başta şunu sana söylemek isterim ki daha hayatta öğrenecek çok şeyin var...ben ailemden 2000 kilometre uzakta okuyorum yalnız yaşıyorum ve aynı zamanda çalışıyorum...2 gün öncede yeni evime taşındım...ne tesadüftür ki daha dün bunu düşünürken bu konuyu gördüm...bugün memleketime gidiyorum ve her zamanki gibi yine biliyorum ki memleketimde okuyan arkadaşlarım hala hayatın zorluklarını yaşamadıkları için ben onları hala tek problemleri sevgilileri yada annesinin almadığı kot pantolonu için üzülürken marka takıntılarıyla bulucam...ve yine git gide değiştiğimizi düşünücem...ama bu benim için kötü yönde değil her gidişimde artık yönde olacak ve oluyor...sana sorarım sen tek başına ev boyamayı ev temizlemeyi ayakların şişene kadar kiralık ev aramayı ve cam eşyaları nasıl toplayacağını biliyor musun? dostlukların asıl dışarıda daha sağlam olduklarını...yada ayın sonunu nasıl getireceğini yada insanların senin sandığın kadar masum olmadığını...küçük hanım...malesef hayat sizin anlattığınız gibi toz pembe değil...ve ben milyon kere daha dünyaya gelsem yine üniversiteyi dışarda ayaklarımın üzerinde durarak öğrenmeyi tercih ederdim...ve bunu da çok iyi başardığımı düşünüyorum...keşke sizde dışarda okusaydınız da hayata karşıdan bakmak yerine kapısından girmeyi başarabilseydiniz...evet zor bir hayatım var ama ben şunu biliyorum ki bu saatten sonra tek başıma ayakta kalabilirim...güçlü ve olgun durabilirim...ama ailesiyle okuyan çoğu genç ailesinden bir adım öteye gitmeye korkar ve daha da ilerisi olan ailesinin yakınına evlenmeyi bile kafasına koyar...yurt dışına gitmek ürkütürken bir gün ailesine bişey olursa nasıl hayata tutunacağını bile düşünenini bilirim...hatta hayattan korktuları için dayak yedikleri kocalarından boşanamamaları...bunlar bööle sürer gider sizin anlayacağınız...sadece üniversitede kalmaz bişeyler ve inanın bunlar sizin ''anne çay getirsene dizi başlıyo'' demenizden çok daha önemli ve çok daha hayata dair...üzgünüm ama çok şey kaybetmişsiniz ve öğrenecek çok fazla şeyiniz var hayatınızda...ama lütfen insanları sizin gibi aile yanından ayrılmaya ürken hayata karşı korkak biri olmalarını istemeyin...aklı başında güçlü sağlam durabilecek insana çok ihtiyacı var ülkemizin...yaprak dökümüne özeniyorsanızda daha dikkatli izleyin derim...
¤ decemBer ¤;8905609 .!.:tebrik ederim. bu kadar geniş hayalgücü ancak dışarda okunarak elde edilebiliyormuş meğer.
biz şimdi evimizde okuduk diye kocamızdan dayak yiyecez he, vay anam vay.mirmirmirmir sizin dışarda kazandığınızı iddia ettiğiniz karakteri bir çok insan ailesinin yanında kazanıyor. dediğiniz gibi olsaydı geçmiş zamanlarda yaşayan bütün kadın ve erkekler beceriksiz insanlar olurlardı, oysa hepimizden daha becerikliydiler. aile bir bağdır ve yadsınamaz, bir insan ailesine bağlı diye de yargılanamaz efendim. aştığınız zorluklara saygım var, ancak başkalarını küçümsemenize hak verecek değilim. evde okuyanların sizin kendi tarafınızda görmedikleri bir çok sorunları olabiliyor. sorunları yarıştırmaya hacet yok, ben tamamen kendi isteğimle burayı yazdım, istanbulu. 6 senedir de kartaldan beşiktaşa gidiyorum her Allahın günü. sabahları 2.5 akşamları 1.5 saatlik yol. çok vakit kaybı, yurtta kalmayı denedim ama değmezdi. sizin çanak çömlekle uğraştığınız vakitlerde ben de trafikteydim, bir başkası ders çalışıyordu, bir başkasının başka bir derdi vardı.
ve kimin nasıl nereye geleceği hiç belli olmaz, kendi iyiliğiniz için bu kadar büyük konuşmayın derim.
ben bütün kadınlar dayak yer demiyorum sadece aile yanında yaşayanların hayata karşı daha ürkek olduğunu ve bazı şeylere daha az cesaret ettiğinden bahsediyorum bu zaten yadsınamaz bir gerçek...ben sözlerimin arkasındayım ha bu arada aynı çevrede kalınarak farklı tecrübeler edinilmeyerek dediğiniz gibi ''hayal gücü'' elde edinilemez bu önemli bir beceridir hayata sığ bakmamak...
