• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tiktok rusları da taşmış gerçekten.

Tic toc ne bilmiyorum hiç görmedim. Eşimin telefonunda var mı bilmiyorum. Benim burada yazıştığımı bilmiyor. Bazen porno izlerim ondan da haberi yok. Velhasıl herkes birbirinden bir şeyler gizlerse sıkıntı olmaz ve çok doğaldır şahsi alanımızın olması.

Buna kesinlikle itirazım yok. Keza ne ben onun telefon şifresini bilirim ne de o benim. Kişisel alan mutlaka olmalı. Güvenirim de kendisine. Benimki sadece kontrol dürtüsü ve merak.
 
Merhaba hatunlar
Ben yine devrelerimin yandığı, efendime söyleyeyim depresyondan depresyona sürüklendiğim bir dönemdeyim. Bir kenarda sessizce ölmeyi bekliyorum. Öyle ki markete gitmek bile zulüm geliyor.

Sevgili eşim çok uzun zamandır bu bahsi geçen uygulamada aptal aptal videolar izleyip zaman öldürüyordu. Neredeyse evdeki tüm zamanını bu programa ebleh bakışlarını dikerek geçiriyordu. Ben genelde kıskanç, kısıtlayan, benimle ilgilen diyen bir model değilim. Çocuğuyla ilgilendiği sürece ne yaptığıyla pek ilgilenmiyorum. Dün gece "lan bu zımbırtıda ne var ki bu kadar bakıyor dur bir yükleyeyim" diyerek yükledim programı. Tabi her türk kadını gibi ilk önce beyimin profiline girdim. Altı adet taş gibi Rus ablasını takibe almış. Açıkçası pek etkilenmedim. Ablalar da koca memelerini kameraya sokup dans ediyorlar. Efendime söyleyeyim popolarını arşa değdirmeye çalışıyorlar falan. O an verdiğim tepki "post ergen midir nedir" oldu. Konuyu açmadım bile.

Bugün sevgili beyim beni aradı. "tiktok hesabı açmışsın" dedi. Ben de "hee evet Rus poposu göresim geldi. Memeye aşerdim ondan açtım" dedim. Eşim kendini savunmaya başladı. "açıklama yapmana gerek yok" dememe rağmen. Savunmaya devam edince sinirlendim ve "yahu normal bir şeyse yaptığın niye açıklama yapıyorsun. İstediğini yap. Ben de kaslı rus abilere bakarım ne var bunda" dedim. Beyimiz delirdi. Ben sakince "yav normal bir eylem olduğunu savunuyorsan neye sinirleniyorsun ki" dedim.

Bir süre sonra tekrar aradı. Haklısın aptalca bir davranıştı falan dedi. Ben de "benim için fark etmez. En fazla beyni gelişmemiş koca adamın hala neler peşinde der geçerim, kıskanacak bir durum yok. O vücuda sahip ablalar sana baksın ben o gün boşarım seni zaten. Böyle mucizevi bir birlikteliğin arasına girmek istemem" dedim. Bu sefer de ne kadar geniş olduğumdan, bak burası çok komik kocamı elimde tutmaya çalışmamamdan falan bahsetti. Ben anırarak güldüm tabi. Bu son cümleyi hiç sarf etmedin sayıyorum, yoksa iyice soğuyacağım senden dedim. Kocayı elde tutmak nedir allasen. Gitmek istersen gidersin, kalmak istersen kalırsın. Bunun için bir çaba sarf etmeme gerek yok dedim.

En nihayetinde konuşma benim dünyanın en kibirli, en kendini beğenmiş insanı olmamla sonuçlandı. Yani adam Rus poposuna bakıyor ve suçlu yine ben oluyorum. Bu arada suçladığım ya da kızdığım da yok. O konuyu açmasa ben açmayacaktım bile.

Mütemadiyen bu dünyaya ne kadar daha katlanabilirim acaba diye düşündüğüm şu günlerde aptalca bir sebepten kavga edip, muhtemelen birkaç gün konuşmayacağız. İlgisiz, sevgisiz olduğum da vurgulandı bolca.

