Tünelin sonunda ışık var mı ?

Herkese selamlar ,
Yeni üye değilim , yaklaşık 10 yıldır buralardayım.
Yani konu fake değil , önden bilgi vermek istedim : )


10 aylık evliyim ,
- Evlendiğim gün dahil olmak üzere eşimle sürekli güç savaşı halindeyiz .

- Eşimin pozitif yanları ;
  • ev işlerinde yardımcı olur ,
  • gece hayatı , alkol vs problemi yok .
  • anasına , ailesine bağımlı bi kişilik değil , gerektiği zaman rest çeker .

- Eşimin negatif yanları ;
  • arkadaşlarına aşırı bağımlı , gerekirse seni boşarım , arkadaşlarımdan vazgeçmem der .
  • kumar oynamış , şu an hesap kontrolü bende , ama 36 yaşında olmasına rağmen , ev , araba , kenarda 1 lira parası bile yok, (evlenmeden önce bilmiyordum, linç gelmesin)
  • öfke kontrolü için ilaç kullanıyor, evliliğin ilk aylarında kapı kırmışlığı var, ilaç ile dizginliyor şu an .
  • evlendiğimiz günden bu yana benim için , beni düşünerek bir şey yapmış değil, hadi seni X yere götüreyim vs .
  • Ve en en en önemlisi ;
7 haftalık hamileyim. Umurunda bile değil diyebilirim . Hatta en son kürtaj ol , boşanalım demişliği var .


Şimdi gelelim soruma ;
Ben eşimden büyüğüm arkadaşlar.
Bu bebeği duyduğum andan itibaren istemiyorum. (doğum kontrol hapı kullanırken oldu malesef ) ki bebeğin kalp atışı da yok, belki düşer.


Ben ayrılıp, yeniden doğrulana kadar ; yaşım kırk (40) olacak .
Kırktan sonra hayatının aşkını bulan var mı?
Ben ayrılınca doğru insan çıkacak mı karşıma?

Eşimin bu ben merkezli olması biter mi?
Bir şeyler düzelir mi ?
Mücadeleye devam mı , yoksa ışığa mı gideyim ?

Saygılı olan tüm yorumlara, saygı ile cevap vereceğimi bildirir ;
Herkese mutlu günler dilerim .
Daha sorunlu olan birinden kurtulamadan tekrar aşka olan motivasyonunuz beni gerçekten şaşırttı.Başımda bulunan beladan kurtulayım,ayaklarımın üzerinde durayım diyeceğinize 40 ımdan sonra aşkı bulabilir miyim diyorsunuz.Önce kendinize odaklanın lütfen.Yaşayacağınız bir aşk varsa sizi 60 olsanız da bulur.Çocuk konusunda aldırın aldırmayın diyemem ama eşinizden boşanın.
 
Valla daha sabah 64 yaşında biri birine kaçmış aşkım seni çok seviyorum diyordu müge anlıda :)). Aşk mutluluk için bence hiçbir yaş geç değil. Çocuk yoksa hele yeniden başlamak bana göre ekstra ekstra kolay. Sizin yerinizde olsam bebeği doğurmam, kocamı da çekmem hiçbir şey umrunda olmayan bir adam için neden günlerinizi heba edesiniz ki? Arkadaşlarıyla yaşlansın..
 
bir ayrılıkta önemli olan bu mu
ömür boyu yalnız kalsanız ne oalcak
kimse girmese hayatınıza ne olur yani
başkası olmadan yaşanmıyor mu
Sizin için değildir belki ama herkes için öyle olacak diye bir şey yok. Belki ömür boyu yalnız kalmak istemiyor? Belki başkası olmadan yaşamak istemiyor? Belki yalnız hayat onu mutsuz hayattan daha çok korkutuyor? Olamaz mı olabilir
 
Şunu net bir şekilde söyleyebilirim: Kırk yaşında doğru insanla karşılaşmak elbette mümkün. Hatta birçok kadın, tam da kırklı yaşlarında ne istediğini daha net bildiği için daha sağlıklı ilişkiler kurabiliyor. Hayatın bir dönemine kadar fedakârlık yaparsınız, bir yerden sonra da gerçekten size iyi geleni seçme hakkınızı kullanırsınız. Bu geç kalmak değil; aksine artık seçici olmak, yaşamın kıymetini daha iyi anlamak demektir.

