Yani o kadar burslarla okuyup gidip sıradan sağlık ocağı hekimi olması bence ı ıhAile hekiimi olma şansınız yok mu peki?Ya da üniversite hocalığı gibi? Kuzenim çok düşük puanla iyi bir üniversitede çalışıyor şuanda.
Kimse sağlık ocağı hekimi olmazsa sağlık ocaklarında hemşireler mi hasta bakacak? :) bence nerede çalıştığının bir önemi yok doktor, doktordur neticede. Hepsi de kendi alanlarında ayrı ayrı saygın bölümlerYani o kadar burslarla okuyup gidip sıradan sağlık ocağı hekimi olması bence ı ıh
Bence de yani oralara da doktor lazım.Kimse sağlık ocağı hekimi olmazsa sağlık ocaklarında hemşireler mi hasta bakacak? :) bence nerede çalıştığının bir önemi yok doktor, doktordur neticede. Hepsi de kendi alanlarında ayrı ayrı saygın bölümler
Ben sizi anlıyorum çünkü meraklı bir tıp olduğumda YouTube vs böyle herşeyi dinlerim.Orada doktorların hele de mesleğin başında yaşadığı zorluklara denk geldim.Gerek meslektaşlarından gerek nobetlerden dert yanıyorlardi .Ama insan ile muhatap olunan herşey zordur.Mesleginiz zor fakat saygınlığı da çok.Saglam durun soğukkanlı olun.Birde kendinizi ezdirmeyin herkes yerini bilsin.Uysal koyun olmayınMerhaba arkadaşlar. Çok uzun tutmamak adına direkt konuya girmek istiyorum. Tıp son sınıf öğrencisiyim. Hep kendimi diş hekimliğine daha uygun gördüm. Gerek ailemin isteği, gerekse maddi kaygılarla, biraz da kendimi tam bilmeden ne istediğimden emin olmadan mesleğin de iç yüzündeki sıkıntıları bilmeden böyle bir tercih yaptım. Ilk üç sene tıp fakültesinin en temelini alıyorsun. Bu süreçte sevmediğimi fark edemedim. Dönem 4 ken de covid çıktı okulun çoğunu uzaktan okudum. Son senemde (son senede aktif olarak hastanede personel gibi çalışılır) ben bu mesleği yapamayacağımı fark ettim. Ben nobetlere dayanamıyorum. Baştan alışamadım için böyle olduğu sandım. Herkes nasıl tutuyorsa tutarsın sen de unus dedim. Ama yapamıyorum. Vicdanen kendimi çok sorumlu hissediyorum. Birine zarar vermekten çok korkuyorum. Doktorların konslarda azarlamalarından, hastaların memnuniyetsizliklerinden, hemşirelerin sürekli iş yapmamak için kan istediğimde bana afra tafra yapmalarından bıktım. Herkes yurtdışına gitmek için usmle çalışırken ailemi bırakamayacağım için tusla uğraşmak zorunda kalmak çok canımı sıkıyor. Hasta görmeyeceğim bölümlere puanımın yetmesi çok zor. Aileme bu bıkkınlığımdan bahsedemiyorum babam ben etkiledim seni diye çok üzülüyor. Benim için çok emek verdiler, çok masraf yaptılar. Ben bunu hak ettiğimi düşünmüyorum.
Diyorum ki temel bilim için otur tus çalış tercih yapma okuyan kardeşim var. Onun hakkına girmekten korkuyorum. Babama çarpı iki katı kadar yük olacağım. Okulu bırak gibi gerçeklikten uzak tavsiyelere değil beni gerçekten ayakta tutacak tavsiyelere ihtiyacım var. Ben bu okulu burslarla okudum. Bir sürü insan sırf doktor olacağım için bana burs verdi. Ben şuan bırakırsam onların da bana harcadığı parayı ziyan etmiş olacağım. Çok uzattım ama genel olarak düşünürlerim bunlar. Kendi geleceğime dair hiç ümidim yok. Yaptığım işin riskleri gözümü çok korkutuyor. Bazen keşke tıbbi sekreter olsaydım diyorum. Hem maddi olarak pek bir farkı yok hem de kafam rahat eve giderdim diyorum. Rezil bir ruh hali içindeyim. Dün akşam 6 da 36 saatlik nöbetten çıktım. Pazar tekrar 36 saatlik nöbete gideceğimi düşündükçe içim sıkılıyor. Genel olarak böyle işte. Sabredip bu kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
Merhaba arkadaşlar. Çok uzun tutmamak adına direkt konuya girmek istiyorum. Tıp son sınıf öğrencisiyim. Hep kendimi diş hekimliğine daha uygun gördüm. Gerek ailemin isteği, gerekse maddi kaygılarla, biraz da kendimi tam bilmeden ne istediğimden emin olmadan mesleğin de iç yüzündeki sıkıntıları bilmeden böyle bir tercih yaptım. Ilk üç sene tıp fakültesinin en temelini alıyorsun. Bu süreçte sevmediğimi fark edemedim. Dönem 4 ken de covid çıktı okulun çoğunu uzaktan okudum. Son senemde (son senede aktif olarak hastanede personel gibi çalışılır) ben bu mesleği yapamayacağımı fark ettim. Ben nobetlere dayanamıyorum. Baştan alışamadım için böyle olduğu sandım. Herkes nasıl tutuyorsa tutarsın sen de unus dedim. Ama yapamıyorum. Vicdanen kendimi çok sorumlu hissediyorum. Birine zarar vermekten çok korkuyorum. Doktorların konslarda azarlamalarından, hastaların memnuniyetsizliklerinden, hemşirelerin sürekli iş yapmamak için kan istediğimde bana afra tafra yapmalarından bıktım. Herkes yurtdışına gitmek için usmle çalışırken ailemi bırakamayacağım için tusla uğraşmak zorunda kalmak çok canımı sıkıyor. Hasta görmeyeceğim bölümlere puanımın yetmesi çok zor. Aileme bu bıkkınlığımdan bahsedemiyorum babam ben etkiledim seni diye çok üzülüyor. Benim için çok emek verdiler, çok masraf yaptılar. Ben bunu hak ettiğimi düşünmüyorum.