Aseksüel olmaya karar verdim mesela ama evlilik gibi bir engel var önümde. İçinde his barındıran hiçbir insani özelliğim kalmadı sanki. Oğluma olan sevgim ve merhametim dışında ki ona da tahammülüm azalıyor gittikçe. Ne sekse, ne karşı cinse ilgim yok. Kocam dahil. Bir garip ot gibi bir şey oldum.

Beyim son olarak "keşke kıskansaydın, en azından sevgi göstergesi" deyince hepten garip hissettim. Artık içimden kimseyi sevmek, ilgi göstermek, herhangi bir şekilde münasebet kurmak gelmiyor. Bilmiyorum aranızda böyle hislerden arınan, hiçbir şey hissetmeyen kişiler oldu mu. Kendi aileme bile sevgi hissetmiyorum sanki. Nötr vaziyetteyim her canlıya karşı. Ötelemeye çalışıyordum ama bu tikyok açığa çıkardı her şeyi.

Bunu açık yüreklilikle söylüyorum annelik hislerim dışında sevgi adına bir şey kalmadı içimde ya da ben öyle zannediyorum bilmiyorum. Açıkca yazayım seks yapmak zulüm gibi. Eyleme odaklanamıyorum dokunmak ya da dokunulmasını istemiyorum. Bitse de gitsem modunda oluyorum. Kimseden bir şey istediğim yok ama beklenti olunca karşıdan böyle çuvallıyorum işte. Niye konu açtım onu da bilmiyorum. Yorumlarınızı merak ediyorum bu hususta. Sevgiler efem.


Bir psikologla görüşün gerekirse ilaç desteği alın ve bu durumdan kurtulun kendinİz ve çocuğunuz için.
Yanlış anlamayın ama gerçekten fazla tepki vermişsiniz. Eşinizin yaptığı tabiki de hoş değil ama açıklama yaparken aşağılamak da bi yere kadar. Yani kızın, tepkinizi gösterin ama bi seviyede tutun. Açıkça da söylemiş zaten ilgisiz sevgisiz olduğunuzu. Sevmiyorsanız da zorla değil boşanın ızdıraba dönüşeceğine her iki taraf içinde. Herşeyden önce psikolojik destek alın , belki gerçekten herşey düzelir 🙏🏻
 
Bir çok kadında var ya bu özellik. Kocayı adam yerine koymaz ama kocası başka bir kadına ilgi gösterse kıymete biner. ( sözüm konu sahibinden ayri)
Konu sahibinin kocası öyle bir şey sanmış galiba. 🤷‍♀️

Hiç aldatılmadım aldatılsam zoruma gider tabi ki. Kandırılmış olmaktan dolayı aşırı üzülürüm ama kıymete binmez. Aksine tiksinirim.
 
Çok bencilce biliyorum ama sirf sizin yazilariniza denk gelirim diye girmişliğim var KK ya.
Bilmiyorum sebebini ama çekiyor işte.
Bazen duygularima tercuman,bazen bilinçaltimdakileri aciğa çikaran...
Waaaww dedim yine ne zekice bir hareket.
Nasilsa anlayacak,birak ilk tepkiyi o versin.birazda karşinizdakini tanimaktan geciyor bu yol.
Valla eşinizle kedinin fareyle oynamasi gibi oynuyorsunuz resmen.
Bir empatiyle kendinizi onun yerine koyup (güldüm burada) ne hissettiğinizi de yazsaniza.
Sizinle normal kavga da edemezki adam.zaten hep 1-0 yenik basliyor.nasil çiksin işin içinden.
Yaptiği normal değil evt ama yinede duştüğü durum yerin dibine sokmuştur onu.
Vee yine siz çikaracaksiniz gülüp teselli ederek.ama fazla şimartmayin.yinede belli olmaz yüz bulmasin.

