Spor ve Sağlık İçin Motivasyon Taktikleri

Günün Motivasyonu

Nadide bir çiçek bakmak gibidir, sağlıklı hayat.
Her gün sularsın, otlarını yolarsın, cam kenarına koyarsın.
Vakti geldiğinde öyle güzel açar ki, tüm bu emeğinin karşılığını aldığını düşünürsün gülümseyerek.
O güzel çiçek, gününü güzelleştirmiş, evini renklendirmiş, odanı aydınlatmıştır adeta.
Güzel kokusuyla cezbeder, renkleriyle gözlerine bayram ettirir.

Oysa bir de huysuzlar vardır etrafımızda.
"Su vermeyi kestiğinde solacak."
"Her gün vakit ayırdığına değer mi? Hiç üşenmiyor musun?"
"Ne gerek var? Günün birinde kuruyacak."

Spor yapmak da böyledir.
Kimi der ki "Sporu bıraktığında vücudun sarkacak, kötü görünecek."
Oysa spor yapmayanların vücudu sarkık değil mi?
Kimi der ki "Her gün yarım saat sporla vakit harcayamam."
Oysa bunu diyen kişi, gün içinde o kadar çok gereksiz yarım saatler harcıyordur ki...
Kimi der ki "Sağlıklı yaşamaya ne gerek var, hepimiz yaşlanacağız."
Oysa zinde bir hayat yaşamak varken, yaşam kalitesi düşük bir şekilde yaşamayı kim ister?


Akşam dizinizi izlerken bir yandan vücuduna yatırım yapmak kadar kolaydır; spor yapmak.
Bel, sırt ağrıları olmayan bir hayat sürmektir; spor yapmak.
Mutlu, aktif, enerjik bir yaşamı kucaklamaktır spor yapmak.
En az 10 yaş genç göstermek, hatta 10 yaş genç olanları bile cebinden çıkartacak kadar güçlü hissetmektir spor yapmak.
Vücudundan utanmamak, her giydiğini yakıştırmak, çekici olduğunu bilmektir spor yapmak.
Cildi daha ışıltılı, beyni daha zinde, bacakları daha dayanıklı, kasları da güçlü yaşamaktır spor yapmak.

Yaptığınız yatırım, kendiniz için.
En güzel günlerinizi, gerçekten güzel hissederek geçirmek için.
"Asansöre gerek yok, ben merdivenden çıkarım" diyecek ciğerler için.
"Ne kadar güzel fiziğin var" lafını çevrenizdekilerden sürekli duymak için.
"Kalbiniz 15 yaşındaki bir genç kalbi kadar sağlıklı" diyerek şaşıran doktorlar için.
Yıllar sonra bile kimseye muhtaç olmadan yaşayacağınız yaşlılık yılları için.


Bu güzel çiçek olmadan da yaşayabilirsiniz elbette.
Ama tüm bunlar için bile, her gün yarım saat sulanmayı hak etmiyor mu?
Haydi spora.
Hazirana
Son 3 ay.
 
Günün Motivasyonu

Nadide bir çiçek bakmak gibidir, sağlıklı hayat.
Her gün sularsın, otlarını yolarsın, cam kenarına koyarsın.
Vakti geldiğinde öyle güzel açar ki, tüm bu emeğinin karşılığını aldığını düşünürsün gülümseyerek.
O güzel çiçek, gününü güzelleştirmiş, evini renklendirmiş, odanı aydınlatmıştır adeta.
Güzel kokusuyla cezbeder, renkleriyle gözlerine bayram ettirir.

Oysa bir de huysuzlar vardır etrafımızda.
"Su vermeyi kestiğinde solacak."
"Her gün vakit ayırdığına değer mi? Hiç üşenmiyor musun?"
"Ne gerek var? Günün birinde kuruyacak."

Spor yapmak da böyledir.
Kimi der ki "Sporu bıraktığında vücudun sarkacak, kötü görünecek."
Oysa spor yapmayanların vücudu sarkık değil mi?
Kimi der ki "Her gün yarım saat sporla vakit harcayamam."
Oysa bunu diyen kişi, gün içinde o kadar çok gereksiz yarım saatler harcıyordur ki...
Kimi der ki "Sağlıklı yaşamaya ne gerek var, hepimiz yaşlanacağız."
Oysa zinde bir hayat yaşamak varken, yaşam kalitesi düşük bir şekilde yaşamayı kim ister?


