- 21 Eylül 2014
- 7.981
- 11.888
- 218
[QUOTEresif, post: 37325316, member: 626954"]o zaman bu dayak mevzusunu hepimizden çok sen biliceksin nasıl bir duygu oldugunu
yazdıklarından anladığım kadarıyla konu sahibinin derdi iyileşmek ya da doktor aramak falan değil. o doktor sorması da millet laf etmesin diye geçiştirdiği bir şey.. nasıl olsa dışarıdan yiyor, sürekli kıyafet ve ev eşyası alabiliyor, o yüzden iyileşmeye çalışmak onun için ilk planda değil.. herkes çarşaf çarşaf doktora git diyor, kendisi hala adamın elini mi kessem diye düşünüyor.. onun düşündüğü tek şey telefon düştüyse, eline alıp eli kirlendiyse elini nasıl yok etmeli..
sanki elinden kredi kartını ve imkanlarını alınca kendiliğinden düzelecekmişsin gibi geliyor konu sahibi, en azından o zaman bu dertten kurtulmanın yollarını ararsın.. kusura bakma 40 sayfanın özeti bu benim için..
eniştem 40 yaşında bir gün şizofren oldu
günde 24 saat spor kanalı izleyen adam tvyi açmaz
tüm mahalle akraba gece gündüz birbirlerine gider gelirler kapıları asla kapanmaz eve kimseyi istemez almaz oldu
çocuklarını odaya tıkardı görmek istemezdi
sürekli dinleniyoruz izleniyoruz öldürülücez vs vs vs işte şizofren durumların hepsi
işe gitmez evden çıkmaz doktora gitmez ben hasta değilim der
ablam hep destek oldu yanındayım atlatıcaz geçicek halledicez
sonunda tepesi attı yeter be dedi işe gitmiyorsun doktora gitmiyorsun ben seninle mi uğrışıcam 3 çocuk var bunlar ne yiyip ne içicek yarın öbür gün neler yaşanacak
ben gidiyorum babamın evine çocuklarımla ne halin varsa gör dedi
yataktan kalkmayan adam kalktı doktora gitti ayaklarıyla
yıllardır ilaçlarını kendi içer unutmaz bile çok normal yaşıyor gayet de neşeli mutlu normal bir insan
benim eşim evladım olsa hastalık tamam evet ama doktoa git çaresini ara uğraş
bi de doktoru beğenmiyor saçma sapan şeyleri yapıyormuş
bırak eleştiriyi direk boşarım senle mi uğraşıcam sen kendin için uğraşmazken
yorumlarında yazmış zaten doktora gittiğini ama iyileşememiş varsa tanıdığınız bir doktor diye soruyor sadece
ama evet dediğiniz gibi elindeki bütün imkanlardan olunca alışmaya başlar belki de ya da durumu daha fena olur.
Kanser olan birine aslinda sen kanser degilsin sadece ilgi bekliyorsun simariksin dermisiniz, psikolojik hastaligin tedavisi var ama cahilligin yok iste.
Benim tanıdığım bu tarz takıntılı insanların tamamı çaresiz kaldıkları noktada kendilerini düzeltti.
Bir akrabamızın eşi evlendiklerinden beri uçağa asla binmez.
Adam sürekli uçağa binerse öleceğini söyler dururdu.
Bir gün annesinin yoğun bakımda olduğunu duydu ve paşa paşa o uçağa binip annesini görmeye gitti.
Bu arkadaşta işine geldiği noktaları düşünüp takıntı yapıyor sadece.
Temizlik hastası bir insanın yapacağı son şeydir dışardan yemek yemek.
Ama konu sahibinin öyle rahatına gittiği için onu kafasında sorun haline getirmiyor.
Merak etme gayet iyi bilerek yorum yazdım zaten.Dövmesi kapıya atması son derce absürd iğrenç bir davranış.fakat hanmefendinjn takıntısı olduğundan fazla.Tedavi ettirmesi gerekirken birlikte hastalık dercesine gelmişler.Dayak üzerinde durmuyorum sinirsellik üzerinde duruyorum dikkat edersenDayağı nornal karşılayacak bir düşünce yok bende.
Düşünüyorum da bu hastaligin bir maddi kriteri de var galiba..
Gecekonduda yasayan bir kadin bu hastaliga yakalanamaz ya da tüm parasini ev kirasina veren bir ailenin kadini da bu hastaliga yakalanamaz..
