İki yaş böyle geçer sizin oğlunuzda. Çünkü benim oğlumda böyleydi, arabalara takıktı, başka bir oyuncak istemezdi. Evden çıkarken tembihlerdim, yanımıza muhakkak araba alırdık, çok tutttururdu, ağlardı, yere atmadı hiç ama kendini . Ben çözümü şöyle buldum. Oyuncakçıda neredeyse bir saat dolaşır, istediği arabalara zarar vermeden dokunmasına izin verirdim. İzle, dokun ama raftan almak yok derdim. Böyle böyle şimdi ağlamayı bıraktı. İlk zamanlar bende rezil olmayayım diye aldım, aldıkça arsızlaştı, jilet gibi kestim.paramız yok, ya da çok oyuncağın var onun yerine kitap alabiliriz gibi sözlerle oyaladım. Şimdi de her köşede önümüze çıkan abur cuburlarla başım dertte. Markete girmiyorum onunla ya da yine aynı yöntemleri deniyorum, kitapçıya girdiğimizde bile kasanın önünde abur cubur, tekstil yine öyle. Her yaşın ayrı bir huyu var ona inandım artık. Ya da her çocuğun karakteri de farklı. Kimi ikna olabiliyor, kimisi keçi gibi inatçı oluyor. Bunda size sabretmek düşüyor yoksa önünü alamıyorsunuz. Çevreden çekinmeyin yapacak birşey yok, almamakta kararlı olun. Konuşmaya gelince her çocuğun gelişimi farklı. Biraz daha bekleyin cümleler çıkıcaktıt. Çokça konuşun, kitap okuyun