- 11 Ekim 2011
- 1.577
- 642
- 173
- 44
Kesinlikle tedavi olmalısınız çünkü yaptıklarınızın anormal olduğunun farkında bile değilsiniz şuan. Sonrasında herşey düzelecektir inşallah.buarada son yazdığınızı yeni okudum ve şizofreniye doğru gidiyorsunuz çünkü yere düşen bir nesnenin tekrar kullanılmasını intihar olarak düşünüyorsunuz lütfen kendinizin farkına varın ,en yakın zaman da iyi bir doktora gidin ve kafanızda birşeyler kurmayı bırakmaya çalışın.MERABA şuan bu metni gözyaşları içinde babaevinde yazıyorum çok mutsuzum çok acı çekiyorum lütfen yardımcı olun yorumlarınıza çok ihtiyacım var sorunları kısaca özetliyorum
bu sene evlilikte 4 yılım geriye baktığımda gözyaşı fiziksel ve sözlü şiddet hep kötü anılar hep acılar aslında eşim iyi bi insandı evliliğimiz ilk yıllarında en büyük sorunumuz onun öfke kontrolü ve tamamen dikkatsiz sorumsuz tavırları benimse aşırı takıntılı düşüncelerimdi.çok dikkatsizdi elini cebine attığında bütün bozuk paraları yerden toplardık kaç defa kimliğini ehliyetini kaybetti yeniden çıkarttı sürekli biyerlerde telefon unutuyordu anahtarları çamaşır makinasından çıkardı onu uyarmaktan arkasını toplamaktan yoruluyordum ikimizde çalışıyorduk sabah gidip akşam eve geliyorduk çok sorumsuz davranırdı herşeyi benden beklerdi ikimizde yorgun olmamıza rağmen yemeği çayı herşeyi benden beklerdi bende bianda ve çok şiddetli olarak bulaşma ve temizlik takıntı hastalığı başladı belki stresten belki üzüntüden mutsuzluktan bilmiyorum ama bu bütün dünyamı kararttı eşim zaten sakar dikkatsizdi bende onu oraya düşürme bunu oraya koyma diye çıldırıyordum örneğin bikere yeni aldığı telefonu arabanın altına düştüğü için pis oldu onu kullanma diye çöpe attım yere bişey düşürünce almasını istemiyordum çok dikkatsiz olduğu için bu sorunu sürekli yaşıyorduk ben takıntılarımla boğuşurken oda öfkesini kontrol edemiyordu ben yapma etme dedikçe yere düşen şey kirlenmez çok saçma filan diye çıkışıyo eğer ben uzatırsam dayakla olayı çözmeye çalışıyordu sus diye boğazımı sıkıyor bazen tekme atıyor bazende beni yere fırlatıyordu öfkesini kontrol edemiyordu o acılar çok kolay geçiyordu ama takıntıdan kaynaklanan acı geçmiyordu asıl canımı yakan şey oydu takıntılardı doktorada gittim psikoloğada ilaç kullandım tam 2 yıl ama hep umutsuz oldu zaten eşim bukadar dikkatsiz oldukça hastalığı aşmam çok zorlaşıyordu 4yıllık evliliğim zehir oldu bebek bile düşünemedim aslında eşimde pişman olurdu bana kötü davranınca kahrolurdu ama engelde olamazdı eşimve ben 4 yıl boyunca çok ağladık canımıza kıymayı bile düşündük ama olmadı ne ben takıntılarımdan nede o öfke nöbetlerinden kurtulabildi
enson 2 ay önce eşimin ablasına ziyarete gittik tesadüfen ablasının klozeti tıkanmış eline poşet geçirip klozetin içine soktu ben bu sahneyi görünce iyice kafayı yedim bulaşma takıntısı olan biri için bu bir felaket sahnesiydi eşimin ablasının eline mikroplar bulaşacak ordan onun yaptığı yemekleri yiyeceğiz bize bulaşacak büyük bir travma yaşadım kendime gelemedim sonra evimize döndüğümüzde eşimin ablasındaki mikroplar sanki bizimle beraber eve geldi evde herşey bana pis gibi geldi bütün mutfak eşyalarını attım yemek yapamaz hiçbişey yiyemez duruma geldim tiksindim
sadece dışardan ekmek arası sandaviçle yaşamaya çalışıyordum eşim çok mutsuzdu kendini sigaraya alkole vermişti hergeçengün işkence gibiydi
biraz olsun moralimiz düzelsin diye bayramda dışarı gezmeye çıktık normalde eşimin eşyalarını yanıma alırdım düşürür çöpe atarım filan diye telefon cüzdan anahtar vs ogün dalgınlıkla tefonu anahtarı eşimden almayı unuttum eşimin cebindeydi eşimde acil lavabo ihtiyacı için alışveriş merkezinin tuvaletini kullandı cepteli ve anahtarı öncepteydi üzerinde kot pantolon vardı tabi lavabodan döndüğünde kıyamet koptu sen sakarsın kesin cep telefonunu tuvalete düşürmüş sonra elini deliğe sokup geri almışsındır dikkat etmezsin böyle şeylere diye eşime çıkıştım yok öyle bişey düşürmedim filan dedi ama ben anlamıyordum ablan gibi sende klozete daldırmışsındır elini diyor başka bişey demiyordum beynim sadece bunu görüyor bunu sölüyor bunu düşünüyordu.
