• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sorumsuzluğum...

konu sahibi arkadaşım geçmiş olsun diliyorum inşallah en yakın zamanda unutulur gider kendinize de baktırmayı ihmal etmeyin..

ama yanlış anlamazsanız bir şey sorucam. eşinizin muhtemel iniş saatinde uçak rötar yaptı yarım saat sonra gelicem demesi bana ilginç geldi. türkiye içindeki en kısa mesafe bile bir saat falan. mesajı eşiniz uçaktayken mi atmış? binmeden hemen önce attı dicem ama,attıktan yarım sonra uçak iniş yapıyor pek aklım almadı yani.
 
tamam abartma bence...
insanlık hali ya bu.
sen böyle yaptıkça , eşin bu duruma demek ki gerçekten çok kızmam lazım diye düşünecek..
bir daha ki sefer daha dikkatli olursun ama neden bu kadar yoruluyorsun onun temeline in. beslenmen nasıl? kan değerlerin nasıl?

evet bu sabah bende onu farkettim .Bir daha bu konuyu açmayacağım eşime.:20:

ben mezun olduktan hemen sonra evlendim,evde kaldım 1.5 sene kadar o dönemde okuldan yeni mezun olmanın verdiği rehavetle rahata fazlaca alıştım ama evimin işini de aksatmadım çok şükür.geç falan kalktım hep..4-5 ay önce istanbula geldik ve çalışmaya başladım,hem şehir değiştirdim,hem ev.işe başladığım ilk zamanda hep dışardan yedik çünkü evde de doğru düzgün bir düzen yoktu ve ben işe ancak adapte olmaya çalışıyordum.zamanla evde yemek yemeye başladık ama evi benimseyemediğim için çok keyifli yemek yaptığım söylenemez.mesela sabah kalkıp keyifle gidip kahvaltı hazırlayamıyorum,ya ayak üstü atıştırıyoruz ya da eşim bu sabah rahat kahvaltı yapalım derse,kendimi yataktan kazıyarak zorla gidiyorum mutfağa.Ve haftada genelde 1-2 gün kahvaltı yapmadan çıkıyoruz. Yani özellikle sabahları beslenme düzeni diye birşey olduğu söylenemez malesef :50:
en son dr.a gittiğimde hemoglobinle demir normal seviyedeydi ama vitaminlerimi falan ölçtürmedim.Bahar yorgunluğu falan diyip geçiştiriyordum ama bu kadar uzun bir bahar yorgunluğu olamaz herhalde :37:
 
gerçekten acı ama haklısınız :17: tavsiyeleriniz için teşekkür ediyorum,anlayış gösteriyor sağolsun ama anlayışda biryere kadar olur herhalde .birde eşim genel olarak daha titiz birisidir ben de daha rahat.Rahat bir insanın salmış halini düşünün o durumdayım malesef :50:

Yani durum vahim değil tabi ki, ben sadece kendimi koydum eşinizin yerine. Eve gitsem, eşim sürekli asık suratlı olsa, uyku modunda olsa, uyuşuk olsa ben bayan olarak valla kusura bakmayın çekemem. "Ya noluyor bir silkelen bir kendine gel, yaşlandık 70 yaşına geldikte benim mi haberim yok? en güzel yıllarımı böyle miskin miskin bir adamla, içimi karartarak geçiremem, topla kendini" derim yani.

İnsan önce kendine bakmalı, kendinize bakın. Ruhunuza bakın, sizi iyi hissettirecek şeyler yapın hayatınızda. Çok pahalı, çok masraflı şeyler olmak zorunda değil bunlar. Mesela bir çiçek, renk katar balkonuna veya odana. Bir ev kokusu al, kapını açıp içeri girdiğinde mis gibi koksun evin, eve geldiğinde aç camlarını , tüm gün kapalı havasız duran evine temiz hava girsin. Akşamları yemekte makarna,pilav, börek gibi karbonhidrat yeme, uyku yapar. Gün içerisinde protein al, meyve-sebze-bakliyat-et gibi ürünler tüket. Mutlaka yumurta yei protein deposu
:34: Karbonhidratlı yiyeceklerden uzak dur mutlaka, miskinlik yapıyor. Yuvayı dişi kuş yapar, bir kulübeyi bile sıcacık bir yuvaya dönüştürmek senin elinde.
 
