- 2 Kasım 2013
- 7.797
- 37.043
- 748
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
-
- #361
Zor. Senin yaşadıkların, güvenememek, hayal kırıklığı, zor çocuk, birbirine uzak iki insan, maddi kısıtlılık..
Eşinin de öyle.
Böyle sıkıcı müzikli sürekli sahnelerin uzun uzun olduğu iki insanın bir odaya sıkışıp kaldığı film gibi.
Rol değiştir. Biraz da kendin olma. Baska biri baska bir sey ol.
O da doğaçlama yapar belki o da kendi olmaz başka rollerde başka şans ararsınız.
Böyle sıkışıp kalmaktan iyidir.
Gençsin, artık vaktinde vardır. Kendine bir şey yap. Herkes sosyal medyadan yürüdü, sen de yürü. git blog ac, yazı yaz, youtuber ol. Faaliyet falan yap onlari cek.
Evet sana göre değil, evet saçma, evet gelecek görmüyorsun ve kendinle dalga geçmek gibi ama yap.
Cünkü esin haklı. Aynı şeyleri tekrar tekrar yaşayıp farklı sonuç almayacaksınız.
Kendini oyalayacak şeyler bulunca belki daha mutlu olursun.
Bu ruh hali hiç hayra alamet değil
Çocuğum için diyorsun da bu ruh hali en çok ona zarar
Hani pembe dünyada yaşayan pembe gelin olun demiyorum onun durumu daha kötü ama sizde iyi değilsiniz söylediğiniz gibi
Bulun bir çare kendinize
Bak inan arkadaşların dürtüklemesi ile kalktım konuna geldim. Burada bile sevenlerin o kadar çok ki..
Kendi değerinin farkına var herşeyden önce.
Psikolog, psikiyatr işi de değil aslında.
Sağ elinle sol elini tutup kendi kendini ayağa kaldıracaksın.
Hele ki evlat sahibi biri olarak 2 kere zıplamalısın düştüğün yerden. Seçim meselesi değil zorunluluk meselesi.
İsyanı ve negatifi çıkar hayatından.
Negatif olan insanlarsa onları da çıkar..
Psikolog , emdr lütfennn.. Böyle matrak bi insan depresyonla heba olmamalı..
Kahvaltı değil derdi sensin . Senin ilgin, özenin, değerli hissettirmen, sevgin vs. Bak eşin sana bir konuda dert yanıyor sen ona günlük harcamanı kıs diyorsun, konuşalım neler yapabiliriz değil dikkatini çekerim.
Hiç eleştiriye gelemediğini düşünüyorum. Ortak noktada buluşmaya çalışsan, empati yapmaya çalışsan keşke .
Ve keşke bende iyi yazabilsem öyle çok şey söylemek isterdim ki ama anlatamıyorum konuyu dağıtıyorum .
Herneyse eşin tabii ki her konuda haklı değil ama biraz empati, özen , ona sevdiğini hissettirmen o kadar çok değişiklik doğurabilir ki. Bazen sadece dinleyebilsen, sadece paylaşsan karısı olarak , ama laf sokmadan, can acıtmadan, savunmaya geçmeden,suçlamadan. Siz ortak paydadasınız unutmadan...
Bence ikinizde birbirinizden vazgeçmiş değilsiniz, eşiniz hala sizi seviyor, dilerim toparlarsınız , çünkü gerçekten iyi bir çift olduğunuzu düşünüyorum .
Amacım kırmak değil o nedenle kırıcı olduysam özür dilerim .
Ben farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum olaya belki biraz size dinginlik verir. Öncelikle eşinizi babama çok benzettim. Somurtkan ve ruh zedeleyen biri olmaları yönünden. Eşinizi 10 yıldır tanıyorsunuz ben babamla 23 yıl olacak aynı evdeyim hatta onunum. Değişmiyorlar. Beni paslayalım annemle 25 yıldır evliler, değişen tek şey yaşları öyle diyor, annem.
Biz 3 kardeşiz. En büyükleriyim benden birkaç yaş küçük erkek kardeşim ve daha küçük bir kız kardeşimiz var. Annem çok zorluk çekerek bu günlere gelmiş. Çoğunlukla babam yüzünden. Biz şimdi annemin yanında oluyoruz. Maddi özgürlüğümüz henüz yok ama duygusal açıdan annemi beslemeye çalışıyoruz. Mesela bu yaz annem ve iki kardeşimle tatile gittik, babamsız. Çok da eğlendik. O olsaydı daha mı iyi olurdu bilmiyorum. Neyse uzatmak istemiyorum. Şu an eşinizle durumunuz ne olursa olsun boşanın ya da devam edin oğlunuzla çok mutlu olacaksınız ilerde. Bunu düşünerek yaşayın, en azından.