Akşam dizinizi izlerken bir yandan vücuduna yatırım yapmak kadar kolaydır; spor yapmak.
Bel, sırt ağrıları olmayan bir hayat sürmektir; spor yapmak.
Mutlu, aktif, enerjik bir yaşamı kucaklamaktır spor yapmak.
En az 10 yaş genç göstermek, hatta 10 yaş genç olanları bile cebinden çıkartacak kadar güçlü hissetmektir spor yapmak.
Vücudundan utanmamak, her giydiğini yakıştırmak, çekici olduğunu bilmektir spor yapmak.
Cildi daha ışıltılı, beyni daha zinde, bacakları daha dayanıklı, kasları da güçlü yaşamaktır spor yapmak.

Yaptığınız yatırım, kendiniz için.
En güzel günlerinizi, gerçekten güzel hissederek geçirmek için.
"Asansöre gerek yok, ben merdivenden çıkarım" diyecek ciğerler için.
"Ne kadar güzel fiziğin var" lafını çevrenizdekilerden sürekli duymak için.
"Kalbiniz 15 yaşındaki bir genç kalbi kadar sağlıklı" diyerek şaşıran doktorlar için.
Yıllar sonra bile kimseye muhtaç olmadan yaşayacağınız yaşlılık yılları için.


Bu güzel çiçek olmadan da yaşayabilirsiniz elbette.
Ama tüm bunlar için bile, her gün yarım saat sulanmayı hak etmiyor mu?
Haydi spora.
Hazirana
Son 3 ay.

Çiçek ve doğa hastası biri olarak tasvirleriniz gene çok hoşuma gitti sevgili Leithia, gözümde ; kanatları çıkan bir meleğe dönüşüyorsunuz neredeyse her geçen gün:KK37:
 
Leitha sana danışmaya geldim. Doğru dürüst bir spor programına başlayamadım. Ama durumum fena sayılmaz yinede hergün min 30 dk bir egzersizim oluyor. Ya yürüyüş ya video ruh halime göre.
Fakat beslenme düzenim olumlu anlamda değişmesine ve hafif hafif kilo vermeme rağmen var olan selülit sorunum zirveye ulaştı. Doğum kontrol hapı kullanmaya başladım 2. aydayım onun etkisi olabilir diye düşünüyorum.
Beslenme açısından dikkat ediyorum ama spor olarak nasıl bir yönlendirme yapayım kendime. Selülitlere çare olsun:/
Birde göğüslerdeki sarkıklığım derdimdi. o da ilaç etkisiyle dolgunlaştığından şu an sarkma gözükmesede alt yapıda problem var biliyorum. Gögüs için sırt ve kol egzersizlerini yapıyorum özellikle. Hergün mü yapayım ara vererek mi?
 
Günün Motivasyonu

Nadide bir çiçek bakmak gibidir, sağlıklı hayat.
Her gün sularsın, otlarını yolarsın, cam kenarına koyarsın.
Vakti geldiğinde öyle güzel açar ki, tüm bu emeğinin karşılığını aldığını düşünürsün gülümseyerek.
O güzel çiçek, gününü güzelleştirmiş, evini renklendirmiş, odanı aydınlatmıştır adeta.
Güzel kokusuyla cezbeder, renkleriyle gözlerine bayram ettirir.

Oysa bir de huysuzlar vardır etrafımızda.
"Su vermeyi kestiğinde solacak."
"Her gün vakit ayırdığına değer mi? Hiç üşenmiyor musun?"
"Ne gerek var? Günün birinde kuruyacak."