başta şunu sana söylemek isterim ki daha hayatta öğrenecek çok şeyin var...ben ailemden 2000 kilometre uzakta okuyorum yalnız yaşıyorum ve aynı zamanda çalışıyorum...2 gün öncede yeni evime taşındım...ne tesadüftür ki daha dün bunu düşünürken bu konuyu gördüm...bugün memleketime gidiyorum ve her zamanki gibi yine biliyorum ki memleketimde okuyan arkadaşlarım hala hayatın zorluklarını yaşamadıkları için ben onları hala tek problemleri sevgilileri yada annesinin almadığı kot pantolonu için üzülürken marka takıntılarıyla bulucam...ve yine git gide değiştiğimizi düşünücem...ama bu benim için kötü yönde değil her gidişimde artık yönde olacak ve oluyor...sana sorarım sen tek başına ev boyamayı ev temizlemeyi ayakların şişene kadar kiralık ev aramayı ve cam eşyaları nasıl toplayacağını biliyor musun? dostlukların asıl dışarıda daha sağlam olduklarını...yada ayın sonunu nasıl getireceğini yada insanların senin sandığın kadar masum olmadığını...küçük hanım...malesef hayat sizin anlattığınız gibi toz pembe değil...ve ben milyon kere daha dünyaya gelsem yine üniversiteyi dışarda ayaklarımın üzerinde durarak öğrenmeyi tercih ederdim...ve bunu da çok iyi başardığımı düşünüyorum...keşke sizde dışarda okusaydınız da hayata karşıdan bakmak yerine kapısından girmeyi başarabilseydiniz...evet zor bir hayatım var ama ben şunu biliyorum ki bu saatten sonra tek başıma ayakta kalabilirim...güçlü ve olgun durabilirim...ama ailesiyle okuyan çoğu genç ailesinden bir adım öteye gitmeye korkar ve daha da ilerisi olan ailesinin yakınına evlenmeyi bile kafasına koyar...yurt dışına gitmek ürkütürken bir gün ailesine bişey olursa nasıl hayata tutunacağını bile düşünenini bilirim...hatta hayattan korktuları için dayak yedikleri kocalarından boşanamamaları...bunlar bööle sürer gider sizin anlayacağınız...sadece üniversitede kalmaz bişeyler ve inanın bunlar sizin ''anne çay getirsene dizi başlıyo'' demenizden çok daha önemli ve çok daha hayata dair...üzgünüm ama çok şey kaybetmişsiniz ve öğrenecek çok fazla şeyiniz var hayatınızda...ama lütfen insanları sizin gibi aile yanından ayrılmaya ürken hayata karşı korkak biri olmalarını istemeyin...aklı başında güçlü sağlam durabilecek insana çok ihtiyacı var ülkemizin...yaprak dökümüne özeniyorsanızda daha dikkatli izleyin derim...
başta şunu sana söylemek isterim ki daha hayatta öğrenecek çok şeyin var...ben ailemden 2000 kilometre uzakta okuyorum yalnız yaşıyorum ve aynı zamanda çalışıyorum...2 gün öncede yeni evime taşındım...ne tesadüftür ki daha dün bunu düşünürken bu konuyu gördüm...bugün memleketime gidiyorum ve her zamanki gibi yine biliyorum ki memleketimde okuyan arkadaşlarım hala hayatın zorluklarını yaşamadıkları için ben onları hala tek problemleri sevgilileri yada annesinin almadığı kot pantolonu için üzülürken marka takıntılarıyla bulucam...ve yine git gide değiştiğimizi düşünücem...ama bu benim için kötü yönde değil her gidişimde artık yönde olacak ve oluyor...sana sorarım sen tek başına ev boyamayı ev temizlemeyi ayakların şişene kadar kiralık ev aramayı ve cam eşyaları nasıl toplayacağını biliyor musun? dostlukların asıl dışarıda daha sağlam olduklarını...yada ayın sonunu nasıl getireceğini yada insanların senin sandığın kadar masum olmadığını...küçük hanım...malesef hayat sizin anlattığınız gibi toz pembe değil...ve ben milyon kere daha dünyaya gelsem yine üniversiteyi dışarda ayaklarımın üzerinde durarak öğrenmeyi tercih ederdim...ve bunu da çok iyi başardığımı düşünüyorum...keşke sizde dışarda okusaydınız da hayata karşıdan bakmak yerine kapısından girmeyi başarabilseydiniz...evet zor bir hayatım var ama ben şunu biliyorum ki bu saatten sonra tek başıma ayakta kalabilirim...güçlü ve olgun durabilirim...ama ailesiyle okuyan çoğu genç ailesinden bir adım öteye gitmeye korkar ve daha da ilerisi olan ailesinin yakınına evlenmeyi bile kafasına koyar...yurt dışına gitmek ürkütürken bir gün ailesine bişey olursa nasıl hayata tutunacağını bile düşünenini bilirim...hatta hayattan korktuları için dayak yedikleri kocalarından boşanamamaları...bunlar bööle sürer gider sizin anlayacağınız...sadece üniversitede kalmaz bişeyler ve inanın bunlar sizin ''anne çay getirsene dizi başlıyo'' demenizden çok daha önemli ve çok daha hayata dair...üzgünüm ama çok şey kaybetmişsiniz ve öğrenecek çok fazla şeyiniz var hayatınızda...ama lütfen insanları sizin gibi aile yanından ayrılmaya ürken hayata karşı korkak biri olmalarını istemeyin...aklı başında güçlü sağlam durabilecek insana çok ihtiyacı var ülkemizin...yaprak dökümüne özeniyorsanızda daha dikkatli izleyin derim...