Yok aslında kendisi de gayet tilki düşüncelidir. Sadece bana kıyasla daha ağır düşünüp hareket ediyor. Empati kurmaya kalkınca üzülüyor merhamet ediyorum ki şu an ihtiyacım olan son şey bu. Üzülüp merhamet ettiğim için düzeltmek istemiyorum. Gerçekten onu olduğu gibi kabul edip, sevgi ile bir şeyleri değiştirmek istiyorum.
 
Hiç aldatılmadım aldatılsam zoruma gider tabi ki. Kandırılmış olmaktan dolayı aşırı üzülürüm ama kıymete binmez. Aksine tiksinirim.
Ben çok gördüm çok şahit oldum. Böyle durumlarda kıymete biniyor herifler. Benim için de tiksinme sebebi tabiki.

Bu arada yorum yazdım ama sildim sonra. Şimdi yazayım o zaman.

Bizim iki kızımız var elhamdülillah. Allah eksikliklerini vermesin ama onlarla ilgilenmekten karı kocalık ilişkisini unuttuk. Onları uyutuyoruz pertimiz çıkmış oluyor.
Ne sohbet ne muhabbet ne bir paylaşım ne cinsellik..... hepsi bitti resmen. Tabi bir şey paylaşmadığın birinin her yaptığı da batar gözüne.
Gitmesi, gelmesi, yatması, kalkması, konuşması...

Sizin yavru da iki üç çocuğa bedel. Enerjinizi emmiş. Birbirinize enerjiniz kalmamış.
Çözümün ne dersen maalesef bir çözüm önerim yok. Kelin ilacı olsa başına sürermis. 🤷‍♀️
 
ya ben olsam onları izleyip onlar gibi giyinip dans eder sonra da o uygulama hakkında sürekli laf sokup kudurtup hiaaa diye sildirene kadar bezdirtirdim :))

yani benim manyaklığım da böyle. yoksa hiç görmemezliğe yatmak daha mantıklı olur sanırım. ne bileyim sizin de beğendiğiniz bi adamın oynadığı dizi film vs vardır onu izliyorsunuzdur en iyi ihtimalle.
 
İdrak ya
Ben bu defa %5 daha fazla eşine üzüldüm sanırım
Yani evet kızsan da cevaplarınla ezsen de çok haklısın aptalca bir şey yapmış ve insan yapmasına değil bu kadar aptal olmasına kızıyor biliyorum ama öte yandan yani içimden acaba, dedim sen gör diye miydi, yüklemesi, izlemesi?
Çünkü senin mutlaka kontrol edeceğini tahmin ediyordur bence, dikkat çekmeye çalışan yaramaz veletler gibi davranmış
Hani keşke kıskansaydın, biraz sevgini görürdüm demiş ya, orada bi üzüldüm ya.
Üzüldüm, bilirsin ben hep senciyimdir ama olayla sınırlı bakarsak o noktada bir parça ciğer yanığı gerçekleşti.

İdrak ya
Ben her şeyden vazgeçtim yazmışsın yorumlara baktım şimdi
Ya bunlar nasıl cümleler
Eşinle senin şu ilişkine çok üzüldüm ben şu an ya
Ciğerimiz bitmiştir, abi, o nasıl cümle
Her şeyden vazgeçemezsin efendim, yasaksa yasak, kuralsa kural, uyacaksın
ne demek o ya her şeyden vazgeçtim
Sevilen şiirin en vurucu cümlesi gibi içime bir taş oturttun
 
Ama bundan daha mutsuz olamazsınız gibi görünüyor. Buraya uzun süredir açtığınız konulardan yaşadığınız iç çöküşü hissedebiliyorum. Denediniz olmuyor ileriye bakın bir cesaret.
Eşinizin canını yakmak ona kendini değersiz hissettirmek istiyor gibi diyaloglarınız. Aşık da değilsiniz.
Belki başkasıyla mutlu olabilirsiniz bu kadar pesimist olmayın. Hadi bir cesaret.

