• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Üniversiteyi yatılı okumayın kardeşim...

bence o kişisine göre değişir. üniversiteye gitmeden önce hiçbişey görmemiş geçirmemiş yaşamamış biri oraya gittiğinde farklı bi ortam büyüsüne kapılarak kişiliği karakteride değişmeye başlıyor. bende ailemden uzak okudum ama oraya gitmeden önce hayatı insanları bi parça tanıyodum ve herkesede hemen güvenip arkadaş olmuyordum . bahsettiğinz kişiler ortam büyüsüne kapılıp kendini bişey sanan ve gerçekten karekteri yanlış oturmuş gerçek dostluk arkadaşlık bilmeyen insanlardır. Kendini bilen her insan il dışında okuyabilir . ve gerçektende okumalılar erken yaşta öğrenip ileride sorun çıkartmazlar kişilikleriyle ilgili
 
konu sahibi arkadaş üstüne alınmasın bende fikrimi söylemek istiyorum.

ben konyada okudum. sınıfımızda konyalı sayısı oldukça fazlaydı. 1.sınıfın ilk günlerinde konyalılar ve olmayanlar şeklinde grupcuklar oluşmuştu hemen. (bilirsiniz bi ilk grupçuklar 1. senenin sonuna kalmaz dağılırlar) bazılarına göre evde kalanlar 1. derecede, yurtta kalanlar 2.derecede özgür kötü kızlardı. aralarında yemekler, ne bileyim iftarlar, gece kalmaları vs yaparlardı. ve sanırım bizlere bulaşmama konusunda tembihlilerdi. aranızda konyalı varsa kusura bakmasın ama öylelerdi. neyse zamanla taşlar yerine oturmaya başladı, baktık bunlar bizim aramıza katılmaya çalışıyorlardı artık. 4. sınıftada genelde kaynaşma oldu. konuyla alakasız oldu ama bende içimi döktüm bi nebze işte. oh beeee

bende konyalıları sevmedim, sevmedim, gittim bi konyalıyla evlendim. oldu mu şimdi delikafadulden


hehehe hemen geldim bi konyalı olaraktan :))) ama ben de doğma büyüme istanbulluyum, yine de konyalıların içinde büyüdüm zaar, kapmışımdır yani.

benzer bişeyi yakın zamanda konyada okuyup gelen bi arkadaşım da anlattı, tam olarak aynısı olmasa da benzeri. ki onlar böle cemaat evinde falandılar yani, kafalrına göre ev tutma olayı değil. başta ablalar falan var. ona rağmen muamele aşağı yukarı aynı olmuş.

konyanın insanına gelince.. vallahi Allah biliyo ya erkeklerinden hiç hazzetmem. kocam olsun da istemem. babam oldu ayrı mevzu, ama konyalı erkeğe anca konyalı kadın yarıyo be bacım. çok kahırlılar, inşallah eşiniz öle değildir de. insanlık namına da öle, pek hoşlaşmam. böle alaycı tavırlarını gördüm ben hep, sanırım "gereğinden fazla okuduğumdan" olsa gerek. kadınlar da.. çok iyileri var, artık dert çeke çeke melaike olmuş kimisi.. kimisi de.. aman diyimmm. ailem de olsa kendime yabancı buluyorum çoğunu. ben de muhafazakarım ama çelişki sevmem mesela, bu insanlar muhafazakarcılık içinde kendi oyunlarını oynuyorlar çoğu zaman, bana tuhaf geliyor. işi kılıfına uydurma olayı yani. (hemşolar alınmasın, ama benim gibi düşünmeyen konyalı hatuna pek rastlamadım hep hak verirler..)

sevmedim sevmedim konyalıyla evlendim demişsiniz ya bi de, benim annemin babası da konyada askerlik yapmış illallah demiş. 3 kızım var hiçbirini konyalıya vermemmm demiş ilki konyaya gelin gitti buyrun burdan yakın :))) büyük konuşmamak lazım :))
 
hehehe hemen geldim bi konyalı olaraktan :))) ama ben de doğma büyüme istanbulluyum, yine de konyalıların içinde büyüdüm zaar, kapmışımdır yani.

