Yahu bütün tanıdığınız Türk erkekleri birbirinin aynı mı da, "Alman" deyip koskoca bir neslin erkeklerini standardize ediyorsunuz.
Benim "Alman" erkek arkadaşımın, ben bir film izlerken duygulanıp ağlasam, gözleri dolar, dayanamıyorum sen ağlayınca diye.
O şuanda kızı soğutmak için elinden geleni yapıyor. Erasmus'u bitince ülkesine dönsün, benden bir şey beklemesin, ne uzaktan ilişki yürütmeye niyetim var, ne de kalması için bir şey yapmaya kafasında... Değişim öğrencilerinin hepsinin aşk hikayeleri aşağı yukarı böyledir, bunu normal bir ilişkiyle bir tutmayın. Bir değişim öğrencisiyle ilişkiye başlayan bir insan onun bir gün evine döneceğini bilerek başlar, zaten çoğu zaman da bunun için başlar, nasıl olsa bitecek şu kadar zaman sonra diye o arada keyfini çıkarmaya çalışır. Eğer zaten ilişkileri adamın gözünde ciddiye binseydi, bu konu hakkında çoktan konuşurdu, bak işte senin buradaki dönemin bitince şöyle yapalım, böyle yapalım, devam ettirelim diye.
Ben değişim öğrencisi değilim, ama bizim de bir kaç hafta sonra ülkelerimize dönmemiz gerekecek, benim erkek arkadaşım bunu bildiği için, aldı beni karşısına benim seninle niyetim ciddi, bu sadece dönemsel bir ilişki değil dedi, sonra bir güzel gelecek planlarımızı yaptık. Eğer karşısındakinin böyle bir niyeti olsa, bu tarihe kadar beklemez, çoktan bu konuşmayı yapardı o da.