• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tiktok rusları da taşmış gerçekten.

Aslında ben söyledim. Senin durumun için ne düşünülebilir diye ufak çaplı bir konuşma yaptık.
Seni hiç tanımıyorum ama seviyorum be idrak/
Hepimizden bir parça taşıyorsun sen...

Enem sevildiğini duymak da ne güzelmiş :) hepiniz varolun, her konu açtığımda böylesine güzel yorumlar almak mutlu ediyor beni. Teşekkür ederim :)
 
Ben sizi gercekten anlayamiyorum. Bu kadar caresiz hissetmenizi, hissettiniz diyelim duzeltmek icin hicbir caba gostermemenizi anlayamiyorum. Turkiye' de sokakta rastgele 10 kisi cevirseniz 8 tanesinin cocukluk - ergenlikten kalan cok kotu travmalari vardir. Ayni 10 kisiden en az yarisinin anne veya babadan gelen travmalari ve en sevdigi insanlari kaybetmis olma tecrubeleri vardir. 10 anneyi cevirip sorsaniz yine en az yarisi size cocugunun ne kadar zor bir cocuk oldugunu soyler. Yani demek istedigim basiniza gelenler size ozel seyler degil, hayatin olagan akisinda bircok insanin yasadigi, silkelenip kendine geldigi seyler. 32 yasindasiniz, yetiskin bir kadinsiniz, essiniz, annesiniz siz. Artik cocuk idrak yok, size kendiniz haric zarar verebilecek kimse yok. Hayatinizi bir mutsuzluk silsilesi icinde yasamaniz sadece sizin seciminiz ve sizin sorumlulugunuz. Burada bile hayatinizi degistirmek icin size onerilen hicbir seyi kabul etmiyorsunuz, esinize karsi da farkli bir tavriniz oldugunu dusunmuyorum. Ise gir idrak, giremem cocuguma kimse bakamaz. Ise giremiyorsan kendine hobi bul, ugras bul idrak diyen arkadasa dalga gecer gibi kanalima hosgeldiniz yorumu. Terapi gor idrak, terapi bende ise yaramiyor, ne gerek var. Bosan idrak, korkuyorum bosanamam ama cok da mutsuzum. Eee peki siz kendiniz icin bir sey yapmazsaniz sorunlariniza nasil bir cozum bulacaksiniz? Bir sabah uyandiginizda hayatinizda her sey yoluna girmeyecek. Tirnaklarinizla kazimak zorundasiniz. Bu hayatin size adil davranmamasi falan degil, hayatta kalma becerisi. Hepimiz bu sekilde yasiyoruz. Esiniz basta olmak uzere cevrenizdeki herkesi suclamak yerine ben kendi hayatim icin ne yapiyorum diye kendinizi sorgulama zamaniniz gelmedi mi?

O yorumu turuncu yazdığı için o şekilde cevapladım. Onunla dalga geçtiğimi düşünmez...

Haklısınız. Hala hayatımda aynı noktada olmak, benim suçum kimsenin değil.
 
İdrak hanım tabiki de kocanıza kahvaltı hazırlamanız eziklik değil. Ancak eşinizin eşitlik çerçevesinde görevleri bölüştüğünü düşünmüyorum. Bir kere çocuk bakımı onun yaptığı işlerin hepsinin üzerinde bir iş. Mesela neden gece o da yardım etmedi yatağı temizlemeye? Çünkü işe mi gidecek? Ama siz de sabah kalkıp çocuk mesaisi yapacaksınız.
Bir de ben şunu merak ediyorum. Çocuktan önce de bu tarz sorunlar var mıydı? Bu sorunlarınız çocuğunuzun zor bir çocuk olmasına ne kadar etki etmiş olabilir? Bakın tam tersini sormuyorum. Çocuk size değil, siz çocuğa ne kadar negatif etki ettiniz?

Çocuktan önce bu tarz sorunlarımız, en azından bu ölçüde yoktu. O anlamda kesinlikle bir desteği yok. Ne çocuk bakımına ne başka bir şeye. Bunun da değişeceğini sanmıyorum. Onun bakış açısına göre evde isem görev paylaşımı, o çalışır ben diğer işler yaparım. Çalışırsam destek olur.
 
