Sorun bende mi

Merhaba hanımlar, 3,5 aylık bir ilişkim var. Erkek arkadaşımla aynı şehirde görevlerimiz icabı farklı ilçelerdeyiz. Deniz kenarında bir şehrin iki yaylasındayız, yüksek rakımlarda, buluşmak üzere deniz kenarındaki ilçelerde bile buluşsak ikimizin de birer saat yol inmesi gerekiyor.
Erkek arkadaşımın iyi bir arabası var. Benimse herhangi bir kişisel aracım yok.

Benim yaşadığım ilçe çok küçük ve mahrum. Onun ilçesiyse kıyasla biraz daha büyük ve insanları birbirinden habersiz.

Bu sebeple memur insanlar olduğumuzdan küçük yerlerde hakkımızda konuşulmasın diye buluşacaksak ya aradaki büyük ilçelerden birinde buluşuyorduk ki buralarda yapabileceğimiz aktiviteler de çok kısıtlı oluyordu, neticede yine bir ilçedeyiz; ya da rahat hareket edebilmek adına ben onun ilçesine gidiyordum. Benim onun ilçesine gidişimse hep minibüslerle oluyordu, erkek arkadaşım hiç beni almaya gelmedi, bunu teklif dahi etmedi. Ara ilçelerde buluştuğumuzda vs de beni bırakmayı hiç teklif etmedi. Ben zaten ilişkilerde nazlı, eziyetli bir tavır sergileyen biri olmadım hiç, teklif etse reddederdim muhtemelen, ama işte hiç teklif de etmemiş olması insanın içini buruyor.

Dün değil evvelsi gün benim doğum günümdü. Erkek arkadaşımın da tayini çıktı ve yer sıkıntısından ötürü bu hafta içi bende kalması söz konusuydu. Gün içinde konuşmamıza rağmen doğum günümü kutlamadı. İçten içe o gün gelmesini ve doğum günümü yanımda kutlamasını ummuştum. Saat akşam 9'a gelirken bu yönde bir hareket görmeyince "Açıkçası bugün gelirsin diye ummuştum" dedim, bana telaş ve şaşkınlık içinde olduğunu babasının taşınma ve ev tutma işlerinde yardımcı olmak üzere yanına gelmekte olduğunun haberini aldığını söyledi. Ama zaten bulunduğumuz şehirle memleketinin arası 12-13 saat. Yani gelmek isteyen birinin gelip, yanımda hiç değilse 1 saat geçirip dönebileceği bolca vakit var. Benim şahsi aracım olsa (bilmeyenler için söyleyeyim, ilçe minibüsleri saat 6-7'den sonra bulunmaz) yapmaktan keyif alacağım bir jest. Ama buna layık görülemedim.

Saat 12'ye gelirken doğum günümü hala kutlamamıştı ve benim şevkim kaçmış uykum gelmişti. "Bugün benim doğum günümdü biliyorsun değil mi" yazdım, aslında devamında yazacaklarım da vardı beklediğimin bu olmadığına dair, sonra içimde kime anlatıyorum ki çaresizliği+boşvermişliği belirince sadece iyi geceler diledim. Yaklaşık 10 dk sonra, günün son dakikalarında aradı açmadım, ardından yazmış. Onu tanısam bilirmişim ki o sevdiklerinin doğum gününü 23.59'da kutlarmış, ben onun canıymışım canının içiymişim beni seviyormuş falanmış filanmış.
Laf...

Kırıldım. İlişkimizin 2. haftasında onun doğum günü vardı ve yeni sevgililikten ötürü küçük bir hediye almak istemiştim, okumak istediği kitabı komşu şehirden kardeşim gönderdi, benim sadece kitabı teslim almak için bile 1 saat aşağı inip 1 saat ilçeme dönmem gerekti. Sonra yine kutlama için haftasonu onun şehrine 2,5 saatlik yolu minibüslerde çekip gittim tabii.

Yani ilişkinin her türlü yolu, külfeti, hamallığı benim gözümde büyümezken bilakis bunları yapmak beni mutlu ederken, onun rutinde yapmayışını geçtim benim için özel bir günde de beni buna layık görmüyor oluşu beni üzüyor.