eve döndüğümüzde çok büyük kavgalar ettik artık dayanamadı ve beni dövdü ama benim canımı daha çok yakan tuvalete teli düştümü düşmedimi buydu çok rahattı kesin düşmüştü eşim dayaklada yetinmedi bavulumla beni kapı dışarı attı boşanma davası açacağını söledi babamlarda kalmaya başladım sonra vicdan yapmış aradı beni gel diye yalvardı ama ben çok çaresizim şimdi oraya dönsem tuvalete elini sokup telefonu aldı hissi hep içimde o öyle bişey olmadı diyor ama bana öyle geliyor artık eşime dokunamam birlikte hiçbişeyi paylaşamam tiksinirim aslında bütün bayanlara sormak istiyorum sizin eşiniz cep telefonunu nerde taşıyor umumi tuvalete alışveriş merkezine telefonlamı giriyor hiç aklınıza geliyormu eşinizin telefonunu tuvalete düşüreceği internete baktım 10 kişiden 8 mutlaka telefonunu tuvalete düşürmüş ve elini sokup almış birsürü milletin pisliğinin olduğu biyer sizin eşinizin başına böle bişey gelse elini sokup alsa nekadar yıkarsa yıkasın miğdeniz kalkmazmı yalvarırım yardım edin bana çok çaresizim çok neyapacağımı bilmiyorum siz benim yerimde olsanız neyaparsınız
Psikolojik hastalara tani koyulmasi icin belirli kriterlerin mevcut olmasi gerekir,
mesela kisi artik günlük islerini yapamamaya baslar, kendini KÖTÜ hisseder ve MUTSUZDUR,
cok veya az uyur, cok veya az yer, hayat artik yasanilmaz hale gelir
bu kriterler zaten bilim adamlari tarafindan tartisilir ve degiskendirler, mesela DSM-4 ün
DSM-5 i cikti bu sene ve yine degisiklikler yapildi, kisilik hastaliklarin (borderline gibi) keskin
kriterleri olmadigi icin hala tartisma konusudurlar zaten,
sizin dediginiz gibi yalandan psikologa gidenler elbette var ama bunlarin cogunlugu temsil
etmedigine emin olabilirsiniz, zaten bu düsünce de olan biri de gercekten hasta olma yolunu
da tutmustur, asiri derece bu düsünceye düserse yine hasta kategorisine girecektir,
diger gercek hastalar ise artik hayatlari yasanmaz hale geldigi icin mecbur bir psikologa
giderler.
Sonuc insanlar bulunduklari durumdan memnun degillerdir ve hayat standartlari git gide
düstügü icin hastadirlar, nasil grip olan bir insan yataktan kalkamaz,
artik o insan da bu düsünceler icindeyken yataktan kalkamaz hale gelir.
ne yapalım merve bütün şizofrenleri hapisemi atalım. tedavi yerine. yada öldürelimmi.
yok anlaşamıyoruz senle. boşver
fikirlerin bu topikte kaynayıp gidiyor.DSM dedigin şey de bir saçmalıktan ibaret. kim çıkarıyor bunu... APA... kendi kafalarına göre hastalık belirliyorlar. ortada kesinlikle bilimsel tek bir olay söz konusu degil üstelik. karakter farklılıklarından begenmediklerini hastalık ilan ediyorlar.
bunlar bi zamanlar ABD'de eşcinselligi hastalık ilan etmişlerdi. baktılar toplumdan epey bi karşı ses çıkmaya başladı (eşcinsellerden, ailelerinden... vs) hemen degiştiriverdiler fikirlerini. eşcinsellik hastalık kategorisinden çıkarıldı. anladın mı? bunun bilimle ilgisi yok yani. toplum mühendisligi bu.
