Suphi Altındöken'in annesinden çarpıcı açıklamalar

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.836
Suphi Altındöken'in annesinden çarpıcı açıklamalar
Özgecan Aslan'ı vahşice öldüren Suphi Altındöken'in annesi ve kız kardeşi yaşadıklarını ilk kez anlattı: Bize şiddet uygulayıp oh rahatladım diyordu...
Sitene Ekle

Türkiye’yi ayağa kaldıran Özgecan Aslan cinayetini işleyen Ahmet Suphi Altındöken, kaldığı cezaevinde öldürüldü. Cenazesi günlerce gömülemeyen katilin annesi Naciye Tan, yaşananların arkasında yatan nedenleri ve Özgecan’ın ölümünden sonra yaşadıklarını Habertürk'ten Kübra Par'a anlattı...


‘SOKAKTA BAKIŞLARIYLA ‘O KADIN’ DİYORLAR’

Oğlunuzun Özgecan’ı katlettiğini duyunca ne düşündünüz?

O an ne düşündüğünüzü bilemiyorsunuz. Kendinize anlatamıyorsunuz. Hiçbir anne bunu istemez. Ben de anneyim. Hiçbir zaman böyle bir şey olmasını istemezdim.

Cinayetten nasıl haberiniz oldu?







Olaydan 2 gün sonra jandarmadan neler olduğunu öğrendik. Söylenenlerin bu kadar derin olmasına inanmak istemiyordum. Olaydan sonra işe devam etmek zorunda kaldım.

Canınız acısa da müşteri geldiği an başka bir maskeye bürünüyorsunuz. Akşam el ayak çekilince canım o kadar çok yanıyordu ki... Bir hayat gitmiş. Yeni hayatta herkes bana yabancı. Attığım adım bile tam değil, boşluktayım. Kimseye bir şey anlatamıyordum. Sokakta bakışlarıyla “O kadın” diyorlardı. Hiç kimseye bir şey söylemeye hakkım yok. İşyerim eski Ankara yolundaydı.

“Acaba kamyonun altına mı girsem” diyordum. Sonra “Bana çarpana yazık olur” diye yapamadım. Beynim o kadar kalabalıktı ki. Sabah uyanıp kendimi çimdikliyordum. Rüyada olmak benim için daha iyiydi. Hiç uyanmak istemiyordum.

Suphi’nin cinayet işlediğini duyunca kendinizi sorguladınız mı? Onu iyi yetiştiremediğinizi düşündünüz mü?

Benim de hatalarım olmuştur. Çocuklarımın yanında kavga etmeseydim belki bu hale gelmezdi. Bir ömür verip yetiştiriyorsunuz, elinizde kocaman bir sıfır kalıyor.

Daha önce problemli bir evliliğiniz olduğunu söylemiştiniz..

İletişim problemimiz vardı. Benim ailem özgürdü. Kısıtlama nedir bilmedim. Eşimin ailesi özgür değildi. Bütün sorunlar çocuklarımın yanında yaşandı.

Şiddet görüyor muydunuz?

O konuyu hiç açmak istemiyorum. Yaşandı bitti.

Ne zaman ayrıldınız? Ayrıldıktan sonra nasıl bir hayat kurdunuz?

2009’da ayrıldım. Kızımın üniversite sınavından bir gün önceydi. Eşya almadan çıkmıştım o evden. Küpelerimi satıp yol parası yaptım. Kızımı okula yazdırmaya götürdüm. Çok şükür kızım okudu.

Suphi neden babasıyla kaldı?

O sırada oğlum evliydi. Ayrıldıktan sonra maddi imkânsızlıklar nedeniyle o evde kaldı.

Küçükken nasıl bir çocuktu?

Hareketli bir çocuktu ama kimseye zarar vermezdi. Eşimle kan uyuşmazlığımız vardı. İlk bebeğimi düşürmüştüm. Üzerine çok titredim. Çok sevimli bir çocuktu. Herkes öpmek isterdi. Kimseye kendini öptürmek istemezdi.

Problemli bir çocuk muydu?

Ortaokula kadar ona ‘süt çocuğu’ derlerdi. Boyu kısaydı. Bunu kompleks yapardı. Problemleri vardı.

Kaçıncı sınıfa kadar okudu?

Lise 1’de terk etti. Günlerce ağladım. Gizlice rapor aldık. Vazgeçer de okula döner diye. Babası kuyumcuydu, ona güvendi. Biz daha ayrılmadan babasının işleri kötüye gitmeye başladı. Orayı satıp, taksitle otobüs aldı.

Okulu bırakınca ne iş yaptı?

Babasının yanında çalışıyordu. Liseden sonra sürekli muavinlik yaptı.