konu sahibi arkadaşım geçmiş olsun diliyorum inşallah en yakın zamanda unutulur gider kendinize de baktırmayı ihmal etmeyin..

ama yanlış anlamazsanız bir şey sorucam. eşinizin muhtemel iniş saatinde uçak rötar yaptı yarım saat sonra gelicem demesi bana ilginç geldi. türkiye içindeki en kısa mesafe bile bir saat falan. mesajı eşiniz uçaktayken mi atmış? binmeden hemen önce attı dicem ama,attıktan yarım sonra uçak iniş yapıyor pek aklım almadı yani.

yok estagfirullah garip oldu dediğiniz gibi. eşim izmirden geliyordu,yol 55 dk falan sürüyor.11:05 te kalkacaktı uçağı 11:25 gibi atmış mesajı ama ben yola yeni çıkmıştım o zaman çantanın içinde olduğu için telefon fark etmedim.Aracı park ettikten sonra gördüm mesajı.
 
yok estagfirullah garip oldu dediğiniz gibi. eşim izmirden geliyordu,yol 55 dk falan sürüyor.11:05 te kalkacaktı uçağı 11:25 gibi atmış mesajı ama ben yola yeni çıkmıştım o zaman çantanın içinde olduğu için telefon fark etmedim.Aracı park ettikten sonra gördüm mesajı.


tamam şimdi oldu:) kusura bakmayın bi an öyle algıladım
 
Herkese merhaba..Büyük bir dert değil ama akşamdan beri çok üzülüyorum birine anlatmam gerekiyordu sizinle paylaşmak istedim..uzun oldu biraz kusura bakmayın :26:

Biz eşimle 2 senelik evli,mutlu bir çiftiz.Yakın zamanda şehir değişikliği yapıp ikimizde çalışmaya başladık.Mobilyalarımızı falan çalıştığımız yere getirmedik,sadece bizi idare edecek kadar birkaç parça eşya aldık,şimdilik öyle geçinip gidiyoruz. Bende bir türlü alışamadım bu duruma,biranda hem çalışmaya başladım hem de benimseyemediğim bir eve alışmak durumundaydım.Sanırım bu yüzden depresyona girdim, kendimi sürekli yorgun hissediyorum,hep uyumak istiyorum,sabahları işe geç kalıyorum,evde yemek yapasım gelmiyor,yemek yapsam bulaşığı toplayasım gelmiyor,ertesi güne bırakıyorum falan.Yani çok düzensiz,öğrenci hayatı gibi bir hayatımız var. Eşim bazen eleştiriyor beni ama ruh halimi bildiği için çok üstüme gelmiyor.Sadece tavsiyelerde falan bulunuyor.