Bunu çok düşündüm. Sonra hayal ederken bile eşimin yalnızlığını hissedip oturup ağladım. Eşim hayatına kolay kolay birilerini sokmaz. Seçicidir, gerçekten aşık olması gerekir. Zor bir adamdır zaten evlilik de düşünmez. Ben herhangi birinin mutsuzluğu üzerine mutlu olabilecek bir tip değilim. Evet ayrılmak kolay olur, yeniden aşık da olabilirim eşimin aksine. Ama içimi sürekli kemiren bir vicdan azabı ve pişmanlık olacak bundan eminim. Oğlum var sonra. Babası işten gelene kadar "baba yerde ne zaman gelecek" diyen. Belki doğru belki yanlış kendi mutsuzluğumun altında ezilmek, oğlumun ya da eşimin mutsuzluğuna sebep olmaktan daha kolay geliyor. Hadi hepsini göze aldım diyelim, ben biliyorum ki sorun esasen bende. Sorunu çözmedikçe "evet sevmiyor ve mutsuzdum bu yüzden ayrıldım" diyecek kadar kararlı olamam. Aklımda hep bir acaba sorusu kalır.
 
Bence siz nasilsa elimde diye düşündüğünüz icin boyle davraniyorsunuz. Kaybetseniz bu sefer uzuleceksiniz. Bende öyleyim elimdeyken hoyrat davranirim herseye ama kaybedince cok uzulurum. Halam da sizin gibi, kocasina ilk seneler kırılmış mi ne olmussa tahmini 40 senedir evlilerdir , hic umursamiyor adami. Oyle de pamuk gibi kocasi var aslinda neden oyle davraniyosun diyoruz icimden gelmiyor diyor. Biliyorum hayat geciyor diyor ama takmış bi kere biseylere. Ayri odalarda tv izleyerek yaslandilar.
 
Çok severdim eskiden sims oyununu. Her şeyi kontrol edebilmek çok güzeldi :)

Dürüst olmak gerekirse evet çok fazla hayalkırıklığına maruz kaldım ve bu beni çok öfkelendirdi. Oğluma kıyamıyorum ama esasen iç sesimle hiç durmadan "neden diğer çocuklar gibi değil, neden daha sakin değil" diye söylendim, söyleniyorum. Bir noktadan sonra benden çıkanın normal olmasını beklemek hata deyip kendimi avutuyorum ama asla tam manasıyla kabullenmedim durumu.

Eşimle durum daha da garip. Onda yaşadığım hayalkırıklığı kendime öfkemi de tazeliyor. Ben seçtim, ben evlendim, ben yaptım deyip hiç bitmeyen bir suçlama halini sürdürüyorum. Akabinde öfkem de büyüyor. Aslında ne istediğimi de bilmiyorum. Hala kırtasiye malzemesi gördüğümde kalbimin atışı hızlanmasa insanlıktan çıktığımı düşünebilirim rahatlıkla.

Aslında oğlunuzla ilgili yazdıklarınızı hissettiğinizi tahmin ettim ama üzülürsünüz diye söyleyemedim.

Bu sizin gördüğüm ilk konunuz değil. Üye olmadan önce bile bazı konularınız gözüme çarpıyordu çünkü. Bence sizin en büyük öfkeniz kendinize, kendinize olan öfkenizi de yansıtıyorsunuz öfkelenmenize sebep olanlara. Kendinize değer biçtiğiniz hayat bu değildi. İstediğiniz hayatı yaşayamıyorsunuz şu an. Bunun sebeplerinin kendi seçimlerinizden oluşan kısmıyla ilgili kendinizi suçluyorsunuz. Kendi seçimleriniz olmayan kısmına da kontrol edemediğiniz için tahammül edemiyorsunuz.