Eşinizin bu ben merkezli ve duygusal anlamda sorumsuz tavırlarının değişmesi mümkün mü sorusuna gelirsek: Bu, onun gerçekten istemesiyle olur. Siz ne kadar çabalarsanız çabalayın, eğer kendi içsel dönüşümünü başlatmıyorsa, bu süreç sizi sadece tüketir. Hamile olduğunuzu duymuş, buna rağmen "kürtaj ol, boşanalım" diyebilen bir insandan söz ediyoruz. Bu, sadece anlık bir öfke değil, derin bir empati yoksunluğu ve sorumluluk reddidir. Bir insanın bu kadar temel bir durumda bile sizi düşünmemesi, gelecekte de büyük değişimler beklemenin çok gerçekçi olmadığını gösteriyor.

Elinizdeki en büyük veri şu: Evlendiğiniz ilk günden itibaren bir “güç savaşı” yaşanıyor. Oysa evlilik bir savaş değil, bir ortaklık. Sürekli kimin dediği olacak diye yaşanan ilişkilerde, bir taraf sürekli kendinden veriyorsa, o ilişkide sevgi de, güven de sağlıklı şekilde büyüyemez.

Şu an yaşadığınız kafa karışıklığı çok anlaşılır. Bu ilişkide kalıp kalmamanın kararını siz vereceksiniz, ama şunu da göz ardı etmeyin: Kendiniz için yeni bir hayat kurmak çok daha mümkün, ama karşınızdaki kişiyi değiştirmek sizin elinizde değil.

Yani “ışığa mı gideyim?” diye sormuşsunuz ya… O ışık bazen kendi yolunuzu tek başınıza aydınlatmakla yanıyor. Kırk yaşında hayat yeniden başlar mı? Evet. Ama kendinize bu şansı tanırsanız.
 
Şunu net bir şekilde söyleyebilirim: Kırk yaşında doğru insanla karşılaşmak elbette mümkün. Hatta birçok kadın, tam da kırklı yaşlarında ne istediğini daha net bildiği için daha sağlıklı ilişkiler kurabiliyor. Hayatın bir dönemine kadar fedakârlık yaparsınız, bir yerden sonra da gerçekten size iyi geleni seçme hakkınızı kullanırsınız. Bu geç kalmak değil; aksine artık seçici olmak, yaşamın kıymetini daha iyi anlamak demektir.

Eşinizin bu ben merkezli ve duygusal anlamda sorumsuz tavırlarının değişmesi mümkün mü sorusuna gelirsek: Bu, onun gerçekten istemesiyle olur. Siz ne kadar çabalarsanız çabalayın, eğer kendi içsel dönüşümünü başlatmıyorsa, bu süreç sizi sadece tüketir. Hamile olduğunuzu duymuş, buna rağmen "kürtaj ol, boşanalım" diyebilen bir insandan söz ediyoruz. Bu, sadece anlık bir öfke değil, derin bir empati yoksunluğu ve sorumluluk reddidir. Bir insanın bu kadar temel bir durumda bile sizi düşünmemesi, gelecekte de büyük değişimler beklemenin çok gerçekçi olmadığını gösteriyor.

Elinizdeki en büyük veri şu: Evlendiğiniz ilk günden itibaren bir “güç savaşı” yaşanıyor. Oysa evlilik bir savaş değil, bir ortaklık. Sürekli kimin dediği olacak diye yaşanan ilişkilerde, bir taraf sürekli kendinden veriyorsa, o ilişkide sevgi de, güven de sağlıklı şekilde büyüyemez.