Neyse çok uzatmayayım dün gece eşim uçakla şehir dışından gelecekti 12 gibi inmiş olurum dedi,bende hazırlandım süslendim 12 gibi ordaydım. Aracı park ettiğimde bir baktım eşim uçak rötar yaptı yarım saat fln geç gelicem diye msj atmış.Neyse ben açtım radyoyu bekliyorum saat 12:20 gibi bana ağırlık çöktü gözlerimi açamıyordum resmen.bi 10 dk kestireyim dedim nasılsa telefon çalınca uyanırım diye ama gözümü bir açtım saat 01:24 :50:telefonuma bi baktım eşim tam 44 kere aramış hemen aradım.uyku sersemi tam ne konuştuk hatırlamıyorum ben bekliyordum dedim,o da soğuk bi ses tonuyla ben taksideyim eve geçiyorum eve gel dedi.Ama ben öyle korktum ki,bastım gaza eve gidiyorum,feci yağmur yağıyor,şimşek çakıyor ama ben basa gaz gidiyorum.(eşimde evin anahtarı da yok,birde hastaydı zaten ) kendime yolda söylendim,bağırdım hatta tokat falan attım,ağladım.:43:
Eve geldiğim de eşim aşağıda bekliyordu indim bana hiç birşey demedi eve girdik hala konuşmuyor,artık yatıcaz ben yatmadım hadi dedi.Bana kızıp bağırsana ben kendimi çok kötü hissediyorum,kızarsan belki rahatlarım dedim.Ne kızayım ne diyeyim dedi.O anlarda neler hissettiğimi ben biliyorum,olan oldu artık.60 tl (taksi parası)çıkacağı varmış dedi.Ben de paradan ziyade sana yaşattığım önemli ben kendimi senin yerine koyuyorum da mahfoluyorum ne desen haklısın dedim.O da hayatımda bu geceyi asla unutmayacağım dedi,bundan sonra da sana güvenmem bu konuda dedi.Tabii ben haklı olduğu için sesimi çıkaramadım.Öyle uyuduk..Bu sabahta biraz konuşmaya konuyu açmaya çalıştım o kesinlikle konuşmak istemiyor,konuyu değiştiriyor.Sadece "bazı şeyler sorumluluk meselesi,sen hayatına bunu oturtamıyorsun ,zaaflarına yenik düşüyorsun neyse yaa boşver" dedi.
Soğuk davranmıyor bana kesinlikle ama ben kendime çok kızıyorum,affedemiyorum kendimi.:20:Dün geceyi nasıl unutturucam bilmiyorum.Bir de artık bu sorumsuzluğu üstümden atmak istiyorum,nolur bana dua edin.:5:

Sorumsuz değilsin
Sadece ikiniz de çalıştığınız halde evin tüm sorumluluğu sana yüklendiği için yorgunsun
Eşine söyle sen yemek yapıyorsan o bulaşıkları yıkasın
 
Yani durum vahim değil tabi ki, ben sadece kendimi koydum eşinizin yerine. Eve gitsem, eşim sürekli asık suratlı olsa, uyku modunda olsa, uyuşuk olsa ben bayan olarak valla kusura bakmayın çekemem. "Ya noluyor bir silkelen bir kendine gel, yaşlandık 70 yaşına geldikte benim mi haberim yok? en güzel yıllarımı böyle miskin miskin bir adamla, içimi karartarak geçiremem, topla kendini" derim yani.

İnsan önce kendine bakmalı, kendinize bakın. Ruhunuza bakın, sizi iyi hissettirecek şeyler yapın hayatınızda. Çok pahalı, çok masraflı şeyler olmak zorunda değil bunlar. Mesela bir çiçek, renk katar balkonuna veya odana. Bir ev kokusu al, kapını açıp içeri girdiğinde mis gibi koksun evin, eve geldiğinde aç camlarını , tüm gün kapalı havasız duran evine temiz hava girsin. Akşamları yemekte makarna,pilav, börek gibi karbonhidrat yeme, uyku yapar. Gün içerisinde protein al, meyve-sebze-bakliyat-et gibi ürünler tüket. Mutlaka yumurta yei protein deposu
:34: Karbonhidratlı yiyeceklerden uzak dur mutlaka, miskinlik yapıyor. Yuvayı dişi kuş yapar, bir kulübeyi bile sıcacık bir yuvaya dönüştürmek senin elinde.

teşekkür ediyorum tavsiyeleriniz için.asık surat dışında hepsi mevcut malesef ,güleryüzlüyümdür Allah'tan.O da olmasa eşim bu kadar tahammül edemezdi bence bana :37:
inanmazsınız yapmaya çalışıyorum,evi kendime sevdirecek şeyler yapıyorum.Daha yeni 2 tane çiçek diktim.banyoma aksesuarlar aldım.Hiç kullanamadığım cıvıl cıvıl nevresim takımlarımı açtım ama yokk 1-2 gün sonra yine kendimi aynı hissediyorum.
akşam yemeklerimiz genelde çorba+salata ya da sulu yemek+ salata şeklinde ama sonrasında abur cubur yiyoruz.Bir dönem karatay diyeti yapmıştım o dönem kendimi çok iyi hissediyordum ama bozdum yine.Bir an önce başlasam iyi olacak..:31:
Dualarınız bekliyorum :3:
 
