• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

TUVALET SORUNU VS SORUMSUZLUKLAR BOŞANMAYA KADAR GELEN EVLİLİK LÜTFEN YARDIM......

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
öncelikle yaziklar olsun diyorum
ciddi sekilde rahatsizligi olan bir kadina bu sekil hakaret ettiginiz icin
ciddi sekilde takintisi olan kivranan bir kadina bu sekil muamele ediyorsunuz
ve dayak konusunda hak veriyorsunuz ya tiksindim!!

Konu sahibesi size gelince cok yetersiz kalacagim kesin
yasadiklariniz o kadar agirki
size yardimci olacak doktoru yada destekleri bulmaniz gerek
yoksa cidden cekilir gibi degil esinize dayattiklariniz
esinizin size vurma hakki yok ama bu durumunuz o kadar kritikki
sizinle beraber olmasi onu cok mutsuz bir insan yapar
bir cikis yolu olmali lutfen o yolu bulun yoksa cok kotu seyler yasayacaksiniz bu gidisle
ve lutfen hamile kalmayin dikkat edin bu konuda
pislikle mikropla yasamak zorundayiz
kirlenecegiz ve temizlenecegiz yapacak HIC BIR SEY YOK CARERENIZ YOK PISLIGE MIKROBA KARSI
mikroplara karsi SAVASAMAZSINIZ onlar hayatimizin bir parcasi
onlemlerinizi alin ama mudahale etmeyin kurgulamayin
yikadi bitti gitti demekten baska careniz yok
hic kimse ölmedi hic kimseye bir sey olmadi size neden olsun
o kadar ekmek parasi icin ne sartlarda calisan insanlar var
YASAMAK ICIN CALISIYORLAR hic bir sey oluyormu pislige dokundular diye
sadece oturun kalabalik bir yerde insanlara bakin
herkeste bir kosturmaca bir telas ve herkes yasiyor iyi veya kotu
AMA SIZ YASAMIYORUNUZ VE TEMIZLEDIGINIZ ASITLE BILE YAKTIGINIZ MIKROP
KURTARDIMI SIZI ? SIZI VE ESINIZI YASATAN TEHLIKELERDEN KORUYAN O MIKROPLARI OLDURMENIZMI??
TEHLIKEYI YOKMU ETTINIZ ASITLE CAMASIR SUYUYLA
bilmiyorum ne desem egreti kalir profesiyonel degilim
sadece yardim etmek isterdim size ama sizin basarmamaniz icinde bir sebebiz yok
siz kendinizde yapabilirsiniz
bunun icin elinizden geleni yapin sakin pes etmeyin
ve sakin alinmayin yikilmayin burdaki yorumlara
BIZLERIN OYLE BIR SORUNU YOK BIZ DUSURDUGUMUZU USTUN KORU SILERIZ
DERT EDECEK BASKA SEYLER BULURUZ CUNKU INAN BANA YERE DUSEN VEDE HATTA
TUALETE DUSEN TELEFON ICIN UZULMEYE FIRSAT BULAMAYIZ O KADAR SORUNDAN
KOSTURMADAN
sende hayatin akisina birak gormedigin seyler icini kurgular kurup hayatini zehir etme
 