"Bunu bunu yapabilirdin" demedim ama kırıldığımı belirttim, üzerime çok ya da istikrarlı düşmedi. Bir doğum günü mevzuundan ayrılınmaz, ayrılmayız da muhtemelen ama bana göre bunlar verilen değerin göstergesi ve dikkate alıyorum.

Sizce burdaki hata benim mi? Bu durumlar karşısında yapmam gereken nedir?
Şimdiden teşekkür ederim...

Bundan sonraki doğum günlerini unut bence , kendininkini de sevgilinizin doğum gününü de unut çünkü bundan sonraki doğum günlerin böyle geçer unutularak ya da önemsenmeyerek .
Onun için sen de onun doğum gününü kutlama bence .
İyi ki doğdun nice mutlu senelere ...

Unutmuş olabilir telaştan.. yani büyük bir sorun değil. Düşünmesi gerekir ama bilemezsin belki başka bir sorunu vardır ve aklından çıkmıştır.
Ama takılmakta haklısın ama büyütme bence. Belki bunu telafi bile eder :)
Diğer konular için de eve bırakmayı teklif etmediğini söyledin ama görünmemek için uğraştığınızı kendin yazmışsın. Belki eve götürmeyi teklif etmemesinin sebebi de budur.

size değer vermiyor bence,verse daha anlayışlı olurdu;daha ilişkideyken bile her şeyi siz düşünmek zorunda kalıyorsunuz evlenirseniz daha büyük sorunlar yaşarsınız bu adamla

Bencil bir insanla birliktesiniz. Değişmesi zor.

Hannaz .!.:

Bundan sonraki doğum günlerini unut bence , kendininkini de sevgilinizin doğum gününü de unut çünkü bundan sonraki doğum günlerin böyle geçer unutularak ya da önemsenmeyerek .
Onun için sen de onun doğum gününü kutlama bence .
İyi ki doğdun nice mutlu senelere ...

Genişletmek için tıkla...

Teşekkür ederim canım daha mutluları senin olsun.
Daha ilişkinin 3,5 ayı geçmişken bu tavır beni de karamsarlığa sürükledi doğrusu.

Jameya .!.:

Unutmuş olabilir telaştan.. yani büyük bir sorun değil. Düşünmesi gerekir ama bilemezsin belki başka bir sorunu vardır ve aklından çıkmıştır.
Ama takılmakta haklısın ama büyütme bence. Belki bunu telafi bile eder :)
Diğer konular için de eve bırakmayı teklif etmediğini söyledin ama görünmemek için uğraştığınızı kendin yazmışsın. Belki eve götürmeyi teklif etmemesinin sebebi de budur.

Genişletmek için tıkla...

Doğum günüm aynı zamanda onun göreve başlayışının da yıldönümüydü, hani böyle bir çakışma varken bana unutmak biraz daha güç geliyor ama belki de dediğiniz gibi unutmuştur. Ama unutması ayrı bir önemsememe göstergesi unutmayıp bir şey yapmaması ayrı sanki

Bırakma konusundaysa keşke nezaketen de olsa teklif etseydi de ben uygun olmayacağını dile getirseydim :/ yani bana özel hissettirmeye üşeniyor gibi. Bir yakın arkadaşımın düğününde nikah şahidiydim, arkadaşım da erkek arkadaşımı da davet ettiğini iletmemi söyledi, ilettim. Biz Orduda yaşıyoruz düğün Edirnede. Bana diyor ki "Bebeğim ben memleketimdeki arkadaşlarımın düğününe bile gitmiyorum Edirne çok uzak" yani onlara bile gitmiyorum sana eşlik etmemi senim üzerinden özel olarak edilmiş bu teklife icabet etmemi mi bekliyorsun

Bilemiyorum, alınıyorum

tipitip26 .!.:

size değer vermiyor bence,verse daha anlayışlı olurdu;daha ilişkideyken bile her şeyi siz düşünmek zorunda kalıyorsunuz evlenirseniz daha büyük sorunlar yaşarsınız bu adamla

Genişletmek için tıkla...

haklısınız, bu açıdan düşünmemiştim.

