Türbelerimiz ve Hikayeleri



Mehmet Ağa?nın Türbesi (Bahçe)

Osmaniye ili Bahçe ilçesindeki Mehmet Ağa’ya ait olan bu türbe, Mehmet Bey’in annesi tarafından 1856 yılında yaptırılmıştır. Mehmet Ağa Ağcabey’in oğludur.

İstasyon yolundaki mezarlıkta, babasının kümbeti yanında olan bu türbe kesme taştan kare planlı olup, etrafı açıktır. Üzerini örten kubbe dört ayak üzerine oturtulmuştur. Türbenin mimarı Ali oğlu Kamber’dir.
 



Ulu Cami Türbesi

Kütahya, Gazi Kemal Mahallesi’nde, Vacidiye Medresesi ile Ulu Cami arasında, set üzerinde bulunan türbenin içerisindeki mezarların kime ait oldukları bilinmemektedir. Bu mezarlar üzerinde de herhangi bir bilgi verebilecek yazılar bulunmamaktadır. Türbenin son onarımında türbe bütünüyle yeni baştan yapılmış, bu durumda mimari yönden de bir tarihleme yapabilmesini engellemiştir. İsmail Hakkı Uzunçarşılı yerel inanışa dayanılarak bu türbenin Ulu Caminin mimarına ait olabileceğini belirtmişse de bu konuda da kesin bir söz söylemekten kaçınmıştır.

Türbe kesme taştan yakın tarihlerde onarılmıştır. Osmanlı mimarisindeki açık türbe planları şeklinde olup dört köşesindeki payeler birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmıştır. Bunların üzeri de küçük bir kubbe ile örtülmüşü. Kubbenin üzerine piramidal biçimli hafif bir çatı oturtulmuştur.
 



Yunus Emre Türbesi


Kırşehir Ulupınar’da bulunan Yunus Emre Türbesi, XIII.yüzyılda yapılmış, daha sonra yıkılmış ve yerine bugünkü yapı yakın tarihlerde yapılmıştır.

Günümüzde Yunus Emre Milli Parkı içerisinde, kayalar üzerinde bulunan Mutasavvıf ve Şair Yunus Emre’nin türbesi anıtsal görünümlü olup, kare kaide üzerine dört ayağın taşıdığı konik taş bir külah ile üzeri örtülüdür. Türbenin çevresi dört ayağı birbirine bağlayan yuvarlak kemerlerle dışa açık görünümdedir.
 


Kalender (Karakurt) Baba Türbesi (Çiçekdağı)

Kırşehir’in 16 km. batısında, Çiçekdağı ilçesinde bulunan Kalender Baba Türbesi, Selçuklu hükümdarlarından Kılıçarslan tarafından 1135 yılında yaptırılmıştır. Kalender Baba Selçuklu emirlerinden olup, Karakurt Baba ismi ile de tanınmaktadır.

Kümbet kesme taştan, Selçuklu mimari üslubunda yapılmıştır. Kare kaide üzerine sekiz köşeli olan türbenin üzeri sekiz köşeli taş bir külah ile örtülüdür. Duvarlarında birer cephe atlayarak, düz lentolu üç pencere ile aydınlatılmıştır. Giriş kapısı yuvarlak kemerli olup, oldukça basittir. Üzerindeki kitabesi günümüze ulaşamamıştır. Türbenin yanında kesme taştan, kare planlı, üzeri kubbeli bir de mescit bulunmaktadır.
 



Fatma Hatun Türbesi

Kırşehir’in güneyinde, Yenice Mahallesi’nde Kümbetaltı mezarlığının yakınında bulunan Fatma Hatun Kümbeti, kitabesinden öğrenildiğine göre Abdullah kızı Fatma Hatun için İlhanlı ileri gelenlerinden Hoca Aka tarafından 1288 yılında yaptırılmıştır.

Kümbet, düzgün kesme taştan kare bir kaide üzerine sekiz köşeli bir plan göstermektedir. Üzeri sekiz içten tuğla, dıştan köşeli taş bir külah ile örtülüdür. Külahın kaidesi ile binanın çevresini kuşatan stalaktitli bir silme bulunmaktadır. Türbenin altında mumyalık kısmı vardır.
 