Hayat enerjiniz, insanlara tahammülünüz zannettiğiniz kadar düşük değil aslında ama yaşadıklarınızla kendi üstünüze ölü toprağı serpmişsiniz sanki. Çünkü yeriniz ev değil. Çalışma hayatı insanısınız bence. Daha önce de çok konuşulmuş sizin konularınızda Şu an çalışma durumunuz yok bildiğim kadarıyla ama hiç çalışmayacak değilsiniz sonuçta. O zamana kadar çok geç olmadan kendinizi, eşinizi, oğlunuzu affetmeyi deneseniz? Eşinizi olduğu gibi kabul edip daha açık iletişim kursanız? Beklentilerinizi açık açık söylemeyip anlaşılmayı bekliyorsunuz, anlaşılmayınca lafı dolandırıp sivriltiyorsunuz. İsteklerinizi söylemek, eşinizden sevgi talep etmek sizi güçsüz birisi yapmaz. Siz de eşinizi sevmiyor değilsiniz bence. Bilerek kendinizden uzak tutup, uzaklaşınca da içten içe üzülüyorsunuz. Bunu eşiniz bulunmaz hint kumaşı olduğu için söylemiyorum. Siz kendi kabuğunuzu kırmadıkça, hayatınıza başka birisi de girse aynı şeyi yaşayacaksınız.
 
Bunu çok düşündüm. Sonra hayal ederken bile eşimin yalnızlığını hissedip oturup ağladım. Eşim hayatına kolay kolay birilerini sokmaz. Seçicidir, gerçekten aşık olması gerekir. Zor bir adamdır zaten evlilik de düşünmez. Ben herhangi birinin mutsuzluğu üzerine mutlu olabilecek bir tip değilim. Evet ayrılmak kolay olur, yeniden aşık da olabilirim eşimin aksine. Ama içimi sürekli kemiren bir vicdan azabı ve pişmanlık olacak bundan eminim. Oğlum var sonra. Babası işten gelene kadar "baba yerde ne zaman gelecek" diyen. Belki doğru belki yanlış kendi mutsuzluğumun altında ezilmek, oğlumun ya da eşimin mutsuzluğuna sebep olmaktan daha kolay geliyor. Hadi hepsini göze aldım diyelim, ben biliyorum ki sorun esasen bende. Sorunu çözmedikçe "evet sevmiyor ve mutsuzdum bu yüzden ayrıldım" diyecek kadar kararlı olamam. Aklımda hep bir acaba sorusu kalır.
Neyden korkuyorsun?
 
Yazım dilinizi çok beğeniyorum ve böylesine biri bence kendine haksızlık etmemeli, yani nasıl desem özünde eğlenceli hayat dolu biriymişsiniz de yaşadıklarınızla ruhunuz şuanki depresif ve kasvetli ruh haline dönüşmüş gibi duruyor burdan bakınca. Başka konularınızı da okumuşluğum var çünkü, derin bir kişiliği olmayan birinden böyle cümleler çıkmaz bana göre.


Eşinizle monotonluktan yada adını siz koyun hayatın zorluklarından, çocuğunuzun zor oluşundan ötürü sanki birbirinizi sevmiyor önemsemiyor hissine kapılmışsınız karşılıklı olarak. Yıprandığınız için de artık aranızda aşk kalmadığını düşünüyorsunuz, birine cevap verirken yazmışsınız genelde kaybedince kıymetini anlarım gibisinden. Kaybetmeden toparlamaya çalışın derim, kendiniz için olmasa da evladınızın örnek alabileceği güzel bir anne baba iletişimi içinde yetişmesi için . Çünkü siz ilerde çocuğunuz da üzülürse bu sefer onu üzdük diye de kendinize yükleneceksiniz.


Eşinizin de hataları var ki durum bu hale gelmiş, siz kıskanmasanız bile eşinize karşı bir şeyler hissetmeseniz merak edip o uygulamayı da indirmezdiniz. Aslında öyle güzel ona laf sokmuşsunuz ki önemsemiyorum derken bile bende kaslı rus abilerime bakayım deyince eşinizde film kopmuş, o sizi kıskanmış. Belki de sizin tepkinizi ilginizi çekmek için takibe aldı, kızıp kıskandığınızı görmek istedi. Ama siz bunu ona vermeyip üstüne iyice deli ettiniz onu.