Diyorum ki temel bilim için otur tus çalış tercih yapma okuyan kardeşim var. Onun hakkına girmekten korkuyorum. Babama çarpı iki katı kadar yük olacağım. Okulu bırak gibi gerçeklikten uzak tavsiyelere değil beni gerçekten ayakta tutacak tavsiyelere ihtiyacım var. Ben bu okulu burslarla okudum. Bir sürü insan sırf doktor olacağım için bana burs verdi. Ben şuan bırakırsam onların da bana harcadığı parayı ziyan etmiş olacağım. Çok uzattım ama genel olarak düşünürlerim bunlar. Kendi geleceğime dair hiç ümidim yok. Yaptığım işin riskleri gözümü çok korkutuyor. Bazen keşke tıbbi sekreter olsaydım diyorum. Hem maddi olarak pek bir farkı yok hem de kafam rahat eve giderdim diyorum. Rezil bir ruh hali içindeyim. Dün akşam 6 da 36 saatlik nöbetten çıktım. Pazar tekrar 36 saatlik nöbete gideceğimi düşündükçe içim sıkılıyor. Genel olarak böyle işte. Sabredip bu kadar okuduğunuz için teşekkür
Bir çok kişinin hayal edip giremediği bir bölüm okuyorsunuz demekki zeki ve çalışkansınız. Hiç üzmeyin kendinizi eğer yapabiliyorsanız okulu bitirin derim. Sonrasında sizin gibi zeki biri hayal ettiği herhangi bir işi yapabilir. Severek yapabileceğiniz bir hayal kurun kapıların sonuna kadar açılacğına eminim.Merhaba arkadaşlar. Çok uzun tutmamak adına direkt konuya girmek istiyorum. Tıp son sınıf öğrencisiyim. Hep kendimi diş hekimliğine daha uygun gördüm. Gerek ailemin isteği, gerekse maddi kaygılarla, biraz da kendimi tam bilmeden ne istediğimden emin olmadan mesleğin de iç yüzündeki sıkıntıları bilmeden böyle bir tercih yaptım. Ilk üç sene tıp fakültesinin en temelini alıyorsun. Bu süreçte sevmediğimi fark edemedim. Dönem 4 ken de covid çıktı okulun çoğunu uzaktan okudum. Son senemde (son senede aktif olarak hastanede personel gibi çalışılır) ben bu mesleği yapamayacağımı fark ettim. Ben nobetlere dayanamıyorum. Baştan alışamadım için böyle olduğu sandım. Herkes nasıl tutuyorsa tutarsın sen de unus dedim. Ama yapamıyorum. Vicdanen kendimi çok sorumlu hissediyorum. Birine zarar vermekten çok korkuyorum. Doktorların konslarda azarlamalarından, hastaların memnuniyetsizliklerinden, hemşirelerin sürekli iş yapmamak için kan istediğimde bana afra tafra yapmalarından bıktım. Herkes yurtdışına gitmek için usmle çalışırken ailemi bırakamayacağım için tusla uğraşmak zorunda kalmak çok canımı sıkıyor. Hasta görmeyeceğim bölümlere puanımın yetmesi çok zor. Aileme bu bıkkınlığımdan bahsedemiyorum babam ben etkiledim seni diye çok üzülüyor. Benim için çok emek verdiler, çok masraf yaptılar. Ben bunu hak ettiğimi düşünmüyorum.
Diyorum ki temel bilim için otur tus çalış tercih yapma okuyan kardeşim var. Onun hakkına girmekten korkuyorum. Babama çarpı iki katı kadar yük olacağım. Okulu bırak gibi gerçeklikten uzak tavsiyelere değil beni gerçekten ayakta tutacak tavsiyelere ihtiyacım var. Ben bu okulu burslarla okudum. Bir sürü insan sırf doktor olacağım için bana burs verdi. Ben şuan bırakırsam onların da bana harcadığı parayı ziyan etmiş olacağım. Çok uzattım ama genel olarak düşünürlerim bunlar. Kendi geleceğime dair hiç ümidim yok. Yaptığım işin riskleri gözümü çok korkutuyor. Bazen keşke tıbbi sekreter olsaydım diyorum. Hem maddi olarak pek bir farkı yok hem de kafam rahat eve giderdim diyorum. Rezil bir ruh hali içindeyim. Dün akşam 6 da 36 saatlik nöbetten çıktım. Pazar tekrar 36 saatlik nöbete gideceğimi düşündükçe içim sıkılıyor. Genel olarak böyle işte. Sabredip bu kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.