Son Dakika: İzmir'de şiddetli 6.6 bir deprem meydana geldi

Anne seher ve çocuklardan haber var mı?
kimisi anne ve 3 cocuk cikti, 3 yaşındaki kızını cikarmaya calisiyorlar diyor.
kimisi 2 evladi cansiz cikarilmis diyor
deliricem bilgi kirliliğinden.
iyiler diyin nolur
Ben de ona bakiniyorum,ayni sizin gibi biliyorum su an,bir bilgi de bulamadim=/
 

Güldüm ama haklılığınıza güldüm özellikle ultra lüks diye satılanlar kısmına:) bizim burası köyden kasabalaşmaya başlayan bir yer, haliyle boş arazi çok harıl harıl inşaatlar yapılıp özellikle gurbetçilere veya yabancılara satmaya uğraşılan bir bölge zira Ege'nin kıyılarındayız deniz, güneş, kum, temiz hava derken cazibesi artıyor.
O yüzden bizim buranın müteahhitleri sözde ultra lüks havuzlu villalarla rezidanslar yapmaya karar verdiler, zira hem daha pahalıya satabiliyorlar hem de vilaaaa rezidansss cepleri kadar ağızda dolduruyor onlar için

Ahhh ahhh bir görseniz ultra lüks havuzlu villalar bildiğiniz müstakil ev, müstakil evinizin bahçesine küvet koyun olsun size villa, hem inşaat hem iç malzemelerin kalitesizliğini size tarif dahi edemem, bir rezidans yaptılar malzemeyi KK kadınlarına verseler daha güzel bir işçilik çıkarırdık eminim, rezidansa daha dışarıdan bakıyorsunuz memleket memleket olalı böyle rezidans görmemiştir içler acısı.
 
Çok şiddetli ve uzun süren bir depremdi artçılar hala devam ediyor yüreğimiz ağzımızda allah hepimizi korusun
 
zaten varlıklı insanlar almaz. disinden tirnagindan arttirip 3 5 kurusu olanlari dolandiriyorlar işte.

lüks diyorlar giriyorsun sadece parke var. standart şeyleri lüks diye sstıyorlar.
 
Adım Doug Copp. Dünyanın en tecrübeli kurtarma birimi Amerikan Uluslar arası Kurtarma Ekibinin Kurtarma şefi ve afet olayları müdürüyüm. Bu makaledeki bilgiler bir deprem anında hayat kurtaracaktır.

875 yıkılmış binaya sürünerek girdim, 60 ülkeden kurtarma ekipleriyle çalıştım, birçok ülkede kurtarma ekipleri oluşturdum, ve çok sayıda ülkede birçok kurtarma ekibinin üyesiyim. 2 Yıl boyunca birleşmiş milletler felaket 'azaltma' uzmanlığı yaptım.

DOUG COPP'UN ÖNERİLERİ ;

1) 'Binalar çökerken basitçe 'çömelen ve korunan' kişiler istisnasız her defasında ezilerek ölüyorlar. Masa, araba gibi nesnelerin altına giren kişiler her zaman ezilirler.

2) Kediler, köpekler ve bebekler'in hepsi doğal bir şekilde dizlerini ana rahmindeki gibi karınlarına doğru çekerek kıvrılırlar. Deprem anında sizde bu şekilde kıvrılmalısınız. Bu doğal bir güvenlik ve hayatta kalma içgüdüsüdür. Daha küçük bir boşlukta hayatta kalabilirsiniz. Hafifçe ezilecek ama yanında boşluk yaratacak bir kanepe, geniş büyük bir eşyanın yanında durun.

3) Ahşap evler deprem anındaki en güvenli yapılardır. Sebebi basittir; ahşap esnektir ve depremin zorlamasıyla hareket eder. Eğer ahşap bina çökerse geniş yaşam boşlukları oluşur. Ayrıca, ahşap binalar daha az yoğunlukta yıkılış ağırlığına sahiptir. Tuğla binalar ayrı tuğla parçalarına ayrılacaklardır. Tuğlalar bir çok yaralanmalara sebep olacaktır, ama (beton) bloklardan daha az ezilmiş vücutlar yaratırlar.