benzer bişeyi yakın zamanda konyada okuyup gelen bi arkadaşım da anlattı, tam olarak aynısı olmasa da benzeri. ki onlar böle cemaat evinde falandılar yani, kafalrına göre ev tutma olayı değil. başta ablalar falan var. ona rağmen muamele aşağı yukarı aynı olmuş.

konyanın insanına gelince.. vallahi Allah biliyo ya erkeklerinden hiç hazzetmem. kocam olsun da istemem. babam oldu ayrı mevzu, ama konyalı erkeğe anca konyalı kadın yarıyo be bacım. çok kahırlılar, inşallah eşiniz öle değildir de. insanlık namına da öle, pek hoşlaşmam. böle alaycı tavırlarını gördüm ben hep, sanırım "gereğinden fazla okuduğumdan" olsa gerek. kadınlar da.. çok iyileri var, artık dert çeke çeke melaike olmuş kimisi.. kimisi de.. aman diyimmm. ailem de olsa kendime yabancı buluyorum çoğunu. ben de muhafazakarım ama çelişki sevmem mesela, bu insanlar muhafazakarcılık içinde kendi oyunlarını oynuyorlar çoğu zaman, bana tuhaf geliyor. işi kılıfına uydurma olayı yani. (hemşolar alınmasın, ama benim gibi düşünmeyen konyalı hatuna pek rastlamadım hep hak verirler..)

sevmedim sevmedim konyalıyla evlendim demişsiniz ya bi de, benim annemin babası da konyada askerlik yapmış illallah demiş. 3 kızım var hiçbirini konyalıya vermemmm demiş ilki konyaya gelin gitti buyrun burdan yakın :))) büyük konuşmamak lazım :))

kız sende mi konyalıydın? goca gonyalı seniiiiii. valla sanalda seni tanıdığım mesajlarını okuduğum kadarıyla hiç öyle bi tipin yok, ist doğma büyüme olduğun belli yani kaydirigubbakcemile3

cemaat farklı bi durum ben onlardan bahsetmiyorum. konyalı, dinden çok gereksiz gelenek görenekleriyle yaşayan, dedikoducu ama kendini hiç görmeyen, dışardan üniversite okumaya gelen kızlara potansiyel kaşar gözüyle bakan tiplerden bahsediyorum. ağır oldu galiba, amma da doluymuşum ha -tatlicadiarzu- ya bilmiyorum şu anda nufüs cüzdanımda konya yazıyor ama sevmiyorum işte sevemiyorum konya insanını. tabiki hepsi aynı değil de bizim rastladıklarımız öyleymiş. biz iki kankaydık sınıfta diyordukki aman okul bitsin daha da gelmeyiz diyoduk. o da konyalı biriyle evlendi hatta orda oturuyor kaydirigubbakcemile3 ne büyük konuşmuşuz.

 
Ben herkesin, özellikle kızların kesinlikle üniversite hayatı yaşamasından yanayım.. Kendi ayakları üzerinde durabilmeleri açısından çok önemli bir şey bu.. Ben üniversiteye gelmeden önce, ne yemek bilirdim, ne bulaşık, temizlik, tertip, düzen.. Ekonomi yapmayı burada öğrendim. Verilen parayı yetiştirmeyi de.. Fatura ödemeyi, elektirik su açtırmayı, doğal gaz tesisatını, kombi kullanmayı, bankada sıra beklemeyi, yalnız yolculuk yapmayı, evde yalnız kalabilmeyi ve daha bir sürü şeyi..
Yeri geldi arkadaşlarımla kavga ettim yalnız kaldım, yeri geldi hastalandım kimse bakmadı.. Ama bu şekilde öğrenebildim hayatı.. Eskiden herhangi biri bana kötü davrandığında ailem devreye girerken, kendi başımın çaresine bamayı öğrendim.. Yeri geldi mahkemelik oldum, adli süreçleri öğrendim.. Yeri geldi ameliyat oldum, hastanede kalmayı öğrendim.. Haksızlığa uğradım, param çalındı, ev sahibiyle kavga ettim sokakta kaldım.. Ama hepsi bana o kadar çok şey kattı ki.. Ayaklarımın üzerinde durmayı öğrendim.. 1 senedir tek başıma ev arkadaşım olmadan yaşıyorum.. Kendi kendime bir evi geçindirebilecek düzeye geldim.. Birey olabildim her şeyden önce.. O yüzden diyorum ki her kız üniversite hayatını yaşamalı..
 
