- Konu Sahibi karbeyaz.ocean
- #1
merhaba arkadaşlar...
2004 kasımından beri süren bir ilişkim var.mayıs2009da söz, şubat2010da nişan yaptık.söz ve nişanda sizlerden çok yardım almıştım herşey için tekrar teşekkür ederim.şimdi de sizlerden geleceğimle ilgili vereceğim önemli bir kararda bana yardımcı olmanızı istiyorum.çünkü ayrılmamız mı daha hayırlı yoksa barışmamız mı inanın bilmiyorum.duygularım tamamen karışmış durumda.vereceğiniz fikirler için yine teşekkür ediyorum.
benim sorunum uzun yıllardır birlikte olmanın verdiği bir yıpranma ya da evlilik öncesi herkesin yaşayabileceği bir çeşit bunalım.nişanlımla ilk başta herkes gibi mutluyduk.bazı olumsuz davranışları oluyordu ama görmezden gelip düzelebilir diye umut ediyordum.şahsıma olmasa da başbaşayken muhabbetlerimizde argo kelimeler kullanıyordu.bu bana normal geliyordu sonuçta birçok erkek bu konuda rahat.ama ilerleyen zamanlarda şahsıma da söylemeye başladı.küçük dargınlıklarla kendimce ceza vermeye çalıştım.düzelir gibi olmuştu.fikirleri sürekli değişen biridir.bugün şunu yapıcam dese,yarın aynı şey için yok hayır bunu yapıcam diyen biriydi.bunu da soeun etmiyordum.ama artık benim için büyük bir sorun haline geldi.
eskiden önemsemediğim herşey şubatta nişanı yapıp mart ayında evi alınca benim için tahammülümü zorlayan şeyler oldu.şöyle ki;nişanlım kasımpaşa kulaksızda yaşıyor ailesiyle.ailesyle tanışmaya gittiğim akşam bana kulaksız hakkındaki fikirlerimi sordu.ben de ailenin yaşayabileceği küçük sevimli bir yer ama benim yaşayabileceğim biryer değil dedim.bana zaten orda yaşamicaz düzgün bir semt ve düzgün bir ev alıcam diyordu.2010 ocak aylarında bu ev konuları daha çok açılmaya başladı.ve annesinin rahatsızlığından dolayı onu bırakamayacağını ona yakın yerden ev almak istediğini söyledi.ben de kulaksız olmaz ama kasımpaşanın içinden ya da okmeydanından alabilirsin dedim.o da ok dedi ve ev aramaya başladı.ama tüm baktığı evler kulaksızdan çıkıyordu.3 tane ev baktık.ikisinden vazgeçirdim.ama 3. eve engel olamadım.emlakçıyla anlaşmış kulaksız kelimesi geçmesin diye.evin önünden geçmek istedim.o gün içine bakma şansımız yoktu.gördüm ki ev kulaksızda.artık bu bizim için hırs meselesi haline gelmiş sanırım.bu ev olursa nişanı atıcam dedim.çünkü üst sokakta çingenelerin olması ve elbise giydiğimde çalan kornaları bilmek benim için yeteri kadar soğuma sebebi maalesef.bu tartışmadan iki gün sonra annesinin sağlık sorunu nedeniyle onlara gittim.ve ailesi benim geldiğim gün için randevulaşmışlar emlakçıyla.annesi hadi evi alın gelin diyip duruyordu.görümcem kaynım nişanlım ve ben eve bakmaya gittik.kaynım görümcem bayıldı.kaynım ben bu evden çıkmam hergün balkondayım diyip duruyor.ev teras katı.bir kat çıkarız diye akıl veriyor nişanlıma.ev aşırı küçük almaya değmeyecek.ama nişanlım kesinlikle alıyorum dedi.tekrar eve döndük ve ben istemeyince kaynanam bu sefer başını sokacak evin oluyor daha belanı mı istiyosun vs.vs. ağlatana kadar konuştu.gerçekten hasta olduğu için cevap da veremedim.o gün nişanlıma eve gidene kadar yalvardım dinlemedi.en son eve geldiğimde msj attım.bu evi alırsan nişanı atıyorum dedim ve 2 gün sonra aldım evi diye bir msj geldi...