Aşık Paşa Türbesi

Kırşehir’in kuzeyinde, Ankara-Kayseri yolu üzerinde, eski bir mezarlığın içerisinde bulunan bu türbe, Mutasavvıf ve halk şairi Aşık Paşa’ya (1272-1333) aittir. Türbeyi Aşık paşa’nın yeğeni ve Eretna Veziri Köse Peygamber Alaaddin Ali Şah yaptırmıştır. Yapım kitabesi bulunmamaktadır. Türbe XIV.yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmektedir. Sultan II.Beyazıt 1481 yılında türbeyi onarmıştır. Türbenin son onarımı da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1935 yılında yapılmıştır.

Türbe beyaz mermerden kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbenin önünde sivri tonozlu, dikdörtgen planlı bir giriş kısmı bulunmaktadır. Portali ince bir işçilikle mermerden yapılmış, kenarları örgü motifleri ile bezenmiştir. Türbenin üzerinde Aşık Paşa’nın Türkçe yazılı bir kitabesi bulunmaktadır:

“Türk diline kimesne bakmaz idi
Türklere her giz gönül akmaz idi
Türk dahi bilmez idi bu dilleri
İnce yolu ol ulu menzilleri
Aşık Paşa”.

Türbenin içerisinde kubbe ile pencere arasında bulunan bir yazıtta da şunlar yazılıdır:

“Ledün ilminin sahibi, uyarıcıların biricik kutbu.
Tanrı’nın eri şeyh baba Muhlisinin o da şeyh İlyas’tan torunudur. 670’te (1271) geldi.
733 (1332) sefer ayının 13.Salı gecesi bu dünyadan uçtu”.

Türbeye dar bir giriş holü ve üzeri sekiz köşeli kasnak üzerine oturmuş kubbe ile örtülü kare bir mekana girilmektedir. Bu mekanın ortasında Aşık Paşa’nın sandukası bulunmaktadır. Türbenin altında mumyalık kısmı bulunmaktadır.
 



Melik Gazi Türbesi

Kırşehir il merkezinde Cacabey Camisi’nin doğusunda, lale Camisi’nin de arkasında bulunan Melik Gazi Kümbeti, Mengücek oğullarından Muzafirüddin Behram Şah adına eşi tarafından 1240-1250 yıllarında yaptırılmıştır.

Türbe, Anadolu Selçuklu mimarisinin karakteristik örneklerinden olup, kare kaide üzerine sekizgen planlı olarak kesme taştan yapılmıştır. Kare kaideden sekizgen gövdeye sivri üçgenlerle geçilmiştir. Kümbetin üzerini Türk üçgenlerine oturan konik taş bir külah örtmüştür. Türbe iki katlı olup alt katında mumyalık bulunmaktadır. Bu bölümün üzeri tonozla örtülüdür. Yanındaki bir pencere ile içerisi aydınlatılmıştır. Dışarıdan bir kapı ile mumyalığa girilmektedir.

Kümbetin içerisine dışarıdan bir merdivenle sahanlığa, oradan da üzeri stalaktitli bir kapıdan türbeye girilmektedir. Buradaki kapı lentosunun üzerinde üç satırlık, beyaz mermer Selçuklu nesihi ile yazılmış kitabesi bulunmaktadır. Kümbetin içerisi bir pencere ile aydınlatılmıştır. Türbenin zeminden kubbeye kadar olan yüksekliği 5.85 m.dir. Türbenin mumyalıktan itibaren yüksekliği 15 m. yi bulmaktadır. İçerideki duvarlar kemerlerle bölümlere ayrılmıştır.
Zemine taş bir sanduka yerleştirilmiştir.
 



Ahi Evran Türbesi

Kırşehir, Ahi Evran Mahallesi’nde bulunan Ahi Evran Türbesi cami ile birlikte XIV.yüzyılda yapılmıştır. Seydi Beyoğlu Emir Hasan Bey 1450’de türbenin önüne bir bina eklemiştir.

