unutma günlüğüm


Aile bilebilir, bu engel değil. Çünkü biri varsa bile uzun bir süre ailesine, çevresine sezdirmeden görüşecektir. Zamanı geldiğinde eminse eğer tanıştıracaktır. Ama sen yok diyorsan yoktur çünkü en iyi sen tanırsın.

Erkekler anlık konuştukları için muhtemelen o an öyle hissediyordu, iyi anıydı, güzel hissetti ve güzel konuştu.
Sonrasında ama sen böyle demiştin dediğinde vereceği cevap da o an öyleydi, şimdi böyle olacaktır.
İnsan kendine bile güvenemiyor, gün içinde bile ne kadar fikir değiştirir insanoğlu, bu anlık hislerle alakalıdır.
Demem o ki, söylediği sözler teminat değildir. Yanar dönerdir erkekler, seninkisi kimi erkeğe göre hızlı çark etmiş, kimine göre yavaş. Bu da tekinsiz olduğunu gösterir. Güvenemezsin. Özrünü bile kabaca karşılıyorsa hiç güvenenezsin.. Zora gelememiş.

Sevgisi azalmış olabilir, yorulmuş olabilir.. Anlıyorum da seni, insan bu hızlı değişime inanamıyor. Kısa süredeki iki farklı ruh halinin çelişkilerine inanamıyor. Sanki iki ayrı kişiymiş gibi geliyor, hangisi gerçek diyorsun.. İyiyken herkes iyidir, önemli olan kötü durumlardaki sergilediği tavır. Ya da şöyle söyleyeyim, severken herkes tahammüllüdür. Az severken ya da sevmezken çıkar asıl kişilik ortaya. Çünkü sevmediği için güç ondadır, sevene nasıl davrandığı önemlidir, gücünü ezmekten yana kullanıyorsa bence o iyi bir karaktere sahip değildir. Yine de sen bilirsin, sen tanıyorsun. Benim yazdıklarım hep ihtimal, tanımadığım kişiler hakkında kesin yorum yapamam. Ama yalvarmana verdiği tepki insanın kalbini çok kırar. Okurken ben bile kötü oldum..
 




Sana acı birşey söyleyeyimmi? arkadaşım nişanlıydı tam 10 yıl olmuştu onların ilişkisi asker yolu bekliyordu süpriz yapmaya yanına gittiğinde nişanlısının onu aldattığını öğrendi ve heryerde 2sinin fotoğrafı vardı.. Bayan olarak söylüyorum bayanlığımdan utanıyorum hiç erkek kalmamış gibi bu erkeklere bu izni verdikleri için hem cinslerimden utanıyorum.. Aşk acına gelincede en dibini yaşadım derim şuan ama herkesin kendi acısı kendisi bilir tabiki ama ben nasıl unuttuğuma gelince çok zor oldu... 9 yıl boyunca saplantılı bir şekilde tahammül sınırlarımın zirvesini yaşayarak sevdim taptım hatta ona... Bana birisi birgün unutacaksın dese gülerdim bunca yıl unutamadım bu saatten sonra mı unutacağım diye... bende o askerdeyken onu unuttum şuan anılarımı hatırlamıyorum yüzünü sesini esprilerini bana ilk ne zaman seni seviyorum dedi ne zaman bana sıkı sıkı sarıldı hiç bir anı yok şuan hatta şuan yazarken düşündüm vallahi yok :))) peki nasıl becerdim bunu ben çok değerli bir insanım annem beni 9 ay karnında taşıda çok sancılı bir şekilde doğurdu babam şuan şık ve bakımlı olmam için senelerce çalıştı beni ailem var etti.. ailem beni saatlerce ağlatma lüksünü kendinde bulmuyor ağladığımda onlarda ağlıyor.. nasıl onu bir ana doğurduysa ve anasını ağlatmıyor hayatına bakıyorsa kusura bakmasın hiç kimse beni dünyanın en güzel meleği dünyaya getirdi ve dünyanın en güçlü kralıda büyüttü kıçı kırık bi sandal için bu iki insanın üstüme titrediği canı onun için yakamam.... ve sen DÜNYA SENİN VE SEN GÜLDÜĞÜN SÜRECE DÜNYA GÜZEL EĞER MUTLU OLMAK İSTİYORSAN SENİN MUTLULUĞUNDA MUTLU OLAN SENİN GÖZ YAŞLARINA EŞLİK EDECEK İNSANLAR olsun hayatında en önemli kural KK ÜYELERİM Siz DÜNYANIN EN GÜZEL BAYANLARISINIZ VE SİZ İSTEMEDİĞİNİZ SÜRECE KİMSE SİZİ ÜZEMEZ!!!! şimdi silkelen o çikolatayı sen sevdiğin için o biliyor o lise tşörtünü sen lisede giydiğin için var şuan zaman kalbin attığı için geçiyor.. Silkelen ve göster ona kendini o olmasada sen varsın uzun oldu kusura bakma inşallah çok mutlu olursun :)
 
