Spor ve Sağlık İçin Motivasyon Taktikleri

ben haftanın altı günü 1saat ip atlıyorum yanlış yoldamıyım yani bana ne önerirsiniz ikigündür 8 dk karın videosunu yapıyorum kafam çok karıştıbenim ya lütfen yardım neede yanlış yapıyosam önerilerinizi bekliyorum.
Ben sizin yerinizde olsam ip atlamayı 1 saat sürdürmem, yarım saat yaparım. Kalan yarım saatimi farklı tür bir kardiyo ile devam ettiririm. Pazartesi çarşamba cuma gibi aralıklı 3 gün kardiyo, diğer günlere de yapılandırıcı kas çalışması eklerim.

Aslında en favori olarak p90 ya da insanity gibi bir program önerebilirim, işe yarıyor ve p90 -> 90 günde, insanity 60 günde zayıflatma ve vücudu biçimlendirme vaadi veriyor. Jillian'ın 30 day shred'ini tek başına 1 ay yapabilirsiniz ya da yine Jillian'ın 3 gün no more trouble zones (kas çalıştırması), 3 gün banish fat boost metabolism ( (kardiyo) önerebilirim.

Tek tip spor sistemini bu yüzden savunmuyorum. zayıflatan spor programları ile spor salonunda antrenör eşliğinde çalışmaların ortak noktası, vücudu şaşırtmaktır. Antrenörünüz size 1 aylık program verir, o bitince programı değiştirirsiniz. Ve ilginç olan şudur ki 1 aydır çalışmanıza rağmen programınız değiştiği anda vücudunuz hareketlerde yine zorlanır çünkü eski monoton programını aramaktadır. İşte yeni programa alışırken kilo verme gerçekleşir. Sürekli aynı tip hareketi yaparak vücudu şaşırtamazsınız. Bedeniniz o enerji harcamasına alışır, sadece belli bölgeleri sıkılaştırır ama göbek gitmez.

Kas şaşırtması diye arayın, (muscle confusion) dediklerimin doğruluğunu göreceksiniz. Yukarıda önerdiğim p90 ve insanity gibi programlar kendi sistemleri içerisinde belli süre sonra programı değiştirdikleri için başarılılar. Aynı şekilde Jillian'ın programlarında da belli süre ilk bölüm videosu yapılır, 1 ay ya da belli gün sonra ikinci bölüm videolarına geçilir.
 
Ben sizin yerinizde olsam ip atlamayı 1 saat sürdürmem, yarım saat yaparım. Kalan yarım saatimi farklı tür bir kardiyo ile devam ettiririm. Pazartesi çarşamba cuma gibi aralıklı 3 gün kardiyo, diğer günlere de yapılandırıcı kas çalışması eklerim.

Aslında en favori olarak p90 ya da insanity gibi bir program önerebilirim, işe yarıyor ve p90 -> 90 günde, insanity 60 günde zayıflatma ve vücudu biçimlendirme vaadi veriyor. Jillian'ın 30 day shred'ini tek başına 1 ay yapabilirsiniz ya da yine Jillian'ın 3 gün no more trouble zones (kas çalıştırması), 3 gün banish fat boost metabolism ( (kardiyo) önerebilirim.

Tek tip spor sistemini bu yüzden savunmuyorum. zayıflatan spor programları ile spor salonunda antrenör eşliğinde çalışmaların ortak noktası, vücudu şaşırtmaktır. Antrenörünüz size 1 aylık program verir, o bitince programı değiştirirsiniz. Ve ilginç olan şudur ki 1 aydır çalışmanıza rağmen programınız değiştiği anda vücudunuz hareketlerde yine zorlanır çünkü eski monoton programını aramaktadır. İşte yeni programa alışırken kilo verme gerçekleşir. Sürekli aynı tip hareketi yaparak vücudu şaşırtamazsınız. Bedeniniz o enerji harcamasına alışır, sadece belli bölgeleri sıkılaştırır ama göbek gitmez.

Kas şaşırtması diye arayın, (muscle confusion) dediklerimin doğruluğunu göreceksiniz. Yukarıda önerdiğim p90 ve insanity gibi programlar kendi sistemleri içerisinde belli süre sonra programı değiştirdikleri için başarılılar. Aynı şekilde Jillian'ın programlarında da belli süre ilk bölüm videosu yapılır, 1 ay ya da belli gün sonra ikinci bölüm videolarına geçilir.
hemen bakucam dediklerinize çok teşekkür ederim peki ip atlama sporu konusunda ne düşünüyosuz
 
peki siz buraya p90x ve önerdiğiniz diğer videolardan atabilirmisiniz buraya yada ben nasıl ulaşabilirim.
Öncelikle ip atlamanın müthiş kondisyon arttıran bir spor olduğunu söyleyeyim. Normalde ip atladığını söyleyenlere devam etmelerini öneriyorum ama siz haftada 6 saat atlıyormuşsunuz, sizin vücudunuz yeni bir program isteme aşamasında.
P90 ya da insanity programları ileri seviyedir ama haftada 6 saat ip atlıyorsanız bünyeniz bu programları kaldırabilir. Programları araştırmanız lazım, bazı sitelerde bulunuyormuş galiba. Ya da satın alabilirsiniz, Türkçe altyazılı hali satılıyor bildiğim kadarıyla.
 
Günün Motivasyonu:
PPrE19.jpg

Sayacım 1 hazirana 140 gün kaldığını söylüyor ve bu gayet iyi bir süre.
140 günlük bir emekle değiştiremeyeceğiniz hiçbir şey yok.

Bugün hayatımızdaki Tetik'lerden bahsedeceğiz.

Tetikler, bizim aklımızda bir fikri uyandıran şeylerdir.
Bu şeyler; herhangi bir nesne, söz, ortam, duyduğunuz bir müzik bile olabilir.
Bir şarkıyı duyduğunuzda aklınıza biri gelmesi, o şarkı ile o insanı beyninizde kodladığınız içindir.
Şimdi bu tetikleri analiz ederek, onları olumlu tetiklere dönüştürecek atılımlar yapacağız.
Olumsuz tetikleri de hayatımızdan çıkaracağız.

Diyelim ki, şeker aşeriyorsunuz. Tatlı kriziniz var. Kola içmeyi seviyorsunuz. Canınız çikolata çekti vs...
Bu ihtiyaçları beyninize gönderen sinyal neydi?
Önce bunu bulacağız.

Bir hafta boyunca kendinizi dikkatle izleyin.
Sizi olumsuz yiyeceklere, zararlı alışkanlıklara, sağlığınıza kötü gelen davranışlara yönelten tetikler neydi?
"İşyerince canım sıkıldı, tatlı bir şeyler yemek istedim"
"Eşimle kavga ettik, ben de gerildiğim için yemek söyledim"
"Yapacak bir işim yoktu, buzdolabına gidip baktım"
"Televizyonda diziyi izlerken bir şeyler atıştırmayı seviyorum."
"Bu şarkıyı onunla dinlemiştim, bu yüzden dinleyemiyorum bana onu anımsatıyor"

Bu tetikler, hayatınızda bir rutin oluşturur.
Beynimiz alışkanlıkları sever, rutinleri bozmayı sevmez.
Bir davranışı 21 gün yapmak, 22.gün de o davranışı yapmak istemenize sebep olur.
Mesela yemekten sonra kahve içiyorsanız, her yemek yemeniz sizi tetikler ve size "kahve iç" emri verir.
Sigarayı bırakmak, bu sebeple zordur. Çünkü sigarayı başka rutinlerle kenetleriz.
Bu kenetlenmeleri kırmadıkça, bu alışkanlığı da kıramayız.