Ps; ben de oğlak burcuyum diyebileceğim tek şey karamsarlık konusunda dünya birincisiyiz.
Idrakyollariiltihabi eşini seviyor musun?
Canım yaa görmeden çok sevdim seni Rabbim ferahlık versinŞu an hayır. Ölme ya da hastalanma ihtimalini düşününce evet. Suratını asmamışsa evet. Öteki odada masum masum uyurken evet. Gözünü açıp ne dolanıyorsun uyusana dediğinde hayır. Değişken yani. Genel olarak aşırı sevmiyorum.
Merhaba hatunlar
Ben yine devrelerimin yandığı, efendime söyleyeyim depresyondan depresyona sürüklendiğim bir dönemdeyim. Bir kenarda sessizce ölmeyi bekliyorum. Öyle ki markete gitmek bile zulüm geliyor.
Sevgili eşim çok uzun zamandır bu bahsi geçen uygulamada aptal aptal videolar izleyip zaman öldürüyordu. Neredeyse evdeki tüm zamanını bu programa ebleh bakışlarını dikerek geçiriyordu. Ben genelde kıskanç, kısıtlayan, benimle ilgilen diyen bir model değilim. Çocuğuyla ilgilendiği sürece ne yaptığıyla pek ilgilenmiyorum. Dün gece "lan bu zımbırtıda ne var ki bu kadar bakıyor dur bir yükleyeyim" diyerek yükledim programı. Tabi her türk kadını gibi ilk önce beyimin profiline girdim. Altı adet taş gibi Rus ablasını takibe almış. Açıkçası pek etkilenmedim. Ablalar da koca memelerini kameraya sokup dans ediyorlar. Efendime söyleyeyim popolarını arşa değdirmeye çalışıyorlar falan. O an verdiğim tepki "post ergen midir nedir" oldu. Konuyu açmadım bile.
Bugün sevgili beyim beni aradı. "tiktok hesabı açmışsın" dedi. Ben de "hee evet Rus poposu göresim geldi. Memeye aşerdim ondan açtım" dedim. Eşim kendini savunmaya başladı. "açıklama yapmana gerek yok" dememe rağmen. Savunmaya devam edince sinirlendim ve "yahu normal bir şeyse yaptığın niye açıklama yapıyorsun. İstediğini yap. Ben de kaslı rus abilere bakarım ne var bunda" dedim. Beyimiz delirdi. Ben sakince "yav normal bir eylem olduğunu savunuyorsan neye sinirleniyorsun ki" dedim.
Bir süre sonra tekrar aradı. Haklısın aptalca bir davranıştı falan dedi. Ben de "benim için fark etmez. En fazla beyni gelişmemiş koca adamın hala neler peşinde der geçerim, kıskanacak bir durum yok. O vücuda sahip ablalar sana baksın ben o gün boşarım seni zaten. Böyle mucizevi bir birlikteliğin arasına girmek istemem" dedim. Bu sefer de ne kadar geniş olduğumdan, bak burası çok komik kocamı elimde tutmaya çalışmamamdan falan bahsetti. Ben anırarak güldüm tabi. Bu son cümleyi hiç sarf etmedin sayıyorum, yoksa iyice soğuyacağım senden dedim. Kocayı elde tutmak nedir allasen. Gitmek istersen gidersin, kalmak istersen kalırsın. Bunun için bir çaba sarf etmeme gerek yok dedim.
En nihayetinde konuşma benim dünyanın en kibirli, en kendini beğenmiş insanı olmamla sonuçlandı. Yani adam Rus poposuna bakıyor ve suçlu yine ben oluyorum. Bu arada suçladığım ya da kızdığım da yok. O konuyu açmasa ben açmayacaktım bile.
Mütemadiyen bu dünyaya ne kadar daha katlanabilirim acaba diye düşündüğüm şu günlerde aptalca bir sebepten kavga edip, muhtemelen birkaç gün konuşmayacağız. İlgisiz, sevgisiz olduğum da vurgulandı bolca.
Aseksüel olmaya karar verdim mesela ama evlilik gibi bir engel var önümde. İçinde his barındıran hiçbir insani özelliğim kalmadı sanki. Oğluma olan sevgim ve merhametim dışında ki ona da tahammülüm azalıyor gittikçe. Ne sekse, ne karşı cinse ilgim yok. Kocam dahil. Bir garip ot gibi bir şey oldum.