Spor yapmak da böyledir.
Kimi der ki "Sporu bıraktığında vücudun sarkacak, kötü görünecek."
Oysa spor yapmayanların vücudu sarkık değil mi?
Kimi der ki "Her gün yarım saat sporla vakit harcayamam."
Oysa bunu diyen kişi, gün içinde o kadar çok gereksiz yarım saatler harcıyordur ki...
Kimi der ki "Sağlıklı yaşamaya ne gerek var, hepimiz yaşlanacağız."
Oysa zinde bir hayat yaşamak varken, yaşam kalitesi düşük bir şekilde yaşamayı kim ister?


Akşam dizinizi izlerken bir yandan vücuduna yatırım yapmak kadar kolaydır; spor yapmak.
Bel, sırt ağrıları olmayan bir hayat sürmektir; spor yapmak.
Mutlu, aktif, enerjik bir yaşamı kucaklamaktır spor yapmak.
En az 10 yaş genç göstermek, hatta 10 yaş genç olanları bile cebinden çıkartacak kadar güçlü hissetmektir spor yapmak.
Vücudundan utanmamak, her giydiğini yakıştırmak, çekici olduğunu bilmektir spor yapmak.
Cildi daha ışıltılı, beyni daha zinde, bacakları daha dayanıklı, kasları da güçlü yaşamaktır spor yapmak.

Yaptığınız yatırım, kendiniz için.
En güzel günlerinizi, gerçekten güzel hissederek geçirmek için.
"Asansöre gerek yok, ben merdivenden çıkarım" diyecek ciğerler için.
"Ne kadar güzel fiziğin var" lafını çevrenizdekilerden sürekli duymak için.
"Kalbiniz 15 yaşındaki bir genç kalbi kadar sağlıklı" diyerek şaşıran doktorlar için.
Yıllar sonra bile kimseye muhtaç olmadan yaşayacağınız yaşlılık yılları için.


Bu güzel çiçek olmadan da yaşayabilirsiniz elbette.
Ama tüm bunlar için bile, her gün yarım saat sulanmayı hak etmiyor mu?
Haydi spora.
Hazirana
Son 3 ay.
Yine çokk güzel bir yazi :KK200:
 
Leitha sana danışmaya geldim. Doğru dürüst bir spor programına başlayamadım. Ama durumum fena sayılmaz yinede hergün min 30 dk bir egzersizim oluyor. Ya yürüyüş ya video ruh halime göre.
Fakat beslenme düzenim olumlu anlamda değişmesine ve hafif hafif kilo vermeme rağmen var olan selülit sorunum zirveye ulaştı. Doğum kontrol hapı kullanmaya başladım 2. aydayım onun etkisi olabilir diye düşünüyorum.
Beslenme açısından dikkat ediyorum ama spor olarak nasıl bir yönlendirme yapayım kendime. Selülitlere çare olsun:/
Birde göğüslerdeki sarkıklığım derdimdi. o da ilaç etkisiyle dolgunlaştığından şu an sarkma gözükmesede alt yapıda problem var biliyorum. Gögüs için sırt ve kol egzersizlerini yapıyorum özellikle. Hergün mü yapayım ara vererek mi?
benimde gögüs sarkma problemim var bu soruların cevabını merakla bekliyorum.
 
Çiçek ve doğa hastası biri olarak tasvirleriniz gene çok hoşuma gitti sevgili Leithia, gözümde ; kanatları çıkan bir meleğe dönüşüyorsunuz neredeyse her geçen gün:KK37:
Utandırdınız, çok teşekkür ederim, yardımcı olabiliyorsam ne mutlu.
Leitha sana danışmaya geldim. Doğru dürüst bir spor programına başlayamadım. Ama durumum fena sayılmaz yinede hergün min 30 dk bir egzersizim oluyor. Ya yürüyüş ya video ruh halime göre.
Fakat beslenme düzenim olumlu anlamda değişmesine ve hafif hafif kilo vermeme rağmen var olan selülit sorunum zirveye ulaştı. Doğum kontrol hapı kullanmaya başladım 2. aydayım onun etkisi olabilir diye düşünüyorum.
Beslenme açısından dikkat ediyorum ama spor olarak nasıl bir yönlendirme yapayım kendime. Selülitlere çare olsun:/
Birde göğüslerdeki sarkıklığım derdimdi. o da ilaç etkisiyle dolgunlaştığından şu an sarkma gözükmesede alt yapıda problem var biliyorum. Gögüs için sırt ve kol egzersizlerini yapıyorum özellikle. Hergün mü yapayım ara vererek mi?
Öncelikle selülit sorunu bende de var :KK43: Onca squata rağmen hala gitmedi, ama azaldılar. İçtiğim kahveye ve genetiğime bağlıyorum. Yine de sporumu yapıyorum, umudum var, azalacaklar :)