Crazy-cat-lady .!.:

Doğum günüm aynı zamanda onun göreve başlayışının da yıldönümüydü, hani böyle bir çakışma varken bana unutmak biraz daha güç geliyor ama belki de dediğiniz gibi unutmuştur. Ama unutması ayrı bir önemsememe göstergesi unutmayıp bir şey yapmaması ayrı sanki

Bırakma konusundaysa keşke nezaketen de olsa teklif etseydi de ben uygun olmayacağını dile getirseydim :/ yani bana özel hissettirmeye üşeniyor gibi. Bir yakın arkadaşımın düğününde nikah şahidiydim, arkadaşım da erkek arkadaşımı da davet ettiğini iletmemi söyledi, ilettim. Biz Orduda yaşıyoruz düğün Edirnede. Bana diyor ki "Bebeğim ben memleketimdeki arkadaşlarımın düğününe bile gitmiyorum Edirne çok uzak" yani onlara bile gitmiyorum sana eşlik etmemi senim üzerinden özel olarak edilmiş bu teklife icabet etmemi mi bekliyorsun

Bilemiyorum, alınıyorum

Genişletmek için tıkla...

Ay canım o zaman ondaki huy :)

Seni o kadar iyi anlıyorum ki. Ben de ilişkide muhtaç olmak istememişimdir her zaman. Benim 3 yıllık ilişkim var seninki kadar abartmıyor ama bizde de bu tarz şeyker var. ama seninkinden farklı olarak şunu söyleyeceğim. Biz evde vakit geçireceğimiz zaman onun evinde vakit geçiriyoruz ben ailemle yaşadığım için. ilk zamanlar gidiş gelişim zor olduğu için beni alır bırakırdı evime. Sonra başka bir eve taşındı gidiş gelişim kolay olduğu için kendim gidip geliyorum. Ama bazen deli gibi yağmur yağdığında ya da soğuk olduğunda ya da geç kaldığımda bırakayım mı seni diyor yok hayatım ben kendim gidebilirim diyorum, bir daha teklif etmiyor. Zaten bırakmak isteyen adam ben yüz kere yok desem de zorla bırakır beni ya da hiç teklif bile etmez bin arabaya der. Bir kere teklif edince hemen üstüne atlamam yani. Benimle her zaman durağa kadar yürüyor. Götüreceği yer arabayla 10 dk, ben dolmuşla 20-25 dk da gidiyorum. Sonra ben üşüyünce diyor ki inat etme işte bıraksaydım seni diyor laf olsun diye. Ben zaten inat etmiyorum ki bir kere sordun bir kere hayır dedim. Sankş ben asla gitmicem inat etmişim gibi lanse ediyor. Onun dışında dışarda bi yerde görüşceksek ve görüşeceğimiz yer onun evinin tarafındaysa ben dolmuşla onun evinin oraya kadar geliyorum sonra onun arabasıa binip kalan yolu gidiyoruz. Ya da aynı şekilde eve dönerken ben diyorum ki sen git evşne ben burdan dolmuşa atlar devam ederim. Notmalde para hesabı yapmaz bana karşı ama bu araba yol mevzularında gereksiz gördüğü yerde daha doğrusu dolmuşla gidebileceğim yerde hiç yanaşmiyor. Yanaşmasın da zaten artık çok şükür ona muhtaç değilim. Neyse sinirlendim konu uzadı :) öyle işte canım keşke seninle tanışıp konuşma şansımız olsaydı seni kendime çok yakın gördüm:)

ben bu adami CEKMENİZ icin bir neden göremedim siz ne gördünüzde bunu çekiyorsunuz anlamadim. Siz bir bayansiniz..daha şimdiden sermayeden yerseniz evlilikte neticeyi bilmek ıcin müneccim olmaya gerek yok bence. o adamin arabasinin ve mesleginin iyi olmasi hicbirsey ifade etmiyor bilakis kibirli ve bencil..neye yarar? size karşi samimi duygulari olmadigi apacik. yahut karakteri boyle.her iki durumda berbat. pişkinde bir yapisi var ilaveten.