Şu an yaşadığınız kafa karışıklığı çok anlaşılır. Bu ilişkide kalıp kalmamanın kararını siz vereceksiniz, ama şunu da göz ardı etmeyin: Kendiniz için yeni bir hayat kurmak çok daha mümkün, ama karşınızdaki kişiyi değiştirmek sizin elinizde değil.

Yani “ışığa mı gideyim?” diye sormuşsunuz ya… O ışık bazen kendi yolunuzu tek başınıza aydınlatmakla yanıyor. Kırk yaşında hayat yeniden başlar mı? Evet. Ama kendinize bu şansı tanırsanız.

teşekkürler chat GPT bot!
 
40 yaşından sonra yeni biriyle yeniden hayat kurup çocuk yapabilir miyim diye kaygılanıyor. Bunu sadece 10 adım ilerisini düşünüp kendi kendini yiyenler anlar. Aslında biraz anı yaşayıp bu ana göre karar vermek lazım, hayatta her şey planlanmıyor. Ama gel de bunu overthink bağımlılarına anlat. Ben de böyleyim oradan biliyorum.
Ama bu şekilde nasıl kurtulacak ki kendi kendini manipüle ediyor , birini bulamam korkusu ile böyle bir evliliğe katlanmak daha zor ...
 
Herkese selamlar ,
Yeni üye değilim , yaklaşık 10 yıldır buralardayım.
Yani konu fake değil , önden bilgi vermek istedim : )


10 aylık evliyim ,
- Evlendiğim gün dahil olmak üzere eşimle sürekli güç savaşı halindeyiz .

- Eşimin pozitif yanları ;
  • ev işlerinde yardımcı olur ,
  • gece hayatı , alkol vs problemi yok .
  • anasına , ailesine bağımlı bi kişilik değil , gerektiği zaman rest çeker .

- Eşimin negatif yanları ;
  • arkadaşlarına aşırı bağımlı , gerekirse seni boşarım , arkadaşlarımdan vazgeçmem der .
  • kumar oynamış , şu an hesap kontrolü bende , ama 36 yaşında olmasına rağmen , ev , araba , kenarda 1 lira parası bile yok, (evlenmeden önce bilmiyordum, linç gelmesin)
  • öfke kontrolü için ilaç kullanıyor, evliliğin ilk aylarında kapı kırmışlığı var, ilaç ile dizginliyor şu an .
  • evlendiğimiz günden bu yana benim için , beni düşünerek bir şey yapmış değil, hadi seni X yere götüreyim vs .
  • Ve en en en önemlisi ;
7 haftalık hamileyim. Umurunda bile değil diyebilirim . Hatta en son kürtaj ol , boşanalım demişliği var .


Şimdi gelelim soruma ;
Ben eşimden büyüğüm arkadaşlar.
Bu bebeği duyduğum andan itibaren istemiyorum. (doğum kontrol hapı kullanırken oldu malesef ) ki bebeğin kalp atışı da yok, belki düşer.


Ben ayrılıp, yeniden doğrulana kadar ; yaşım kırk (40) olacak .
Kırktan sonra hayatının aşkını bulan var mı?
Ben ayrılınca doğru insan çıkacak mı karşıma?

Eşimin bu ben merkezli olması biter mi?
Bir şeyler düzelir mi ?
Mücadeleye devam mı , yoksa ışığa mı gideyim ?