bugün düne göre çok farklı şeyler hissediyorum günlük.
niyeyse geri dönecekmiş gibi hissetmeye başladım. diğer ihtimali de düşünüyorum, bunun gerçekten son olduğunu düşününce içim sıkılıyor.

ama dönüşünü düşününce de içim sıkılıyor.
ben hayatımda istikrar istiyorum.
2 günde iki kavgayla bu kadar dönüşmesi, değişmesi beni korkutuyor.

geri dönüp özür dilese sen hangi adamsın diye sorarım. hangisi gerçek olandı?
1 hafta önceki mi 1 hafta sonraki mi?

eğer barışmak isterse, yine bir kavgada bu tavra girmeyeceğine, yine beni her yerden engelleyip gitmeyeceğine nasıl emin olabilirim ki?

bu kadar çabuk değişen adama ben nasıl güvenip gelecek planları yapayım?

ama dönse, eminim ben affederim.
bu akşam dönse affederim.
kızarım, bağırırım çağırırım, hangisi sensin, nasıl bunu yapabilirsin, sen beni kaybetmekten korkmuyosun diye dellenirim.
ama en sonunda affederim, biliyorum.

o yüzden dönmesin bugün.
çünkü bugün bile onu affettiğimi düşününce içim acıyor. sonunda sevgim ağır basıyor evet ama gururum kabul etmiyor.
eminim biraz zaman geçtikten sonra, dönse de affetmeyecek seviyeye geleceğim.

dönecekse bugün dönmesin.
birkaç hafta sonra dönsün.
içimden gelen her şeyi sayıp dökeyim, bir de üstüne reddedip "yalvarma, gözümde düşüyorsun" diyip egosunu kırayım.

bu hikaye de böyle kapansın.
 
"o çikolatayı sen sevdiğin için biliyor, o lise tişörtü sen giydiğin için var"

gülümseyerek okudum. teşekkür ederim :)
 
oturup fal analizi yapıyorum.

1 ay önce baktırdığım falı oturdum okudum. tam 1 ay bile dolmamış hatta. 3 hafta diyeyim hadi.
gayet de enerjimin tuttuğu kadın. demiş ki "aranızda bundan sonrası için kısa süreli, 1-2 günlük ayrılıklar hariç ciddi bir ayrılık hissetmiyorum"

bir yana bunu koyuyorum, bir yana da nokta atışlı tarih bilmesine rağmen bu sefer dönüş yok diyeni.

sonra hepsini kafamdan silip gerizekalı antonie diyorum kendi kendime

fal takıntısı nedir antonie. cidden nedir yani. allah iyiliğini versin senin.

falları bırakıp mantığımla düşününce dönmez diyorum zaten.
öyle karşımda taş gibi, duvar gibi duran; o lafları söyleyen adam 2 güne dönmez.

2 güne dönüp pişman olmazsa, tutup 2 hafta sonra gelirse de ben kabul etmem zaten.
 
kendiliğinden geçiyor zamanla hatırlamıyorsun bile
sonra aa vay be onu düşünmedim hiç bu ara diyorsun derkne gönlün başkasına kayıyor filan ehehe
 
ben iyi hissediyorum ya.
öyle çok kötü değilim yani. içim falan acımıyor

dün akşam da öyleydim. akşama doğru böyle bi mutluluk gelmişti içime
gece de erkek bi arkadaşımla yazıştım
sabah 5.30a kadar konuştuk

uzun zamandır kimseyle bu kadar uzun yazışmamıştım
hep depresif şeyler konuştuk
din, aşk vs.