Vazgeçip boşan diyenlere bilmediğim yalnızlığı yaşamak yerine bildiğim hayatı devam ettiriyorum demişsiniz , eşiniz de siz de başkasına aşık olmayacağınızdan emin gibisiniz birbirinize karşı sanki. Ama birbirinizi de tükettiğiniz için kendi aranızı düzeltmek için de bir şeyler yapmıyorsunuz bezginlik var. Bir yerden başlamak lazım hemen hemen aynı yaşlardayız, hayat yeni başlıyor. Cok uzun yazdım ama farklı bakış açıları belki yardımcı olur size,mutlu olmanızı gerçekten isterim .

Gerçekten samimiyetle hayatın yeni başladığını düşünüyor musunuz? Ben 32 yaşında hayatın artık bittiğini düşünüyorum çünkü. Ve çok özlüyorum eski yılları. Yaşlandığımı hissediyorum...

Neşe evet. Kaybettiğim şey bu. O kadar uzun zamandır neşeli değilim ki eşimin "gülsen keşke" cümlesine bile kayıtsız kalıyorum. Bilmiyorum bazen eşime gerçekten aşık oldum mu diye de düşünüyorum. Belki de aşk değildi yaşadığım. Yanıldım belki de. Onsuz bir hayat nasıl olur bilmiyorum denemeye korkuyorum açıkçası. Bir de aramızda evlat bağı var. Keşke tüm çocukların anne babası birbirini sevse, gerçek manada birlikte olsa.
 
İdrakcığım, bir salın kendinizi...
Ben saldım:)
O meşhur konumdan sonra olanlar oldu bana ve saldım, o kadar mutluyum ki bu halimden.
İrdelemeyi, düşünmeyi, öyle ya da böyle umursamaz görünümün altında, haddinden fazla kaale almayı bıraktım.
Eşimle içimde yaşadığım gizli yarışı bıraktım, sen de bırak.
Ama önce kendini.
Hayatı olduğu gibi kabul etmek gerekiyor bazen.
Mal bu, yapacak bir şey yok.
Elinde telefon göbek kaşıyam adamdan bir jön çıkaramayacağına göre, olayın en gülünesi taraflarını göreceksin.

Ha demesi kolay, nasıl oluyor bu durum biliyor musun?
Kozlarınızı paylaşmanız lazım, gerekirse saatlerce hatta günlere yayılan bir konuşmalar dizisi yapıp, tee bilmem kaç sene önce sen şunu neden yaptına, yok ailen böyle dedi kanıma dokunduya kadar giden iç boşaltımı lazım.
Sonra ohh be diyeceksin, ne çok şey tutmuşum ki içimde, yeni bir hisse yer kalmamış.
İçini dolduran düşünceler sis gibi bedeni kapladığından, her şey flu sana.

Zor biliyorum ama senin gibi güçlü karakterler, son savaş baştasını da karşı tarafa sallayana kadar, bitmez bu mesele ve çekişme.

Söylenecek bir şey bırakmadık ki azizim. Çok konuştuk hep konuştuk. Kırdık döktük hatta bugün keşke o kadar açık konuşmasaydık, rol yapsaydık da bu kadar kırılmasaydık dedim.

Sence ben eşimi seviyor muyum ya? Evet muhteşem bir soru ama düşün çaresizliğimi.
 
sizin gibi bir kadının tiktok yükleyip tiktok izleyen biriyle ne işi var anlamıyorum :\ acaba tanımadan mı evlendiniz biraz?
büyük konuşmayım ama tiktok gibi bir uygulamayı izleyen sevgilim değil arkadaşım olsa keserim ilişkimi. hayatımda o kadar saçma bir uygulama görmedim ben. sürekli bi yerlerde rezil ediyorlar bir de oradakilere o sebeple ben de maruz kalıyorum : (

Durun sakin olun yahu evet tiksinç bir uygulama ama adam nasıl ezildiyse silmiş bugün uygulamayı. Yılan dilimle programdan soğuttum adamı. Ama hepimiz aptalca şeyler yapıyoruz zaman zaman. Ben mesela dün seren serengil ile kocasının profiline baktım ve beynimde üç hücre öldü. Ama yaptım yani. Programı yüklemesinde sorun yok. Saatlerce ekrana bakması tuhaf. Çünkü katlanılabilir bir şey değil.
 
Back