Ulkemizdeki egitim sistemi ve yurtdisinda is bulma

Bunun yüzünden böyle oldu, şunun yüzünden şöyle oldu. Ben sana bi şey söyleyeyim mi böyle sen enn ufak şeye bile bir sorumlu buluyorsan başarılı falan olamazsın. Sana burda bir arkadasımın hayat hikayesini anlatırım ağlarsın. Kız türkiyenin en iyi tıp fakültesinden dereceyle mezun oldu. Sen onun yerinde olsan demek ki hem başarısız olup üstüne de 24 saat ağlayıp şikayet edecekmissin. Ayrıca bana kalırsa komplekslerini yenmen için ciddi müdahaleler gerekiyor. Kekoların okuduğu bölüm ne demek ya? Cidden komik duruma düşürüyorsun kendini, bazı şeyleri başaramadıysan sen başaramamışsındır. Lisedeki kız yüzünden 65 aldım başkası parayla 100 aldı falan kendini bunlarla kandırma
 
Kusura bakmayın ama diğer yorum yazanlara katılıyorum. Sizin hep bir bahaneniz var. İsteyen insanlar neler neler yapıyorlar. Bütün özel okullar mı 100 veriyor? Üniversite okurken tekrar hazırlansaydınız sınava, o şekilde üniversite kazanan çok insan var. Ortaokula kadar gidip sebep bulacağınıza biraz şimdiye bakın. Akran zorbalığı her yerde var, adaletsiz not veren öğretmen ve kurumlar her yerde var ama başarılı öğrenci de var. Siz kendi başarısızlıklarınızın sorumluluğunu hep birilerine yüklemişsiniz. Bakış açınızı değiştirmediğiniz sürece hiçbir şey olamazsınız.

Gelelim sorunuza. Ortalama bir üniversitede ortalama bir bölüm okuyan öğrencisiniz neden kendi ülkelerinden birini almak varken sizi işe alsınlar?

Yurtdışını gözünüzde çok büyütmüşsünüz. Madem böyle bir niyetiniz var not ortalamanız çok iyi olmalı öncelikle ( hadi bir hoca herkese düşük verdi diyelim diğer derslerinizin süper olması şart öyle mi peki? ), maddi durumunuz iyi olmalı kimse size hadi gel ben senin her şeyini karşılarım demez sonuçta, iyi seviyede yabancı dilini olmalı, zorluklarla başa çıkabilecek karakteriniz olmalı hepsinden önce ki işte sizde belli ki o yok. Öncelikle bunu kuvvetlendirmeye çalışın geciktirmeden psikolojik destek alın derdim. Aksi halde ne burda ne başka ülkede başarılı olursunuz
 
Iibf okuyorsaniz en mantiklisi yuksek lisansa yurtdisina gidip bir sekilde orda kalmak.

Tabiki bu yuksek lisansa kapagi at gerisi tamamdir demek degil.

Veya belli meslekler var ki dil bilmeden de rahatca yurtdisinda is bulursun.
Ama sanirim sizin hayaller bu sekilde degil.
Bunlar daha cok el emegiyle yurutulen isler.
 
Aslında Türkiye'de iyi bir üniversitede mba yapsa birçok kapı önünde açılır diye düşünüyorum.
 

Biraz abarttim evet ama zaten sınıf tarafımdan dışlanma sebebim zaten başarılı olmam. Okulun en tembel sinifindaydim.


Benim hayalim iibf okumak


İnsanlar bir şeyleri küçümseme bayiliyorlar maalesef


Bende de suç var ama yemin ederim ki zorbalik gördüm. Mesela derste hoca soru soruyor kız arkasını dönüp hadi bunu da bilene diyor dersi kaynatiyor.

Hep bahane hep bahane. Sinifta sana laf atan varsa cakaydin agzina 2 tane sussaydi.

O kadar kolaydı zaten. En sevdiğim hocanın dersiydi ona saygısızlık yapmak

Orta, lise, üniversite her daim hocalar ve arkadaşlarınız topyekûn zorba ve adaletsiz miydi?
Pek inandırıcı gelmedi bana.
Ama nerede rahat edecekseniz orada olun.

