Üniversiteyi yatılı okumayın kardeşim...

neden olmasınki

bende şakacı bir tavırla ele aldım olayı varsayalım

kimse dışarda okumasın üniversiteyi kaardeşimm!! şu üslup ne kadar olduysa benimkide olmuştur eminim

bizim ellerde üniversite vardıda bizmi okumadık

heryerin kendine göre bi anlamı vardır

benim hayatımın bir parçası konyada kaldı üniversite arkadaşlarımda..
 

Ne mutlu size , sizin gibi dışarıda okuyup da , bunun artılarını ailesine, arkadaşlarına, çevresine yayabilenlere... ışte hayat böyle olmalı... Eksiler bize bir şeyler katmalı , bizden

bir şeyler alıp götürmemeli...Sizin gibi dışarıda okuyup da , ailesiyle okuyanlara , hayatı öğrenememiş ,pişmemiş olarak bakmayanlara sonsuz saygı duyuyorum ...

Zorluklar sizi daha da olgunlaştırmış belli ki, bazı dışarıda okuyanlar gibi hırçınlaştırmamış!

Anlatmak istediğimi şu hikaye en iyi özetler galiba, tam da anlatmak istediğim şudur:
--- --- --- --- ----
Havuç muyuz, yumurta mı, yoksa kahve mi?

Bir baba ile kızı dertleşiyormuş Kız babasına, çok sıkıntı çektiğinden, sorunlarla baş edemediğinden bahsetmiş Babası kızını dinlemiş, dinlemiş ve “Gel, sana bir şey göstereceğim!”

diye kızını mutfağa götürmüş Ünlü bir aşçı olan baba, ocağa üç tane eşit büyüklükte kap koymuş, üçüne de eşit su koymuş ve üçünün de altını aynı miktarda yakmış ve birinci kaba bir havuç,

diğerine bir adet yumurta, diğerine ise bir avuç çekilmemiş kahve çekirdeği koymuş Ve her üçünü de tam 20 dakika pişirmiş Daha sonra ateşi kesmiş Sonra masaya 2 tane tabak bir tane de boş

bardak koymuş ılk önce haşlanmış havucu alıp bir tabağa koymuş Sonra pişmiş yumurtayı diğer tabağa koymuş

Sonra da suya iyice sinmiş ve tam kıvamında kahve görüntüsü olan kahveyi de alıp bir bardağa boşalttıktan sonra kızına dönerek, – Kızım ne görüyorsun? Kızı “Havuç, yumurta ve kahve”

Kızını masaya iyice yaklaştıran baba bunlara daha yakından bakmasını istemiş Kızının şaşkınlığını gören baba, anlatmasına devam etmiş: – Havuç haşlandığı için yumuşak bir hal aldı

Yumurta, artık pişmekten içi katılaşmış sert bir hale geldi Kahve ise, (bir yudum alarak) harika olmuş Tadı da çok hoş Kız, iyice şaşırarak, “Baba, bunu bana niçin gösteriyorsun?” diye sormuş

“Bak” demiş babası, “Hepsi aynı şekil kapta, aynı sıcaklıkta, aynı dakika pişti Fakat hepsi bu etkiye farklı tepki verdiler Havuç ilk başta sertti, güçlü idi; ama kaynatılınca yumuşadı, güçsüzleşti,

çözüldü Yumurta çok kırılgandı, hafifçe dokunsan çatlayabilirdi; ama kaynatılınca içi sertleşti, hatta katılaştı Bir avuç çekilmemiş kahve ise yine sertti, hepsi birbirine benziyordu

Fakat ısıtılınca ne oldu; bu kahve çekirdekleri, ısındılar, gevşediler ve içinde oldukları suya yayıldılar Koku yaydılar, tad yaydılar ve suyu “eşsiz tad”da bir kahveye çevirdiler”

Ve kızına, “Kızım sen hangisisin?” diye sormuş adam “Zorluklarla karşılaştığın zaman nasıl tepki gösteriyorsun?

Havuç gibi sıkıntılara, problemlere rastgelince çözülüyor musun, benliğini koruyamıyor musun?

Yoksa yumurta gibi katılaşıyor, başta kendin olmak üzere kimseye faydan dokunmuyor mu?

Yoksa sen kahve misin? Kendini bitirmek uğruna, kendini ateşe atma pahasına diğer insanlara mutluluk veren, huzur veren, ağızlarına lezzet veren bir sevgi kaynağı mısın?

Karar ver yavrucuğum ve bence sen bir kahve ol hayatta Kahve bulunduğu çevreyi değiştirir, mutluluk soluklarını etrafına yayar

--- ---- ---- ---- ----

Benim etrafımda gördüğüm , bahsettiğim o birkaç arkadaşım, yaşadıkları zorluklardan sonra , yumurtaya benzediler, katılaştılar...