MERABA şuan bu metni gözyaşları içinde babaevinde yazıyorum çok mutsuzum çok acı çekiyorum lütfen yardımcı olun yorumlarınıza çok ihtiyacım var sorunları kısaca özetliyorum
bu sene evlilikte 4 yılım geriye baktığımda gözyaşı fiziksel ve sözlü şiddet hep kötü anılar hep acılar aslında eşim iyi bi insandı evliliğimiz ilk yıllarında en büyük sorunumuz onun öfke kontrolü ve tamamen dikkatsiz sorumsuz tavırları benimse aşırı takıntılı düşüncelerimdi.çok dikkatsizdi elini cebine attığında bütün bozuk paraları yerden toplardık kaç defa kimliğini ehliyetini kaybetti yeniden çıkarttı sürekli biyerlerde telefon unutuyordu anahtarları çamaşır makinasından çıkardı onu uyarmaktan arkasını toplamaktan yoruluyordum ikimizde çalışıyorduk sabah gidip akşam eve geliyorduk çok sorumsuz davranırdı herşeyi benden beklerdi ikimizde yorgun olmamıza rağmen yemeği çayı herşeyi benden beklerdi bende bianda ve çok şiddetli olarak bulaşma ve temizlik takıntı hastalığı başladı belki stresten belki üzüntüden mutsuzluktan bilmiyorum ama bu bütün dünyamı kararttı eşim zaten sakar dikkatsizdi bende onu oraya düşürme bunu oraya koyma diye çıldırıyordum örneğin bikere yeni aldığı telefonu arabanın altına düştüğü için pis oldu onu kullanma diye çöpe attım yere bişey düşürünce almasını istemiyordum çok dikkatsiz olduğu için bu sorunu sürekli yaşıyorduk ben takıntılarımla boğuşurken oda öfkesini kontrol edemiyordu ben yapma etme dedikçe yere düşen şey kirlenmez çok saçma filan diye çıkışıyo eğer ben uzatırsam dayakla olayı çözmeye çalışıyordu sus diye boğazımı sıkıyor bazen tekme atıyor bazende beni yere fırlatıyordu öfkesini kontrol edemiyordu o acılar çok kolay geçiyordu ama takıntıdan kaynaklanan acı geçmiyordu asıl canımı yakan şey oydu takıntılardı doktorada gittim psikoloğada ilaç kullandım tam 2 yıl ama hep umutsuz oldu zaten eşim bukadar dikkatsiz oldukça hastalığı aşmam çok zorlaşıyordu 4yıllık evliliğim zehir oldu bebek bile düşünemedim aslında eşimde pişman olurdu bana kötü davranınca kahrolurdu ama engelde olamazdı eşimve ben 4 yıl boyunca çok ağladık canımıza kıymayı bile düşündük ama olmadı ne ben takıntılarımdan nede o öfke nöbetlerinden kurtulabildi
enson 2 ay önce eşimin ablasına ziyarete gittik tesadüfen ablasının klozeti tıkanmış eline poşet geçirip klozetin içine soktu ben bu sahneyi görünce iyice kafayı yedim bulaşma takıntısı olan biri için bu bir felaket sahnesiydi eşimin ablasının eline mikroplar bulaşacak ordan onun yaptığı yemekleri yiyeceğiz bize bulaşacak büyük bir travma yaşadım kendime gelemedim sonra evimize döndüğümüzde eşimin ablasındaki mikroplar sanki bizimle beraber eve geldi evde herşey bana pis gibi geldi bütün mutfak eşyalarını attım yemek yapamaz hiçbişey yiyemez duruma geldim tiksindim
sadece dışardan ekmek arası sandaviçle yaşamaya çalışıyordum eşim çok mutsuzdu kendini sigaraya alkole vermişti hergeçengün işkence gibiydi
biraz olsun moralimiz düzelsin diye bayramda dışarı gezmeye çıktık normalde eşimin eşyalarını yanıma alırdım düşürür çöpe atarım filan diye telefon cüzdan anahtar vs ogün dalgınlıkla tefonu anahtarı eşimden almayı unuttum eşimin cebindeydi eşimde acil lavabo ihtiyacı için alışveriş merkezinin tuvaletini kullandı cepteli ve anahtarı öncepteydi üzerinde kot pantolon vardı tabi lavabodan döndüğünde kıyamet koptu sen sakarsın kesin cep telefonunu tuvalete düşürmüş sonra elini deliğe sokup geri almışsındır dikkat etmezsin böyle şeylere diye eşime çıkıştım yok öyle bişey düşürmedim filan dedi ama ben anlamıyordum ablan gibi sende klozete daldırmışsındır elini diyor başka bişey demiyordum beynim sadece bunu görüyor bunu sölüyor bunu düşünüyordu.
eve döndüğümüzde çok büyük kavgalar ettik artık dayanamadı ve beni dövdü ama benim canımı daha çok yakan tuvalete teli düştümü düşmedimi buydu çok rahattı kesin düşmüştü eşim dayaklada yetinmedi bavulumla beni kapı dışarı attı boşanma davası açacağını söledi babamlarda kalmaya başladım sonra vicdan yapmış aradı beni gel diye yalvardı ama ben çok çaresizim şimdi oraya dönsem tuvalete elini sokup telefonu aldı hissi hep içimde o öyle bişey olmadı diyor ama bana öyle geliyor artık eşime dokunamam birlikte hiçbişeyi paylaşamam tiksinirim aslında bütün bayanlara sormak istiyorum sizin eşiniz cep telefonunu nerde taşıyor umumi tuvalete alışveriş merkezine telefonlamı giriyor hiç aklınıza geliyormu eşinizin telefonunu tuvalete düşüreceği internete baktım 10 kişiden 8 mutlaka telefonunu tuvalete düşürmüş ve elini sokup almış birsürü milletin pisliğinin olduğu biyer sizin eşinizin başına böle bişey gelse elini sokup alsa nekadar yıkarsa yıkasın miğdeniz kalkmazmı yalvarırım yardım edin bana çok çaresizim çok neyapacağımı bilmiyorum siz benim yerimde olsanız neyaparsınız
Kesinlikle tedavi olmalısınız çünkü yaptıklarınızın anormal olduğunun farkında bile değilsiniz şuan. Sonrasında herşey düzelecektir inşallah.buarada son yazdığınızı yeni okudum ve şizofreniye doğru gidiyorsunuz çünkü yere düşen bir nesnenin tekrar kullanılmasını intihar olarak düşünüyorsunuz lütfen kendinizin farkına varın ,en yakın zaman da iyi bir doktora gidin ve kafanızda birşeyler kurmayı bırakmaya çalışın.
 