Saygılı olan tüm yorumlara, saygı ile cevap vereceğimi bildirir ;
Herkese mutlu günler dilerim .
İnsan 7de neyse 70de odur diye boşuna demiyorlar. Maalesef düzelen pek görmedim. Hele kötü giden bir evliliği çocuğun düzelttiğini hiç görmedim. Aksine olan çocuğa oluyor. Bence doğurmayın 12. Haftaya kadar kürtaj yapılabiliyor gidip kürtaj olun eşiniz de böyle demiş zaten ben olsaydım bu lafın üzerine zaten doğurmazdım tüm bakımı size kalacak doğurmasaydın diyecek babalık etmeyecek vs bunu o çocuğa yapmaya hakkınız yok. O daha büyük günah. Ayrıca değil 40 yaş , insanlar 60 yaşında bile ikinci baharını yaşıyor. Tabi kötü tecrübelerinizi doğru yönde kullanmayı başarırsanız. Sevgiler 💕
 
teşekkürler chat GPT bot!
Yapay zeka değilim ama bu kadar net cümleler kurduğum için öyle sanman çok normal. Sadece duygulara kulak vermeye çalışan biriyim. Gerçek hayatın ortasından yazıyorum, bazen çok düşünen, bazen sadece hisseden biri olarak. Umarım yazara bir parça da olsa iyi gelmiştir.
 
Herkese selamlar ,
Yeni üye değilim , yaklaşık 10 yıldır buralardayım.
Yani konu fake değil , önden bilgi vermek istedim : )


10 aylık evliyim ,
- Evlendiğim gün dahil olmak üzere eşimle sürekli güç savaşı halindeyiz .

- Eşimin pozitif yanları ;
  • ev işlerinde yardımcı olur ,
  • gece hayatı , alkol vs problemi yok .
  • anasına , ailesine bağımlı bi kişilik değil , gerektiği zaman rest çeker .

- Eşimin negatif yanları ;
  • arkadaşlarına aşırı bağımlı , gerekirse seni boşarım , arkadaşlarımdan vazgeçmem der .
  • kumar oynamış , şu an hesap kontrolü bende , ama 36 yaşında olmasına rağmen , ev , araba , kenarda 1 lira parası bile yok, (evlenmeden önce bilmiyordum, linç gelmesin)
  • öfke kontrolü için ilaç kullanıyor, evliliğin ilk aylarında kapı kırmışlığı var, ilaç ile dizginliyor şu an .
  • evlendiğimiz günden bu yana benim için , beni düşünerek bir şey yapmış değil, hadi seni X yere götüreyim vs .
  • Ve en en en önemlisi ;
7 haftalık hamileyim. Umurunda bile değil diyebilirim . Hatta en son kürtaj ol , boşanalım demişliği var .


Şimdi gelelim soruma ;
Ben eşimden büyüğüm arkadaşlar.
Bu bebeği duyduğum andan itibaren istemiyorum. (doğum kontrol hapı kullanırken oldu malesef ) ki bebeğin kalp atışı da yok, belki düşer.


Ben ayrılıp, yeniden doğrulana kadar ; yaşım kırk (40) olacak .
Kırktan sonra hayatının aşkını bulan var mı?
Ben ayrılınca doğru insan çıkacak mı karşıma?

Eşimin bu ben merkezli olması biter mi?
Bir şeyler düzelir mi ?
Mücadeleye devam mı , yoksa ışığa mı gideyim ?

Saygılı olan tüm yorumlara, saygı ile cevap vereceğimi bildirir ;
Herkese mutlu günler dilerim .
Bebeği aldırın desem oda can taşıyor.Aldirmazsaniz da bu adam çocuğa sahip çıkacak mı.Bence aldırmayim yazık o bebeğe.Esek gibi baksın yaparken iyi miydi.

Bu arada benim babamda 60 yaşında kumar sevmez ama onunda evi yok.
 
Şunu net bir şekilde söyleyebilirim: Kırk yaşında doğru insanla karşılaşmak elbette mümkün. Hatta birçok kadın, tam da kırklı yaşlarında ne istediğini daha net bildiği için daha sağlıklı ilişkiler kurabiliyor. Hayatın bir dönemine kadar fedakârlık yaparsınız, bir yerden sonra da gerçekten size iyi geleni seçme hakkınızı kullanırsınız. Bu geç kalmak değil; aksine artık seçici olmak, yaşamın kıymetini daha iyi anlamak demektir.