üniversite yılları en güzel yıllardır keşke gene yaşayabılsem o yılları bende aılemden uzakda okudum iyikide uzakda okumuş kendı ayaklarımın üzerinde durmayı öğrendim bişey oldugunda yana yakıla babama anneme kosmak değilde kendi işimi kendim hallettim buda öz güven getirir insana evde kalıyodum ben bir ev arkadaşım vardı ev sorumlulugu nasıl alınır bunuda öğrendim yeri geldi aç kaldık yeri geldı 1 hafta sadece makarna yedik ama güzeldi genede ayrıca uzakda kalınca hayatla daha iç içe oluyosunuz kesinlikle ve insanları daha iyi tanıyosunuz kısacası herkesin bu tecrübeleri yaşaması gerikir hee bide insan sarrafı olmayı öğretti bana şu üniversite insa koca şehirde tek başına kalınca gözünü daha bi açıyo insanların iç yüzünü daha iyi görmenizi sağlıyo
 
üniversite yılları en güzel yıllardır keşke gene yaşayabılsem o yılları bende aılemden uzakda okudum iyikide uzakda okumuş kendı ayaklarımın üzerinde durmayı öğrendim bişey oldugunda yana yakıla babama anneme kosmak değilde kendi işimi kendim hallettim buda öz güven getirir insana evde kalıyodum ben bir ev arkadaşım vardı ev sorumlulugu nasıl alınır bunuda öğrendim yeri geldi aç kaldık yeri geldı 1 hafta sadece makarna yedik ama güzeldi genede ayrıca uzakda kalınca hayatla daha iç içe oluyosunuz kesinlikle ve insanları daha iyi tanıyosunuz kısacası herkesin bu tecrübeleri yaşaması gerikir hee bide insan sarrafı olmayı öğretti bana şu üniversite insa koca şehirde tek başına kalınca gözünü daha bi açıyo insanların iç yüzünü daha iyi görmenizi sağlıyo
 
bence tam tersine üniversite başka şehirde okunmalıdır.yurtta odalar çok kişilikmiş evet ben ilk yıl kaldım sonra eve çıktım ama benden kaynaklanıyodu daha rahat olmak istedim çıkmayan arkadaşlarım hiç sorun yaşamadı.giden geri geldiğinde başka oluyomuş ee o da kendi sorunu karakteri oturmamış demek ki kim nerey çekerse oraya gitmiş.aklını kullanıp uyanık olana hiç bişey olmaz kendi başına yaşamayı öğrenir aile bi yere kadar çünkü o 4 yıl gezin dolaşın eğlenin arada ailenizin yanına gelin daha ne olsun
 
arkadaşım hem sen yurtta kalmamışsın ki kalanları görmekle olur mu değişceği vardır değişmiştir herkes bir mi okuyan da aileden uzakta olan her yer psikopat dolu sanırsırnaşık şeysırnaşık şey
 
arkadaşım hem sen yurtta kalmamışsın ki kalanları görmekle olur mu değişceği vardır değişmiştir herkes bir mi okuyan da aileden uzakta olan her yer psikopat dolu sanırsırnaşık şeysırnaşık şey

Ben kendi çevremdekileri anlattım desem ... genelleme yapmadım desem...

