kızlar bakın bi
Şiddetli erkek kısırlığı alanında son yıllarda görülen en önemli gelişme kuşkusuz menisinde hiç sperm hücresi bulunmayan erkeklerde görülmektedir. Cerrahpaşa Tıp Fak. Androloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, Mynet okurları için yazdı.
Azospermi menide hiç sperm görülememe durumuna denir. Bu hastalarda azoospermiye sebep; hormonal veya genetik bozukluklar , çocukluk çağında inmemiş testis veya fıtık nedeniyle geçirilen ameliyatlar, testislerin yerinde olmamasının geç farkına varılması ve erişkin yaşta ameliyat olmak yada hala testislerin yerinde olmaması ( kasık kanalından torbaya inip çıkan , kasık kanalı veya karın içinde vb ) , çocukluk çağında geçirilen ve testisleri şişirerek faaliyetini bozan ateşli enfeksiyonlar ( kabakulak, menenjit vb ) testis tümörü nedeniyle ameliyat sonrası kemoterapi veya radyoterapiye maruz olmak , çeşitli travmalar (trafik kazası, spor yaralanmaları) olabileceği gibi sperm yollarının doğuştan olmaması, gelişmemesi veya tıkanık oluşudur. Çocuk sahibi olamayan azospermik erkekler artık 'mikroskobik testiküler sperm ekstrasyonu' dediğimiz "mikro tese" yöntemiyle çocuk sahibi olabilmektedirler.
Bir erkeğin menisinde hiç sperm olmaması değişik nedenler ile ortaya çıkabilir. Bunların bir kısmı sperm kanallarının tıkanıklığına bağlıdır. Böyle bir durumda testislerde sperm üretimi olmakla birlikte bu spermler kanallardaki tıkanıklık nedeni ile meni ile dışarıya atılamamaktadır. Bu durumda tıkanıklığa bağlı sperm olmamasından söz edilir. Tıkanıklığa bağlı azospermi olgularında ince bir iğne ile tıkalı olan kanallara ya da testis dokusu içine girilerek küçük parçalar alınır. Bu parçalar içinde sperm bulma oranı %100'e yakındır.
Tıkanıklığa bağlı olmayan durumlarda ise testislerde sperm üretimi ya hiç yoktur ya da belirli alanlarda çok sınırlı sayıda olmaktadır. Testis dokusu içinde binlerce küçük tüp benzeri yapı vardır ve bu yapılarda sperm üretimi değişik aşamalarda devam eder. Bazı tübüllerde hiç üretim olmazken bazılarında az sayıda sperm olabilmektedir. Cerrahi sperm arama yöntemleri ile Testisin değişik bölgelerinden alınan çok sayıda parça incelendiğinde sperm hücresi bulunabilmektedir.
MıKROSKOPıK TESE yöntemi böyle vakalarda sperm elde etme şansını büyük oranda arttırmaktadır. Menisinde sperm olmayan erkeklerde, ameliyat mikroskobu kullanılarak testisinden sperm elde etmek için yapılan bu işlemde, sperm bulunan alanlar daha kolay tanımlanarak sperm elde edilebilmektedir.
Genel anestezi altında yumurtalıklar açılarak mikroskop altında incelenir. Bu yöntemle yumurtalıkta sperm üretilen bölgeler daha iyi seçilmekte ve alınan doku miktarı daha az olduğundan çok sayıda alandan parça alınabilmektedir. Bu dokular laboratuarda embriyolog tarafından kesilerek kanalların içine dökülmüş ya da kanallara yapışık olan sperm hücreleri ayıklanarak mikroenjeksiyon işleminde kullanılır.
Bu yöntemin avantajları:
-Testisin mikroskop ile incelenmesi sperm bulma şansını da yükseltmekte ve daha fazla sayıda sperm elde edilmesini sağlamaktadır. Eski tekniklerle sperm bulma oranı %30-40 arasında değişmekte iken, bu teknik ile sperm bulma oranı %60-70 civarına çıkabilmektedir.
-Diğer önemli bir konu da hastanın testisinden doku kaybının eski yönteme göre 70 kat daha az olmasıdır. Böylece, operasyonda testislerin en az zarar görmesi sağlanmakta, salgılanan testosteron hormonunun kandaki seviyesini azaltacak işlemlerden kaçınılmaktadır.
-Mikroskop altında yapılan bu yöntemin diğer bir avantajı ise, testisi besleyen damarlara zarar vermeden kesi yapılabilinmesidir. Bu nedenle operasyon sonrası oluşacak yan etkiler azaltılabilmektedir. Çoklu biyopsi ile başarılı olunamamış ve Klinefelter sendromu gibi genetik nedenlere bağlı sperm yokluğu olan kişilerde bu yöntemle %60'ın üzerinde sperm bulma şansı elde edilebilmektedir.
Sperm Üretimi
Sperm üretimini hormonlar kontrol eder. Bu hormonlar, FSH, LH ve Testosterondur. Spermler, ejakülasyon öncesinde seminal bezler ve prostat bezinden salgılan sıvılarda meniye karışır. Meninin ilk kısmı çinko, yağlı bileşikler, amino asitler ve enzimler içerir. ıkinci kısmı ise spermlerin kadın üreme organları içinde ilerleyebilmeleri için rahim ve tüplerin kasılmasını sağlayan, spermleri besleyen ve vajinanın asit ortamını nötralize eden maddeler içerir.
Günlük Yaşamda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
-Sigara sperm sayısını, hareketini ve yapısını olumsuz etkiler. Sigara içen erkeklerin eşlerinde düşük ihtimalinin arttığı belirlenmiştir.
-Alkol, sertleşme sorunu ve sperm üretiminde bozulmaya neden olur. Kronik alkolizm vakalarında testisler küçülür, testosteron üretimi bozulur.
-Uyuşturucu maddeler sperm kalitesini ve üretimini olumsuz etkiler. Bu maddeler hormonal dengesizliklere de yol açar.
-Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar sperm üretimini olumsuz etkiler, bu etki geçicidir. Antibiyotiklerin birçoğu, parazit ilaçları, depresyon, mide ülseri, hipertansiyon ve alerjik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçların erkek üreme sağlığını olumsuz etkilediği gösterilmiştir.
-Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar sperm üretimine zarar verir. Bu ilaçların bir kısmının etkisi kalıcı olabilir. Kemoterapi öncesinde bu hastalardan ileride kullanılmak üzere sperm örnekleri alınarak dondurulabilir.
-Testislerde sperm üreten hücreler radyasyona çok duyarlıdır. Meydana gelen hasarın derecesi ve kalıcılığı radyasyon dozuna bağlıdır. Radyoterapi gören hastalarda sperm üretimi 3-5 yıl içinde tekrar başlayabilir.
-Yüksek ısı özellikle sauna ve sıcak su banyoları sperm üretimini olumsuz etkiler.
-Haşere ilaçları da sperm üretimini olumsuz etkiler.
Özetle, Sperm hücresinin meniden, yumurtalık kanallarından veya doğrudan yumurtalıklardan gelmesi gebelik oranlarını etkilememektedir. Günümüzdeki tek engel kadın yumurtasının kalitesi olarak ortaya çıkmaktadır. Uzmanlar kaliteyi belirleyen en önemli faktörün kadının yaşı olduğunu belirtmektedirler. Yıllar sperm hücresinin kalitesini etkilemezken kadın yumurtalıkları üzerinde olumsuz etkiler yaratmakta ve gebelik oranları kadın yaşı ile birlikte düşmektedir