Günün taktiği şu şekilde:

1- Kendinize olumlu tetikler yaratın:

Mesela hep o yeşil eşofmanlarınızı giyerek spor yapın.
Spor yapmak istemediğiniz gün, yeşil eşofmanınızı giymeniz sizi spor yapma arzusuyla dolduracaktır.

Dışarıya koşuya her çıktığınızda aynı spor ayakkabılarınızı giyin.
Dışarıya çıkmak istemediğiniz gün, ayakkabılarınızı (dışarı çıkmak istemeseniz dahi) ayağınıza geçirin ve 1 dakikalığına dışarı çıkın.
Sadece 1 dakikalığına.
Dışarı çıktığınız anda beyninizde koşu sinyali yarattığınız için, o 1 dakikalık gezintiden vazgeçecek, normal koşunuzu yapmak isteyeceksiniz.

Spor yapmak istemediğinizde 1 dakikalığına izlediğiniz spor programını açın.

Tuvalet sizin için tetik olsun ve her tuvalete gittikten sonra su içmeye zorlayın kendinizi.
Zamanla tuvaletin kapısı bile size su içmeyi anımsatacak.

Her yemekten sonra yeşil çay alışkanlığı kazandırın kendinize.
Beyninize her sabah kalkar kalkmaz bir tarçınlı su içmeyi öğretin.

2- Olumsuz tetiklerinizi ortadan kaldırın:

Dizi izlerken bir şey atıştırma alışkanlığınızı kıramıyorsanız, atıştırdığınız yiyecekleri faydalı olanlardan seçin.
Biriyle kavga ettikten sonra sinirinizi tatlı yiyerek çıkartıyorsanız, yediğiniz tatlı türünü değiştirin.
En yakın dostunuzla muhabbet ederken içinizden muhabbetin yanında kola içmek geliyorsa, arkadaşınız beyninizde "kola" ile beraber kodlanmıştır. Ya arkadaşınızı bir süre görmeyin ya da onu gördüğünüzde aklınızda beliren kola alışkanlığını başka bir içecekle değiştirmeye çalışın.

Özetle, bir rutininizin size zararlı geldiğini fark ettiğiniz anda, o rutini kırmaya çalışın.
İzlediğiniz dizi aklınıza tatlıyı getiriyorsa gerekirse o diziyi izlemeyi kesin.

3- Olumsuz tetiği farklı bir tetikle değiştirmek:
Buraya dikkat:
Her yemek sonrası kahve içme alışkanlığınız varsa, kahve için yeni bir tetik yaratın.
Her yemek sonrası, AÇIK HAVAYA ÇIKTIKTAN SONRA kahvenizi için.
Bu zamanla, kahve arzunuzun yemek sonrası değil, açık havaya çıkınca tetiklenmesini sağlayacak.
Günün birinde yemek yedikten sonra, açık havaya çıkmayın.
Artık beyninizde "yemekten sonra kahve iç" emri "açık havaya çıktıktan sonra kahve iç" şekilde kodlandığı için, yemek yedikten sonra kahve içmeyi aramayacaksınız.
Ancak artık açık havaya çıktığınızda canınız kahve çekebilir :)

Kahve, yemek ve açık hava örnekleri sadece temsili olarak verildi. Oraya her türlü zararlı yiyecek ve alışkanlık koyabilir, açık hava yerine farklı bir tetik bulabilirsiniz.

Mesela o şarkı size o insanı getiriyorsa, o insanı aklınıza getirmeyecek zamanlarda o şarkıyı dinleyin.
Zamanla beyninizde o şarkının kodu değişecek, artık sizi üzemez hale gelecek.


Bir diziye başladığınızda onu aklınızda yeşil çay ile kodlayın.
Televizyon reklamlarında dönen fragmanını bile gördüğünüzde kendinize yeşil çay demleyin mesela.
Zamanla o dizinin adını bile duymak, size olumlu bir alışkanlık kazandıracak.

Tetikler, bize bazı davranışları yapmamız için zorlayan hatırlatıcılardır.
Onları iyi yönde kullanırsak, gerçekten iyi motive edici olurlar.
İşe yaraması dileğiyle...

 
Günün Motivasyonu:

Haydi bundan 3 ay sonrayı hayal edelim beraber.

14 Nisan, iyi bir tarih.
Daha çok var demeyin, zaman su gibi akıp geçiyor. Bir bakmışsınız, bu yazı sayfalarca geride kalmış ve 14 Nisan çoktan gelmiş. Peki 14 Nisana dek geçen 90 günlük sürede ne yaptınız?

Kendinize iyi baktınız.

Kötü alışkanlıklarınızı yendiniz.

İyi beslendiniz.


Düzenli spor yaptınız.

Ve 90 gün boyunca pes etmediniz.

2016 için kendinize yeni bir beden sözü vermiştiniz ve tuttunuz.

Bahar gelmiş, hava ısınmaya başlamış.
Belki 23 Nisan'da çocuğunuzun ya da yakınınızın bayram kutlamasına gideceksiniz,
belki de bir bahar düğünü var yakın zamanda.
O beğendiğiniz abiyeyi gidip bir daha denemek gerekecek.
Hatta kışın beğenip de size uygun bedeni kalmadığı için giyemediğiniz diğer abiyeye artık rahatça girebilirsiniz bile.


Ne o, pantolonlarınız mı düşüyor? Çoğunun belini daraltmak gerekecek.
Daha önce giydiğiniz kıyafetler üzerinize emanet, bol bol duruyor.
1MgZEp.jpg

Aynaya bakıyorsunuz, beliniz incelmiş.
Bariz fark var, Ocak ayındaki görüntünüz ile aranızda.
Alışverişe çıkmak, yeni kıyafetler almak gerekecek.
Uzundur kazaklarla, kat kat atletler ve çoraplarla sakladığınız vücudunuzu ortaya çıkarma zamanı geldi.

Arkadaşlarınız görünce "Ne kadar zayıflamışsın!" diyecekler.
Zaten biraz süzüldüğünüzü de söylüyorlardı ama vücudunuzun bu kadar inceldiğini kalın kıyafetler yüzünden fark etmemişlerdi.
"Yüzüne ne yaptın? Ne kullanıyorsun? Aydınlanmışsın resmen." diyorlar,
"Sadece iyi beslenip çok su içiyorum" yanıtını kabul etmiyorlar.


Değiştiniz, yenilendiniz, bir kuş gibi hafiflediniz.
Eşiniz/sevgiliniz "Sen güzelleştin bu ara" diyor çapkın gözlerle.
İçinizdeki en doğal ışığı yansıtıyorsunuz oysa ki.
Sağlığınız vuruyor dışarı. Vücudunuz mutlu ve size teşekkür ediyor.



Hemen şımarmamak gerek, sonuçlar güzel.
Ama daha çok yol var,
Leithia'nın "Hazirana 50 gün kaldı" yazısını okuyorsunuz forumda.
"Nisanda bile böyle güzel sonuç aldıysam,

bu şekilde devam etsem kimbilir Haziranda daha nasıl değişeceğim"
deyip gülümsüyorsunuz.