Şubatta bu şahıs bana trajikomik bir olay daha yaşattı ve bu olayla beraber benim için tamamen bitti :) Şimdi eski konularıma göz atınca, paylaşmak istedim. :)

Ocak sonunda beni özlediğine dair bir şeyler yazdı, ben de o cümleyi görmemişçesine konuşmaya havadan sudan sohbetle, hal hatır sormalarla devam ettim. Çalışıyorum ama bir yandan işimde daha iyi yerlere gelebilmek adına ders çalıştığım da bir sınav var, bana onun hazırlığının nasıl gittiğini sordu. Ben de iyi gittiğini ama araya bir de İngilizce’nin girdiğini söyledim. Mesleki sınavın yanı sıra verilmesi gereken İngilizce sınavı vardı ve Şubat başında da Ankara’da o sınava girecektim. Şahıs Konya’da, ben Ordu’dayım. Bana “Eğer sen de istersen sınav için geldiğinde seni görebilmeyi çok isterim” dedi. Boş bulunup “Nasıl olabilir ki, nöbetlerin yoğun değil mi” dememle birlikte şu cevabı aldım: SEN GELİRSİN DİYE UMMUŞTUM ASLINDA


Yani utanmazlığın böylesi :) Ben tabii ki öyle bir şeyin olmayacağını söyledim, o zaman nöbetim elverirse ben gelirim dönüş biletini erken saate alma nöbet programımı bekleyelim dedi tamam dedim. Çünkü katıksız malım. Yine de nöbetin olmayıp gelmezsen çok bozulurum biliyorsun değil mi dedim, biliyorum dedi. Otobüs biletleri hızla tükenirken birinciliği Ordu-Ankara seferlerine verdiler, ya biletler tükenirse diye yüreğim ağzımda bekledim ve o gün nöbetinin olmadığı belli oldu. Ben yine de güvenmediğimden, biletimi gelirse geçirebileceğimiz bir vaktin kalacağı, gelmezse de kendi kendime idare edebileceğim bir saate aldım.

Sınav cumartesi idi, cuma günü bana mesaj atıp “Hızlı trende 1 boş yer görünüyor ama baktım bulamadım, işteyim benim için bakar mısın” dedi. Baktım buldum gönderdim, sistem o boş yer kadın yanı olduğu için bileti almasına müsaade etmemiş. Bana şöyle dedi: “Napıcaz ya”

Şehirler arası otobüsler çalışırken, senin kendi araban varken, “Napıcaz ya” diyosan çok da bişey yapmayacağımız gayet açıktır aslında, ama “Sence napılabilir” dedim ve ipe un sermenin pek de yaratıcı ve ikna edici ya da zekice olmayan bir çeşidiyle karşılaştım, eh cevap da vermedim :)

İçim gerçekten soğudu. Ertesi gün ben sınavdan çıktıktan sonra heeeeey vs diyen mesajlar gelmeye başladı, bir daha asla benimle konuşmasını istemediğimi belirten tek bir mesaj attım. Belki ergence gelecek ama sosyal hesaplarımdan takipten arkadaşlıktan vs çıkardım, numarasını da sildim. Ben böyle biriyle arkadaş olmak bile istemiyorum, böyle bir arkadaşım olsun da istemiyorum.

Neticede yazmadım. O da yazmadı, özür de dilemedi. Zaten beklememiştim. (Ben beklemedim o da dilemedi kimse de ölmedi )
İşte bi defterim de böyle kapandı.

Şimdi bir düşünüyorum... ya beni inceliklere(aslında bu incelik değil herhangi bir insanın herhangi bir insanı yabancı şehirde ekmemesi gerekir) layık görmedi, ya da karakteri ne yapsam da ne yapsa da böyleydi.
her iki durumda da bu adamla yol yürünmeyeceğini görebilmek, en azından görebilmek... teşekkürler Allah’ım.

Hannaz .!.:

Bundan sonraki doğum günlerini unut bence , kendininkini de sevgilinizin doğum gününü de unut çünkü bundan sonraki doğum günlerin böyle geçer unutularak ya da önemsenmeyerek .
Onun için sen de onun doğum gününü kutlama bence .
İyi ki doğdun nice mutlu senelere ...

Genişletmek için tıkla...

Harıkasınız.. Sonunda bırde dogum gunu kutlamanız ayrı bır kişilik