Selülit için banyoda ıslak fırçalama ve haftada 2-3 kez kalçanın kuru fırçalamanın selülite iyi geldiğini okudum. Onun haricinde, kalça ve bacağı hedefleyen her harekette selülitleri azaltabilirsiniz. Koşu, zıplama da buna dahil.

Göğüs ise sırt ve göğüs egzersizleri ile dirileşebiliyor ama şu şekilde: Normalde meme denilen kısım yağ dokusundan oluşur, biliyorsunuz. Hatta zayıfladığımızda eğer çok fazla yağ kaybedersek, memelerimiz de küçülür. Memeleri dikleştirmek için onların bağlantılı olduğu göğüs kaslarını güçlendirmek, biraz daha dikleştirmeyi sağlayabiliyor. Ama çok mucize beklemeyin. Memeleri küçültmemek için spora ağırlık verirken, diyetinizde yağ tüketmeyi unutmayın.

Şınav çekmek, göğüs kasları konusunda oldukça etkili. Onun haricinde yan plank ve sırt üstü yatarak ağırlıkla kol çalıştırmak da göğüs kaslarını hedef alıyor.
 
leithia tatlım,
Bende günlük 1000 ip atlıyorum
yan yağlar için değişik bikaç hareket yapıyorum.
haftada ortalama 3 gün falanda 1saat
yürüyüş yapıyorum.
Günlük 3 lt suyumu içiyorum
Sağlıklı bir diyet programıma uyuyorum kendimce.
Sorum şu ki: sen zayıflamak ve sıkılaşmak için benim programım nasıl
 
leithia tatlım,
Bende günlük 1000 ip atlıyorum
yan yağlar için değişik bikaç hareket yapıyorum.
haftada ortalama 3 gün falanda 1saat
yürüyüş yapıyorum.
Günlük 3 lt suyumu içiyorum
Sağlıklı bir diyet programıma uyuyorum kendimce.
Sorum şu ki: sen zayıflamak ve sıkılaşmak için benim programım nasıl
Gayet güzel. İşe yarayacaktır ama daha verimli ve hızlı sonuç isterseniz, arada farklı hareketler deneyebilirsiniz. İmkanınız varsa bir spor programını takip etmenizi öneririm, çünkü hem kas şaşırtması için sık sık program değiştiriyorlar, hem de çok çeşitlilikte hareket yaptırıyorlar.

Ekleme: Diyet programınıza da uyuyorsanız, içeriğinde kilo verilmesine yardımcı bir düzen varsa mutlaka kilo verirsiniz.
 
Gayet güzel. İşe yarayacaktır ama daha verimli ve hızlı sonuç isterseniz, arada farklı hareketler deneyebilirsiniz. İmkanınız varsa bir spor programını takip etmenizi öneririm, çünkü hem kas şaşırtması için sık sık program değiştiriyorlar, hem de çok çeşitlilikte hareket yaptırıyorlar.

Ekleme: Diyet programınıza da uyuyorsanız, içeriğinde kilo verilmesine yardımcı bir düzen varsa mutlaka kilo verirsiniz.
sağolasın canım çok teşekkür ederim
 
Bugün ters motivasyon yazmaya karar verdim, bir de spor yapmazsak ne olacak bir bakalım.

Günün DEmotivasyonu

1 Haziran geldi çattı.
Ne kadar da çabuk geçmiş günler.
Daha geçen gün mart ayının ilk günleriydi, bakmıştın takvime.
Demiştin, "ohoo, daha yaza çok var."
Ne çabuk gelmiş meğer yaz.