evet bu sabah bende onu farkettim .Bir daha bu konuyu açmayacağım eşime.:20:

ben mezun olduktan hemen sonra evlendim,evde kaldım 1.5 sene kadar o dönemde okuldan yeni mezun olmanın verdiği rehavetle rahata fazlaca alıştım ama evimin işini de aksatmadım çok şükür.geç falan kalktım hep..4-5 ay önce istanbula geldik ve çalışmaya başladım,hem şehir değiştirdim,hem ev.işe başladığım ilk zamanda hep dışardan yedik çünkü evde de doğru düzgün bir düzen yoktu ve ben işe ancak adapte olmaya çalışıyordum.zamanla evde yemek yemeye başladık ama evi benimseyemediğim için çok keyifli yemek yaptığım söylenemez.mesela sabah kalkıp keyifle gidip kahvaltı hazırlayamıyorum,ya ayak üstü atıştırıyoruz ya da eşim bu sabah rahat kahvaltı yapalım derse,kendimi yataktan kazıyarak zorla gidiyorum mutfağa.Ve haftada genelde 1-2 gün kahvaltı yapmadan çıkıyoruz. Yani özellikle sabahları beslenme düzeni diye birşey olduğu söylenemez malesef :50:
en son dr.a gittiğimde hemoglobinle demir normal seviyedeydi ama vitaminlerimi falan ölçtürmedim.Bahar yorgunluğu falan diyip geçiştiriyordum ama bu kadar uzun bir bahar yorgunluğu olamaz herhalde :37:

Eşin bu sabah kahvaltı yapalım diyeceğine
O sabah kahvaltıyı hazırlayıversin
 
Sorumsuz değilsin
Sadece ikiniz de çalıştığınız halde evin tüm sorumluluğu sana yüklendiği için yorgunsun
Eşine söyle sen yemek yapıyorsan o bulaşıkları yıkasın

evi falan o süpürüyor,bazen salata da yapıyor sağolsun ama ütü+bulaşık+çamaşır işine pek elini sürmez.Bir de benim evimde bulaşık makinem vardı burda o yok.Rahatlığa alıştığım için zor geliyor bulaşık yıkamak
 
teşekkür ediyorum tavsiyeleriniz için.asık surat dışında hepsi mevcut malesef ,güleryüzlüyümdür Allah'tan.O da olmasa eşim bu kadar tahammül edemezdi bence bana :37:
inanmazsınız yapmaya çalışıyorum,evi kendime sevdirecek şeyler yapıyorum.Daha yeni 2 tane çiçek diktim.banyoma aksesuarlar aldım.Hiç kullanamadığım cıvıl cıvıl nevresim takımlarımı açtım ama yokk 1-2 gün sonra yine kendimi aynı hissediyorum.
akşam yemeklerimiz genelde çorba+salata ya da sulu yemek+ salata şeklinde ama sonrasında abur cubur yiyoruz.Bir dönem karatay diyeti yapmıştım o dönem kendimi çok iyi hissediyordum ama bozdum yine.Bir an önce başlasam iyi olacak..:31:
Dualarınız bekliyorum :3:

Bir kadının istedikten sonra başaramayacağı şey yoktur, buna çok inanırım. Canı gönülden isterseniz, elinizden birşey kurtulmaz:34:
 
evet bu sabah bende onu farkettim .Bir daha bu konuyu açmayacağım eşime.:20::

ben çok iyi anlıyorum sizi. eşiniz kızıp bağırsaydı koymazdı bu kadar. benim eşim de böyledir. "ne diyim ki, napayım ki" der, susar, konuşmaz, insanı vicdan azabından öldürür. evet pek hoş olmamış yaptığınız. ya bir de 44 kerede de duymaz mı insan telefonu :1: ama oluyor işte. hepimize oluyor. hiiiç merak etmeyin.
arkadaşlar çok güzel şeyler önermişler. ben de bi iki bişi eklemek isterim. :17: yemek yapmak inanın insanı evine bağlıyor. öyle çok maharetli, dometsik bir tip değilimdir ama mutfağa girip iki üç bişi yapınca kendimi mutlu hissederim, evimle bağım mutfaktır benim. siz de haftasonları bişiler haşlayıp buzluğa koysanız, etinizi, nohutunuzu. kıymanızı kavurup buzluğa atsanız, börek bile yapıp, pişirip atıyorum ben. akşam bi tek ısıtması kalır. her akşam her akşam uğraşmazsınız diye dedim. hem yaz geldi karpuz,ekmek, peynirle akşam ziyafetleri yaparsınız. bir de şu kahvaltı konusu. akşamdan peyniri zeytini çıkarıp üstüne file gibi şeyler satılıyor. örtersiniz olur biter olmaz mı?