Son düzenleme:
oky bence de boşver.bu kadının hasta olduğunu sen ben dahil bi kaç kişi düşünüyor zaten.
ben en çok ne merak ettim biliyomusun acaba eşine yaptığı o asitli işkenceyi kendine hiç yaptı mı ki?
bunu çok merak ediyorum.
bazı şeylerin acısını yarı bilinçli bir şekilde eşinden çıkardığını düşünmeye başladım dünkü mesajından sonra.
eğer derse ki kendime de benzer pek çok işkence yaptım ,aileme yaptım o zaman ağır bir vaka olduğu kesinleşecek.
ama aklımda soru işareti oluştu açıkcası.sanki eşi ses çıkarmadıkça dozunu artırmış gibi hareketlerinin.
eşine yapan kendine haydi haydi yapmalı.
mesela wc ihtiyacını görebildiğini kendini ikna edebildiğini filan yazmıştı.
o zaman her wc sonrası kendisini çamaşır suyuna basması gerekmez miydi?
kendine ne gibi zararla verdi bir yazssa durumu daha net anlayabiliriz belki.
 
Psikolojik hastalara tani koyulmasi icin belirli kriterlerin mevcut olmasi gerekir,
mesela kisi artik günlük islerini yapamamaya baslar, kendini KÖTÜ hisseder ve MUTSUZDUR,
cok veya az uyur, cok veya az yer, hayat artik yasanilmaz hale gelir
bu kriterler zaten bilim adamlari tarafindan tartisilir ve degiskendirler, mesela DSM-4 ün
DSM-5 i cikti bu sene ve yine degisiklikler yapildi, kisilik hastaliklarin (borderline gibi) keskin
kriterleri olmadigi icin hala tartisma konusudurlar zaten,
sizin dediginiz gibi yalandan psikologa gidenler elbette var ama bunlarin cogunlugu temsil
etmedigine emin olabilirsiniz, zaten bu düsünce de olan biri de gercekten hasta olma yolunu
da tutmustur, asiri derece bu düsünceye düserse yine hasta kategorisine girecektir,
diger gercek hastalar ise artik hayatlari yasanmaz hale geldigi icin mecbur bir psikologa
giderler.

Sonuc insanlar bulunduklari durumdan memnun degillerdir ve hayat standartlari git gide
düstügü icin hastadirlar, nasil grip olan bir insan yataktan kalkamaz,
artik o insan da bu düsünceler icindeyken yataktan kalkamaz hale gelir.

DSM dedigin şey de bir saçmalıktan ibaret. kim çıkarıyor bunu... APA... kendi kafalarına göre hastalık belirliyorlar. ortada kesinlikle bilimsel tek bir olay söz konusu degil üstelik. karakter farklılıklarından begenmediklerini hastalık ilan ediyorlar.

bunlar bi zamanlar ABD'de eşcinselligi hastalık ilan etmişlerdi. baktılar toplumdan epey bi karşı ses çıkmaya başladı (eşcinsellerden, ailelerinden... vs) hemen degiştiriverdiler fikirlerini. eşcinsellik hastalık kategorisinden çıkarıldı. anladın mı? bunun bilimle ilgisi yok yani. toplum mühendisligi bu.

daha az bi zaman öncesine kadar uydurdukları toplamda 10 tane bile psikolojik hastalık yoktu. bugün ise iş o kadar çıgrından çıktı ki 200 den fazla psikolojik hastalık çeşidi uydurdular. herkes kendisine bi hastalık seçer istese, o duruma geldi artık.

bak ben ateistim, dinlere inanmam. bu psikoloji de bir din aslında. bunu çıkaranlar da atesitler. yani ateist olmama ragmen bu ateistlerin yaptıklarını kötülüyorum. dinler insanlara belli ahlak kurallarını dayattılar, malum. uymayanlar cadıydı, kafirdi, cinlenmişti.... işte bu da ateistlerin size dayattıgı yeni ahlak kuralları. bu kurallara uymuyorsan, bilmem ne bozuklugun vardır, ya da bi hastalık ismi yapıştırırverirler. kurtulmak için de psikologlara yönlendirirler... eskiden rahiplere günah çıkartmak gibi yani. bilimle falan hiçbir ilgisi yok. tabi bir de psikaytrik ilaçlar (yani uyuşturucular) dünyandaki en pahalı ilaçlardan. buradan da fayda saglıyorlar. suçluyu suçsuz ilan ederler, suçsuzu suçlu...