İyi insanlar da girdi hayatıma. Ama zorbalik da gördüm bu da psikolojimı etkiledi maalesef
 

zaten yurtdışında diyelim ki firma seni kabul etti, işe alımın ciddi şekilde sorgulanıyor neden bu ülkenin vatandaşını almadın diye. bu durumda da gerçekten spesifik donanıma sahip olmak gerekiyor ki kabul edil o ülkeye.
 
TOBBda işletme bölümünde MBA yapmayı hedefliyorum. Ama para biriktirmem lazım. Bunun için de iş veya burs bulmaliyim. Bunun için ne tavsiye edersiniz?
Kyk bursu alıyor musunuz?

Size vereceğim tavsiye üniversite hayatınız boyunca çalışmanız olacaktır. Part time olması sizin için en iyisi olur. Bankalarda alanınızla ilgill işler oluyor. Ama onlar 3. 4. Sınıfları daha çok tercih ediyorlar.
Alanınızla ilgili bulmaya çalışın, bulamazsanız bir kafede garsonluk yapmak bile hem sosyal çevre edinme hem de birikim yapmanız konusunda faydalı olacaktır.

Ben kendi okulumda asistanlık yapmıştım ama yaptığım işe oranla aldığım ücret çok düşüktü. Sonra aşçı yardımcısı olarak çalıştım, ardından bir kahve zincirinde barista olarak..

Size başka bir tavsiyem de hocalarınızın size bildirdiği her türlü etkinliğe katılın. Mezun olmadan kapsamlı bir network yapmış olursunuz.
 

lise 2'ye geçtiğim yaz diyabet oldum ve ilk dönem neredeyse tüm derslerim 1-2 geldi. ikinci dönem sağlığım da yerine oturunca herşeyi toparladım. ki evden yanımda yemek getirdiğim için alay eden arkadaşlar vardı çevremde. hiçbirine aldırmadım. zor olsa da o yaşlar için..
nihayetinde istanbul'da iyi bir üni. de mühendislik kazandım ve bitirdim.
yani dediğiniz doğru, insan yapmak istediği herşeyi yapar. ben de benimle alay ediyorlar diyip suçlayabilirdim, bunun arkasına saklanabilirdim. ama ben kendimi bile zaman zaman tiye alıp, yılmadan çalışmakla cevap verdim zaten hepsine.
 

KYK cikmadi maalesef
 

Kesinlikle öyle tebrikler. Bahane bulup ah ah vah vah ağlayarak, geçmişi düşünüp kendine acıyarak başkalarını suçlayarak nereye varabilirsin? Mutlu mu oluyorsun hayır. Değişiyor mu yaşadıkların hayır. Yine sen kaybediyorsun.
 

herkesin güçlü olduğu kadar zayıf yanları da var. elbette başkalarının haksızlık yaptığı bir sürü şey de var. ama bunu düşünüp topu onlara atmak, bundan dolayı şikayetlenmeyi sonsuza uzatmak bence insanın kendi güçsüz yönlerinden kaçması.
oysa bunları farkedip güçlendirmek gerek.
 
10 tane özel okulun ancak 3 tanesini dediğiniz gibi.
B işe başlayan gayet bilindik bir özel okulda iki ay çalıştım geçiçi olarak ve evet bütün öğrencilerin sınav kağıtları öğretmenler tarafından tekrar doldurulup sisteme hepsi 100 olarak girildi.
 