daha az bi zaman öncesine kadar uydurdukları toplamda 10 tane bile psikolojik hastalık yoktu. bugün ise iş o kadar çıgrından çıktı ki 200 den fazla psikolojik hastalık çeşidi uydurdular. herkes kendisine bi hastalık seçer istese, o duruma geldi artık.
bak ben ateistim, dinlere inanmam. bu psikoloji de bir din aslında. bunu çıkaranlar da atesitler. yani ateist olmama ragmen bu ateistlerin yaptıklarını kötülüyorum. dinler insanlara belli ahlak kurallarını dayattılar, malum. uymayanlar cadıydı, kafirdi, cinlenmişti.... işte bu da ateistlerin size dayattıgı yeni ahlak kuralları. bu kurallara uymuyorsan, bilmem ne bozuklugun vardır, ya da bi hastalık ismi yapıştırırverirler. kurtulmak için de psikologlara yönlendirirler... eskiden rahiplere günah çıkartmak gibi yani. bilimle falan hiçbir ilgisi yok. tabi bir de psikaytrik ilaçlar (yani uyuşturucular) dünyandaki en pahalı ilaçlardan. buradan da fayda saglıyorlar. suçluyu suçsuz ilan ederler, suçsuzu suçlu...
neyse işte... böyle yani. DSM bu dinin kutsal kitabı, başka hiçbir şey degil. içinde bilimsel tek kelime bulamazsın.
fikirlerin bu topikte kaynayıp gidiyor.
kendine yeni bir topik açıp oradan deklerasyon yapsan nasıl olur.
sen karışamazssın istediğim yere yazarım sen kim oluyosun filan polemiğine girmeyeceğini umarak bi öneri yapayım dedim:))
çok hoşşsun canım ya.:))seni muhatap aldıgımı hatırlamıyorum.
çok hoşşsun canım ya.:))
Yani eline poset gecirmis almis gorumceniz sonra da her yerini dezenfekte etmis. Şoyle dusunun o mikrop dediginiz sey sizin zaten icinizde bagirsaklarinizda agzinizda bile var. Biz doktorlar ne yapalim elimize eldiveni geçirip yeri geldiginde insanlara rektal tuse yapiyoruz. Psikiyatr degilim ama SSRİ kullanmaniz gerekiyor yardim alin.MERABA şuan bu metni gözyaşları içinde babaevinde yazıyorum çok mutsuzum çok acı çekiyorum lütfen yardımcı olun yorumlarınıza çok ihtiyacım var sorunları kısaca özetliyorum
bu sene evlilikte 4 yılım geriye baktığımda gözyaşı fiziksel ve sözlü şiddet hep kötü anılar hep acılar aslında eşim iyi bi insandı evliliğimiz ilk yıllarında en büyük sorunumuz onun öfke kontrolü ve tamamen dikkatsiz sorumsuz tavırları benimse aşırı takıntılı düşüncelerimdi.çok dikkatsizdi elini cebine attığında bütün bozuk paraları yerden toplardık kaç defa kimliğini ehliyetini kaybetti yeniden çıkarttı sürekli biyerlerde telefon unutuyordu anahtarları çamaşır makinasından çıkardı onu uyarmaktan arkasını toplamaktan yoruluyordum ikimizde çalışıyorduk sabah gidip akşam eve geliyorduk çok sorumsuz davranırdı herşeyi benden beklerdi ikimizde yorgun olmamıza rağmen yemeği çayı herşeyi benden beklerdi bende bianda ve çok şiddetli olarak bulaşma ve temizlik takıntı hastalığı başladı belki stresten belki üzüntüden mutsuzluktan bilmiyorum ama bu bütün dünyamı kararttı eşim zaten sakar dikkatsizdi bende onu oraya düşürme bunu oraya koyma diye çıldırıyordum örneğin bikere yeni aldığı telefonu arabanın altına düştüğü için pis oldu onu kullanma diye çöpe attım yere bişey düşürünce almasını istemiyordum çok dikkatsiz olduğu için bu sorunu sürekli yaşıyorduk ben takıntılarımla boğuşurken oda öfkesini kontrol edemiyordu ben yapma etme dedikçe yere düşen şey kirlenmez çok saçma filan diye çıkışıyo eğer ben uzatırsam dayakla olayı çözmeye çalışıyordu sus diye boğazımı sıkıyor bazen tekme atıyor bazende beni yere fırlatıyordu öfkesini kontrol edemiyordu o acılar çok kolay geçiyordu ama takıntıdan kaynaklanan acı geçmiyordu asıl canımı yakan şey oydu takıntılardı doktorada gittim psikoloğada ilaç kullandım tam 2 yıl ama hep umutsuz oldu zaten eşim bukadar dikkatsiz oldukça hastalığı aşmam çok zorlaşıyordu 4yıllık evliliğim zehir oldu bebek bile düşünemedim aslında eşimde pişman olurdu bana kötü davranınca kahrolurdu ama engelde olamazdı eşimve ben 4 yıl boyunca çok ağladık canımıza kıymayı bile düşündük ama olmadı ne ben takıntılarımdan nede o öfke nöbetlerinden kurtulabildi