Türbe, eyvanlı, kubbeli ve kesme taştan yapılmıştır. Caminin giriş bölümünden türbe kısmına küçük kemerli bir kapıdan geçilmektedir. Bu kapının üzerinde Dulkadiroğullarından Süleyman Bey’in oğlu Alaaddin Bey’e ait 1481 tarihli bir kitabe bulunmaktadır. Türbe kubbeli bir merkezi mekan ile onun kuzey ve güneyinde bulunan iki simetrik hücreden ve doğuya doğru uzanan sivri tonozlu bir eyvandan meydana gelmiştir. Bunlardan yüksek ve geniş bir kemerle Ahi Evran’ın türbesine geçilmektedir.

Türbe birkaç basamak yüksekliğinde olup, burada Ahi Evran’ın sade ve ahşap sandukası bulunmaktadır. Bu türbe içerisinde bulunan Şeyh Erzurumî’ye ait olduğu bilinen ahşap sanduka Ankara Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde koruma altına alınmıştır.

Türbe kuzey ve doğuya açılan alçı şebekeli birer pencere ile aydınlatılmıştır. Türbenin içerisi XIX.yüzyılın kalem işleri ile bezenmiştir. Türbe üzerindeki piramidal külahına son onarımlarda ejder figürüne benzer bir alem takılmıştır. Türbenin yanında kime ait oldukları belli olmayan çok sade beş ahşap sanduka daha bulunmaktadır.
 




Cacabey Türbesi


Kırşehir il merkezinde bulunan Cacabey Türbesi Kırşehir Emiri Nureddin Cebrâil bin Cacabey’e ait olup, Medrese ile birlikte, III.Keyhüsrev zamanında, Cacabey tarafından 1272-1273 yılında yaptırılmıştır.

Türbe Cacabey Medresesi’nin giriş cephesinin sol tarafında bulunmaktadır. Bu türbeye medresenin solundaki eyvandan altı basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Türbenin giriş kapısı kabartma taş bir süsleme ile çerçevelenmiştir. Buradan kısa bir koridorla Cacabey’in sandukasının bulunduğu türbeye girilmektedir.

Medreseden ayrı bir yapı görünümünde olan bu türbe, kare planlı, kümbet şeklinde yapılmıştır. Türbenin üzeri köşelerde üçgen biçiminde pahlarla sekizgene dönüştürülmüş kasnak üzerine taştan piramidal bir külah ile örtülmüştür. Türbenin mihrap biçiminde bir penceresi bulunmakta olup, bu pencerenin etrafı mukarnaslarla çerçeve içerisine alınmıştır. Mukarnaslı kavsaranın altındaki hacet penceresinin üzerine de “Dünyanın bir durak yeri ve her şeyin fani olduğu”nu belirten bir kitabe yerleştirilmiştir. Buradaki pencere nişinin iki yanında da korint üslubunda başlığı olan bir çift sütuna yer verilmiştir.

Türbenin içerisi çini yazılarla kaplanmıştır. Lacivert çiniler beyaz alçı zemine mozaik tekniği ile yerleştirilmiştir. Burada Ayet’ül Kürsi yazılıdır.
 


Mehmet Bey Türbesi (Ödemiş)


İzmir ili Ödemiş ilçesi Birgi Ulu Camisi’nin kuzeybatı duvarına bitişik olan bu türbeyi Aydınoğlu Mehmet Bey ile oğulları İsa Bey, İbrahim Bahadır Bey ve Aydın Beyi Gazi Umur Bey için 1333 yılında yaptırılmıştır.

Türbe kalker taşından kare planlı olup, üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Üç pencereli olan türbenin köşelerine lacivert ve firuze renkte yıldız biçiminde çiniler yerleştirilmiştir. İç kısmı çinilerle süslenmiştir. Kubbenin ortasına da mozaik çinilerden meydana gelen bir madalyon yerleştirilmiştir. Kubbe kasnağında ve kubbede kullanılan mozaik kakma tekniğindeki çinilerin büyük bir kısmı da rutubet nedeni ile dökülmüştür.

Türbe günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir.
 



Hatuniye (Sultan Şah-Ümmü Sultan) Türbesi (Ödemiş)

İzmir ili Ödemiş ilçesi, Birgi Bucağı’nda bulunan bu türbe, Birgi Ulu Camisi’nin güneyinde bulunmaktadır. Aydınoğulları döneminden Birgi’de kalan en eski yapılardan biri olan bu türbenin giriş kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre, Aydınoğlu Mehmet Bey’in kız kardeşi Sultan Şah için h.710 (1310) tarihinde yaptırılmıştır.

