirmesini, bir ay da kv'nin bu işleri yapmasını önerdii
KP kesinlikle bunu kabul edemeyeceğini, bunun olması için yeniden evlenmesi gerektiğini dile getirdi
akşam emri vaki olarak bizde kaldılar ve KP anneme "hatun kalk da kahve yap bi içelim" deyince annemin tepesi attı haliyle tabi
O günden sonra ne ailesiyle ne de eşimle görüşmek istemediler.
Biz evimizi kurduk, eşyalarımızı borç harç aldık
Yatak odamıza ayrı hayrandım, yemek takımıma ayrı, tüm her şey içimden geçtiği şekilde alınmıştı
ve bunu sadece kocam ve ben yapmıştık
tabi evimizin konumu ve bazı eşyalarımızın odaya göre biraz büyük kaçması da gençliğimize verilebilirdi
farkında olmadan, iyice araştırmadan ulaşımı kötü bir yerden ev aldık ve dolayısıyla bu yorucuydu ama her ikimiz de bundan şikayetçi değildik

Eşimde en başından beri bazı doğu erkeği tavırları vardı ama ben aileyle beraber olmalarından kaynaklı sanıyordum
yemek temizlik hiçbir şeyi yapamıyordu, ben evde yoksam dolabı açıp bir tabak yemek bile ısıtmazdı kendine
ben hem çalışıyor hem de 2. öğretim okuyordum
Birlikte zaman geçirmiyorduk, o bilgisayarında ben bilgisayarımda takılıyorduk ve son zamanlarda evli olduğumuzu ödemeler geldiğinde hatırlar olmuştuk
Gecelerimiz bile görev bilincindeydi hatta duşa gidip uyumak benim için gayet yorucu bir rutin olmuştu. Oysa taşındığımızda eş hayatımızın mükemmel olacağına inanmıştım
Çok yakın bir arkadaşım vardı, uzun zamanlar onunla iletişim kurardım, yazları bende 2 ay falan kalırdı, uzak bir şehirde oturuyordu
Eşimin de pek çok arkadaşı gelirdi, evimizi bekar evi gibi kullanıyorlardı zaten, sevgilisini kapan bize gelirdi

Evlendiğimden beri parmağıma yüzük takmamıştım, o da takmamıştı, almamıştık çünkü nedense

Sitedeki soranların bir kısmı bizi ev arkadaşı, bir kısmı kardeş, bir diğer kısmı da sevgili sanıyorlardı.
Ailem bana sürekli eşimi kötülüyordu, onun ailesi de beni kısırlıkla suçluyorlardı, bebeğimiz olmuyordu
19 yaşımda tek başıma doktora gittim, dktor aile planlaması için geldim sanarken ben kısırmıyım dedim adama.
adam da belirli testler yaptı ve çok gençsin, bu korkuya erken değil mi dedi
eşim ya da yakınlarımdan kimse yanımda değildi
kilometrelerce öteden beni eleştiriyorlar, bir türlü memnun olmuyorlardı
annem de farklı değildi, annem de onu eleştiriyordu
Bir ara kavga ettik ve evden ayrıldım bir kız arkadaşıma gittim
üçüncü günde barıştım ve eve geri döndüm
Tabi annemin bundan anında haberi olmadı, birkaç gün sonra annemden eşimin evimizde bir kadın ağırladığına dair telefon aldım
O an o evde ben olmasaydım, birkaç gündür beraber olmasaydık onu neyle suçlardım

Eşim mükemmel biri değil ama o kadar da aşağılanması gereken bir erkek asla olamaz.

Daha sonra hiç istemediğim bir kız arkadaşını evimize getirdi, onunla banyoda baş başa cilt bakımı kremleri falan baktılar
sabah sekizde kıza kahve yapıp ayağına getirdi
gece yatarken terliklerini falan kıza kendi getirdi ki bu adam benim için dolaptan bir su almaya üşenirdi
evde başka misafirlerimiz de vardı, sabah eşim kadın arkadaşıyla kahvaltıya gitti ben misafirlerin diğer kısmını ağırladım
herkes ne kadar sancılı bir süreç yaşadığımı anlıyordu
onlara yemek yaptık, akşama kadar kahvaltıdan gelmediler
18.30 sularında uyudum ve eşimin yatak odasında rahatsız olmuş bir yüz ifadesiyle 20.30da uyandım
bana bakarak ıııııııy diyordu
bir anda sinirlerim boşaldı, kriz geçirdim tabak bardak ne varsa fırlattım, bir sürü misafirin önünde
dolaptaki su şişelerini faan, elime ne geçtiyse

o kadına ve eşime hakaretler ediyordum sonra o kadın eşyalarını topladı ve gitti
eşim arkasından aşağı indi,
ben bir sinirle kendime valiz hazırlıyordum ki yukarı geldi ve "memnun musun, kız gitti sabaha karşı beşe uçuşta yer ayırttı senin yüzünden orada sabahlayacak" dedi