ama tüm depresifliğe rağmen beni rahatlattı
kız arkadaşından ayrılacakmış ama kızın finali bitsin diye bekliyormuş. uzun süredir hem de
kıza ayıp ediyorum diye üzülüyodu
kızı aşık ettim kendime, şimdi bitiriyorum diye kendine kızıyodu

benimki de böyle üzülüyor mudur, 1 hafta önce zıttını söyleyip inandırmıştım diye
hiç sanmam valla

ama içimde şey var ya böyle
hani kendimi iyi hissettiğimde diyorum ki
"e ben bu kadar az üzülüyosam o hiç üzülmüyodur ki"
böyle olunca da hırs yapıyorum
ne demek üzülmemeeeekk, onun pişman olup kapılarımda yatması gerek
bu yüzden mutlu olmayı sevmiyorum
normal mi bu ya
 
dönsün istiyorum
ama affetmek için değil
affetmeyeceğim, ahan da buraya yazıyorum

reddetmek için istiyorum
bana söylediklerinin hepsini ağzına tıkmak için istiyorum
sen misin bana "şu an eziğin tekisin" diyen, sen misin benden tiksindiğini söyleyen?
ağız dolusu küfür ederek rahatlamak istiyorum

o kadar kötü ayrıldık ki
o kadar çabuk değişti ki

mantığımı kullanmaya başlamam çok kısa sürdü

he hala üzülmüyor muyum? üzülüyorum
sevmiyor muyum? seviyorum. ama azaldı. vallahi 3 günde azaldı. 3 günde azalacağına inanmazdım ama azaldı. yine de seviyorum hala. çok seviyorum.
özlüyorum. tüm gün aklımda. bir an olsun çıkmıyor

ama tüüm bunlara rağmen mantığımı kullanabiliyorum
ayrılırken tabiricaizse köpek gibi davranan biri var karşımda
1 hafta önce bir sürü güzel laf söylerken 1 hafta sonra ufacık bir şeyi bahane ederek çekip giden bir karaktersiz var karşımda

ben seni tanıyorsam, belki 1 ay belki 5 ay. eninde sonunda dönersin. biliyorum
ahhh bir dön de ağzına s.yım senin
 
hakarete tahammülüm yok benim, bilmiyor musun sanki
sırf "salak salak davranma" dedin diye ortalığı yıkmadım mı
bunun için psikoloğa gideceğine söz verene kadar bu ilişkiyi gözümde bitirmedim mi

"salak salak davranma" dedin diye seni terk eden bir insana gelip "senden tiksiniyorum", "eziğin tekisin şu an", "yalvarma" dedin sen
bunları yutar mıyım ben be? 2 senede hiç tanımadın mı beni?

güven meselesine takığım ben, bilmiyor musun
sana kırk kere mimlisin sen demedim mi?
ağzından çıkan ufak/büyük fark etmez, her lafı kanunmuş gibi sayıp uymadığın an "sözünü tutmadın!!!!" diye carlamadım mı?

ben gereksiz şeylere bile özen göstermeni beklerken sen nasıl 1 hafta önce verdiğin maneviyatı devasa boyutta olan sözlerin hepsini nedensiz yere çiğnersin?

ulan hayvan herif, elinde sebep olsa gam yemeyeceğim
durup dururken, hiçbir şey yokken, bahane üretip sözlerinin hepsinin tam tersini söyledin
demek ki 1 hafta önce gözümün içine bakaa bakaa yalan söylemişsin

ben sana ömür billah güvenmem

bak dön de şunları ve nicelerini yüzüne söyleyeyim
dönmezsen de sorun değil, zaten bizim bundan sonra seninle bir geleceğimiz olmaz da
bağırıp çağırıp sana "eziğin tekisin" diyebilmek için istiyorum sırf
 
güçlü kadın imajım çok kısa sürdü yahu, şu an içime bir sıkıntı çöktü özlem ağır bastı.

ama normal böyle git geller. biliyorum.
 
rüyamda başka kızlarla olduğunu gördüm. çok sinirli bir biçimde uyandım.

ama gerçek olamazmış gibi geliyor. yani işte sadece rüyada olurmuş böyle şeyler, benden başkasını sevemezmiş gibi. benimmiş gibi.

bugün ayrılığın 4. günü. ya da 5, öyle bir şey. bu kadar kısa sürede bunu kabullenemem tabi ki.
ama bir an önce o aşamaya da gelmek istiyorum.