aynı gün moralimi bozan başka birşey de;gündüz annesi için hastaneye gitmeden evlerini aradım.telefona abisi çıkmış ben nişanlım sandım.ben hastaneye geçiyorum deddim ve abisi a sen beni nişanlın sandın ama ben abisiyim ben seni işletirim diyip güldü.yanlış anlamadım.akşam o ev mevzusu konuşulurken bunu söyledi nişanlıma.beni sen sandı ama ben seni işletirim evlenince aşkım geliyorum ne yemek yaptın diye çok işletirim seni dedi.ben nişanlıma baktım tepkisi için.nişanlım da aldım onun ifadesini bidaha yapmayacakmış dedi.hepten sinirlendim.ve evle ilgili konuşulurken birara kaçışım kalmadığını farkettim.nişanlım evle ilgili hayaller kuruyordu.dedim mutfak kırmızı olsun.abisi dedi beyaz olcak.duymamış gibi yapıp duvarlar beyaz olsun dedim.abisi de herşey senin istediğin gibi olmaz herkeas el atacak herkesin istediği olcak dedi.görümcem ona sanane diyince şaka yapıyorum dedi.o günden beri abisiyle dargınız.
nişanlım evi aldıktan sonra çok değişti.ev için beni bile önemsemiyor.mutfak yaptırmış benim haberim yok.bana danışmıyor bile.herşeye tek başına karar veriyor benim koşulsuz şartsız kabul etmemi bekliyor.ben evi alınca gerçekten nişanı attım.2 ay ayrıydık.evi hemen elden çıkaramayacağını ama 2,5 yıl sonra satacağını söylerek ikna etti beni ve ailemi.tekrar taktık yüzükleri.evi satma sözü kiraya çıkıcaz olarak değiti önce.şimdi de 2,5 yılı aklından çıkar ben asla kulaksızda yaşamicam diyor.bu da benim için sonun başlangıcı oldu.benim diz hizasındaki elbisemin altına tayt giy demeye başladı.kıyafetlerimi açık bulmaya başladı.davranışlarında saygı bitti.ailemin yanında iyi davranıyor,başbaşayken aynı saygı ve ilgiyi görmüyorum.herşeyi onun isteği doğrultusunda yaşamamı istiyor.
ailem nişanlımın iyi biri olduğunu,beni kıskanıp kapalı giydirmeye çalışmasının aslında çok sevmesinden kaynaklandığını (ki ailem giyim konusunda çok da muhafazakar değildir)benim onun bu huyunu evlendikten sonra değiştirebileceğimi,ondan çok iyi bir baba olabileceğini,beni daha en başta kiradan kurtardığını söylüyor.evlenince herşey değişirmiş.hergün birlikte olacağımızdan fikirlerini değiştirmem çok kolay olacakmış.özellikle rahatsız olduğum cimrilik sorununu evlenince aşabilirmişiz.
cimrilik sorunu da şudur ki;eskiden ev parası biriktiriyor diye dışarı çıkmıyorduk.şimdi ev aldı içini yaptırıyor diye dışarı çıkmıyoruz.tek sosyal faaliyetimiz onun bize gelmesi ve benim kaynanamlara gitmem.hani dışarı çıkıp hava alalım,yok sahile gidip çay içelim. yaklaşık 1,5 yıldır bunları yapmıyoruz.benim de çevremde çok nişanlı çiftler var.herkes ev kuruyor ama kendi ilişkilerine de vakit ayırıyor.eğer onları kıskanmaksa hissettiklerim evet kıskanıyorum.çünkü ben lüks bir yaşantı değil onunla bişeyler paylaşabilmek istiyorum artık.illa evlenmek mi lazım dışarı çıkmak için?mesela bu sene sözümüzün 1, yılı için plan yapalım mı dedim tamam dışarda buluşuruz ama tüm param bankada cebimde 5 kuruş kalmadı bişey yapamayız dedi.ve sinirlendim.belki küçük detaylar ama beni çok rahatsız ediyor artık.
nişanlıma karşı kızgınım sadece.ayrılmaya kararlı olsam dahi annem ve ablam sürekli olumlu yanlarını gösteriyor ve ikilemde kalıyorum.6 yılın verdiği garip bir alışkanlık da var.tam olarak sevemediğimi bilsem de değişik birşeyler hissediyorum ve acaba ayrılarak yanlış mı yapıyorum diyorum kendime.annemle ablam çok pişman olacağımı ve nişanlımı mumla arayacağımı söylüyor.şuan kafamda tartmaya çalıştığım şey ben mi hatalıyım?ayrılarak yanlış mı yapıyorum?ileride gerçekten çok mu pişman olucam? bunları düşünmekten kendimi alamıyorum.