Eşinizin bu ben merkezli ve duygusal anlamda sorumsuz tavırlarının değişmesi mümkün mü sorusuna gelirsek: Bu, onun gerçekten istemesiyle olur. Siz ne kadar çabalarsanız çabalayın, eğer kendi içsel dönüşümünü başlatmıyorsa, bu süreç sizi sadece tüketir. Hamile olduğunuzu duymuş, buna rağmen "kürtaj ol, boşanalım" diyebilen bir insandan söz ediyoruz. Bu, sadece anlık bir öfke değil, derin bir empati yoksunluğu ve sorumluluk reddidir. Bir insanın bu kadar temel bir durumda bile sizi düşünmemesi, gelecekte de büyük değişimler beklemenin çok gerçekçi olmadığını gösteriyor.

Elinizdeki en büyük veri şu: Evlendiğiniz ilk günden itibaren bir “güç savaşı” yaşanıyor. Oysa evlilik bir savaş değil, bir ortaklık. Sürekli kimin dediği olacak diye yaşanan ilişkilerde, bir taraf sürekli kendinden veriyorsa, o ilişkide sevgi de, güven de sağlıklı şekilde büyüyemez.

Şu an yaşadığınız kafa karışıklığı çok anlaşılır. Bu ilişkide kalıp kalmamanın kararını siz vereceksiniz, ama şunu da göz ardı etmeyin: Kendiniz için yeni bir hayat kurmak çok daha mümkün, ama karşınızdaki kişiyi değiştirmek sizin elinizde değil.

Yani “ışığa mı gideyim?” diye sormuşsunuz ya… O ışık bazen kendi yolunuzu tek başınıza aydınlatmakla yanıyor. Kırk yaşında hayat yeniden başlar mı? Evet. Ama kendinize bu şansı tanırsanız.
Geldi bizim Pollyanna gacı😅 darlandum okurken giiz hee😅
 
Sizin adınıza üzüldüm ama açık konuşmak gerekirse evliliği bu kadar ciddiye almamanıza da ayrı şaşırdım, evleneceğiniz adamın nasıl köşede beş kuruşu yok ve siz bilmezsiniz? Hayat kaliteniz gereği geleceğinizi elbette düşünmeniz gerekirdi ve ayrıca bebek konusunda çok daha temkinli olmakta fayda var böyle birinden bebek olma ihtimali.. korkunç. Daha 10 aylık evlisiniz bebek 7 aylık. Bu kadar olumsuzluğa bebek de doğmak istemeyecektir eminim. Işık tabi ki çoktan görünmüş sizi etkilemek istemem sağlıklı baş başa konuşmakta fayda var sizinde olumsuz yönlerinize bakmak lazım. Her ikiniz içinde hayırlısı olsun, bundan sonra ki aşk hayatı içinde arkadaşların dediği gibi önce bi boşanmak olsun da ona sonra da bakarsınız
Güzel temenniler için teşekkür ederim ,
Bebek 7 haftalık , onu düzelteyİm☺️
 
Herkese selamlar ,
Yeni üye değilim , yaklaşık 10 yıldır buralardayım.
Yani konu fake değil , önden bilgi vermek istedim : )


10 aylık evliyim ,
- Evlendiğim gün dahil olmak üzere eşimle sürekli güç savaşı halindeyiz .

- Eşimin pozitif yanları ;
  • ev işlerinde yardımcı olur ,
  • gece hayatı , alkol vs problemi yok .
  • anasına , ailesine bağımlı bi kişilik değil , gerektiği zaman rest çeker .

- Eşimin negatif yanları ;
  • arkadaşlarına aşırı bağımlı , gerekirse seni boşarım , arkadaşlarımdan vazgeçmem der .
  • kumar oynamış , şu an hesap kontrolü bende , ama 36 yaşında olmasına rağmen , ev , araba , kenarda 1 lira parası bile yok, (evlenmeden önce bilmiyordum, linç gelmesin)
  • öfke kontrolü için ilaç kullanıyor, evliliğin ilk aylarında kapı kırmışlığı var, ilaç ile dizginliyor şu an .
  • evlendiğimiz günden bu yana benim için , beni düşünerek bir şey yapmış değil, hadi seni X yere götüreyim vs .
  • Ve en en en önemlisi ;
7 haftalık hamileyim. Umurunda bile değil diyebilirim . Hatta en son kürtaj ol , boşanalım demişliği var .


