Emin olun bilmeyen bir sürü üniversite mezunu var. İş okul değil aslında, bunu anlamıyorsunuz. Bizim memlekette şu algı var. Dört yıl bilmem hangi anadolu şehrinin bilmem hangi bölümünde okuduğunda kendini toplumda üstün görmek. Dediğim gibi üniversite kültürü, imkanı olan, büyük şehirlerde yer alan toplasan 20 -30 üniversite dışında üniversitede yok. Oralarda da ancak kendin gayretli olursan entelektüel olarak biraz gelişebilirsin. Burada arkadaşlar öyle bir yazmış ki üniversite bitirme yen cahil, ne konuşacaksın bilmem ne, konu sahibi iki senedir konuşuyormuş zaten sıkılmadan, tek derdi meslek etiketi ve para. Siz cehaleti çarpım tablosunda arayabilirsiniz ben aramıyorum. Çarpım tablosunu ezbere değil, ritmik sayma ile öğrendiği için tak diye söyleyemeyen, ancak türev integral çözebilen okul arkadaşım vardı benim. Adam araba motoru tamir edebildiği ne göre kafası çalışmayan biri değildir. Cehalet dediğiniz şey medeni olmamaktır. Bazıları tuvalet alışkanlığını falan üniversiteye bağlamış inanın ona çoook güldüm.
Zira hayatımda gördüğüm en pis tuvaletler ve banyoları üniversite okul ve yurt tuvaletlerinde gördüm. Zavallı temizlikçiler telef oluyordu o pislikleri temizlemek için. Ya da kahveye gider falan diyen arkadaşlar, il ve ilçelerdeki tıklım tıklım dolu öğretmen ve polis evi lokalinde devlet destekli çay kahve içip, kağıt ve okey oynayınca daha entelektüel olmuyorsunuz bilin yani. Ülkede hiç olmadığı kadar çok üniversite mezunu var, ancak gidilen filmler, izlenen diziler, popüler olan müzik kalitesi, kitap okuma ve sanat dallarına ilgi oranları ortada. Müzelere bile en fazla yabancılar gidiyor ya. Para tek etken diyeceğim ama maç yayını satış oranlarına, kozmetik ve kıyafet satış miktarlarına baktığında bizim üniversite mezunu arkadaşların harcama önceliklerini bile belli ediyor, entelektüel olmadığımızı. Kitap pahalı tiyatro pahalı tamamda bunu eleştiren kadınların kozmetik çantalarında birbirine benzer renkte her biri bir kitap tiyatro sinema bileti parası olan 10 tane ruj var mesela. Erkeklerin bir saati ile 20 kitap alınır. Bir o kadar sinemaya gidilir. Şunu kabul edin bizim millette üniversite mezunu ile lise mezunu arasında kültürel ve entelektüel olarak birbirinden anan aman farklar yok. Diplama sadece buradaki arkadaşların yaptığı gibi bazılarına üstünlük taslama aracı olarak kullanıyor.
Zaten üniversite eğitimi meslek eğitimidir.enteleküel alt yapın yoksa bir işe yaramaz, varsa iyi bir üniversiteye gidip büyük şehire gittiğin için imkanların artar o kadar. Zira bu merak ve algıda üniversite de değil lisede gelişir. Diploma kişiye diğer kişileri küçümseme ezme hakkı asla vermez ki böyle yapmak asıl cehalet. Mesleğe saygıyı maaşa bağlamak, toplumu sınıflara bölmek, kendi refah koşulları maaşları iyileşsin diye her sosyal platformda bağırırken, kendi mesleğine imtiyaz beklerken hizmet sektöründe çalışan insanlar, üç kuruşa sigorta olmadan çalışmak istemedi diye sömürücü yazmak asıl cehalet.
Cehalet aslında diploma ile ölçülen bir kavram da değil. Kişi okuma-yazma biliyorsa, hayatını idame ettirecek kadar aritmetik bilgisi varsa, toplum kurallarına uyuyor, hayvanlara, kadınlara saygılı davranabiliyor ise en önemlisi haddini bilip, karşısındakine insan olarak saygı duyabiliyor ise isterse ilkokul mezunu olsun cahil değildir. Kimsede ona cahil deme haddine sahip değildir.
Kaldı ki bir kadın iki buçuk sene bir adamla sıkılmadan sohbet ediyorsa, eğitim farkı sorun olmamışsa ve bu sadece başkaları ilişkiyi öğrendiğinde yapılan yorumlar üzerinde etiket ve maaş farkından kaynaklı bir kaygı ise burada ikisi arasında entelektüel ve kültür seviyesi olarak çok da farklı değildir.