:) ölme ihtimali her zaman var adamceğizin :)
yani seviyorsun hatta bence bayağı seviyorsun.
Konuşmalardan hissettiğim o da seni çok seviyor.
Çocuğun zor olması + maddi sıkıntı sizi yıpratmış diye düşünüyorum.
Bir dönem bizimde böyle bir zamanınız olmuştu.
Kızım sürekli sürekli ama durmadan ağlayan, uyurken bile yakamdan düşmeyen (hani sağdan sola dönemezdim bile neden çünkü ona bile ağlıyor) bir çocuktu. İnsanlarla iletişimim sıfırdı çünkü insan görünce de çılgınlar gibi bağırırdı. O dönem bir de maddi sıkıntımız vardı üstüne. O kadar yorgun o kadar bunalmışım ki aynı senin anlattığın hisleri taşıyordum... Hani bir insan yorulur ve bu yorgunluk fazlalaşırsa vucüt kendini kapatır ya bayılıp (hissizleşerek) savunma olarak.
Bu da ruhun aşırı bunalması , yorulması sonucu kendini kapatması, hissizleşme durumu gibi geliyor bana.

Yani hayatında birşeyler değişse (ufak da olsa ) bu sana çok iyi gelecek diye düşünüyorum. Seni yoran durumlar ortadan kalksa mesela oğlunun problemleri gibi, bir anda eşinle de olan durumlar düzelecek gibi geliyor. Sigarayı bırakacağını yazmışsın ne güzel bi adım olmuş İnşallah başarırsın.
Eşinle konuşmak sana iyi geldi, bunu sürekli yapın, sadece işler çığrından çıktığı zaman değil =)

Hayatımda ufacık bir değişiklik olsa bence de bir şeyler değişecek ama olmuyor bir türlü. Ya da ben olması için yeterli çabayı göstermiyorum.
 
Daha önce de söyledim,yine söylerim sıkıntı yok.
Sen ve eşin istediğiniz kadar depresyonun dibinde yuvarlanabilirsiniz. Erişkin insanlara hiç kimsenin karışma hakkı yok. Sadece bugünküler değil şimdiye kadar tüm anlattıkların bunları bile bile yaşadığını gösteriyor. Buradan bakınca öyle bunalımdı,maddi sıkıntıydı değil de birbirinden nefret eden iki insan görüyorum.

Daha önce de söyledim,yine söylerim,sıkıntı yok, o masum evladın sevgisiz anne baba olarak başında durmanın vebalini asla ödeyemezsiniz.
Aynı diğer sevgisiz ana babalar gibi!!!

Bu konuda size katılmıyorum. Türkiyede'ki tüm ailelerin sevgi ile donatılmış olduğunu da düşünmüyorum. Çocuğa zarar verme noktasında bir sevgisizlik, bir nefret yok bu evde. Negatifliği anlar mı evet anlar. Ancak Allah aşkına şiddetin her türlüsünün bu kadar yaygın olduğu bir coğrafyada anne babası birbirlerine yeterince sevgi göstermiyor diye zarar görürse oğlum, varsın onun hayattaki zararı da bu ölçüde olsun. Hayat toz pembe değil zira. Şiddet görmüyor, anne ve babasından sevgi görüyor. Her türlü ihtiyacı hem anne hem babası tarafından karşılanıyor. Yanında kavga edilmiyor. Anne ve babası arasındaki gerginlik mi olacak hayattaki travması? Bu topraklardaki mükemmel aile tanımına uyan çok az sayıdaki insandan biri olmadığım için bu da benim annelik kusurum olsun.

32 yaşındayım. Bu yaşıma kadar Sayısız aile profili gördüm, tanıdım ve dahi şahit oldum. Emin olun en normal olan aile benimki, kıyas yapacak olursam. Aşk pozları ile insanlara kendini gösteren ama aile içinde birbirlerine "geri zekalı, hayvan" diye avazları çıktığı kadar bağıran insanlar biliyorum. Benim oğlum bir kez bile herhangi bir hakareti duymadı. Benim oğlum şiddet görmedi, şiddete şahit de olmadı. Aramızdaki sevgisizlik onu etkiler mi? Evet etkiler. Ancak onun için yaptığım zilyon fedakarlık ya da fedakarlık da demeyeyim yaptıklarımın yanında varsın benim annelik kusurum da bu olsun yahu.
 