Herkes böyle olacak diye bir şey yok ! Kimileri kahve olur , kimileri havuç... Herkesin zorluklar karşısında gösterdiği tepki aynı olmaz, hepimiz farklı kişiliklere sahibiz ...:enbuyukkk:
 
Son düzenleme:
Çok güzel bir hikaye daha önce hiç okumamıştım,güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ederim :kedi: opuyorumnanaktan
aslında dışarıda okuyan iki öğrenciyi bile göz önüne alıp net birşeyler söylenemezken tamamen farklı durumları kıyaslamak saçma olmuyor mu birinin avantajı öbürünün dezavantajı bence önemli olan her ortama uyum sağlayıp mutlu olabilmek kaydirigubbakcemile5 umarım bundan sonra okul bittikten sonra da çok mutlu oluruz opuyorumnanaktan
 

lmaz:lmaz:lmaz:
bende yurtta kaldım evde de kaldım...hala ailemin yanında değilim..
neden kıskansınlarki bizi..
çokta kıskanılacak bi hayat değil açıkçası..
heee eğer her haltı rahatça karıştırmak isteyen varsa dışarda okumuk onlar için ala....
hayatı ailesinin yanında öğrenenlerde var
bu kişinin kapasitesine ve ailesinin tutumuna göre değişir.
ama konuşmalarınıza dikkat edin lütfen
nasıl olsa sanal alem tanımıyorum diye saygısızlık yapma hakkına sahip değilsinizlmaz:
 

saygısızlık derken hangi sözüm size saygısızca geldi belirtirseniz sevinirm

kıskanmak kelimesinden bahsediyorsanız saygısızlık neresinde lütfen bunuda belirtin

arkadaşın yazdıklarını baştan sona kadar okuyup bu şekilde düşündüm

ve düşüncelerimi yazdım..

ne kadar şaka yollu yapılmış yorumlar olduğu söylensede yazılanları ağır buldum

ve yine düşüncelerimi yazdım...

insanlar 18 yaşına kadar ailelerinin yanındadır ve bu yaşa kadar gerekli ahlaki eğitimi almıştır ve ya almamıştır..

yurtta kalan arkadaşları bi takım değişiklikler göstermiş..

ama o yaşa gelen insan zaten gerekli değişimi göstermiş olup ailesinin yanından ayrılır..

insanı bu hale getiren yurt hayatı değil aldıkları terbiye yada içlerinde kalan bazı şeylerin dışa vurmasıdır
 
o şekilde konuşmanız bence saygısızlıktır
sizin hakkınızda yorum yapılamıcakmı da hemen eksiyi yapıştırıyorsunuz..
ben seviyeyi bozduğumu düşünmüyordum ama oyunun kuralı bu galiba..
bizde kurulına göre oynarız canım....
 

pek anlam veremedim söylediklerinize ama sanırım eksi rap ten bahsediyorsunuz..

katılırsınız veya katılmazsın

düşüncelerime katılmıyorsanız sizde bana eksi rap verebilirsiniz

bu butonlar onun için konmuş değilmi

kaldı ki ben size seviyeyi bozuyorsunuz gibi bi cümlede sarfetmedim

neden hiddetlendinizki bu kadar
 
Son düzenleme:
yooo hiddetlenmedim canım neden hiddetleneyim..aksine gayet sakinimzemuszemus
ama malum nette duyguları yansıtamıyoruz...
o kadar da sinirlenecek bi konu değil benim için..mirmirmirmir

evet sen bana seviyeyi bozuyorsun demedin..ama eksi rep vermek benim içn o kadar basit bişey değil..
bana ağır hakaret edilmesi lazım.bana karşı seviye bozulursa anca o zaman veririm
e bide doğal olarak bana verildiyse veririm gücümüz yettiğinceakannehir
 
Son düzenleme:


Siz yazdığım o upuzun yazıdan bunu mu anladınız ???

Ve onlardan nefret ettiğimi mi çıkardınız ???

Söylenecek çok fazla şey yok.. Çünkü ne dersem diyeyim siz şimdi onu da çoook farklı anlayacaksınız ve nasıl anlamak istiyorsanız o yönde düşüneceksiniz...

Anlayışlarımız çok farklı sizinle....
 
insanlar 18 yaşına kadar ailelerinin yanındadır ve bu yaşa kadar gerekli ahlaki eğitimi almıştır ve ya almamıştır..

yurtta kalan arkadaşları bi takım değişiklikler göstermiş..

ama o yaşa gelen insan zaten gerekli değişimi göstermiş olup ailesinin yanından ayrılır..

insanı bu hale getiren yurt hayatı değil aldıkları terbiye yada içlerinde kalan bazı şeylerin dışa vurmasıdır