Arkadaşlarınız güne çağırıyor, pastanede "bir kerecikten bir şey olmaz" deyip tatlı ısmarlıyorlar.
Kibarca reddediyorsunuz.
Ocak ayında reddettiğiniz gibi, ve şubatta, ve martta...
O geçmiş günlerde kabul etseydiniz "bir kerecikleri", şimdiye dek bir sürü "bir kerecik" olacaktı.
Ödün vermiyorsunuz, güçlü iradeniz ise emeğinizin karşılığını veriyor.
Aynada görüyorsunuz, aylardır süren çalışmanızın sonucunu.
Artık daha diri görünen bedeninizde, sarkmayan kollarınızda, düzleşen karnınızda, hafif beliren kaslarınızda görüyorsunuz.


Kıskançlıkla süzüyorlar sizi,
"Keşke ben de Ocak ayında başlasaydım spora" diyor arkadaşlarınız vücudunuza bakarak.


Gülümsüyorsunuz.
"İyi ki," diyorsunuz, "İyi ki Ocak ayında vazgeçmemişim."
-------------------------------------------------------------------------


İyi beslenmenin ve sporun önemi büyük.

Ben markette-bakkalda öğle atıştırmalığı olarak Topkek + şeftalili Cappy meyve suyu (!) alan genellikle genç öğrencileri görünce de içim sızlıyor. Çünkü başta da söylediğimiz gibi, kesin olan tek bir şey, zamanın hızla geçip gittiği.


Biliyorum, herkesin binbir çeşit sorumluluğu var… İş, okul, aile, çocuk… Ama “ilk” sorumluluk için çok da uzağa değil, “en yakına” bakmalı. Bedenimiz! Sorumluluğu sadece bizde olan belki de ilk şey. İşte nereden başlarsa başlamalı, ona iyi bakmalı. Hem de zamanın bu kadar hızlı aktığı bir hayatta; ahlarla, vahlarla, keşkelerle değil de… hemen şimdi!


"İyi ki" diyeceğiniz bir bahar mevsimi, Ocak ayındaki emeğinize bağlı.

O zaman... HAYDİ!
"İyi ki bugün sporumu yaptım!" diyelim beraber!
 
Çok güzel bir yazı . umudumu yitirdiğim zaman bu sayfaya gidiyorum. :KK43:
Acaba günde yarım saat kendi vücut ağırlığıyla yaptığım fitness hareketleri ( squat, burpee gibi) işe yarar mi? Biliyorum yarım saat az ama arttırıcam
 
Günün Motivasyonu:

Haydi bundan 3 ay sonrayı hayal edelim beraber.

14 Nisan, iyi bir tarih.
Daha çok var demeyin, zaman su gibi akıp geçiyor. Bir bakmışsınız, bu yazı sayfalarca geride kalmış ve 14 Nisan çoktan gelmiş. Peki 14 Nisana dek geçen 90 günlük sürede ne yaptınız?

Kendinize iyi baktınız.

Kötü alışkanlıklarınızı yendiniz.

İyi beslendiniz.


Düzenli spor yaptınız.

Ve 90 gün boyunca pes etmediniz.

2016 için kendinize yeni bir beden sözü vermiştiniz ve tuttunuz.

Bahar gelmiş, hava ısınmaya başlamış.
Belki 23 Nisan'da çocuğunuzun ya da yakınınızın bayram kutlamasına gideceksiniz,
belki de bir bahar düğünü var yakın zamanda.
O beğendiğiniz abiyeyi gidip bir daha denemek gerekecek.
Hatta kışın beğenip de size uygun bedeni kalmadığı için giyemediğiniz diğer abiyeye artık rahatça girebilirsiniz bile.


Ne o, pantolonlarınız mı düşüyor? Çoğunun belini daraltmak gerekecek.
Daha önce giydiğiniz kıyafetler üzerinize emanet, bol bol duruyor.
1MgZEp.jpg

Aynaya bakıyorsunuz, beliniz incelmiş.
Bariz fark var, Ocak ayındaki görüntünüz ile aranızda.
Alışverişe çıkmak, yeni kıyafetler almak gerekecek.
Uzundur kazaklarla, kat kat atletler ve çoraplarla sakladığınız vücudunuzu ortaya çıkarma zamanı geldi.

Arkadaşlarınız görünce "Ne kadar zayıflamışsın!" diyecekler.
Zaten biraz süzüldüğünüzü de söylüyorlardı ama vücudunuzun bu kadar inceldiğini kalın kıyafetler yüzünden fark etmemişlerdi.
"Yüzüne ne yaptın? Ne kullanıyorsun? Aydınlanmışsın resmen." diyorlar,
"Sadece iyi beslenip çok su içiyorum" yanıtını kabul etmiyorlar.


Değiştiniz, yenilendiniz, bir kuş gibi hafiflediniz.
Eşiniz/sevgiliniz "Sen güzelleştin bu ara" diyor çapkın gözlerle.
İçinizdeki en doğal ışığı yansıtıyorsunuz oysa ki.
Sağlığınız vuruyor dışarı. Vücudunuz mutlu ve size teşekkür ediyor.



Hemen şımarmamak gerek, sonuçlar güzel.
Ama daha çok yol var,
Leithia'nın "Hazirana 50 gün kaldı" yazısını okuyorsunuz forumda.
"Nisanda bile böyle güzel sonuç aldıysam,

bu şekilde devam etsem kimbilir Haziranda daha nasıl değişeceğim"
deyip gülümsüyorsunuz.

Arkadaşlarınız güne çağırıyor, pastanede "bir kerecikten bir şey olmaz" deyip tatlı ısmarlıyorlar.
Kibarca reddediyorsunuz.
Ocak ayında reddettiğiniz gibi, ve şubatta, ve martta...
O geçmiş günlerde kabul etseydiniz "bir kerecikleri", şimdiye dek bir sürü "bir kerecik" olacaktı.
Ödün vermiyorsunuz, güçlü iradeniz ise emeğinizin karşılığını veriyor.
Aynada görüyorsunuz, aylardır süren çalışmanızın sonucunu.
Artık daha diri görünen bedeninizde, sarkmayan kollarınızda, düzleşen karnınızda, hafif beliren kaslarınızda görüyorsunuz.


Kıskançlıkla süzüyorlar sizi,
"Keşke ben de Ocak ayında başlasaydım spora" diyor arkadaşlarınız vücudunuza bakarak.


Gülümsüyorsunuz.
"İyi ki," diyorsunuz, "İyi ki Ocak ayında vazgeçmemişim."
-------------------------------------------------------------------------


İyi beslenmenin ve sporun önemi büyük.

Ben markette-bakkalda öğle atıştırmalığı olarak Topkek + şeftalili Cappy meyve suyu (!) alan genellikle genç öğrencileri görünce de içim sızlıyor. Çünkü başta da söylediğimiz gibi, kesin olan tek bir şey, zamanın hızla geçip gittiği.


Biliyorum, herkesin binbir çeşit sorumluluğu var… İş, okul, aile, çocuk… Ama “ilk” sorumluluk için çok da uzağa değil, “en yakına” bakmalı. Bedenimiz! Sorumluluğu sadece bizde olan belki de ilk şey. İşte nereden başlarsa başlamalı, ona iyi bakmalı. Hem de zamanın bu kadar hızlı aktığı bir hayatta; ahlarla, vahlarla, keşkelerle değil de… hemen şimdi!


"İyi ki" diyeceğiniz bir bahar mevsimi, Ocak ayındaki emeğinize bağlı.

