- 12 Mayıs 2017
- 203
- 322
- 103
- 34
- Konu Sahibi Crazy-cat-lady
- #1
Merhaba hanımlar, 3,5 aylık bir ilişkim var. Erkek arkadaşımla aynı şehirde görevlerimiz icabı farklı ilçelerdeyiz. Deniz kenarında bir şehrin iki yaylasındayız, yüksek rakımlarda, buluşmak üzere deniz kenarındaki ilçelerde bile buluşsak ikimizin de birer saat yol inmesi gerekiyor.
Erkek arkadaşımın iyi bir arabası var. Benimse herhangi bir kişisel aracım yok.
Benim yaşadığım ilçe çok küçük ve mahrum. Onun ilçesiyse kıyasla biraz daha büyük ve insanları birbirinden habersiz.
Bu sebeple memur insanlar olduğumuzdan küçük yerlerde hakkımızda konuşulmasın diye buluşacaksak ya aradaki büyük ilçelerden birinde buluşuyorduk ki buralarda yapabileceğimiz aktiviteler de çok kısıtlı oluyordu, neticede yine bir ilçedeyiz; ya da rahat hareket edebilmek adına ben onun ilçesine gidiyordum. Benim onun ilçesine gidişimse hep minibüslerle oluyordu, erkek arkadaşım hiç beni almaya gelmedi, bunu teklif dahi etmedi. Ara ilçelerde buluştuğumuzda vs de beni bırakmayı hiç teklif etmedi. Ben zaten ilişkilerde nazlı, eziyetli bir tavır sergileyen biri olmadım hiç, teklif etse reddederdim muhtemelen, ama işte hiç teklif de etmemiş olması insanın içini buruyor.
Dün değil evvelsi gün benim doğum günümdü. Erkek arkadaşımın da tayini çıktı ve yer sıkıntısından ötürü bu hafta içi bende kalması söz konusuydu. Gün içinde konuşmamıza rağmen doğum günümü kutlamadı. İçten içe o gün gelmesini ve doğum günümü yanımda kutlamasını ummuştum. Saat akşam 9'a gelirken bu yönde bir hareket görmeyince "Açıkçası bugün gelirsin diye ummuştum" dedim, bana telaş ve şaşkınlık içinde olduğunu babasının taşınma ve ev tutma işlerinde yardımcı olmak üzere yanına gelmekte olduğunun haberini aldığını söyledi. Ama zaten bulunduğumuz şehirle memleketinin arası 12-13 saat. Yani gelmek isteyen birinin gelip, yanımda hiç değilse 1 saat geçirip dönebileceği bolca vakit var. Benim şahsi aracım olsa (bilmeyenler için söyleyeyim, ilçe minibüsleri saat 6-7'den sonra bulunmaz) yapmaktan keyif alacağım bir jest. Ama buna layık görülemedim.
Saat 12'ye gelirken doğum günümü hala kutlamamıştı ve benim şevkim kaçmış uykum gelmişti. "Bugün benim doğum günümdü biliyorsun değil mi" yazdım, aslında devamında yazacaklarım da vardı beklediğimin bu olmadığına dair, sonra içimde kime anlatıyorum ki çaresizliği+boşvermişliği belirince sadece iyi geceler diledim. Yaklaşık 10 dk sonra, günün son dakikalarında aradı açmadım, ardından yazmış. Onu tanısam bilirmişim ki o sevdiklerinin doğum gününü 23.59'da kutlarmış, ben onun canıymışım canının içiymişim beni seviyormuş falanmış filanmış.
Laf...
Kırıldım. İlişkimizin 2. haftasında onun doğum günü vardı ve yeni sevgililikten ötürü küçük bir hediye almak istemiştim, okumak istediği kitabı komşu şehirden kardeşim gönderdi, benim sadece kitabı teslim almak için bile 1 saat aşağı inip 1 saat ilçeme dönmem gerekti. Sonra yine kutlama için haftasonu onun şehrine 2,5 saatlik yolu minibüslerde çekip gittim tabii.
Yani ilişkinin her türlü yolu, külfeti, hamallığı benim gözümde büyümezken bilakis bunları yapmak beni mutlu ederken, onun rutinde yapmayışını geçtim benim için özel bir günde de beni buna layık görmüyor oluşu beni üzüyor.
"Bunu bunu yapabilirdin" demedim ama kırıldığımı belirttim, üzerime çok ya da istikrarlı düşmedi. Bir doğum günü mevzuundan ayrılınmaz, ayrılmayız da muhtemelen ama bana göre bunlar verilen değerin göstergesi ve dikkate alıyorum.