Sultan Şah’ın vakfı olan, günümüze ulaşamayan medrese ile birlikte yaptırılan bu türbenin etrafı daha sonra hazireye dönüşmüşse de çevre düzenlemesi sırasında buradaki mezar taşları kaldırılmıştır.

Türbe moloz taş ve tuğladan, altıgen planlı yapılmış olup, üzeri kubbe ile örtülmüştür. Son yıllarda yapılan onarımlar sırasında özgünlüğünü büyük ölçüde yitiren türbenin üzeri kasnaksız basık bir kubbe ile örtülüdür. Kubbe doğrudan doğruya duvarlar üzerine oturtulmuştur. Türbeye güney yönündeki bir kapıdan girilmekte olup, her cephesine de yuvarlak kemerli birer pencere açılmıştır. Günümüzde kuzey duvarındaki pencere örülmüş ve burası sağır duvar haline getirilmiştir.

Türbenin girişi ileriye doğru uzanmış ve bu yüzden de giriş cephesi eyvan biçimine dönüşmüştür. Hafif sivri kemerli bu eyvanın içerisine ve yan yüzlerine karşılıklı birer niş yerleştirilmiştir. Geçmeli basık kemerli girişin kilit taşı üzerine kabara ve iki yanına da madalyonlu basit süslemeler yapılmıştır. Türbenin iki satırlık sülüs yazılı kitabesi giriş kemerinin üzerine yerleştirilmiştir.

Türbe içerisinde buraya sonradan konulduğu anlaşılan bir mezar bulunmaktadır. İbrahim Hakkı Uzunçarşılı’nın yayınladığı Şah Sultan’ın mezarın ne olduğu bilinmemektedir.
 


Garip Dede Türbesi (Karakoyunlu)

Iğdır Karakoyunlu ilçesinde, mezarlığın kenarında Garip Dede Türbesi bulunmaktadır. Bu türbenin kime ait olduğu bilinmemektedir. Bununla beraber, Türbenin mimari yapısından XII.-XIII.yüzyıla ait Selçuklu eseri olduğu anlaşılmaktadır.

Türbe, kesme taştan yapılmış, sekizgen planlıdır. Gövdenin her kenarında sivri kemerler içerisinde yuvarlak kemerli birer pencere bulunmaktadır. Giriş kapısı oldukça yüksektir. Sekizgen gövdenin üzerinde sekizgen kasnağın taşıdığı sivri bir külah ile üzeri örtülmüştür. Türbe günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir.
 



Seyyid Vakkas Türbesi




Giresun Kapukahve Mahallesi’nde bulunan Seyyid Vakkas Türbesi, Fatih Sultan Mehmet zamanında Giresun’un alınmasında yararlılıkları görülen ve burada şehit düşen Uç Beyi Seyyid Vakkas’a aittir. Seyyid Vakkas Fatih Sultan Mehmet döneminde XV.yüzyılda yaşamış olmasına rağmen türbesi XIX.yüzyılda yapılmıştır.

Türbe kesme taştan olup, sekizgen planın üzeri üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbenin her cephesinde yuvarlak kemerli birer penceresi bulunmaktadır.

Geniş bir bahçe içerisinde bulunan Seyyit Vakkas Türbesi XX. yüzyılda onarılmış ve bugünkü durumuna getirilmiş ve orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır.
 


Hıdır Abdal Sultan Türbesi (Kemaliye)

Erzincan Kemaliye ilçesinde bulunan Hıdır Abdal Sultan Türbesi XIII.yüzyıla tarihlendirilmekle beraber yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Sonraki dönemlerde yapılan eklerle orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır.

Hızır Abdal Sultan Hacı Bektaşi Veli’den feyz almış ve bugün türbesinin bulunduğu yerdeki Ocak Köyü’nde bir Bektaşi dergahı kurmuştur. Bu türbe Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin yapı sanatını yansıtmaktadır. Kesme taştan yapılan türbede Hıdır Abdal Sultan gömülüdür.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…