Bi biskrem versem :1hug:
 
puanınız yüksekse neden kendi şehrinizde kalasınız ki(yani 3 büyük şehirde yaşamayanlar için söylüyorum).türkiyenin en iyi üniversitelerinde iyi bi öğrenim görmek varken neden puanımın kat kat aşağısı yerlerde okuyayım sırf memleketimde kalacağım yere.üniversite hayatı boyunca ailemizin yanında yaşasak bir işe başlayınca ne yapacağız.evlenme çağı gelince içgüveysi getiririz artık.işe babamız bırakır bizi her sabah.70 yaşındaki annem hazırlasın kahvaltımı önüme.18 yaşında atılmasa 25 yaşında atılacak hayata.eninde sonunda atılacak yani.bunun için de üniversiteye 18de gidiliyor 25 te değil.bu konu daha çok tartışılır da..yani ben üniversitenin başka şehirde okunması taraftarıyım bunu söyleyeyim sadece.insan hayatı tanımalı, değişik insanlar görmeli ki iş hayatına atıldığında şaşkın gibi ortalarda kalmasın..
 
biskremi alırım yerim desemsırnaşık şeysırnaşık şey ama korkar insanlar bunları okusa

Afiyet olsun şekerim a.s.

Yok ben kimsenin okuyup da korkacağını düşünmüyorum, artık çoğu kimse üniversiteyi ailesinin yanında okumak istemiyor , ailenin yanında lise öğrencisi hayatı yaşıyorsun ve büyümeyen çocuk olarak kalıyorsun evde.. Bunun da herkes bilincinde :jeyyar:
 
Ben herkesin, özellikle kızların kesinlikle üniversite hayatı yaşamasından yanayım.. Kendi ayakları üzerinde durabilmeleri açısından çok önemli bir şey bu.. Ben üniversiteye gelmeden önce, ne yemek bilirdim, ne bulaşık, temizlik, tertip, düzen.. Ekonomi yapmayı burada öğrendim. Verilen parayı yetiştirmeyi de.. Fatura ödemeyi, elektirik su açtırmayı, doğal gaz tesisatını, kombi kullanmayı, bankada sıra beklemeyi, yalnız yolculuk yapmayı, evde yalnız kalabilmeyi ve daha bir sürü şeyi..
Yeri geldi arkadaşlarımla kavga ettim yalnız kaldım, yeri geldi hastalandım kimse bakmadı.. Ama bu şekilde öğrenebildim hayatı.. Eskiden herhangi biri bana kötü davrandığında ailem devreye girerken, kendi başımın çaresine bamayı öğrendim.. Yeri geldi mahkemelik oldum, adli süreçleri öğrendim.. Yeri geldi ameliyat oldum, hastanede kalmayı öğrendim.. Haksızlığa uğradım, param çalındı, ev sahibiyle kavga ettim sokakta kaldım.. Ama hepsi bana o kadar çok şey kattı ki.. Ayaklarımın üzerinde durmayı öğrendim.. 1 senedir tek başıma ev arkadaşım olmadan yaşıyorum.. Kendi kendime bir evi geçindirebilecek düzeye geldim.. Birey olabildim her şeyden önce.. O yüzden diyorum ki her kız üniversite hayatını yaşamalı..


kesinlikle katılıyorum. bunlardan en azn 2sini ailesinden ayrı kalan herkes yaşadı ama bütün bunlar insanı ayakta tutabiliyor hayatı öğretebiliyor. hayatta tek başına kalabilmek için bir güç sarfediyorsun ve geriye dönüp baktığında neler başardığını görebiliyorsun. başarını görünce de kendine güvenin artıyor ve kimseye muhtaç olmadan yaşabilmeyi öğreniyorsun..
bu konuda tarafsız düşünebiliyorum çünkü hem ailemin yanında okudum hem de dışarda okudum (2 üni yani.).. ikisinin de nasıl olduğunu iyi biliyorum..
çok güzel yazmışsın canım..
 
kesinlikle katılıyorum. bunlardan en azn 2sini ailesinden ayrı kalan herkes yaşadı ama bütün bunlar insanı ayakta tutabiliyor hayatı öğretebiliyor. hayatta tek başına kalabilmek için bir güç sarfediyorsun ve geriye dönüp baktığında neler başardığını görebiliyorsun. başarını görünce de kendine güvenin artıyor ve kimseye muhtaç olmadan yaşabilmeyi öğreniyorsun..
bu konuda tarafsız düşünebiliyorum çünkü hem ailemin yanında okudum hem de dışarda okudum (2 üni yani.).. ikisinin de nasıl olduğunu iyi biliyorum..
çok güzel yazmışsın canım..