Mart ayında tartıya çıkıp hala bir değişiklik göremeyince, umudunu kaybedip pes etmiştin.
Oysa biraz daha sabretsen, vücudunun inadı kırılmak üzereydi, bilmiyordun.
Tembellik ağır bastı, beynin seni kandırdı, "Ne gerek var spora? Dinlen, boşver." diye girdi aklına.

Diyetten bıkmıştın zaten.
Yumuldun tatlılara.
5 dakikalığına dilinde hissettiğin şekerin tadı yüzünden,
Kaç tane 5 kilo ekledin bedenine.

Oysa diyet, yasak demektir.
Sağlıklı yaşamda yasak yoktu.
Özgürdün.
Midene çöp kutusu muamelesi yapmayan her yiyecekten yiyebilirdin.
Sağlıklı her sebze, meyve, et, protein, sağlıklı yağlar, yararlı karbonhidratlar önüne serilmişti.

Bir bardak kolada, 8 tane küp şeker var.
Normalde 8 küp şekeri yutsan, vücudun bunu reddedip kusmaya zorlar seni.
Ama kolanın içinde öyle bir kimyasal var ki, şekeri çıkarmaya çalışan vücudunu kandırıyor.
Bedenine zehir etkisi yapan bu tür abur cubur için, sağlığından vazgeçtin.
Tadı güzel diye, hayatı güzel kılmaktan caydın.

Küstü sana vücudun.
Hiçbir şey yapmak istemiyor.
Sen de küstün ona.
Aynaya bakmak gelmiyor içinden.

Daha da tembelleştiğini fark ediyorsun.
Oysa spor yaptığın günler fıkır fıkırdı kanın.
Daha dinçtin, daha neşeliydin, daha enerjiktin.
Normalden daha fazla hareket etsen de zinhar yorulmuyordun.
Şimdi ne kadar dinlenirsen dinlen, hep uyuşuk hissediyorsun sanki.

Her şey gözünde büyüyor.
Kim gidecek taa oraya, kim yürüyecek taa o kadar yolu, kim çıkacak taa o kadar merdiveni?
Oysa sporu bırakmadan önce, nefesin bile kesilmiyordu onca yürüyüşe.
Bedenin daha da fazla hareket etmek için yalvarıyordu adeta.

Yaz geldi, herkes incelmiş.
Güzel kıyafetlerle süzülüyorlar.
Devam etmişler inatla sporlarına.
Pes etmemişler, gerçekten baş koymuşlar bu yola.
Sense pişmansın.
Neden bıraktım ki sporu diyorsun.
Neden yedim ki o zehirleri?

"Şimdi Mart ayına geri dönsem keşke" diye dua ediyorsun.
"Keşke yeniden mart ayının başına dönsem, 90 gün vaktim olsa"
Dua ediyorsun.
Ediyorsun.
Bak, duan kabul oldu.

Mart ayına geri döndük.
Bu kez seçimin ne olacak?
Tamam mı, yoksa devam mı?

Devam, spora devam, sağlıklı hayata devam diyorsan;
Haydi, bu kez bırakma!
Mücadeleden kaçma!
Devam et, sağlıklı hayatın pişmanlığı olmaz.
Kimse "neden spor yaptım" diye pişman olmaz.
Bu kez doğru yaşa.

Haydi spora!
 
canım cevabın için teşekkür ediyorum.
görseldeki hareketlerin hemen hemen hepsini pilates dersinde yapıyoruz. Haftada 1 gün zumba yapıyoruz. ben kesinlikle hareketli sporları seviyormuşum.İlk kez bu yıl zumba yapınca anladım. yüzmeyi spor hocası bana sürekli öneriyor, koşullarımı ayarlayıp denemek istiyorum aslında. yüzmeden çok korktuğum için sürekli erteliyorum.
pilatese kendimi zorlamadan devam edeceğim. Seçme şansımız yok , standart dersler var onlara katılıyoruz.
yoksa haftada 2 gün zumbayı tercih ederdim.
 
Bugün ters motivasyon yazmaya karar verdim, bir de spor yapmazsak ne olacak bir bakalım.

Günün DEmotivasyonu

1 Haziran geldi çattı.
Ne kadar da çabuk geçmiş günler.
Daha geçen gün mart ayının ilk günleriydi, bakmıştın takvime.
Demiştin, "ohoo, daha yaza çok var."
Ne çabuk gelmiş meğer yaz.