Şimdi gelelim soruma ;
Ben eşimden büyüğüm arkadaşlar.
Bu bebeği duyduğum andan itibaren istemiyorum. (doğum kontrol hapı kullanırken oldu malesef ) ki bebeğin kalp atışı da yok, belki düşer.


Ben ayrılıp, yeniden doğrulana kadar ; yaşım kırk (40) olacak .
Kırktan sonra hayatının aşkını bulan var mı?
Ben ayrılınca doğru insan çıkacak mı karşıma?

Eşimin bu ben merkezli olması biter mi?
Bir şeyler düzelir mi ?
Mücadeleye devam mı , yoksa ışığa mı gideyim ?

Saygılı olan tüm yorumlara, saygı ile cevap vereceğimi bildirir ;
Herkese mutlu günler dilerim .
Yani sizi ona mecbur bırakan çocuk vs.yok bence daha yolun başındayken bırakın derim insan yedisinde neyse yetmişinde de odur bende baya ailesi ile mücadele ediyorum mecburum çünkü katlanmam için bir kızım var eşim başkalarının laflarını dinleyip beni üzmese iyiyiz ama işte sağa sola kulak veriyor maalesef.😞Keşke herşey o kadar kolay olabilseydi…😔
 
Herkese selamlar ,
Yeni üye değilim , yaklaşık 10 yıldır buralardayım.
Yani konu fake değil , önden bilgi vermek istedim : )


10 aylık evliyim ,
- Evlendiğim gün dahil olmak üzere eşimle sürekli güç savaşı halindeyiz .

- Eşimin pozitif yanları ;
  • ev işlerinde yardımcı olur ,
  • gece hayatı , alkol vs problemi yok .
  • anasına , ailesine bağımlı bi kişilik değil , gerektiği zaman rest çeker .

- Eşimin negatif yanları ;
  • arkadaşlarına aşırı bağımlı , gerekirse seni boşarım , arkadaşlarımdan vazgeçmem der .
  • kumar oynamış , şu an hesap kontrolü bende , ama 36 yaşında olmasına rağmen , ev , araba , kenarda 1 lira parası bile yok, (evlenmeden önce bilmiyordum, linç gelmesin)
  • öfke kontrolü için ilaç kullanıyor, evliliğin ilk aylarında kapı kırmışlığı var, ilaç ile dizginliyor şu an .
  • evlendiğimiz günden bu yana benim için , beni düşünerek bir şey yapmış değil, hadi seni X yere götüreyim vs .
  • Ve en en en önemlisi ;
7 haftalık hamileyim. Umurunda bile değil diyebilirim . Hatta en son kürtaj ol , boşanalım demişliği var .


Şimdi gelelim soruma ;
Ben eşimden büyüğüm arkadaşlar.
Bu bebeği duyduğum andan itibaren istemiyorum. (doğum kontrol hapı kullanırken oldu malesef ) ki bebeğin kalp atışı da yok, belki düşer.


Ben ayrılıp, yeniden doğrulana kadar ; yaşım kırk (40) olacak .
Kırktan sonra hayatının aşkını bulan var mı?
Ben ayrılınca doğru insan çıkacak mı karşıma?

Eşimin bu ben merkezli olması biter mi?
Bir şeyler düzelir mi ?
Mücadeleye devam mı , yoksa ışığa mı gideyim ?