enson 2 ay önce eşimin ablasına ziyarete gittik tesadüfen ablasının klozeti tıkanmış eline poşet geçirip klozetin içine soktu ben bu sahneyi görünce iyice kafayı yedim bulaşma takıntısı olan biri için bu bir felaket sahnesiydi eşimin ablasının eline mikroplar bulaşacak ordan onun yaptığı yemekleri yiyeceğiz bize bulaşacak büyük bir travma yaşadım kendime gelemedim sonra evimize döndüğümüzde eşimin ablasındaki mikroplar sanki bizimle beraber eve geldi evde herşey bana pis gibi geldi bütün mutfak eşyalarını attım yemek yapamaz hiçbişey yiyemez duruma geldim tiksindim
sadece dışardan ekmek arası sandaviçle yaşamaya çalışıyordum eşim çok mutsuzdu kendini sigaraya alkole vermişti hergeçengün işkence gibiydi
biraz olsun moralimiz düzelsin diye bayramda dışarı gezmeye çıktık normalde eşimin eşyalarını yanıma alırdım düşürür çöpe atarım filan diye telefon cüzdan anahtar vs ogün dalgınlıkla tefonu anahtarı eşimden almayı unuttum eşimin cebindeydi eşimde acil lavabo ihtiyacı için alışveriş merkezinin tuvaletini kullandı cepteli ve anahtarı öncepteydi üzerinde kot pantolon vardı tabi lavabodan döndüğünde kıyamet koptu sen sakarsın kesin cep telefonunu tuvalete düşürmüş sonra elini deliğe sokup geri almışsındır dikkat etmezsin böyle şeylere diye eşime çıkıştım yok öyle bişey düşürmedim filan dedi ama ben anlamıyordum ablan gibi sende klozete daldırmışsındır elini diyor başka bişey demiyordum beynim sadece bunu görüyor bunu sölüyor bunu düşünüyordu.
eve döndüğümüzde çok büyük kavgalar ettik artık dayanamadı ve beni dövdü ama benim canımı daha çok yakan tuvalete teli düştümü düşmedimi buydu çok rahattı kesin düşmüştü eşim dayaklada yetinmedi bavulumla beni kapı dışarı attı boşanma davası açacağını söledi babamlarda kalmaya başladım sonra vicdan yapmış aradı beni gel diye yalvardı ama ben çok çaresizim şimdi oraya dönsem tuvalete elini sokup telefonu aldı hissi hep içimde o öyle bişey olmadı diyor ama bana öyle geliyor artık eşime dokunamam birlikte hiçbişeyi paylaşamam tiksinirim aslında bütün bayanlara sormak istiyorum sizin eşiniz cep telefonunu nerde taşıyor umumi tuvalete alışveriş merkezine telefonlamı giriyor hiç aklınıza geliyormu eşinizin telefonunu tuvalete düşüreceği internete baktım 10 kişiden 8 mutlaka telefonunu tuvalete düşürmüş ve elini sokup almış birsürü milletin pisliğinin olduğu biyer sizin eşinizin başına böle bişey gelse elini sokup alsa nekadar yıkarsa yıkasın miğdeniz kalkmazmı yalvarırım yardım edin bana çok çaresizim çok neyapacağımı bilmiyorum siz benim yerimde olsanız neyaparsınız