Mart ayında tartıya çıkıp hala bir değişiklik göremeyince, umudunu kaybedip pes etmiştin.
Oysa biraz daha sabretsen, vücudunun inadı kırılmak üzereydi, bilmiyordun.
Tembellik ağır bastı, beynin seni kandırdı, "Ne gerek var spora? Dinlen, boşver." diye girdi aklına.

Diyetten bıkmıştın zaten.
Yumuldun tatlılara.
5 dakikalığına dilinde hissettiğin şekerin tadı yüzünden,
Kaç tane 5 kilo ekledin bedenine.

Oysa diyet, yasak demektir.
Sağlıklı yaşamda yasak yoktu.
Özgürdün.
Midene çöp kutusu muamelesi yapmayan her yiyecekten yiyebilirdin.
Sağlıklı her sebze, meyve, et, protein, sağlıklı yağlar, yararlı karbonhidratlar önüne serilmişti.

Bir bardak kolada, 8 tane küp şeker var.
Normalde 8 küp şekeri yutsan, vücudun bunu reddedip kusmaya zorlar seni.
Ama kolanın içinde öyle bir kimyasal var ki, şekeri çıkarmaya çalışan vücudunu kandırıyor.
Bedenine zehir etkisi yapan bu tür abur cubur için, sağlığından vazgeçtin.
Tadı güzel diye, hayatı güzel kılmaktan caydın.

Küstü sana vücudun.
Hiçbir şey yapmak istemiyor.
Sen de küstün ona.
Aynaya bakmak gelmiyor içinden.

Daha da tembelleştiğini fark ediyorsun.
Oysa spor yaptığın günler fıkır fıkırdı kanın.
Daha dinçtin, daha neşeliydin, daha enerjiktin.
Normalden daha fazla hareket etsen de zinhar yorulmuyordun.
Şimdi ne kadar dinlenirsen dinlen, hep uyuşuk hissediyorsun sanki.

Her şey gözünde büyüyor.
Kim gidecek taa oraya, kim yürüyecek taa o kadar yolu, kim çıkacak taa o kadar merdiveni?
Oysa sporu bırakmadan önce, nefesin bile kesilmiyordu onca yürüyüşe.
Bedenin daha da fazla hareket etmek için yalvarıyordu adeta.

Yaz geldi, herkes incelmiş.
Güzel kıyafetlerle süzülüyorlar.
Devam etmişler inatla sporlarına.
Pes etmemişler, gerçekten baş koymuşlar bu yola.
Sense pişmansın.
Neden bıraktım ki sporu diyorsun.
Neden yedim ki o zehirleri?

"Şimdi Mart ayına geri dönsem keşke" diye dua ediyorsun.
"Keşke yeniden mart ayının başına dönsem, 90 gün vaktim olsa"
Dua ediyorsun.
Ediyorsun.
Bak, duan kabul oldu.

Mart ayına geri döndük.
Bu kez seçimin ne olacak?
Tamam mı, yoksa devam mı?

Devam, spora devam, sağlıklı hayata devam diyorsan;
Haydi, bu kez bırakma!
Mücadeleden kaçma!
Devam et, sağlıklı hayatın pişmanlığı olmaz.
Kimse "neden spor yaptım" diye pişman olmaz.
Bu kez doğru yaşa.

Haydi spora!
sanki içimizi okuyosunda öyle bizimle konuşuyosun canım yaa. sen bu işi biliyosun maşallahh sana:KK9::KK9::KK9::KK9::KK9::KK9::KK9::KK9:
 
Birşey sormam lazim . hani biz her ay vücut alışmasın diye spor programını değişiyoruz ya. Acaba 1 ay başka program yapıp sonra tekrar ayni programa donsem yine değişiklik sayılırmı? Yoksa her ay mutlaka başka program bulmaliyim
 
Birşey sormam lazim . hani biz her ay vücut alışmasın diye spor programını değişiyoruz ya. Acaba 1 ay başka program yapıp sonra tekrar ayni programa donsem yine değişiklik sayılırmı? Yoksa her ay mutlaka başka program bulmaliyim
İkisi de olur, amaç durağanlığı kırmak. Yeni programın şu iyi tarafı var, vücudun beklemediği hareketleri yaptırmış ve daha önce çalışmamış kas noktalarınız varsa oraları çalıştırmış olursunuz. Ama eski programa da dönmede sorun olmaz.