Saygılı olan tüm yorumlara, saygı ile cevap vereceğimi bildirir ;
Herkese mutlu günler dilerim .
Mücadeleye değecek bir adam değil. Bu adamla birlikte olmaktansa yalnız kalman cok daha iyi. Bu adam insanı yaşlandırır. Saygı görmediğin ve değer verilmediğin sevgisiz bir evliliğin var. Bu yaştan sonra düzelmez. Eşinin pozitif yanları zaten normal bir evlilikte olması gerekenler bir artı değil. 36 yasında bir adamın sinirli olması düzelecek bir şey değil artık karakterinin bir parçası. Kapı kırmış adamla ne işin var gerçekten bir sonraki adımda sana fiziksel zarar verecek. Zaten psikolojik ve ekonomik şiddet uyguluyor. Bu adamdan baba da olmaz ki olmasın da zaten. Kendine acıtıyorsan en azından çocuğa acı.

Bu evlilikte boşanma kaçınılmaz ancak bence çocuk sahibi olmak iki kişinin kararı. Eğer taraflardan biri istemiyorsa cocuk sahibi olunmaması gerekiyor. Bu adam sana baştan söylemiş. Ben bu durumda çocuğa çok üzülüyorum.
 
Anlaşmalı boşanma olacak bu durumda, neden 4 5 sene sürsün ki toplanma kısmı? Çalışan biriyseniz 1 senede eskisinden iyi olursunuz. Benim için üstüne düşünülecek bir konu bile değil, çocuğu aldırır ayrılırım.
Herkese selamlar ,
Yeni üye değilim , yaklaşık 10 yıldır buralardayım.
Yani konu fake değil , önden bilgi vermek istedim : )


10 aylık evliyim ,
- Evlendiğim gün dahil olmak üzere eşimle sürekli güç savaşı halindeyiz .

- Eşimin pozitif yanları ;
  • ev işlerinde yardımcı olur ,
  • gece hayatı , alkol vs problemi yok .
  • anasına , ailesine bağımlı bi kişilik değil , gerektiği zaman rest çeker .

- Eşimin negatif yanları ;
  • arkadaşlarına aşırı bağımlı , gerekirse seni boşarım , arkadaşlarımdan vazgeçmem der .
  • kumar oynamış , şu an hesap kontrolü bende , ama 36 yaşında olmasına rağmen , ev , araba , kenarda 1 lira parası bile yok, (evlenmeden önce bilmiyordum, linç gelmesin)
  • öfke kontrolü için ilaç kullanıyor, evliliğin ilk aylarında kapı kırmışlığı var, ilaç ile dizginliyor şu an .
  • evlendiğimiz günden bu yana benim için , beni düşünerek bir şey yapmış değil, hadi seni X yere götüreyim vs .
  • Ve en en en önemlisi ;
7 haftalık hamileyim. Umurunda bile değil diyebilirim . Hatta en son kürtaj ol , boşanalım demişliği var .


Şimdi gelelim soruma ;
Ben eşimden büyüğüm arkadaşlar.
Bu bebeği duyduğum andan itibaren istemiyorum. (doğum kontrol hapı kullanırken oldu malesef ) ki bebeğin kalp atışı da yok, belki düşer.


Ben ayrılıp, yeniden doğrulana kadar ; yaşım kırk (40) olacak .
Kırktan sonra hayatının aşkını bulan var mı?
Ben ayrılınca doğru insan çıkacak mı karşıma?

Eşimin bu ben merkezli olması biter mi?
Bir şeyler düzelir mi ?
Mücadeleye devam mı , yoksa ışığa mı gideyim ?

Saygılı olan tüm yorumlara, saygı ile cevap vereceğimi bildirir ;
Herkese mutlu günler dilerim .
Iyi diye yazdığınız yönler bile iyi değil ki
Ickisi yok kumari var.
Anasına bağımli değil arkadaşına bağımlı .
Ev işine yardımcı oluyor ama evde sorumluluğu yok hesap kitap sizde
Zaten iyi diye söylediğiniz yönleri bile kötü ozellikleri kapatmış.
Ne köy olur bundan ne kasaba
 
Back
X