Umarım bügünlerini arayacak sıkıntıların olmaz, bişey yapmamana kızıyorum. Birde oğlun çok etkileniyordur, ne hakkın var ki buna diyorum.. hani öyle dertler var ki insan derdinden utanıyor, keşke iyi olsan bunu yapsan, haline ve halimize bin şükür.

Oğlum her çocuk kadar etkileniyordur. Her ailede çeşitli sorunlar oluyor ve her çocuk etkileniyor. Şu noktada tüm annelik görevlerinimi yerine getiriyorken anne ve babasının birbirlerini yeterince sevmemesi yüzünden travma yaşayacak oğlumun by minnak travması üzerine düşünmeyeceğim hayır. Bu sefer yapmayacağım bunu kendime. Hayat böyle bir yer. Her şey mükemmel olmuyor. Herhangi bir şiddet ya da zarar görmüyor. Günün birinde "ama birbirinizi çok sevmediniz ben travmatik oldum" derse hadi len ordan diyeceğim kendisine. Hayattaki tek travması bu olsun mümkünse.
 
Bu konuda size katılmıyorum. Türkiyede'ki tüm ailelerin sevgi ile donatılmış olduğunu da düşünmüyorum. Çocuğa zarar verme noktasında bir sevgisizlik, bir nefret yok bu evde. Negatifliği anlar mı evet anlar. Ancak Allah aşkına şiddetin her türlüsünün bu kadar yaygın olduğu bir coğrafyada anne babası birbirlerine yeterince sevgi göstermiyor diye zarar görürse oğlum, varsın onun hayattaki zararı da bu ölçüde olsun. Hayat toz pembe değil zira. Şiddet görmüyor, anne ve babasından sevgi görüyor. Her türlü ihtiyacı hem anne hem babası tarafından karşılanıyor. Yanında kavga edilmiyor. Anne ve babası arasındaki gerginlik mi olacak hayattaki travması? Bu topraklardaki mükemmel aile tanımına uyan çok az sayıdaki insandan biri olmadığım için bu da benim annelik kusurum olsun.

32 yaşındayım. Bu yaşıma kadar Sayısız aile profili gördüm, tanıdım ve dahi şahit oldum. Emin olun en normal olan aile benimki, kıyas yapacak olursam. Aşk pozları ile insanlara kendini gösteren ama aile içinde birbirlerine "geri zekalı, hayvan" diye avazları çıktığı kadar bağıran insanlar biliyorum. Benim oğlum bir kez bile herhangi bir hakareti duymadı. Benim oğlum şiddet görmedi, şiddete şahit de olmadı. Aramızdaki sevgisizlik onu etkiler mi? Evet etkiler. Ancak onun için yaptığım zilyon fedakarlık ya da fedakarlık da demeyeyim yaptıklarımın yanında varsın benim annelik kusurum da bu olsun yahu.

İyi ya öyle diyorsan öyledir.
Buradan bakınca hiç de öyle dediğin gibi sevgi dolu aile profili görünmüyor da ondan dedim.
Yoksa bana ne?
Evlat senin,eş senin,hayat senin.
 
Oğlum her çocuk kadar etkileniyordur. Her ailede çeşitli sorunlar oluyor ve her çocuk etkileniyor. Şu noktada tüm annelik görevlerinimi yerine getiriyorken anne ve babasının birbirlerini yeterince sevmemesi yüzünden travma yaşayacak oğlumun by minnak travması üzerine düşünmeyeceğim hayır. Bu sefer yapmayacağım bunu kendime. Hayat böyle bir yer. Her şey mükemmel olmuyor. Herhangi bir şiddet ya da zarar görmüyor. Günün birinde "ama birbirinizi çok sevmediniz ben travmatik oldum" derse hadi len ordan diyeceğim kendisine. Hayattaki tek travması bu olsun mümkünse.
Çok hafife alıyorsun ama öyle değil, bi kere sen mutsuzsun, siz mutsusunuz. Yani bundan bişe olmaz diyip böylemi devam edeceksin. Bu kötünün iyisi bişe olmaz diyorsun yami.Sorunlar şimdilik bu kadar şahit oldukları bu kadar ama görüceksin işler zamanla tırmanıcak, ne sen ne eşin bu mutsuzluk ve ruh emicilikle yerinizde saymayacaksınız ve daha büyük sıkıntılar yaşayacaksınız. Buraya açtığın konular değişmeye başlayacak. Bişe yapabileceğini düşünmüyorum eski konularına bakınca ama isterdim gerçekten bu ruh hallerinden sıyrılmanı.
 