neyse işte... böyle yani. DSM bu dinin kutsal kitabı, başka hiçbir şey degil. içinde bilimsel tek kelime bulamazsın.
 
ne yapalım merve bütün şizofrenleri hapisemi atalım. tedavi yerine. yada öldürelimmi.
yok anlaşamıyoruz senle. boşver

bak ben şiddete karşı degilim, bilyorsun. etki-tepki diyorum. çıgrından çıkarırsan insanı şiddet görürsün diyorum. adama %100 suçlusun demem.

ama eger bi adam kendi şımarıklıgı, aptallıgı (yani izin psikolojik hastalık dediginiz şeyler) yüzünden karısını durduk yere dövüyorsa. o adam %100 suçludur.

seni bilmem ama bu kadın benim elimi yaksa, ya da çocugumun elini yaksa gebertirim onu. ''aaa canım hastaymış, tedavi edelim. hatta masrafları ben karşılıcam'' demem. suçluyu suçsuz ilan etmem.
 
DSM dedigin şey de bir saçmalıktan ibaret. kim çıkarıyor bunu... APA... kendi kafalarına göre hastalık belirliyorlar. ortada kesinlikle bilimsel tek bir olay söz konusu degil üstelik. karakter farklılıklarından begenmediklerini hastalık ilan ediyorlar.

bunlar bi zamanlar ABD'de eşcinselligi hastalık ilan etmişlerdi. baktılar toplumdan epey bi karşı ses çıkmaya başladı (eşcinsellerden, ailelerinden... vs) hemen degiştiriverdiler fikirlerini. eşcinsellik hastalık kategorisinden çıkarıldı. anladın mı? bunun bilimle ilgisi yok yani. toplum mühendisligi bu.

daha az bi zaman öncesine kadar uydurdukları toplamda 10 tane bile psikolojik hastalık yoktu. bugün ise iş o kadar çıgrından çıktı ki 200 den fazla psikolojik hastalık çeşidi uydurdular. herkes kendisine bi hastalık seçer istese, o duruma geldi artık.

bak ben ateistim, dinlere inanmam. bu psikoloji de bir din aslında. bunu çıkaranlar da atesitler. yani ateist olmama ragmen bu ateistlerin yaptıklarını kötülüyorum. dinler insanlara belli ahlak kurallarını dayattılar, malum. uymayanlar cadıydı, kafirdi, cinlenmişti.... işte bu da ateistlerin size dayattıgı yeni ahlak kuralları. bu kurallara uymuyorsan, bilmem ne bozuklugun vardır, ya da bi hastalık ismi yapıştırırverirler. kurtulmak için de psikologlara yönlendirirler... eskiden rahiplere günah çıkartmak gibi yani. bilimle falan hiçbir ilgisi yok. tabi bir de psikaytrik ilaçlar (yani uyuşturucular) dünyandaki en pahalı ilaçlardan. buradan da fayda saglıyorlar. suçluyu suçsuz ilan ederler, suçsuzu suçlu...

neyse işte... böyle yani. DSM bu dinin kutsal kitabı, başka hiçbir şey degil. içinde bilimsel tek kelime bulamazsın.
fikirlerin bu topikte kaynayıp gidiyor.
kendine yeni bir topik açıp oradan deklerasyon yapsan nasıl olur.
sen karışamazssın istediğim yere yazarım sen kim oluyosun filan polemiğine girmeyeceğini umarak bi öneri yapayım dedim:))
 
fikirlerin bu topikte kaynayıp gidiyor.
kendine yeni bir topik açıp oradan deklerasyon yapsan nasıl olur.
sen karışamazssın istediğim yere yazarım sen kim oluyosun filan polemiğine girmeyeceğini umarak bi öneri yapayım dedim:))

seni muhatap aldıgımı hatırlamıyorum.
 