2004 kasımından beri süren bir ilişkim var.mayıs2009da söz, şubat2010da nişan yaptık.söz ve nişanda sizlerden çok yardım almıştım herşey için tekrar teşekkür ederim.şimdi de sizlerden geleceğimle ilgili vereceğim önemli bir kararda bana yardımcı olmanızı istiyorum.çünkü ayrılmamız mı daha hayırlı yoksa barışmamız mı inanın bilmiyorum.duygularım tamamen karışmış durumda.vereceğiniz fikirler için yine teşekkür ediyorum.
benim sorunum uzun yıllardır birlikte olmanın verdiği bir yıpranma ya da evlilik öncesi herkesin yaşayabileceği bir çeşit bunalım.nişanlımla ilk başta herkes gibi mutluyduk.bazı olumsuz davranışları oluyordu ama görmezden gelip düzelebilir diye umut ediyordum.şahsıma olmasa da başbaşayken muhabbetlerimizde argo kelimeler kullanıyordu.bu bana normal geliyordu sonuçta birçok erkek bu konuda rahat.ama ilerleyen zamanlarda şahsıma da söylemeye başladı.küçük dargınlıklarla kendimce ceza vermeye çalıştım.düzelir gibi olmuştu.fikirleri sürekli değişen biridir.bugün şunu yapıcam dese,yarın aynı şey için yok hayır bunu yapıcam diyen biriydi.bunu da soeun etmiyordum.ama artık benim için büyük bir sorun haline geldi.
eskiden önemsemediğim herşey şubatta nişanı yapıp mart ayında evi alınca benim için tahammülümü zorlayan şeyler oldu.şöyle ki;nişanlım kasımpaşa kulaksızda yaşıyor ailesiyle.ailesyle tanışmaya gittiğim akşam bana kulaksız hakkındaki fikirlerimi sordu.ben de ailenin yaşayabileceği küçük sevimli bir yer ama benim yaşayabileceğim biryer değil dedim.bana zaten orda yaşamicaz düzgün bir semt ve düzgün bir ev alıcam diyordu.2010 ocak aylarında bu ev konuları daha çok açılmaya başladı.ve annesinin rahatsızlığından dolayı onu bırakamayacağını ona yakın yerden ev almak istediğini söyledi.ben de kulaksız olmaz ama kasımpaşanın içinden ya da okmeydanından alabilirsin dedim.o da ok dedi ve ev aramaya başladı.ama tüm baktığı evler kulaksızdan çıkıyordu.3 tane ev baktık.ikisinden vazgeçirdim.ama 3. eve engel olamadım.emlakçıyla anlaşmış kulaksız kelimesi geçmesin diye.evin önünden geçmek istedim.o gün içine bakma şansımız yoktu.gördüm ki ev kulaksızda.artık bu bizim için hırs meselesi haline gelmiş sanırım.bu ev olursa nişanı atıcam dedim.çünkü üst sokakta çingenelerin olması ve elbise giydiğimde çalan kornaları bilmek benim için yeteri kadar soğuma sebebi maalesef.bu tartışmadan iki gün sonra annesinin sağlık sorunu nedeniyle onlara gittim.ve ailesi benim geldiğim gün için randevulaşmışlar emlakçıyla.annesi hadi evi alın gelin diyip duruyordu.görümcem kaynım nişanlım ve ben eve bakmaya gittik.kaynım görümcem bayıldı.kaynım ben bu evden çıkmam hergün balkondayım diyip duruyor.ev teras katı.bir kat çıkarız diye akıl veriyor nişanlıma.ev aşırı küçük almaya değmeyecek.ama nişanlım kesinlikle alıyorum dedi.tekrar eve döndük ve ben istemeyince kaynanam bu sefer başını sokacak evin oluyor daha belanı mı istiyosun vs.vs. ağlatana kadar konuştu.gerçekten hasta olduğu için cevap da veremedim.o gün nişanlıma eve gidene kadar yalvardım dinlemedi.en son eve geldiğimde msj attım.bu evi alırsan nişanı atıyorum dedim ve 2 gün sonra aldım evi diye bir msj geldi...