İyi ya öyle diyorsan öyledir.
Buradan bakınca hiç de öyle dediğin gibi sevgi dolu aile profili görünmüyor da ondan dedim.
Yoksa bana ne?
Evlat senin,eş senin,hayat senin.

Sevgi dolu bir aile değiliz. Oğlumuza karşı sevgi doluyuz. Onun herhangi bir durumdan etkilenme halini aramızda konuşuyor ve düzeltmek için çabalıyoruz. Olur da bir olumsuzluğa şahit olursa telafi etmek için uğraşıyor, aramızdaki gerginliği onun için rafa kaldırıp çözüm arıyoruz. Bu anlamda ebeveynlik rolünü karı kocalık rolünden önde tutuyoruz.

Size çocuk bu durumu Anlamaz, etkilenmez demiyorum ben. Anlar da, etkilenir de. Ancak etkilenme ölçüsü ebeveyn olarak yaptığımız olumlu onca uğraşın yanında büyük bir dağ olmaz diyorum. Şu an boşansam yine hayatın toz pembe olmaması dolayısıyla gerginliğe şahit olmaya devam edecek. Zira biz boşanınca aşırı modern, çocuğu için arkadaş kalmaya devam eden tiplerden olmayacağız. Gerginlik aynı hızda devam edecek ve dahi artacak. Hem eşim de hem ben de. Üstelik hayatla tek başına mücadele eden bekar bir anne olarak takdir edersiniz ki bu ülkede yaşıyoruz. Annesinin mutluluk derecesi pek yüksek olmayacak. Al sana gergin, yetmeyen, sorunlu anne. Öte yandan intikam dolu muhtemelen çocuğu gazlamak isteyen bekar baba.

Çocuk hiçbir koşulda aşırı mutlu ve sorunsuz olmayacak. Bunlar size boşanmamak için sunduğum bahaneler değil. Gerçekler bunlar. Maalesef gerçek bu. Belki de en büyük şanssızlığı ayrılsalar bile olağanca olgunluklarıyla dost kalacak anne babasının olmamasıdır. Hadi ben bir nebze bunu başarırım da eşim o naifliğe ve olgunluğa sahip değil.

E peki mevcut durumda ne yapılır çocuk Zarar görmesin diye. E işte çaba sarf edilir. Bu noktada ne deseniz hak veririm.
 
Siz yanlış hatırlamıyorsam aile apartmaninda oturuyorsunuz , acaba bu negatifliginin sebebi bu olabilirmi?
Evi değiştirsen mahalleni değiştirsen daha iyi olur diye düşünüyorum.
Ciddi anlamda çok iyi geliyor.
 
Boş ver onları, boşanma konusunu diyorum ben. Neden sıcak bakmıyorsun?

Diğer konularımda yazdım. Deli olmam lazım şu şartlarda boşanmak için. Ailem destek olmayacak. Hala evliyken bile çocuğumu yeterince kabul etmeyen ve eleştiren bir aile bana sadece köstek olacaklar. Adım gibi eminim. Hadi diyelim kazara destek oldular. Asla mutlu olmayacağım onların yanında. Hele ki oğlum... Sevilmeyecek ve dışlanacak.

Hadi tek başıma ayrı eve çıktım diyelim. Mesleğim dolayısıyla aşırı maaşım olmayacak. Oğlumun aylık masrafı, benim maaşım kadar zaten. Kira, fatura, gıda ne olacak?

Hafi aç kalalım yeter ki boşanalım dedim. Hayatımdaki herkes hayatlarından çıktığımda çirkefleşecek insanlar. Ailem, eşim, eşimin ailesi. Bunu biliyorum, eminim. Zerre şüphem yok.