Beyim son olarak "keşke kıskansaydın, en azından sevgi göstergesi" deyince hepten garip hissettim. Artık içimden kimseyi sevmek, ilgi göstermek, herhangi bir şekilde münasebet kurmak gelmiyor. Bilmiyorum aranızda böyle hislerden arınan, hiçbir şey hissetmeyen kişiler oldu mu. Kendi aileme bile sevgi hissetmiyorum sanki. Nötr vaziyetteyim her canlıya karşı. Ötelemeye çalışıyordum ama bu tikyok açığa çıkardı her şeyi.
Bunu açık yüreklilikle söylüyorum annelik hislerim dışında sevgi adına bir şey kalmadı içimde ya da ben öyle zannediyorum bilmiyorum. Açıkca yazayım seks yapmak zulüm gibi. Eyleme odaklanamıyorum dokunmak ya da dokunulmasını istemiyorum. Bitse de gitsem modunda oluyorum. Kimseden bir şey istediğim yok ama beklenti olunca karşıdan böyle çuvallıyorum işte. Niye konu açtım onu da bilmiyorum. Yorumlarınızı merak ediyorum bu hususta. Sevgiler efem.
Aslında ben söyledim. Senin durumun için ne düşünülebilir diye ufak çaplı bir konuşma yaptık.O zaman kocayı boşayayım ben negatif kendisi shsjsjs. O değil de çok merak ettim ne diye dürttüler "koş koş idrak yine intiharın eşiğinde dolaşıyor" mu? "idrak yine aynı konuyu farklı başlıkta yazmış bıkmadı mübarek" mi :)) sevin beni valla kim seviyor kim kim he.
Depresyondasınız. Yapmayın, bir annenin kendini bu denli bırakmaya hakki yok.Önceki gün boynumda bir şişlik ve sertlik oldu. Ağrısız. Epey şişti öyle ki komple yanağım ve kulağım uyuştu. Eşim acile gidelim dedi gitmek istemedim. Ertesi gün doktora gitmedim. Hala da gidesim yok. Evet ölmeyi şu an istemiyorum oğlumu büyütmek için ama şöyle bir düşününce birçok insanın korkuyla doktora gitmesine sebep olan şey beni etkilemiyor. Bu yüzden mevzu koca falan değil. Kıskançlık hiç değil. Ben vazgeçtim her şeyden.
İdrak hanım tabiki de kocanıza kahvaltı hazırlamanız eziklik değil. Ancak eşinizin eşitlik çerçevesinde görevleri bölüştüğünü düşünmüyorum. Bir kere çocuk bakımı onun yaptığı işlerin hepsinin üzerinde bir iş. Mesela neden gece o da yardım etmedi yatağı temizlemeye? Çünkü işe mi gidecek? Ama siz de sabah kalkıp çocuk mesaisi yapacaksınız.Sabah kalkıp kocişime kahvaltı hazırlamadım, istemedi. Gece uyuyamadın yat dinlen dedi efem. Ancak hazırlasaydım da kendimi ezik, kocasına köle olmuş biri olarak hissetmezdm. Evlilik böyle bir şey çünkü. O dışarıda çalışıyor ve yoruluyor ise ben evdeyken ona kahvaltı hazırlayabilirim. Çünkü dilersem o gittikten sonra tekrar uyuyabilirim. En nihayetinde evdeyim. Şayet çalışsaydım ve belli bir mesai içinde yoruluyor olsaydım ona işleri ortak yapalım derdim. Ki çalıştığım dönemde böyle oluyordu. Mevzu kocişe kahvaltı hazırlamak da değil. Artan masraflar dolayısıyla tasarruf etmeye çalışmak. Ya da adam sadece işe giderken ona güle güle dememi istiyor olabilir ki bunu istediğini de belirtti. Bu da bana garip gelmiyor..
Şu an hayır. Ölme ya da hastalanma ihtimalini düşününce evet. Suratını asmamışsa evet. Öteki odada masum masum uyurken evet. Gözünü açıp ne dolanıyorsun uyusana dediğinde hayır. Değişken yani. Genel olarak aşırı sevmiyorum.
Sanmıyorum :)Acaba genç kızken pembe panjurlu ev hayali kurmadım diye mi oluyor bunlar :)
Canım yaa görmeden çok sevdim seni Rabbim ferahlık versin❤
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?