O zaman... HAYDİ!
"İyi ki bugün sporumu yaptım!" diyelim beraber!
Yapıyoruz yapıyoruz da ne oluyor en sonunda ayağımı burktum toplamda verdiğim sadece 4 kg 3 ayda ve haftanın 6 günü:KK34:
 
Yapıyoruz yapıyoruz da ne oluyor en sonunda ayağımı burktum toplamda verdiğim sadece 4 kg 3 ayda ve haftanın 6 günü:KK34:
Bunun pek çok sebebi olabilir:

* Sporu yanlış yapıyorsunuzdur ya da yanlış sporu yapıyorsunuzdur.

Dediğinize göre sakatlanma gerçekleşmiş; ya kendinize olması gerekenden fazla yüklendiniz ya da hareketleri yanlış yapıyorsunuz. Sporda "quality over quantity (nitelik nicelikten önemlidir)" diye bir laf vardır. Bir mekiği 300 kere yapıp hiç kas sahibi olamayabilirsiniz. Ya da 30 tane yaparsınız ama doğru kasları hedef alarak ve düzgün yaparsınız, 300 taneye göre daha iyi sonuç verir.

Ayrıca belki de yanlış sporu yapıyorsunuz. Mesela sakatlanmış bir bileğe sahip arkadaşım, kardiyo için yüzmeye gidiyor. Bel sakatlığı olan akrabam ise pilates yapıyor. Kilo sorunu olanlara ise genelde doktorlar günde 1 saat yürüyüş öneriyor. Özetle, yaptığınız spor, bünyenize bileğinizi sakatlayacak kadar ağırsa ya da sporunuzu yaparken dikkat edemediyseniz, değiştirmenizi öneririm.

* Beslenmenize dikkat etmiyorsunuz.

Beslenme sorunu iki yönden etkiliyor.
1- "Ne de olsa spor yapıyorum, yağlar eriyordur" diye yediklerine dikkat etmemek.
2- "Spora başladım, yediklerimi de iyice azaltayım ki daha çabuk kilo vereyim" deyip vücudu kıtlığa sokacak diyete girmek.

Vücudu strese sokmamak için 4x4 diyetini öneriyorlar. 4 saatte bir, günde 4 öğün. Sabah 7'de kahvaltı, 11'de öğle yemeği, öğleden sonra 3'te ikindi ve akşam 7'de akşam yemeği. Öğünler az ama sık olmalı.

* Strestesiniz.

Vücudun yağ yakması için kortizol hormonunun salgılanmaması gerekiyor. Kortizol stres hormonudur. Yukarıda "yediklerimi azaltayım" dediğimizde de kortizol salgılanır çünkü vücut "yeterli yiyecek gelmiyor, aç kalacağım" korkusuyla kortizol salgılıyor ve bu da bizi korumak adına yağ depolamasına sebep oluyor.

* Yeterli su içmiyorsunuzdur.

Bu maddeyi açıklamama gerek yok.

* Tek yönlü besleniyorsunuzdur.

Yağ yakımı için yağ almak zorundayız çünkü yağlar yağda çözünür. Ama Doymuş yağ olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Avokado, badem, fındık gibi doğal yağları tüketmek gerekiyor. Dilerseniz doymuş yağlar nelerdir, onlara dair de bir metin yazabilirim.

Aynı şekilde, karbonhidratı az almalıyız ama tamamen kesmemeliyiz. Ekmeği hayatınızdan çıkarmış olabilirsiniz ama kompleks karbonhidratlara yer vermek, vücudun enerji ihtiyacı için yağlara yönlendirecektir.

* Uykunuzu alamıyorsunuzdur.

Uykusuzluk, kortizol hormonunu tetikliyor. Strese girmemek için ve kasların dinlenmesi için uyku şart.

* Aşırı spor yapıyorsunuz ama ona uygun dinlenme aralığı ve beslenme düzeni oluşturmadınız.

Overtraining yani sürantrenman, bizi depresyona sokan bir durum. Hayal kırıklığına, pes etmeye, vazgeçmeye sebep oluyor. Aşırı spor yaptığınızda vücudumuz enerji ihtiyacını yağlara yöneltemiyor, şeker harcamaya başlıyor. Bu da tatlı aşermesine sebep oluyor. Canınız hangi yiyeceği çekiyorsa, vücudunuzda kesinlikle onunla alakalı bir mineral ya da vitamin düşüklüğü vardır. Mesela canınız kola çekiyorsa, vücut enerjisini şeker yakarak sağlıyor demektir. Yağ yakmıyorsanız, kilo veremezsiniz.

* Bir sağlık sorununuz vardır.

Bu maddelere rağmen sorununuz devam ediyorsa, hormonal bir durumunuz veya bir sağlık sorununuz olabilir. Diyetisyenle çalışmanızı öneririm.

* Bünyeniz farklı şeyler istiyordur.

Her bünye farklıdır, ihtiyaçları da farklıdır. Herkes kendi vücudunu iyi tanır. Sizin için işe yarayanlara yönelin. Mesela kahvaltı yaptığı günlerde kilo alan, kahvaltıyı kestikten sonra kilo veren arkadaşım var; sağlıksız olduğunu söylememe rağmen onun için bu yöntem işe yarıyor.

Bende ise protein ağırlıklı beslenme kilo vermemi sağlıyor. Benim "protein ağırlıklı beslenin" dememe rağmen, bir başkası protein sebebiyle kilo alabilir, sebze içerikli beslenme ona iyi gelebilir.

* Sıvı kalori alıyorsunuzdur.

Gizli kaloriler var, mesela meyve suları. Faydalı olmasına rağmen aşırı meyve tüketmek ne yazık ki meyve şekeri almamıza neden oluyor.

* Çabuk pes ediyorsunuzdur.

Kiloları bir günde almadık hiçbirimiz ve ne yazık ki Roma da 1 günde kurulmadı, güzel fizik için de kısa sürede sonuç beklemek mümkün değil. Ama inatla devam edin, bedeniniz bir sebepten kendisini korumaya aldıysa yöntemlerinizi değiştirin, onu şaşırtın. Sporunuzu, beslenme şeklinizi değiştirin.

* Düzen yoktur ya da aşırı düzen vardır.

Spor salonunda 1 aylık düzenli spor yaptırılır, 1 ayın sonunda program değiştirilir. Bu vücudun şaşırmasını vekullanmadığı kasları kullanmasını sağlar. Eğer aynı sporu 3 aydır yapıyorsanız düzeninizi değiştirin.

Ya da 3 aydır spor yapıyorsunuz ama vücudunuza düzenli bir şekilde bunu uygulamadınız. Bir gün yapılan, 4 gün yapılmayan, saatleri farklı sporlar etkili sonuç veremeyebilir.

---

Bunlar benim bulduklarım. Daha farklı sebepler de olabilir. Ancak hiçbir emek karşılıksız kalmaz. Belki de kas kütlesi kazandınız, yağlardan da verdiniz ama gelen kas kütlesi sebebiyle verdiğiniz kiloyu fark edemiyorsunuz. Aynada gerçekten hiç değişim göremiyorsanız, yöntemlerinizi değiştirmenizi öneririm. Ama o kadar zamandır spor yaptıysanız mutlaka sıkılaşma olmuştur.
 
Bunun pek çok sebebi olabilir:

* Sporu yanlış yapıyorsunuzdur ya da yanlış sporu yapıyorsunuzdur.