Şimdi siz söyleyin maddi ve manevi zerre gücüm yokken nasıl alayım boşanma kararını? Eşim beni kaybetme, oğlunu daha az görme ihtimali konuşulunca bile aşırı çirkinleşiyor. Bu adam mı destek olup normal olacak o süreçte? Ailem evli iken oğlumla yanlarına gittiğimde çocuğa bağırıp dışlıyorlar. Oğlumu onlara mı muhtaç edeceğim? Ben kendime merhem olmaya aciz durumdayken tüm bu canlılar ve koşullarla nasıl mücadele edeceğim.

Bilmiyorum belki sizlerin anlayışlı ve destek olan aileleri, boşanırken bir pisliğe dönüşmeyeceğinden emin olduğunuz eş, maddi gücünüz vardır ama ben bunlara sahip değilim.

Hep annelikten bahsediyorlar. Ben anne olduğum ve oğlumu düşündüğüm için gözmğ karartıp boşanmıyorum. Anlamıyorum ben farklı bir ülkede mi yaşıyorum acaba. Şu boşanma durumunda elimde olan tek olumlu şey "mutsuzluğu geride bırakmak" olacak. Oğlumun yetersiz beslenmesine, aile tarafından itilip kakılmasına, babasının çirkefliğine maruz kalmasına, asla bitmeyecek bir çekişmenin ortasında kalmasına değer mi benim mutsuzluktan kurtulmam?

Boşanmak imkansız mı hayır değil. Oğlum olmasa kırk kere boşanmıştım şimdiye. Ama mutsuzum gidiyorum diyemem, diyemiyorum. Her şeyi hesap etmek zorundayım.

Bakın benim boşanmamın tek yolu, herkese rest çekip ki en başta aileme "isterseniz beni hayatınızdan çıkarın ben oğlumla tek yaşarım" demek. Diğer türlü zerre destek olmazlar. Ne varmış ki boşanacak çünkü. Aldatmamış dövmemiş adam. Hem namussuz mu olacağım bne genç yaşımda tek kalarak. Bunları duyacağım ben. Sığır gibiler çünkü afedersin. En basiti, bakın en basiti benim bir ev tutup taşınmak için bile binlerce liraya ihtiyacım var. E hani nerede? Kim veriyor? Verdim çocuğu kreşe maaşın neredeyse yarısı onun masraflarına gitti. Neyle yapacağım ben tüm bunları yahu? Bendeki aile, aile gibi değil ki. Oy ne yazdım. Aydınlattım sanırım :)
 
Son düzenleme:
Sürekli şikayet eden ama değişim için kılı kıpırdamayan bezgin bi kadın,böyle bi anne de ciddi zarar verir çocuğa. Çocuğun da senin gibi bi kadına aşık olacak. Şu an totonuzu kaldırmadığınız için en az üç nesili yaktınız.

Heh gelecek nesilleri de helak ettim vay anasını ben neymişim arkadaş.
 
Diğer konularımda yazdım. Deli olmam lazım şu şartlarda boşanmak için. Ailem destek olmayacak. Hala evliyken bile çocuğumu yeterince kabul etmeyen ve eleştiren bir aile bana sadece köstek olacaklar. Adım gibi eminim. Hadi diyelim kazara destek oldular. Asla mutlu olmayacağım onların yanında. Hele ki oğlum... Sevilmeyecek ve dışlanacak.

Hadi tek başıma ayrı eve çıktım diyelim. Mesleğim dolayısıyla aşırı maaşım olmayacak. Oğlumun aylık masrafı, benim maaşım kadar zaten. Kira, fatura, gıda ne olacak?

Hafi aç kalalım yeter ki boşanalım dedim. Hayatımdaki herkes hayatlarından çıktığımda çirkefleşecek insanlar. Ailem, eşim, eşimin ailesi. Bunu biliyorum, eminim. Zerre şüphem yok.