4) Eğer gece yataktayken deprem olursa, basitçe yuvarlanarak yataktan düşün. Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk oluşacaktır. Oteller müşterilerine deprem anında yatakların yanında yere uzanmalarını salık veren bir uyarı notunu odalarda her kapının arkasına asarlarsa depremlerde çok büyük hayatta kalma oranlarını sağlayabilirler.

5) Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapıdan veya pencereden dışarı kaçmak mümkün değilse, kanepe veya büyük bir koltuğun/sandalyenin yanında cenin pozisyonunda kıvrılarak yere uzanın..

6) Bina çökerken Kapı kirişlerinin altına geçen herkes ölür...Nasıl mı? Eğer kapı kirişlerinin altına geçerseniz ve kapı kirişi öne veya arkaya doğru düşürse inen tavanın altında ezilirsiniz. Eğer kapı kirişi yana doğru yıkılırsa ikiye bölünürsünüz. Her iki durumda da ölürsünüz!

7) Hiçbir zaman merdivenlere gitmeyin/yönelmeyin. Merdivenler (ana binadan) farklı bir 'frekans aralığına' sahiptir; ana binadan bağımsız/ayrı olarak sarsılırlar. Merdivenler ve binanın geri kalanı devamlı olarak birbirlerine çarparlar, ta ki merdivenlerin yıkılışı gerçekleşene kadar.
Merdivenlere ulaşan insanlar basamaklar yüzünden yaralanırlar. Korkunç şekilde sakatlanırlar. Bina yıkılmasa dahi, merdivenlerden uzak durun. Merdivenler binanın hasar görmesi en muhtemel kısmıdır.
Depremde yıkılmamış olsa dahi, merdivenler bağırarak kaçmaya çalışan insanların aşırı yüklenmesi ile çökebilir. Merdivenler binanın geri kalan kısmı zarar görmemiş olsa dahi her zaman güvenlik açısından kontrolden geçirilmelidir.

8) Binanın dış duvarlarına yakın yerlerde durun, mümkünse dışına çıkın. Binanın iç kısımlarındansa dış kısımlarına yakın yerlerde olmak çok daha iyidir. Binanın dış çevresinden ne kadar içeride olursanız, çıkış yolunuzun kapanma ihtimali o kadar artacaktır.

9) Aynen Nimitz yolundaki katlar arasındaki (yıkılan) blokların meydana getirdiği gibi, deprem anında üst yolun yıkılmasıyla ezilen araçların içinde bulunan insanlar ezilirler. San Francisco depreminin kurbanlarının hepsi araçlarının içindeydiler. Hepsi öldü.

Araçlarının dışına çıkıp,aracın yanına uzanıp veya oturarak kolaylıkla hayatta kalabilirlerdi. Ölen herkes eğer araçlarından çıkıp, araçlarının yanına oturabilseler veya uzanabilselerdi yaşıyor olabilirdi. Ezilen bütün araçların yanında-kolonların direkt olarak üzerine düştüğü araçlar hariç- 3 feet yükseklikte boşluklar oluşmuştu.

10) Enkaz halindeki gazete ofislerini ve çok miktarda kağıdın olduğu ofisleri dolaşırken kağıdın sıkışmadığını/ezilmediğini
keşfettim. Kağıt yığınlarının/kümelerinin etrafında geniş boşluklar bulunur/oluşur.
 
Ben şuan baktım, biliyordum da yine tam olarak öğrenmek için inceledim.
Bulunduğum bina radye sistem ve c30 beton türüyle, depreme karşı alınan tedbirlerde bu ibareleri kullanıyor, 8 senedir oturum var, 12 sene önce yapılmaya başlandı.