Dediğinize göre sakatlanma gerçekleşmiş; ya kendinize olması gerekenden fazla yüklendiniz ya da hareketleri yanlış yapıyorsunuz. Sporda "quality over quantity (nitelik nicelikten önemlidir)" diye bir laf vardır. Bir mekiği 300 kere yapıp hiç kas sahibi olamayabilirsiniz. Ya da 30 tane yaparsınız ama doğru kasları hedef alarak ve düzgün yaparsınız, 300 taneye göre daha iyi sonuç verir.

Ayrıca belki de yanlış sporu yapıyorsunuz. Mesela sakatlanmış bir bileğe sahip arkadaşım, kardiyo için yüzmeye gidiyor. Bel sakatlığı olan akrabam ise pilates yapıyor. Kilo sorunu olanlara ise genelde doktorlar günde 1 saat yürüyüş öneriyor. Özetle, yaptığınız spor, bünyenize bileğinizi sakatlayacak kadar ağırsa ya da sporunuzu yaparken dikkat edemediyseniz, değiştirmenizi öneririm.

* Beslenmenize dikkat etmiyorsunuz.

Beslenme sorunu iki yönden etkiliyor.
1- "Ne de olsa spor yapıyorum, yağlar eriyordur" diye yediklerine dikkat etmemek.
2- "Spora başladım, yediklerimi de iyice azaltayım ki daha çabuk kilo vereyim" deyip vücudu kıtlığa sokacak diyete girmek.

Vücudu strese sokmamak için 4x4 diyetini öneriyorlar. 4 saatte bir, günde 4 öğün. Sabah 7'de kahvaltı, 11'de öğle yemeği, öğleden sonra 3'te ikindi ve akşam 7'de akşam yemeği. Öğünler az ama sık olmalı.

* Strestesiniz.

Vücudun yağ yakması için kortizol hormonunun salgılanmaması gerekiyor. Kortizol stres hormonudur. Yukarıda "yediklerimi azaltayım" dediğimizde de kortizol salgılanır çünkü vücut "yeterli yiyecek gelmiyor, aç kalacağım" korkusuyla kortizol salgılıyor ve bu da bizi korumak adına yağ depolamasına sebep oluyor.

* Yeterli su içmiyorsunuzdur.

Bu maddeyi açıklamama gerek yok.

* Tek yönlü besleniyorsunuzdur.

Yağ yakımı için yağ almak zorundayız çünkü yağlar yağda çözünür. Ama Doymuş yağ olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Avokado, badem, fındık gibi doğal yağları tüketmek gerekiyor. Dilerseniz doymuş yağlar nelerdir, onlara dair de bir metin yazabilirim.

Aynı şekilde, karbonhidratı az almalıyız ama tamamen kesmemeliyiz. Ekmeği hayatınızdan çıkarmış olabilirsiniz ama kompleks karbonhidratlara yer vermek, vücudun enerji ihtiyacı için yağlara yönlendirecektir.

* Uykunuzu alamıyorsunuzdur.

Uykusuzluk, kortizol hormonunu tetikliyor. Strese girmemek için ve kasların dinlenmesi için uyku şart.

* Aşırı spor yapıyorsunuz ama ona uygun dinlenme aralığı ve beslenme düzeni oluşturmadınız.

Overtraining yani sürantrenman, bizi depresyona sokan bir durum. Hayal kırıklığına, pes etmeye, vazgeçmeye sebep oluyor. Aşırı spor yaptığınızda vücudumuz enerji ihtiyacını yağlara yöneltemiyor, şeker harcamaya başlıyor. Bu da tatlı aşermesine sebep oluyor. Canınız hangi yiyeceği çekiyorsa, vücudunuzda kesinlikle onunla alakalı bir mineral ya da vitamin düşüklüğü vardır. Mesela canınız kola çekiyorsa, vücut enerjisini şeker yakarak sağlıyor demektir. Yağ yakmıyorsanız, kilo veremezsiniz.

* Bir sağlık sorununuz vardır.

Bu maddelere rağmen sorununuz devam ediyorsa, hormonal bir durumunuz veya bir sağlık sorununuz olabilir. Diyetisyenle çalışmanızı öneririm.

* Bünyeniz farklı şeyler istiyordur.

Her bünye farklıdır, ihtiyaçları da farklıdır. Herkes kendi vücudunu iyi tanır. Sizin için işe yarayanlara yönelin. Mesela kahvaltı yaptığı günlerde kilo alan, kahvaltıyı kestikten sonra kilo veren arkadaşım var; sağlıksız olduğunu söylememe rağmen onun için bu yöntem işe yarıyor.

Bende ise protein ağırlıklı beslenme kilo vermemi sağlıyor. Benim "protein ağırlıklı beslenin" dememe rağmen, bir başkası protein sebebiyle kilo alabilir, sebze içerikli beslenme ona iyi gelebilir.

* Sıvı kalori alıyorsunuzdur.

Gizli kaloriler var, mesela meyve suları. Faydalı olmasına rağmen aşırı meyve tüketmek ne yazık ki meyve şekeri almamıza neden oluyor.

* Çabuk pes ediyorsunuzdur.

Kiloları bir günde almadık hiçbirimiz ve ne yazık ki Roma da 1 günde kurulmadı, güzel fizik için de kısa sürede sonuç beklemek mümkün değil. Ama inatla devam edin, bedeniniz bir sebepten kendisini korumaya aldıysa yöntemlerinizi değiştirin, onu şaşırtın. Sporunuzu, beslenme şeklinizi değiştirin.

* Düzen yoktur ya da aşırı düzen vardır.

Spor salonunda 1 aylık düzenli spor yaptırılır, 1 ayın sonunda program değiştirilir. Bu vücudun şaşırmasını vekullanmadığı kasları kullanmasını sağlar. Eğer aynı sporu 3 aydır yapıyorsanız düzeninizi değiştirin.

Ya da 3 aydır spor yapıyorsunuz ama vücudunuza düzenli bir şekilde bunu uygulamadınız. Bir gün yapılan, 4 gün yapılmayan, saatleri farklı sporlar etkili sonuç veremeyebilir.

---

Bunlar benim bulduklarım. Daha farklı sebepler de olabilir. Ancak hiçbir emek karşılıksız kalmaz. Belki de kas kütlesi kazandınız, yağlardan da verdiniz ama gelen kas kütlesi sebebiyle verdiğiniz kiloyu fark edemiyorsunuz. Aynada gerçekten hiç değişim göremiyorsanız, yöntemlerinizi değiştirmenizi öneririm. Ama o kadar zamandır spor yaptıysanız mutlaka sıkılaşma olmuştur.
 
ha
Bunun pek çok sebebi olabilir:

* Sporu yanlış yapıyorsunuzdur ya da yanlış sporu yapıyorsunuzdur.

Dediğinize göre sakatlanma gerçekleşmiş; ya kendinize olması gerekenden fazla yüklendiniz ya da hareketleri yanlış yapıyorsunuz. Sporda "quality over quantity (nitelik nicelikten önemlidir)" diye bir laf vardır. Bir mekiği 300 kere yapıp hiç kas sahibi olamayabilirsiniz. Ya da 30 tane yaparsınız ama doğru kasları hedef alarak ve düzgün yaparsınız, 300 taneye göre daha iyi sonuç verir.