ama çekmeyin elinizi evinizden, insan giderek daha çok soğuyor.

Ya mesele çokta büyütülecek bir mesele değil aslında da, beni şaşırtan bazı yorumlar. "Eşinde çok büyütmüş, ne var ki" diyen bayanlar. Bir kendinizi koyun adamın yerine. Havaalanındasınız, eşiniz sizi almaya gelecekti, 44 kere arıyorsunuz cevap yok. Taksiyle eve dönüyorsunuz, cebinizde anahtar yok, belki maddi anlamda sıkışık bir durumdasınız yoktan yere 60 tl verdiniz taksiye ve cevap "arabada uyuya kalmışım".... Yok yani böyle bir duruma düşen kadının eşine çektireceği zulmü düşünemiyorum bile. Hele bir de burada konu açsa, eşim beni havaalanında ekti diye, zavallı adama neler denirdi düşünmek bile istemiyorum.:1::1:

Konu sahibine gelince, kendinizi toplayın. Sürekli uyku haliniz ve bu tutumlarınız evde de huzursuzluğa sebep olur. Yani benim şimdi böyle yapsa, o eve gitmek istemem açıkçası. Bir çare bulmaya çalışın. Doktora gidip tahlil yaptırın, vitamin eksikliğiniz olabilir, destek vitaminler alın, psikoloğa başvurun birşeyşer yapın yani, böyle yatıp uyumakla ömür geçmez.

ayynen katılıyorum. "ne var bunda" lık bir mesele değil ki bu. :1::1: bir hemcinsimiz yazsa boşatırdık vallahi kadını. :52::52::52: korkulur bizden.
 
Son düzenleme:
ben çok iyi anlıyorum sizi. eşiniz kızıp bağırsaydı koymazdı bu kadar. benim eşim de böyledir. "ne diyim ki, napayım ki" der, susar, konuşmaz, insanı vicdan azabından öldürür. evet pek hoş olmamış yaptığınız. ya bir de 44 kerede de duymaz mı insan telefonu :1: ama oluyor işte. hepimize oluyor. hiiiç merak etmeyin.
arkadaşlar çok güzel şeyler önermişler. ben de bi iki bişi eklemek isterim. :17: yemek yapmak inanın insanı evine bağlıyor. öyle çok maharetli, dometsik bir tip değilimdir ama mutfağa girip iki üç bişi yapınca kendimi mutlu hissederim, evimle bağım mutfaktır benim. siz de haftasonları bişiler haşlayıp buzluğa koysanız, etinizi, nohutunuzu. kıymanızı kavurup buzluğa atsanız, börek bile yapıp, pişirip atıyorum ben. akşam bi tek ısıtması kalır. her akşam her akşam uğraşmazsınız diye dedim. hem yaz geldi karpuz,ekmek, peynirle akşam ziyafetleri yaparsınız. bir de şu kahvaltı konusu. akşamdan peyniri zeytini çıkarıp üstüne file gibi şeyler satılıyor. örtersiniz olur biter olmaz mı?

ama çekmeyin elinizi evinizden, insan giderek daha çok soğuyor.



ayynen katılıyorum. "ne var bunda" lık bir mesele değil ki bu. :1::1: bir hemcinsimiz yazsa boşatırdık vallahi kadını. :52::52::52: korkulur bizden.