Ailemin evi 15 sene oldu, onlarınki hatta tam adını bilmesem de tekerlek midir sismik midir bir şeyin üzerine oturtma ve yine depreme karşı en yüksek koruma garantisi veriyor.

Bu şehri gram sevmesem de 99 depremi sonrası yapılan küçük ve az daireli değilse bunları yapmak neredeyse zorunlu, yapamaz.
Yapsa da satamaz.
Eşim dükkan içi tadilat yaparken, birleştirirken bile yangın merdiveninden olması gerekenden 10 cm dar diye yine ruhsat alamadı, yıkıldı ve düzeltildi.
Eşimin amcası yüksek katlı bir bina yaptı, 80 kazık çakıldı temeline, 60 olunca ruhsat alamadı mesela, 70 ve üzeri gerekliymiş o kadar kat için vs.

Her zaman söylüyoruz, deprem değil bina yani sonuç olarak insan öldürür.
Nasıl bir vebaldir, nasıl bir vicdandır ne yapanda ne denetleyende insanlık namına bir şey kalmamış.
Herkes Veli Göçer olmuş çıkmış, az önce bir video izledim İzmirde 2 sene önce yapılmış bir plaza ağır hasar almış.
Aklım almıyor ya...
 
zaten varlıklı insanlar almaz. disinden tirnagindan arttirip 3 5 kurusu olanlari dolandiriyorlar işte.

lüks diyorlar giriyorsun sadece parke var. standart şeyleri lüks diye sstıyorlar.
Rezidans adı altında satılan için yazayım dişinden tırnağından arttıran alamaz zira burası için diyorum standart rezidans olmayan müstakil apartmandaki 3+1 sıfır dairelerin fiyatı 650 ila 950 bin lira arasında değişiyor, ki bundan 8-9 yıl önce aynı daireyi 150 bin liraya alabiliyordunuz.

Rezidans'ta oturmak istiyorum diyorsanız 1.5 milyar eski parayla 1,5 trilyonu gözden çıkarmanız gerekiyor, imkanınız varsa çok uçuk fiyatlar değil hele de İstanbul'la kıyaslayınca fakat işçilik sıfır, inşaat kalitesi sıfır, istenen para etmeyecek evlere onca para verilmez, o yüzden burada oturanlar almıyor ancak dışarıdan gelecek, özellikle yurtdışından gelmiş insanlar biraz laf kalabalığıyla kafası karıştırılıyor bir bakıyorsun adam daha ne olduğunu anlamadan evi almış, evi alınca etrafını hemen mobilyacısı, perdecisi sarıyor çünkü müeahhitin diğer akrabaları emlakçı, perdeci, beyaz eşyacı ve mobilyacı oluyor :)) 3 liralık koltuğu 13 liradan satıyor bitti gitti, memleket çakal dolmuş ne yazık ki.
 
dedigimiz sartlarda nizamına, yönetmelige uygun ev yapsin bunlar 1 milyonda 5 milyona satarlar.
Çoğumuz gibi üzüldüğüm tek nokta insan hayatının hiçe sayılması.

Bir insan başka bir insana kıymet verse kendi oturacakmış gibi düşünür ona göre inşaat izni verir, ona göre denetler, ona göre ev yapar, kimse kusura bakmasın tepeden tırnağa bu zincirin her halkasında bir sıkıntı var.
Öne en parlak en güzel elmaları dizip arkadan çürük elmaları müşteriye satanda, temeli sağlam olmadığı halde allayıp pullayıp dünya paraya daire satanda, o daireyi pazarlayan da vicdanla iş yapmıyor.

99 depreminden 1 yıl sonraydı yanılmıyorsam İstanbul'da yaşıyoruz o dönem, eşimin ailesini ziyaret için şehirdışına çıktık, yolculuk esnasında Yalova'dan geçiyoruz, yol üstünde depremden hasar görmüş bir bina çarptı gözüme, yalan olmasın 4 ya da 5 katlı bir bina, binanın hasarlı yerleri yeniden yapılıyordu makyajlama tekniğiyle, şimdi bu hangi vicdana sığar?