yazın ayrıldığımızda sürekli ağlayıp zırlamıştım.
bu sefer çok kolay atlatıyorum. yine öyle olurum diye korkmuştum halbuki.
ilişkide bir ara zırt pırt ayrıla ayrıla cılkını çıkararak alıştık demek ki. tükettik sevgimizi.
 
kuş gibi olmak diyince aklıma şu geliyor günlük;
ckdmkcöskd

şaka maka gerçekten iyi hissediyorum.
ben bu günlüğü melankolik, depresif yazılarla bi 100 sayfa yaparım diye düşünmüştüm.
ama kolay atlatacakmışım gibi geliyor. umarım öyle olur.
 
taa pazartesi fal yolu gözlüyorum yazmıştım ya. geldi o. dün geldi.

kadın benim düşündüğüm şeyleri demiş tamamen. aranızda ayrılacak bir şey yokmuş, kendisi bilerek büyütmüş, ayrılmak için bahane aramış. içinde sana karşı bastırdığı bir hırsı varmış, bir süre seni üzüp barışmak için adım atacak, sen sessiz kalırsan 3-5 güne gelir gibi düşünüyorum demiş.

valla tutar mı bilemiycem. bu fallar tutsa da tarihleri gecikiyor.
hiç dönmeyebilir de mesela. amacı beni üzmek falan filan değildir, cidden bitirmiştir mesela belki. bunları zamanla göreceğiz.

ama bir dönse de küfrersem

hiçbi zaman 1 haftada sevgilisini unutanları anlamamıştım ama yaşayarak görmek varmış. unuttum diyemem ama içimde üzüntüden ziyade kızgınlık ve nefret var. çünkü öyle bi şey ki bu ayrılırken gerçek yüzünü görüp ayrılıyosun. biz daha önce de ayrıldık, ben kaç ay aşk acısı çektim. ama o zaman doğru düzgün ayrılmıştık işte, ortada yalan malan yoktu, ilişki zaten kötüydü.
şimdi bir problemimiz yokken, daha 1 hafta önce maneviyatı arşı alaya uzanan sözler söylüyorsan sen bana, kusura bakma ama 2 günde fikir değiştirip ufacık bir kavgada bana bir sürü suç yükleyip gidemezsin. sen o fikirlerini değiştirdiysen demek ki 1 hafta önce yalan söylüyormuşsun. e o gün o kadar peşimden koşup gözümün içine baka baka bir sürü yalan söylediysen de kusura bakma ama adi şerefsizin tekisin. ve ben adi şerefsizin teki için de gözyaşı dökemem. döksem de gizli dökerim herkese karşı kuyruğumu dik tutarım
 
ayyhh içim sıkıldı.
az önce buraya yazdığım güçlü kadın imajları, kuyruğu dik tutmalar falan 1 saat anca sürdü

bi hüzün bastı beni şimdi. acaba bitişini yeni yeni mi anlamaya başladım? çünkü içim tamamen kızgınlık doluydu son 1-2 gündür. şimdi bi nası yaaaa, bi daha onunla olamayacak mıyım düşüncesi çöktü içime
 
stalk yapana kadar iyiydim günlük.

arkadaş grubunu hiç sevmiyorum. nefret ediyorum desem yeri. bu sene peydah oldu bu arkadaşlar zaten, başından beri nefret ettim onlardan. 2 kız var, ikisinden de ölesiye nefret ediyorum. başlarda o kadar çok savundu ki o kızları bana. kızların da bi suçu yok bu arada, haklarını yemeyeyim. bana karşı bi şeyleri olmadı. ben sevmiyorum onları. bana uymuyorlar. ve erkek arkadaşım onların yanında öyle bir rahatlaşıyor ki. resmen değişiyor. bundan nefret ediyorum. yoksa benimki çizgisini bozmasa sorun etmeyeceğim.

başta bol bol tartıştık. sonra baktı bu benim için önemli bi mesele, biraz geri adım attı. zırt pırt onları savunmaktan vazgeçti mesela. hatta buluşmadan önce izin istemeyi falan teklif etti de ben gerek yok, haber vermen yeterli dedim. zaten benimle birlikte olduğu süre boyunca az görüşüyordu. kısıtladığımdan değil. benimle görüştüğü için çok vakti kalmıyordu onlara.

yazın tatile gidecekler birlikte. 2 hafta. git demiştim ama gönülsüzdüm. bi keresinde demişti ki "kopuyoruz onlarla da baksana. senenin başındaki gibi sık görüşmüyoruz. bence bu tatil birlikte yaptığımız son şey bile olabilir. seneye pek sık görüşeceğimizi sanmıyorum"

içten içe o kadar sevinmiştim ki anlatamam. 2 hafta tatilde dişimi sıkacam, sonra onlardan kurtulacağım gibi gelmişti.