Sizce burdaki hata benim mi? Bu durumlar karşısında yapmam gereken nedir?
Şimdiden teşekkür ederim...
Erkek arkadaşımın iyi bir arabası var. Benimse herhangi bir kişisel aracım yok.
Benim yaşadığım ilçe çok küçük ve mahrum. Onun ilçesiyse kıyasla biraz daha büyük ve insanları birbirinden habersiz.
Bu sebeple memur insanlar olduğumuzdan küçük yerlerde hakkımızda konuşulmasın diye buluşacaksak ya aradaki büyük ilçelerden birinde buluşuyorduk ki buralarda yapabileceğimiz aktiviteler de çok kısıtlı oluyordu, neticede yine bir ilçedeyiz; ya da rahat hareket edebilmek adına ben onun ilçesine gidiyordum. Benim onun ilçesine gidişimse hep minibüslerle oluyordu, erkek arkadaşım hiç beni almaya gelmedi, bunu teklif dahi etmedi. Ara ilçelerde buluştuğumuzda vs de beni bırakmayı hiç teklif etmedi. Ben zaten ilişkilerde nazlı, eziyetli bir tavır sergileyen biri olmadım hiç, teklif etse reddederdim muhtemelen, ama işte hiç teklif de etmemiş olması insanın içini buruyor.
Dün değil evvelsi gün benim doğum günümdü. Erkek arkadaşımın da tayini çıktı ve yer sıkıntısından ötürü bu hafta içi bende kalması söz konusuydu. Gün içinde konuşmamıza rağmen doğum günümü kutlamadı. İçten içe o gün gelmesini ve doğum günümü yanımda kutlamasını ummuştum. Saat akşam 9'a gelirken bu yönde bir hareket görmeyince "Açıkçası bugün gelirsin diye ummuştum" dedim, bana telaş ve şaşkınlık içinde olduğunu babasının taşınma ve ev tutma işlerinde yardımcı olmak üzere yanına gelmekte olduğunun haberini aldığını söyledi. Ama zaten bulunduğumuz şehirle memleketinin arası 12-13 saat. Yani gelmek isteyen birinin gelip, yanımda hiç değilse 1 saat geçirip dönebileceği bolca vakit var. Benim şahsi aracım olsa (bilmeyenler için söyleyeyim, ilçe minibüsleri saat 6-7'den sonra bulunmaz) yapmaktan keyif alacağım bir jest. Ama buna layık görülemedim.
Saat 12'ye gelirken doğum günümü hala kutlamamıştı ve benim şevkim kaçmış uykum gelmişti. "Bugün benim doğum günümdü biliyorsun değil mi" yazdım, aslında devamında yazacaklarım da vardı beklediğimin bu olmadığına dair, sonra içimde kime anlatıyorum ki çaresizliği+boşvermişliği belirince sadece iyi geceler diledim. Yaklaşık 10 dk sonra, günün son dakikalarında aradı açmadım, ardından yazmış. Onu tanısam bilirmişim ki o sevdiklerinin doğum gününü 23.59'da kutlarmış, ben onun canıymışım canının içiymişim beni seviyormuş falanmış filanmış.
Laf...
Kırıldım. İlişkimizin 2. haftasında onun doğum günü vardı ve yeni sevgililikten ötürü küçük bir hediye almak istemiştim, okumak istediği kitabı komşu şehirden kardeşim gönderdi, benim sadece kitabı teslim almak için bile 1 saat aşağı inip 1 saat ilçeme dönmem gerekti. Sonra yine kutlama için haftasonu onun şehrine 2,5 saatlik yolu minibüslerde çekip gittim tabii.
Yani ilişkinin her türlü yolu, külfeti, hamallığı benim gözümde büyümezken bilakis bunları yapmak beni mutlu ederken, onun rutinde yapmayışını geçtim benim için özel bir günde de beni buna layık görmüyor oluşu beni üzüyor.
"Bunu bunu yapabilirdin" demedim ama kırıldığımı belirttim, üzerime çok ya da istikrarlı düşmedi. Bir doğum günü mevzuundan ayrılınmaz, ayrılmayız da muhtemelen ama bana göre bunlar verilen değerin göstergesi ve dikkate alıyorum.
Sizce burdaki hata benim mi? Bu durumlar karşısında yapmam gereken nedir?
Şimdiden teşekkür ederim...