vesvese olmuş sizde. her şeyden önce müslüman müslüman hakkında iyi zan etmeli. düşürmemiştir şeklinde kendinizi alıştırmalısınız. bende de vardı o titizlik. mesela evde biri lavaboya girdi mi acaba ellerini yıkadı mı yıkamadı mı şeklinde olurdu o kişiye dokunmazdım tiksinirdim. daha sonra öğrendim ki haklarında iyi düşünmem gerekiyor. şimdi yıkamıştır diye düşünüp rahatlıyorum. ama sizinki biraz uç boyutta. o nedenle muhakkak tedavi olun. klozete el sokmak evet iğrenç bir şey. hatta mesela hayvanların dışkılarını da poşetle toplayan kadınlara bakar iğrenirdim. daha bu sabah kedilerimin kumunu temizledim. sonra çamaşır suyuyla balkonu yıkadım bitti gittiiii. normalde ellerimi yıkasam bile geçmemiştir diye düşünürdüm ama yoo sabunladım gitti mikroplar bu kadar. daha fazla düşünmüyorum. siz de zamanla aşarsınız inşallah. iyileştiğinizde eşinizin de bu kadar şiddet sorunu kalmaz belki. çünkü zor sürekli laf eden biriyle yaşamak.
 
siz kesinlikle hastasınız ama atladığınız birşey var hani yeni anahtar yaptıralımdemişsin ya anahtarı yapan adamda wc ye gidiyo belki teli düşüroyp wc de ellerini yıkamıyo burnunu karıştırıyo. yada dışardan yemek yiyorum demişsiniz dışardaki ekmeklerin üstünde belki böcekler geziyo yada adamlar aynı şekilde pis. anllattııklaırnız bana çelişkili geldi yani bu kadar ince düşünüp kahrolaln kadın bunları muhakkak düşünür. bilemedim...
 
MERABA şuan bu metni gözyaşları içinde babaevinde yazıyorum çok mutsuzum çok acı çekiyorum lütfen yardımcı olun yorumlarınıza çok ihtiyacım var sorunları kısaca özetliyorum
bu sene evlilikte 4 yılım geriye baktığımda gözyaşı fiziksel ve sözlü şiddet hep kötü anılar hep acılar aslında eşim iyi bi insandı evliliğimiz ilk yıllarında en büyük sorunumuz onun öfke kontrolü ve tamamen dikkatsiz sorumsuz tavırları benimse aşırı takıntılı düşüncelerimdi.çok dikkatsizdi elini cebine attığında bütün bozuk paraları yerden toplardık kaç defa kimliğini ehliyetini kaybetti yeniden çıkarttı sürekli biyerlerde telefon unutuyordu anahtarları çamaşır makinasından çıkardı onu uyarmaktan arkasını toplamaktan yoruluyordum ikimizde çalışıyorduk sabah gidip akşam eve geliyorduk çok sorumsuz davranırdı herşeyi benden beklerdi ikimizde yorgun olmamıza rağmen yemeği çayı herşeyi benden beklerdi bende bianda ve çok şiddetli olarak bulaşma ve temizlik takıntı hastalığı başladı belki stresten belki üzüntüden mutsuzluktan bilmiyorum ama bu bütün dünyamı kararttı eşim zaten sakar dikkatsizdi bende onu oraya düşürme bunu oraya koyma diye çıldırıyordum örneğin bikere yeni aldığı telefonu arabanın altına düştüğü için pis oldu onu kullanma diye çöpe attım yere bişey düşürünce almasını istemiyordum çok dikkatsiz olduğu için bu sorunu sürekli yaşıyorduk ben takıntılarımla boğuşurken oda öfkesini kontrol edemiyordu ben yapma etme dedikçe yere düşen şey kirlenmez çok saçma filan diye çıkışıyo eğer ben uzatırsam dayakla olayı çözmeye çalışıyordu sus diye boğazımı sıkıyor bazen tekme atıyor bazende beni yere fırlatıyordu öfkesini kontrol edemiyordu o acılar çok kolay geçiyordu ama takıntıdan kaynaklanan acı geçmiyordu asıl canımı yakan şey oydu takıntılardı doktorada gittim psikoloğada ilaç kullandım tam 2 yıl ama hep umutsuz oldu zaten eşim bukadar dikkatsiz oldukça hastalığı aşmam çok zorlaşıyordu 4yıllık evliliğim zehir oldu bebek bile düşünemedim aslında eşimde pişman olurdu bana kötü davranınca kahrolurdu ama engelde olamazdı eşimve ben 4 yıl boyunca çok ağladık canımıza kıymayı bile düşündük ama olmadı ne ben takıntılarımdan nede o öfke nöbetlerinden kurtulabildi