Ayrıca belki de yanlış sporu yapıyorsunuz. Mesela sakatlanmış bir bileğe sahip arkadaşım, kardiyo için yüzmeye gidiyor. Bel sakatlığı olan akrabam ise pilates yapıyor. Kilo sorunu olanlara ise genelde doktorlar günde 1 saat yürüyüş öneriyor. Özetle, yaptığınız spor, bünyenize bileğinizi sakatlayacak kadar ağırsa ya da sporunuzu yaparken dikkat edemediyseniz, değiştirmenizi öneririm.

* Beslenmenize dikkat etmiyorsunuz.

Beslenme sorunu iki yönden etkiliyor.
1- "Ne de olsa spor yapıyorum, yağlar eriyordur" diye yediklerine dikkat etmemek.
2- "Spora başladım, yediklerimi de iyice azaltayım ki daha çabuk kilo vereyim" deyip vücudu kıtlığa sokacak diyete girmek.

Vücudu strese sokmamak için 4x4 diyetini öneriyorlar. 4 saatte bir, günde 4 öğün. Sabah 7'de kahvaltı, 11'de öğle yemeği, öğleden sonra 3'te ikindi ve akşam 7'de akşam yemeği. Öğünler az ama sık olmalı.

* Strestesiniz.

Vücudun yağ yakması için kortizol hormonunun salgılanmaması gerekiyor. Kortizol stres hormonudur. Yukarıda "yediklerimi azaltayım" dediğimizde de kortizol salgılanır çünkü vücut "yeterli yiyecek gelmiyor, aç kalacağım" korkusuyla kortizol salgılıyor ve bu da bizi korumak adına yağ depolamasına sebep oluyor.

* Yeterli su içmiyorsunuzdur.

Bu maddeyi açıklamama gerek yok.

* Tek yönlü besleniyorsunuzdur.

Yağ yakımı için yağ almak zorundayız çünkü yağlar yağda çözünür. Ama Doymuş yağ olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Avokado, badem, fındık gibi doğal yağları tüketmek gerekiyor. Dilerseniz doymuş yağlar nelerdir, onlara dair de bir metin yazabilirim.

Aynı şekilde, karbonhidratı az almalıyız ama tamamen kesmemeliyiz. Ekmeği hayatınızdan çıkarmış olabilirsiniz ama kompleks karbonhidratlara yer vermek, vücudun enerji ihtiyacı için yağlara yönlendirecektir.

* Uykunuzu alamıyorsunuzdur.

Uykusuzluk, kortizol hormonunu tetikliyor. Strese girmemek için ve kasların dinlenmesi için uyku şart.

* Aşırı spor yapıyorsunuz ama ona uygun dinlenme aralığı ve beslenme düzeni oluşturmadınız.

Overtraining yani sürantrenman, bizi depresyona sokan bir durum. Hayal kırıklığına, pes etmeye, vazgeçmeye sebep oluyor. Aşırı spor yaptığınızda vücudumuz enerji ihtiyacını yağlara yöneltemiyor, şeker harcamaya başlıyor. Bu da tatlı aşermesine sebep oluyor. Canınız hangi yiyeceği çekiyorsa, vücudunuzda kesinlikle onunla alakalı bir mineral ya da vitamin düşüklüğü vardır. Mesela canınız kola çekiyorsa, vücut enerjisini şeker yakarak sağlıyor demektir. Yağ yakmıyorsanız, kilo veremezsiniz.

* Bir sağlık sorununuz vardır.

Bu maddelere rağmen sorununuz devam ediyorsa, hormonal bir durumunuz veya bir sağlık sorununuz olabilir. Diyetisyenle çalışmanızı öneririm.

* Bünyeniz farklı şeyler istiyordur.

Her bünye farklıdır, ihtiyaçları da farklıdır. Herkes kendi vücudunu iyi tanır. Sizin için işe yarayanlara yönelin. Mesela kahvaltı yaptığı günlerde kilo alan, kahvaltıyı kestikten sonra kilo veren arkadaşım var; sağlıksız olduğunu söylememe rağmen onun için bu yöntem işe yarıyor.

Bende ise protein ağırlıklı beslenme kilo vermemi sağlıyor. Benim "protein ağırlıklı beslenin" dememe rağmen, bir başkası protein sebebiyle kilo alabilir, sebze içerikli beslenme ona iyi gelebilir.

* Sıvı kalori alıyorsunuzdur.

Gizli kaloriler var, mesela meyve suları. Faydalı olmasına rağmen aşırı meyve tüketmek ne yazık ki meyve şekeri almamıza neden oluyor.

* Çabuk pes ediyorsunuzdur.

Kiloları bir günde almadık hiçbirimiz ve ne yazık ki Roma da 1 günde kurulmadı, güzel fizik için de kısa sürede sonuç beklemek mümkün değil. Ama inatla devam edin, bedeniniz bir sebepten kendisini korumaya aldıysa yöntemlerinizi değiştirin, onu şaşırtın. Sporunuzu, beslenme şeklinizi değiştirin.

* Düzen yoktur ya da aşırı düzen vardır.

Spor salonunda 1 aylık düzenli spor yaptırılır, 1 ayın sonunda program değiştirilir. Bu vücudun şaşırmasını vekullanmadığı kasları kullanmasını sağlar. Eğer aynı sporu 3 aydır yapıyorsanız düzeninizi değiştirin.

Ya da 3 aydır spor yapıyorsunuz ama vücudunuza düzenli bir şekilde bunu uygulamadınız. Bir gün yapılan, 4 gün yapılmayan, saatleri farklı sporlar etkili sonuç veremeyebilir.

---

Bunlar benim bulduklarım. Daha farklı sebepler de olabilir. Ancak hiçbir emek karşılıksız kalmaz. Belki de kas kütlesi kazandınız, yağlardan da verdiniz ama gelen kas kütlesi sebebiyle verdiğiniz kiloyu fark edemiyorsunuz. Aynada gerçekten hiç değişim göremiyorsanız, yöntemlerinizi değiştirmenizi öneririm. Ama o kadar zamandır spor yaptıysanız mutlaka sıkılaşma olmuştur.
rika bi yazı olmuşş motivadyonda bekliyoruzz kısada olsa burayı okumak bende sporu tetikliyooo
 
ha

rika bi yazı olmuşş motivadyonda bekliyoruzz kısada olsa burayı okumak bende sporu tetikliyooo

Günün Motivasyon Sözleri:

Gideceğin yoldan eminsen, engeller "dinlenme noktan" olmaktan öteye gidemez.

Bu yol senin yolun ve sadece sen yürümelisin.
Başkaları sana eşlik edebilir ama kimse senin için yürüyemez.

Zaten başından beri hep güçlüydün, sadece bunu keşfetmen gerekiyor.


Günün Motivasyon Taktikleri:

Sıkıldıysanız, renk katın. Oyuna dönüştürün.

Her hedef için kendinize gün içinde puanlar verin ve hatta bir arkadaşınızla yarışın.
İşin içine hayal gücünüzü katın. Şınav çekiyorken, bir süper kahraman gibi bir apartmanı ittiğinizi düşünün; barfiks çekerken uçurumda asılı kaldığınızı ve kendinizi yukarı çekmeye çalıştığınızı, mekik çekerken kumsalda uzandığınızı ve denizi görmek için ara sıra karnınızdan güç alarak doğrulduğunuzu, spor yaparken o sinir olduğunuz arkadaşınızla "ben bilmem eşim bilir" gibi bir yarışmada olduğunuzu ve büyük ödüle en çok spor hareketi yapanın ulaşacağını... Hayal gücü sonsuzdur.