Teşekkür ederim canım a.s.
 
kızlar bende artık bu başlıga yazabilirim bende de yurtta kalıyorum artık daha yeni ama bu süre bile yurdun zorlugunu anlamaya yetti hee sadece zorlugumu tamam iyi yönleride war kesinlikle paranın degerini anlamak için yurtta kalmalı veya çalışarak kendi emeginle kazandıgın parayı harcamalısın her ikisindede paranın ne demek oldugunu çok iyi anlıyosun sonra arkadaş ortamıda çok farklı oluyo (allah hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın) insanlarla daha sıcak samimi bir ortamda oluyosun başka daha disiplinli davranıyorsun sonraa kendini daha güçlü hissediyosun . aglarken sessizce yatagında aglıyosunki kimse duyuptaa ne oldugnu sormasın diye ama ewde öylemi seni sarar destek olmaya çalışırlar burdada arkadaşlrın yapar da aile bi başka oluyo..KESıNLıKLE 4-5 SENE OLMASADA AıLEDEN UZAKLAŞILMALIKı ONLARIN , EWıNıN DEGERıNı ANLAYABıLESıN EN UFAK BıR ŞEYDE MIZ MIZ KAPRıS YAPMAYI KESEBıLESıN!! zemuszemus (bu yazıyı kimeyi eleştirmek amaçlı falan yazmadım otururken bir an içimden gelenleri yazdım sadece.)
 
Son düzenleme:
Ben üniversiteyi ailemin yanında okuyanlardanım...
Ama ablam kilometrelerce uzakta okuyanlardan...

Ablam 5 sene boyunca 8 kişilik odalı devlet yurtlarında kaldı.
Bense düzenimi zerre değiştirmeden, annemin yıkayıp ütülediği her daim deterjan kokan kıyafetlerle...

Ablam gün oldu para yetiştiremedi, ben ona bayram harçlıklarımı yolladım, idare ettik.
Ablam gün geldi, yurtta sinir krizine girdi, ben o küçücük halimle, aileme bunu hissettirmeden ablamın yanına gittim, geldim...
Ablam gün geldi, o zorluklar içinde çalıştı çabaladı, bana kargoyla hediyeler yolladı, anneme, babama...Ama o zor günlerde tanıdığı eşiyle şimdi çok mutlu...Allah bozmasın...

Ve ben büyüdüm...Ailemin yanında üniversiteyi henüz bitirdim.
Hala para harcamayı tam kontrol ettiğim söylenemez.
Allahtan erkek arkadaşımın evi dolayısıyle ev geçindirmenin ne demek olduğunu öğrenme şansını elde ettim, bulaşık, yemek, temizlik öğrendim. Yoksa annem benden hiç öyle işler beklemedi.
Hala evin küçük kızıyım ama ıstanbulda ailenin yanında olmak bile büyük tecrübe ve sağlam sinir sistemi gerektirir.

Okuduğum süre boyunca çalıştım, 1. sınıftan beri ailemden para almıyorum. (ışler tersine döndü, okul bitti, şimdi yeni yeni harçlık veriyorlar :)) )

Çalıştığım süre zarfında ve üniversite bünyesinde her türlü insan tanıdım, 72 milletten hem de...
Yurtta kalan arkadaşlarım çoktu, kimisi dayanamadı eve çıktı, kimisi hayatı boyunca kopmayacağı arkadaşlıklar edindi.

Ve biri var ki, en büyük övüncümüzdür, apartmandan bozma, 10ar kişilik odalı bir devlet yurdunda 4 sene yaşadı ve fakülte ikincimiz oldu!!! Hem de arkadaşları muhteşem insanlardı...

Belki şans, belki kader, belki de beceri...Adını bilemedim...

Ama biraz da kişinin elinde olduğu apaçık...
 