‘17 YAŞINDA KAZA GEÇİRDİ SONRA BÖYLE OLDU’

Suphi’nin şiddet eğilimi ne zaman başladı?

17 yaşında feci bir motor kazası geçirdi. Kafası ağır hasar aldı. Günlerce hayat ünitesinde kaldı. Kafatasındaki bir kemiğini çıkarıp platin taktılar. İki kez ağzından ameliyat geçirdi. İkinci ameliyat olduğunda doktoruyla anlaştım, “Suphi’ye psikolojik tedavi görmesi gerektiğini söyleyin” dedim

Neden psikiyatra gitme gereği duydunuz?

Kazadan sonra davranışları değişmişti. Agresifleşti. Normal bir hareketi yoktu. Akşamları kızıma ve bana su sıkıyordu. Gece üstümüze ışıldak tutuyordu. Şiddet uygulayıp “Oh be” diyordu.

Bir gün sırf sigarası yok diye darbe aldım. Savcılığa bile gittim. Bize şiddet uyguladığını söyledim. “Yapabileceğimiz bir şey yok. Polis zoruyla beyaz önlük giydirip götürmeniz gerekiyor” dedi. Onu yapamadım. Keşke yapsaydım.

Bu hallerini sadece kazaya mı bağlıyorsunuz?

17 yaşına kadar bana şiddet uygulamayan bir insan kazadan sonra şiddet uygularsa ben bunu kazaya bağlarım.

Daha önce eşiniz sizi döverken Suphi’nin izlediğini söylemiştiniz.

Ben şiddet görürken o titreyerek seyrederdi. Her şey gözü önünde oluyordu.

Uyuşturucu kullandığı iddiası var.

Bunlara girmek istemiyorum. Dünya kadar madde var. Hangisi? Aşırı kullanma ya da iğne yoktu.

‘DÜĞÜN GÜNÜ BABASININ ÇENESİNİ KIRDI’

Babasına da şiddet uyguladığı, hatta bıçakladığı doğru mu?

Suphi evlenmeden bir gün önce, kına gecesinde babası içmişti. İçince saçma sapan şeyler söyler. Suphi’nin huyunu da biliyordum. Eve gelince Suphi’yi aradım “Kurban olayım sarhoşluğuna ver” dedim. Aradan 10 dakika geçti. Telefonla arayıp olay çıktığını söylediler. Çenesini kırmış

Babasına saldırması normal mi?

Benim oğlum normal değil ki yaptığı normal olsun.

Neden tedavi ettirmeye çalışmadınız?

Dinlemezdi. “Ben deli miyim” der ve gitmezdi. Kuzeni psikiyatra götürdü. Reçeteyi de yırtıp, atmış. İlaç kullanmayı reddetti.

‘GELİNİMİ DE DÖVÜYORDU’

Ne zaman evlendi?

17 yaşında kaza geçirdi, 20 yaşında evlendi. Sorunlu bir çocuk olduğu için eşiyle de problemleri hemen başladı.

‘GELİNİMİ DE DÖVÜYORDU’

Ne zaman evlendi?

17 yaşında kaza geçirdi, 20 yaşında evlendi. Sorunlu bir çocuk olduğu için eşiyle de problemleri hemen başladı.

Gelininiz boşanmak istemiş ama tehdit edip dilekçeyi geri çektirmiş. Siz o sürece müdahil olabildiniz mi?

Oğlumu tanıdığım için gelinime söz söyleme hakkım yoktu. Bir kediyi seversiniz, sonra bir tane indirirsiniz ya oğlum öyleydi. Ne yapacağı belli değildi.

Olup bitenin farkında mı?

Daha anasınıfında, hiçbir şeyin farkında değil. Pedagoga götürmüştük ama yine de psikolojik tedavi görecek. Çocukken anlamasan da o his kalır. Siyah balonlar çiziyor. Korkuyoruz.

Torun ve gelinle görüşüyor musunuz?

Evet. Bizi kimse koparamaz.

Cezaevinde vuruldu. Cenazesini 5 gün boyunca gömemediniz...

Cenazeyi gömdürmeyerek, bitmiş bir hayatla kavga ederek aslında ona değil bana işkence ettiler. Ezilmiş bir canlı düşünün. Defalarca üzerinden arabayla geçtiler...

SUPHİ ALTINDÖKEN’İN KIZ KARDEŞİ: ‘ÖZGECAN’IN BABASI GİBİ BİR BABAM OLMASINI İSTERDİM’

Kardeşin nasıl biriydi? Annen şiddet eğilimini kazaya bağlıyor...

Kaza tetiklemiş olabilir ama içinde eğilimi vardır. Suphi’nin bizim açımızdan doğru yoldaymış gibi gözükmesini istemiyorum. Benden iki yaş büyük olduğu için babamın şiddetine benden daha çok tanık olmuş.