Ben de gidiyorum dedim
o sırada nereye gideceğimi bilmiyordum ve ay sonuydu
kapıda ayakkabılarımı giyerken geçende evi terk edip yanında kaldım dediğim kız arkadaşım aradı
ağlıyordum, bana gel dedi, ona gittim
boşanacaktık, bu kez kesindi
ama allem etti kallem etti pişman olduğuna beni inandırdı

gene barıştık, bu defa işyerinin yakınlarında yaşlı bir adam benle ilgileniyordu.
Başta amca, baba, ne biliyim dayı sevgisine benzettim ama adamın niyeti taciz etmesiyle anlaşıldı
tacize kadar adam bizi gezdiriyor, yedirip içiriyor, her derdimize koşuyordu
tacizi fark ettiğimde eşime anlattım, onun telefonu bozuktu ve bana dedi ki
sayende bir telefonum olabilir
azıcık tatlı davran, telefon aldıralım bana, azıcık cilve yap ne istersen yapsın dedi
o adamı tersledim ama artık evliliğe saygım da sevgim de bitmişti

Aileme dönemiyordum çünkü dul olma duygusunun sancısından korkuyordum

ister istemez ilgiyi dışarıda aramaya başladım, eşim zaten beni başkalarıyla yakınlaştırmaya, benden kazanç sağlamaya çaışmamış mıydı?
Artık ev arkadaşı gibi bir şeydik, sadece giderler konusunda beraberdik, o da ben de boşanmaktan ve memlekete dönüp toplum baskısı çekmekten korkuyorduk.

Bir gün tatile anneme gittim, Eşim en yakın arkadaşımı "şu bende 2 ay 3 ay falan kalabilen kızı" aramış ve arkadaşım da o başka erkeklerden hoşlanıyor da boşanamıyor ekonomik durumdan, tayin isteyecek de insanlar ne der diye korkuyor demiş

daha sonra kız beni aradı ve tam ben eve dönmek iin bavul toplarken anlattı
sözde eşim onu tehdit etmiş ve o anlatmış benim duygularımı
tehdit kelimesini duyunca gerildim, malum doğulu, mafya falan tarzı davranırsa diye korkarak avukat tuttum ve işyerimden tayin istedimm
Başta avukata zorluk çıkarıyordu, sonra ne dediyse kabul etti
bana mail yoluyla ulaştı, benle konuştu
izmire 2 günlüğüne dönmemi, son defa beraber olup birbirimize veda gecesi vermemizi istedi
onu affetmekten ya da orada sorun yaşamaktan korktum ve bunu reddettim
bana bazı teknolojik zorlandığım konularda yardımcı olmaya çalıştı
çarşamba günü davamız var, bizden biz olmayacağına inanıyorum ama nedense sanki canımdan can çıkarıyorlar, etimden et alıyorlar. Nefesim acıyo, hzursuzum anlamadığım bir ruh hali içindeyim
sizce ne yapmalıyım? biliyorum doğru bir kadın olamadım, iyi bir adam olamadı, iyi eşler olamadık ama bu acı ne, nasıl geçer?
Ben kolay kolay boşan demem ama SEN BOŞAN !!!
 
Yani bu kadar sana zarar veren evinin içinde gözünün önünde başka kadınlara terlik taşıyan seni aldatmaya çalışan buda yetmezniş gibi bir telefon uğruna karısını başka adamlarla birlikte olmaya zorlayan bu adam bozuntusu için mi nefesin daralıyor senin? .umarım boşanmışsınızdır anladığım kadarıyla devlet memurusun.Senin maddi olarakda kimseye ihtiyacın yokki ailene bile. Hatta bence ailen bu adamdan kurtulduğun için sevinmişerdir
 
Yaşlı adama cilve yap bana tlf aldıralım derken canımdan can kopmuyor da boşanınca mi kopuyor!
 
Eşim mükemmel biri değil ama o kadar da aşağılanması gereken bir erkek asla olamaz.
Ya Allah aşkına yaşamadığınız şey kalmamış daha ettiğiniz laflara bakın. Kendinizde misiniz? Adamın size daha ne yaşatması gerekiyor hala aşağılık biri değil diyorsunuz . Tamamını okumadım boşan bu adamdan bu ş*refsz seni her yola sokar.
 
X