Yorumları hayretle okudum gerçekten.
"Neyinize güvendiniz evlenmek için"ler, "geçinemeyecekseniz evlenmeyin"ler, "kendi evinizi kendiniz alın o zaman"lar... Yani bu ülkede alt ve orta gelir grubunun, maaşlı çalışanın hatta üniversite mezununun yaşadığı ekonomik çöküşü bir tek ben mi görüyorum?
Benim dedem işçi haliyle 4 tane ev almış, ben akademisyenim, tek başıma kira bile ödeyemiyorum, evlenince ne yapacağımızı da kara kara düşünüyoruz.
Asgari ücret kazanan iki insan birbirini sevmiş evlenmeye karar vermiş, büyükler eğer onların nasıl geçinecekleri konusunda çok endişelilerse destek olsunlar, ha destek olmak istemiyorlar mı veya güçleri mi yok, hay hay, o zaman köstek de olmasınlar.
Kayınpederin yaptığı tam olarak bu maalesef. Oğlu ve müstakbel gelini adına endişeli olmakta haklı ama madem o kadar dert ediyorsun, ver bir evini, kira dertleri olmasın. Evini vermeyeceksen de bırak kendi hallerine, söz kesildikten sonra insanların içinde "bunlar geçinemez" demek nasıl bir usul bilmezlik? "2 bin dolar" dediği para 60 bin, ülkede kaç genç o parayı kazanabiliyor? Adam oğlunun evlenmesi için ne olmasını umuyor, 1-2 sene bekleseler ne olacak, birdenbire iki üç katı paralar mı kazanmaya başlayacak bu insanlar?
Yani karşı taraf düpedüz hatalı. Damat da ailesinden ne kadar ayrışamamış bir karakter olduğunu göstermiş. Sizi de Allah kurtarmış. Umarım karşınıza neyi nasıl konuşması gerektiğini bilen insanlar çıkar.