Şimdi siz söyleyin maddi ve manevi zerre gücüm yokken nasıl alayım boşanma kararını? Eşim beni kaybetme, oğlunu daha az görme ihtimali konuşulunca bile aşırı çirkinleşiyor. Bu adam mı destek olup normal olacak o süreçte? Ailem evli iken oğlumla yanlarına gittiğimde çocuğa bağırıp dışlıyorlar. Oğlumu onlara mı muhtaç edeceğim? Ben kendime merhem olmaya aciz durumdayken tüm bu canlılar ve koşullarla nasıl mücadele edeceğim.

Bilmiyorum belki sizlerin anlayışlı ve destek olan aileleri, boşanırken bir pisliğe dönüşmeyeceğinden emin olduğunuz eş, maddi gücünüz vardır ama ben bunlara sahip değilim.

Hep annelikten bahsediyorlar. Ben anne olduğum ve oğlumu düşündüğüm için gözmğ karartıp boşanmıyorum. Anlamıyorum ben farklı bir ülkede mi yaşıyorum acaba. Şu boşanma durumunda elimde olan tek olumlu şey "mutsuzluğu geride bırakmak" olacak. Oğlumun yetersiz beslenmesine, aile tarafından itilip kakılmasına, babasının çirkefliğine maruz kalmasına, asla bitmeyecek bir çekişmenin ortasında kalmasına değer mi benim mutsuzluktan kurtulmam?

Boşanmak imkansız mı hayır değil. Oğlum olmasa kırk kere boşanmıştım şimdiye. Ama mutsuzum gidiyorum diyemem, diyemiyorum. Her şeyi hesap etmek zorundayım.
Su an zaten bunları kat ve kat yasamıyor musun? Konularını okuyunca insan boyle dusunuyor. Bosanınca da en fazla ne olabilir diyor. Bir evde sağlıklı çocuk büyütmek için sadece anne babanın fiziksel var olması yeterli olmuyor. Ruhen de o çocuğa yetebilmeniz gerekiyor tahmin edebileceğiniz üzere. Yani her şeyi çocuk için yapmaya çalışırken çocuğun da zarar gordugu noktaları kacırıyorsunuz.

Maddiyat konusunu bilemeyecegim ama bosandıgında esinden alacagın maddi desteği de düşün. Onların çirkefleşmesi kimin umurunda? Sen adaletin verdiği karar bakacaksın. Senden daha zor şartlar altında, daha fazla çocukla boşanan insanlar elbet ki vardır. Bana çok da çabalamıyorsunuz gibi geldi. O adamla evli kalmanızın sebebi sadece insanlara ''mutlu bir aile tablosu'' çizmek ve çocuğunun ihtiyaçlarının sorunsuz karşılanması gibi geldi bana.
 
Diğer konularımda yazdım. Deli olmam lazım şu şartlarda boşanmak için. Ailem destek olmayacak. Hala evliyken bile çocuğumu yeterince kabul etmeyen ve eleştiren bir aile bana sadece köstek olacaklar. Adım gibi eminim. Hadi diyelim kazara destek oldular. Asla mutlu olmayacağım onların yanında. Hele ki oğlum... Sevilmeyecek ve dışlanacak.

Hadi tek başıma ayrı eve çıktım diyelim. Mesleğim dolayısıyla aşırı maaşım olmayacak. Oğlumun aylık masrafı, benim maaşım kadar zaten. Kira, fatura, gıda ne olacak?

Hafi aç kalalım yeter ki boşanalım dedim. Hayatımdaki herkes hayatlarından çıktığımda çirkefleşecek insanlar. Ailem, eşim, eşimin ailesi. Bunu biliyorum, eminim. Zerre şüphem yok.

Şimdi siz söyleyin maddi ve manevi zerre gücüm yokken nasıl alayım boşanma kararını? Eşim beni kaybetme, oğlunu daha az görme ihtimali konuşulunca bile aşırı çirkinleşiyor. Bu adam mı destek olup normal olacak o süreçte? Ailem evli iken oğlumla yanlarına gittiğimde çocuğa bağırıp dışlıyorlar. Oğlumu onlara mı muhtaç edeceğim? Ben kendime merhem olmaya aciz durumdayken tüm bu canlılar ve koşullarla nasıl mücadele edeceğim.