ben bu hastalığı kendime yakıştıramıyorum ama yavaş yavaş ona doğru sürükleniyorum galiba dün çıkmak zorunda kaldığım için konumu bitiremedim ama yaşadıklarımız sadece bukadar da değil yazın ablamlar gelmişti bana ablamın küçük 3 yaşında bi oğlu var ablam yeni yeni tuvalet alışkanlığı kazandırıyormuş oyüzden bezi bırakmış bir sabah kahvaltıda yemek yediğimiz 12 kişilik masanın altına çocuk büyük tuvaletini kaçırdı ve o an ölecek gibi oldum tabi ablam çok güzel temizlemişti orayı çifle çamaşır suyuyla ama ben onlar gittikten sonra tam 1 hafta gözyaşı döktüm ablama yapmadığım hakaret kalmadı neden benim evimde bez takmadın diye çıldırdım hatta dahada ileri gidip bidaha bu çocukla gelme gelirsende bez tak yoksa istemiyorum gelme dedim tabi o an ben çok gerilmiştim o tuvaletini yaptığında eniştemde bu gerginlk üzerine çocuğa yüklendi hatta o yaşta çocuğa tokat bile attı çünkü benim suratım öle bi asılmıştıki bu olay üzerinden tam 3 ay geçti ve o yemek odası yemek masası benim için bitti onu birdaha asla kullanmıyorum masanın altına gittim özel muşamba filan aldım eşim vernikleyim üstü kapanır dedi ama yok ben yemek odamı gözden çıkardım 1 buçuk senelik evliyim ve muhteşem bi yemek odam vardı ama bu gidişle çöpe atıcam onuda eşim bazen çok bunalıyo evet dışardan aldığımız bişeyi yere koyduğunda ben hemen çığlık çığlığa durrrr diye bağırıyorum oda sinirlenip hızlı bişekilde yere fırlatıyo tabi param parça oluyo sonrası bağırma hakaret filan günümüz mahvoluyo şimdi dünkü yazdığım yarım kalan olaya döneyim aslında ben bu yemek masası olayını çok takıntı yaptığım için eşim öle bi sürpriz yapmıştı ama onuda asansöre koyduk diye gözden çıkardım şimdi o masaya her baktığımda aklıma o geliyo o asansörü 150 ye yakın kişi kullandı diyorumda başka bişey demiyorum çamaşır suyuna bastım ama içim rahat değil dün eşime sandelyenin ayağının altındaki plastikleri söktürdüm şimdi eşime istanbulda o sandelye plastiklerinden aratıyorum o plastikleri değiştirmeden içim rahat etmiyor bu arada anaokulu öğretmeniyim ben evet bütün velilerimin tekliflerini geri çeviriyorum bana gelmesinler diye acaba diyorum anaokulundamı böle bi hastalığa yakalandım ben çünkü orda çocuklara hiç tahammül edemiyordum ellerini yıkamadıkları zaman çıldırıyordum kafayı yiyordum.Allahım ben neyapacağım bilemiyorum çaresizim anaokulunda olduğum sürece tedavi olsamda bi işe yaramaz gibi geliyor bana bazen çocuklar benim sandelyeye çıkıyorlar o pandiflerle tuvalete gidiyorlar diye özel bi minder götürüyorum sandelyeme onu koyup oturuyorum yoksa kesinlikle o sandelyeye oturmuyorum çocukları yanıma yaklaştırmıyorum tuvalet ihtiyaçlarını yaparken tam olarak hijyen olduklarını düşünmediğim için çocuklar bazen oyuncaklarını filan hediye etmek istiyo mutlu oluyorum ama eve alamayacağım için mecburen çöpe atıyorum.geçen yıl azkalsın gene sırf buyüzden boşanıyoruk eşimin ablası bize misafir gelmişti küçük bi oğlu var 4 yaşında piknik yapmaya gittik bi hafta sonu dönüşte çocuk arabada uyudu eve geliyorduk sonra bi baktım annesi çocuğa bağırıyo neden yaptın diye Allahım görmez olsaydım çocuk arabaya küçük tuvaletini yapmış o an çıldırdım tabi onlarda rahatsız oldu eşimden çıkardım acısını söle ablana gitsin istemiyorum diye onlada kalmadım gerçekten abartmıyorum kesinlikle böle oldu eşime arabayı sattırdım yeni bi araba aldık nasıl olcak tedavi olmadan bunun üstesinden gelebilecekmiyim lütfen yardım edin.
ama kendine yapmıyormuş.zaten çocuk yapmasın. altını nasıl temizleyecek. kaka yaptı diye orasını asitli kremle temizler valla. asla asla yapmamalı
kuzum sen taharetlenmiyor musunEŞİMİN TELİNİ DEĞİŞTİRMESİ HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL ZATEN YENİ TEL ALMIŞ BEN ORAYA SOKMUŞSA O ELİNE TAKILDIM ELİNİ TUVALETE SOKTUYSA O ELLE DOKUNDUĞU HERŞEY MİKROP OLACAK ELİNİ NASI ATACAĞIM
kuzum sen taharetlenmiyor musun
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?