He valla aynen, adam aldatıyor bile olabilirdi yani, boşuna şeytan "Allah'ım madem kadını yaratacaktın beni neden yarattın" dememiş :52:
 
Herkese merhaba..Büyük bir dert değil ama akşamdan beri çok üzülüyorum birine anlatmam gerekiyordu sizinle paylaşmak istedim..uzun oldu biraz kusura bakmayın :26:

Biz eşimle 2 senelik evli,mutlu bir çiftiz.Yakın zamanda şehir değişikliği yapıp ikimizde çalışmaya başladık.Mobilyalarımızı falan çalıştığımız yere getirmedik,sadece bizi idare edecek kadar birkaç parça eşya aldık,şimdilik öyle geçinip gidiyoruz. Bende bir türlü alışamadım bu duruma,biranda hem çalışmaya başladım hem de benimseyemediğim bir eve alışmak durumundaydım.Sanırım bu yüzden depresyona girdim, kendimi sürekli yorgun hissediyorum,hep uyumak istiyorum,sabahları işe geç kalıyorum,evde yemek yapasım gelmiyor,yemek yapsam bulaşığı toplayasım gelmiyor,ertesi güne bırakıyorum falan.Yani çok düzensiz,öğrenci hayatı gibi bir hayatımız var. Eşim bazen eleştiriyor beni ama ruh halimi bildiği için çok üstüme gelmiyor.Sadece tavsiyelerde falan bulunuyor.

Neyse çok uzatmayayım dün gece eşim uçakla şehir dışından gelecekti 12 gibi inmiş olurum dedi,bende hazırlandım süslendim 12 gibi ordaydım. Aracı park ettiğimde bir baktım eşim uçak rötar yaptı yarım saat fln geç gelicem diye msj atmış.Neyse ben açtım radyoyu bekliyorum saat 12:20 gibi bana ağırlık çöktü gözlerimi açamıyordum resmen.bi 10 dk kestireyim dedim nasılsa telefon çalınca uyanırım diye ama gözümü bir açtım saat 01:24 :50:telefonuma bi baktım eşim tam 44 kere aramış hemen aradım.uyku sersemi tam ne konuştuk hatırlamıyorum ben bekliyordum dedim,o da soğuk bi ses tonuyla ben taksideyim eve geçiyorum eve gel dedi.Ama ben öyle korktum ki,bastım gaza eve gidiyorum,feci yağmur yağıyor,şimşek çakıyor ama ben basa gaz gidiyorum.(eşimde evin anahtarı da yok,birde hastaydı zaten ) kendime yolda söylendim,bağırdım hatta tokat falan attım,ağladım.:43:
Eve geldiğim de eşim aşağıda bekliyordu indim bana hiç birşey demedi eve girdik hala konuşmuyor,artık yatıcaz ben yatmadım hadi dedi.Bana kızıp bağırsana ben kendimi çok kötü hissediyorum,kızarsan belki rahatlarım dedim.Ne kızayım ne diyeyim dedi.O anlarda neler hissettiğimi ben biliyorum,olan oldu artık.60 tl (taksi parası)çıkacağı varmış dedi.Ben de paradan ziyade sana yaşattığım önemli ben kendimi senin yerine koyuyorum da mahfoluyorum ne desen haklısın dedim.O da hayatımda bu geceyi asla unutmayacağım dedi,bundan sonra da sana güvenmem bu konuda dedi.Tabii ben haklı olduğu için sesimi çıkaramadım.Öyle uyuduk..Bu sabahta biraz konuşmaya konuyu açmaya çalıştım o kesinlikle konuşmak istemiyor,konuyu değiştiriyor.Sadece "bazı şeyler sorumluluk meselesi,sen hayatına bunu oturtamıyorsun ,zaaflarına yenik düşüyorsun neyse yaa boşver" dedi.
Soğuk davranmıyor bana kesinlikle ama ben kendime çok kızıyorum,affedemiyorum kendimi.:20:Dün geceyi nasıl unutturucam bilmiyorum.Bir de artık bu sorumsuzluğu üstümden atmak istiyorum,nolur bana dua edin.:5:




canım telefonun sesi kısıkmıydı duymadın.eğer sesi açıkdıysa ve sen duymadıysan hemen dr a gitmende yarar var çünkü bu kadar uyku hali sağlık sorunuyla ilgili olabilir,zaten depresyondayım demişsin.birde ben şeker hastalığının çok uyku yaptığını duymuştum buda bir ihtimal olabilir. senin sorunun psikolojik olduğu kadar fizyolojik gibi sanki.sorumsuz olduğunu düşünmüyorum ben sonuçta eşini almaya gitmeyi unutsaydın yada ihmal etseydin tamamdı.ayrıca gecenin o saatinde o yağmurda senin niye onu karşılamasını bekliyor,ya Allah korusun kaza yapsaydın.bu konuda sakın kendini suçlama gayet insancıl bir şey bu yaşadığın herkesin başına gelebilir.
 
canım telefonun sesi kısıkmıydı duymadın.eğer sesi açıkdıysa ve sen duymadıysan hemen dr a gitmende yarar var çünkü bu kadar uyku hali sağlık sorunuyla ilgili olabilir,zaten depresyondayım demişsin.birde ben şeker hastalığının çok uyku yaptığını duymuştum buda bir ihtimal olabilir. senin sorunun psikolojik olduğu kadar fizyolojik gibi sanki.sorumsuz olduğunu düşünmüyorum ben sonuçta eşini almaya gitmeyi unutsaydın yada ihmal etseydin tamamdı.ayrıca gecenin o saatinde o yağmurda senin niye onu karşılamasını bekliyor,ya Allah korusun kaza yapsaydın.bu konuda sakın kendini suçlama gayet insancıl bir şey bu yaşadığın herkesin başına gelebilir.

ben çıktığımda yağmur yoktu,zaten izmirden geldiği için bilemezdi.hatta uyuduğumda bile yağmur yoktu ama uyandığımda başlamıştı.Telefonun sesi kısık değildi,hatta elimdeydi hem çalar hem titrer uyanırım muhakkak diye düşündüm.ama duymadım :50: radyonun sesi açıktı hafif,bilmiyorum ama ikisinin sesini bir gibi algıladım herhalde.Uyandığımda bende çok korktum..
önceki gece 1 gibi yatıp sabah 6 da kalktım epey yorgundum ona bağlıyorum ama bilmiyorum.Annem de babam da şeker hastası,bende kendimden şüphelineyorum aslında ama belli dönemlerle 3 sefer ölçtürdüm birşey çıkmadı.:44:
 
ben çok iyi anlıyorum sizi. eşiniz kızıp bağırsaydı koymazdı bu kadar. benim eşim de böyledir. "ne diyim ki, napayım ki" der, susar, konuşmaz, insanı vicdan azabından öldürür. evet pek hoş olmamış yaptığınız. ya bir de 44 kerede de duymaz mı insan telefonu :1: ama oluyor işte. hepimize oluyor. hiiiç merak etmeyin.
arkadaşlar çok güzel şeyler önermişler. ben de bi iki bişi eklemek isterim. :17: yemek yapmak inanın insanı evine bağlıyor. öyle çok maharetli, dometsik bir tip değilimdir ama mutfağa girip iki üç bişi yapınca kendimi mutlu hissederim, evimle bağım mutfaktır benim. siz de haftasonları bişiler haşlayıp buzluğa koysanız, etinizi, nohutunuzu. kıymanızı kavurup buzluğa atsanız, börek bile yapıp, pişirip atıyorum ben. akşam bi tek ısıtması kalır. her akşam her akşam uğraşmazsınız diye dedim. hem yaz geldi karpuz,ekmek, peynirle akşam ziyafetleri yaparsınız. bir de şu kahvaltı konusu. akşamdan peyniri zeytini çıkarıp üstüne file gibi şeyler satılıyor. örtersiniz olur biter olmaz mı?

ama çekmeyin elinizi evinizden, insan giderek daha çok soğuyor.

giderek soğuyor kısmına sonuna kadar katılıyorum,ne kadar eve gitmesem o kadar çok mutlu oluyorum:37: gülerim ağlanacak halime ama öylee :26:

tavsiyeleriniz için teşekkür ediyorum,daha çok dikkat etmeye çalışacağım inşallah.:56:
 
Back