şimdi instagramda fotoğraflarını gördüm. oturmuşlar bi yerde, bira sigara falan. aynı ilçedeymişiz. karşılaşabilirmişiz. keşke karşılaşsaydık dedim. oturdukları yere 10 dakika mesafedeydim bunu gördüğümde. gitsem mi dedim bir an. gidip konuşmayacaktım, uzaktan onları görüp geçecektim. sonra dedim saçmalama antonie. görünce ne olacak. ne işine yarayacak, ne değişecek. resmini gördün ya işte.

gözlerim doldu. şu an kendimi tutuyorum ama gece yalnız kalınca ağlarım kesin. ayrıldığımız ilk gün ağladım, ondan sonraki günler ağlamadım hiç, 3 gün mü ağlamamış oluyorum yani? öyle bi şey. bir daha hiç ağlamam gibi gelmişti oysa.

sabah otobüste hayal kurmuştum. bana mesaj attığının hayalini kurdum. ne cevap versem diye düşündüm. hatta gittim yazdım telefonuma ya. bayağı ona yazar gibi yazdım. uzatmadan bikaç cümle söyleyecektim. yine yalan söyleyip sonra yine gideceğini biliyorum, o yüzden konuşmanın lüzumu yok diyecektim. engellesem mi diye düşündüm hatta. konuşmak istemiyorsam, sevsem de mantıklı düşünüp kafamda bitiriyorsam engellemem benim için daha hayırlı olur gibi gelmişti. engelleyecektim.

şimdi kafam allak bullak. yazsın istiyorum. yazsın konuşalım. özür dilesin bi şeyler desin. ben böyle mutsuzken o arkadaşlarıyla mutlu mutlu oturup keyif yapmasın. kaç gündür asla affetmem diyip duruyordum ama barışmak istiyorum şu an. kıskandım diye mi böyle oldu? sahiplenip sen benimsin demek istiyorum ya.
hayır bi şey olduğu da yok ki. arkadaşlarıyla gördüm sadece. benimle birlikteyken de buluşuyordu onlarla sonuçta. farklı bir şey yok ki.
gece birlikte kalmalarını istemiyordum sadece. o da kalmıyordu. şimdi ayrıyız tabi. onu tutan bir şey yok ki. gece gider kalır.

"kolayca atlattım baaak" diyerek kendimi mi kandırıyormuşum ben? altı üstü bir fotoğrafını gördüm diye çok kötü oldum. tüm moralim yıkıldı.

allahım dayanamıyorum.
 
yeni bi hikaye koymuşlar bu sefer kadrajda benimki yok.
resme bilerek girmemiş olabilir (sabah akşam arkadaşlarını stalkladığımı biliyor) ya da gerçekten akşam yanlarından ayrılıp evine gitmiş olabilir.
umarım evine gitmiştir, gece onlarla kalmamıştır. kalmasın ya.

gerçi beni ne ilgilendiriyor ki. bana ne yani.
ama yine de takip ediyorum ne bileyim. engel olamıyorum.

ayrılırken ben o kızların lafını geçirdiğimde şöyle demişti "antonie bitti artık. ne yapacağım seni ilgilendirmez. sana ne, gerçekten sana ne? onunla 1 ay hiç görüşmesem bile emin ol bunun seninle bir ilgisi olmayacak. bitti artık. istersem tutup 2 ay sonra yeni birini bulurum, istersem yarın. bitti"

bu yüzden hakikaten kalmadıysa da benimle bir ilgisi yoktur bu olayın. aman aramız kötü, belki ilerde düzelir, istemediği şeyleri yapmayayım vs dememiştir.

basbayağı ayrıldık. bitti. finito. istediği gibi yaşıyordur işte.

kaldıysa da kalmadıysa da beni ilgilendirmiyor. ama… işte aması var. bunu kendime kabul ettiremiyorum
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…