Kendimden örnek vermek gerekirse , ben de ailesindn uzakta yaşayanlardanım ve bundan hiç pişman olmadım. 4 sene önceki halime baktığımda ben de ne kadar çok değiştiğimi farkediyorum artık. o zamanlar yemek yapamazdım (çünkü annem yaptırmazdı) , ev düzeni nedir bilmezdim. ailenin önemini de bilmezdim, annem ilk kazandığım zaman tebrik bile etmemişti beni sırf uzak yeri yazdım ve o denk geldi diye, halbuki benim 1. ve en çok istediğim bölümdü, babam ben kızıma güveniyorum deyince rahat rahat gitmiştim ben de. sonra ilk yıl yurtta kaldım , yurt ortamı gerçekten kötü ama arkadaşlıklar kötülükler bakımından değil, hijyenik açıdan o kadar insanla aynı odada yatmak ve aynı banyoyu tuvaleti kullanmak, yemeklerin berbatlığı, hepsi çok kötüydü. en sonunda kötü de olsa bi arkadaşımla beraber eve çıktık. o zamandan sonra anladım ev düzenini, ilk başlarda çiğ tavuklar yedik ama şimdi geliştirdik kendimizi ;) yurtta kalmanın de ne kadar kötü olduğunu bildiğimiz için arkadaşlarımızı da sürekli çağırıyorduk, yemek fln yapmaya başlamıştık, yurtta ders çalışmak zor olduğu için bizim evde ders çalışıyorduk. yeri gelip hep beraber ağlıyoduk yeri gelip kahkahalarla gülüyorduk. sürekli faturadır şudur budur derken kıtı kıtına paramız yetiyordu ama hiç bi zaman pişman olmadım ailemin yanında kalmadığım için.
artık ailem de öğrendi tabi yalnız başıma kendi ayaklarımın üzerinde durabileceğimi, hatta beni o şehir uzak diye birinci tercihime yerleşmeme rağmen asık bi suratla tebrik eden annem, geçen sene yurtdışına göndermekte ısrar etti ve şu an yurtdışında öğrenimimi görüyorum, 4 yıl önce olsa o kadar cesaret edemezdim. ama tek başıma geldim, ilk uçak yolculuğum hiç portekizce bilmememe rağmen. şu an da bir tek türk ben varım ama arkadaşlarımla gayet güzel anlaşıyorum burda, hatta her ülkeden herkes en az 2 kişi olmasına rağmen bazen ülkelerini çok özlediklerinde duygusallaşıyorlar, sonra bana bakıp sen ne kadar güçlüsün diyorlar :)

yani kendi ayaklarımın üstünde taa buralarda bile durabilmemi ailemden uzakta yaşamama bağlıyorum kesinlikle :)
 
seninle aynı şeyleri yaşadım pespembe güzel bi yazı olmuş
aileustum ben de.
şehir dışından gelen bazı arkadaşlarım :
"kızım ailenin yanında okunur mu, hesap vermek zorunda kalırsın eve saatinde gitmen gerekir tadı çıkmaz" dediler.
ama ben ailemin yanındaymış gibi rahat ve huzurlu, onlardan uzakmış gibi serbest yaşadım
maddi sıkıntılarım hiç olmadı
eve gelince sıcak yemeğim temiz kıyefetlerim ve tek bana ait bi yatağım vardı
bunların yerini kesinlikle şehir dışında bi ünv tutamazdı
istanbulda yaşamanın avantajları da var tabii
herkesin okumak istediği okullar burda olduğu için puan tuttuktan sonra kimse de sorun etmez
yani ailenin yanında okunur mu diyenler istanbulu tutturacak puana erişebildiler mi acaba !
ben de buyur sen yüksek puan al ama şehir dışına git diyodum..
nys ben de yaşadıklarımı paylaşmak istedim
bi ünv mezunu olarak ünv ortamlarını görmüş biri olarak kızım olsa şehir dışına okumaya gönderme konusunda bayaaa bi düşünmem gerekicek..
cahil biri diilim ama modernlik de bi yere kadar..
çünkü iyi kötü herşeyi görüyo insan acabaaaa diyo bilmiyorumkismile
 
Back