enson 2 ay önce eşimin ablasına ziyarete gittik tesadüfen ablasının klozeti tıkanmış eline poşet geçirip klozetin içine soktu ben bu sahneyi görünce iyice kafayı yedim bulaşma takıntısı olan biri için bu bir felaket sahnesiydi eşimin ablasının eline mikroplar bulaşacak ordan onun yaptığı yemekleri yiyeceğiz bize bulaşacak büyük bir travma yaşadım kendime gelemedim sonra evimize döndüğümüzde eşimin ablasındaki mikroplar sanki bizimle beraber eve geldi evde herşey bana pis gibi geldi bütün mutfak eşyalarını attım yemek yapamaz hiçbişey yiyemez duruma geldim tiksindim
sadece dışardan ekmek arası sandaviçle yaşamaya çalışıyordum eşim çok mutsuzdu kendini sigaraya alkole vermişti hergeçengün işkence gibiydi
biraz olsun moralimiz düzelsin diye bayramda dışarı gezmeye çıktık normalde eşimin eşyalarını yanıma alırdım düşürür çöpe atarım filan diye telefon cüzdan anahtar vs ogün dalgınlıkla tefonu anahtarı eşimden almayı unuttum eşimin cebindeydi eşimde acil lavabo ihtiyacı için alışveriş merkezinin tuvaletini kullandı cepteli ve anahtarı öncepteydi üzerinde kot pantolon vardı tabi lavabodan döndüğünde kıyamet koptu sen sakarsın kesin cep telefonunu tuvalete düşürmüş sonra elini deliğe sokup geri almışsındır dikkat etmezsin böyle şeylere diye eşime çıkıştım yok öyle bişey düşürmedim filan dedi ama ben anlamıyordum ablan gibi sende klozete daldırmışsındır elini diyor başka bişey demiyordum beynim sadece bunu görüyor bunu sölüyor bunu düşünüyordu.
eve döndüğümüzde çok büyük kavgalar ettik artık dayanamadı ve beni dövdü ama benim canımı daha çok yakan tuvalete teli düştümü düşmedimi buydu çok rahattı kesin düşmüştü eşim dayaklada yetinmedi bavulumla beni kapı dışarı attı boşanma davası açacağını söledi babamlarda kalmaya başladım sonra vicdan yapmış aradı beni gel diye yalvardı ama ben çok çaresizim şimdi oraya dönsem tuvalete elini sokup telefonu aldı hissi hep içimde o öyle bişey olmadı diyor ama bana öyle geliyor artık eşime dokunamam birlikte hiçbişeyi paylaşamam tiksinirim aslında bütün bayanlara sormak istiyorum sizin eşiniz cep telefonunu nerde taşıyor umumi tuvalete alışveriş merkezine telefonlamı giriyor hiç aklınıza geliyormu eşinizin telefonunu tuvalete düşüreceği internete baktım 10 kişiden 8 mutlaka telefonunu tuvalete düşürmüş ve elini sokup almış birsürü milletin pisliğinin olduğu biyer sizin eşinizin başına böle bişey gelse elini sokup alsa nekadar yıkarsa yıkasın miğdeniz kalkmazmı yalvarırım yardım edin bana çok çaresizim çok neyapacağımı bilmiyorum siz benim yerimde olsanız neyaparsınız
Yani eline poset gecirmis almis gorumceniz sonra da her yerini dezenfekte etmis. Şoyle dusunun o mikrop dediginiz sey sizin zaten icinizde bagirsaklarinizda agzinizda bile var. Biz doktorlar ne yapalim elimize eldiveni geçirip yeri geldiginde insanlara rektal tuse yapiyoruz. Psikiyatr degilim ama SSRİ kullanmaniz gerekiyor yardim alin.
 