Biz muhtaç olanla elindekinin en iyisini paylaş öğretisiyle büyümedik mi?

Şunu başka bir millet yapsa belki o kadar dokunmaz ama biz bize bunu yapıyoruz ya benim içim almıyor, şimdi okudum yorumlarda minicik bir çocuk enkaz altında ölmüş, insan kendinden utanmıyorsa dahi küçücük melekleri düşünür, her şey parayla cep doldurmak mı? İnsan biraz da vicdanını doldurmalı, karıncayı incitmekten dahi korkmalı ama neredeee, neyse iş insanlık kısmına gelince çok doluyum sabaha kadar yazsam içim soğumaz.

İnsanların acımadıklarına Allah acısın inşaallah.
 
Japonya'da da deprem oluyor bina falan yıkılmıyor bu Türkiye'ye has bişey insan hayatının ucuz olduğu bir ülke ne yazık ki
 

Hepsine öyle yaptılar
K.Çekmeceden Avcılara kadar E-5 üzerinde yüzlerce hasarlı bina vardı. Birçoğu beş altı yıl boş durdu, sonra ufak tadilatlarla yeniden oturuma açıldı, daire sahipleri sizin benim gibi insanlar, yani emlakçı müteahhit falan değil hiç vicdanları sızlamadan o daireleri sattılar başkalarına. Devlet ne yapıyorsunuz demedi, üzerlerindeki ağır hasarlı yazıları kaldırıldı, duvarlara bir alçı, bir boya tamam herkes sattı gönül rahatlığıyla bilmeyenlere, hala o yoldan geçerken içim sızlar, biliyorum çünkü resmen mezar o binalar, izin veren belediyelere, hiç vicdanı sızlamadan satan daire sahiplerine inanamıyorum, resmen kendi paralarını kurtarmak için insanları ateşe attılar, olası bir depremde o binalardan canlı çıkmaları hayal bile edilemez, insanımızda çok masum değil
 
Japonya'da da deprem oluyor bina falan yıkılmıyor bu Türkiye'ye has bişey insan hayatının ucuz olduğu bir ülke ne yazık ki

Japonyada yaşanan 9 şiddetindeki depremin belgeselini izledim, depremde 1 kişi öldü o da panikten, binalar tık demedi. Yarım saat sonra gelen tsunamiye yenildi Japonya ona da kul yapısı ile yapacak bir şey yoktu, dalgakıranları aştı ve yerle bir etti şehri. Depremin ardından tsunami alarmı devreye girdi ve insanlar büyük bir yardımlaşmayla deniz kıyısından kaçmaya başladılar, sakinlik ve olgunlukla. Japonya bu konuda aşmış bir ülke, insan eliyle yapılabilecek en üst noktadaki teknolojiyi devlet vatandaşından asla esirgemiyor. Bizde o seviyelere gelmenin imkanı yok
 


Çok hızlı bir şekilde binayı terk etmeniz mümkün değilse !!!!!!!! hayat üçgenine uyup en yakın yerde kalmanız gerekir. Panikle merdivenleri kullanmaya çalışmanız bu durumda ciddi yaralanmalara yol açabilir.
Benim mümkündü fırladım hayat üçgeni zorunlu durumlarda uygulanir
 
Bus
Bursa da hangi semttesiniz?
 
Kesinlikle, daha dün akşam denizköşklerin ordan geçerken yine aynı şeyi konuştuk eşimle, sosyal tesisin oralar gölün kenarındaki o evler kesinlikle şu an boş olması gerekirken hepsi dolu. Aynı şekilde Beylikdüzünde de var, geçen seneki Eylül depreminden sonra bizzat tanıdığım kişiler deprem korkusu ile çıktıkları evi kiraya verdiler. Bazı binaların kolonları ağır hasar gördü, içinden çıkan çıktı ama kirayaa vermeyi de ihmal etmedi..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…