anlatmak istediğim tam olarak budur
 
Ben de kesinlikle ama kesinlikle disarida okunmasinin taraftariyim.
İnsan bu surede o kadar cok seyi ogreniyor, o kadar cok sorumluluk aliyor ki...
Benim adima oyle en azindan.
Ve kesinlikle universite tercihlerini yapacak insanlara bunu tavsiye ediyorum.
Hayatin ailenin yanindaki gibi olmadigini ogreniyorsun, her ne kadar universite seviyesinde insanlarla beraber yasasan da her seyin okumaktan gecmedigini farkediyorsun.. Universite egitimi alan -ama cok cok afedersiniz- kullandigi tuvaleti temizlemeyen insanlar gordum ben... Ya da tuvaletini banyoya yapanlari gordum. Ve o an dedim "egitim insanin icindedir" diye...
Yeri geldi parasiz kalip hayat mucadelesi surdurmeyi ogrendim ben, ailemin yanindayken her gece hazir yemek sofrasina oturmanin kiymetini bildim mesela...
Yurtta cesit cesit insanlar da gordum, her kulturden milletten arkadaslarim, selam verdiklerim oldu.
Yedigim yemegi paylasmayi ogrendim ben. Sirf kantin kapali diye, gecenin bir yarisi dunden kalan ekmegi yedim ve paylastim. Bunun verdigi haz bile inanilmaz derecede.
Bir milletin insanini tanimadan o millet hakkinda var olan onyargilarimi yiktim. Turkiyede cogu sehirden insan gordum. Onlarin anlattiklariyla, oralarin kulturunu tanidim az cok..
O kadar guzel bir sey ki yurtta ve sehir disinda yasamak. İnsan kendini korumayi kollamayi, sorumluluk almayi ogreniyor. Tek basina yasam mucadelesi vermeyi bu sekilde ogreniyor...
 
arkadaşlar bende üniversiteyi bulundugum şehirden çok uzakta okudum ama iyki şehir dışında okumuşum diyorum. insan ailesinden uzakta kendi ayakları üzerine durmayı, parasını idareli kullanmayı, herkese güvenmemeyi, ailesine, eski dostlarına kıymet vermeyi öğreniyo..orada yepyeni bi hayat kurdum hayatım boyunca görüşecegim, hep özleyeceğim çok samimi içten dostluklar kurdum hatta ikinci ailemle yaşadım diyebilirim..yurttada kaldım evde de delisini de gördüm sapığınıda ama olsun insan her yaşadıgı şeyden bi ders alıyo ve olgunlaşıyo diye düşünüyorum..şimdi üniversite bitti 4 yıl boyunca yedigim içtigim ayrı gitmedigi insanlardan ayrıldım hemde hepimiz çok uzak yerlerdeyiz( ahhh o güzel günlere evimize dönmeyi o kadar isterdimkiiimafoldumben
 

çok güzel yazmışsın tabii bu yalnızca bi kısmı daha çoook güzel yanları da var. elbetteki ailenin yanında mutlu ve huzurlusun ama nereye kadar:sm_confused: elbet ayrılacaksın her zaman onlar olmayacak yanında.
 
Yazıyı başlatan arkadaş ailesinden uzakta okusa da bunu yazsa anlıycam hak vericem de bunun hakkında kesin fikirler söyleyebilmesi için kendinin yaşaması lazımdı , onu bunu görerek böyle konuşulmaz
 
Yazıyı başlatan arkadaş ailesinden uzakta okusa da bunu yazsa anlıycam hak vericem de bunun hakkında kesin fikirler söyleyebilmesi için kendinin yaşaması lazımdı , onu bunu görerek böyle konuşulmaz

Hayatta her şeyi yaşayarak öğrenmeye kalksaydık, belki de hiçbir şeyi öğrenemez veyahut acı bir şekilde öğrenirdik... Yılandan korkarız ve kaçarız.. Ama dur bakıyım beni ısıracak mı diye

yaşayıp da öğrenmeye kalkmayız, yaşayanlardan ders alırız ! Keneyi kendimiz çıkarmaya çalışmayız , çünkü çıkaranların başına gelenleri görürüz veya duyarız.. Derste soruyu bilip aferin alan bir

arkadaşını gören küçük Hasan, doğru cevap verdiğinde kendisinin de aferin alacağını yaşayarak değil ; görerek , gözlemleyerek öğrenir...

Hayatta bazı şeyler hakkında fikir yürütmemiz için illaki de onu yaşamış olmamız gerekmez sengözlerimebaksanab
 
Son düzenleme:
konu sahibi arkadaş üstüne alınmasın bende fikrimi söylemek istiyorum.

ben konyada okudum. sınıfımızda konyalı sayısı oldukça fazlaydı. 1.sınıfın ilk günlerinde konyalılar ve olmayanlar şeklinde grupcuklar oluşmuştu hemen. (bilirsiniz bi ilk grupçuklar 1. senenin sonuna kalmaz dağılırlar) bazılarına göre evde kalanlar 1. derecede, yurtta kalanlar 2.derecede özgür kötü kızlardı. aralarında yemekler, ne bileyim iftarlar, gece kalmaları vs yaparlardı. ve sanırım bizlere bulaşmama konusunda tembihlilerdi. aranızda konyalı varsa kusura bakmasın ama öylelerdi. neyse zamanla taşlar yerine oturmaya başladı, baktık bunlar bizim aramıza katılmaya çalışıyorlardı artık. 4. sınıftada genelde kaynaşma oldu. konuyla alakasız oldu ama bende içimi döktüm bi nebze işte. oh beeee

bende konyalıları sevmedim, sevmedim, gittim bi konyalıyla evlendim. oldu mu şimdi delikafadulden
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…