Hastalığınızın adı nedir tam olarak kestiremiyorum ama ne evliliğinizi bu şekilde devam ettirmeniz mümkün ne de böyle yaşamanız.
Eşinizin verdiği tepkileri tabii ki tasvip etmiyorum, dayak hakaret vs ama siz de sınırları gerçekten zorlamışsınız. Sürekli bu şekilde konuşarak tedaviyi yarım bırakarak nasıl bir sosyal hayatınız olabilir ki?
Kafanızda kurup durduğunuz düşünceler en başta siz olmak üzere çevrenize ve eşinize resmen cehennemi yaşatmakta.
Lütfen işinin ehli bir psikiyatriste gidin ve tedavi olun.
Çocuk mu? Aman aman, mümkünse uzun ama çok uzun bir süre düşünmeyin.
 
ben bu hastalığı kendime yakıştıramıyorum ama yavaş yavaş ona doğru sürükleniyorum galiba dün çıkmak zorunda kaldığım için konumu bitiremedim ama yaşadıklarımız sadece bukadar da değil yazın ablamlar gelmişti bana ablamın küçük 3 yaşında bi oğlu var ablam yeni yeni tuvalet alışkanlığı kazandırıyormuş oyüzden bezi bırakmış bir sabah kahvaltıda yemek yediğimiz 12 kişilik masanın altına çocuk büyük tuvaletini kaçırdı ve o an ölecek gibi oldum tabi ablam çok güzel temizlemişti orayı çifle çamaşır suyuyla ama ben onlar gittikten sonra tam 1 hafta gözyaşı döktüm ablama yapmadığım hakaret kalmadı neden benim evimde bez takmadın diye çıldırdım hatta dahada ileri gidip bidaha bu çocukla gelme gelirsende bez tak yoksa istemiyorum gelme dedim tabi o an ben çok gerilmiştim o tuvaletini yaptığında eniştemde bu gerginlk üzerine çocuğa yüklendi hatta o yaşta çocuğa tokat bile attı çünkü benim suratım öle bi asılmıştıki bu olay üzerinden tam 3 ay geçti ve o yemek odası yemek masası benim için bitti onu birdaha asla kullanmıyorum masanın altına gittim özel muşamba filan aldım eşim vernikleyim üstü kapanır dedi ama yok ben yemek odamı gözden çıkardım 1 buçuk senelik evliyim ve muhteşem bi yemek odam vardı ama bu gidişle çöpe atıcam onuda eşim bazen çok bunalıyo evet dışardan aldığımız bişeyi yere koyduğunda ben hemen çığlık çığlığa durrrr diye bağırıyorum oda sinirlenip hızlı bişekilde yere fırlatıyo tabi param parça oluyo sonrası bağırma hakaret filan günümüz mahvoluyo şimdi dünkü yazdığım yarım kalan olaya döneyim aslında ben bu yemek masası olayını çok takıntı yaptığım için eşim öle bi sürpriz yapmıştı ama onuda asansöre koyduk diye gözden çıkardım şimdi o masaya her baktığımda aklıma o geliyo o asansörü 150 ye yakın kişi kullandı diyorumda başka bişey demiyorum çamaşır suyuna bastım ama içim rahat değil dün eşime sandelyenin ayağının altındaki plastikleri söktürdüm şimdi eşime istanbulda o sandelye plastiklerinden aratıyorum o plastikleri değiştirmeden içim rahat etmiyor bu arada anaokulu öğretmeniyim ben evet bütün velilerimin tekliflerini geri çeviriyorum bana gelmesinler diye acaba diyorum anaokulundamı böle bi hastalığa yakalandım ben çünkü orda çocuklara hiç tahammül edemiyordum ellerini yıkamadıkları zaman çıldırıyordum kafayı yiyordum.Allahım ben neyapacağım bilemiyorum çaresizim anaokulunda olduğum sürece tedavi olsamda bi işe yaramaz gibi geliyor bana bazen çocuklar benim sandelyeye çıkıyorlar o pandiflerle tuvalete gidiyorlar diye özel bi minder götürüyorum sandelyeme onu koyup oturuyorum yoksa kesinlikle o sandelyeye oturmuyorum çocukları yanıma yaklaştırmıyorum tuvalet ihtiyaçlarını yaparken tam olarak hijyen olduklarını düşünmediğim için çocuklar bazen oyuncaklarını filan hediye etmek istiyo mutlu oluyorum ama eve alamayacağım için mecburen çöpe atıyorum.geçen yıl azkalsın gene sırf buyüzden boşanıyoruk eşimin ablası bize misafir gelmişti küçük bi oğlu var 4 yaşında piknik yapmaya gittik bi hafta sonu dönüşte çocuk arabada uyudu eve geliyorduk sonra bi baktım annesi çocuğa bağırıyo neden yaptın diye Allahım görmez olsaydım çocuk arabaya küçük tuvaletini yapmış o an çıldırdım tabi onlarda rahatsız oldu eşimden çıkardım acısını söle ablana gitsin istemiyorum diye onlada kalmadım gerçekten abartmıyorum kesinlikle böle oldu eşime arabayı sattırdım yeni bi araba aldık nasıl olcak tedavi olmadan bunun üstesinden gelebilecekmiyim lütfen yardım edin.

Bu mesajınız 2 sene önceki konunuzdan.
Yeğeniniz tuvaletini kaçırdı diye 3 ay boyunca yemek masasını kullanmamışsınız şaka gibi... :KK57:
Aileniz tedavi olmadan çocuk yapmamanız gerektiğini hele ki bu şartlarda nasıl söylemedi anlamam mümkün değil. :KK43:
 
Bu konuda üzüldüğüm ne biliyor musun konu sahibi? Kocanın sana tekme atmasına boğazını sıkmasına,baba evine dönmene değil de,telefonun tuvalete düşüp düşmediğine takıp hala onu sorguluyor olman.Kocan sürekli pejmürde dikkatsiz sorumsuz olduğu için sen etrafını toplamaya kendi adletmiş,sonra da kendini hasta kabul etmişsin.Hastaysan gider tedavini olursun.Kocan dağınıksa herşeyi düşürp kaybediyor unutuyorsa,hiç üstüne düşmezsin.Bir iki kaybettikleriyle yüzleşir,bir iki dağınıklığının sıkıntısını yaşar anlar neyin ne olduğunu.Bu adam araba kullanmıyor mu,bu adam işe gitmiyor mu,bu adam yolda yalnız yürümüyor mu karşıdan karşıya geçmiyor mu? O dağınığım demiş,sen de takıntılıyım demişsin.Kafası dağınıksa dikkatsizse önce psikolojik olmuyorsa tıbbi çözümünü de bulabilirsiniZ.Senin onun etrafını toplamana da alışmışta olabilir.