Daha önceki konulardan sizi az çok tanıyabildim. Ben sizin üstünüze gelmek istemiyorum çünkü her insanın yaşadığı şeylere verdiği tepkiler farklıdır. Siz diğer insanlar kadar güçlü olamayabilirsiniz, olmak zorunda da değilsiniz, bu da çok normal.
Geçmişi bir kenara bırakıp önünüzdeki üniversite hayatına odaklanırsanız yurtdışı/yurtiçi fark etmez istediğiniz hayata kavuşabilirsiniz.
Ayrıca okullar artık güllük gülistanlık da değil. Sırf milletvekili tanıdığı olduğu için kopya çekmesine rağmen dersten AA ile geçen öğrenciler tanıyorum bizim üniversitede. Maalesef gerçekler. Ama yapacak bir şey yok. Siz onlardan belki 10 kat daha fazla çalışacaksınız ama en azından emeğinizin karşılığını gururla alacaksınız.
İBFF’nin eskiye göre kalitesinin düştüğünü biliyorum çünkü bir sürü öğrenci alınıyor ve aldığı öğrencinin belki 3 katı mezun veriyor. Çoğu da ezberleyerek bitiriyor, en azından diplomam olsun diye geliyor bölümlere. Severek, isteyerek, kendini geliştirerek mezun olan bir insan olursanız eminim onlardan farkınız gözle görülür şekilde olacaktır. Bol şanslar hayatınızda.
 

Evet bu doğru. İyi olan özel okullar da var. Ama parayla not basanlar da var.
 
Öncelikle her şeye bahane bulmaktan vazgeç yoksa hayatım boyunca başarılı olmazsın. Baraşılı olmak için gereken fırsatlar kimsenin önüne altın tepside sunulmuyor. Yol zorbalığa uğradım o yüzden YÖK panik atağım vardı ders çalışamadım YÖK özel okullar 100 verdi ben 65 aldım bla bla. Önce kendini kandırma eğer başarısız olduğunu düşünüyorsan tek nedeni kendinden bunu kendine de itiraf edemediğinden bahanelerin arkadına sığınıyorsun. Yurt dışı meselesine gelince öncelikle çok iyi İngilizce öğrenmelisin ki bu kurslarla filan olacak şey değil 1 yıl hazırlık okumalısın sonra mümkünse Erasmus yapmalısın hep okuyup hem çalışadabişirsin yurt dışında. Sonra mezun olunca şirketlere başvuracaksın. Aöa umarım o zamanda yapamadım çünkü öyle bahanelerim vardı demezsin
 

Okulda dışlanma nedenim çalışkan olup hocalar tarafından sevilmemdi. Tembel bir öğrenci değildim. Ama okuduğum lise meslek lisesiydi ve dersler ağırdı. Son 3 ay panik atak yüzünden her aksam fenalasiyordum.
 

Epeydir girip yorum yazmıyorum. Konunuzu görünce yazmak istedim.
Ben çok çocuklu bir ailenin çocuğuyum. Annem çalışırdı. Asla bizimle ilgilenecek vakti yoktu. İlkokul 2. sınıfta evde yalnız kalabiliyorum üstelik karnımıda kendim doyurup beslenmemi kendim hazırlıyordum.4. sınıfta ütüm dahil herşeyi kendim yapardım. Saçlarım hiç güzel olmazdı kıvırcık ve gürdü o kadar becerebilirdim. Ütüm berbat olurdu. Yarısı kırışık . Hayatım boyunca zorbalığa uğradım dışlandım beğenilmedim. Çünkü kendimi ancak o kadar idare edebiliyorum. Kardeşlerimde böyleydi. En küçük kardeşim doğduğunda 10 yaşındaydım.babaannem bazen bizimle ilgilenmek istemezdi bazen değil gerçi her zaman demek daha doğru olur. Büyüğümle sabahçı öğlenci farklı olduğumuz için onunla nöbetleşe ilgilenirdik. Offff ne günler. Annem çooook ağlardı bizim için. Okulum nasıldı söyleyim mi. Arkadaşlarımın bir çoğu o zamanın şartlarına göre üst düzey memur çocuğu idi. Anneleri mis gibi aklayıp paklayıp jilet gibi gönderirdi onları. Onların gün boyu beni yıpratmasına rağmen her sabah ya sabır diye okula gittim. Pes etmedim. Ne yapacaksan ben yapacağım dedim. Herşey daha güzel olacak dedim.
Okullarımın hepsini birincilikle bitirdim. İlk sene üniversite sınavından düşük aldım. Hiç dershaneye gitmedim. Hırs yaptım 2. yıl ilk 1000 e girdim. Çok çetin bi karakterim oldu. Üniversite hayatım boyunca part-time alanımla ilgili veya değil hep çalıştım. Şimdi evliyim iki çocuğum var. İşsizde kaldım. Ama tekrar söylüyorum ne yapacaksam ben yapacağım dedim. Bugüne bin şükür.
Tüm kardeşlerim okudu. Kimisi doktor kimisi öğretmen kimisi mühendis oldu aramızda hukukçu bile var.
Lütfen hayatının sorumluluğunu üzerine al. Uğraş didin bu umutsuzluk ve yapamamazlık hissinden başkalarına vebal yüklemekten caz geç
Kimse burda kimsenin ne yaşadığını bilmez. Emin ol bir yerlere gelen herkes tırnaklarıyla kazıyor yollarını.
 