Bilmiyorum belki sizlerin anlayışlı ve destek olan aileleri, boşanırken bir pisliğe dönüşmeyeceğinden emin olduğunuz eş, maddi gücünüz vardır ama ben bunlara sahip değilim.

Hep annelikten bahsediyorlar. Ben anne olduğum ve oğlumu düşündüğüm için gözmğ karartıp boşanmıyorum. Anlamıyorum ben farklı bir ülkede mi yaşıyorum acaba. Şu boşanma durumunda elimde olan tek olumlu şey "mutsuzluğu geride bırakmak" olacak. Oğlumun yetersiz beslenmesine, aile tarafından itilip kakılmasına, babasının çirkefliğine maruz kalmasına, asla bitmeyecek bir çekişmenin ortasında kalmasına değer mi benim mutsuzluktan kurtulmam?

Boşanmak imkansız mı hayır değil. Oğlum olmasa kırk kere boşanmıştım şimdiye. Ama mutsuzum gidiyorum diyemem, diyemiyorum. Her şeyi hesap etmek zorundayım.
Bence kesinlikle haklisiniz fikirlerinizi okumak hosuma gidiyor.
 
Su an zaten bunları kat ve kat yasamıyor musun? Konularını okuyunca insan boyle dusunuyor. Bosanınca da en fazla ne olabilir diyor. Bir evde sağlıklı çocuk büyütmek için sadece anne babanın fiziksel var olması yeterli olmuyor. Ruhen de o çocuğa yetebilmeniz gerekiyor tahmin edebileceğiniz üzere. Yani her şeyi çocuk için yapmaya çalışırken çocuğun da zarar gordugu noktaları kacırıyorsunuz.

Maddiyat konusunu bilemeyecegim ama bosandıgında esinden alacagın maddi desteği de düşün. Onların çirkefleşmesi kimin umurunda? Sen adaletin verdiği karar bakacaksın. Senden daha zor şartlar altında, daha fazla çocukla boşanan insanlar elbet ki vardır. Bana çok da çabalamıyorsunuz gibi geldi. O adamla evli kalmanızın sebebi sadece insanlara ''mutlu bir aile tablosu'' çizmek ve çocuğunun ihtiyaçlarının sorunsuz karşılanması gibi geldi bana.

Şu an maddi olarak bunları yaşamıyorum. Kira ödemiyorum mesela. Burası bir aile apartmanı evi bana bırakıp çıkma gibi bir ihtimal de yok. Apartman tapusu var evi satıp bana ayrı ev alma gibi bir ihtimal de yok. Ben bunların hepsini ince ince hesap ettim zaten.

Hadi diyelim babası olarak evin kirasını ödedi hani nafaka o kadar bile olmaz da merhamet etti ödedi. Kira fiyatlarını düşününce anca kirayı öder zaten belki onu bile ödeyemez. Ee tam gün kreş fiyatı 1400 yahu. Doğalgaz 400den aşağı gelmiyor. Bakın bunlar gerçekten bahane değil. Oğlum terapiste gidiyor neredeyse yarım kira masrafı var aylık. Boşanmayı asla istemeyen bir adam olağanca naifliği ile bana destek mi olacak? Hayır yapmayacak. Yeniden barışma çabasında olacak bunun için de hiçbir şey yapmayacak. Tek başımayım o durumda. Yalnız.

Keşke şu sıçtığımın ülkesi bekar kadına destek olsa. Keşke her şey bu kadar pahalı olmasa. O zaman Magnum çubuğunda pahalı araba çıkma hayaline sığdırmazdım çözümlerimi.

Benim ailem sığ arkadaşım. Görüp görebileceğin en sığ modeller. Ayrı eve çıktığım anda evlatlıktan redde kadar gider konu. Bir de destek olacaklar he mi. Evliyken hayır görmüyorum boşanınca mı göreceğim.

Dediğiniz gibi şu an bunları yaşamıyorum. Oğlumun tüm ihtiyaçları eksiksiz karşılanıyor. Belki gün gelir ben maddi olarak hazır olurum da herkese istediğinizi yapın şehri terkediyorum ulan derim. Hepsini hayatından çıkarırım ailemi bile. Ama o zaman bu zaman değil.
 
Son düzenleme:
Back