Elde Edilebilir Hayaller Belirleyin

Büyük kilo verimlerini ve yalancı tartıyı değil; vücut ölçülerinizi ve aynadaki görüntünüzü takip edin. Baldırlarınızı, karın genişliğinizi, boynunuzu, kalçanızı ölçün ve santim santim sıklaşmanızı izleyin.


Çevrenizden Destek Alın

Etrafınıza spor yaptığınızı duyurun, size destek verecek bir çevreyle paylaşın. Size sürekli "Nasıl gidiyor" diye sorsunlar. Bu da onlara karşı sorumluluk duymanızı, düzenli spor yapmanızı, verdiğiniz söze daha sadakatle sarılmanızı sağlayacak. (Buradaki diğer forum başlıklarındaki gruplara katılmak gibi)


Başarınızı Ödüllendirin

Haftada bir kez, eğer hedefinize ulaştıysanız kendinizi küçük ödüllerle şımartın. Bir kıyafet alın, bir tatlı yiyin, bir yere gezmeye gidin. Ama bunları gerçekten iyi sonuçlar aldığınız haftalarda yapın, iyi sonuç almadığınız zaman ödüllendirme yapmayın.


GÜNÜN MOTİVASYON RESİMLERİ
rZJ5Ba.gif


Aşağıdaki linkler benim takip ettiğim, güzel fizikli sporcu kadınların instagram sayfalarıdır. Çoğu güzel fotoğraflar paylaşır, başarılı önerilerde bulunur. Zaten bir iki tanesini açınca hemen motivasyon sağlıyor, garanti veririm.

https://www.instagram.com/p/-SwT7qmnN2/

https://www.instagram.com/amandabisk/
https://www.instagram.com/adrianneho/
https://www.instagram.com/basebodybabes/
https://www.instagram.com/biancamaycheah/
https://www.instagram.com/gypsetgoddess/
https://www.instagram.com/chaneliman/
https://www.instagram.com/hannahbronfman/
https://www.instagram.com/iza_goulart/
https://www.instagram.com/kayla_itsines/
https://www.instagram.com/natalieuhling/
https://www.instagram.com/ninaagdal/
https://www.instagram.com/the_southern_yogi/
https://www.instagram.com/jenselter/
https://www.instagram.com/emilyskyefit/
https://www.instagram.com/nataliejillfit/
https://www.instagram.com/toneitup/
 
Bunun pek çok sebebi olabilir:

* Sporu yanlış yapıyorsunuzdur ya da yanlış sporu yapıyorsunuzdur.

Dediğinize göre sakatlanma gerçekleşmiş; ya kendinize olması gerekenden fazla yüklendiniz ya da hareketleri yanlış yapıyorsunuz. Sporda "quality over quantity (nitelik nicelikten önemlidir)" diye bir laf vardır. Bir mekiği 300 kere yapıp hiç kas sahibi olamayabilirsiniz. Ya da 30 tane yaparsınız ama doğru kasları hedef alarak ve düzgün yaparsınız, 300 taneye göre daha iyi sonuç verir.

Ayrıca belki de yanlış sporu yapıyorsunuz. Mesela sakatlanmış bir bileğe sahip arkadaşım, kardiyo için yüzmeye gidiyor. Bel sakatlığı olan akrabam ise pilates yapıyor. Kilo sorunu olanlara ise genelde doktorlar günde 1 saat yürüyüş öneriyor. Özetle, yaptığınız spor, bünyenize bileğinizi sakatlayacak kadar ağırsa ya da sporunuzu yaparken dikkat edemediyseniz, değiştirmenizi öneririm.

* Beslenmenize dikkat etmiyorsunuz.

Beslenme sorunu iki yönden etkiliyor.
1- "Ne de olsa spor yapıyorum, yağlar eriyordur" diye yediklerine dikkat etmemek.
2- "Spora başladım, yediklerimi de iyice azaltayım ki daha çabuk kilo vereyim" deyip vücudu kıtlığa sokacak diyete girmek.

Vücudu strese sokmamak için 4x4 diyetini öneriyorlar. 4 saatte bir, günde 4 öğün. Sabah 7'de kahvaltı, 11'de öğle yemeği, öğleden sonra 3'te ikindi ve akşam 7'de akşam yemeği. Öğünler az ama sık olmalı.

* Strestesiniz.

Vücudun yağ yakması için kortizol hormonunun salgılanmaması gerekiyor. Kortizol stres hormonudur. Yukarıda "yediklerimi azaltayım" dediğimizde de kortizol salgılanır çünkü vücut "yeterli yiyecek gelmiyor, aç kalacağım" korkusuyla kortizol salgılıyor ve bu da bizi korumak adına yağ depolamasına sebep oluyor.

* Yeterli su içmiyorsunuzdur.

Bu maddeyi açıklamama gerek yok.

* Tek yönlü besleniyorsunuzdur.

Yağ yakımı için yağ almak zorundayız çünkü yağlar yağda çözünür. Ama Doymuş yağ olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Avokado, badem, fındık gibi doğal yağları tüketmek gerekiyor. Dilerseniz doymuş yağlar nelerdir, onlara dair de bir metin yazabilirim.

Aynı şekilde, karbonhidratı az almalıyız ama tamamen kesmemeliyiz. Ekmeği hayatınızdan çıkarmış olabilirsiniz ama kompleks karbonhidratlara yer vermek, vücudun enerji ihtiyacı için yağlara yönlendirecektir.

* Uykunuzu alamıyorsunuzdur.

Uykusuzluk, kortizol hormonunu tetikliyor. Strese girmemek için ve kasların dinlenmesi için uyku şart.

* Aşırı spor yapıyorsunuz ama ona uygun dinlenme aralığı ve beslenme düzeni oluşturmadınız.

Overtraining yani sürantrenman, bizi depresyona sokan bir durum. Hayal kırıklığına, pes etmeye, vazgeçmeye sebep oluyor. Aşırı spor yaptığınızda vücudumuz enerji ihtiyacını yağlara yöneltemiyor, şeker harcamaya başlıyor. Bu da tatlı aşermesine sebep oluyor. Canınız hangi yiyeceği çekiyorsa, vücudunuzda kesinlikle onunla alakalı bir mineral ya da vitamin düşüklüğü vardır. Mesela canınız kola çekiyorsa, vücut enerjisini şeker yakarak sağlıyor demektir. Yağ yakmıyorsanız, kilo veremezsiniz.

* Bir sağlık sorununuz vardır.

Bu maddelere rağmen sorununuz devam ediyorsa, hormonal bir durumunuz veya bir sağlık sorununuz olabilir. Diyetisyenle çalışmanızı öneririm.

* Bünyeniz farklı şeyler istiyordur.

Her bünye farklıdır, ihtiyaçları da farklıdır. Herkes kendi vücudunu iyi tanır. Sizin için işe yarayanlara yönelin. Mesela kahvaltı yaptığı günlerde kilo alan, kahvaltıyı kestikten sonra kilo veren arkadaşım var; sağlıksız olduğunu söylememe rağmen onun için bu yöntem işe yarıyor.

Bende ise protein ağırlıklı beslenme kilo vermemi sağlıyor. Benim "protein ağırlıklı beslenin" dememe rağmen, bir başkası protein sebebiyle kilo alabilir, sebze içerikli beslenme ona iyi gelebilir.