aynı gün moralimi bozan başka birşey de;gündüz annesi için hastaneye gitmeden evlerini aradım.telefona abisi çıkmış ben nişanlım sandım.ben hastaneye geçiyorum deddim ve abisi a sen beni nişanlın sandın ama ben abisiyim ben seni işletirim diyip güldü.yanlış anlamadım.akşam o ev mevzusu konuşulurken bunu söyledi nişanlıma.beni sen sandı ama ben seni işletirim evlenince aşkım geliyorum ne yemek yaptın diye çok işletirim seni dedi.ben nişanlıma baktım tepkisi için.nişanlım da aldım onun ifadesini bidaha yapmayacakmış dedi.hepten sinirlendim.ve evle ilgili konuşulurken birara kaçışım kalmadığını farkettim.nişanlım evle ilgili hayaller kuruyordu.dedim mutfak kırmızı olsun.abisi dedi beyaz olcak.duymamış gibi yapıp duvarlar beyaz olsun dedim.abisi de herşey senin istediğin gibi olmaz herkeas el atacak herkesin istediği olcak dedi.görümcem ona sanane diyince şaka yapıyorum dedi.o günden beri abisiyle dargınız.
nişanlım evi aldıktan sonra çok değişti.ev için beni bile önemsemiyor.mutfak yaptırmış benim haberim yok.bana danışmıyor bile.herşeye tek başına karar veriyor benim koşulsuz şartsız kabul etmemi bekliyor.ben evi alınca gerçekten nişanı attım.2 ay ayrıydık.evi hemen elden çıkaramayacağını ama 2,5 yıl sonra satacağını söylerek ikna etti beni ve ailemi.tekrar taktık yüzükleri.evi satma sözü kiraya çıkıcaz olarak değiti önce.şimdi de 2,5 yılı aklından çıkar ben asla kulaksızda yaşamicam diyor.bu da benim için sonun başlangıcı oldu.benim diz hizasındaki elbisemin altına tayt giy demeye başladı.kıyafetlerimi açık bulmaya başladı.davranışlarında saygı bitti.ailemin yanında iyi davranıyor,başbaşayken aynı saygı ve ilgiyi görmüyorum.herşeyi onun isteği doğrultusunda yaşamamı istiyor.
ailem nişanlımın iyi biri olduğunu,beni kıskanıp kapalı giydirmeye çalışmasının aslında çok sevmesinden kaynaklandığını (ki ailem giyim konusunda çok da muhafazakar değildir)benim onun bu huyunu evlendikten sonra değiştirebileceğimi,ondan çok iyi bir baba olabileceğini,beni daha en başta kiradan kurtardığını söylüyor.evlenince herşey değişirmiş.hergün birlikte olacağımızdan fikirlerini değiştirmem çok kolay olacakmış.özellikle rahatsız olduğum cimrilik sorununu evlenince aşabilirmişiz.
cimrilik sorunu da şudur ki;eskiden ev parası biriktiriyor diye dışarı çıkmıyorduk.şimdi ev aldı içini yaptırıyor diye dışarı çıkmıyoruz.tek sosyal faaliyetimiz onun bize gelmesi ve benim kaynanamlara gitmem.hani dışarı çıkıp hava alalım,yok sahile gidip çay içelim. yaklaşık 1,5 yıldır bunları yapmıyoruz.benim de çevremde çok nişanlı çiftler var.herkes ev kuruyor ama kendi ilişkilerine de vakit ayırıyor.eğer onları kıskanmaksa hissettiklerim evet kıskanıyorum.çünkü ben lüks bir yaşantı değil onunla bişeyler paylaşabilmek istiyorum artık.illa evlenmek mi lazım dışarı çıkmak için?mesela bu sene sözümüzün 1, yılı için plan yapalım mı dedim tamam dışarda buluşuruz ama tüm param bankada cebimde 5 kuruş kalmadı bişey yapamayız dedi.ve sinirlendim.belki küçük detaylar ama beni çok rahatsız ediyor artık.
nişanlıma karşı kızgınım sadece.ayrılmaya kararlı olsam dahi annem ve ablam sürekli olumlu yanlarını gösteriyor ve ikilemde kalıyorum.6 yılın verdiği garip bir alışkanlık da var.tam olarak sevemediğimi bilsem de değişik birşeyler hissediyorum ve acaba ayrılarak yanlış mı yapıyorum diyorum kendime.annemle ablam çok pişman olacağımı ve nişanlımı mumla arayacağımı söylüyor.şuan kafamda tartmaya çalıştığım şey ben mi hatalıyım?ayrılarak yanlış mı yapıyorum?ileride gerçekten çok mu pişman olucam? bunları düşünmekten kendimi alamıyorum.