Telefonu tuvalete düşürmeye gelirsek,bu telefon düştükten ve alındıktan sonra full çalışmaz herhalde.Sonuçta suya düşüyor.Konu sahibi çok afedersin aam sen hiç tuvaletini yapmıyor musun,teharet olayı diye birşey var.Hiç cinsel ilşkiye girmiyor musun,hayatında hiç kusmadın mı,hiç regl olup üstüne bulaşmadı mı?Çocuğun yok mu?Bir çocuğun altını değiştirmedin mi?
 
zaten çocuk yapmasın. altını nasıl temizleyecek. kaka yaptı diye orasını asitli kremle temizler valla. asla asla yapmamalı
ama kendine yapmıyormuş.
yani kendisi wc ihtiyacını görebiliyor ve kendini ikna ediyormuş bişey olmamıştır diye.
sadece eşine yönelik mi yapıyor ki bu tür aistli çamaşır sulu işlemleri
bu ilginç değil mi sence.
bir gariplik var.
bi önceki mesajda da yazmıştım yani konu sahibine sormuştum kendine asitle hiç benzer işlem yaptın mı diye?
bunu cidden merak ediyorum.
 
nasıl ya eşiniin ellerini asitli kremle yıkadınmı??

eee eşin kendine gelince ne yaptı? ne dedi?

sen hastasın bu bir gerçekte eşinde hasta,çünkü normal olan bir adam sabah elleri yanmış asitle yıkanmış oldugunu fark edince bırak senidüşünmeyi kendi canı için senin kolundan tutup en yakın hastaneye götürüp yatırmalı mutlaka tepki vermiştir ama en büyük tepkisi bu olmalıydı.ve eşinle evlisin 4 yıldır ilişkiye girmemişniz bunu hangi erkek kabul eder.hem adamla evlen hem beraber olmayın bide adamı asitle yıka

senin eşinde saglıklı değil ve SİZ HER İKİNİZ BUNU YAŞAM TARZI EDİNİP BİRBİRİNİZE ACI ÇKETİRMEYE ALIŞMIŞINIZ NE YAZIK Kİ... öyle alışmışınız ki bu sevgide değil aşkta değil saygıda değil buda bir saplantı ve hastalık...

sizin hiç akrabalarınız evinize gelmiyormu kv gibi elti gibi görümce kardeşiniz gibi sizin bu durumunuz tepki gösteren yokmu ki bu düzen devam edip gidiyor.

yani çevrenizde bulunan kişiler illa dönüşüolmayan bir durum oluncamı meydana çıkıcaklar.

o kadar çok soru ve anlamsız olan şeyler varki.inşallah bu yazdıklarınız senaryodur yani gerçekte olmayacak şeyler çünkü gerçekten yaşıyorsanız bunu birinin DUR DEMESİ GEREK...


senin bir doktora gidip gelme tedavin olmamalı hasteneye yatmalısın orda devam etmelisin aynen bağımlı insanlar gibi alkol uyuşturucu bağımlıları gibi ve doktorların seni tedavi ederken seninde bunu istemen kararlı olamn beyninde bu konuyu yenicegine dair azimler olması gerek bu ilaçla seansla düzelse bile yine iş sizde bitiyor.

önce kendi kendinizin doktoru olun.

takıntı her insanda vardır ama bu takıntılar saplantı ve artık yaşam şeklini alıp hem size hem çevrenize zarar verici druma geldiyse bunuda kontrol edip çaresine bakmalısının her geçen gün sizi yiyip bitirmeden.

tedaviye hem eşiniz hem siz gitmelisiniz.çok vahim bir durum...
 
EŞİMİN TELİNİ DEĞİŞTİRMESİ HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL ZATEN YENİ TEL ALMIŞ BEN ORAYA SOKMUŞSA O ELİNE TAKILDIM ELİNİ TUVALETE SOKTUYSA O ELLE DOKUNDUĞU HERŞEY MİKROP OLACAK ELİNİ NASI ATACAĞIM
kuzum sen taharetlenmiyor musuno_O
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back