* Sıvı kalori alıyorsunuzdur.

Gizli kaloriler var, mesela meyve suları. Faydalı olmasına rağmen aşırı meyve tüketmek ne yazık ki meyve şekeri almamıza neden oluyor.

* Çabuk pes ediyorsunuzdur.

Kiloları bir günde almadık hiçbirimiz ve ne yazık ki Roma da 1 günde kurulmadı, güzel fizik için de kısa sürede sonuç beklemek mümkün değil. Ama inatla devam edin, bedeniniz bir sebepten kendisini korumaya aldıysa yöntemlerinizi değiştirin, onu şaşırtın. Sporunuzu, beslenme şeklinizi değiştirin.

* Düzen yoktur ya da aşırı düzen vardır.

Spor salonunda 1 aylık düzenli spor yaptırılır, 1 ayın sonunda program değiştirilir. Bu vücudun şaşırmasını vekullanmadığı kasları kullanmasını sağlar. Eğer aynı sporu 3 aydır yapıyorsanız düzeninizi değiştirin.

Ya da 3 aydır spor yapıyorsunuz ama vücudunuza düzenli bir şekilde bunu uygulamadınız. Bir gün yapılan, 4 gün yapılmayan, saatleri farklı sporlar etkili sonuç veremeyebilir.

---

Bunlar benim bulduklarım. Daha farklı sebepler de olabilir. Ancak hiçbir emek karşılıksız kalmaz. Belki de kas kütlesi kazandınız, yağlardan da verdiniz ama gelen kas kütlesi sebebiyle verdiğiniz kiloyu fark edemiyorsunuz. Aynada gerçekten hiç değişim göremiyorsanız, yöntemlerinizi değiştirmenizi öneririm. Ama o kadar zamandır spor yaptıysanız mutlaka sıkılaşma olmuştur.
Yo hayır yaptığım sporun uygun olmadığından ya da sporu yanlış yaptığımdan değil. Step yapıyordum küçük bebeğim var koltuğun üzerine koydum uyanınca bölünmesin sporum diye ona bakayım derken ters hareket yaptım o yüzen oldu. İlk kez başıma böyle bişey geldi, ters yönden oğluma bakmaya çalışınca sonuç bu işte... Ben abartı yemiyorum ama tatlıyı kesemiyorum. Öyle şerbetli tatlıları da sevmem, yediğim kek kurabiye türü şeyler. Emzirdiğim içimde iştahım tavanda, biraz denedim kesmeyi ama vücüt tepki veriyor ellerim titriyor, gözlerim kararıyor... Mens de olmadım hormonlar da batık durumda o da etkiliyor mutlaka... Neyse ben elimden geleni yapayımda, sonra yapmadım tembellik yaptım dememiş olurum en azından.
 
Boe günde basen ve iç bacak hakkında yazi yazar misiniz? Birazcık incelttim ama alt bacaklar incelmiyor mu?
 
Boe günde basen ve iç bacak hakkında yazi yazar misiniz? Birazcık incelttim ama alt bacaklar incelmiyor mu?
Yeri gelmişken ona da değineyim, bölgesel incelme diye bir durum ne yazık ki yok. Vücudumuz yağları aldığı sıranın tersinde yağlarını kaybeder. Örneğin kilo almaya başladığımızda önce göbek ve basen dolar, ardından kol yağları oluşur, en son yüzümüz yuvarlaklaşır. Kilo verirken de ilk önce yüzden kilo kaybederiz, en son olarak da göbekten veririz.

Basen ve iç bacağın incelmesi için vücudun genelindeki yağ yüzdesini azaltmanız gerekiyor.

gZOkVL.png


Sağlıklı bir kadında olması gereken yağ yüzdesi 20'dir, bunun altına düşüldüğünde regl olamama gibi problemler başgösteriyor.

zr0m5D.png


Kısaca, eğer iç bacak ve basen sorununuz varsa, tüm vücuttaki yağı eritecek türde beslenme ve spor etkinliği yapmanız gerekiyor. Vücut yağ yaktıkça zamanla basenleriniz küçülecek, iç bacak sıkılaşacaktır. Eğer bölgesel sporlara yönelirseniz, mesela yağ eritecek kardiyo çalışması yapmadan sırf iç bacak çalıştıracak sporlar yaparsanız, tüm vücuttaki yağ azalmadan kaslanacağınız için bacağınız sıkılaşmış ancak kalınlaşmış görünecektir.

Onun yerine koşu, ip atlama, yüzme, bisiklet, merdiven çıkma gibi egzersizler yapabilirsiniz. Bu egzersizlerin yanı sıra sarkmayı önleyici pilates türü egzersizler de eklerseniz, hem zayıflar ve yağlardan kurtulur; hem de sıkılaşırsınız.

Jillian Michaels'in No More Trouble Zones videosu özellikle kalça bacak toparlama konusunda başarılı, ama kilonuz fazlaysa önce 1 ay 30 day shred deneyin derim.
 
Cok
Yeri gelmişken ona da değineyim, bölgesel incelme diye bir durum ne yazık ki yok. Vücudumuz yağları aldığı sıranın tersinde yağlarını kaybeder. Örneğin kilo almaya başladığımızda önce göbek ve basen dolar, ardından kol yağları oluşur, en son yüzümüz yuvarlaklaşır. Kilo verirken de ilk önce yüzden kilo kaybederiz, en son olarak da göbekten veririz.

Basen ve iç bacağın incelmesi için vücudun genelindeki yağ yüzdesini azaltmanız gerekiyor.

gZOkVL.png


Sağlıklı bir kadında olması gereken yağ yüzdesi 20'dir, bunun altına düşüldüğünde regl olamama gibi problemler başgösteriyor.

zr0m5D.png


Kısaca, eğer iç bacak ve basen sorununuz varsa, tüm vücuttaki yağı eritecek türde beslenme ve spor etkinliği yapmanız gerekiyor. Vücut yağ yaktıkça zamanla basenleriniz küçülecek, iç bacak sıkılaşacaktır. Eğer bölgesel sporlara yönelirseniz, mesela yağ eritecek kardiyo çalışması yapmadan sırf iç bacak çalıştıracak sporlar yaparsanız, tüm vücuttaki yağ azalmadan kaslanacağınız için bacağınız sıkılaşmış ancak kalınlaşmış görünecektir.

Onun yerine koşu, ip atlama, yüzme, bisiklet, merdiven çıkma gibi egzersizler yapabilirsiniz. Bu egzersizlerin yanı sıra sarkmayı önleyici pilates türü egzersizler de eklerseniz, hem zayıflar ve yağlardan kurtulur; hem de sıkılaşırsınız.

Jillian Michaels'in No More Trouble Zones videosu özellikle kalça bacak toparlama konusunda başarılı, ama kilonuz fazlaysa önce 1 ay 30 day shred deneyin derim.
Çok teşekkür ederim. Ben önce beslenmemi düzeltmeye çalışıyorum. Yazın spor yaptım. Ama beslenmeme pek dikkat etmedim. Ara öğün ağırlıkli beslenmeye calisiyorum. Çünkü öğlen yemeğe oturunca birden yiyorsun biraz dengeliyor. Ben inceliyorum ama üst tarafımdan zayifliyorum. Alt tarafım gitmiyor. Simdilik yag oranimi azalticam. Birazcık incelme var. Insallah bacaklarim erir.
 
X