Bu konu kadar gereksiz bir konu daha olamaz yaa...
arkadaşım herkesin kendi seçimi sanane ki...
Üniversiteyi yatılı okumayın kardeşim... Böyle bir başlık açıyorsun....
ben sizin yazdıklarınızı onaylamadığım için - rep verdim ama siz benim yazdıklarımı onaylamadığınızdan değil bana cvp verebilmek adına ve karşılık olsun diye - rep veriyorsunuz.- rep yazarken size dediklerimin cvbını değil - rep vermenizin nedenini yazarsanız ben de katılmadığınız noktayı anlamış olurum.çocukça...herkes sizin düşündüğünüz gbi düşünmek zorunda değil.fikirlerinize değil üslubunuza kırıcı hakaret dolu yazınıza - verdim.
başta şunu sana söylemek isterim ki daha hayatta öğrenecek çok şeyin var...ben ailemden 2000 kilometre uzakta okuyorum yalnız yaşıyorum ve aynı zamanda çalışıyorum...2 gün öncede yeni evime taşındım...ne tesadüftür ki daha dün bunu düşünürken bu konuyu gördüm...bugün memleketime gidiyorum ve her zamanki gibi yine biliyorum ki memleketimde okuyan arkadaşlarım hala hayatın zorluklarını yaşamadıkları için ben onları hala tek problemleri sevgilileri yada annesinin almadığı kot pantolonu için üzülürken marka takıntılarıyla bulucam...ve yine git gide değiştiğimizi düşünücem...ama bu benim için kötü yönde değil her gidişimde artık yönde olacak ve oluyor...sana sorarım sen tek başına ev boyamayı ev temizlemeyi ayakların şişene kadar kiralık ev aramayı ve cam eşyaları nasıl toplayacağını biliyor musun? dostlukların asıl dışarıda daha sağlam olduklarını...yada ayın sonunu nasıl getireceğini yada insanların senin sandığın kadar masum olmadığını...küçük hanım...malesef hayat sizin anlattığınız gibi toz pembe değil...ve ben milyon kere daha dünyaya gelsem yine üniversiteyi dışarda ayaklarımın üzerinde durarak öğrenmeyi tercih ederdim...ve bunu da çok iyi başardığımı düşünüyorum...keşke sizde dışarda okusaydınız da hayata karşıdan bakmak yerine kapısından girmeyi başarabilseydiniz...evet zor bir hayatım var ama ben şunu biliyorum ki bu saatten sonra tek başıma ayakta kalabilirim...güçlü ve olgun durabilirim...ama ailesiyle okuyan çoğu genç ailesinden bir adım öteye gitmeye korkar ve daha da ilerisi olan ailesinin yakınına evlenmeyi bile kafasına koyar...yurt dışına gitmek ürkütürken bir gün ailesine bişey olursa nasıl hayata tutunacağını bile düşünenini bilirim...hatta hayattan korktuları için dayak yedikleri kocalarından boşanamamaları...bunlar bööle sürer gider sizin anlayacağınız...sadece üniversitede kalmaz bişeyler ve inanın bunlar sizin ''anne çay getirsene dizi başlıyo'' demenizden çok daha önemli ve çok daha hayata dair...üzgünüm ama çok şey kaybetmişsiniz ve öğrenecek çok fazla şeyiniz var hayatınızda...ama lütfen insanları sizin gibi aile yanından ayrılmaya ürken hayata karşı korkak biri olmalarını istemeyin...aklı başında güçlü sağlam durabilecek insana çok ihtiyacı var ülkemizin...yaprak dökümüne özeniyorsanızda daha dikkatli izleyin derim...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?