Tek dikkat etmeniz gereken, eğer eski program sizi hiç terletmiyor, zorlamıyor, yormuyorsa; yeni başka bir program arayın. Mesela yazılarımı takip edip bir iki aydır spor yapan kimsenin Leslie'nin programını yapmasını tavsiye etmem. Çünkü vücudu zorlamaz, yormaz, az gelir.

Birde kızlar bilen varsa yazın. lütfen . bahar yorgunluğu beni ele geçirdi . spor yaparken basım dönüyor. Kusacak gibi oluyorum . ne yapsam acaba
Bende de vardı bu. Daha yorucu bir programa geçtiğim haftanın kardiyo gününde mutlaka başım dönüyordu. Ben dinlenerek yapıyordum, bu şekilde azaltmıştım.

Bu baş dönmesinin sebebi vücudun yeterli enerji bulamamasından ötürü sporu kaldıramaması olabilir, bana öyle geliyor. Bu bir taraftan iyi, kilo verimi anlamına gelir ama çok zorlarnırsa hasta olma ihtimali de var. Vücut yeterli enerji bulamadığından cepten yiyor çünkü.

Ben kompleks karbonhidratları tüketimini arttırmanızı öneririm. Bende işe yaradı. Ayrıca haftada 1-2 kez hastalık direnci için c vitamini tükettim. Hala baş dönmesi yaşıyorsanız, farklı bir egzersiz türüne geçin ya da daha sık dinlenin.

-----------------------
Konuyu takip edenlere not: Haftasonu müsait olmaya çalışırsam motivasyon yazmayı deneyeceğim ama müsait olamama ihtimalim de var. Motivasyona ihtiyacınız olursa, tek yapmanız gereken "Şu spor videosunu bir başlatayım, izleyeyim sadece" diye düşünüp başlama tuşuna basmak. O zaman dayanamayıp günlük sporunuzu yapacaksınız, emin olun.

Kendinizi spor yapacak ve vücudunuza iyi davranacak kadar sevin bu haftasonu :)
 
Bendede yorgunluk oluyor. Her gün meyve enerji verici şeyler yiyorum. Öğünlerim düzenli. Su içiyorum. Ama sürekli uykum var.
 
Bendede yorgunluk oluyor. Her gün meyve enerji verici şeyler yiyorum. Öğünlerim düzenli. Su içiyorum. Ama sürekli uykum var.
Yemek düzeniniz nedir? Çok aşırı aç mı kalıyorsunuz? Kilo vermek için günde almanız gerekenin 500 kalori altına mı düşüyorsunuz? Yağ ya da karbonhidratı tamamen mi kestiniz? Yorgunluk belirtileri metabolizma hızının yavaşlaması işaretidir ve iyi değildir, kilo verimini yavaşlatır. Kesinlikle beslenme düzeninizde sorun var, ya da bir çeşit depresyondasınız.
 
Yemek düzeniniz nedir? Çok aşırı aç mı kalıyorsunuz? Kilo vermek için günde almanız gerekenin 500 kalori altına mı düşüyorsunuz? Yağ ya da karbonhidratı tamamen mi kestiniz? Yorgunluk belirtileri metabolizma hızının yavaşlaması işaretidir ve iyi değildir, kilo verimini yavaşlatır. Kesinlikle beslenme düzeninizde sorun var, ya da bir çeşit depresyondasınız.
Günde 3 4 öğün seklinde besleniyorum. Sabah kahvaltilarinda genelde omlet yumurta yerim. Ara öğün yapmaya vaktim yok. Ama öğünlerim düzenli. Zaten sik sik meyve tüketiyorum. Kendimi cok zorlayamam zaten ac kalma konusunda sabah kahvaltisina vaktim olmasa basim dönüyor.
 
X