Zor zamanlar geçirmiş olabilir. Yeğenim için şükrediyorum. O da şiddet eğilimli bir babayla büyüyecekti ve belki de şiddete eğilimli olacaktı. Herkes Suphi’nin kaza yüzünden böyle olduğunu söyledi.

Bunu ona da duyurdular. O da şımardı. Gittiği okulun ve Fatih’in (Cinayete yardım eden suç ortağı Fatih Gökçe) etkisi çok oldu. Belki de suçlayacak birilerini arıyorum. Kendimle savaşıyorum...

‘BİZİ ÖLDÜRESİYE DÖVERDİ’

Sana da şiddet uyguluyor muydu?

Bunu tasvir etmek çok zor geliyor. Bir erkeğin kadına vurması başkadır. Erkekle erkeğin kavgası başkadır. Onda öyle bir ayrım yoktu. Neremize geldiği fark etmeden vurup, karşımıza geçip “Oh rahatladım” derdi.

Geceleri siren sesiyle ya da üzerimize su dökülerek uyanırdık. Sabaha kadar uyumazdı. Yenilgiye tahammülü yoktu. Oyun oynarken onu yenersem dayak yerdim.

Delirmiş miydi yani?

Hayır, dengesizdi ama aklı başındaydı. Sebepsiz çok dayak yedik. Üniversiteye hazırlanırken sesli ders çalışıyordum. Annem odama geldi. Telefonla konuştuğumu zannetmiş.

Anneme “Git başımdan” deyip masayı ittim. Suphi bağırtıya geldi. Beni dövmeye başladı. Annem ağabeyime “Vurma ona” deyince de annemi dövmeye başladı. Kapıları kapattı. O gün canımızı kurtarıp o evden kaçtık. Çünkü ölüme gidiyorduk...

Özgecan’ın başına gelenleri duyunca sen ne düşündün?

Kardeşimin öfkesini iyi biliyorum. Duyunca dayaktan öldürmüştür diye düşündüm. Ben ölmedim çünkü onun dayaklarına dayanıyordum. Alışmak da iğrenç bir şey... Özgecan belki de hayatı boyunca babasından dayak yememişti. Bizi o kadar dövdü ama kendimizi savunmak için ona bir kere bile vurmuşluğumuz yok. Başımıza ne geleceğini biliyoruz. Belki Özgecan direnmiştir, o da daha da delirmiştir.

‘AİLE OLMAK GARİP BİR DUYGUYMUŞ’

Canice bir cinayet işledikten sonra cezaevine onu görmeye nasıl gidebildiniz? Cenazeye sahip çıkmamak aklınızdan geçti mi?

Kendimizi olayın içinde hissetmedik. Anlatılan insan başka insan, cenaze başkasının cenazesi gibi hissettim. Aile olmak garip bir duyguymuş. İnsan kendi ailesinden biri söz konusu olduğunda sadece mantığıyla hareket edemiyor. Silip atamıyorsun...

Anne: Kalbimi, beynimi söküp atmak istedim. Günlerce aklım ve beynim arasında gidip geldim ama onu silip atamadım. Sonuçta ben bir anneyim.

Öldürüldüğünü duyduğunda ne hissettiniz?

Keşke babam da ölse dedim...

‘ÖZGECAN’IN AİLESİYLE GÖRÜŞMEYİ ÇOK İSTEDİK’

Özgecan’ın ailesiyle görüşmeyi denediniz mi?

Benim baba eksikliğim vardı. Onun babasına imrenerek baktım. Öyle bir babasının olması ne mutlu! Bizim başımıza böyle bir şey gelseydi benim babam böyle yüce bir tepki veremezdi.

Anne: Çok istedim. Acılarını dindiremezdim ama ziyaret etmeyi çok istedim.

‘ÇOCUK YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUM’

Senin hayatın bu süreçten nasıl etkilendi?

O zamanlar nişanlıydım. Aralıkta nikâhımız kıyıldı. Şubatta da bu olay oldu. Ailesi, arkadaşları, “O kızla ne işin var” dediler. Ama eşim bana sahip çıktı. Düğünüm hâlâ olmadı. Gelinlik giyemedim. Çocuk yapmayı düşünmüyorum. İnsan evladına şiddet uygulamak istemez ama kendime güvenemiyorum...

Sokakta tepki gördüğün oluyor mu?

Beni kimse öyle tanımıyor. Bu olaylardan sonra işyerinden ayrıldım. Başka bir işe girdim.
http://www.milliyet.com.tr/suphi-altindoken-in-annesinden-gundem-2232832/
 
X