Arsız, meraklı, müdahaleci kv

Belliki nisanlini seviyorsun.ha bu evlilik yürümesine yürür de hep senin cabanla.nerden biliyorsun dersen bende de var bı tane benle karşılıklı ağlayan.ne işe yaradı dersen hiçbir şeye.20 yıllık evliyim.kaynananin aynısından bı tanede bende vardı.evliligimizin ilk 5 yılı canıma okudu.neden çünkü kocam anasına dur diyemedi.ve şunu bil nişanlılık ta ailesine dur diyemeyen adam evlendikten sonra da bunu yapamayacak.5 yıl sonra ben öyle bir delirdimki eşimin yedi sülalesini silip geçtim.ondan sonrası cennet benim için.ama o dönemde de eşim çok yıprandı.biz bı şekilde surdurebildik evliligimizi ama emin ol hiç kolay değil.bu senin içinde yıllar boyu böyle sürebilir.hep kendini savunmak açıklamak zorunda kalacaksın.arkanda dağ gibi duran kimse olmayacak.en güzel yillarin bu saçma sapan güç savaşı içinde geçecek.o kaynana sana gelip kalacakta çocuğuna da karışacak.bu mücadeleyi vermeye değer bı adamsa nişanlın, göze alabiliyorsan tüm bunları evlen.yoksa çok yipranirsiniz ikinizde.
 
Nişanı bozmayıp devam etmeye karar vermen durumunda sana önerimi söyleyim.

İstemediğin her şeyi saygını bozmadan belirttiğinde kv tepkisi ne oluyor?
Mesela evinde kullanmadığı eşyaları ısrarla vermeye çalışıyormuş. Bir oldu, iki oldu, üçüncü de "Ben kendi annemden dahi almıyorum vermek istediği bir eşyayı. Evimde kullanacağım her şeyi kendim seçmek, yeni yeni kullanmak istiyorum. Teşekkür ederim düşündüğün için ama bir şey vermene gerek yok." dediğinde konu uzuyor mu hala?

Bende nişanlıyım, severim kv, kp yi. Haftada 2-3 konuşuruz ama yeri gelir uzun süre konuşmayız. Kimse kimseye sitem etmez "yok aramadın, yazmadın" diye. Böyle yaptığında direk söyle "neden böyle söylüyorsun, üzülüyorum. Müsait oldukça arıyorum zaten, sen böyle söylediğinde kendimi huzursuz hissediyorum" de.

Giyimini eleştirdiğinde, " Ben memnunum ve gayet düzenli giyindiğimi düşünüyorum" de geç.
Ya bakarsan çok denecek laf var ama ben en yumuşamış hali ile söylüyorum sana.

Konu fark etmeksizin ne zaman üstüne vazife olmayan bir şeye laf söylerse "Ben böyle seviyorum, ben böyle istiyorum. Biz böyle düşündük, biz böyle yapmaya karar verdik" gibi "ben,biz" laflarını empoze edeceksin.

Ben mesela tüm köprüleri yıkma taraftarı değilim karşımdaki insan açık açık bir kötülük yapmadıkça, ya da artık göz göre göre benimle uğraşmaya yemin etmedikçe. Aklınca işte seni kontrol altında tutmaya, kendi istediği hale sokmaya çalışıyor. Sende her kuşun etinin yenmediğini göstereceksin vereceğin cevaplarla. Ne kavga et, didiş, ne de sessiz kal. Nişanlının tutumu da çok önemli. Mesela onun yanında bu tarz müdahaleci konuştuğunda nişanlının araya girip "karışma kıza istediğini giyer" gibi herhangi bir konuda sana müdahale edemeyeceğini belli edecek şekilde cevap vermesi gerek annesine.

Sadece nişanda senin annenin kıyafetine laf etmesi benim baya canımı sıktı. Bu mesela kötü bir insan olduğunu gösteriyor bana göre. Sen bunu nereden duydun? Kimin ne haddine başkasının kıyafetine yorum yapmak...
 
Kafanızda ne canlandı bilmiyorum ama sustuğumu düşünmüyorum. Yeterince ses çıkarmakla ay beni kabul etsinler diyip pısmak başka şeyler. Ben hiçbir zaman kendinden ödün veren biri olmadım. Gitme gelme konusunda da uzun uğraşlar sonucu haftada 2 ye indirdim zaten. Her gün gel diye aranıyordum bu savaşıp kısmen olsa kazanmış halim.
bana dert oldu inanın şu haftada 2 gün görüşmeniz. 😁 bırakın açmayın telefonu ya, bahane mi yok. yorgunum deyin, arkadaşlarımla görüşücem deyin, iş çıkışı avmye gidicem eksikleri alıcam diyin, spora gidicem deyin. çok şaşırdım gerçekten. bir de kaç kere sus pus değilim, hakkımı arayan biriyim diyorsunuz. istediğiniz kadar hakkınızı aradığınızı varsayın günün sonunda nişanlısının ailesiyle zor uğraşlar sonucunda haftada iki kere görüşmek zorunda olan bir insansınız. haftada iki ne ya. sizi sarsmak istiyorum şuan keşke yanımda olsanız. 😅
 