Yani koni sahibi hala telefon derdindesiniz hatta psikolog ayirt edecek kadar iyi olduğunuzu söyleyip.doktor begenmiyorsunuz..ailenin yaninda nasil yasiyorsun K kuzummm
Konu şahını arkadasım bu kadar yogun yasıyorsun tedavı olman lazım yoksa kendı basına yenmen ımkansız hatta yatarak tedavı ol hastalığın kırıntıları bile kalmasın kalanlarla yaşamak bile cok zor cunkuBu hastalığı yaşamayan bılemez şımarıklık vs dıyenlere de ben her zaman başınıza gelirse anlarsınız dıyorumm
Konu sahıbının temiz olmayıp kıyafetını atması eşyaları atması saatlerce yıkanması bunların hepsı dogrudur aynen bende yaşadım
Takıntılar hafıfse evet telkinler ke atlatılabılır ama hastalık aşamasındaysa yardım almadan imkansız gıbı bısey
Şımarıklık yok bılmemne dıyenlerde suan içimden cok kızdım kım böle yasamak ıster hastalık bu tamammı bilmiyorsunuz susun barı konuşmayın yorum yapmayın bu hastalığı yaşayanlarında çileden çıkartıpda sizde yaşarsınız dedirtmeyıin
Gereksız gereksız cok bılmiş konuşanlar yukarıda ki iki yorumumu okuttun şımarıklık felan dıyenler vs yazmayın artık şuan yazarken ellerim titriyor sinirden böyle gereksız yazanlar yazmıştında yorumda yapmayınKonu şahını arkadasım bu kadar yogun yasıyorsun tedavı olman lazım yoksa kendı basına yenmen ımkansız hatta yatarak tedavı ol hastalığın kırıntıları bile kalmasın kalanlarla yaşamak bile cok zor cunku
Neden yakalanamasın?
Vardı böyle bildiğim insanlar. Kadının elini yıkamaktan derisi soyuluyor, yara oluyordu, hiç bir şeyin temiz olduğuna inancı yoktu vs vs. Bildiğin köy kadınıydı yani, evi de toprak ev. 5 sene önce falan şehre taşındılar da bir nebze düzeldi.
Benim tanıdığım bu tarz takıntılı insanların tamamı çaresiz kaldıkları noktada kendilerini düzeltti.
Bir akrabamızın eşi evlendiklerinden beri uçağa asla binmez.
Adam sürekli uçağa binerse öleceğini söyler dururdu.
Bir gün annesinin yoğun bakımda olduğunu duydu ve paşa paşa o uçağa binip annesini görmeye gitti.
Bu arkadaşta işine geldiği noktaları düşünüp takıntı yapıyor sadece.
Temizlik hastası bir insanın yapacağı son şeydir dışardan yemek yemek.
Ama konu sahibinin öyle rahatına gittiği için onu kafasında sorun haline getirmiyor.
Psikolojik hastalara tani koyulmasi icin belirli kriterlerin mevcut olmasi gerekir,takıntılı olmak dünyanın her yerinde hastalık degildir, her durumda hastalık degildir, her insan için hastalık degildir. ben takıntılı insan seviyorumdur belki de... o zaman takıntılı insana hasta diyemem.
ya da dengesiz birine borderline disorder der hasta ilan edersin. ama belki ben dengesiz biriyle yaşamayı seviyorumdur. bir günü farklı diger günü farklı biri olması hoşuma gidiyordur. o zaman buna hastalık denmez.
ya da birisi asabi karaktere sahiptir. bu kişiye öfke kontrolü yok mu diyeceksin? kime göre? kimi mülayim sever, kimi daha maço sever. sana göre hasta gelen digerine göre güzel gelir.
şımarıklık birine güzel gelir digerine can sıkıcı... gibi... tamamen estetik ve sosyal bakış üzerinedir.
psikologa gidersin ve yalan söyleyebilirsin tüm her şey hakkında. ve o senin (sözde) hasta oldugunu anlayamaz.
kanser ise dünyanın her yerinde kanserdir. kime sorarsan kanserdir. nereye gidersen git kanserdir. çünkü nesnel tanımı vardır. ve sen yalan bile söylesen doktor senin kanser oldugunu kendisi ögrenir.
oysa psikolojik hastalık denilen şeylerin nesnel teşhisi yoktur. toplum mühendisleri sevmediklerini hasta ilan eder, buna da bir hastalık ismi uydururlar. bir insanı çekingen diye hasta ilan edemezsiniz, şımarık diye, asabi diye... bunlar karakter farkıdır. ''turuncu rengi sevmiyorsun demek ki hastasın. çünkü çogu insan turuncu sever'' demekten farkı yok bu psikolojik hastalıkların.
Demek istediğim baska.
firinini bulasik makinesini telefonlari çöpe atacak kadar ileri tasiyabilir miydi?
Yani attigin şeylerin yerine yenisinin gelmeyeceğini bilen her gun disaridan yemek söylemek için parasi olmayan insan bunu hastayim diye yapabilir mi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?