Yorumunuza katılıyorum.
Hem konu sahibine dediklerinize, hem diğerlerine...
Benim bir Amerikalı bir erkek arkadaşım vardı. Orada eğitim aşırı pahalli diye çok alakasız bir ülkede yapti yüksek lisansını doktorasını.
Türkiye'de sevmediğim nice şey var ama en azından yüksek okul ucretsiz. (tam doğruluk payı icermeyebilir-gitmedim. Oralı arkadaşlarımla sohbetlerimden bildiğim kadarıyla ama) ABD'de burssuz üniversite okumak hayal gibi bir şeymiş . Çocuk doğduğu gibi ailesi üniversiteyi nasıl ödeyeceğiz derdine dusermis. Bizde en azından az bir zekan varsa iyi kötü giriyorsun bir yerlere :)


Konuna yapıcı bir yorum yazmam gerekirse ; çok sayıda arkadaşım var dünyanın cesitli yerlerine çalışmaya giden. Hiç biri çok köklü üniversitelerden / havada kapılan bölümlerden mezun değil. Hiçbiri de gittiği ülkede yuzbinler kazanmıyor. Normal hayatlarını idame ettirecek,normal işlerde calisiyorlar.
Bu tarz hikayeleri dinlemeyi çok severim. Genelde bir çevre ile o işe başlamış oluyorlar. Bir Rus ulkesinden arkadaşım var mesela. İranlı kız arkadaşıyla evlenip kizi yanına aldı, bağlantılarıyla kıza iş ayarladı. İran'da ingilizce öğretmenligi yapan kiz, şimdi o şehirde ingilizce ogretmeni. Ya da birinin bir akrabası Hollanda'da neci bilmiyorum, bu çocuk yanına gelmek istiyor, iş ayarliyorlar gidiyor. Bir arkadaşım iki sene work and travelle aynı eyalete gidiyor, oradan bazı referanslarla ABD'de ise giriyor. Bir diğer çok sevdiğim arkadaşım Faslı, öyle internetten iş başvurusu yapıyor, kabul alıyor 3 yıldır İngiltere'de mühendis. Eski bir flortum Ortadoğu'dan, tıp okumuş. Şimdi İngiltere'de PLAB diye bir sınava girecekti bugünlerde, kazanırsa artık orada doktor olacaktı... Benim de eski isimde yakından ilgilendigim katarlı bir grup vardı (hatta biriyle daha yakından ilgilenmiştim,bir arkadaşlığımız olmuştu) bu kişi mesela defalarca bana onların şirketine iş başvurusu yapmam gerektigini soylemisti . Kendimi ve dilimi yeterli görmediğimden hiç yapmadım ama bu şekilde kendi çalıştığı iş bünyesinde çevresini geliştirip başka Ülkelere çalışmaya giden pek cok insan vardir,eminim ki.
Çeşitli çeşitli varyanslari var yani yurt disinda iş hayatına atilmanin. İllaki yolu yuksek lisanstan falan geçmiyor.
(Tabii ki üniversitelerde çalışayım, büyük balık olayim,zengin olayım gibi hedeflerin varsa yolu iyi bir egitimden geçer. Benim bahsettiğim hayatini başka ülkede gecirmeyi düşünenler için) tek gereken dil, şans ve iyi bir çevre.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…