Ahhh yazık edeceksin kendine. Nişanlıyken sanki bunları düğüne kadar çekecekmişiz de evimize girdiğimizde her şey bitecekmiş gibi gelir. Halbuki en zoru o zaman başlar. Eşyayı tabağı fincanı boşver. Şimdi bile haftada iki kere gitmeye MECBUR olduğun kv sana evlenince ne yapar? Taşınma işi önceden konuşulduğu kadar kolay olmuyor uyarayım. Erkekler genelde günü kurtarmak için yaparız, ederiz derler. Kaldı ki, istersen ülkenin öbür ucuna git yukarıdaki konuda 4 ay yatılıya gelen kv var. Düşüncesize, görgüsüze mesafeler işlemez. Yani ev kurulmuş muhtemelen evleneceksiniz, hiç nişan atma gibi bir ihtimal göremedim. Geçmişler olsun ne diyelim
 
bana dert oldu inanın şu haftada 2 gün görüşmeniz. 😁 bırakın açmayın telefonu ya, bahane mi yok. yorgunum deyin, arkadaşlarımla görüşücem deyin, iş çıkışı avmye gidicem eksikleri alıcam diyin, spora gidicem deyin. çok şaşırdım gerçekten. bir de kaç kere sus pus değilim, hakkımı arayan biriyim diyorsunuz. istediğiniz kadar hakkınızı aradığınızı varsayın günün sonunda nişanlısının ailesiyle zor uğraşlar sonucunda haftada iki kere görüşmek zorunda olan bir insansınız. haftada iki ne ya. sizi sarsmak istiyorum şuan keşke yanımda olsanız. 😅
Sarsıldım emin olabilirsiniz. Memlekete gidicem zaten yakın zamanda. Görüşmeleri mümkün olduğunca aza indircem.
 
Nişanı bozmayıp devam etmeye karar vermen durumunda sana önerimi söyleyim.

İstemediğin her şeyi saygını bozmadan belirttiğinde kv tepkisi ne oluyor?
Mesela evinde kullanmadığı eşyaları ısrarla vermeye çalışıyormuş. Bir oldu, iki oldu, üçüncü de "Ben kendi annemden dahi almıyorum vermek istediği bir eşyayı. Evimde kullanacağım her şeyi kendim seçmek, yeni yeni kullanmak istiyorum. Teşekkür ederim düşündüğün için ama bir şey vermene gerek yok." dediğinde konu uzuyor mu hala?

Bende nişanlıyım, severim kv, kp yi. Haftada 2-3 konuşuruz ama yeri gelir uzun süre konuşmayız. Kimse kimseye sitem etmez "yok aramadın, yazmadın" diye. Böyle yaptığında direk söyle "neden böyle söylüyorsun, üzülüyorum. Müsait oldukça arıyorum zaten, sen böyle söylediğinde kendimi huzursuz hissediyorum" de.

Giyimini eleştirdiğinde, " Ben memnunum ve gayet düzenli giyindiğimi düşünüyorum" de geç.
Ya bakarsan çok denecek laf var ama ben en yumuşamış hali ile söylüyorum sana.

Konu fark etmeksizin ne zaman üstüne vazife olmayan bir şeye laf söylerse "Ben böyle seviyorum, ben böyle istiyorum. Biz böyle düşündük, biz böyle yapmaya karar verdik" gibi "ben,biz" laflarını empoze edeceksin.

Ben mesela tüm köprüleri yıkma taraftarı değilim karşımdaki insan açık açık bir kötülük yapmadıkça, ya da artık göz göre göre benimle uğraşmaya yemin etmedikçe. Aklınca işte seni kontrol altında tutmaya, kendi istediği hale sokmaya çalışıyor. Sende her kuşun etinin yenmediğini göstereceksin vereceğin cevaplarla. Ne kavga et, didiş, ne de sessiz kal. Nişanlının tutumu da çok önemli. Mesela onun yanında bu tarz müdahaleci konuştuğunda nişanlının araya girip "karışma kıza istediğini giyer" gibi herhangi bir konuda sana müdahale edemeyeceğini belli edecek şekilde cevap vermesi gerek annesine.

Sadece nişanda senin annenin kıyafetine laf etmesi benim baya canımı sıktı. Bu mesela kötü bir insan olduğunu gösteriyor bana göre. Sen bunu nereden duydun? Kimin ne haddine başkasının kıyafetine yorum yapmak...
Halam, babama söylemiş. Annem babam ayrı. Halama bunu söylerken o ne demiş dedim ben de, cevap alamadım.

Benim biraz pasif agresif tavrım var, o an tepki veririm gülerek ama bu canımı sıkar ve durulurum, modum düşer. Belki de bunu değiştirmem lazım. Açık açık sert çıkmam lazım.
 
Halam, babama söylemiş. Annem babam ayrı. Halama bunu söylerken o ne demiş dedim ben de, cevap alamadım.

Benim biraz pasif agresif tavrım var, o an tepki veririm gülerek ama bu canımı sıkar ve durulurum, modum düşer. Belki de bunu değiştirmem lazım. Açık açık sert çıkmam lazım.
Yapman gereken tek şey şeffaf olmak. Hoşuna gitmeyen şeylere gülümseyip kabul etmek zorunda değilsin. Kalkıp tersle, kötü davranda demiyorum. Bir şeyi istemiyorsan, “teşekkür ederim istemiyorum. Bir şeyi yapmak istemiyorsan, “bunu yapmak istemiyorum/müsait değilim. Ben başka türlü karar verdim.” Gibi gibi hani ne kimse kalkıp “bu kız beni tersledi, sert çıkıştı” diyebilir ne de sen zorla istemediğin bir şeyi kabul etmiş olursun.
 
Yapman gereken tek şey şeffaf olmak. Hoşuna gitmeyen şeylere gülümseyip kabul etmek zorunda değilsin. Kalkıp tersle, kötü davranda demiyorum. Bir şeyi istemiyorsan, “teşekkür ederim istemiyorum. Bir şeyi yapmak istemiyorsan, “bunu yapmak istemiyorum/müsait değilim. Ben başka türlü karar verdim.” Gibi gibi hani ne kimse kalkıp “bu kız beni tersledi, sert çıkıştı” diyebilir ne de sen zorla istemediğin bir şeyi kabul etmiş olursun.
Teşekkür ederim dikkate alacağım.
 
X