- 12 Temmuz 2006
- 56.157
- 215.881
- 1.223
- 52
İstanbul'un kayalık zeminlerindeki yerleşim alanlarında çok bir şey olmaz ama her ilçesi kayalık zemin değil, yumuşak zeminli yerleri de var, buna bir de binaların dayanıksızlığı, malzeme kalitesizliği eklenince ne olur kestirmek pek mümkün değil.Dünden beri bunu diyorum bende.
Göl kenarı hep dolgu ilk oralar gidicek denirdi ama 99 da yıkıntı olmamış mesela
Ben 99 da sarıyerdeydik taş orda her yer hasar bile çok çok nadirdi.
Dolgu alanlara güvenmiyorum, 99'da yaşanan depremde Gölcük'teki dolgu alanlarda neler olduğunu unutmak mümkün değil, ki jeoloji uzmanları yıllardır uyarıyor, 99 depreminden bu yana hem de, kaç rapor var, kaç makale var bununla ilgili.
Teknik yönünü, işin bilimselliğini bilemem dilimde dönmez onların mesleki tanımlarına fakat hep şunu diyorlar dolgu alanlardaki zeminler sıvılaşmaya açıkmış, 99 depremi sonrası kıyı çizgisi değişmiş, bu sebeple dolgu alan yapılması riskliymiş.
Ve diyorlar ki 99 depreminde yaşananlar buna bir örnekmiş, olası bir Marmara depreminde doğa verdiğini alır deniyor.
Acı ama alanında uzman kişilerin ortak fikri bu yönde
Ben o yüzden kıyıya yakın yerlerde oturmaktan, çok katlı binalardan çekiniyorum, ki 99 depreminde yaşadığım semt dozerle temel kazılacak bir yer değildi, ağır iş makineleriyle kayaları kırmadan temel kazamazsınız öyle sağlam zeminli ve 2 katlı binada üst kattaydım ona rağmen kıyamet koptu biz idrak edemiyoruz sanırım diye düşünmüştüm, gökyüzü kızıl, yıldızlar yere inmiş, evler yürüyor gibiydi